leo isminin anlamı / Leo Hangi Burç? İngilizce'de Leo Ne Demek Ve Türkçe Anlamı Nedir?

Leo Isminin Anlamı

leo isminin anlamı

kaynağı değiştir]

Binaya batı kısmındaki, Bizans döneminde atrium denilen avlunun[not 12] bulunduğu kapılardan girilir. Buradaki, dış nartekse açılan ana kapıdan girmeden önce, solda görülen kalıntılar A. M. Schneider tarafından sürdürülen kazılarda ortaya çıkarılmış İkinci Ayasofya’ya ait kalıntılardır.

Ana kapıdan girilen ilk galeri "dış narteks" olarak adlandırılır, "çapraz tonoz" örtülü dokuz birimli bir galeridir. Buradan da iç narteks denilen ikinci galeriye 5 kapı açılır.

İç nartekste tavan mozaiklerle kaplıdır. Mozaiklerden sarı renkte parlayanların yapımında altın kullanılmıştır. Duvarlar çeşitli ülkelerden ve Anadolu’nun çeşitli kentlerinden getirilme dalgalı mermer levhalarla kaplıdır.[17] Bu dalgalı mermer levhalar duvarlara sabitlenmeden önce ikiye kesilmiş ve duvarlara yan yan öyle sabitlenmiştir ki, katlanıp mürekkeplenen bir kağıdın açıldığında gösterdiği gibi, ilginç bir simetri gösterirler. Günümüzde içinde elektrik ampulleri olan yağ lambası avizeleri cami dönemine aittir.

İç narteksten ana nefe (ana salona) 9 kapı açılır. Ana salona açılan ortadaki ana kapıya, yalnızca imparatora mahsus olduğundan (yalnızca imparator tarafından kullanıldığından) "imparator kapısı" adı verilir. Bu kapının üst kısmındaki duvarda (tympanum) 9. yüzyıldan kalma bir mozaik bulunur. Bu mozaikte ortada Yeşua, sağ madalyonda Cebrâil, sol madalyonda Meryem görülür. Sol alt kısımda görülen sakallı kişi Bizans imparatorlarından VI. Leon’dur. Doğu Ortodoksluk geleneğinde en fazla üç kez evlenilebilmesine karşın erkek çocuğunun olabilmesi için dört kez evlenmiştir. Bu yüzden Yeşua’dan özür diler vaziyette, secde eder şekilde tasvir edilmiştir. Yeşua’nın elindeki Kitâb-ı Mukaddes’te Yeşua’nın Yuhanna İncili’ndeki bir sözü yazılıdır: "Size selamet olsun! Ben evrenin nuruyum." İlk kez W. Salzenberg tarafından yayımlanmış olan bu mozaik 18. yüzyıla dek kapatılmamıştır.[8]

Güney nef[değiştir

Ayasofya

Başlığın diğer anlamları için Ayasofya (anlam ayrımı) sayfasına bakınız.

Ayasofya (anlamı: "Kutsal Bilgelik"; Grekçe: Ἁγία Σοφία, romanize: Agia Sofia), eski adıyla Kutsal Bilgelik Kilisesi ve Ayasofya Müzesi veya günümüzdeki resmî adıyla Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi (Kutsal Büyük Ayasofya Camii),[4][5]İstanbul'da yer alan bir cami ve eski bazilika, katedral ve müzedir. Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olmuştur. 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra II. Mehmed tarafından camiye dönüştürülmüştür. Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1934 yılında yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile müzeye dönüştürülmüş, kazı ve tadilat çalışmaları başlatılmış ve 1935'ten 2020'ye kadar müze olarak hizmet vermiştir. 2020 yılında ise müze statüsü iptal edilerek cami statüsü verilmiştir.

Ayasofya, mimari bakımdan merkezî planı birleştiren kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup, kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır. Hristiyanlar için hem sembolik hem de eksen olma anlamının yanında, turistik ve ruhsal bir çekim merkezidir.

Ayasofya adındaki "Aya" sözcüğü "kutsal" anlamına gelir. "Sofya" sözcüğü ise Grekçede "bilgelik" anlamındaki sophos sözcüğünden gelir.[6] Dolayısıyla "Aya Sofya" adı, Nasıralı İsa'ya atfen "Kutsal Bilgelik" ya da "İlahî Bilgelik" anlamına gelmekte olup Hristiyan ilahiyatındaTanrı'nın üç niteliğinden biri sayılır.[7][8]Miletli İsidoros ve Trallesli Antemius'un[3][9] yönettiği Ayasofya'nın inşaatında yaklaşık 10.000 işçinin[10][11][12] çalıştığı ve İmparator I. Jüstinyen'in bu iş için büyük bir servet harcadığı belirtilir.[13] Bu çok eski binanın bir özelliği, yapımında kullanılan bazı sütun, kapı ve taşların binadan daha eski yapı ve tapınaklardan getirilmiş olmasıdır.[14][15]

Bizans İmparatorluğu döneminde Ayasofya, büyük bir "kutsal emanetler" zenginliğine sahipti. Bu emanetlerden biri de 15 metre yüksekliğindeki gümüş ikonostasis idi.[16]KonstantinopolisPatriği'nin kilisesi ve Doğu Ortodoks Kilisesi'nin 1000 yıl boyunca merkezi olan Ayasofya, 1054 yılında Patrik I. Mihail'in PapaIX. Leo tarafından aforoz edilmesine şahitlik etmiş olup, bu olay, genel olarak "Schisma"nın, yani Hristiyanlık tarihindeki en önemli olaylardan biri olan Doğu ve Batı kiliselerinin ayrılmasının başlangıcı sayılır.

1453 yılında kilise, Osmanlı padişahı II. Mehmed tarafından camiye dönüştürüldükten sonra mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenlerse olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler, bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Cami, müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Günümüzde görülen Ayasofya binası, aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan "Üçüncü Ayasofya" olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sırasında yıkılmıştır. Döneminin en geniş kubbesi olan Ayasofya'nın merkezî kubbesi, Bizans döneminde bir kez (7 Mayıs 558 tarihinde) çökmüş,[17][18]Osmanlı başmimarı Mimar Sinan'ın binaya payandaları eklemesinden itibaren de hiç çökmemiştir.

Tarihçe[değiştir kaynağı değiştir]

Latin İstilası esnasında Venedik DoçuEnrico Dandolo anısına konulan sembolik yazıt

Dördüncü Haçlı Seferi sırasında, Venedik Cumhuriyeti’nin âmâ Doçu Enrico Dandolo[not 3] komutasındaki Haçlılar İstanbul’u ele geçirip Ayasofya’yı yağmalamışlardır. Bu olay Bizanslı tarihçi Nikitas Honiatis’in kaleminden ayrıntılı olarak öğrenilmektedir.

Kiliseden aralarında Yeşua’nın mezar taşından bir parça, Yeşua’nın sarıldığı bez olan torino kefeni, Meryem’in sütü ve azizlerin kemikleri gibi birçok kutsal emanet ile altın ve gümüşten yapılma değerli eşyalar çalındı, kapılardaki altınlar bile sökülerek batı kiliselerine götürüldü şeklinde anlatılmaktadır. Latin İstilası (1204-1261) olarak anılan bu dönemde Ayasofya, Roma Katolik Kilisesi’ne bağlı bir katedrale dönüştürülmüştür. 16 Mayıs 1204 tarihinde Latin imparatoruI. Baudouin imparatorluk tacını Ayasofya’da giymiştir.

Enrico Dandolo adına konan mezar taşı Ayasofya’nın üst galerisindedir. Gaspare ve Giuseppe Fossati tarafından gerçekleştirilen 1847-1849 restorasyonu sırasında mezarın gerçek bir mezar olmadığı Enrico Dandolo anısına bir sembolik plaket olarak konulduğu ortaya çıkmıştır.

Son Bizans dönemi[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.