logonun üzerine atılan başlık / ABD ve Çin Dışişleri Bakanları Pekin'de görüştü

Logonun Üzerine Atılan Başlık

logonun üzerine atılan başlık

Muğla maden kıskacında

İklim değişikliği ve küresel ısınmaya karşı adımlar atılması gerekirken açık maden işletmecilikleri ormanları bir bir yok ediyor. Erozyon riski yüksek ve kurak bir ülkede de bu büyük bir sorun haline geliyor. 

TEMA Vakfı’nın verilerine göre tamamının yüzde 59’u, ormanlarının ise yüzde 65’nin maden ruhsatlı olduğu Muğla, şirketlerin kıskacı altında. Yaklaşık bir ayda sadece Muğla’da beş farklı proje için adım atıldı. Tamamı orman arazilerinden oluşan dört proje için çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatılırken “önemli doğa alanı” içerisinde kalan bir projeye de “ÇED gerekli değil” kararı verildi.

Milas’ta iki mermer ve bir taş ocağı için harekete geçildi. BA DE Grup Madencilik’in 3 milyon 450 bin TL değerindeki mermer ocağı projesine Muğla Valiliği’nce “ÇED gerekli değil” denildi. Şirket bu proje kapsamında 24.58 hektarlık alanda maden çalışmaları yürütecek. Proje sahası ise hassas ve benzersiz doğal bölgeleri belirlemek üzere kullanılan “önemli doğa alanı” ve içme-kullanma suyu havzaların oluşan “uzun mesafeli koruma alanı” içerisinde kalıyor. Benzer bir şekilde yine Milas’ta ÇED süreci başlayan iki maden projesi de orman sınırları içerisinde kalıyor. 

Yatağan’da da yine mermer ocağı projesi için süreç başlatıldı. 5 milyon 100 bin TL değerindeki projeyle birlikte 23.44 hektarlık alanda maden çalışmaları yapılmak isteniyor. Projeye onay verilirse yıllık 15 bin metreküp mermer üretilecek. Üretim sırasında inşaat atığı olan pasa da 135 bin metreküp oluşacak. Seydikemer’de ise 8 milyon 650 bin TL’lik kalker ocağı için ÇED süreci başlatıldı. Diğer projelere benzer şekilde “orman alanı-önemli doğa alanı” niteliğindeki arazide yapılmak istenen projeyle birlikte yıllık olarak 400 bin ton üretim yapılacağı düşünülüyor. 


muğlaMuğla ValiliğimadenmadencilikTEMA VakfımilaserozyonOrmanİklim Değişikliği

ABD ve Çin Dışişleri Bakanları Pekin'de görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Çin'e yaptığı resmi ziyaret kapsamında mevkidaşı Çin Gang ile görüştü.

ABD'li Bakan, iki günlük resmi ziyaret için bu sabah saatlerinde Pekin'e ulaştı. Blinken'i havaalanında Çin'in Kuzey Amerika ve Okyanusya İlişlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Yang Tao ve ABD'nin Pekin Büyükelçisi Nicolas Burns karşıladı.

Blinken, ABD Başkanı Joe Biden'ın 2021'in başında göreve gelmesinden bu yana Pekin'e gelen en üst düzey yetkili ve 5 yıl sonra Çin'i ziyaret eden ilk ABD Dışişleri Bakanı oldu. En son Donald Trump döneminin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 2018'de Pekin'i ziyaret etmişti.

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kasım 2022'de Endonezya'nın Bali Adası'nda düzenlenen G20 Zirvesi'nde yaptıkları görüşmede Blinken'in Pekin'i ziyaret etmesine karar vermiş ancak şubatta yapılması planlanan ziyaret, Çin'e ait yüksek irtifa balonunun Amerikan hava sahasına girmesinin ardından yaşanan kriz nedeniyle iptal etmişti.

Blinken, Pekin'e varışının ardından Diaoyutai Devlet Konuk Evi'nde mevkidaşı Çin Gang ile bir araya geldi. Bakanların heyetler arası görüşmesi 5 buçuk saat sürdü. ABD ve Çin heyetleri görüşmenin ardından akşam çalışma yemeğinde de bir araya geldi.

Tayvan sorununa vurgu

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Çin Gang, görüşmede Çin-ABD ilişkilerinin diplomatik bağların kurulmasından bu yana en kötü noktada olduğuna dikkati çekerek, bu durumun iki halkın çıkarlarına ve uluslararası toplumun beklentilerine uygun olmadığını belirtti.

Çin'in ABD ile ilişkilerini, Devlet Başkanı Şi Cinping'in ortaya koyduğu karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan işbirliği ilkeleri çerçevesinde gördüğünü ifade eden Çin Gang, bu ilkelerin ilişkilerin ortak ruhu, hedefi ve kırmızı çizgisi olması gerektiğini vurguladı.

Çin Gang, ABD ile istikrarlı, öngörülebilir ve yapıcı ilişki kurmak istediklerini belirterek, "Umarız ABD, Çin'e dair objektif ve rasyonel bir bakışı benimser, ilişkilerin siyasi temelini korunmak ve beklenmedik münferit olayları akılcı, sakin ve profesyonel tarzda ele almak için Çin ile çalışır." dedi.

Çinli Bakan, tarafların, ABD ve Çin liderlerinin Bali'deki görüşmelerinde vardıkları anlayış birliğinin içeriğine ve ruhuna uygun olarak ilişkileri yeniden istikrarlı bir doğrultuya sokmak için çaba göstermesi gerektiğinin altını çizdi.

Çin Gang, Tayvan sorununun Çin'in en temel çıkarı, en önemli meselesi ve Çin-ABD ilişkilerindeki en belirgin risk olduğunu vurgulayarak ABD tarafını, tek Çin ilkesine bağlı kalmaya, diplomatik ilişkilerin temelini oluşturan Üç Ortak Bildiri'deki yükümlülüklerine ve "Tayvan'ın bağımsızlığını desteklememe" taahhüdüne uymaya çağırdı.

İletişim kanallarının açık tutulması

ABD Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise, Bakan Blinken'in görüşmede, yanlış algılama ve hesap hatalarının yaratacağı risklerden kaçınmak için farklı sorun alanlarında iletişim kanallarını açık tutmanın ve diplomasinin önemine işaret ettiği aktarıldı.

Bakan Blinken'in ilişkilerde kaygı konusu olan çok sayıda meselenin yanı sıra Çin ile çıkarların çakıştığı ulus aşırı sorunlarda işbirliği olanaklarını dile getirdiği belirtilen açıklamada, "Dışişleri Bakanı, ABD'nin daima Amerikan halkının çıkarları ve değerlerini savunacağı ve özgür, açık bir dünyayı ve kurallara dayalı uluslararası düzeni savunmak için müttefikleri ve ortaklarıyla çalışacağını açıkça ifade etmiştir." denildi.

Açıklamada Bilinken'in Çin Gang'ı diyaloğu sürdürmek üzere ziyaret için Washington'a davet ettiği kaydedildi.

Görüşmede taraflar, Çin-ABD ilişkilerinde yol gösterici ilkeler üzerine istişareleri sürdürme, ilişkilerdeki belli sorunları ortak çalışma grubuyla ele alma, halklar arasında, iş ve eğitim alanında etkileşimleri teşvik etme konusunda anlaştı.

Blinken'in, yarın Çin'in en kıdemli diplomatı, Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Vang Yi ve Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmeler yapması bekleniyor.

Blinken, Çin ile ABD arasında ekonomik ve stratejik rekabetin arttığı, mevcut sorunların ve gerilimlerin çözülmeden devam ettiği, ilişkilerde karşılıklı güvensizliğin hakim olduğu bir süreçte Pekin'i ziyaret ediyor.

İki ülke arasında Tayvan sorunundan, Güney Çin Denizi'ndeki askeri gerilime, ekonomik ve teknolojik rekabetten insan hakları meselesine dek çok sayıda sorunlu alan bulunuyor.

Ziyarette tarafların sorunlu alanlardaki tutumlarını yinelemesi beklenirken, herhangi bir alanda çözüme yönelik tam uzlaşma sağlanabileceği öngörülmüyor. Ancak ziyaret, balon krizinin ardından kesintiye uğrayan diplomatik iletişimin yeniden sağlanmasına yönelik son aylarda atılan adımların son halkası olarak önem taşıyor.

Balon krizi ve diplomasinin kopması

ABD Savunma Bakanlığı, 3 Şubat'ta Çin’e ait olduğu iddia edilen yüksek irtifa istihbarat balonunun ABD ana kıtası üzerinde uçuş yaptığının ve Montana eyaletinde aralarında nükleer başlık ve uzun menzilli füze depolarının olduğu bazı hassas askeri tesislerin üzerinden geçtiğinin tespit edildiğini bildirmişti.

Çin, balonun ülkeye ait sivil bir hava aracı olduğunu, meteorolojik araştırma için kullanıldığını, kontrol kabiliyeti sınırlı olduğundan rüzgarlarla sürüklenerek yanlışlıkla ABD hava sahasına girdiğini ileri sürmüştü.

Çin'in açıklaması Washington'ı tatmin etmezken Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin'e yapmayı planladığı ziyareti iptal etmişti.

Balon 4 Şubat'ta, Başkan Joe Biden'ın emriyle Atlantik Okyanusu üzerine çıktığında, ABD kara sularında savaş uçağınca vurularak düşürülmüştü.

Pekin yönetimi, "sivil insansız hava aracına güç kullanarak müdahale ettiği" gerekçesiyle ABD'yi protesto etmişti.

Kriz yüzünden diplomatik ilişkiler büyük ölçüde kesilirken, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile ÇKP Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Ofisi Direktörü Vang Yi, 10-11 Mayıs'ta Avusturya'nın başkenti Viyana'da yaptıkları görüşmede ilişkileri yeniden kurma konusunda adım atmıştı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Logo dan Excel e atılan tabloda tarih sorunu

KOKS@LN' Alıntı:

Selamlar üstadlar,

altı sene gibi bir zaman olmuş başlık açılalı logoda sorun demek ki devam etmekte bende aynı sorunu yaşıyorum -2146716239 tarih yerinde görünen sayı karşılığı 01.01.2011 tarih olması lazım bu konu hakkında yardımlarınızı bekliyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Selam

Logo rapor dizaynını ne kadar biliyorsunuz bilmiyorum ama bu hatayı düzeltebilirsiniz.

Öncelikle ilgili rapora değiştir ile girin satırın üzerindeki başlık bölümünde sağ klik yapıp tablo alanlarını seçin oradan tarih bölümünü silip yeniden ekleyin,

Eğer bu şekilde de sonuç alamazsanız tablo kolonlarından ve satırdan tarihi silin sonra satırlara yeniden ekleyip sağ klik formattan tarih formatnı seçin bu işlemi bitirdikten sonra yine tarih alanı üzerinde değiştir yapıp tabloya ekleyi seçin, daha sonra satırın üzerindeki başlık bölümünde sağ klik yapıp tablo alanlarını seçin oradan tarihi olması gereken yere getirin eğer yapamazsanız bana ulaşın..

Saygılar

 

Ali Başman gençlerin yaşadığı sorunlarla ilgili değerlendirme yaptı

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Adayı Ali Başman Başbakan Ünal Üstel ve Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu'yla bir araya gelerek ülkede gençlerin yaşadığı sorunlarla ilgili değerlendirme yaptı; yeni dönemde gençlerin sorunların çözümüne yönelik atılacak adımları paylaştı.

“UBP Milletvekili Adayı Ali Başman, ülkede gençlerin yaşadığı sorunlara yönelik geniş bir değerlendirme yaptı.

Başman, Başbakan Ünal Üstel ve Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu ile yaptığı değerlendirmenin ardından, yeni dönemde milletvekili adayı olarak gençlerin sorunlarına yönelik atılacak adımları paylaştı.

Ali Başman, barınma, iş kurma, krediye kolay ulaşım, istihdam ve spor başlıkları altında yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı:     

Değerli Gençler,

Seçim süreci içerisinde, tek aday formatı gereği, birçok kesimle teke tek ya da geniş katılımlı toplantılarla görüşme fırsatım oldu.

Ama benim için gençlik, gençlerin sorunları, beklentileri hep ayrı bir önem taşıyor. Bunu da gerek geçmiş spor ve sosyal yaşamımda gerekse de mevcut etkinliklerimizle gösterdik. Gençleri, bir seçim çalışması olarak değil, hayatımızın, geleceğimizin yegane temeli olarak görüyor, gençlerin önünü açtıkça, ülkenin sağlam temeller üzerinde duracağına yürekten inanıyorum.     

GENÇLERE ‘İLK EVİM KREDİSİ’

Ülkemizde, birçoğunuzun, ciddi sorunlar yaşadığını biliyoruz. Bu sorunların farkındayız…

İki genç evlat sahibiyim. Hangi evimizde ne kaygı varsa, benzer kaygılar, ben de taşıyorum…

Öncelikle, gençlerimizin, barınma sorunu var. Bir yanda emlak sektörü gelişirken, yurtdışından gelen talep nedeniyle, ev fiyatlarında ciddi bir tırmanış söz konusu… Bu tırmanışta, dövizin artışı ile mal ve emtia fiyatlarında döviz temelli artışın etkisi oldukça büyük. Her şeyden önce, gençlerin bu adaya aidiyetini artırmamız için öncelikle barınma sorununu çözmemiz gerekiyor. Bu konuda devletimiz ve hükümetimizin ciddi ve somut adımlar atması gerekiyor. Bu, sadece siyasetin, iktidarın, muhalefetin değil tüm ülkenin önemli bir sorunudur.  Gençler barınma konusunda sıkıntı yaşıyor. Yüzde 1 faizli “İlk Evim Kredisi” bu adımda atılmış çok önemli bir adımdır. Maraş Bölgesi’ndeki 1100 sosyal konut adımı da gençlerin barınma sorununa nefes aldıracaktır. Ancak yetmiyor. Partimiz UBP’nin Kırsal Kesim Arsaları uygulamasının devam ettirilmesi ve aynı zamanda bu arsalara evini yapacak gençlere de “İlk Evim Kredisi” programını geliştirmemiz gerekiyor. Zaten Genel Başkanımız ve Başbakanımız Sayın Ünal Üstel de bu konuda gerekli sözleri vermiştir, İçişleri Bakanlığımız da çalışmayı başlatmıştır.

GENÇLERE ‘KENDİ İŞİNİ KUR’ İMKANI

Sevgili Gençler,

Barınma yanında gençliğimize istihdam alanları yaratma, kendi işini kurması yönünde de adımlar atıyoruz. Kalkınma Bankası ve diğer bankaların KOBİ programlarının sürdürülmesini sağlayacağız.

Bunları hükümet adına söz vermiyorum. Ben sadece bir milletvekilliğine adayım ve bunların gerçekleşmesi için var gücümle çalışacağım. Ancak Sayın Başbakanımızın, hükümetimizin taahhüdü ortadadır, kayıtlara geçmiştir. Geriye bürokrasiyi hızlı bir şekilde çalıştırmak kalıyor. İşte bu bizlere de görev düşüyor. Gençlerimizin, barınma, istihdam, kendi işini kurma ve bireysel seyahat özgürlüğünü, doyasıya yaşamaları için yürütülen çabaları desteklemenin, siyasi olduğu kadar insani bir boyutu olduğunu vurgulamak istiyorum.

DÜNYAYA AÇILAN, DÜNYA İLE KUCAKLAŞAN, DÜNYA İLE YARIŞAN, SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAZANMIŞ BİR GENÇLİK

İzolasyonlar, gençlerimizin, doğrudan seyahat özgürlüğünü kısıtlıyor. Bunun günün koşullarında, global insani değerler bütünü içerisinde devam etmesine gönlümüz razı olamaz… Bu konuda diplomatik ve hukuki çabaların yoğun bir şekilde sürdüğünü biliyoruz. Kısa zamanda, Anavatan Türkiye'mizin desteği ile doğrudan uçuş konusunda tarihi adımların atılacağı yönünde güçlü mesajlar gelmektedir. Bu adımlara, elimizden gelen desteği vermek gençliğe karşı tarihi bir sorumluluğumuzdur.  Bu konuda tüm milletvekili arkadaşlarım da benimle aynı doğrultuda ve aynı değer yargılarını taşımaktadır”.

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır