mehir nedir ne kadar olmalıdır / Mehir nedir? Mehir neden verilir, ne zaman verilir? Mehir ne kadar olur? - En Son Haberler

Mehir Nedir Ne Kadar Olmalıdır

mehir nedir ne kadar olmalıdır

kaynağı değiştir]

Ehl-i Sünnet itikadının ameldeki dört mezhebi de mehrin, kadının hakkı olduğunu kabul etmekle birlikte evlilik akdi üzerindeki etkisi konusunda farklı görüşlere sahiptir. Mâlikî mezhebinde mehir, nikâh akdinin sıhhat şartı kabul edilmiş ve mehir tespit edilmeden yapılacak evlenmeler gayrisahîh (geçersiz) sayılmıştır. Hanefî, Şâfî'î ve Hanbelî mezhepleri ise mehri nikâhın şartlarından biri değil, kaçınılmaz bir sonucu olarak kabul etmişlerdir. Bu amelî mezheplere göre nikâh akdi sırasında mehirden hiç bahsedilmemiş hattâ hiç mehir verilmeyeceği açıkça söylenmiş olsa bile, nikâh akdi kurulur fakat kadın mehr-i misile hak kazanır.

Ayrıca bakınız[değiştir

Mehir ne demek? Ne zaman verilir ve nasıl belirlenir?

Modern hayatta yapılan evliliklerde tercih edilmeyen fakat muhafazakar kentlerde hâlâ uygulanan ya da İslami usullere göre yaşayan ailelerde görülen 'mehir' geleneği, bölgeden bölgeye farklılık gösterebiliyor. Kimi mehir türlerinde, eğer erkek kadına mehrini vermezse, kadın mehrini alana kadar kocasının evine gitmeyebiliyor.

jpg

MEHİR NEDİR?

Mehir; bir erkeğin evlenirken, eşine vermeye taahhüt ettiği veya verdiği mal ya da paraya denir. Mehrin hükmü hakkında Kur'an-ı Kerim'in farklı surelerinde ayetler bulunuyor.

İslam dininin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'e göre, evlenecek erkeğin evleneceği kadına mehir vermek zorunda olduğu bildirilmiş. Bununla birlikte, kocasının karısından mehri zorla geri almasının caiz olmadığı da ifade edilmiş.

MEHİR NE ZAMAN VERİLİR?

Hanefi mezhebine göre, nikahın sonuçlarından biri de mehirdir. Bundan dolayı, nikah sırasında mehrin miktarı belirlenmemiş olsa ve hatta nikah sırasında mehir verilmeyeceği konusunda bir şart koşulmuş bile olsa evlenen kadın mehre hak kazanmıştır.

Nikah anında belirlenip belirlenmediğine göre mehir ikiye ayrılır. Eğer, nikah anında mehir miktarı belirlenmiş ise buna mehr-i müsemma denir. Eğer nikah anında mehir miktarı belirlenmemişse ya da belirlenmiş ancak bir şekilde mehir geçersiz sayılmışsa kadına mehr-i misil verilir. Bu mehrin miktarı ise, kadının akrabaları arasında kendisine denk olan başka bir kadının aldığı mehir ile aynıdır.

jpg

MEHİRİN TÜRLERİ NELER?

Ödeme zamanına göre de mehir ikiye ayrılır. Bunlar, mehr-i müeccel ve mehr-i muacceldir.

Mehr-i muaccel, kadının peşin olarak aldığı mehri ifade eder. Kadın bunda isterse mehrini almadan kocasının evine gitmeyebilir.

Ödemesi sonraya bırakılan mehre ise mehr-i müeccel denir. Mehrin ödenmesi için bir zaman belirlenmişse o tarih geldiğinde mehrin kadına ödenmesi gerekir. Ancak, mehir için bir zaman belirlenmişse, boşanma durumunda koca mehri ödemek zorundadır. Eğer, koca mehir ödemeden ölmüş olursa, kadın mirastan mehir parasını alır.

MEHRİN MİKTARI NE KADAR, NASIL BELİRLENİR?

Mehrin miktarını belirlemek için hem para hem de mal varlığı hesaba katılabilir. Hanefi mezhebine göre, mehir için belirlenen en az miktar, 10 dirhem (ortalama iki koyun bedeli) Maliki mezhebine göre ise 3 dirhem gümüştür.

Hanbeli ve Şafii mezhebi hukukçularına göre ise, mehir için alt ve üst sınır bulunmuyor. Maliki ve Hanefi mezhebi de mehirde üst sınır için diğer iki mezhep gibidir.

Mehre üst sınır getirilmesi konusunda Hz. Ömer, kendi halifelik dönemi sırasında evliliği kolaylaştırmak amaçlı bir düşünce sunmuş ancak bir kadın, Nisa suresinin 4/20 ayetinde yer alan "Onlara kantarla vermiş olsanız da hiçbir şeyi geri almayın" ifadesinden sonra bu fikrinden vazgeçmiştir.

jpg

MEHİR NEDEN VERİLİR, KİME VERİLİR?

Kadınlara verilen mehrin amacı, kadınlara evlendiklerinde bir mali güç kazandırmak ve evliliğe ısındırmak için geleneksel haline gelmiştir.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre mehrin anlamı; 'ücret' demektir.

Güncelleme: 

İlgili Haberler

Baldız ne demek, kelimenin kökeni nereden geliyor? İşte TDK'ya göre baldızın anlamıMustafa Okşen kimdir? Neden öldü, kaç yaşındaydı? İşte merak edilenlerBüyükşen cinayeti nedir, ne zaman oldu? Necla-Metin Büyükşen çiftinin katili bulundu mu?Osman Büyükşen kimdir, kaç yaşında, nereli, ne doktoru? İşte hayat hikayesiNecla-Metin Büyükşen çiftinin katili bulundu mu? Müge Anlı 'mehir cinayeti' çözüldü mü?Cam tavan nedir?Narsist nedir? Narsizm hastalık mı, belirtileri neler? İşte bilinmesi gerekenlerÇingene ile Roman aynı mı? Çingeneler hangi dili konuşur?Deizm nedir? Deist kime denir? İşte merak edilenler

Sual: Mehir nedir? Dinimizde mehrin önemi nedir?
CEVAP
Mehir, erkeğin evlenirken kıza vermesi gereken altın, mal veya bir menfaattir. İstanbul’da genel olarak 11 Reşat altını mehir olarak verilir. Mehrin altın olması şart değildir. Herhangi bir mal [ev, apartman, bağ, araba, fabrika] veya bir menfaat de olabilir. Dul kadınla evlenen de mehir verir.

Mehir söylenmeden yapılan nikah da sahihtir. Fakat evlendikten sonra da erkeğin hanımına Mehr-i misil vermesi gerekir.

Bir kız veya kadın evlenirken, (Benim nikahım mehirsiz olsun) diyemez. Bir mehirde anlaşılır. Bu mehir kadının hakkı olduktan sonra, henüz almadan da kocasına bağışlayabilir. Bağışlaması ise çok sevaptır.

Hanım, mehrimi helal ettim dedikten sonra, haram olsun demesi ile haram olmaz, hediyesini geri isteyemez.

Düğünden önce, kıza verilen takılar, nikahta mehirden söz edilmemişse, mehir yerine geçer. Erkek, nişan için gönderdiğim şeyler mehir idi dese, kadın ise, hediye idi dese, yenilen şeyler hediye olur. Başka şeyler, mehir olur.

Mehir iki kısımdır. Mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel. Her iki mehir, nikahta bildirilmedi ise, Mehr-i misil verilmesi gerekir. Kadının baba tarafından akrabasına verilen kadar verir.

Mehr-i muaccel:
Acele verilmesi gereken mehir demektir. Bir bilezik, bir küpe, bir buzdolabı vesaire olabilir. Nikah yapılınca, verilmesi vacip olur. Zifaftan veya halvetten önce verilir. Mehr-i muacceli geciktirmek caiz değildir. Hanım ayrılmaya sebep olan bir şey yaparsa, mesela mürted olursa, hürmet-i müsahere’ye sebep olursa, mehr-i muaccel verilmez. Erkek boşarsa veya ayrılığa sebep olanı yaparsa, yarısı verilir.

Önce kıza takılan takılardan hangisinin mehr-i muaccel olduğu bilinmeli. Nikah kıyılırken o zaman (malum olan) denilir. Bilinmiyorsa, malum olan demek yanlış olur. En uygunu ise, mehr-i müeccel gibi muaccel de tespit edilip, şu kadar mehr-i muaccel ve şu kadar mehr-i müeccel ile denmelidir. Taraflar, mehr-i muacceli tespit ettikleri halde söylemek istemezlerse o zaman, (aralarında malum olan mehr-i muaccel ile) ifadesi kullanılır. İleride boşanma vaki olunca takılan takıların hangisi emanet, hangisi hediye, hangisi mehr-i muaccel olduğu bilinmeli, herhangi bir uyuşmazlığa sebep olmamalı.

Mehr-i müeccel:
Hemen verilmeyip daha sonra verilmesi gereken mehir demektir. Halvet olmuşsa veya ikisinden biri ölmüşse, mehr-i müeccelin verilmesi vacip olur. Hanımının istediği zamanda verilir. Eğer istemedi ise, ikisinden biri ölünce, verilmesi vaciptir. Hanım ölünce, kocası, hanımının vârislerine verir. Kocası ölünce, mirasından hanımına verilir. Mehrin başlık parası ile ilgisi yoktur. Başlık parası almak haramdır.

Boşanma halinde, zifaf veya halvet olmuşsa, müeccel mehrin tamamı, olmamışsa yarısı verilir. Bir âyet-i kerime meali:
(El dokunmadan boşadığınız kadınlara, mehrin yarısını verin!) [Bekara ]

Nikah kıyılırken mehir söylenip de, ne kadarı muaccel olduğu bildirilmedi ise, âdete ve hanımının emsaline göre, söylenilenin bir miktarı muaccel olur. Nikah kıyılırken, mehr-i müeccelin belli bir tarihte ödenmesini şart etmek caizdir. Boşanma halinde, mehrin ödeme tarihi beklenir. Ödeme tarihi belli değilse, boşarken hemen ödenir. (Fetava-yı Hindiyye)

İslamiyet’te mehir parası, evlenmek için değildir. Evliliğin düzenli, mutlu olarak devam etmesi, kadının hak ve hürriyetlerinin korunması, din cahili huysuz erkeğin elinde oyuncak olmaması içindir. Mehir parasını vermek ve çocukların nafaka paralarını her ay ödemek korkusundan, erkek, hanımını boşayamaz. Bu korkunun olmadığı yerlerde, mahkemeler boşanma davaları ile dolup taşar. 

Mehir parası, kadın için bir sigorta sayılır. 

Mehir biçilmeden yapılan nikah da sahihtir. Ama daha sonra mehr-i misil vermek gerekir. Mehrin çoğunun bir sınırı yoktur. Fakat en azı, 5 gram altındır.

Boşadığı kadına mehrini ödememek kul hakkıdır. Ödemezse, ahirette azabı çok şiddetlidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile verin; kendi arzuları ile mehrin bir kısmını size hediye ederlerse, onu da afiyetle yersiniz.) [Nisa 4]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Mehir vermemek niyeti ile evlenen, kıyamette hırsızlarla haşrolur.) [monash.pwıhin]

(Hanımını bırakıp mehrini vermemek haramdır.) [Hakim]

(Mehir olarak, bir yüzük olsa da verin!) [Müslim]

(Mehir parası hayırlı maldır.) [Deylemi]

(En iyi mehir kolay ödenendir. Mehirde kolaylık gösterin. Çok mehir istemek düşmanlığa sebeptir.) [Abdürrezzak]

Karı koca arasında olan meşru halvet, yabancı kadın ile olan haram halvet gibi değildir. Yanlarında hissen veya şeran yahut tabiaten cinsi münasebete mani bir sebep bulunursa, meşru halvet olmaz. İkisinden birinin hasta olması, ihramlı olması, farz namazda, Ramazan orucunda olması, kadının hayız veya nifas halinde olması, yanlarında akıllı [7 yaşında] bir çocuk bulunması bu halvete mani monash.pw akıl baliğ olmayan bir çocuk, haram olan halvete mani olamaz. (Mezahib-i erbea)

Bir kız ile bir erkek nikahlanıp, sonra boşanırlarsa, böyle meşru bir halvet de olmamışsa, mehrin yarısını verir. Halvet olmuşsa mehrin tamamını verir.

Zifafa girmeyen ve halvet de olmayan kız, bir kere boşanınca, bain [kesin boşanmış] olur. Erkeğin buna hemen yarım mehir vermesi lazım olur ve iddet beklemez. Boşandığı gün bile, başkası ile evlenebilir.

Mehirsiz nikâh
Sual:
Mehirsiz kıyılan nikâh sahih olur mu?
CEVAP
Nikâh sahih olur. Daha sonra da anlaşabilirler. Anlaşamayıp erkek mehir vermezse, mehr-i misil vermesi vacib olur. Yani kadının baba tarafından akrabasına verilen miktar kadar verir. Hiç vermezse kul hakkı olur, fakat kadın isterse, alacağı mehrini hediye edebilir.

Boşanmada mehir
Sual:
Evlenirken, hanımımın kapalı ve namaz kılan biri olmasını istedim. Açık bir kıza teklif ettim. Kabul etti ve evlendik. Sonra açılıp saçıldı. Namazı bıraktı. Müslümanlığı kabul etmiyorum, dedi. Beni bırakıp gitti. Yani boşandık. Mehir borcumu vermem gerekiyor mu?
CEVAP
Vermek gerekmez. Çünkü kadının mürted olması veya hürmet-i musahereye kasten sebep olması gibi, kadının sebep olduğu ayrılmalarda, mehri vermek gerekmez. Verilmişse, erkek hepsini geri alır.

Düğünde verilenler
Sual:
Düğünden önce, kıza altın bilezik vesaire veriliyor. Nikâhta mehir konuşulmazsa, mehir yerine geçer mi?
CEVAP
Evet, geçer.

Dul kadına mehir
Sual: Dul kadınla evlenen de mehir verir mi?
CEVAP
Evet, verir.

Mehr-i muaccel
Sual: S. Ebediyye’de, nikâh kıyılırken, (Şu kadar mehr-i müeccel ve aralarında malum olan mehr-i muaccel ile) deneceği bildiriliyor. Eğer mehr-i muaccel aralarında malum değilse, yani hiç mehr-i muaccel konuşulmamışsa yine böyle söylenebilir mi?
CEVAP
Hayır. O zaman önce her iki mehri de malum hâle getirmek gerekir. Mehir konuşulmadan yapılan nikâh sahih olursa da, doğrusu önceden bunları belirlemektir. Belirlenmemişse, nikâhtan sonra belirlenir.

Mehrin en azı nedir?
Sual:
Mehr-i müeccelin en çoğu ve en azı ne kadar olmalıdır?
CEVAP
Çoğunun bir sınırı yoktur, anlaşmaya bağlıdır. En azı ise, 5 gram altındır. Eğer nikâhta mehir anlaşması yapılmamışsa, o zaman, erkeğin, mehr-i misl vermesi vacib olur. Mehr-i misl, kızın baba tarafından akrabasına verilen miktardır. En azı ise, 5 gram altındır.

Mehir söylemeden, hattâ mehir vermemek şartıyla yapılan nikâh sahihtir, fakat şart fasid olur. (S. Ebediyye)

Mehir iki kısımdır:
a- Mehr-i muaccel: Nikâh yapılınca, verilmesi vacib olur. Zifaftan önce verilmesi gerekir. Kadın, mehr-i muacceli almadıkça, düğünü, halveti ve birlikte sefere çıkmağı istemeyebilir.

b- Mehr-i müeccel: Verilmesi, şu üç şeyden biri hâsıl olunca vacib olur:
1- Halvet,
2- Vaty [Zifaf],
3- İkisinden birinin ölmesi. Kadın ölünce, mehir kadının varislerine verilir. Koca ölünce, mirasından hanımına verilir. (Kitab-ül-fıkh alel-mezahib-il-erbea)

Mehri az istemeli
Sual:
Çok mehir istemek iyi midir?
CEVAP
Mehir, evlenecek kızın sigortası gibidir. İstediği zaman kadın mehrini kocasına hediye edebilir. Fazla mehir istememelidir.

Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(En iyi mehir kolay ödenendir.) [Hâkim]

(Mehirde kolaylık gösterin! Çok mehir istemek düşmanlığa sebeptir.) [Abdurrezzâk]

Hazret-i Ömer buyurdu ki:
(Mehri çok istemeyin! Mehri çok almak fazilet olsaydı, Resulullah bunu yapardı.) [Tirmizî]

Bir kadının mehri, bir çift ayakkabıydı. Peygamber efendimiz, bu kadının mehrinden memnun olup olmadığını sordu. Kadının memnun olduğu bildirilince, Peygamber efendimiz de sevindi. (Tirmizî)

Mehir olarak ne verilir?
Sual:
Evlenirken mehr-i müeccel olarak neler istenebilir?
CEVAP
Altın, gümüş, kâğıt para veya herhangi bir mal yahut bir menfaat istenebilir. (Kitab-ül-fıkh alel-mezahib-il-erbea)

Kadın, mehir olarak kendisine Kur’an-ı kerim öğretmesini de isteyebilir.

İslamiyet’te mehir parası, evlenmek için değildir. Evliliğin düzenli, mesut olarak devam etmesi, kadının hak ve hürriyetlerinin korunması, din cahili huysuz erkeğin elinde oyuncak olmaması içindir. Mehir parasını vermek ve çocukların nafaka paralarını her ay ödemek korkusundan erkek, hanımını boşayamaz. Bu korkunun olmadığı yerlerde, mahkemeler boşanma davalarıyla dolup taşmaktadır. Bunun için, evlenecek kızın, İslam’ın güzel ahlakını ve kadına verdiği kıymeti bilen ve bunlara ehemmiyet veren erkekten az miktarda, böyle olmayandan ise, fazla miktarda mehir istemesi efdaldir. (S. Ebediyye)

Mehir nisabı
Sual:
(Fakir kıza nisabın üstünde mehir istenince, o da kurban kesemeyeceği için günaha girer. Böylece kadına zulmedilmiş olur) deniyor. Fazla mehir istemekle kadına niye zulmediliyor ki?
CEVAP
Mehri çok istemekle kadına zulmün bir ilgisi yoktur. Kadın, alacağı olan mehri nisaba katar, fakat parası yoksa zekât vermez, kurban da kesmez. Bundan dolayı ne günaha girer, ne de zulme uğrar. Kurban kesecek kadar parası varsa, kurban keser ve kurban sevabına kavuşur. Kadın sevaba kavuştuğu için ona zulmedilmiş olmaz. Aksine elinde nisap miktarı kadar parası veya altını olmadığı hâlde, mehir alacağını nisaba dâhil ettiği için zengin olduğundan kestiği kurbana vacib sevabı veriliyor. Bu ise büyük bir nimettir. Bu bakımdan çok mehir istemenin hiç mahzuru olmaz, aksine kadın için maddî ve manevî faydası vardır.

Sual: Bir kadını, "şu kadar mehir ile bana nikâh et" diye vekil edilen kimse, nikâh akdi anında, mehri söylenenden daha fazla söyleyip nikâh akdini yapsa, vekil eden kimsenin, fazla olan bu mehri vermesi gerekir mi?
Cevap:
Bu konuda İbni Abidinde deniyor ki:
“Bir adam, bir kimseyi; 'Filan kızı, bana şu kadar altın mehir ile iste' diyerek vekil etse, vekil, daha çok mehir söyleyerek istese ve böylece nikâh yapılsa, fazlasını vermek lazım gelmez. Adam, isterse fazlasını kabul eder, isterse nikâhı fesih eder. Düğünden sonra haber alıp fesih ederse, Mehr-i misil vermesi lazım olur.”

Mehir Nedir? Mehir Neden Verilir?

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır