malatya atasözleri ve anlamları / 4/B Sınıfı 3 Boyutlu Atasözleri ve Deyimler Etkinliği - Ali Nahit Bozatlı İlkokulu

Malatya Atasözleri Ve Anlamları

malatya atasözleri ve anlamları

Malatya Mutfak Kültürü

Deyimler - Halk Söyleşileri - Atasözleri

- Aç aç ile yatmış bir çıplak çıkmış.

- Aç bırakma hırsız edersin, çok söyleme arsız edersin.

- Aç gezip tok sallanmak.

- Aç mezarı olmaz.

- Açı işletme, toku depretme.

- Ağlayanın malı gülene hayır etmez.

- Ağılda oğlak doğar, ovada otu biter.

- Ağzı açık ayran delisi.

- Ağzının kalayını vermek.

- Ağzının suyu akmak.

- Allah deldiği boğazı aç koymaz.

- An beni bir kozla (elmayla) o da çürük çıksın.

- Anan sarımsak, baban soğan, nerden çıktın sen oğlan.

- Asil azmaz, bal kokmaz.

- Aş deliye kaldı.

- Aştan artmaz, dişten artar.

- Avratın kötüsü kelle paçaya bulgur salar.

- Ayağımın altı çağala, herkes evine dağıla.

- Ayının birkaç türküsü vardır o da elma ile armut üstüne.

- Ayrana gidiyor, küleği ardına tutuyor.

- Ayran yaydım yayık gibi, yağı çıktı oluk gibi.

- Ayranım ekşi olsun sineği Bağdat’tan gelir.

- Az çok deme evinde unun bulunsun, yaş kuru deme evinde odunun bulunsun, kara kuru deme evinde karın bulunsun.

- Bal bal demekle ağız tatlanmaz.

- Balı olan bal yemez mi.

- Bibi bibi tavşanın dibi.

- Beş ekmek verdim, hani ya biri?

- Boğazdan düşmek.

- Boğazı çüt demiriyle delinmiş olmak.

- Boş haral dik durmaz.

- Bu yaştan sonra rafa sehen mi dizeceğim?

- Buğdayı firik der, arpayı kurut der.

- Canı çekmek.

- Çökelek tartar, boğazımı yırtar.

- Çökelik, yemesek dökerik.

- Dana öldü süt kesildi, inek öldü hep kesildi.

- Dipsiz ölçek, boş ambar.

- Dut demiş ki beni yiyen köküme dönsün.

- Kiraz demiş ki beni yiyen çöpüme dönsün.

- Düğün benim, canaşı babamın olmasa neye yarar?

- Ekmediğin bostan, yemediğin karpuz.

- Ekmek delisi.

- Ekmek elden, su gölden, ye yavrum ye.

- El kazanı ile aş kaynatılmaz.

- Elde yiyen yolda acıkır.

- Gözü doymamak.

- İnsan insanı yeme ile sevmez.

- İte taş atan da bir, ekmek atan da.

- Kadın tuz der, erkek cız der.

- Kalaylı bakır küflenmez.

- Kalaylı tas, ağrısız baş.

- Kalbur sudan ne getirir?

- Kara keçiyi gören içi dolu yağ sanır.

- Karı ekmeği hamam tokmağı.

- Karın kararını bilir.

- Karnı zil çalmak.

- Kaşıkla verip sapıyla göz çıkarmak.

- Kazan taşarsa çömçenin hesabı olmaz.

- Kebabı kızartan közdür.

- Kışın soba kovanın yazın katığı su olur.

- Kız anadan beller sofra dizmeyi.

- Oğlan babadan beller oba gezmeyi.

- Kız yükü tuz yükü.

- Kurdun kuşun payı.

- Kursak kavurgasını ister.

- Löp löp yemek.

- Nefsi içinde kalmak

- Nefsini körletmek.

- Ocağını tüttürmek.

- Öküz öldü, çüt yassıldı.

- İnek öldü, hab kesildi.

- Öküz çiftle, ambarı eşle.

- Pisik sirke içmez.

- Pişmiş aşa su katmak.

- Sarımsak içli dışlı.

- Soğan yalnız başlı.

- Sarımsağı gelin etmişler kırk gün kokusu çıkmamış.

- Sofrada elini, sohbette dilini kısa tut.

- Soğanı yiyen bilmez, doğrayan bilir.

- Soğanın yalnızlığına bakma

Sarımsakla içli dışlıdır.

- Şunun çalımına bak, evdeki mikiline bak.

- Tası tarağı toplamak.

- Tavanın dibini sıyıranın düğününde kar yağar.

- Tencere dibin kara, seninki benden kara.

- Tok ağırlaması zordur.

- Tuzu kuru.

- Ver ki yiye, ört ki yata.

- Yarımı yemez, bütünü bölmez.

- Yazın başı pişenin kışın aşı pişer.

- Yediği çanağa sıçan cinsten olmak.

- Yediği önünde yemediği ardında olmak.

- Yüzünü it yalasa doyar.

   Amasya'da bütün Türkiye'de kullanılan deyim ve atasözlerinin yanı sıra sadece bu bölgede kullanılan ifadeler de bulunmaktadır. "Hışırım çıktı" "Benden yemlen yumurtayı başkasına bırak" "Hızlı yürüsen deli, yavaş yürüsen ölü derler" "Gıcır gıcır devrilesice" bunlardan sadece bir kaçıdır.

Amasya’nın Bar Dağ'ı, bir dağı olmazsa öbür dağı.

Ali evlendi Güllü gelin oldu. (olan oldu)

Alayı çullandı. (Hepsi birden üzerime geldi)

Başı içeride. (Evine bağlı)

Bu ne biçim gayda, büyüklerde olur fayda. (Bir bilene danışmak)

Bıçağın önü de arkası da kesiyor. (Her durumda kendini haklı çıkartıyor)

Bilmeden göle düşme. (Bilmeden bir işe kalkışma)

Çalınmaz saz, tutulmaz söz. (Bidiğini okuyan)

Döklüm döşek. (dağınık)

Dereyi görmeden paça sıvamak. (Aceleci davranmak)

El eli yur el de döner yüzü yur. (Yapılan karşılıksız kalmaz)

Hışırım çıktı. (Çok yoruldum)

Hiç aşkım yok. (Hiç keyfim yok)

Horoz ötmeye kalma. (Fazla gecikme)

Kafam dalgalı. (Aklım karışık)

Kafam fenikti. (Başım döndü)

Kesüyü bekit. (Arkdan gelen suyu yönlendirmek)

Körün daşı gibi. (İhtimal verilmeyen)

Kulp takmak. (Her şeye bir kusur bulmak)

Kül haşaş oldu. (Kırılıp dağıldı)

Karnım şiş. (Canım sıkıntılı)

Kilitlendi mi çengelin. (Tutuldu mu çenen)

Kokmuşluk yapma. (Dedikodu yapma)

Lo taşı gibi yuvarlandı. (Tonbul biri yere düşünce)

Sel ağzından kütük kapmak. (Fırsatçı olmak)

Seni omzuna alınca ayakların yere değmesin. (Evlendiğin kişi seni kimseye muhtaç etmesin)

Şöyle bir kazınalım. (dertleşelim)

Beğendüğüm benden gaştı (beğenmedüğüm peşime düştü)

İki ara bir derede kalmak. (Kararsız kalmak)

İki ayağını bir pabuca sokmak. (Acele ile telaşlanmak)

İki lafın belini kırmak. (Biraz sohbet etmek)

İt ayağından paça yemiş gibi gezmek. (Çok gezenlere söylenir)

Muhtarın garısı (muhtarın yarısı)

*Yüzüne güller (af buyur)

* Kül haşhaş olmak. (Cam gibi çabuk kırılan eşyaların ya da toplu halde bulunan nesnelerin düşünce etrafa dağılması anlamında kullanılır.)

* Muhtarın karısı muhtarın yarısı. ("Sen ne dersen de bu iş onun tarafından olacağı yerde başka karışanlar ve karar verecek olanlarda var. İş onunla bitmiyor" anlamında kullanılır.)

* Arka gelmeyince ön açılmıyo. (Aklıma bir şey gelmiyor. Gelse hepsini anlatacağım…)

* Seversen esmer sev sevdikçe bağlanır.

Pek sevme beyazı, üç günde bir kirlenir.

* Kumanın gemisi yürür, elti gemisi yürümez. (Kumanın olduğu yerde eltinin sözü geçmez.)

* Seni omuzuna alınca ayakların yere değmesin. (Evleneceğin kişi fakir olmasın. Seni hiç bir şeye muhtaç etmesin.)

* Ali evlendi Güllü gelin oldu. (Olan oldu. Herkes yerini buldu. İş işten geçti ya da herkes kenara çekildi. Olanlar bana oldu anlamında kullanılır.)

* Bu ne biçim gayda, büyüklerde olur fayda. (Bir işi yapmadan önce bir bilen büyüğe danış.)

* Gayseriluyuk. ("Okuma-yazma biliyor musunuz?" diye sorulduğunda "Kayseriliyiz." denir. Bu okuma- yazma bilmiyoruz anlamına gelir. Ayrıca "Kaç yılında doğdunuz" sorusuna da "anadan doğma yaşıyoruz" cevabı verilir)

* Hızlı yürüsen deli, yavaş yürüsen ölü derler. (Her şeye bir bahane bulunur.)

* Gezgüç. (Çok gezenlere denir.)

* Köprüden geçerken yan yana yürümüşler. (Akraba olmadıkları halde akrabasıymış gibi davranan ya da çok uzaktan da olsa akrabalığı bulunan kişiler için söylenir.)

* Hışırım çıktı. (Çok yoruldum)

* Fahridin mi?: İhtiyarladın mı?

DUALAR

* Allah ömrün uzun etsin.

* Tuttuğun altın olsun.

* Allah sana oğul ekmeği, gelin ekmeği yedirsin.

BEDDUALAR

* Allah sana parmak versin de tırnak vermesin. (Allah sana fırsat vermesin anlamında kullanılmıştır.)

* Elma yerken dişin gırılsın inşallah. (Şaka ile karışık da söylenir.)

* Allah sende oğlundan gızından bul. (Bana yaptıklarının cezasını gör. Ama benden değil de en sevdiğin kişiler tarafından canın yansın. Bu benim sana vereceğim karşılıktan daha çok canını acıtacaktır.)


* Gıcır gıcır devrilesice. (Ağaç kesilirken gıcır gıcır diye ses çıkartır. "Sende hayata son verirken acı çek ve inleyerek öl." Anlamında kullanılır.)
* Allah kapına kara kilitler asılsın. (Neslini devam ettirecek bir ailen olmasın, ailen bölünsün, ocağın tütmesin anlamında kullanılır.)

"Ayağımın Altı Çağala.."

Yazar Mustafa Kuşçuoğlu'nun "Ayağımın altı çağala, herkes evine dağıla.." adını taşıyan ve Malatya bölgesinde kullanılan uyaklı sözleri içeren kitabı yayınlandı.

Evliya Çelebi'den Malatyave Şiirlerde Malatya adlı kitapları bulunan, Malatya araştırmaları ilgili en önemli kaynak kişilerden biri olan  78 yaşındaki Kuşçuoğlu, Malatya ve bölgesinde kullanılan özlü sözleri derledi ve bu konudaki en titiz ve kapsamlı çalışmaya imzasını attı.

Kuşçuoğlu, kitabın ön sözünde, şunları yazdı:

"Konuşurken, yazarken ifademizin kuvvetli olması için kullandığımız atasözleri ve deyimler bakımından Malatya'mız çok zengin bir hazineye sahiptir.

Ta gençlik yıllarımdan beri bu hazineden aldığım söz cevherlerini toplamaya çalıştım. Bir de baktım ki, derlediğim bu cevherlerin sayısı üç bine ulaşmış.. Ancak, bu deyim ve atasözlerin tamamının sadece Malatya yöresinde kullanıldığını iddia etmek, araştırmacıyı bilimsellikten uzak düşürür. Çünkü ufak şive ve kelime farklarıyla aynı atasöz ve deyimin değişik yörelerimizde de kullanıldığını görmek mümkündür...

Büyük bir sabırla yıllarımı vererek derlediğim bu sözler içerisinden, büyük bir titizlikle sadece kulağa hoş gelen ve akılda kalabilmesi için uyaklı olanlardan bir demet yapmaya çalıştım. Aralarına atasözleri gibi benimsenmiş bazı dörtlükleri çeşni olsun diye serpiştirdim. Emek tarlasından ve gönül bahçesinden derlediğim bu demeti; Kernek ve Tohma'nın çağıltılarında yıkadım, Bey Dağı'nın meltemlerine sarıp sundum..

Amacım, amatörce derlemeye çalıştığım güzel Malatya'mızın kültür hazinelerinden şu bir avuç cevherin zamanın unutturduğu, uçup giden rüzgarın da savrulup kaybolmasını önlemektir. Faydalı olabildiysem, kendimi bahtiyar sayarım.

Ağzınızın tadı, Malatya'nın adı, dostların yâdı ile hoşça kalınız"

CM Basım Yayım'ın yayınladığı kitapla ilgili yazar iletişim adresi "P.K.186 Kadıköy/İSTANBUL"  ve Tel: 0532 402 52 44 olarak belirtildi.

UYAKLI SÖZLER..

Kitapta yeralan uyaklı sözlerden bazıları şöyle:

Alacadağ'da dileniyor
Sittirizde dağıtıyor

Ana gerek kız çıkara
Çulha gerek bez çıkara.

Ağaçtan maşa,
Aptaldan paşa olmaz.

Analı kızlar, sırları saklar,
Anasız kızlar, yazıda kuzlar.

Ardıcın közü, kadının sözü
Pelidin közü, yiğiden sözü

Babadan görecek ki bir erkek çocuk, meydan açsın
Anadan görecek ki bir kız çocuk, sofra açsın.

Bıldır anasının eteği yanmış,
Bu yıl kokusu burnuna gelmiş

Bıldır ölen eşeğim,
Gel bu sene ağlaşalım.

Cömertsin derler maldan ederler
Yiğitsin derler candan ederler.

Çamura taş atma batar da gider
Gurbete kız verme yiter de gider.

Çırmığtı'ya imam olduk,
Veresiye ölü yuduk.

Deli öğüdü nede
Kör çırayı nede
Hıra yemeği nede
Söğüt suyu nede.

Erine göre bağla başını
Kabına göre kaynat aşını.

Ev gör ki evine çunasın,
Er gör ki erine çunasın.

Kaşık verir sapı kırık,
Ekmek verir, altı yanık,
İlle analık, ille analık.

Kocalıkta genç alma el için,
Yüksek yerde harman yapma yel için,
Dere içine ev yapma sel için.

Malatya'nın ucuna,
Al da bak avucuna,
Öyle bir güzel sev ki,
Şan versin bu acuna.

Merkebi yularından,
Erkeği sözünden bağlarlar.

Misafirin gelmesi âdet,
Gitmesi saadet,
Hiç gelmemesi selamet,
Gitmemesi felaket.

Nerelisin? Darendeli.
Çalışır mıbıh? Neylemeli.
Yemek yer misin? Beş lengeri.
Güzel sever misin? En dilberi.

Üveye etme özünden bulursun,
Gelinine etme kızından bulursun.

Vermeye muradı olursa birini bin eder,
Vermeye murat olmazsa eldeki de gider.

Zengin kızını almak çetin,
Asarması kolay,
Fakir kızını almak kolay,
Asarması çetin.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır