Medeniyet Kavramı: Medeniyet, Arapça m-d-n kökünden türemiştir. Et-temeddün kelimesi Türkçedeki medeniyet kelimesinin karşılığıdır. Ayrıca medeniyet anlamında el-hadâre kavramı da kullanılmaktadır. Medeniyet, Osmanlı Dönem’i’nde umrân, ma’mûr ve i’mâr gibi farklı kelimelerle ifade edilmiştir. Medeniyet ilk defa İngilizcedeki civilisation kelimesine karşılık 1838 yılında kullanılmıştır. Kelimenin kullanımı zamanla yerleşerek terim hâline gelmiştir. Günümüz Türkçesinde aynı anlamda uygarlık kelimesi de kullanılmaktadır.
Medeniyet kavramı, Müslüman filozoflar ve âlimler tarafından da kullanılmıştır. Farabi’nin Medinetü’l-Fâdıla ve İbn Haldun’un Mukaddime adlı eserlerinde medeni kavramı yer alır. İbn Haldun’a göre insan, doğası gereği medeni bir varlıktır. İbn Haldun umran kavramını ele aldığı Mukaddime adlı eserinde bir medeniyet teorisi kurar. Ona göre medeniyetleri kuran, inşa eden insandır. Aklıyla kültürü ve medeniyeti inşa eden insan organik bir varlıktır. Organik bir varlık olan insan nasıl ki doğar, büyür ve ölürse insanın inşası olan medeniyetler de doğar, büyür, gelişir ve ölür. Bir medeniyetin ölmesi, yerine bir başkasının geçmesi demektir. Hâkim medeniyetin iktidarını ve meşruiyet gerekçesini kaybetmesi, mevcut insan ihtiyaçlarına kurum ve kuruluşlarıyla artık cevap veremez hâle gelmesindendir.
Medeniyet Kavramının Tanımları