madımak oteli sahibi / Sivas Katliamı olay yeri keşif tutanağı - Vikikaynak

Madımak Oteli Sahibi

madımak oteli sahibi

Sivas Katliamı'nın 29. yılı: Madımak Oteli'nde neler yaşandı?

Sivas'ta 2 Temmuz 1993 tarihinde yaşanan olayın üzerinden 29 yıl geçti. Yazar ve sanatçılardan oluşan 33 kişi Sivas’ta kaldığı otelde yakılarak öldürüldü. Olaylar sonucunda 2 otel görevlisi ile 2 gösterici de ölmüş ve toplamda 37 kişi yaşamını yitirmişti.

2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri için Sivas’ta bulunan çoğunluğu Alevi ve sol görüşlü 51 kişilik grupta Aziz Nesin, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Asım Bezirci ve Nesimi Çimen gibi tanınmış isimler de bulunuyordu.

Olay 29 yıl önce alevlerin kül ettiği otelin adıyla anılıyor: Madımak Katliamı

Olay nasıl gerçekleşti?

Radikal İslamcı kalabalık bir grup tarafından çıkarılan yangında kimi dumandan boğularak kimi de yanarak yaşamını yitirenlerin dışarı çıkmaları halinde linç edilmesi söz konusu olduğu için içeride sıkıştıkları biliniyor.

Dört gün sürecek şenliklerde söyleşiler düzenleyecek, kitaplarını imzalatacak ve şarkılar söyleyecek olan grup sadece ilk gün etkinliklerini gerçekleştirebildi. Şenliğin ikinci günü olan ve Cuma gününe denk gelen 2 Temmuz’da namaz çıkışı toplanan bir grup etkinliğin yapıldığı alana yürümeye başladı.

"Sivas laiklere mezar olacak" sloganlarıyla yapılan yürüyüş sırasında ‘Halk Ozanları’ heykeli yıkıldı ve yerde sürüklendi. Sayıları giderek artan gruba herhangi bir müdahale olmazken akşam saatlerine doğru kalabalık 15 bin kişiyi buldu. Binlerce kişi otelin önünde sloganlar eşliğinde binayı taşladı ve camlar kırıldı. Birkaç saat içinde otel önündeki araçlar ateşe verildi ve son olarak otelden de alevler yükselmeye başladı.

Yangını söndürmek için zamanında müdahale etmeyen itfaiye de geldiğinde büyümüş olan alevleri kontrol altına almakta yetersiz kaldı. Dönemin siyasileri olayın münferit olduğu yönünde açıklamalar yapsa da uzun yıllar katliamın Özel Harp Dairesi tarafından planlandığı yönünde iddialar da dahil olmak üzere pek çok senaryo dile getirildi.

Olay sonrası gelişmeler

Elim olayın hemen ardından 35 kişi gözaltına alınmış, sonrasında gözaltı sayısı 190’a kadar çıkmıştı ancak 66 kişi serbest bırakıldı ve geri kalanlar "Laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışmak" suçuyla Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 1 yıl boyunca yargılandı. "Sivas davası" olarak tarihe geçen mahkeme sonucunda 22 sanık 15’er yıl, 3 sanık 10’ar yıl, 54 sanık 3’er yıl, 6 sanık 2’şer yıl hapisle cezalandırıldı. Yargılananlardan 37’si ise beraat etti.

Takip eden yıllarda Yargıtay DGM kararını bozdu ve sanıklar yeniden yargılandı. 1998’de onaylanan yeni kararda 33 sanık idam, 14 sanık ise 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına çarptırıldı ancak idam cezaları usul noksanlıkları nedeniyle bozuldu. Usul eksiklikleri giderildikten sonra 2000 yılında yeniden idam cezasına çarptırılan 33 sanık 2002’de idam cezasının kaldırılması ile müebbet hapse mahkum oldu.

Sanık avukatlarından birçoğu muhafazakar sağ partilerde milletvekili ve bakanlık pozisyonlarına kadar yükseldi ve geçen zaman içerisinde gerçekleşen tahliyeler ile hapisteki kişi sayısı 33’e düştü.

Sivas katliamının kilit isimlerinden 8 sanık ise 1997’deki bozma kararı sonrasında firar ederek kayıplara karıştı. Bunların içinde davanın bir numaralı sanığı Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak da bulunuyor.

2011 tarihinde Sivas’ta kalp krizi sonucu öldüğü ileri sürülen ve gizlice Yukarı Tekke Mezarlığına gömüldüğü söylenen Erçakmak hakkındaki dava, öldüğü için düşürüldü. Mağdurların avukatları DNA testi talep etti ve mezardaki kişinin yüzde 99.9 Erçakmak olduğu tespit edildi.

Zaman aşımı

Son olarak Sivas Davası 2014 yılında zaman aşımına uğradı ve tüm dava kapatıldı. Bu olay sonrası sivil toplum kuruluşlarının ve partilerin “insanlık suçlarında zaman aşımının kaldırılması” talebinde bulunması üzerine mahkeme başkanı, “İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz ama bu suçu işleyenler kamu görevlisi değil sivil oldukları için davanın düşmesine karar verilmiştir.” şeklinde açıklama yaptı.

Karar üzerine dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ise, davanın zaman aşımına uğradığı ifadesini yanlış bulduğunu belirterek "Sadece 5 kişi ile ilgili zaman aşımı olmuştur. Müebbet hapis cezası ile içeride olan onlarca insan var. Burada hedef saptırılıyor. Tek taraflı bakmayı doğru bulmuyorum. Başka davalarda da zaman aşımı süreci işlemişti." şeklinde açıklama yapmıştı.

Madımak Oteli’ne ne oldu?

Sivas katliamının ardından Madımak Oteli’nin alt katına bir kebapçı açılması tepkilere neden oldu ve bu tepkiler nedeniyle 2010 yılında kebapçı kapatılarak otel kamulaştırıldı. 2011 yılında ise bina 'Sivas Bilim ve Kültür Merkezi' haline getirildi.

Hayatını kaybeden sanatçı, şair ve yazarlar

Muhlis Akarsu – 45 yaşında, sanatçı

Muhibe Akarsu – 45 yaşında, Muhlis Akarsu’nun eşi

Gülender Akça – 25 yaşında

Metin Altıok – 53 yaşında, şair, yazar, felsefeci

Mehmet Atay – 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı

Sehergül Ateş – 30 yaşında

Behçet Sefa Aysan – 44 yaşında, şair

Erdal Ayrancı – 35 yaşında

Asım Bezirci – 66 yaşında, araştırmacı, yazar

Belkıs Çakır – 18 yaşında

Serpil Canik – 19 yaşında

Muammer Çiçek – 26 yaşında, aktör

Nesimi Çimen – 62 yaşında, şair, sanatçı

Carina Cuanna Thuijs – 23 yaşında, Hollandalı akademisyen

Serkan Doğan – 19 yaşında

Hasret Gültekin – 22 yaşında şair, sanatçı

Murat Gündüz – 22 yaşında

Gülsüm Karababa – 22 yaşında

Uğur Kaynar – 37 yaşında, şair

Asaf Koçak – 35 yaşında, karikatürist

Koray Kaya – 12 yaşında

Menekşe Kaya – 15 yaşında

Handan Metin – 20 yaşında

Sait Metin – 23 yaşında

Huriye Özkan – 22 yaşında

Yeşim Özkan – 20 yaşında

Ahmet Özyurt – 21 yaşında

Nurcan Şahin – 18 yaşında

Özlem Şahin – 17 yaşında

Asuman Sivri – 16 yaşında

Yasemin Sivri – 19 yaşında

Edibe Sulari – 40 yaşında, sanatçı

İnci Türk – 22 yaşında

Sivas Katliamı üzerinden 28 yıl geçti: Madımak Oteli’nde neler yaşandı?

2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas Madımak Oteli'nde çoğunluğu 33 yazar ve ozan ile iki otel çalışanı yakılarak öldürüldü. Sivas katliamında yaşamını yitirenler her yıl olduğu gibi bugün de Türkiye’nin farklı yerlerinde düzenlenen eylem ve etkinliklerle anılacak.

Yayınlanma:

Sivas Katliamı üzerinden 28 yıl geçti: Madımak Oteli’nde neler yaşandı?

2 Temmuz, bir katliam tarihi olarak hafızalara kazınmış durumda. Yazar ve sanatçılardan oluşan 33 kişinin Sivas'ta kaldığı otelde yakılarak öldürülmesinin üzerinden 28 yıl geçti. Olaylar sonucunda iki otel görevlisi ile iki gösterici de ölmüş ve toplamda 37 kişi yaşamını yitirmişti.

2 TEMMUZ SİVAS KATLİAMINDA NELER YAŞANDI?

Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu pek çok sanatçı ve fikir insanı dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin’in özel davetlisi olarak bu kente geldi.

Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.

Binlerce kişiden oluşan karşıt grup, Kültür Merkezi'nden yeniden Hükümet Meydanı'na geldi. Hükümet Konağı'nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti.

MADIMAK OTELİ'NİN YAKILMASI

Madımak Olayı'nda grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. Madımak Oteli tutuşturulan perdeler ve alt katta bulunan eşyalarla birlikte yakıldı.

Otele sığınmış olan kişilerden, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin’in de bulunduğu 35 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi.

Aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdivendeki görevli tarafından darp edilip, merdivenden itfaiye aracı etrafında toplanan karşıt görüşlü kalabalığa doğru itildi.

Başından yaralanan Aziz Nesin’i linç girişiminden araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.

Madımak Olayı sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ve 2 gösterici yaşamını yitirdi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.

İKTİDARDAKİLERİN TEPKİSİ NE OLMUŞTU?

Turgut Özal'ın ölümünden sonra Cumhurbaşkanı seçilen Süleyman Demirel'in yerine DYP Genel Başkanı seçilen ve Başbakan olan Tansu Çiller görevi devralalı henüz bir hafta olmuştu.

Çiller'in Madımak Oteli'nde yaşananların ardından söylediği sözler tartışma yaratacaktı: “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise olayın münferit olduğunu ve “Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmemiş olmasını” vurguluyordu:

“Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır.”

İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin'i hedef gösterdi: “Aziz Nesin'in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir

Aziz Nesin, ilerleyen günlerde Gazioğlu'nun “yalancılıkla” suçladı.

Koalisyon ortağı SHP'nin eski genel başkanı, dönemin başbakan yardımcısı Erdal İnönü, olaylar sırasında Aziz Nesin'le telefonla görüşerek “en kısa zamanda takviye güç gönderileceğini, kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacağını” söyledi.

İnönü, katliam ardından SHP'ye ve kendisine yönelik eleştirilere, “Ne yapayım, yetkim yoktu” cevabını verdi.

Sivas'ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin yakılması sonucunda çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetti. FOTO: Depophotos

DAVA SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?

Madımak Olayı’ndan sonra yargılama süreci

Madımak Olayı‘ndan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190’a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124’ü hakkında “laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma” suçlamasıyla dava açıldı, geri kalanlar serbest bırakıldı.

Kamuoyunda Sivas Davası olarak bilinen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. 26 Aralık 1994’te karara bağlanan dava sonucunda, 22 sanık hakkında 15’er yıl, 3 sanık hakkında 10’ar yıl, 54 sanık hakkında 3’er yıl, 6 sanık hakkında 2’şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi.

Yargıtay, Devlet Güvenlik Mahkemesi kararını bozdu

Müdahil avukatlar, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararını “taraflı, hukuka ve adalete aykırı” olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi katliamın “Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğunu” belirterek Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.

Madımak Olayı’nda 33 kişiye idam cezası 28 Kasım 1997’de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası’nın 146/1 maddesine göre idama ve 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezasına mahkûm edildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Aralık 1998’de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usul noksanlıkları nedeniyle bozdu.

Şubat 1999 tarihinde usul eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000’de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce yeniden idam cezasına çarptırıldı.

2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi.

Katliamın yaşandığı Madımak Oteli'ne ne oldu?

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği gibi Alevi örgütleri başta olmak üzere, her yıl olaylarla ilgili anma programı düzenleyen kurumlar, otelin ‘Utanç Müzesi' olmasını talep ediyor. Ancak bu talep bugüne kadar hükümetler tarafından kabul edilmedi.

Katliamı takip eden yıllarda otelin girişinde bir kebap lokantası açıldı. Bu, mağdur yakınlarının tepkisine neden oldu.
Lokanta, tepkiler ardından 2009 yılında taşındı

Otel ise kamulaştırıldı, yenilendi ve 2011'de Bilim ve Kültür Merkezi olarak kullanıma açıldı.

Merkezdeki anı köşesine, olaylarda ölen 33 aydın, iki otel görevlisi yanında iki göstericisininde adı yazıldı. Listede iki göstericinin de adının yer alması, katliam mağduru ailelerin tepkisini çekti.

Sivas anmalarını düzenleyen kurumlar özellikle her yıl 2 Temmuz'da “Utanç Müzesi” taleplerini yineliyor.

AnkaraaydınBaşbakanBaşbakan YardımcısıBilimçatışmaCumhurbaşkanıDarpdavaeylemHükümetİçişleri BakanıkatliamPolisSivasTürkiyeYargıtay

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır