manisa selendi ilçesi / İlçenin Tarihçesi

Manisa Selendi Ilçesi

manisa selendi ilçesi

Ana Sayfa1 milyon Türkiye fotoğrafı

Giriş Yap

Manisa - Selendi
12345   sonraki »

ANA SAYFA -> Diğer Şehirler
cevap yaz

sayfa 1
Remzi BÜLBÜL
15 yıl önce - Pzr 20 Oca 2008, 18:39

Manisa - Selendi





(Her Yönüyle Selendi Kitabı)
http://www.selendi.com/cografi-ve-ekonomik-yapi/s ...itasi.html

MANİSA - SELENDİ

Tarihi :
Selendi, Manisa’nın doğusunda, Gediz ırmağına dökülen Selendi Çayı kenarında kurulmuştur. Kasabanın adı Karaselendi yakınında kalıntılarına rastlanan Lidya Krallığı’na ait SLENDOS kentinden gelir.

Bugün için Manisa’nın ilçesi olan Selendi 1282 yılına kadar latince sima SLONDOS olarak anılmaktaydı. Slendos şehri ilçemize bağlı Kara Selendi Köyünün harabelerinin olduğu yerdir. Bu şehir M.Ö ilk defa bilinen tarihe göre 7. Yy. da Lidya’lılara aitti. Slendos şehri Lidya’lıların başkenti Sard’a bağlı idi. Ancak şimdiki Borlu, İcikler civarındaki Midas şehriyle yakın bağlantısı vardı.

Lidya Devletinin M.Ö. 7.y.y da Pers Kralı Kross’un baskısına uğramasıyla Sart ve Slendos şehirleri büyük yıkımlar görmüştür. Bu şekilde Slendos şehri Lidya’lılardan çıkarak Penslerin egemenliği altına girmiştir. (Bu gün Karaselendi köyü ve civarı ile Çinan köyü mezarlığı(Köy yerinde) yanı ve Himmetler mahallesi arazilerinde ve diğer bazı köylerde lidya krallığına ait madeni paralar ve şamdanlıklar bulunmuştur.Hala buralarda yer altından yapılan kazılarda köy yıkıntıları ve taşları göze çarpmaktadır.)

Makedonya Kralı Büyük İskender’in, Pers Kralı 2. Darius’u yenip Pers İmparatorluğunun Makedonya himayesine alınmasıyla M.Ö.332 tarihinde Şehir bu kez de Makedonya ya geçmiş. Makedonya Devletinin çökmesiyle M.Ö.3. yy.da Slendos şehri Doğu Roma İmparatorluğunun(Bizans) himayesine geçti. Bu nedenledir ki yukarıda Manisa tarihi anlatılırken Selendi’yi Manisa tarihi içinde görmekteyiz. Selendi M.S. 1282 yılına kadar da Bizanslıların hükümdarlığı devam etmiştir.Bizanslılara ait kalıntılar Dedeler köyü Naimoğlu çiftliği içindeki yörede Karakise denen ancak esas adının karakilise olan yerde hala bizans dönemine ait kalıntılardan sütun başlıkları görülmüştür.Dedeler Köyü ve Yağcı Dağı o dönemde Yağcı Dağı yörenin en yüksek Dağı olduğundan haberleşme aracı gözetleme kulesi olarak kullanılmış olabileceği tahmin edilmektedir. Burada Yağcı Dağının batı ucunda bizans dönemine ait yerleşik hayat kalıntılarına rastlanmıştır.Görülüyor ki Selendi Lidya Krallığı(MÖ:7.yy),Bizans dönemi ve 1282’den sonra da 1071 Malazgirt Savaşının ardından Anadolu da devlet kuran Alparslan’ın yeğeni Kutalmış oğlu Süleyman Şah’ın Anadolu Selçuklu Devleti Zamanında Flodelfia (Alaşehir)ve Kula ile Selendi de alınamadı.

Köse dağ(1242)savaşı sırasında çöken Selçuklu Devletinden sonra sarsılan Anadolu’ya Moğol baskısıyla Orta Asya ‘dan boy boy göç eden Horasan uç Türkleri Anadolu’da küçük küçük beylikler kurmaya başladılar. Bu şekilde Anadolu’da beylikler devri başlamış oldu.

İşte bu beyliklerden Germiyan Oğulları Kütahya yöresinden kendine yurt edinerek Kütahya’yı başkent yapıp Germiyan beyliğini kurdular. Bu beyliğin asıl kurucusu Germiyan oğlu(yağız )Ali şir bey M.S.1282 yılında Alaşehir,Kula ve Selendi’yi Bizanslılardan geri almıştır.

Bu arada Söğütte kurulan Osman oğullarının nüfusu günden güne artarak topraklarını genişletmektedir. Yıldırım Beyazıt zamanında Kula ilçesi Germiyan Devletinin başkenti olmuştur. Selendi de bu ilçenin dahilinde yer almaktaydı.

SELENDİ NAHİYESİ(1896 tarihli Aydın salnamesi,( 1312),İzmir Milli Kütüphane no:20/333)adlı kaynağa göre: Mevki coğrafi ve nahiye-i meskure kuzeyi Hüdavendigar vilayeti(BURSA),şarken EŞME,garben Timurçi(DEMİRCİ VE GÖRDES), cenuben KULA ile sınırlı bir araziden teşekkül etmiş ve 20 köyü vardır. Bu nahiyenin 2651 erkek ve 2361 kadın olmak üzere 5014 nüfusu ve 1144 haneden oluşmaktadır.

Merkez nahiye Selendi, Kula’nın kuzey yönünde 38 derece,39 dakika arzı-şimali(kuzey pareleli)ve 26 derece 36 dakika batı meridyenleri arasındadır. Merkez nahiyede 455 erkek ve 438 kadın olmak üzere toplam 893 kişi ve 182 hane bulunmaktadır.

Memurlar

Müdür vekili :Halil Rıfat Efendi
Naib Vekili Kaymakam :Mustafa Efendi.
Tahrirat(tapu kadastro mü.) :Süleyman Efendi.
Belediye Reisi :Hacı sadık Efendi.
Aza :Hacı Ahmet Ağa.
Aza :Hacı Hüseyin ve Mustafa Ağa.
Aza :Mehmet Efendi.
Katip ve Sandık Emini :Hacı Ahmet Efendi.

(Kaynak 1896 Aydın Salnamesi ,hicri 1312,İzmir Milli Kütüphane No:20/333)

İlgili kaynakta Selendi tanımlanmaktadır.

Selendi’nin yukarıda da anlatıldığı gibi Manisa’nın tarihi itibariyle dikkate alırsak Manisa’nın 6. Ve 5.M.Ö asrın ortaları arasında Lidya hakimiyeti altında bulunduğu 546 senesinde Kresus’un (kyrus)tarafından mağlup edilmesinden sonra 2 asırdan fazla müddet boyunca İran hakimiyeti altına girdiği ve Sardes sadraplığına bağlandığı bilinir. Kara selendi köyündeki Lidya harabelerinden anlaşıldığı gibi Selendi de bu tarihin içinde yer almaktadır. M.Ö 333’de İskender bu hakimiyeti sona erdirmiş,Onun ölümünden sonra Selefkiler’in devletine geçmiş. Bunlardan Antiochos 3. 190 M.Ö. senesinde Scipio kumandasındaki Romalılara mağlup olarak Anadolu’yu tahliye etmiş,bununla beraber,Roma hakimiyeti ancak Bergama Krallığının sona ermesine müteakip,katileşmiş,Sylla tarafından serbest şehir haline konulan Manisa,Asya eyaleti dahilinde yer almıştı. Yer sarsıntılarının sık sık zarara uğrattığı Manisa,M.S.17 yılında bu yüzden alt üst olmuş ve İmparator Tiberius tarafından ihya edilmiştir. Şarkı Roma imparatorluğu devrinde bir piskoposluğa merkez olan Manisa Bizans hakimiyetine girmiştir.

Selendi de Bizans hakimiyetinde İlimiz Manisa ile beraber bulunduğu Selendi’nin Yağcı Dağı batı ucundaki ve Dedeler Köyü yakınındaki kilise harabelerinden anlaşılmaktadır. Burada yaşayan halk bu yerin adına kara kilise yerine kara kise diye bilmektedir. Hala burada kilise taş parçaları ve sütun parçaları bulunmaktadır. Fakat bunlar da korumasız olduğundan her zaman kaybolma ihtimali pozisyonundadır. Ayrıca Çortak,Yağcı,vb. Köyde Bizans dönemine ait antik eşyaların bulunduğu söylenmektedir. Bulunan bu tarihi eserlerin çevre müzelere teslim edildiği,bir çok kişinin kaçak kazılar yaparak gerek Lidya dönemine ait gerekse Bizans dönemine ait eserleri çıkardıkları ve bu kazıları yapanların kaçak olduğu için jandarma tarafından yapılan ihbarlar neticesinde yakalandığı ve eserlere el konulduğu,bu yolla da müzelere intikal edebileceği kanaati vardır.

Selendi 1918 yılında diğer ilçelerde olduğu gibi düşman istilasına uğramıştır. Bu sırada yaklaşık 4 yıl düşmanla mücadele yapılmıştır. Bu süre içinde halk kadın ,kız,çoluk,çocuk demeden Yunan işgali içinde işkencelere maruz kalmış,kadınların ırzına geçilmiş,çocuklar öldürülmüş,yağmalama ve talanlar yapılmış,her taraf yakılıp yıkılmıştır. Düşmana karşı Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem komutasında oluşturulan Düşmanla mücadele birliğine Mehmet Efe komutasında ilçemiz civarında mücadele verilmiştir. İlçemiz düşman işgalinden 3 Eylül 1922 de kesin olarak temizlenmiştir. Bu nedenle her yıl 3 Eylül tarihi Selendi’nin Kurtuluş günü olarak kutlanmaktadır.

Selendi Kula’ya bağlı 38 kilometre mesafede nahiye iken uzaklık işleri görülmesinde halkı bir hayli zora ve sıkıntıya sokmuştur. Halkın kuvvetli arzuları ve baskıları sonucu 1954 yılında Selendi ilçe olmuştur. İlk Kaymakamı Selahattin Aydemir’dir.

Doğal Durum :

1.İlçemizin Coğrafi Konumu:
Selendi İlçesi Manisa İlinin en son ve en doğusunda bir yerleşim birimidir. Ayni zamanda Ege Bölgesi'nin aşağı-yukarı iç kesimlerinde yer almaktadır. Harita üzerinde yeri ise 28.9 derece doğu meridyeni ile 38.7 derece kuzey paralelinin kesişim yerinde bulunmaktadır. Kuzeyinde Kütahya ili Simav ilçesi ve Demirci, batısında Kula ve Demirci ilçeleri, doğusunda Uşak, güneyinde yine Uşak ve Kula ile sınırını oluşturmaktadır. Yüzölçümü 850 kilometre karedir. İlçe etrafında,ilçeyi çanak şeklinde çevreleyen sıra dağlar mevcuttur. Bu dağların en yükseği yaklaşık 1500 metre civarındadır. Yağcı ve Yumru Dağları belli başlı yükseltilerdir.

2.JEOLOJİK YAPI
Jeolojik yapı itibariyle Selendi,büyük çoğunlukla Manisa ili jeolojik yapısı dahilindedir. Yer bilimcileri tarafından kalıntı ve katmanlar ile toprak durumu ve benzer kriterlere dayanarak yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle dağların uzantısı ve çöküntüler dikkate alındığında Manisa ilinin jeolojik yapısına uygunluğu görülmektedir. Manisa ili, 1. jeolojik devrin Türkiye için önemli kara parçası bulunan Saruhan-Menteşe kütlesinin bulunduğu alan üzerindedir. Selendi ilçesi de bu kütle dahilinde yeralmaktadır.1. jeolojik devirde kuzeydoğu-güneybatı istikametinde elips şeklini andıran bu eski sertleşmiş kütle 3. jeolojik devirde Alp kıvrımları teşekkül ederken yer yer kırılma ve çökmelere uğramış, ayrıca çevresinde yeni ve genç Alp kıvrımlarına rastlanılmıştır. Asıl çekirdeği oluşturan ana buğun,metamorfik kütlelerden meydana geldiği tahmin dahilindedir.3.jeolojik devrinin kıvrılma ve kırılma ve çökmeleri,Manisa ili alanını faydalı bir bünye karakterine sokmuştur. Hem kuzey -güney,hem de doğu-batı istikametindeki fay hatları Manisa ve çevresinde görülmektedir. Selendi de bu hatların karakterlerinden bir bölüm olarak dünyanın belli başlı deprem alanına girmiştir. Kırılmalar esnasında yükselen ve kısmen kıvrılarak eski kütlenin etrafını çeviren Demirci kıvrım dağları ve Selendi'nin kuzeyinde mevcut Yağcı Dağı ve devamı bu oluşumun bir parçası görünümündedir. Kula,Gördes, Demirci ve Selendi kıvrım dağları alanındaki faylardan 3.jeolojik zamanın sonunda yer yer volkanlar çıktığı ve bu alanı katılaşım kütlelerinin kapladığı görülmektedir. Simav Eynal,Selendi'nin batısında Şehitler, Salihli kaplıcaları kuzey-batı doğrultusunda fay çizgilerinin mevcudiyetini gösteren işaretlerdendir.

Jeolojik yapı itibariyle Selendi,büyük çoğunlukla Manisa ili jeolojik yapısı dahilindedir. Yer bilimcileri tarafından kalıntı ve katmanlar ile toprak durumu ve benzer kriterlere dayanarak yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle dağların uzantısı ve çöküntüler dikkate alındığında Manisa ilinin jeolojik yapısına uygunluğu görülmektedir. Manisa ili, 1. jeolojik devrin Türkiye için önemli kara parçası bulunan Saruhan-Menteşe kütlesinin bulunduğu alan üzerindedir. Selendi ilçesi de bu kütle dahilinde yeralmaktadır.1. jeolojik devirde kuzeydoğu-güneybatı istikametinde elips şeklini andıran bu eski sertleşmiş kütle 3. jeolojik devirde Alp kıvrımları teşekkül ederken yer yer kırılma ve çökmelere uğramış, ayrıca çevresinde yeni ve genç Alp kıvrımlarına rastlanılmıştır. Asıl çekirdeği oluşturan ana buğun,metamorfik kütlelerden meydana geldiği tahmin dahilindedir.3.jeolojik devrinin kıvrılma ve kırılma ve çökmeleri,Manisa ili alanını faydalı bir bünye karakterine sokmuştur. Hem kuzey -güney,hem de doğu-batı istikametindeki fay hatları Manisa ve çevresinde görülmektedir. Selendi de bu hatların karakterlerinden bir bölüm olarak dünyanın belli başlı deprem alanına girmiştir. Kırılmalar esnasında yükselen ve kısmen kıvrılarak eski kütlenin etrafını çeviren Demirci kıvrım dağları ve Selendi'nin kuzeyinde mevcut Yağcı Dağı ve devamı bu oluşumun bir parçası görünümündedir. Kula,Gördes, Demirci ve Selendi kıvrım dağları alanındaki faylardan 3.jeolojik zamanın sonunda yer yer volkanlar çıktığı ve bu alanı katılaşım kütlelerinin kapladığı görülmektedir. Simav Eynal,Selendi'nin batısında Şehitler, Salihli kaplıcaları kuzey-batı doğrultusunda fay çizgilerinin mevcudiyetini gösteren işaretlerdendir.
Bütün bu oluşumlar ve muhteviyatı ayni bölgede olduğu gibi aralıklarla da görülebilir. Jeolojik yapı itibariyle Selendi,her ne kadar ilimizin jeolojik yapısına uygunluk arz ediyorsa da kesin olarak bir araştırma dahiline alınmamıştır. Ancak çevrede yapılan yeraltı maden araştırmaları,kayaların oluşumu ve yeraltı su kaynaklarının benzerliği ölçüsünde jeolojik ihtimaller verilmektedir. Manisa ili sınırları içerisindeki rölyefe bugünkü şeklini veren yer hareketleri, oluk şekilli çukurları meydana getiren son büyük hareketlerdir. Eski kütlelerin tabaka doğrultuları çok defa bu yeni hareketlerin doğu-batı,kuzey-güney veya güney-doğu,kuzey-batı olan doğrultularına uymakta ve bugünkü rölyefin doğrultusunu etkilemektedir.

3.İLÇEMİZDE DAĞLAR,OVALAR,AKARSU VE YAYLALAR
İlçemiz sınırları içinde belli başlı bir dağ sırası mevcut değildir. İlçe merkezi 390- 400 metre yüksekliktedir. Bu yükseklik aynı zamanda ilçenin en alçak alanını teşkil etmekte,bir çukur görünümündedir. Bu çukur adeta bir göl gibi,etrafa ağır ağır yükselen ve azami yüksekliği 1500 metreye varan çember şeklinde bir dağ sırası ve devamının ortasında kalır. Bu dağlar, zirvelerden sonra yerini yüksek düzlüklere (yaylalara) bırakır. Çıkrıkçı ,Yenice köyleri yanındaki Yağcı Dağı(1516) ile Eskin,Rahmanlar,Çinan ,Kabaklar köyü sınırlarına dayalı (soğanlı)Yumru Dağı belli başlı dağları oluşturmaktadır. Daha düşük seviyede kalan tepe görünümünü aşan nitelikte sıradağlar çemberimsi bir şekil almıştır. Selendi'nin kuzeyinde,doğu-bayı istikametinde uzanan zirveler üzerinde ve eteklerinde köyler kurulmuştur. Aynı şekilde Selendi'nin güneyinde doğu-batı istikametinde devam eden ucu doğuda Uşak'a kadar yükselen, batıda da Kula Divriği Dağına dayalı dağ sırası görülmektedir. Selendi'nin batı ve doğusunda,kuzey ve güney istikametinde sıralanmış orta yükseklikte dağlar mevcuttur. İlçenin ova sayılabilecek belli başlı alanı yoktur. Selendi çayı boyunca doğu- batı istikametine doğru uzun,dar bir koridor durumunda alan mevcuttur. Etrafı dağlarla çevrili çanak şeklindeki bu kısım halk arasında ova olarak nitelendirilir. Düzlük,oldukça zengin bir sulama ve kullanma durumuna haiz iken bu potansiyel değerlendirilememektedir. Düzlük boyunca sulama için yapılan artezyen çalışmalarında hep müspet sonuçlar alınmaktadır. Etraftaki dağlara doğru tatlı bir meyille genişleyen düzlük,gittikçe artan oranlarda seksen-yüz metreye varan artezyen çalışmalarına yol açmaktadır.İlçede bundan başka bir de etrafta merkeze nazır dağlar ve üzerinde kaim platolar(düzlükler) mevcuttur. İlçeye 600 metre civarında yükseklikte irtifada bulunan Kınık Dağı üzerindeki yaylada Mıdıklı Köyü Kavak alanı mahallesi kaim bulunmaktadır. Uşak-Selendi arasında sınır çizen Kürkçü Köyü ve batısında Dumanlar Köyü ile yine Selendi-Simav arasında sınır Azizbey, Tepeynihan ve batısında Çıkrıkçı Köyleri bu şekilde yayla düzlüklerinin mevcut oldukları yerleşim alanlarıdır. Genellikle buralarda Türkiye genelinde olduğu gibi hayvancılık yapılmaktadır. Akarsu bakımından Selendi, ülke geneline göre iyi durumdadır. Ancak düzensiz kullanım ve iyi kullanmama bu durumu fakirleştirmektedir. Hatta kurak mevsimlerde bir hayli sıkıntılı anlar yaşamaktadır. İlçenin tek akarsuyu Simav Dağından doğarak Gediz Nehrine ulaşan Selendi Çayıdır. Selendi’yi çepeçevre kuşatan dağların eteklerinden süzülerek çayı beslemektedir. Çevrede Gediz nehrine en çok su taşıyan akarsu durumundadır. Yaz mevsiminde hemen hemen yok denecek kaybolan su,Bazı kış ayları çay kenarındaki konutları sel basarak zor anlar yaşatmaktadır. Hava oğlu,Satılmış ve Selmanhacılar köyleri yakınlarından geçen İlke çayı ikinci bir akarsudur. Ancak bu çay da diğeri gibi kış aylarında dağların kaynak ve yağmur sularını taşır. Yaz aylarında ise hemen hemen yok denecek kadar su azalır. İlke Çayı da Selendi Çayı gibi yakınlarını sulama için istifade ettirir. Daha önceki yıllarda azda olsa suyu olan ve Şehirli oğlu köyü içinden geçen Söğüt Deresi kaynak olarak göze çarpmaktadır.

Nüfus Durumu :
Selendi ilçesi 1954 yılında 6324 sayılı Kararla kurulmuştur. Nüfus memurluğu (müdürlüğü) de 01.06.1954 tarihinde teşekkül ettirilmiştir. Daha önce Kula ilçesine bağlı bucak merkezi durumunda idi. Bu gün yeni köylerle beraber toplam 44 köy bulunmaktadır. İlçe merkezinde 11 tane mahalle bulunmaktadır.
Selendi Kula’ya bağlı iken 1950 yılında Kula’nın nüfusu:38.242’dir.
Selendi Kula’dan ayrılınca 1955 yılında Kula’nın nüfusu:27.684’e düşmüştür. Çünkü Selendi 1954 yılında ilçe olarak ayrılınca düşen 11.000 nüfus selendi’ye aittir. Yine Aynı tarihlerde ilçe olmasıyla Demirci’ye bağlı bazı köylerde Selendi’ye bağlandı.

1950 ‘de Demirci’nin nüfusu 34015’ten 30.260’a düşmüştür. Yaklaşık 4 bin nüfus da Demirci’den Selendi’ye nakil olmuştur.Bu köyler Yağcı, Dedeler, Omurlar, Havaoğlu Çanşa gibi Demirciye sınır köyleridir. Uşak iline bağlı köylerden de ilçe olması nedeniyle dahil olanlarla 1955 yılında toplam nüfusu 20.020 dir. 1950 yılında nahiye iken 9260 olan nüfus ilçe olunca kendine bağlanan köylerle 11.000 artmıştır. 1970 yılında yapılan nüfus sayımında yüzölçümü 751 kilomtrekare olan nüfusu 17.760’tır. Bu duruma göre 1970 yılında nüfus yoğunluğu %28 ile Manisa’nın en az yoğunluğu olan ilçesidir. Hala daha bu durum devam etmektedir. Bu gün nüfusu 26.926, Toplam yüzölçümü ise 8411 kilometrekaredir .Yüksekliği 390 metre civarındadır. Merkez yüksekliği ile dağlık alan ve köyler arasında çok farklı yükseklikler vardır. 1973 yılında Bekirağalar, Eskicami, Yenicami, Hacıhaller ve İnnice Mahalleleri ile 5 mahallesi vardır.

Ulaşım :
Çok eski yıllarda ulaşım tamamen at, eşek, deve veya katır sırtında yapılırken bugün çok daha modern bir yapıya kavuşmuştur. 1960'lı 1970'li yıllarda tamamen ilkel olan taşımacılık sistemi, günümüzde de olduğu gibi çevre yerleşim şehirlerinden Kula, Salihli ,Simav, Uşak ve Demirci ilçelerine yapılmaya devam etmektedir. İlçe merkezi bu ilçelerin ortasına yakın bir bölümünde yer almaktadır. Buna göre: Ankara-İzmir karayoluna:16 km. Selendi-Simav 56 km Selendi -Demirci 60 km Selendi -Uşak 77 km Selendi -Salihli 86 km Selendi -Kula 38 km dir. İlçemizin ilimize olan uzaklığı ise 158 kilometredir. İlçenin sınır köyleriyle yukarıdaki ulaşım merkezleri mesafesi yarıya düşmektedir. Ulaşım merkezleri arasındaki yol durumu da şöyledir:
Selendi-Kula arasında mevcut iki yol bulunmaktadır. Bunlardan birisi tamamen halk tarafından yapılmış döşeme bir yoldu. Eski uzunluğu 44 km olan bu yol günümüzde Kara yoları tarafından yapılmış olup kısmen kumlanmış olmakla birlikte hala eksiklikleriyle ulaşım yapılır durumdadır. Yeni haliyle 38 kilometreye kısalarak asfaltlanan bu eski yol, Kula'ya yakın köylerin ulaşımında ekseriyet itibariyle kullanılmaktadır. Bu yol güzergahında genellikle ilçe köylerinin bulunması ulaşım için avantaj kabul edilmektedir. Karaselendi, Yukarıgüllüce, Aşağıgüllüce, Çalıklı, Çampı-narı,Çamyayla,Selmanhacılar Çamlıca, Pabuçlu, Kurşunlu ve Çansa köyleri bu yol güzergahında olup, bu yoldan istifade etmektedirler.

Selendi-Kula arasındaki ikinci yol ise İzmir-Ankara asfaltına 16 km mesafede ilçenin güney istikametinde seyretmektedir. Asfalt olan bu yol hala ilçenin en işlek yoludur. Selendi-Kula arası bu yoldan 38 km mesafededir. Kula, Salihli,Turgutlu, Manisa, İzmir.... yolculuğu Ankara -İzmir kara yolundan sağlanmaktadır. Ana yola yakın olması yurdumuzun muhtelif yerlerine gidiş-geliş için kolaylık sağlamaktadır. Selendi-Ankara asfaltı arasında ise sadece yol güzergahında bir köy bulunmaktadır. Selendi-Simav arası ilçenin ikinci bir ulaşım bağlantısıdır. Son l0 yıldır ulaşıma işlek durumda açık olan bu ikinci bağlantı ise asfalttır. Halen bu yoldan genellikle Simav-Kuşu arabaları çalışmaktadır. Sabah-akşam karşılıklı olarak 4-5 araba Simav - Selendi - Kula - Salihli - Turgutlu - Ahmetli - İzmir istikametine gelip-gitmektedir. Bu durum Selendi için de ulaşım yönünden büyük faydalar sağlamaktadır. Selendi'-nin Şehirlioğlu, Kayranlar, Yenice, Çıkrıkçı,Terziler, Pınarlar, Tepeynihanköyleriyle; Simav'ın Karacahisar, Yeşilköy köyleri ve Kuşu nahiyesi bu yol güzergahında yer almaktadır. Dolayısıyla ilçenin buradaki köyleri de ulaşımdan istifade etmektedir. İlçe taşıma vasıtaları yönünden oldukça iyi durumdadır. Çok kişi geçimini bu yolla tedarik etmektedir.

Bitki Örtüsü :
Selendi bitki örtüsü bakımından zenginlik arz etmektedir. İlçede orta yaşlılara dahi sorulduğunda pek kısa zamana kadar şu anda tarla ve çıplak arazilerin çok sık ormanlık olduğunu belirtmektedirler. zamanla hayvancılık ve tarla açma bahanesiyle bunların yok edildiği söylenmektedir. Bilhassa keçi üretiminin de yaygın olması bugünkü duruma gelişin sebepleri arasında gösterilmektedir. Bugünkü durum itibariyle çevre ilçelerin bitki örtüsü varlığıyla kıyaslandığına yinede iyi durumda olduğu görülmektedir.1967 yılında yapılan tespitlere göre orman bakımından selendi ilçesi,Manisa ili ilçeleri arasından 58.358 hektarla dördüncü sırada gelmektedir. Yine ayni dönemde yapılan tespitlere göre bazı ağaçların sayıları şöyledir: Palamut: 6890 Meşe :46.075 Karışık: 1900 Gün geçtikçe azalan ormanların çoğalması için bir tedbir alınmazken,mevcut olanların da korunması için tedbirler yoktur. Ancak bazı köylerde köy ihtiyar heyetlerince ormanı yok edici olarak bilinen keçi üretimini yasaklamışlardır. Bu nedenledir ki kırsal kesimde kümes ve besi hayvancılığı yapılmaya başlanmıştır .Orman ürünleri bakımından bu gün bir çok köy istifade etmektedir. Ancak bu durum yeterli ölçüde değildir. Demirci-Selendi arasında kaim olan köylerden Çortak, Satılmış, Çanşa, Havaoğlu, Avlaşa, Omurlar, Yağcı, Dedeler köyleriyle;Selendi Simav arasında mevcut Çıkrıkçı,Tavak,pınarlar köyleri meşe ve çam ormanı olan köylerimizdir. Yıllamış ağaçların kesiminde yapılan satışlarla geçiminde de kullanılmaktadır .Ancak bu durum azlık ve çokluk bakımından köylere göre değişmektedir. Selendi Kula sınırında ve istikametinde olan köylerden olan Kınık,Mıdıklı köyleri çam ormanı bakımından ileri seviyeli köylerdendir. Orman işletme şefliğinin çalışmalarıyla buralarda orman kesimi yapılarak yerlerine dikilenlerde bir hayli yetişmiş görünmektedir. Buralarda dinlenme yeri olarak tanzim edilmeye değer görülmektedir. Kaçak kesimler kesin olarak kontrol altına alınmış değildir. Bölge orman yetiştirmeye müsait pozisyondadır. İlçenin Uşak sınırı ve civarındaki Karabeyler, Beddeller köyü, Zıraman köyü ve yakınlarında Eskiden çok sık olmakla birlikte günümüzde eskiye göre azalmış çam ormanları mevcuttur. Aynı muhit köylerinden olan Dumanlar,Rahmanlar,Çam köy ve civarı da genellikle meşe ağaçlarıyla yoğunluk kazanmıştır. Selendi'yi bir çember gibi kuşatan bu köylerimiz anlatılana göre eskiden çok ormanlık olduğu söylenmektedir. Zamanla yanlış ve uygunsuz kesim,tarla açma ve hayvancılık gibi temel sebeplerle ormanların yok olduğu söylenmektedir. Hatta buna sebeptir ki derelerimizden akan sular dinmiş,baharda patlayan karasuluklar bir daha görünmez olmuşlardır. Diğer köylerimizde de zaman zaman yer yer palamut ve pırnar ağaçlarına rastlanmaktadır. Palamut ağaçlarının kozalaklarını toplayarak satıp gelir olarak geçimine yardımcı olmaktadır. Pırnar ağaçlarının da pelitlerini toplayarak besledikleri koyun türü hayvanlara kışın yem olarak yedirilmektedir. İlçe merkezinin oturduğu yer ve devamındaki alanlarla,Selendi Çay'ı boyunca kavak ağaçları yetiştiriciliği yapılmaktadır. Sonraları kanada cinsi kavak üretimiyle de bu bitkiden daha kısa zamanda daha fazla gelir çalışmaları yapılmaktadır. Ayrıca aynı çevreye bir-kaç yıldan beri de zeytin ağaçları dikilmiş ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Zaman zaman iklim, dikilen bu zeytinleri kurutmuştur. İklim bu bitki türüne müsait olmadığı kendini göstermiştir. Bazı köylerde İlçe Tarım Müdürlüğünün Teşvik çalışmaları örnek bağcılık çalışmaları ve antep fıstığı yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bazı yerlerde bu tür Meyve yetiştiriciliği ile daha muhtelif ağaçlar dikilerek çalışmalar yapılmaktadır.

Ekonomi :
Tarım :
İlçenin 850 kilometre kare olan yüzölçümü kullanım olarak şöyle sıralanmaktadır:
Ekilen alanlar : :%34 (25.600 hektar)
Ormanlar ve fundalık alanlar:%34 (24.490 hektar)
Çayır ve mera alanları :%14 (14.510 hektar)

Arazinin 1.432 hektarı sulanmaktadır. Yerleşim alanları,dere yatağı:%18 civarında olduğu ilçe Tarım ve Ziraat Müdürlüğünün verilerine göre belirlenmiştir. Bu dilim içinde de ekilen %34'lük arazinin ise yüzde olarak dağılımı şöyledir:Hububat %46, :Endüstri bitkileri %16, Nadas alanı %20, Baklagiller %11 ,Sebzelik %3, Yem bitkileri %2, Meyvelik %1, kavaklık %1 olarak tespit edilmiştir. Görülüğü gibi ekili alanların yarısına yakın bölümünde hububat ikimi ve onu takibinde endüstri bitkileri yer almaktadır. Halkın geçim kaynağı olarak tahıl ürünlerinden buğday, arpa, nohut, susam, mercimek gibi bitkiler almaktadır.

Hayvancılık :
Selendi tarihi boyunca ağırlıklı olarak hayvancılıkla geçimini temin etmiş bir ilçedir. Bu gün hala bu durum devam etmektedir. Hayvancılık olarak bu gün kırsal alan yerine besi hayvancılığı ve dolayısıyla mandofon ve hoşdeyn cinsi sığır yetiştiriciliği yapılmaktadır. Köylerde ağılıklı olarak koyun, keçi türü hayvanlar yetiştirilirken,kümes hayvanlarından özellikle tavuk ta yetiştirilir. Deve, at, eşek ve katır eskiden ulaşım ve yük taşıma aracı olarak sıkça kullanılmakta idi. Bu gün bu hayvanlar adeta damızlık gibi oldukça azaldı.
Hayvan ürünleriin değerlendirilmesi ve pazarlanması konusunda ilçede bir canlanma sözkonusudur.SERAY süt ürünler lmt.şrt.Bu konuda çevre çiftçiler örnek projeler ve tanıtım seminerleriyle katkıda bulunmaktadırlar.Şirketlerinde 50 ye yakın kişinin çalışması ve günlük 30 ton süt işlenmesi hayvancılık adına oldukça önemli bir katkı olarak görülmektedir.

En son Remzi BÜLBÜL tarafından Pzr 20 Oca 2008, 20:21 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi

 mesajı beğendiniz mi?

Remzi BÜLBÜL

 mesajı beğendiniz mi?: ★+2

realtuncakin
14 yıl önce - Pzr 10 May 2009, 23:38

Selendi'yi görün...



Simav-Selendi yolunda kaya peyzajları:



(+)


(+)


(+)
Bu bölgeden Kula'ya kadar olan çevrede doğa özene bezene benzeri sürprizler hazırlamış... Herkes Kula'daki peri bacalarını, yanardağları bilir. İşte onların hemen kuzeyinde de bunlar var...



 mesajı beğendiniz mi?: ★+1

M. Ali veli

13 yıl önce - Cum 08 Oca 2010, 18:55

Kulanın Sandal köyü için binlerce mesaj varken Selendiden niçin bu kadar az bahsedilmiş. Selendi hakkında da bir şeyler yazmak lazım..

 mesajı beğendiniz mi?

H.Bayraklı

 mesajı beğendiniz mi?

sayfa 1

cevap yaz

12345   sonraki »

ANA SAYFA -> Diğer Şehirler
 

kaynağı değiştir]

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır