kaynağı değiştir]
Maddecilik, birbirinden bağımsız bir şekilde, Avrasya'nın ayrı coğrafi bölgelerinde, Karl Jaspers'in Aksiyal Çağ olarak adlandırdığı ve M.Ö ila yıllarını kapsayan dönemde gelişti.
Eski Hint felsefesinde, maddecilik Ajita Kesakambali, Payasi, Kanada'nın çalışmalarıyla ve Cārvāka felsefe okulunun önermeleriyle, M.Ö. civarlarında gelişmeye başladı. Kanada atomist felsefenin öncüllerinden olmasını sağlayan önermeler geliştirdi. Nyaya–Vaisesika okulu (M.Ö ) atomizmin ilk biçimlerini geliştirmekle beraber Tanrı kanıtlamaları ve bilincin maddi olmadığını öne sürüşleri onları maddeci olarak tanımlamamıza engel olmaktadır. Atomik gelenek Budist atomizmi ve Jaina okuluyla devam etti.
Eski Çin'de Xun Zi (tahmini olarak M.Ö. –) gerçekçilik ve maddecilik üzerine kurulu Konfüçyüsçü bir öğreti geliştirdi. Dönemin diğer önemli Çinli maddecileri Yang Xiong ve Wang Chongdur.
Anaksagoras (tahmini olarak M.Ö. ), Epiküros ve Demokritos gibi Antik Yunan filozofları daha sonraki maddeciliğin temellerini atmışlardır. Lukretius'un Latince şiiri De Rerum NaturaDemokritos ve Epiküros'un mekanik felsefelerini anlatır. Bu görüşe göre var olan her şey madde ve hiçliktir, ve bütün varlıklar "atom" adı verilen ve Eski Yunanca'da bölünemeyen anlamına gelen, küçük parçacıkların hareketleri ve birleşmeleri sayesinde oluşmuştur. De Rerum Natura erozyon, buharlaşma, rüzgâr ve ses için mekanist açıklamalar barındırır. "hiçbir şey hiçlikten gelemez" ve "maddeye maddeden başka hiçbir şey dokunamaz" gibi ünlü ilkeler ilk defa Lukretius'un çalışmalarında görülür.
yy.'da Pierre Gassendidoğa bilimlerinidüalist bir temele oturtmaya çalışan René Descartes'a karşı maddeci geleneği temsil etti. Onu maddeci ve ateistJean Meslier, Julien Offroy de La Mettrie, Paul-Henri Thiry Baron d'Holbach, Denis Diderot ve diğer Fransız Aydınlanma Çağı düşünürleri, çağdaş maddeciliğin temellerini atan Ludwig Feuerbach ve İngiltere'de de John Stewart izledi.
Schopenhauer maddecilikten "kendini hesaba katmayı unutan felsefe" olarak bahseder.[5]. Ona göre maddecilik yanlıştır, çünkü bilen özneyi, ancak bu öznenin bilmesinden yola çıkarak var olan ve bu bilmeye göre var olan şeyle açıklamaktadır. Maddecilik dolayımsız olanı dolayımlı olanla yani daha fazla bilineni daha az bilinenle açıklamaya çalışmaktadır. Schopenhauer'e göre zihin ve madde (yani sırasıyla özne ve nesne) karşılıklı olarak birbirine bağlıdır. Özne ve nesne farklı yanlardan görünen aynı şeydir. Ele alınan ve elde edilen dünya, düşünce ve yer kaplamaya, zihin ve maddeye bölünemez.