Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Uzmanları, çocuklarda kasık kabızlık problem ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Ailelerin çoğu çocuklarının dışkılamalarıyla ilgili sorunları yüzünden ciddi sıkıntılar yaşarlar. Genel olarak çocuk hekimine başvuran hastaların %3'ü kabızlık ve kilot kirlenmesinden (soiling) yakınırlar. Kabızlık, çocuklarda dışkılama sıklığı ne olursa olsun dışkının katı olması şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu hastalarda sebep hormonal ve metabolik bozukluklar, bağırsaklarların sinirsel bozuklukları, başka nedenlerden dolayı kullanılan ilaçlar olabilse de, en sık sebep fonksiyonel kabızlıktır. Fonksiyonel kabızlıkta altta yatan başka bir neden bulunmamaktadır.
Yukarıdakı belirtilerden bir veya bir kaçının olması ile konur. Ancak durumu fonksiyonel kabızlık olarak adlandırabilmek için diğer sebeplerin elenmesi gerekir.
Altta yatan sebep bulunursa o doğrultuda tedavi gerçekleştirilmelidir. Başka bir neden bulunamyan fonksiyonel kabızlıkla başa çıkabilmek için ise 3 hedefe ulaşmak gerekir:
1-Kakanın yumuşak kalmasını sağlamak
2-Kaka yaparken ağrının önüne geçmek
3-Bir bağırsak düzeni oluşturmak (tuvalet terbiyesi)
Bu amaçla kaka yumuşatıcı şurup, ağrı kesici krem ve fitil olmak üzere 3 ilaçtan yararlanılır. Bu ilaçların kullanım şekli aşağıdaki gibidir.
v Sabah kahvaltısı ve akşam yemeğinden 5 dakika sonra uygulamalara başlanır.
v Önce anüse (makatın hafif iç kısmı ve dışına) küçük parmağın ucu ile krem sürülür.
v 5 dakika sonra bir adet fitil konur veya lavman yapılır.
v Bundan 5 dakika sonra da çocuk 5 dakika süre ile tuvalete veya lazımlığa oturtulur
v Kakasını yapsın veya yapmasın 5 dakika sonra kaldırılır. Aşırı ısrar edilmez. Hep iyilikle ve sabırla davranılır. Gerektiğinde küçük ödüllerle sevindirilir.
v Tüm bunların amacı çocuğa tuvalet terbiyesi kazandırmaktır.
v İnatçı kabızlıklarla başa çıkabilmenin tek yolu, çocuğun sert kaka nedeniyle acı çekmesini önlemektir. Çünkü uzun süredir sert kaka yapan çocukların en büyük korkuları kaka yaparken popolarının tekrar acıyabilecek olmasıdır. Bu nedenle verilecek ilaçlarla kaka yumuşak tutulmalı, ayrıca sürülen kremle makat bölgesi uyuşturularak ağrı hissi ortadan kaldırılmalıdır. İlk günde kullanılan fitil veya lavmanın amacı ise başlangıçta çocuğu unuttuğu kaka yapma hissine yeniden alıştırmak ve kakanın en sert yeri olan son kısmını yumuşatmaktır. Fitil veya lavman duruma göre gün kullanılır ve sonra kesilir. Krem ve şurup ise hastalığın durumuna göre en az 1 ay kullanılır. Şurubun amacı, kakayı yumuşak kıvamda tutmaktır. Başlangıçta şurup doktorun söylediği miktarda kullanılır ancak daha sonra anne şurubun dozunu duruma göre azalır veya çoğaltır. Şurup ve krem doktora danışılmadan bırakılmamalıdır. Bu ilaçların hiçbirisi alışkanlık yapmaz, aksine tedavi aksatıldığı zaman kabızlık alışkanlık haline gelmiş olur.
Bunların dışında tedavi süreci boyunca çocuğun beslenmesine dikkat ve özen gösterilmelidir. Yasaklanan ve önerilen besinler aşağıda özetlenmiştir.
Tedavi süresince yasaklananlar
· Kuruyemiş
· Kola ve benzeri asitli içecekler
· Bir bardaktan fazla süt
· Beyaz undan yapılan ekmek
· Makarna ve pirinç
· Çikolata gofret ve benzerleri
· Muz, şeftali ve nar
Özellikle yenilmesi önerilenler
· Kepek ekmeği
· Yulaf unu ile yapılan çorba veya muhallebi benzerleri
· Sebze yemekleri
· Kaysı, incir
· Probiyotikli yoğurtlar
Toplumumuzda genellikle çok önemsenmeyen kabızlık, tedavi edilmediği takdirde kalın bağırsakta dışkının taşlaşmasına ve kilota sürülür şekilde kaka kaçmasına (enkoprezis) sebep olmaktadır. Kaka kaçıran bir çocuk arkadaşlarından uzaklaşmakta ve özgüven sorunları yaşamaktadır. Bunların dışında kabızlık iştahsızlık, büyüme-gelişme geriliği, kansızlık, aralıklı olarak tekrarlayan karın ağrısı ve bacak ağrılarına neden olmaktadır. Ayrıca ileri yaşlarda anal fissür (yırtık) ve aşırı genişlemiş kalın bağırsağın çıkardığı sorunlar nedeniyle cerrahi gerektirebilir.
SIK SORULAN SORULAR
Fitil veya lavman alışkanlık yapar mı?
İlk günde kullanılan fitil veya lavmanın amacı, başlangıçta çocuğu unuttuğu kaka yapma hissine yeniden alıştırmak ve kakanın en sert yeri olan son kısmını yumuşatmaktır. Fitil veya lavman duruma göre gün kullanılır ve sonra kesilir. Alışkanlık yapmaz, aksine tedavi aksatıldığı zaman kabızlık alışkanlık haline gelmiş olur.
Uzun sure kullanılan şurubun zararı var mı?
Kabızlık tedavisinde kullanılan şurup önerilen dozlarda kullanıldığı takdirde yan etki yapmaz. Bağırsaktan emilmeyen bu şurupların etki mekanizması, kakaya su çekerek daha yumuşak kıvamda tutmaktır.
Şurubu kullanmama rağmen çocuğumun kabızlığı devam ediyor, ne yapmalıyım?
Bunun iki nedeni olabilir. Birincisi ve en sık karşılaşılanı tedavide önemli bir rol alan beslenme şekline dikkat edilmemesi veya tedavinin düzgün yapılmamasıdır. İkincisi ise altta yatan başka bir nedenin olmasıdır.
Altına kaka kaçırma sorunu düzelecek mi?
Kaka kaçırmanın en sık sebebi kabızlıktır. Altta yatan başka bir neden yoksa ve tedaviye özen gösteriliyorsa kesinlikle düzelecektir. Aynı zamanda kaka kaçıran çocuklarda bu sorun düzeldiği için çocuk daha çok motive olur ve tedaviye daha iyi uyum sağlar.
Kabaca kaka yapmamak olarak bilinse de, kabızlık sadece dışkılama aralığının uzaması demek değildir. Mide-bağırsak sisteminin çalışmaya başladığı andan itibaren, herkesin alışık olduğu bir dışkılama düzeni vardır. Yeme alışkanlığı ve yaşa bağlı olarak değişiklik gösteren bu düzenin bozulması ve ardından ortaya çıkan bulguların toplamı kabızlık olarak tanımlanır. Bir başka deyişle, kabızlık sadece dışkılayamama değil, buna bağlı olarak ortaya çıkan sorunların bir toplamıdır. Kısaca iki aydan uzun süreli olarak geç (seyrek) dışkılama, güç dışkılama ve sert dışkılama kronik kabızlık olarak adlandırılmaktadır.
Çocuklarda Kabızlık Sert ve ağrılı dışkılama, anüste yırtık/çatlak oluşması (anal fissür), dışkıda kan görülmesi, dışkılama gereksimi olduğunda saklanma ve dışkılamayı erteleme, karın ağrısı ile düzensiz beslenme ve tuvalet alışkanlığı. Aslında bu sorunlar her ne kadar kabızlığın sonucu olsa da, aynı zamanda bir çocukta kabızlığın başlamasının nedeni de olabilir. Örneğin, anüste herhangi bir nedenle oluşan yırtık, dışkılama sırasında ağrıya yol açacağından çocuğun kakasını tutmasına ve bir süre sonra da kabızlığın oluşmasına neden olabilir. Uzun süren ve uygulanan tedavilere karşın yineleyen kabızlıkta, çocukta bazı davranış bozukluklarının ortaya çıkabilir. Sonuç olarak kabızlık için yapılabilecek en uygun tanımlama, dışkılama alışkanlığının değişmesi ve buna bağlı olarak yukarıda bahsedilen bulguların ortaya çıkmasıdır.
Resim 1: Rektosigmoid bölgede beklemekte olan dışkı.
Kabızlık her çocukta benzer bulgular vermez. Yakınmaların şiddeti ve etkileri çocuktan çocuğa değişir. Bu çocuklarla iletişim kurmak kolay olmayabilir. Bu nedenle, çocuklarda kabızlığın tedavisinde doğrudan genel kuralları uygulamanın yararı olmaz. Her çocukta, o çocuğa özgü bulgulardan yola çıkılarak “çoklu yaklaşım” içeren tedavi yöntemleri uygulanmalıdır. Günümüzde çağdaş tedavinin geldiği nokta da budur: Her hastaya bilinen standart tedaviyi uygulama yerine her hasta için ona özgü tedavi yöntemlerini uygulama!
Ancak, çocuklarda kabızlık tedavisinin uzun soluklu ve sabır isteyen bir süreç olduğu hem hekim hem de anne, baba ve büyükler tarafından akılda tutulmalıdır. Yanıt alınamıyor ya da yakınmalar geçti diyerek tedavinin kesilmesi bulguların ilkinden daha yoğun olarak ortaya çıkmasına neden olabilir. İçinde lif içeren gıdaların daha bakın olduğu beslenme ve düzenli tuvalet alışkanlığı kabızlık tedavisinde olmazsa olmazdır.
İnek sütü anne sütüne göre daha fazla kabızlık yapıyor. Hazır mamalar da inek sütünden yapıldığı için kabızlık sorununa yol açabiliyor.
Resim 2: Kronik kabızlık ve anal fissürde yaşanan kısır döngü.
Amaç biriken topakların giderilmesi ve yeniden birikmenin önlenmesidir. Fonksiyonel kabızlığın tedavisi uzundur ve relapslar sıktır. Doktorlar kabızlık çeken çocuğu tedavi ederken aile ile yakın iş birliği içinde olmalıdır. Bu amaçla çok sayıda barsak içerisinde kütle arttırıcı, barsak hareketlerini arttırıcı ve kayganlaştırıcı çok sayıda ilaç kullanılmaktadır. Hekimin bu konudaki tecrübesi çok önemli, birçok hekim sonuçlarından en memnun kaldığı ilaçları kullanmaktadır.
Resim 3: Çocukların tuvalette oturma biçimi resimde görüldüğü gibi olmalıdır.
Kabızlıkta başlıca 3 tür ilaç kullanılır:
Kabızlık tedavisinde ilaçların kullanımı sırasında sorun yaşanıyor. Hastalar ilaçları düzenli kullanmıyorlar, bu nedenle önce bağırsağı boşaltarak lavman yapmak gerekebiliyor. Aileler ilaçları alışkanlık yapacağı korkusuyla gerektiği kadar kullanmıyor. Oysa bu ilaçlar sertleşen dışkının yumuşamasını sağlıyor. Kabızlık tedavisinde kullanılan fitiller ilaçlardan daha çok tercih ediliyor, çünkü fitil kullanmak annelerin kolayına geliyor. Kabızlık tedavisinde beslenmesinde belli kurallara uyanlar başarılı oluyor. Hastalar kendileri için uygun dozu genellikle 2 hafta içerisinde buluyorlar, bu doz bulunduktan sonra da genişlemiş barsağın eski formuna kavuşması için ilaçların düzenli olarak en az 3 ay süreyle kullanılması zorunludur. Tedavi süresi gerekli durumlarda 6ay-2 yıl arasına kadar uzayabilmektedir.
Sebze ve salata yememek, posa almamak kabızlığı kolaylaştırıyor. Aç karnına su içtikten sonra, kuru kayısı ve kuru incir tüketmek bağırsak hareketini artırıyor. Çocuklar kuru kayısı ve kuru incir yemiyorsa yoğurda karıştırmak ya da meyve püreleriyle beraber vermek etkili olabiliyor. Bu şekilde bağırsak hareketi de artmış oluyor. Ara öğünlerin atlanmaması da bu hareketi sağlıyor. Çocuklara bunları anlatmak zor olduğundan ailelerin duyarlı olması gerekiyor. Şekerlemeler, çikolatalar, hamburger ve diğer fastfood gıdalarda aşırıya kaçılmaması da önemli. Beslenme terbiyesi bir emek istiyor. Kabızlığı tedavi edildiğinde iyileşiyor ama sorun sürerse kronikleşebiliyor. Tedaviye erken başlamak da önem taşıyor. Özellikle anneleri çalışan bebeklerin anneanne ve babaanneleri kıyamadıklarından çocukların beslenme düzenini bozuyor ve onları börek, makarna gibi yenmesi kolay ama kabızlıkta yenmemesi gereken gıdalarla besliyorlar. Çocukların evden çıkmaması ve hareketsiz olması da kabızlığı kronikleştiriyor.
Altta yatan başka bir hastalık saptanmamışsa, çocuk uzun yıllar yüksek miktarda laksatif kullanmış ve kullanmaya devam etmek zorundaysa, kolon filminde ileri derecede dilatasyon varsa en son olarak olarak cerrahi tedavi gündeme gelmelidir. Böylece genişleyen rektosigmoid çıkarılarak kolonun geçiş süresi hızlandırılmış olur. Hiç olmazsa çocuğun ihtiyaç duyduğu laksati miktarı azalmış olur.
Sonuç Olarak