Tahmini Okuma Süresi: 1 Dakika 17 Saniye
Mongol lekesi diğer bir adıyla Moğol lekesiyenidoğan bebeklerde sıklıkla görülür. Ebeveynler ilk bakışta bu lekeleri morluk yada bir cilt hastalığına benzettikleri için endişeye kapılırlar, ancak endişe edecek bir durum yoktur.
Mongol lekesi çoğunlukla bebeklerin kuyruk sokumu ile bel kısmında görülür. Bir yada birden fazla leke olabilir. Lekeler genellikle bir tanedir, nadiren birden fazla leke görülür. Kız ve erkek bebeklerde aynı oranda oluşur. Lekelerin boyutları ise birkaç santimden 20 santime kadar olabilir. Mongol lekelerinin boyutları diğer lekelerden daha büyüktür fakat bebeğin vücut alanının %5’ini geçmezler.
Türklerde, Moğollarda, Güney Asya halkında, Kuzey ve Orta Asya Türklerinde, Kızılderililerde, Doğu Afrikalılarda görülür. Mongol lekesi genellikle ilk 5 yıl içerisinde kendiliğinden kaybolur. Çocuğun 6 yaşına kadar lekeler kalabilir. Ancak bazı durumlardaysa bu lekeler kalıcı olarak erişkinlikte de kalabilir. Doğu Asya halkının çocuklarının neredeyse tamamında mongol lekesi bulunabilir.
Mongol lekesi metabolik hastalıklarla ortaya çıkabilir.
Nadir de olsa mongol lekesi bazı metabolik hastalıklarla oluşabilir. En sık ‘Hurler Hastalığı’, “Hunter mucolipidosis”, “Niemann-Pick” ve “Mannosidosis” ile birlikte görülmektedir. Ayrıca dudak yarıkları ile birlikte de mongol lekesi görülebilir.
Mongol lekeleri bebeğin derisinde kabarık olmayan, yuvarlak, oval ya da düzensiz şekillidirler. Lekelerin rengi yeşilden maviye ve gri ile siyaha kadar değişkenlik gösterebilir. Bu renkler bebeğin ilk yılında daha koyu renkli olur ve yıllar içerisinde rengi açılarak kaybolur. Mor renkli olabilmesi, çocuğun istismara maruz kaldığı gibi yanlış izlenimlere sebep olabilir.
Doğum Lekesi Nedir?
Doğum lekesi ise, mongol lekeri kadar seyrek ve belirli ırklara özel değildir. Bir çok bebekte doğumdan sonra görülmektedir. Doğum lekelerinin sebebi bilinememektedir, hamilelik ya da doğumdan sonra olan bir olaydan kaynaklanmazlar. Çoğu zaman zararsızdırlar. Lekelerin bir çoğu tedaviye gerek kalmadan zamanla kendiliğinden geçer.
Doğum lekelerinin çeşitleri nelerdir?
Birçok doğum lekesi çeşidi bulunmaktadır. Genellikle damarsal doğum lekeleri, düz lekeler, hemanjiomlar görülmektedir. Doğum lekelerinin türünün belirlenebilmesi için haftalarca ve hatta aylarca takibi gerekebilir.
Doğum lekelerinin bir çoğu tedavi gerektirmemekle birlikte nadiren tedaviye gerek görülebilir. Böyle durumlarda çocuk ilkokul çağına gelmeden tedavisi yapılmaz. Eğer nefes almada güçlük yada görmede zorlanma gibi sorunlar oluşuyorsa ilkokul çağına kadar beklenmez.
Halk arasında doğum lekelerinin annenin hamileliği sırasında aş erdiği yiyeceği yiyemedi zaman ya da izinsiz olarak bir yiyeceği yediği zaman, bebeğinin o yiyeceğin lekesi ile dünyaya geldiği gibi bir inanç vardır, ancak bu inancın aslı yoktur.
İlk Yayın Tarihi: 19 Eylül 2016 @ 19:57
Mongol lekesi diğer bir adıyla Moğol lekesiyenidoğan bebeklerde sıklıkla görülür. Ebeveynler ilk bakışta bu lekeleri morluk yada bir cilt hastalığına benzettikleri için endişeye kapılırlar, ancak endişe edecek bir durum yoktur.
Mongol lekesi çoğunlukla bebeklerin kuyruk sokumu ile bel kısmında görülür. Bir yada birden fazla leke olabilir. Lekeler genellikle bir tanedir, nadiren birden fazla leke görülür. Kız ve erkek bebeklerde aynı oranda oluşur. Lekelerin boyutları ise birkaç santimden 20 santime kadar olabilir. Mongol lekelerinin boyutları diğer lekelerden daha büyüktür fakat bebeğin vücut alanının %5’ini geçmezler.
Türklerde, Moğollarda, Güney Asya halkında, Kuzey ve Orta Asya Türklerinde, Kızılderililerde, Doğu Afrikalılarda görülür. Mongol lekesi genellikle ilk 5 yıl içerisinde kendiliğinden kaybolur. Çocuğun 6 yaşına kadar lekeler kalabilir. Ancak bazı durumlardaysa bu lekeler kalıcı olarak erişkinlikte de kalabilir. Doğu Asya halkının çocuklarının neredeyse tamamında mongol lekesi bulunabilir.
Mongol lekesi metabolik hastalıklarla ortaya çıkabilir.
Nadir de olsa mongol lekesi bazı metabolik hastalıklarla oluşabilir. En sık ‘Hurler Hastalığı’, “Hunter mucolipidosis”, “Niemann-Pick” ve “Mannosidosis” ile birlikte görülmektedir. Ayrıca dudak yarıkları ile birlikte de mongol lekesi görülebilir.
Mongol lekeleri bebeğin derisinde kabarık olmayan, yuvarlak, oval ya da düzensiz şekillidirler. Lekelerin rengi yeşilden maviye ve gri ile siyaha kadar değişkenlik gösterebilir. Bu renkler bebeğin ilk yılında daha koyu renkli olur ve yıllar içerisinde rengi açılarak kaybolur. Mor renkli olabilmesi, çocuğun istismara maruz kaldığı gibi yanlış izlenimlere sebep olabilir.
Doğum Lekesi Nedir?
Doğum lekesi ise, mongol lekeri kadar seyrek ve belirli ırklara özel değildir. Bir çok bebekte doğumdan sonra görülmektedir. Doğum lekelerinin sebebi bilinememektedir, hamilelik ya da doğumdan sonra olan bir olaydan kaynaklanmazlar. Çoğu zaman zararsızdırlar. Lekelerin bir çoğu tedaviye gerek kalmadan zamanla kendiliğinden geçer.
Doğum lekelerinin çeşitleri nelerdir?
Birçok doğum lekesi çeşidi bulunmaktadır. Genellikle damarsal doğum lekeleri, düz lekeler, hemanjiomlar görülmektedir. Doğum lekelerinin türünün belirlenebilmesi için haftalarca ve hatta aylarca takibi gerekebilir.
Doğum lekelerinin bir çoğu tedavi gerektirmemekle birlikte nadiren tedaviye gerek görülebilir. Böyle durumlarda çocuk ilkokul çağına gelmeden tedavisi yapılmaz. Eğer nefes almada güçlük yada görmede zorlanma gibi sorunlar oluşuyorsa ilkokul çağına kadar beklenmez.
Halk arasında doğum lekelerinin annenin hamileliği sırasında aş erdiği yiyeceği yiyemedi zaman ya da izinsiz olarak bir yiyeceği yediği zaman, bebeğinin o yiyeceğin lekesi ile dünyaya geldiği gibi bir inanç vardır, ancak bu inancın aslı yoktur.
İlk Yayın Tarihi: 19 Eylül 2016 @ 19:57
Kuyruk sokumu ağrısı yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, sosyal uyumu bozan bir durum olması nedeniyle tedavisi için sık sık hekimlere başvurulmakta ve çareler aranmaktadır. Bu yazıda bu konu ile ilgili aydınlatıcı pratik bilgiler verilmiştir.
İnsanlarda omurganın alt ucu bölgesine kuyruk sokumu denmektedir. Bu bölge makat bölgesinin hemen üzeridir. Tıptaki adı “Koksiks” tir. (Resim 1). Bu bölgedeki ağrılara genellikle kuyruk sokumu ağrısı ya da koksigodini diyoruz.
Koksigodini olarak da bilinen kuyruk sokumu ağrısı, birçok nedene bağlı olarak oluşur. Kalça üzerine düşme, iltihap, tümör, kıl dönmesi gibi sebeplerden dolayı farklı şiddetlerde kuyruk sokumu ağrısı yaşanabilir.
Travma (düşme, çarpma, trafik kazası) kuyruk sokumu bölgesinde doku, kas ve kemik zedelenmelerine, kırıklara ve yaralanmalara neden olabilir. Bu da kuyruk sokumu ağrısına yol açabilir.
Uzun süre boyunca sert zemin üzerinde oturmaktan kaynaklanan, kuyruk sokumu kemiğinin periost olarak da bilinen kemik zarındaki ödem oluşması ağrıya neden olur.
Kuyruk sokumu bölgesinde oluşan apseler, kıl dönmeleri ağrıya sebep olabilir. Kıl dönmesi bu bölgede enfeksiyona ve ağrıya sebep olabilir.
Bu belirtilerin şekli ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Yaygın olarak kuyruk sokumu ağrısı belirtileri şunlardır:
Sert zeminde oturma, ağır kaldırma, merdiven inip çıkma esnasında ağrı şiddeti artabilir. Yine bisiklete binmek ve araç kullanmak ağrının şiddetini artırabilir.
Hamilelikte bebeğin büyümeye başlamasıyla kuyruk sokumu bölgesi ve koksiks bölgesine bası yaparak kuyruk sokumu ağrısı (koksigodini) ortaya çıkabilir. Ayrıca hamilelikte hormonların etkisi ile eklem bağları gevşer ve daha hareketli hale gelir. Koksiks kemiği de artan yükün etkisiyle daha fazla eğilerek kuyruk sokumu ağrısına neden olur. Ayrıca normal doğum esnasında bebek başı bu koksiks kemiğini iterek kırılmasına ve ağrıya sebep olabilir.(Resim 2).
Kuyruk sokumu ağrısının teşhisi, muayene ve görüntüleme yöntemleri yardımıyla yapılır. Hekim, muayenede hastaların kuyruk sokumuna elle temasta bulunabilir. Koksiks üzerine parmakla basmakla ağrı duyuluyorsa Koksigodiniden şüphelenilir.
Bazı durumlarda parmakla makattan muayene gerekebilir, hekim parmakla koksiks kemiğinin durumunu, iç organlarla ilişkisini kontrol edebilir.
Röntgen, BT, MR teşhis için kullanılan görüntüleme yöntemleridir (Resim 3). Bu yöntemlerle kuyruk sokumu bölgesinde kırık, iltihap, tümör gibi patolojiler olup olmadığı değerlendirilir.
Tedavi, hastalığın şiddeti ve hastaların genel sağlık durumlarına göre planlanır. Fizik tedavi, kortikosteroid enjeksiyonları, anestezi altında manipülasyon, cerrahi müdahale temel tedavi yöntemleri arasında bulunur. İlaç tedavileri genellikle ağrıların azaltılması ya da tamamen kesilmesi amacıyla kullanılır, aynı zamanda diğer yöntemlerin tedavi planının da bir parçasıdır.
Fizik tedavi ve rehabilitasyon kuyruk sokumu ağrısı tedavisinde faydalı olabilmektedir. Ağrıların şiddetini azaltmak için hastalara egzersiz uygulamaları önerilebilir.
Anestezi altında manipülasyon tekniği, genellikle yüz güldürücü sonuçlar veren bir tekniktir. Anestezi altında rektal tuşe ile koksiks kemiğinde koksiks kırığı ya da başka sebeplerden kayma ve şekil bozukluğu varsa düzeltilebilir, sonrasında bu bölgeye enjeksiyonla desteklenebilir.
Ağrılar için lokal enjeksiyon uygulamaları çok etkili olmaktadır. Kortikosteroid ya da lokal analjezik veya her ikisi birden bu bölgeye uygulanabilir. Enjeksiyon işlemleri, ağrıların azalmasına ya da tamamen kesilmesine yardımcı olur. Sünger yada şişirmeli otuma simitleri faydalıdır.
Ameliyat son başvurulan yöntem olsa da bazen gerekli olabilir. Bazı durumlarda ise cerrahi operasyon sırasında kuyruk kemiğinin bir bölümü alınabilir.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Kızlar poloda morluk durumu ile karşılaşan varmı acaba, beni büyük oğlumun da aynı yerde lekesi var mosmor hemde, önemli bişey midir hiç doktora falan da göstermedim??
Benim oğlumda da var git gide azalıyor o yüzden hiç endise etmedim ama 🤔
Benim yegenimde de dogustan bi sisluk var tam orasinda az sag tarafina dogru dagilmis bisey yumurta buyuklugunde var ama yassı bisey tam omirilikte degulmis 3 yada 6 aylik olunca ameliyat demis doktor
Benim kızım da vardı doğduğunda doktor 2 yaşına kadar geçer dedi öyle de oldu çok az kaldı büyüdükçe geçer heralde hiç dert edinmedik .türk ırkında olan bi şey dedi doktorumuz
Benm.kizimdada var ve 4 5 yaşına kadar gecebilir dedi gecmesede bı zararı yokmus
Benim kızımda da vardı hacamatcı aynen bu şekil söyledi bu çocuk uyku uyumaz böyle dedi evet 10 kere kalkıp ağlıyordu ağrı yapıyor dedi hacamatcı, sonra kupaları koydu bak kupayı çekince morluklar gitmiş olacak dedi ve aynen de öyle oldu ve kızım geceleri MaşaAllah kesintisiz uyudu
Mongol lekesi diye adlandırılır, mongollukla bir ilgisi yoktur. Cilt altında olduğu için dolaşımlada ilgisi yok. Bebek büyüdükçe dağılır ve yok olur. Asla müdahale edilmez.
Aynisi bende de var smdi oğlumda da var aynısı genetik oldu bizde ama önemli değilmiş doktorumz öyle dedi
Benim kızımda da var ve bu MONGOL/diğer bir adi da MOĞOL lekesi ve özellikle Türk ve orta asya bebeklerinde olan bir leke dolaşım bozukluğuyla alakalı hiç bir yazıya denkk gelmemiştim🙄
Benim oğlumun da var bu kadar koyu renk te değil ama var doğum lekesi gibi dedik biz doktorda sordu doğum lekesi dedik birşey demedi eski bı türk soyları da varmış galiba bu leke araştırmış görümcem onun oğlumda da varmış ama üstü n e düşmedim ben çok
Aynen benim kızımda da vardı. Şuan geçti gitti. Ben doğru bulmuyorum el kadar bebeklere hacamat falan
Bizim eşimin ailesinde hepsinde var bütün çocuklarda eltilerimin benim çocukların da
Benim de kizimda vardi zamanla gecti ben ce inanmayin boyle seylere
Benim kızımda da var kırmızı sade ve banyo yaparken son zamanlarda çok kaşıyo onu fark ediyom 1bucuk yaşında ne büyüyo ne kayboluyo bazen çok belirsiz gibi bazen koyu kırmızı renge dönüyo. Şimdi bende tedirginleştim ya bu.Hafta kontrolümüz var doktoruna sorucam bakalım ne diyecek inşallah kötü birşey değildir
Benim kızımda var prematüre doğdu ilk defa başıma geldi doktora goturdum ve korkma dedi geçer doğum lekesi gibi dedi korkulacak birşey yok sadecene moru koyu olursa büyürse dikkat et dedi şuan 2 yaşına gircek ve kayboldu her bebekte olur korkmayın bence gecer
Benim üç çocuğumdada var doktor doğum lekesi dedi büyüklerinki geçti küçük oğlum 7 aylık aynen byle mosmor arkası