melaye ciziri hayatı / Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri

Melaye Ciziri Hayatı

melaye ciziri hayatı

‘Melayê Cizîrî, Arapça ya da Türkçe yazsaydı dünya çapında meşhur olurdu'

A+A-

Şırnak (Rûdaw) - Cizre'de düzenlenen Uluslararası Molla Ahmed el-Cezeri Sempozyumu'nda katılan Araştırmacı Tahsin Doskî Rûdaw'a yaptığı değerlendirmede, "Melayê Cizîrî Ehmedê Xanî’den önce Kürtçe yazdı. Eğer Cizîrî Arapça, Farsça veya Türkçe yazsaydı büyük bir olasılıkla şu anda tüm dünyada meşhur olmuş olurdu fakat o Kürtçe yazmayı tercih etti" dedi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde ünlü Kürt şair Maleyê Cizîrî’nin hayatı ve eserlerini anlatan "Uluslararası Molla Ahmed el-Cezeri Sempozyumu" gerçekleştiriliyor.

30 Kasım'da başlayan ve yarın (2 Aralık) sona erecek sempozyumda, farklı ülkelerden çok sayıda akademisyen, Melayê Cizîrî hakkındaki çalışmalarını sunuyor.

Sempozyumun 2’nci oturumda, “Behdinan Bölgesi Edip ve Alimlerinin Melayê Cizîrî Divan'ı Hakkındaki Çalışmaları” adlı çalışmasıyla yer alan Araştırmacı Tahsin İbrahim Doskî, Melayê Cizîrî’nin Kürt edebiyatındaki önemi hakkında Rûdaw’a açıklamalarda bulundu.

Melayê Cizîrî’nin Kürt dili için yaptıklarına değinen Doskî, “Eğer Kürtler, âlim ve ediplerinin değerini bilirse Melayê Cizîrî’ye ne kadar hizmet edersek edelim bunun yetersiz olduğunu anlarlar çünkü Melayê Cizîrî’nin Kürt dili ve edebiyatı için yaptıklarını, ondan önceki hiç kimse yapmamıştır. Cizîrî’nin Kürtçe yazmasından sonra birçok dindar, şeyh ve âlim onu örnek alarak Kürtçe yazmaya başladı” diye konuştu.

“Cizîrî’yi anlatmayı başaramayız”

Doskî, Cizîrî’yi anlatabilmenin çok zor olduğunu ifade ederek “Melayê Cizîrî engin bir derya olduğundan iki üç günde anlatılamaz, ne kadar sempozyum ve konferans düzenlenirse düzenlensin onu anlatmayı başaramayız fakat bu etkinlikler yine de faydalı çünkü Arapların deyimiyle eğer bir şeyi bütünüyle elde edemezsek de hepsini kaçırmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Cizîrî’nin varlık felsefesini yorumlayan Doskî, “Cizîrî’nin felsefesi kısaca ‘vahdetin kesrette göründüğü’dür yani varlık evreni içinde yalnızca Allah’ı görmeliyiz” şeklinde konuştu.

“Bir insanın Kürtlüğünü dili ortaya çıkarır”

Cizîrî’nin Xanî’ye yol açtığını belirten Doskî, şunları dile getirdi:

“Ehmedê Xanî’nin Kürtlüğü kendiliğinden ortaya çıkmadı, ondan önce ona yol gösterenler olmuştur. Bir insanın Kürtlüğünü ortaya çıkaran en büyük faktör onun dilidir.

Melayê Cizîrî Ehmedê Xanî’den önce Kürtçe yazdı. Eğer Cizîrî Arapça, Farsça veya Türkçe yazsaydı büyük bir olasılıkla şu anda tüm dünyada meşhur olmuş olurdu fakat o Kürtçe yazmayı tercih etti.

Bu da Kürt milleti için yapılabilecek en büyük hizmet. Cizîrî’nin Kürtlüğünün en büyük göstergesi, onun Kürtçe yazmasıdır."

 

Sempozyumun 3’üncü oturumunda, “Melayê Cizîrî’nin Kürt Şiiri Üzerindeki Etkileri” adlı çalışmasıyla yer alan Prof. Dr. Mehmet Zahir Ertekin de sempozyum hakkında Rûdaw'a yaptığı değerlendirmede, “Kürtlerin, yaklaşık 400-500 yıldır bölge, toplumsal yaşam, Kürt şair ve edipler üzerinde büyük bir etkisi olan böyle bir şairi olduğu için gururluyuz” şeklinde konuştu.

Cizîrî’nin edebiyat dünyasındaki etkisine değinen Ertekin, “Melayê Cizîrî’nin ‘Dîwan’ eseriyle üzerimizde büyük bir etki bıraktığına bugün de tanık olduk. Cizîrî, renkli sofrasına felsefeden tasavvufa, edebiyattan şiire, astronomiden astrolojiye birçok farklı konuyu ustaca ve zekice bir şekilde yerleştirmiş” diye konuştu.  

Birçok kişinin, Cizîrî’nin etkisinde farklı edebi türlerde eserler verdiğini aktaran Ertekin, “Cizîrî’nin etkisi günümüze kadar devam ediyor” dedi.

“Böyle sempozyumlar Kürtçeye hizmet eder”

Türkiye'de Kürtçenin giderek zayıfladığına dikkat çeken Ertekin, “Bu sempozyum her sene düzenlenirse yeni nesil üzerinde olumlu bir etki bırakır” ifadelerini kullandı.  

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, kültürel değerlerin tanıtılması amacıyla “Melayê Cizîrî'nin Hayatı ve Şiirleri-Dengbêjler” söyleşisi düzenledi.

Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığına bağlı faaliyet yürüten Medeniyet Dilleri Atöyesince Dengbêj Evi’nde 16. yüzyılda yaşamış olan ve Kürt tasavvuf edebiyatının önemli isimlerinden Melayê Cizîrî’nin hayatı ve şiirleri konuşuldu.

Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümünden Dr. Öğretim görevlisi Muhammed Şerif Azarkan’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye vatandaşlar ilgi gösterdi. 

Söyleşide, Melayê Cizîrî’nin fikri, şark tasavvufu ve kasideleri üzerine sohbetler yapıldı, dengbêjler Melayê Cizîrî’nin Kürtçe kasidelerini seslendirdi.

Dr. Azarkan, Melayê Cizîrî’nin hayatından kesitleri konuştukları programın renkli geçtiğini söyledi.

Tarihte iz bırakan şahsiyetlerin gelecek nesiller tarafından bilinmesinin önemine değinen Azarkan, şöyle konuştu:

“Biz bu değerli üstatlarımızı okursak toplumsal, psikolojik, felsefi ve edebi olarak önemli yerlere geleceğimizden hiçbir şüphemiz yok. Biz bunları çocuklarımıza ve gençlerimize tanıtmak zorundayız. Büyükşehir Belediyesine düzenlediği bu söyleşi için çok teşekkür ediyorum.”

 

Melayê Cizîrî'nin Dîvânı ile Fuzûlî-i Bağdâdî'nin Türkçe Dîvanı en sevilen ve en çok okunan dîvânlar arasında yer almaktadır. Bu iki dîvânı hiç okumayanlar bile bu iki şairin şiirlerini dinlediklerinde onlarda bıraktığı duyguları bilirler. Karşılaştırmalı edebiyat, genellikle birbirine yakın olan dillerin, kültürlerin edebî özellikleri yönüyle ele alınmasıdır. Karşılaştırmalı edebiyatın, doğu edebiyatında son dönemlerde ilerleme kaydettiğini söyleyebiliriz. Doğu edebiyatında yer alan ve 16. yy.'da yaşayan bu iki önemli şairin şiirleri, o döneme ait şiir anlayışı ve o dönemde kullanılan konular tespiti bakımından önemlidir. Türk ve Kürt Edebiyatındaki en güzel şiir örneklerine, Fuzûlî-i Bağdâdî'nin ve Melayê Cizîrî'nin Dîvânlarında rastlanmaktadır diyebiliriz. Bu iki önemli şairin dîvânları şekil bakımından mukayese edilerek edebî şahsiyetlerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Karşılaştırdığımız bu iki dîvân incelemesinin sonucunda, tezimiz dört bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde Melayê Cizîrî ile Fuzûlî-i Bağdâdî'nin hayatı, eserleri ve edebî kişiliği detaylı bir şekilde incelenmiştir. İkinci bölümde nazım şekilleri tespit edilmiş ve karşılaştırılmıştır. Üçüncü bölümde Fuzûlî ve Cizîrî Dîvânlarındaki vezinler karşılaştırıldı. Dördüncü bölümde Melayê Cizîrî Dîvânı'nın latinize, çevriyazı (transkripsiyon) ve tenkitli metin çalışması sunulmuştur. Melayê Cizîrî ile Fuzûlî-i Bağdâdî'nin mukayesesinin yapıldığı ilk çalışma olan bu tezin, yeni yapılacak olan karşılaştırmalı çalışmalar için de katkı sağlayacağını umuyoruz.

 

Comparative literature is the study of languages and cultures, which are generally close to each other, in terms of their literary characteristics. We can say that comparative literature in eastern literature has made progress in recent years, albeit a little. Melayê Cizîrî's Dîvân and Fuzûlî-i Bağdâdî's Turkish Dîvân are among the most popular and widely read dîvâns. Even those who have never read these two dîvâns know the poems of the dîvâns and the emotions they leave behind. The poems of these two important poets, who are in the Eastern literature and lived in the 16th century, are important in terms of the understanding of poetry of that period and the determination of the subjects used in that period. The most beautiful poems in Turkish and Kurdish literature are the dîvâns of Fuzûlî-i Bağdâdî and Melayê Cizîrî. In addition, it is to reveal the literary personalities of the poets by comparing the dîvâns of these two important poets. As a result of the examination of these two dîvâns we compared, our thesis consisted of three parts. In the first chapter, the life, works and literary personality of Melayê Cizîrî and Fuzûlî-i Bağdâdî were examined in detail. In the second part, verse forms were determined and compared. In the third chapter, it has been examined in terms of mystical aspects. In the fourth chapter, the common and divergent aspects of Melayê Cizîrî and Fuzûlî-i Bağdâdî are emphasized, and in the last part, Melayê Cizîrî's transcription and critical text study are given. This thesis, which is the first study in which the dîvâns of Melayê Cizîrî and Fuzûlî-i Bağdâdî are examined in terms of form and sufism, will also be useful for new comparative studies.

 

Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri

Bibtex@araştırma makalesi { iuilah11082, journal = {Journal of Istanbul University Faculty of Theology}, issn = {1303-5746}, address = {}, publisher = {İstanbul Üniversitesi}, year = {2012}, volume = {0}, number = {21}, pages = {163 - 167}, title = {Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri}, key = {cite}, author = {Bozkurt, Ömer} }APA Bozkurt, Ö. (2012). Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri . Journal of Istanbul University Faculty of Theology , 0 (21) , 163-167 . MLA Bozkurt, Ö. "Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri" . Journal of Istanbul University Faculty of Theology 0 (2012 ): 163-167 < Chicago Bozkurt, Ö. "Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri". Journal of Istanbul University Faculty of Theology 0 (2012 ): 163-167 RIS TY - JOUR T1 - Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri AU - ÖmerBozkurt Y1 - 2012 PY - 2012 N1 - DO - T2 - Journal of Istanbul University Faculty of Theology JF - Journal JO - JOR SP - 163 EP - 167 VL - 0 IS - 21 SN - 1303-5746- M3 - UR - Y2 - 2022 ER - EndNote %0 İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri %A Ömer Bozkurt %T Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri %D 2012 %J Journal of Istanbul University Faculty of Theology %P 1303-5746- %V 0 %N 21 %R %U ISNAD Bozkurt, Ömer . "Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri". Journal of Istanbul University Faculty of Theology 0 / 21 (Eylül 2012): 163-167 . AMA Bozkurt Ö. Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri. Journal of Istanbul University Faculty of Theology. 2012; 0(21): 163-167. Vancouver Bozkurt Ö. Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri. Journal of Istanbul University Faculty of Theology. 2012; 0(21): 163-167. IEEE Ö. Bozkurt , "Melaye Cizîrî Felsefî ve Tasavvufî Görüşleri", , c. 0, sayı. 21, ss. 163-167, Eyl. 2012

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır