malatya karaciğer hastanesi yorumlar / Malatya'da karaciğer nakli olmak için sıra bekleyen genç, hastane otelinde ölü bulundu - Son Dakika

Malatya Karaciğer Hastanesi Yorumlar

malatya karaciğer hastanesi yorumlar

Dünyaca ünlü cerrahlar Malatya’da yetişiyor Turgut Özal Tıp Merkezi'nde eğitim alan doktorlar ülkelerindeki hastalara umut oluyor

Dünyanın en büyük 2’nci karaciğer nakil merkezi konumunda olan Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde eğitimlerini tamamlayan cerrahlar ülkelerindeki hastalara umut oluyor.
Dünyanın en önemli cerrahları Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde yetişiyor. Malatya’da eğitimlerini tamamlayan cerrahlar ülkelerinde hastalara umut oluyor.
Bugüne kadar onlarca cerrahın eğitim aldığı merkezde eğitimlerini sürdüren, Ürdün asıllı Uzman doktor Ali Aloun ile meslektaşları Nijerya asıllı Garzali İbrahim Umar ve Kenya asıllı Sakulan Hargura Malatya’da eğitim almaktan oldukça mutlu olduklarını söyledi.
Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakli Enstitüsü’ndeki eğitim kalitesine başka yerde ulaşmanın çok zor olduğunu belirten, Uzman Doktor Ali Aloun, “Ürdünlü, Genel Cerrahi Uzmanıyım ve Karaciğer Nakli üzerinde çalışmaktayım. Birlikte eğitim gördüğümü arkadaşlarım Dr. Garzali İbrahim Umar Nijeryalı, Dr. Sakulan Hargura’da Kenyalı onlarda Genel Cerrah Uzmanları. Şuan İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi dünyada ikinci ve Avrupa’da birinci olduğu için yıllık 200’ün üzerinde karaciğer nakli olduğu için tercih ettim. Eğitimler doktora göre değişiyor. 6 aylık 1 ve 2 yıllık süreyle değişmekte. Eğitim tamamlandıktan sonra memleketlerimize gideceğiz. Bu kadar kaliteli bir eğitimi başka bir yerde bulmak çok zor. Özellikle Sezai hocanın burada olması, o kadar tecrübeli bir cerrah olması eğitimlerimize bir katkısı olmuştur. Şuan arkadaşlarımız bizi arıyor iletişimdeyiz ve bir sürü doktor gelecek yurt dışından Ürdün’den Afrika’dan başka yerden de gelen olacak. Malatya çok sakin bir şehir İstanbul Cerrahpaşa’da okudum. İstanbul’a göre çok sakin bir şehir sevdim. Sık sık geleceğim buraya” dedi.

Şuana kadar 3 bin 200 karaciğer naklinin gerçekleştiği merkezde sayısız cerraha eğitim verildiğini kaydeden Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Doç. Dr. Adil Başkıran ise, “Karaciğer naklinde şuana kadar 3 bin 200 tane karaciğer nakli gerçekleştirdik ve bu karaciğer nakli dünyanın en fazla karaciğer nakli yapılan hastanesinde ikinci sıradayız. Avrupa da ise en fazla karaciğer nakli yapan hastane konumundayız. Yani Avrupa’da birinciyiz. Karaciğer naklinde sadece kronik karaciğer hastaları değil bunun yanında hepatosellüler, karsinoma yani kanser hastaları da burada tedavi ediyoruz. Haftada bir defa uluslararası bir toplantı düzenleyerek karaciğer kanseri olan hastalara da yeni bir tedavi modalitesi oluşturmaya çalışıyoruz. Yurt içinden ve yurt dışından bu kadar hastaya hizmet veriyorken aynı zamanda yurt içinden sayısız cerraha bir karaciğer nakli eğitimi verildi. Bunun yanında yurt dışından gelen hastalara ve yurt dışından gelen cerrahlara hizmet verdik. Yurt dışından gelen cerrah arkadaşlarımız genellikle burada ameliyat olan hastaların yakınları oluyor ya da uluslararası platformda bizi takip edenler oluyor. Dolayısıyla bunlara hizmet veriyoruz. İki üç hafta önce Özbekistan’dan 3 cerrah, 1 anestezi uzmanı gelmişti onlara gerekli eğitim verildi. Bir daha gelecekler ve Özbekistan’da karaciğer transplantasyonu yapmak için uğraşıyorlar ve buradan gittikten sonra da iletişimimiz devam ediyor. Şuanda Nijerya’dan, Kenya’dan ve Ürdün’den 3 cerrah arkadaşımız eğitim alıyor. Ürdün’den gelen arkadaşımız 2 yıllığına, Nijerya ve Kenya’dan gelen arkadaşlarımız 1 yıllığına karaciğer nakli eğitimi alıyor. Burada hedefimiz İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi olarak karaciğer naklini Malatya karaciğer nakli enstitüsü değil dünya Karaciğer Nakli Enstitüsü bütün dünyaya bu yaptığımız hizmeti sunmak. Karaciğer Naklinde dünyada bir numara olduktan sonra ileri evrede karaciğer naklinin canlı verici karaciğer naklinin dışında başka alternatif modeller yapabilir miyiz. Bu konuyla ilgili şuanda çalışıyoruz ve yurtdışından gelen arkadaşlarda hem cerrahi hem sosyal ve kültürel hem de ekonomik olarak Malatya’mıza Türkiye’mize katkıda bulunuyorlar. Bu da bizim için onur verici bir şey“ ifadeleri kullandı.
Yapılan hizmetlerle gurur duyduklarını söyleyen Başkıran, “İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi bir devlet kurumu böyle bir devlet kurumunda böyle bir hizmet vermekten gurur duyuyoruz. Türkiye’de ve dünyada bir numara olmaktan gurur duyuyoruz. Canlı vericili karaciğer naklini en aza indirip, kadavra bağışının arttırılması ya da alternatif modeller olan zeno Transplantasyonu burada yapmayı hedefliyoruz“ diye konuştu.

Anadolu Ajansı, DHA, İHA tarafından geçilen tüm Malatya haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Malatya Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

Yeniçağa Belediye Başkanı Çağlar, Malatya'da karaciğer nakliyle sağlığına kavuştu:

"Yeniden doğdum. Nasıl minnettar kalmam ki, nasıl burası için çalışmam ki. Artık kendimi Malatyalı hissediyorum"

Çağlar'ın taburcu edilmesi dolayısıyla Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimliği'nde basın toplantısı düzenlendi.

Burada konuşan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, 26 Nisan'da hastanelerine gelen Çağlar'ın, Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz ve ekibince 12 Mayıs'ta ameliyata alındığını ve canlı vericiden nakilinin gerçekleştirildiğini belirtti.

Enstitülerinde 2002'den bu yana karaciğer nakli yapılan hasta sayısının 3 bin 300'e yaklaştığını dile getiren Kızılay, Çağlar'ı sağlıkla taburcu ettikleri için mutlu olduklarını söyledi.

Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Çağlar'ın karaciğerine gelen damarlardan birinin tıkalı olduğunu, bu hastaların karaciğer nakli ameliyatlarının zorlu geçtiğini dile getirdi. Çağlar'ı ameliyata hazırlarken çeşitli sağlık sorunlarının da çıktığını ifade eden Yılmaz, "Süratle karaciğer naklini yaptık, iyi seyretti. Birkaç günlük yoğun bakım periyodundan sonra serviste takip ettik. Her şey iyi, şu anda kendisini taburcu ediyoruz, sağlıklı bir şekilde evine gönderiyoruz. Bundan kendisinin olduğu kadar biz de mutluluk duyuyoruz, kendisine de uzun ömürler diliyorum." diye konuştu.

Yeniçağa Belediye Başkanı Recayi Çağlar ise üniversite ve hastane yönetimi ile Sezai Yılmaz ve ekibine minnettar olduğunu söyledi.

Ekibin sadece Malatya'da ve Türkiye'de değil dünyada da saygın bir yeri bulunduğunu dile getiren Çağlar, 4 yıldır karaciğerle ilgili sorun yaşadığını, 3 ayda bir hastaneye gittiğini, nakil olmak için orada yatış yapıldığını ancak doktorların ameliyattan vazgeçtiğini anlattı.

Çağlar, eski Malatya Valisi Aydın Baruş'un Bolu'da çalıştığını, kendisiyle irtibat kurduğunu ve onun da yönlendirmesiyle Malatya'ya geldiğini dile getirerek, "Donör bulundu ve şu anda sağlığımıza kavuştuk. İnsanlar gidip de başka yerlerde sıkıntı çekmesin, gelsin burada bütün tedavisini görsün gitsin. Ben yeniden doğdum. Nasıl minnettar kalmam ki, nasıl burası için çalışmam ki. Artık kendimi Malatyalı hissediyorum. Malatya'nın bütün bürokratlarına teşekkür ediyorum. Hepsi geldiler, ilgilendiler. Büyükşehir, ilçe belediye başkanları, halkı, nereye gittiysek hürmet gördük." dedi.

 

Kaynak: Haber Kaynağı

Bu haber toplam 826 defa okunmuştur

Karaciğer Nakli Enstitüsü

İyi günler diliyorum. Benim adım Sezai Yılmaz. Genel cerrahi profesörüyüm. İnönü Üniversitesi karaciğer nakli enstitüsünün aynı zamanda müdürüyüm. Aslen Malatyalıyım. İlk, orta ve lise eğitimimi Malatya'da tamamladım. Üniversite eğitimimi şimdi Dicle Üniversitesi olarak bilinen Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladım. Genel cerrahi ihtisasımı Ankara Numune Hastanesi'nde 1988-93 yılları arasında, Gastroenteroloji Cerrahisi yan dal ihtisasımı Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tamamladım. 1999 ve 2000 yıllarında Amerika'da fistburgh Üniversitesi'nde karaciğer nakil eğitimi aldım. Daha sonra Malatya İnönü Üniversitesi’nde göreve başladım. 1998'den beri kayıt olarak, 2000 yılından beri somut olarak İnönü Üniversitesi’nde görev yapmaktayım. Karaciğer Nakli Enstitüsü ile ilgili biraz kısa bilgi vermek istiyorum. Enstitümüz tüzel olarak 2011 yılında kuruldu. Dünyada tektir. Bir organ üzerine açılmış bir enstitü olarak sadece üniversitemizde bulunmaktadır. Peki nereden icap etti? nasıl kuruldu? Biz, Malatya'da 2002 yılında karaciğer nakil ameliyatlarına başladık. 2008 yılından itibaren de Türkiye'de ve Avrupa'da en fazla karaciğer nakli yapan merkez olma yolunda büyük gelişimler gösterdik. Bunun üzerine bu yapının endüstrileşmesi gerektiğini düşündük. O zaman da YÖK (Yükseköğretim Kurulu) ile Millî Eğitim Bakanlığı’mızla (MEB) ve Bakanlar Kurulu Kararı ile 2011 yılında karaciğer Nakli Enstitüsü kuruldu. Biraz önce bahsettiğim gibi enstitümüz dünyada tektir. Spesifik bir organa transplantasyonla alakalı başka bir enstitü örneği yok. Peki Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde bugünkü durumumuz nedir? Biraz da ondan bahsetmek isterim. Şu anda dünyada sayılı, hatta ilk birkaç yüksek hacimli karaciğer nakli yapan merkezden bir tanesiyiz. Enstitümüzde birçok yüksek lisans ve doktora programı var. Tabii ki ondan önce biraz enstitü kadromuzdan da bahsetmek isterim. 20'nin üzerinde sadece transplant cerrahı bu kurumda çalışmaktadır ama bunun yanında transplantasyon ile alakalı tamamen uzmanlaşmış Anesteziyoloji, Gastroenteroloji, Pediatrik Gastroenteroloji, Enfeksiyon Hastalıkları, Radyoloji, Nükleer Tıp, Radyasyon Onkolojisi gibi yaklaşık 60'ın üzerinde öğretim üyesi ile hizmet veren bir enstitü. Yani akademik kadrosu son derece güçlü bir enstitüden bahsediyoruz. Yüksek lisans ve doktora programlarımız enstitümüzde mevcuttur. Enstitümüzde Transplantasyon Koordinatörlüğü Yüksek Lisans Programı ve Karaciğer Nakil Hemşireliği Yüksek Lisans Programlarımız var. Burada birçok öğrencimiz eğitimine devam ediyor. Doktora programı olarak da Karaciğer Nakil Cerrahisi ve Karaciğer Nakli Anesteziyolojisi adı altında 2 tane doktora programımız var. Genel cerrahi uzmanları veya anestezi uzmanları da burada doktora yapmak üzere başvuruyorlar. Aynı zamanda yurt dışından da buraya başvurup doktora yapan öğrencilerimiz mevcut. Uluslararası paydaşlarımız var. Enstitümüz şu anda aktif olarak Almanya'da Giessen Üniversitesi ve Azerbaycan Bakü Tıp Üniversitesi ile beraber yürüttüğümüz ortak programlarımız var. Eğitimlerimiz ortak olduğu için sık sık oralara gitmem gerekmektedir. Bunlarla eğitimlerimiz ortak. Onun dışında Rusya'da 2-3 tane kurum var. Bunlardan bir tanesi Saint Petersburg'da diğeri Moskova'da. Bu merkezlerle de yakın ilişkilerimiz var, projelerimiz mevcut, beraber çalışma programlarımız mevcut. Bilimsel araştırmalara gelince, çok yüksek yoğunlukta bilimsel çalışma üreten bir enstitüyüz. Geçen yıl 80 civarında bilimsel çalışmaya imza atılmıştır. Enstitümüzde özellikle çalışmalarımızda Malatya ismi taşıyan birçok ameliyat yöntemi tanımlanmıştır. Karaciğer kanserlerinde genellikle hangi hastalara nakil yapılabileceği konusunda birtakım kriterler tanımlanır. Çünkü her karaciğer kanserine nakil yapılmaz. İşte bununla ilgili değişik kriterler tanımlanmıştır. Dünyadaki çok önemli merkezlerin adıyla anılan bu kriterler birtakım özelliklerdir ve bu özelliklere sahip insanlara nakil yapılmasıyla ilgili çalışmalar veya bilimsel çalışmalar vardır. Bunlara örnek verecek olursak: Milan Kriterleri, Barcelona Kriterleri veya California, San Francisco Kriterleri gibi. Biz bunların yanına Malatya Kriterlerini tanımladık. Bu, ülkemizde tek, dünyada da dediğim gibi büyük merkezlerle yarışan bir örnektir. İşte bu tarz bilimsel çalışmalarımız var. Transplantasyon hepatolojisi, immünolojisi gibi bir elektron mikroskobunun hizmet gördüğü histopatoloji ve ultrstrüktürel patoloji laboratuvarımız var. Burada da, olabilecek en kaliteli veya bilime, insanlığa yol gösterecek çalışmalarımız devam etmekte. Peki enstitümüzün bundan sonraki hedefleri nedir, neler yapmalıyız? Biz bugün için dünyada sayılı birkaç karaciğer nakil merkezinden bir tanesiyiz. Bundan yaklaşık bir buçuk iki yıl önce de aynı anda 5 canlı vericili karaciğer naklini yaparak dünyada aslında bir ilki gerçekleştirdik. Bunu yapmaktaki kastımız ağırlıklı olarak “swap” (takas) dediğimiz çapraz karaciğer nakillerinin sadece ikili değil de üçlü, dörtlü, beşli bir şekilde de yapılabileceğini göstermekti, bunu dünyaya ilan etmekti ve bunu başardık da. Gerçekten büyük bir ses getiren işlemi yaptık. Dediğim gibi bu çapraz nakillerle daha fazla insana, daha fazla hastaya faydalı olmak ve fazla nakil yapmak, onları sağlığına kavuşturmak bizim en önemli hedeflerimizden bir tanesi ama tabii ki hedeflerimiz onunla kalmıyor. Örneğin laboratuvarlarımızda ürettiğimiz kök hücreleri bazı karaciğer hastalarına vererek karaciğer hastalığını belli bir süre için kısmen iyileştirmek temel amaçlarımızdan biri. Biz buna Hepatosit Transplantasyonu yani Karaciğer Hücre Nakli diyoruz. Yine bir başka amacımız, belki naklin günümüzdeki en önemli problemlerinden bir tanesi olan, insanların yakınlarını kaybettikleri zaman organ bağışına olan çekimser yaklaşımlarına yönelik. Ülkemizdeki organ bağışının son derece yetersiz kalmaktadır. Bunu çözmek için ne yapıyoruz? canlıdan canlıya organ nakli yapıyoruz yani bir insan hasta olduğu zaman maalesef onun yaşayan kardeşinden, yaşayan annesinden, yaşayan babasından karaciğerlerinin bir kısmını alıp bunu naklediyoruz. Tabii ki hiçbir hastalığı olmayan bir insan sırf bir yakınını, sevdiği bir insanı yaşatabilmek için organının bir kısmını vermek zorunda kalıyor. Ameliyat olmak zorunda kalıyor. İşte bunu önleyebilmek için bizim en önemli projemiz belki dünyada bir çığır açacak bir proje: Hayvandan insana karaciğer nakli. Biz buna “xenotransplantasyon” (dış nakil) diyoruz. Xenotransplantasyon konusunda en büyük görevin enstitümüze düştüğünü düşünüyorum. Bunu gerçekleştirmemiz lazım. Belki bu, dediğim gibi insanlığın önündeki en önemli sorunlardan bir tanesini giderecektir. Bu bağlamda enstitümüzün geleceğe yönelik büyük çalışmaları, büyük gelişmeleri olacak diye düşünüyorum. Büyük bir misyon sahibi olduğumuzu düşünüyorum. Ülkemizi, üniversitemizi, şehrimizi en iyi şekilde bilimsel platformlarda temsil edeceğiz diye düşünüyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Yakın gelecekte üniversite tercihinde İnönü Üniversitesi’ni ve İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni tercih edecek öğrencilere benim birkaç nasihatim olabilir diye düşünüyorum. Tıp Fakültesi, kişinin ülkesine ve insanlığa hizmet edebileceği en önemli alanlardan biridir. Tabi ki yeni nesil çocuklarımız belki çok yorulmadan, çok eziyet çekmeden çok çalışmadan hayata daha kolay yollarla atılma yollarını arıyor olabilirler ama gerçekçi düşünmek gerekirse ben okumayı, çalışmayı seven gençlerimizin, üniversitemiz Tıp Fakültesi’ni tercih etmelerini öneririm. Önlerinde çok geniş bir çalışma alanı var. Çok büyük şeyler başarabilirler. Ailelerine, ülkelerine, milletimize ve tüm dünya insanlarına faydalı buluşlar ortaya çıkarabilirler. Dolayısıyla ben üniversite tercihi yapacak öğrencilerimizin İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi ve daha sonra da Karaciğer Nakli Enstitüsü’nün kendileri için çok önemli bir çalışma alanı, çok önemli bir gelecek vaat ettiğini paylaşmak isterim sizinle.

DAHA FAZLASINI GÖRÜNTÜLE

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır