Mayalı Karabuğday Ekmeği Tarifi

Onu ilk defa balkonumuzun dibinde, acı acı miyavlarken gördüm. Ramazan ayıydı, ve o akşam iftar için tavuk yapmıştım. Kocamandı karnı: belli ki doğum yakındı. Bir deri bir kemik kalmıştı ve uzun zamandır sokaklarda olduğu çok açıktı. Güzel ve cana yakın bir kediydi. İnsanlardan korkmuyordu. Deneyimliydi de, yeterince miyavlarsa birinin yardım edeceğini biliyor gibiydi. O gece tavuk parçalarından bir ziyafet çekti, ve ertesi gün geri geldi.

Bu bir süre devam etti ama biz onu besledikçe evimize yerleşme fikrini kafasına koyduğu belli olmaya başladı. Ne zaman arkamı dönsem bir Miyav? sesi duymaya başlar olmuştum. Bir gün elbise dolabımızdan çıktığını gördüğümde çığlığı bastım, korkup kaçtı. Bir gece de banyonun önünde bana baktığını gördüğümde aynı şey oldu. Ama bizimki vazgeçmiyordu.

Sonra bir anda kayboldu. Halbuki ona doğurması için yer ayarlayacaktım. Baktım gelmiyor, bu sefer ciddi ciddi endişelenmeye başladım. Bir sabah haberi geldi sonunda, güvenlik bahçedeki küçük bir depoya yavruladığını söyledi. Karanlık, küçük, gözden saklı bir yer. Bizimki tabii daha da zayıflamış. Neredeyse ölecek.

Bu sefer besleme telaşına girdik. Ye yavrum süt olsun diyen aile büyükleri gibi kediyi şişmanlatma görevini üstlendik. Bir lohusa şerbeti yapmadığımız kaldı diyebilirim. Bade kediye taktığımız Yılışık ismini beğenmedi, kedinin adını Alina koydu. Bu arada bizim torunlar da birbirinden tatlı, dört tane minnok tüy yumağı maşallah.

Birkaç gün sonra, doğumdan sonra eski formuna hızla kavuşan Alina Yılışık’ı bahçede bir erkek kedi ile gördük. Aldı mı beni bir telaş, daha yeni doğum yapmış bak sen şu ahlaksıza çık çık diye söylenip dururken aklıma ya yavrularını terk ederse şüphesi düştü. Acayip hayal kırıklığına uğradım. Ama Alina Yılışık yavrularını terk etmedi. Özel hayatında neler olduğunu çözemedik ama muhtemelen terkedildi ve bu erkek kedilere güven olmaz diyerek kendini yuvasına adadı :)))

Bahçede ağzında bir fareyle koştuğunu gördüğümde ise mama kabındaki kedi mamalarına rağmen yavrularını ve kendisini organik besleme çabasını takdire şayan buldum :))

Velhasıl Alina Yılışık yavrularını depodan tek tek bahçeye taşıdı, onlara kuytu bir yuva daha buldu. Yanlarından neredeyse hiç ayrılmıyor ve her sabah balkonumuza kahvaltısını istemeye geliyor. Özgür ruhlu, inatçı, kararlı, becerikli, şefkatli.

Tanıdığım en iyi annelerden birinin bir kedi olması ne harika ve ne tuhaf.

Kavrulmamış Karabuğday Ekmeği

Hazırlık Süresi: 30 dk

Pişirme Süresi: 45 dk

thebreadkitchen.com’un Gluten Free Buckwheat Loaf tarifinden uyarlanmıştır. Tarif öyle iyi ki çok az değişiklik yaptım. Şeker yerine elma suyu konsantresi, Ayçiçek yağı yerine zeytinyağı kullanmak gibi. Yaşlı, çok tatlı bir teyzeye ait türlü türlü ekmek tarifleri var sitede, bir göz atın derim.

İçindekiler:

500 gr kavrulmamış karabuğday unu

350 ml ılık su

2 çorba kaşığı zeytinyağı

2 tatlı kaşığı toz kuru maya

2 tatlı kaşığı elma suyu konsantresi veya dilediğiniz başka bir sıvı tatlandırıcı

1 tatlı kaşığı tuz

1 tatlı kaşığı sirke

2 orta boy yumurta

Yapılışı:

1-Cam bir kasede ılık su, toz maya ve elma suyu konsantresini çırparak homojen olana dek karıştırın. Aktive olması için 10 dk bekletin.

2-Ayrı bir kasede yumurta ve zeytinyağını köpük köpük olana dek çırpın, bir kenara ayırın.

3-Geniş bir kaseye karabuğday ununu koyun ve ortasına bir havuz açın. İçine yumurtalı karışımı, mayalı karışımı, sirke ve tuzu ekleyin. Bir kaşık yardımı ile homojen olana dek karıştırın. Karışım fotoğraftaki gibi yapış yapış, çekince uzayan bir kıvam almalı.

4-22cmx11 cm ebatlarındaki bir kalıbı yağlayın/pişirme kağıdı ile kaplayın. Hamuru içine dökün. Kapalı fırınınızın içinde 1 saat mayalandırın.*

5-200C’de 40-45 dk pişirin. Soğutun, dilimleyip servis edin.

Notlar:

*Orijinal tarifin sahibi teyze daha uzun süre mayalandırmamak konusunda uyarıyor bizi, aksi halde çökeceğini belirtiyor.

**Bu ekmeği buzdolabında saklamak bence şart. Dilimleyip buzlukta da saklayabiliriyoruz. Harika tost oluyor, ama beni favorim tost makinasında kızartıp, uzun çubuklar şeklinde kesip zeytinyağına bandırarak tüketmek oldu.

***Bu ekmeği biberiye, zeytin, ceviz ekleyerek çeşnilendirebilirsiniz. Hafif bir karabuğday aroması geliyor, ama kavrulmuş karabuğdaydaki kadar ağır bir tat yok. Karabuğday aromasından hoşlanmıyorsanız – benim gibi- aromayı bastırmak çok kolay oluyor.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi