mahmut efendi hazretleri cenaze töreni / Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi yüzbinlerin katılımıyla Fatih Camii'nden ebediyete uğurlandı

Mahmut Efendi Hazretleri Cenaze Töreni

mahmut efendi hazretleri cenaze töreni

kaynağı değiştir]

Mahmut Ustaosmanoğlu, Ali-Fatma Ustaosmanoğlu çiftinin çocukları olarak [1][2] yılında Trabzon'un Of ilçesine bağlı Tavşanlı köyünde doğdu.

10 yaşındayken, babası köy imamı Ali Efendi ve annesi Fatma Hanım’ın hocalığında hafızlığını tamamladı. Mehmet Rüştü Âşıkkutlu’dan talim dersleri aldı. Balaban köyünde Abdülvehhab Efendi’den Arapça okudu. Hacı Dursun Feyzi Güven’den fıkıh, tefsir, hadis gibi dinî bilgileri öğrenerek 16 yaşında icazet aldı ve köyünde ders vermeye başladı.

yılı Ramazan ayında, Sivas ili Divriği ilçesine vaiz olarak atandı. Yaptığı dinî sohbetlerle çevresindeki insanların dikkatini çekti. yılının sonlarında şeyhi Ahıskalı Ali Haydar Efendi ile tanıştı. Askerlik sonrası şeyhi Ahıskalı Ali Haydar Efendi, onu İsmailağa Camii’ne imam tayin etmek için davet etti.[5] 'te İsmailağa'da imamlığa başladı. 'da 65 yaşını doldurduğu için aynı camiden emekli oldu.[3] yılında İstanbul’da düzenlenen "Uluslararası İnsanlığa Hizmet Sempozyumu'ndan sonra kendisine “İslam’a Üstün Hizmet” ödülü verildi.[6][7] Aynı sempozyumda dünyanın farklı ülkelerinden gelen İslâm âlimleri tarafından "Asrın Müceddidi" ilan edildi.[8][1] 23 Temmuz tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Uzun yıllar boyunca yaşlılığa bağlı hastalıklarla mücadele eden Ustaosmanoğlu, 5 Haziran tarihinde enfeksiyona bağlı rahatsızlığı sebebiyle yoğun bakımda tedavi altına alındı. 23 Haziran 'de, 95 yaşında hayatını kaybetti.[9][10] 24 Haziran'da Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi.[11] Yerine dünürü Hasan Kılıç'ın geçmesini vasiyet etmiştir.[12]

Ailesi[değiştir

İsmailağa Cemaati: Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenaze törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan da katıldı, cemaatin yeni lideri Hasan Kılıç

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Kaynak, DHA

İstanbul'da böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında hayatını kaybeden İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu için Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Ustaosmanoğlu'nun naaşı Edirnekapı Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Fatih Camii'ndeki cenaze törenine Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

Erdoğan törende yaptığı konuşmada, Ustaosmanoğlu için "İlim, irfan ve hikmet sahibi alimimizi son yolcuğuna uğurluyoruz. Fatih İmam Hatip'te öğrenciyken kendisini dinlerdik" dedi.

Erdoğan, 1965-66 yıllarında İsmailağa Camii'nde cuma namazlarına gittiğini, Ustaosmanoğlu'nun sohbetlerine katıldığını söyledi.

Kaynak, MUHAMMED FATIH USTAOSMANOĞLU

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, kamuoyunda "Cübbeli Ahmet" olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü de cenaze törenine katılanlar arasındaydı.

Cenaze namazını Mahmut Ustaosmanoğlu'nun oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu kıldırırdı.

Cenaze töreni nedeniyle cami ve çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Fatih Camii'ne çıkan yollar da trafiğe kapatıldı.

Cenaze töreninde gazetecilere akreditasyon uygulandı.

İsmailağa Cemaati, Ustaosmanoğlu'nun cenazesine kadınların katılmamasını istemişti.

Ahmet Ustaosmanoğlu, cemaatin yeni liderinin babasının vasiyeti gereği "Hasan Efendi" olarak anılan Hasan Kılıç olacağını söyledi.

Mahmut Ustaosmanoğlu'nun cenazesindeki ayrıntı: İsmailağa Cemaati'ndeki kavga yeniden alevlendi

Geçen günlerde Nakşibendi tarikatına bağlı İsmailağa cemaati lideri Mahmut Ustaosmanoğlu yaşamını yitirdi. 

Cenaze törenine AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra devlet erkanı ve cemaatten onlarca kişi katıldı.

Cenaze töreni, söz konusu grup içindeki parçalanmayı yeniden gündeme getirdi. 

Gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü köşesinde 'Mahmut Efendi’den önce İsmailağa öldü' başlıklı dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Terkoğlu kavganın yeniden alevlendiğini belirterek, "Çeşitli hocalar etrafında toplanmış gruplar, birbirinden hazzetmiyor" dedi.

Terkoğlu'nun yazısı şöyle;

Bakmayın ardından “Helal ediyor musunuz” denmesine. Aslında her tabutun başında kendi yaşamımızı konuşuyoruz.

Mahmut Ustaosmanoğlu’nun vefatının ardından kavga yeniden alevlendi. Cenazede, iktidarla muhalefet buluşurken, sosyal medyada saygı tartışmaları sürüyordu. Kendi kendime sordum: Peki kendileri kendilerine çok mu saygılı davrandı?

İsmailağa cemaati, hep “Mahmut Efendi cemaati” olarak anıldı. Gelgelelim, Mahmut Efendi uzun yıllardır hastaydı. Bir tekerlekli sandalye üzerinde, zaman ve mekân bilinci olmadan nefes alıyordu. Aslında geleceği öngörmüş, yılında bir vasiyette bulunmuştu: “Ben yaşlılığım sebebiyle bedeni takatten düşüyorum. Şayet emr-i Hak vaki olursa yerime Hasan Kılıç Hocaefendi’yi, ona da yardımcı olarak Mustafa Bilici Hocaefendi’yi bırakıyorum.”

19 yılın sonunda yalnız Mahmut Efendi değil, Mustafa Bilici başta olmak üzere cemaatin çoğu yaşı kemale ermiş hocası da vefat etti. Nitekim İsmailağa İstişare Heyeti, Mahmut Efendi’nin vefatının ardından “Bundan sonra, tarikatımızın halkası (şeyhi) Hasan Kılıç Hocaefendi’dir” açıklaması yaptı. Tayyip Erdoğan da geçenlerde Kılıç’ı ziyaret ederek tercihini göstermişti. Ustaosmanoğlu’nun Dünürü Hasan Kılıç’ın doğumlu olduğu hatırlanırsa, cemaatin geleceği parlak görünmüyor.

Bunu söylememin nedeni sadece yaşlılık değil

Zira cemaat, Mahmut Efendi yönetme vasfını yitirdiğinden beri paramparça. Çeşitli hocalar etrafında toplanmış gruplar, birbirinden hazzetmiyor.

Hayır, cemaatten aforoz edilen Fatih Medreseleri’nden bahsetmeyeceğim. Mekke’de, Kıyam-Der ile Fatih Medreseleri taraftarlarının karşılaşınca birbirlerine saldırmalarından, sekiz kişinin yaralanmasından söz etmeyeceğim.

Hayır, Mahmud Ustaosmanoğlu’nun yakınındaki isimlerden Şefik Kocaman’ın, Fatih Çarşamba’da bıçaklı saldırıya uğramasına, cemaat içindeki bazı isimlerin bu nedenle suçlanmasına da girmeyeceğim.

Çok daha tuhafı var

‘CAMİMİZİ YIKTILAR’ SUÇLAMASI

Cenazeye bakın. En önde Hasan Kılıç Hemen ardında Erdoğan görünüyor. Omuz omuza saf tuttuğu isim ise Muhammed Keskin. Keskin, hem Mahmut Efendi’nin bacanağı hem hastalandığında onu Beykoz Çavuşbaşı’na getiren isim hem de cemaat içinde etkili Marifet Grubu öncülerinden.

8 Ekim tarihli Yeni Şafak’ı açıyorum:

“Keskin’in, Ustaosmanoğlu’nu adeta Kavacık’taki Külliye’ye hapsettiği biliniyor. Keskin’in izni olmadan Ustaosmanoğlu ile kimsenin görüştürülmediği, İsmailağa cemaati içinde uzun zamandır tartışılan konuların başında geliyor.”

Yetmemiş

Yeni Şafak, Keskin’i şöyle tanıtmış:

“15 Temmuz darbe girişiminden haberdar olduğu ve girişimden önce Cübbeli’yi arayarak ‘Sakın evden çıkma, hiçbir yere demeç verme’ dediği”

Öncesi de var

Beykoz’da Mahmut Efendi için yaptırıldığı söylenen külliye, cemaatin fraksiyonları tarafından hükümete şikâyet edildi. 8 Şubat tarihli Yeni Şafak’tan aktarayım:

“Marifet Derneği tarafından Beykoz Çavuşbaşı’ndaki orman arazisine kaçak olarak yaptırılan inşaat bu sabah yıkıldı.”

“Hükümet yaptırdığımız camiyi yıktı” sözleri dolaştı durdu.

‘HOCAEFENDİ DE’ İDDİASI

Düşmanlık bu kadar değil

Yeni Şafak arşivi, dahasını da söylüyordu:

“Zekeriya Öz’ün görevdeyken Çavuşbaşı’na giderek Muhammed Keskin ile görüştüğü iddia edilirken”

Kısacası İsmailağa’nın kimi hocaları, Mahmut Efendi’nin akrabaları, bizzat hükümet medyası tarafından FETÖ bağlantısıyla itham edildi.

Öyle ki

Mahmut Efendi’nin vefatının ardından, FETÖ liderinin yayımladığı taziyenin sorumlusu bile, İsmailağa’daki post kavgalarıydı. Zira Ustaosmanoğlu’nun “Fethullah” diyen birini, “Hocaefendi de” diye uyardığı iddiası da cemaatten çıkmıştı.

Her hocanın bir mescit, vakıf, dernek veya yayınevi etrafında halkalar kurduğu İsmailağa, Mahmut Efendi’nin vefatından çok önce parçalanmıştı. Her grup “En Mahmut Efendici benim” demek adına zaman zaman ipin ucunu kaçırmış, Allah’ın “Ete kemiğe büründüm Mahmut diye göründüm” dediğini vaaz kürsülerinden anlatanlar bile çıkmıştı. Savaş öyle sertti ki Metin Balkanlıoğlu gibi öldükten sonra belden aşağı çeşitli dedikodularla itibarsızlaştırılanlar bile oldu.

Dinin dinle, mezhebin mezheple, tarikatın tarikatla, hocanın hocayla bitmez kavgası

Kaderini din ulemalarının değil, artık siyasetin tayin ettiği cemaat için, 92 yaşındaki Hasan Kılıç’ın yapacağı en hayırlı iş, “herkes kendi yoluna” diyerek müritleri özgürleştirmek!

Yaşarken ölüme doğru koşuyoruz. Her cenazede sonu yeniden hatırlıyoruz. Çok değil, kalabalık dağılınca, yaşamın sıcaklığının ölümün soğuğundan güçlü olduğunu nasıl da hissediyoruz!


İsmailağa cemaatiİsmailağaBarış terkoğluMahmut UstaosmanoğluErdoğanRecep Tayyip ErdoğanTayyip ErdoğanCemaat

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır