melen çayı kaç km / Melen Çayı Rafting Nerede, Nasıl Gidilir, Fiyatları | Gezilecek Yerler

Melen Çayı Kaç Km

melen çayı kaç km

fazla oku

1990 yılı. 

12 Eylül darbesinin ardından yapılan ilk genel seçimlerin üzerinden 7 yıl geçmiş. 

Devletçi politikalar yerini liberal ekonomiye, sanayileşme hedefleri yerini ihracata dayalı kalkınmaya, sabit kur rejimi yerini çoktan serbest kur rejimine bırakmış. 

Yabancı sermayenin giriş ve çıkışına konan her türlü kısıtlama kaldırılırken, "KDV" ve "Yap-İşlet-Devret" politikası çoktan hayatımıza girmiş. 

Özel sektöre sonsuz teşvikler, yabancı sermayeye açılan sanayi, tarım ve petrol alanları… 

1994 krizine birkaç sene kala oluşan bu "liberalleşme" ortamı, bir yandan maaşlardan tarım desteklerine kadar pek çok kritik alanda gerilemeye yol açıyor, diğer yandan "Dünyaya açılan Türkiye" imajını yaratıyordu. 

Dünyaya açılan Türkiye'nin o yıllarda pek de "dünya standartlarında" olmayan bir sorunu vardı: En büyük metropolü İstanbul'un haftalarca akmayan suları. 

1989 ve 1990 yazlarının gazete manşetleri, bidonlarıyla tanker ya da çeşme başlarında bekleyen insanların fotoğraflarıyla doluydu. 

İstanbul su sorunu


10 yılda nüfusu 4,7 milyondan 7,3 milyona çıkan, gecekondulaşmanın artıp, suyun yetmediği şehirde salgın hastalıklar da baş göstermişti. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik öfke kendini İBB binası önündeki bidonlu protestolarla gösteriyordu. 

O dönem ilişkileri gerilimli devam eden Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Sosyal Demokrat Halkçı Partili (SHP) Belediye Başkanı Nurettin Sözen, su sorunun çözümü için oturdukları masadan, "Büyük İstanbul Su Temini Projesi"yle kalktılar. 

Proje, Düzce ve Sakarya illerini birbirinden ayıran Büyük Melen Çayı üzerine yapılacak barajla İstanbul'a su taşımayı, şehrin Bizans'tan beri devam eden su sorununa son noktayı koymayı hedefliyordu. 

Hâlâ da hedefliyor. Zira yapımı için 15 Ağustos 1990'da Bakanlar Kurulu alınan proje henüz bitmedi. 

İmamoğlu: Akıbeti belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız

2019'da değişen İBB yönetimi projeninin tamamlanamaması konusunda hükümeti suçlarken, hükümet kanadı ise 20 yılda yaptıkları su yatırımlarını hatırlatarak 1990'lardaki su sıkıntısından Nurettin Sözen'i sorumlu tutuyor. 

Ekrem İmamoğlu'nun 2019'da Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin ardından Melen Barajı da daha sık gündeme taşınır oldu. 

2019 sonunda baraj üzerindeki çatlakların fotoğraflarını paylaşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, son olarak 1 Ağustos 2022'de gerçekleştirilen "Pendik Atık Su, Yağmur Suyu Hattı ve Dere Islahı Projeleri Açılış Töreni"nde de bu konuya değindi.

Ekrem İmamoğlu

Fotoğraf: www.iski.istanbul


"İstanbul'un neredeyse bir yıllık suyunu garanti altına alacak bir barajdan bahsediyoruz" diyen İmamoğlu, 2016'da gün ve saat verilerek vadedilen açılışın hâlâ gerçekleşmediğine vurgu yaptı. 

"Şu anda akıbeti belli olmayan, geleceği belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız" ifadelerini kullanan İmamoğlu, "Göreve gelir gelmez, biz bunu gündeme getirdiğimizde anladık ki devletimizin bundan haberi yok. Devletimizi yönetenin de bundan haberi yok. Biz bunu gündeme getirince, tekrar ihale sürecini devreye aldılar ve ihale yaptılar 2020'nin şubatında. '2023'te biz burayı açacağız' diye de o zaman deklare ettiler" diye konuştu. 

Peki 32 yılda yüzde 95 "tamamlanma oranına" erişilen Melen Barajı sürecinde neler yaşandı?

Sakarya'dan İstanbul'a su taşınacak

İstanbul Boğazı'nın 170 kilometre doğusunda yer alan Melen Barajı, Düzce ve Sakarya illerini birbirinden ayıran Büyük Melen Çayı'nın Karadeniz'e döküldüğü noktada yer alıyor. 

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Melen Barajı, 694 milyon metreküp su depolama hacmine sahip. (Bir olimpik havuzun su hacmi yaklaşık 2500 metreküp)

Barajın hizmete açılmasıyla yılda 1 milyar 77 milyon metreküp su teminiyle İstanbul'un su ihtiyacının 2071'e kadar karşılanması hedefleniyor. Bu, İstanbul'un yıllık ihtiyacının yüzde 75'ine tekabül ediyor. 

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, İstanbul'a 2021'de verilen toplam su miktarını 1 milyar 74 milyon metreküp olarak açıklamıştı. 

Üç aşamalı proje

Melen Barajı ile ilgili ilk master planı Bugün Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk kez İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı seçildiği 1994'te hazırlandı. 

Bugün yüzde 95'i biten Melen Barajı, "Melen Sistemi" de denilen üç aşamalı projenin bir parçası. 

Büyük Melen Sistemi'nin, mühendislik, müşavirlik ve kontrollük hizmetleri, Melen Ortak Girişim Grubu (MELEN OGG) tarafından yürütülüyor. 

Konsorsiyum, üçü yabancı toplam sekiz firmadan oluşuyor:

Firma AdıÜlke
Nippon Koei Co., Ltd.Japonya
Sir Alexander Gibb & Partners Ltd.İngiltere
Mott MacDonald Ltd.İngiltere
Setan Mühendislik Ltd. Şti.Türkiye
Su-Yapı Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş. Türkiye
Temelsu Uluslararası Mühendislik Hizmetleri A.Ş.Türkiye
Dapta Proje Taahhüt Ltd. Şti.Türkiye
Sial Yerbilimleri Etüt ve Müşavirlik Ltd. Şti. Türkiye


Melen OGG, taahhüdün tamamını 72 ayda tamamlamak üzere Nisan 1996'da işe başlamıştı. 

Planlanan üç etabın birincisi tamam; finansör Japonya

Melen Sistemi projesinin üç etapta tamamlanması öngörülüyor. 

Melen Sistemi projesinin üç etapta tamamlanması öngörülüyor. 

Birinci etap için kredi temini ve kamulaştırma çalışmalarının tamamlanması beklenenden uzun sürdü ve 11 alt projeden oluşan bu etabın ihaleleri 2000 yılında başladı. 

Projenin birinci aşaması 1 milyar 181 milyon dolar olarak öngörülmüş ve önemli bölümü Japon Uluslararası İşbirliği Bankası'nın (JBIC) kredisi ile finanse edilmişti.

Melen Şema Harita.jpg


Birinci etabın parçalarından Melen regülatörü, Melen pompa istasyonu, 189 kilometre uzunluğundaki boru hattının 105 kilometrelik ilk bölümü, terfi depoları, bağlantı hatları 20 Ekim 2007 tarihinde hizmete açıldı. 

Melen regülatörü, baraj yapılmadan önce, pompalanacak suyun yükseltilmesi amacıyla yapılırken, Melen Çayı'ndan gelen ham suyun arıtılması için İstanbul'un 30 km kuzeydoğusunda Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi kuruldu. 

 Melen suyu, böylece 105 kilometre kat ederek Ağva'ya, oradan bin 600 metrelik ishale hattıyla Yeşilçay regülatörüne ulaştıktan sonra Ömerli Barajı ile buluşmuş oldu. 

"İki kıtayı birleştiren ilk su tüneli"

Birinci etap kapsamında sayılan Boğaziçi Su Tüneli, projenin en kritik aşamalarından. 

Melen Barajı'ndan İstanbul'a getirilen suların bir kısmı Anadolu yakasındaki barajlara doğrudan basılırken bir kısmı ise Boğaziçi Su Tüneli ile Avrupa yakasına taşınacak

2021'de hayatını kaybeden eski İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın "İki kıtayı birleştiren bir su tüneli ilk defa dünyada bu tüneldir" dediği Boğaziçi Su Tüneli, boğazın 135 metre altından geçiyor. 

unnamed.jpeg

Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve beraberindekiler, Mayıs 2012'de çapı 4 metre olan tünelden geçerek Boğaziçi Su Tüneli'ni basına tanıtmıştı/ Fotoğraf: AA


5 bin 551 metre uzunluğundaki tünelin Asya'dan Avrupa'ya geçişi 2012 yılında tamamlandı. 

Melen Sistemi tamamıyla hayata geçtiğinde Ayazağa'dan çıkıp Kağıthane'de dağıtımı yapılacak günlük yaklaşık 3 milyon metreküp su Avrupa yakasına taşınacak. 

Devlet Su İşleri bölge müdürlerinden Mehmet Yalçın Çomoğlu, Temmuz 2012'de yaptığı açıklamada projenin birinci aşamasının yaklaşık 2,5 milyar liraya mâl olduğunu söylemişti. 

Projenin henüz sonlanmayan ikinci ve üçüncü aşamaları ise Melen Barajı'nın tamamlanmasını, ikinci isale (boru) hattını, pompa istasyonları ve arıtma tesislerinin genişletilmesini içeriyor. 

Eski Orman ve Su İşleri Bakanı: Melen suyu, 2007 yılından beri İstanbul'a iletilmektedir

2011-2018 yılları arası Orman ve Su İşleri Bakanlığı Yapan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 29 Mayıs 2020'de yaptığı Twitter paylaşımında projeyi dört aşamaya ayırmıştı. 

Eroğlu, projenin birinci aşamasının 2007 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle öne çekilerek 20 Ekim 2007'de devreye alındığını hatırlatmıştı. Melen suyunun Ömerli Barajı'na iletildiğini söylemişti. 


İkinci aşamada Cumhuriyet İçme Suyu Arıtma Tesisi ile Boğaziçi Tüneli'nin inşaatlarının tamamlandığını belirten eski Bakan, "İkinci merhale 12 Aralık 2012'de hizmete alınmıştır.

Melen suyu, 189 km'lik dev isale hattı ile şehre getirilerek Asya yakası ve Boğaz Geçiş Tünelinden Kâğıthane Arıtma Tesisine ileterek Avrupa yakasına verilmiştir" ifadelerini kullanmıştı. 

"Üçüncü merhalede ise iki ayrı isale hattı inşa edildi" diyen Eroğlu, dördüncü aşamayı Melen Barajı  ve ilave terfi merkezleri olarak açıklamıştı. 

"Projenin tamamlanan ilk üç merhalesi ile Melen suyu, 2007 yılından beri İstanbul'a iletilmektedir" diyen Veysel Eroğlu, "İstanbul'un su sarfiyatının takriben yüzde 50'si Melen ve Yeşilçay'dan sağlanmaktadır" bilgisini paylaşmıştı. 

Melen Barajı'nın ilk ihalesi 2012'de yapıldı

Melen Barajı ve iki isale hattının inşaatı için ilk ihale 29 Mayıs 2012'de gerçekleşti. İki ertelemenin ardından resmi sonuç, 05 Şubat 2013'te açıklandı. 

"Silindirle Sıkıştırılmış Beton (SSB)" tipindeki barajın yapım ihalesini Ece Tur Şirketler Grubu ve Yöntaş İnşaat İş Ortaklığı aldı. 

Sözleşmenin bedeli 213 milyon 850 bin liraydı ve bitme süresi 2016 olarak açıklanmıştı. 

Projeye 2013'te başlanmadı. Onun yerine Melen Çayı'ndan Ömerli Barajı'na gelen su, İstanbul Boğazı'nın altından geçerek Kağıthane'deki İçme Suyu Arıtma Merkezi'nde arıtıldıktan sonra şebekeye verildi ve 2013'te Melen'den İstanbul'a 159 milyon metreküp su geldi.

Barajın açılışı için gün ve saat verildi

Melen Barajı'nın temeli 6 Mart 2014'te atıldı. 

Temel atma töreninde konuşan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, inşaat bitimi için yalnızca tarih değil saat de verdi. 

Melen Temel Atma Töreni

Melen Barajı Temel Atma Töreni, dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İBB Başkanı Kadir Topbaş ve çok sayıda milletvekili, belediye başkanı İBB bürokratlarının katılımıyla Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapılmıştı/ Fotoğraf: www.ibb.istanbul


Müteahhitten, barajın 7 Aralık 2016 saat 13.59'da bitirilmesini isteyen Eroğlu, proje bir gün dahi gecikse Düzce'ye 22 derslikli bir okul yapılacağını söylemişti. 

Ancak bu "kesin" tarihte de baraj açılışı olmadı. 

Yeni açılış tarihi: Mayıs 2017

2017'ye gelindiğinde bu kez verilen yeni tarih 12 Mayıs 2017'ydi. 

Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Baraj gövdesi silindir ile sıkıştırılmış beton (SSB) ile yapılıyor. Günlük ortalama 6 bin 500 - 7 bin metreküp arası SSB dökülüyor ve baraj 12 Mayıs 2017 tarihinde tamamlanacak" demişti. 

7 Ağustos 2017'de Melen Barajı'nın şantiyesini ziyaret eden Bakan Veysel Eroğlu, barajın toplam maliyetinin 1 milyar 646 milyon lira olduğunu ve o güne kadar 1 milyar 235 milyon lira harcandığını söyledi.

Veysel Eroğlu

Veysel Eroğlu, 2011-2018 yılları arası Orman ve Su İşleri Bakanlığı yapmıştı/ Fotoğraf: AA


28 Aralık 2017'de Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda konuşan Veysel Eroğlu, Melen Barajı'nın İstanbul'daki toplam 14 barajın su biriktirme hacminin yüzde 75'ine tekabül ettiğini hatırlatarak "Şu an bir tek Melen Barajı, İstanbul'un su ihtiyacını karşılayacak kapasitede. Bizim başka plan ve çalışmalarımız da var. İki yıl kuraklık olsa bile bir sıkıntı olmayacak" demişti.

"11 Ağustos 2018 tarihinde resmen bitecek"

Nisan 2018'de Anadolu Ajansı'na konuşan Devlet Su İşleri (DSİ) 14. Bölge Müdürü Sedat Özpınar, barajın 11 Ağustos 2018 tarihinde resmen bitirileceğini açıklamıştı. Özpınar, Eroğlu'nun verdiği rakamları güncelleyerek şu açıklamayı da yapmıştı: 

İnşaat çalışmalarımız devam etmekte olup barajın yüzde 95 fiziki tamamlanması gerçekleşmiştir. Barajın şu anki inşaat maliyeti 2018 yılı fiyatlarıyla 647 milyon lira. Kamulaştırmaya ise 845 milyon lira ödenmiştir.


Barajın açılışı 11 Ağustos 2018'de gerçekleşmedi. 

Proje neden gecikti? 

Projenin neden geciktiğine dair açıklamalar 2000 yılından itibaren farklı zamanlarda TBMM kayıtlarında yer aldı. 

AK Parti'nin kurucuları arasında yer alan ve 2002-2003 döneminde başbakan yardımcılığı da yapan Ertuğrul Yalçınbayır, ANAP milletvekili olduğu 6 Aralık 2000'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na Melen Projesi ile ilgili soru önergesi sundu. 

Melen Barajı AA.jpeg


Sorulardan biri 1991'den itibaren gündemde olan projeye ne kadar harcandığı ile ilgiliydi. 

Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer imzasıyla verilen cevapta sadece 18 Nisan 1996 tarihinde işe başlatılan müşavir firma grubuna ödeme yapıldığını söyledi. 

Açıklamaya göre toplam tutarı 16 Ocak 2001 itibarıyla 1 milyar 741 milyon 673 bin 172 Japon yeniydi. O dönemin parasıyla karşılığı, 4 trilyon 410 milyar 818 milyon 105 bin Türk Lirası, bugünün parasıyla 4,4 milyon lira. 

Ersümer, bu tutarın müşavirlik hizmetlerinin yüzde 30'u olduğunu da sözlerine eklemişti. O dönem inşaat ve imalat işleri henüz başlamadığı için bir ödeme de yapılmamıştı. 

Cumhur Ersümer'in, projenin gecikme nedenini soran Ertuğrul Yalçınbayır'a yanıtı şu şekilde oldu: 

Ekran Resmi 2022-08-05 20.27.12.jpg

2011 sonu itibarıyla 3,4 milyar lira harcanmıştı

2011 genel seçimlerinde CHP'den İstanbul milletvekili seçilen Kadir Gökmen Öğüt, Nisan 2012 tarihli soru önergesinde Melen Suyu Projesi için öngörülen toplam maliyetin ve o güne kadar ne kadar harcama yapıldığı soruluyordu. 

Soruyu yanıtlayan dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, toplam proje tutarını 3 milyar 517 milyon 818 bin lira olarak açıklamıştı. 

Eroğlu'nun yanıtında 2011 sonu itibarıyla harcamanın 3 milyar 467 milyon 818 bin lira olduğu bilgisi de yer aldı. 2012 Yatırım Programı'nda tahsis edilen ödenek miktarı ise 50 milyon liraydı.

"Çalışmalar hassasiyetle yürütüldüğü" için mi proje uzadı?

Hâlen İYİ Parti İstanbul Milletvekilliği görevini yürüten Yavuz Ağıralioğlu 5 Kasım 2018'de sunduğu soru önergesinde 1991'den itibaren Yatırım Programı'na alınan Büyük Melen Projesi'nin proje bedelinin 2013'te 663 milyon lira olarak belirlendiğini hatırlattı. 

"Proje bitiş yılı ve toplam bütçesi her yıl değişmiştir" diyen Ağıralioğlu, "2018 Yatırım Programı'nda ise proje bütçesi 959 milyon liraya çıkarılmış, projenin tamamlanma yılı da 2021 olarak belirlenmiştir" ifadelerini kullanmıştı. 

Proje için fizibilite çalışması yapılıp yapılmadığı, baraj gövdesinde çatlaklar olup olmadığı, proje bütçesinin neden her sene artırılıp, bitiş yılının ertelendiği Ağıralioğlu'nun soruları arasındaydı.

2018-2022 yıları arasında Tarım ve Orman Bakanlığı yapan Bekir Pakdemirli imzasıyla verilen yanıtta "su tutma öncesi teknik olarak tüm gerekliliklerin yerine getirilmesi adına çalışmaların hassasiyetle yürütüldüğü" ifade ediliyordu. 

Büyük İstanbul İçme Suyu Projesi'nin dördüncü aşaması kapsamındaki Sungurlu ve Osmangazi barajlarının ihalesi için gerekli protokollerin devam ettiğini söyleyen Pakdemirli'nin tüm yanıtı şu şekildeydi: 

Ekran Resmi 2022-08-05 21.18.43.png


"Baraj gövdesinin olduğu yerin ağırlık taşıma gücü zayıf, su geçirgenliği yüksek"

Projenin neden geciktiği ile ilgili kamuoyunda en çok tartışılan konu ise barajın zemin sorunları ve baraj gövdesindeki çatlamalar. 


Bununla ilgili basında da yer bulan ilk rapor, DSİ'nin talebiyle, İstanbul Teknik Üniversitesi'nin (İTÜ) inşaat, ziraat, jeoloji, çevre mühendislikleri ve biyoloji bilim dalından öğretim üyeleri tarafından hazırlanan Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu. 

ÇED raporuna göre baraj gövdesinin oturacağı yerde tortul yani alüvyonlu toprak yapısı hakimdi. 

Alüvyonlu yer yapısının kalınlığı 34 metre, alanın ağırlık taşıma gücü düşük ve su geçirgenliği oldukça yüksekti. 

İTÜ'lü uzmanlar, alüvyonun kaldırılması gerektiğini söylüyordu. 

Melen Barajı

Fotoğraf: eceturinsaat.com.tr


"115 metre yüksekliğindeki bir baraj için taşıma gücü yetersiz"

Zemin sorunlarına değinen diğer bir rapor ise master eğitimini İTÜ Jeoloji Mühendisliği'nde tamamlayan Yasemin Gündoğan'ın "Büyük Melen Barajı Aks Yerinin Mühendislik Jeolojisi İncelemesi" başlıklı yüksek lisans tezi. 

Gündoğan'ın tezinde de Büyük Melen Barajı'nın aks yerinde temelde, 35 metreye varan killi, siltli, çakıllı, kum niteliğinde alüvyon olduğu belirtiliyordu. 

Alanın "yüksek geçirimlilik değerleri" olduğu kanıtlanan tezde "Baraj eksen yerinin sızdırmazlığını sağlamak için alüvyon kaldırılmalıdır" deniliyordu. 

DSİ tarafından yapılmış 40 ile 110 metre arasındaki derinliklerde dokuz sondaj kuyusu verilerini inceleyen tez, "Gevşek ve orta sıkılıktaki alüvyal zeminlerin 115 metre yüksekliğindeki bir baraj için taşıma gücünün yetersiz olduğu düşünülmüştür" diyordu. 

Melen Barajı

Fotoğraf: eceturinsaat.com.tr​​​​​​​


"DSİ, talep edilen sondajları uygun bulmadı"

30 yıldan uzun bir süre İTÜ Jeofizik bölümünde öğretim üyeliği yaptıktan sonra 2011 seçimlerinde CHP İstanbul Milletvekili seçilen Prof. Dr. Haluk Eyidoğan'ın açıklamasına göre DSİ, 1 Mart 2013 tarihli yazısında talep edilen sondajların yapılmasını uygun bulmadı. 

10 Şubat 2022'de T24 için bir yazı kaleme alan Eyidoğan, baraj temelinin taşıma gücü ve zemin değerleri ile ilgili sakıncalardan dolayı inşaat işini alan şirketin, uluslararası deneyime sahip P.C.R. adlı şirkete bir çalışma yaptırdığını ifade etti. 

Raporda baraj temelinin oturacağı zemin yapısının taşıma gücü ve kaymaya karşı yeterli dayanıma sahip olmayacağı tahmini ve ek zemin araştırılmasının gerekli olduğu belirtildi.

İlgili rapor DSİ yöneticilerine aktarıldı, ancak şirketin isteği reddedildi.

Baraj tipi değiştirildi

Melen Barajı'nın 2007 'deki ilk projesinde baraj tipi, zemin oturmalarına daha toleranslı olan kil çekirdekli kaya dolguydu. 

Ancak inşaatın daha hızlı ilerlemesi için Silindirle Sıkıştırılmış Beton Baraj tipine dönüştürüldü. 

Ocak 2020'de İBB tarafından düzenlenen İklim Değişikliği ve Su Yönetimi Sempozyumu'nda konuşan Emekli İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Selami Oğuz'un sunumunda da şu ifadelere yer veriliyordu: 

Baraj gövdesi zemin şartlarına en uygun tip olan ''kil çekirdekli kaya dolgu'' olarak projelendirilen yapı, yeterince teknik inceleme yapılmadan ve yapılan ikaz ve itirazlar dikkate alınmadan değiştirilmiş ve bu zemin yapısının taşıyamayacağı tip olan Silindirle Sıkıştırılmış Beton gövde tipine dönüştürülmüştür.

Baraj gövdesi ve diğer tesislerin inşaatına, değiştirilen bu proje ile Mart 2013 tarihinde başlanılmış ve barajın 12 Mayıs 2017 tarihinde bitirilmesi amaçlanmıştır. 

Baraj gövde inşaatı bir yıllık gecikme ile Haziran 2018 tarihinde tamamlanmış, ancak baraj gövdesindeki derzlere konulan ölçüm aletlerinden derzlerde açılmalar olduğu ve bu hali ile barajda su tutulamayacağı tespit olunmuştur. 

Bu deformasyonlar, zeminin taşıma gücünün bu ağırlıktaki baraj gövdesini taşıyamamasından ileri gelmektedir. Diğer bir deyişle baraj gövdesindeki proje değişikliği kesinlikle yanlıştır.


Baraj gövdesindeki çatlakların fotoğrafı paylaşıldı

Melen Barajı'nın gövdesinde çatlaklar olduğuna dair haberler ilk olarak 2017'de basına yansıdı. 

Ancak gündemde daha geniş yer bulmasına sebep olan olay Ekrem İmamoğlu'nun, İBB Başkanı seçildikten birkaç ay sonra paylaştığı "çatlak" fotoğraflarıydı. 

Melen barajı çatlak 4

Ekrem İmamoğlu'nun İBB Meclisi'nde Melen Barajı'nın son durumuyla ilgili paylaştığı fotoğraflar/ Fotoğraf: İBB Basın


Baraj inşaatına ilk ziyaretini 19 Ekim 2019'da yapan İmamoğlu, Eylül 2020 ve Haziran 2021'de birer denetim ziyaretinde daha bulundu. 

9 Aralık 2019 tarihli İBB Meclisi'nde Melen Barajı'nın son durumu hakkında bilgi veren İmamoğlu, barajın çatlaklarla dolu fotoğraflarını paylaştı ve şunları söyledi:

Melen Barajı ile ilgili ilk konuşan 'İstanbul'un 3 aylık suyu kaldı. Ne yapacaksın?' diyen Sayın Cumhurbaşkanıdır. Projedeki çatlakların sebebi yapımdaki yanlış tercihtir.

İnşaatın yığma taş ile yapılması önerildiği halde betonla yapılmasıdır. İSKİ Genel Müdürümüzü DSİ ve Bakanlık ile ilişkilendirilerek projenin düzeltilmesi için 2020'de kaynak ayrılmasını talep ettik. Ancak yapım için bütçe tahsis edilmedi. Yapılan barajın parasını İSKİ yani İstanbullular ödüyor.


Barajı güçlendirme ihalesi 2 yıl önce yapıldı, hâlâ başlamadı

Baraj üzerindeki çatlaklara kamuoyundaki tepkinin ardından DSİ 14. Bölge Müdürlüğü, 28 Şubat 2020'de Melen Barajı güçlendirme inşaatı ihalesi düzenledi. 

İhaleyi kazanan, 412 milyon 151 bin 148 liralık teklifin sahibi Everest Madencilik İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş. oldu. 

Melen Projesi Çatlak 5


Onarım ve güçlendirme için 1 Haziran 2020 - 26 Şubat 2023 tarihlerini kapsayan üç yıllık bir süre öngörülüyor, şirket ile DSİ arasında imzalanan sözleşmeye göre güçlendirmenin 26 Şubat 2023'te bitirilmesi planlanıyordu.

Su Politikaları Derneği, Kasım 2021'de yayınladığı raporunda bu sürenin yarısının aşıldığını, güçlendirmeyi kalan 500 günde tamamlamanın mümkün olmadığını vurguluyordu. 

Dernek ayrıca, "İhalesi yapılmış olan güçlendirme projesine uzun zamandır başlanmamış olması, ilgili çevrelerde başlangıçtan itibaren projenin hatalı olduğu ve gerekli tedbirlerin alınmadığı konusundaki düşünceleri arttırmaktadır" ifadelerine yer verdi.

İhaleyi alan şirketten tasfiye kararı 

Everest Madencilik İnşaat Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş. adlı şirketin tasfiye kararı aldığı, Temmuz 2022'de basına yansıdı. 

Sözcü gazetesinde Özlem Güvemli'nin haberine göre DSİ ile beklenmeyen fiyat artışları konusunda anlaşamayan şirket tasfiye kararı aldı.

İnşaat işine ICC Grup İnşaat Ticaret Limited Şirketi'ni ortak ederek çalışmaya başlayan Everest Madencilik yetkilileri, ihale kapsamında bazı projeleri uluslararası standartlara uygun olmadığı için yeniden hazırladı. 

Bazı iş kalemlerinde değişiklik yapılması gerekliliği doğduğu belirtilen haberde, "Değişiklikler, yeni fiyat tablosunu ortaya çıkardı. Yeni fiyatlar konusunda DSİ ve şirket uzlaşamadı. İşin gerçekleşme oranı yüzde 10'lar seviyesindeyken şirket, beklenmeyen fiyat artışı nedeniyle projeyi tasfiye kararı aldı" ifadelerine yer verildi. 

Eski Bakan Eroğlu: Melen Baraj gövdesinde herhangi bir çatlak yoktur

Dönemin Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 14 Aralık 2021'de kişisel internet sitesinde yaptığı açıklamada "Baraj projelerinde, inşaat tamamlandıktan sonra su tutma safhasından önce yapılması gereken bazı ilave tedbirlerin de uygulanması gerekebilmektedir. Aksi halde barajda geri dönülmez problemler ortaya çıkabilmektedir. Melen Barajında da bu süreç takip edilmiştir" demişti. 

Eroğlu, baraj gövdesindeki çatlak tartışmaları ile ilgili olarak da şu açıklamayı yapmıştı: 

Baraj inşaat çalışmaları tamamlandıktan sonra mühendislik gereği inşaatın farklı oturmalarının kompanse edilmesi, baraj gövdesinde gerekli genleşme için dilatasyon (aralık) bırakılır. 

Bu, bütün barajlarda yapılan teknik bir husustur. Melen Baraj gövdesinde herhangi bir çatlak yoktur. 

Melen Barajında bırakılan bu dilatasyon beklenenden biraz fazla olmuştur. Bu konuda ıslah çalışması yapacağımız dönemde Bakanlık vazifesinden ayrıldım. 


Baraj, fay hattı üzerinde mi değil mi?

Zeminle ilgili şüpheler, baraj gövdesi ile ilgili "çatlak" endişeleri, barajın olası bir depremden nasıl etkileneceğini de gündeme taşıdı. 

Zira, proje sahası, Türkiye Deprem Bölgeleri haritasına göre birinci derece deprem bölgesi üzerinde yer alıyor ve Kuzey Anadolu fay bölgesinin etki alanında kalıyor. 

deprem fay hattı sakarya.jpg


Yasemin Gündoğan'ın İTÜ Jeoloji Mühendisliği'nde tamamladığı yüksek lisans tezinde Düzce ve Bolu havzasının, yaklaşık uzunluğu 1200 kilometre olan Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde kaldığını hatırlatıyor. 

Eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu'nun soru önergesine verdiği yanıtta açık bir şekilde "Baraj gövdesi Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde değildir" demişti. 

"Barajın dinamik davranışının analizleri, sismik veriler dikkate alınarak sürekli tekrarlanıyor"

Pakdemirli, CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca'nın 2019 sonunda verdiği soru önergesinde de şu ifadeleri kullanmıştı:

Baraj-zemin ilişkisine bağlı olarak barajın dinamik davranışının analizleri güncel sismik veriler de dikkate alınarak sürekli tekrarlanmaktaydı. 

Dünyadaki büyük ölçekli barajlarda da su tutma öncesi yapılmakta olan bu çalışmalar, Dünya Büyük Barajlar Komitesi'nin de (ICOLD) önerdiği çalışmalardır. 

Melen Barajı'nda günümüz itibarıyla sözü edilen bu çalışmalar gerçekleştirilmektedir. 


2020'nin ocak ayında verilen bu cevabın ardından yukarıda bahsedildiği gibi 28 Şubat'ta Melen Barajı Güçlendirilmesi ihalesi gerçekleştirildi.

Bu durum, Meclis tutanaklarına şu açıklamayla yer aldı:

Ekran Resmi 2022-08-06 00.30.02.png

Eski Bakan Pakdemirli'nin, İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş'un soru önergesine verdiği cevap


"Bu baraj, deprem bölgesindedir. Hem de fayın hemen burnunun dibinde"

Barajın deprem bölgesinde olup olmadığı konusu, Ekrem İmamoğlu ve ekibinin, 17 Eylül 2020'de Melen Barajı'nda gerçekleştirdiği denetimde de gündeme geldi. 

İmamoğlu'na bilgi veren inşaat mühendisi ve İSKİ'nin eski Genel Müdür Yardımcısı Selami Oğuz, "Bu baraj, deprem bölgesindedir. Hem de fayın hemen burnunun dibinde. İleride bu barajda çok büyük sorunlar yaşayabiliriz. Yaşamamamız için elimizde zaman var" açıklamasını yapmıştı. 

DSİ Daire Başkanı ile telefonda görüştüğünü söyleyen Oğuz, "Dedim ki, 'Bakın bu barajda oturmalar devam ediyorsa, oturmaları bekleyin; bu gövde otursun. Yani bu zemin, 'Bu gövdeyi taşıyacağım' desin. Bunu beklemiyorsanız da temel zeminini güçlendirin. Temel zeminini bu şartlarda güçlendirmek çok zor. Mümkün ama çok zor. 'Zorun altına girmeyiz, kolayından gidersek 3-5 sene sonra bu baraj da vay olmadı' deriz; demeyelim" ifadelerini kullandı.

Barajda 4 hususta çalışma sürdürülüyor

Baraj inşaat alanını 7 Haziran 2021'de bir kez daha ziyaret eden İmamoğlu, DSİ İstanbul 14. Bölge Müdürü'nden çalışmalarla ilgi bilgi aldı. 

"Şu an, benim gördüğüm kadarıyla, barajda 4 ana hususta çalışma sürdürülüyor ve sürdürülecek" dedi ve ekledi:

Bunlardan bir tanesi, barajın özellikle su geçirimsizliğini, gövde öncesinde sağlayan bir çalışma. 

İkincisi; gövdenin tümden membranla kaplanarak, su geçirimsizliğinin gövdede çatlakların yarattığı sürecin bertaraf edilmesiyle ilgili bir çalışma. 

Yine çıkış tarafında bir güçlendirmeyle beraber kaya dolguyla sürecin desteklenmesi. 

Bu gövdenin altında da zemin güçlendirilmesi diye dört farklı işlemden bahsedildi. Bunlarla ilgili yoğun bir süreç işleyecek. Çalışmalar sürüyor.


"Melen'de çalışan bir müteahhit yok"

Barajı güçlendirme ihalesini alan şirketin tasfiye sürecine girmesinin ardından İmamoğlu'nun açıklamaları da sertleşti. 

1 Ağustos 2022'de konuşan İmamoğlu, "Gününü ve saatini vererek, '2016'da bunu açacağız' diye bir tarif yapmıştı o dönemin bakanı. O dönemin bakanının verdiği günden ve saatten bu yana, tam 6 yıl geçti. Şu anda akıbeti belli olmayan, geleceği belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız" diye konuştu. 

Ekran Resmi 2022-08-05 23.50.34.png

Grafik: Su Politikaları Derneği


İmamoğlu'nun açıklamasına göre 2020'den bu yana şantiyede yüzde 8 ilerleme kaydedildi.

Melen'de çalışan bir müteahhidin olmadığını söyleyen İBB Başkanı, "Gerçekten bugün Melen'in durmuş olduğunu ve Melen'in yürümediğini -belki haberleri yoktur- milletimizin en üst mercii dahil, buradan ileteyim istedim. Ki bizim ilettiğimiz her şeyde biraz daha acele ediyorlar. Belki bir faydasını daha sağlamış oluruz bu şekilde" açıklamasını yaptı. 

Baraj için 150 yıllık köy boşaltıldı

Melen Projesi ile ilgili gündeme daha az yansıyan bir konu daha var: Köylerinden olan bölge halkı

Devlet Su İşleri 14. Bölge'nin o dönemki müdürü Sedat Özpınar, Nisan 2018'de yaptığı açıklamada Melen Barajı'nın göl sahasında o güne kadar 424 evin kamulaştırıldığını, bir belde ve yedi köyün de göl alanından etkilendiğini, bu köylerden dördünün tamamen su altında kaldığını söylemişti. 

Dokuzdeğirmen

150 sene önce kurulan ve 9 su değirmeninden ismini alan Dokuzdeğirmen köyünde bugüne kadar ayakta kalan ve çalışan iki su değirmeni bulunuyordu/ Fotoğraf: AA​​​​​​​


İstimlak edilen köylerden biri de Düzce'nin Cumayeri ilçesine bağlı 150 yıllık Dokuzdeğirmen köyü. 

Bölgede bulunan dokuz değirmenden ismini alan köy, aynı zamanda hafta sonları İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilden rafting için gelenleri ağırlıyordu. 

Dokuzdeğirmen Köyü muhtarı Bayram Kartal, 23 Nisan 2018'de Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada şunları söylemişti:

Vatandaşlarımız topraklarını bırakıp gitmeye başladı. Tabii ki herkes topraklarının karşılığını aldı, zorla çıkarılmıyoruz buradan ama insan üzülüyor. 

Hepimiz bu topraklarda doğup büyüdük. Bu sokaklarda top oynadık ama İstanbul'un nüfusu da ortada, oraya su gitmesi için çalışma yapılıyor. 

​​​​​​​Bizim köyden gitmemiz çok zor olacak. Mesela Cumayeri ilçemize gidiyoruz burada fazla duramayıp geri geliyoruz.


Kartal, "Buranın suyu, balığı, doğası, yeşilliği her şeyi çok güzel. Başlayan kesim çalışmalarının ardından evlerin yıkımının yapılacağı bildirildi, artık biz de göç için hazırlıklara başlayacağız" demişti. 

Evini kaybedenlere TOKİ evi

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Melen Barajı inşaatı nedeniyle evleri sular altında kalacak olan mağdurlar için 2016'da bir toplu konut projesi imzaladı. 

448 konut, 24 derslikli ilkokul, cami ve ticaret merkezini kapsayan KDV hariç 71 milyar 553 milyon liraya mâl olan proje Sakarya'nın Karaali ilçesine bağlı, Ortaköy Merkez, Köyyeri, Açmabaşı, Karalar, Koğukpelit, Karapelit ve Beyler mahallelerini kapsıyordu. 

Burada yaşayanlar için Caferiye Mahallesi'nde 652 dönümlük alan tahsis edildi. 2017 sonuna gelindiğinde 300 kişi yeni yerlerine yerleşmişti bile. 

kaynağı değiştir]

Kaynakça[değiştir

İstanbul'a 2,5 saat uzaklıkta olan Düzce'de gezilecek yerler arasında: Melen Çayı, Samandere Şelalesi, Aydınpınar Şelaleleri, Güzeldere Şelalesi, Aktaş Şelalesi ,Yoğunpelit Mengen Şelaleleri, Saklıkent Şelalesi, Torkul Yaylası, Topuk Yaylası, Sinekli Yaylası, Hera Yaylası, Değirmentepe Köyü, Kurugöl, Efteni Gölü, Çamlıpınar Göleti, Pürenli Yaylası, Akçakoca Ceneviz Kalesi, Kurugöl Kanyonu, Konuralp Müzesi, Prusias ad Hypium, Harmankaya Şelalesi, Sarıyayla Şelalesi, Yılançatı Kanyonu, Sarıkaya Mağarası, Fakıllı Mağarası var. İşte o yerlerin detayları: 

1- Melen Çayı

2- Samandere Şelalesi 

3- Aydınpınar Şelaleleri

4- Güzeldere Şelalesi

5- Aktaş Şelalesi 

6- Yoğunpelit Mengen Şelaleleri

7- Saklıkent Şelalesi

8- Torkul Yaylası

9- Topuk Yaylası

10- Sinekli Yaylası 

11- Hera Yaylası

12- Değirmentepe Köyü

13- Kurugöl

14- Efteni Gölü 

15- Çamlıpınar Göleti

16- Pürenli Yaylası

17- Akçakoca Ceneviz Kalesi

18- Kurugöl Kanyonu

19- Konuralp Müzesi

20- Prusias ad Hypium

21- Harmankaya Şelalesi

22- Sarıyayla Şelalesi

23- Yılançatı Kanyonu

24- Sarıkaya Mağarası 

25- Fakıllı Mağarası

1- Melen Çayı

Düzce’nin Yığılca ilçesi dağlarında doğarak serüvenine başlayan Düzce gezilecek yerler içerisindeki Melen Çayı serüveni Karadeniz’de son bulmaktadır. Düzce’nin Gölkaya ilçesinde bulunan Efteni Gölüne kadar olan kısmına Küçük Melen Çayı, göl sonrası ise yoluna Büyük Melen Çayı olarak devam etmektedir.

Küçük Melen Çayının uzunluğu Efteni Gölüne kadar yaklaşık olarak 100 km yol katetmektedir. Uzunluğu 63 km’dir.

Melen Çayı üzerinde yapılan rafting aktiviteleri bir çok doğa ve macera sever tarafından bilinmektedir. Bu rafting etkinlikleri ile Melen Çayı adını bir çok kişiye duyurmuştur.

Melen Macera Rafting İletişim: +90 542 501 85 31

Adrenalin Kamp İletişim: +90 546 909 55 81

Melenci Rafting İletişim: +90 534 415 88 03

Body Rafting İletişim: +90 537 954 82 60

2- Samandere Şelalesi 

Düzce gezilecek yerler içerisindeki Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı, çavlan, çağlayan ve cadı kazanı gibi ilginç jeolojik özellikler ve yer yer anıt ağaçların da var olduğu zengin ve bakir bitki örtüsüne sahiptir. Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı, Ülkemizin tescil edilen ilk tabiat anıtlarındandır. 500 metre dere boyunca, anıt ağaçlar, üç adet şelale ve bir de “Cadı Kazanı” adı verilen derin bölüm tescillidir.

Ağaçların arasından şiddetle akan sular, beyaz köpükler halinde dökülerek cadı kazanı içinde bulunan derin kayalıkların arasında adeta kaynamaktadır. Şelalenin arkasındaki kayanın içinde, doğal olarak oluşan mağara ile bir ara kaybolan sular biraz ilerden tekrar ortaya çıkarak akışını sürdürmektedir.

Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı, koruma altına alınmış doğal bir varlığımızdır. Zengin bitki örtüsünün su sesi ile bütünleştiği bölge, mesire ve piknik alanları, doğa yürüyüş parkurları, kamp alanları, orman içi dinlenme yerleriyle muhteşem bir doğa güzelliğine sahiptir.

Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı, Düzce'nin güneydoğusunda, Beyköy Beldesi, Samandere Köyü sınırları içinde yer almaktadır. Beyköy beldesine 15 kilometre, Düzce’ye 24 kilometre, TEM Otoyoluna 20 kilometre, D-100 Karayoluna ise 26 kilometre mesafededir.

3- Aydınpınar Şelaleleri

Düzce merkez Aydınpınar köyü sınırları içerisinde bulunan Aydınpınar Şelalesi Tabiat Parkı, şehir merkezine 10 kilometre mesafededir. Güzeldere ve Samandere Şelaleleri arasında ve yol güzergahı üzerinde bulunan şelale, arka arkaya dökülen 5 ayrı şelale kümesinden oluşmaktadır.

Düzce gezilecek yerler arasıda olan Aydınpınar Şelalesi Tabiat Parkı, Düzce’nin önemli yürüyüş parkurlarından birine sahiptir. Sağlıklı her insanın yürüyebileceği orta zorluk ve orta zorluğu aşan parkurları vardır. Gürgen, meşe, kestane gibi karışık yapraklı orman ağaçları arasında trekking, foto-safari, çadır kampı vb. aktiviteler yapılabilir. Özellikle mayıs ayında dağ çileği, Ağustos ve Eylül aylarında böğürtlenlerle renklenen vadi, Düzce’ye hakim bir konumdadır. 

İstanbul güzergahından, D-100 Kara Yolu yada TEM Otoyolu Gölyaka turnikelerinden, Ankara'dan güzergahından D-100 Kara Yolu yada TEM Otoyolu Kaynaşlı turnikelerinden Düzce'ye giriş yapılır. Düzce'nin 10 kilometre güneyinde bulunan Aydınpınar Şelalesi'ne İl merkezinden, Aydınpınar Köyü, Aydınpınar Şelaleleri tabelası takip edilerek kolayca ulaşılır.

4- Güzeldere Şelalesi

Güzeldere köyünden geçen Bıçkı Deresi üzerinde bulunan şelale 120 m yükseklikten dökülen suyun doğal coşkusunu dev kayın ve gürgen ağaçlarıyla bütünleştirerek muazzam bir görüntü arz etmektedir. Kışın beyaz yorganını örten, ilkbaharda ise ormangülleriyle canlanan Güzeldere’nin en görkemli zamanı ilkbahar ve güz mevsimi. İlkbaharın ve sonbaharın renk cümbüşüne dönüşen tonları bir tabloya benzetiyor bu nadide tabiat köşesini. Düzce gezilecek yerler içerisindeki Güzeldere Şelalesi, doğal peyzaj bitki örtüsü, piknik alanları, düzenlenmiş orman içi dinlenme yerleri ve yürüyüş parkurları ile bölgenin önemli doğal değerlerindendir.

Bölge trekking, kampçılık, bisiklet, foto-safari vb. aktiviteler için oldukça uygundur. Elmacık Dağı (1700 m)’na uzanan şelale ve çevresi orman yapısı ile de dikkat çekmektedir. Şelalenin bulunduğu alanda, kayın, gürgen, köknar, porsuk, sarıçam, karaçam, kestane, ıhlamur, akçaağaç, dişbudak, ceviz, orman kavağı, orman söğüdü, orman gülü, karayemiş, papaz külahı ağaçları; böğürtlen, üvez, alıç, taflan, kantaron otu, kardelen, arap sümbülü, sıklamen, menekşe, düğün, eğrelti, fiğ, burçak gibi bitkiler de görülmektedir.

5- Aktaş Şelalesi 

Aktaş Şelalesi, İstanbul ve Ankara’nın sahille kesiştiği noktada bulunan Düzce’nin Akçakoca ilçesinin Aktaş köyü sınırlarındadır. Düzce'ye 55 km, Akçakoca İlçesine 11 km mesafede bulunan şelale, doğası, çevresindeki zengin bitki örtüsü ile Akçakoca’nın görülmeye değer doğal güzelliklerindendir. Bölgeye deniz turizmi için gelen turistlerin önemli keşif noktalarından biri olan Aktaş Şelalesi, 50 m yüksekten düşen suyun sesi ve etrafını saran yeşillikler arasında trekking, foto-safari gibi doğa sporları için oldukça uygundur.

Düzce'de gezilecek yerler içerisinde olan Aktaş Şelalesi aynı zamanda Akçakoca’nın önemli yürüyüş parkurlarından biridir. Akçakoca çevre yolu Göktepe köyü ayrımından yürüyüşe geçilen parkur 10 km’dir. Çoğunlukla dere kenarını takip eden orta zorlukta bir parkurdur. Aktaş Vadisiyle devam ederek şelaleye ulaşılmasıyla son bulur.

6- Yoğunpelit Mengen Şelaleleri

Düzce İli Yığılca İlçesi, Yoğunpelit köyünde bulunan şelale, Düzce merkeze 56 km. İlçe merkezine 20 km. mesafededir.

Bölge doğal güzellikleri açısından zengin bir yapıya sahip olup, trekking, foto-safari, piknik gibi aktiviteler için oldukça uygundur. 

7- Saklıkent Şelalesi

Yığılca İlçesi Yağcılar Köyü'nde bulunan Düzce gezilecek yerler içerisindeki Saklıkent Şelalesi, Yedigöller yolu güzergahında, Düzce’ye 45 kilometre, ilçe merkezine ise 5 kilometre mesafededir. Düzce'nin keşfedilmesi gereken doğal güzelliklerinden olan şelale, ‘‘Yığılca Saklıkent Şelalesi Peyzaj Projesi’’ ile gerekli çevre düzenlemeleri yapılarak bölgenin piknik ve mesire alanı olarak hareketlenmesi sağlanmıştır.

8- Torkul Yaylası

Düzce Merkez Uğurköyü sınırları içinde bulunan Torkul Göleti ve Yaylası il merkezine 34 km mesafededir. Torkul Göleti, 1.251 m yükseklikte bulunan Torkul Yaylası içerisinde volkanik çöküntüden oluşmuş 5.000 m² alana sahip tabii bir gölettir. Alanın tamamı 78.801 m²’dir. Gölet çevresinde bulunan, kayın, köknar, gürgen, kestane, akçaağaç, karaçam gibi ağaçların panoramik görüntüsü eşliğinde, piknik, olta balıkçılığı, foto-safari, çadır kampı yapabilir, Torkul ve Odayeri Yaylaları arasındaki 6 km’lik mesafede trekking turları gerçekleştirebilirsiniz. 

9- Topuk Yaylası

Topuk Yaylası'nda ormanın kokusu, ardından göletle buluşan sarıçam, köknar, kayın gürgen ağaçlarının görüntüsü ile birlikte farklı birçok kuş çeşidinden doğa konseri dinleyerek, patika yollarda bisiklet, gölet çevresinde çadır kampı, trekking, foto-safari vb. aktiviteler yapılabilmektedir.

10- Sinekli Yaylası

Düzce’ye 33 km mesafede bulunan Sinekli Yaylası 1450 m rakımda olup, 100 dekar alana sahiptir. Beyköy üzerinden, Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı ya da Bolu, Abat Gölü Tabiat Parkı güzergahından ulaşım sağlanmaktadır. Sinekli, Kütüklü ve Sakarca Yaylalar bütünü, Abant Gölü Tabiat Parkı’nın kuzeyinde Bolu ve Düzce sınırları arasında Kızılkaya Tepesinin etrafında yer alırlar ve birbirleri arası mesafe 1-3 km’dir. Her yıl Temmuz ayında düzenlenen ve geleneksel hale gelen Sinekli Yayla Şenliklerine katılım oldukça fazladır. 

11- Hera Yaylası

Düzce merkez Aktarla köyü sınırları içinde bulunan Hera Yaylası İl merkezine 36 km mesafededir. 1.500 m rakımı olan yaylaya her türlü binek araçla ulaşım mümkündür. Sarıçam, gürgen, köknar ve kayın ağaçlarının hakim olduğu yayla, piknik, çadır kampı, foto-Safari, doğa yürüyüşü, dağcılık, dağ bisikleti vb. aktiviteler için oldukça uygundur. 

12- Değirmentepe Köyü

Düzce’nin Gölyaka İlçesi Değirmentepe Köyünde bulunan piknik ve mesire alanı İlçe merkezine 5 km mesafededir. Aksu Deresi kıyısında bulunan mesire alanı, kavlan ağaçlarının gölgesinde keyifli vakit geçirmek isteyenler için ideal. Bölgede Doğal kaynak suyundan beslenen çeşme, piknik alanı, çocuk oyun parkı ve wc bulunmaktadır.

13- Kurugöl

Kurugöl; 21,95 hektar alanlık Tabiat Parkı içerisinde, 4,87 hektar büyüklüğünde bir göldür. Düzce’nin Kaynaşlı İlçesi sınırlarında yer alan Kurugöl, mesire alanı olarak 2004 yılında, Tabiat Parkı olarak da 2011 yılında tescil edilmiştir. Kayın, meşe ve gürgen ağaçlarıyla çevreli Kurugöl Tabiat Parkı, foto-safari, sportif olta balıkçılığı, kampçılık vb. aktiviteleri için oldukça uygundur.

14- Efteni Gölü

Efteni Gölü; Elmacık Dağı silsilesinin eteğinde Düzce Ovası’nın akarsu ağının birleştiği (Aksu, Asar, Uğur, Küçük Melen sularının ve yan dereler) ve Büyük Melen kanalıyla Karadeniz’e döküldüğü ekolojik bir ağın düğüm noktasındadır. Düzce’nin Gölyaka sınırları içinde bulunan Efteni Gölü, İlçe merkezine 5 kilometre, Düzce merkeze 25 kilometre mesafededir.

Efteni Gölü ve çevresi sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve su kaynakları ile göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan önemli ve ender merkezlerden biridir. 1992 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı Milli Parklar Av ve Yaban Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü tarafından, av ve yaban hayvanlarının muhafazası, göçmen türlerinin göç yollarının güvence altına alınması, yaşama ortamlarının korunması, geliştirilmesi, iyileştirici tedbirlerin alınması, barınma, beslenme ve uygun yaşama koşullarının sağlanması amacı ile koruma statüsüne alınmış ve avlanma yasaklanmıştır.

Koruma sahası içerisinde sazlık alanlar, açık su yüzeyleri bataklıklar ve çamur düzlükleri gibi farklı ekolojik nitelikteki habitatlar, başta su kuşları olmak üzere değişik türden zengin bir hayvan hayatının barınmasını sağlamaktadır. Efteni Gölü çevresindeki en önemli fauna elemanlarını su kuşları oluşturmaktadır. Bünyesinde 35 tanesi kalıcı olmak üzere toplam 150 çeşit kuşa ev sahipliği yapmaktadır. Leylekler, yaban ördekleri, tepeli beyaz balıkçıllar, angıt, sakarmeke ve kuğular gölün gediklilerinden olup kolay görünenler arasında yer almaktadırlar.

Düzce Merkez Gölyaka İlçesine 2 kilometre, D-100 Karayoluna 15 kilometre, TEM Otobanına 10 kilometre mesafededir. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

15- Çamlıpınar Göleti

Düzce’nin Kaynaşlı İlçesi, Dipsizgöl Köyü'nde bulunan Dipsizgöl Çamlıpınar Göleti İl merkezine 10 kilometre mesafededir. 9.13 hektar orman içerisinde bulunan gölet, piknik, çadır kampı, trekking, bisiklet, foto safari vb. aktiviteler için uygundur.

16- Pürenli Yaylası

Pürenli Yaylası, Düzce’ye 28 km mesafede olup, Gölyaka ilçemiz sınırlarında bulunmaktadır. Düzce, Efteni Gölü veya Güzeldere Şelalesi Tabiat Parkı yolundan ulaşılabilen yaylanın rakımı 1.400 m’dir. Pürenli Yaylası, doğanın coşkusunun renk cümbüşüyle kaynaştığı, su seslerinin kuş seslerine karıştığı bir yaylalar bütünüdür. Yemyeşil çimenlerle kaplı yaylanın tabii ve şirin bir de göleti bulunmaktadır. Çadır kampı, doğa yürüyüşü ve fotoğraf meraklılarının uğrak yeri haline gelen Pürenli Yaylası, Abant Milli Parkı, Odayeri Yaylası, Samandere Şelalesi Tabiat Anıtı ve Kardüz Yaylasına ulaşım imkânı ile de İlimizin önemli destinasyon ayaklarından biridir.

17- Akçakoca Ceneviz Kalesi

Ceneviz Kalesi Düzce Akçakoca İlçesinin 2,5 kilometre batısında, iki koy arasında bulunan bir falez üzerinde kurulmuştur. Kalenin güneyinde, doğu ve batı doğrultusunda, surların ortasında yüksek bir kulesi, iç avluda bir de su sarnıcı bulunmaktadır. Kalede kullanılan tuğla ve harç diğer Ceneviz Kalelerinde kullanılan tuğla ve harçla benzerlikler göstermektedir.

Helenistik, Roma ve Doğu Roma dönemlerinden günümüze kadar gelen Ceneviz Kalesi ve çevresi, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun Kararı ile Arkeolojik ve doğal sit alanı olarak tescillenmiş, ‘‘Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri’’ adıyla UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne adını yazdırmıştır.

Ceneviz kalesi, denizden yüksek ve denize sıfır konumuyla tarih ve doğanın estetiğini bir arada sunduğu bölgedeki ender merkezlerden biridir. Doğusunda ve batısında mavi bayraklı iki ayrı plajı bulunmaktadır. Yalıyarlar olarak isimlendirilen plajlardan biri kıyı boyunca yer alan mağaralar barındırması sebebiyle fok kayalıkları olarak anılmakta ve dikkat çekmektedir.

Ceneviz Kalesi doyumsuz plajları ve tarihi dokusunun yanında, Akçakoca’nın en fazla tercih edilen piknik ve mesire alanı olma özelliği taşır. Muhteşem manzarayı izleyerek tarihi kale ile iç içe piknik yapabilir, denizin ve kumun tadını çıkarabilirsiniz.

Ceneviz Kalesi Akçakoca ilçe merkezine 2,5 kilometre mesafededir. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

18- Kurugöl Kanyonu

Düzce ili, Akçakoca ilçesi, Kurugöl köyünde bulunan Şelale ve Kanyon, ilçe merkezine 14 km uzaklıktadır. Kolay ve zor derecelerden oluşan, akarsu kenarı boyunca yürüyüş parkuru ile doğa ve macera severler için stresten uzak, eşsiz doğasıyla, Akçakoca’nın görülmesi gereken güzelliklerinden biridir. Bölge, trekking, foto-safari, kaya tırmanışı için oldukça uygun olup ziyaretçilere yemyeşil doğasıyla görsel şölen sunmaktadır.

19- Konuralp Müzesi

Prusias ad Hypium (Konuralp) Antik Kenti’nin zengin kültürel mirasını yaşatmak üzere kurulan Düzce Konuralp Müzesi, 2003 yılında ziyarete açılmıştır. Üç teşhir salonu, bir laboratuvar, iki depo, bir konferans salonu ve idari bölümlerden oluşur. Müzede bin 848 arkeolojik, 491 etnografik ve 3 bin 898 sikke olmak üzere toplam 6 bin 237 eser bulunmaktadır.

Müzenin arkeoloji salonunda, Tunç Çağı’ndan (MÖ.3000-2000) Doğu Roma’ya (MS.395-1453) kadar çeşitli dönemlere ait eserler, pişmiş toprak ve mermer heykelcikler, metal eserler, takılar, cam kaplar ve mezar hediyeleri olan bölümler kronolojik olarak sergilenmektedir.

Konuralp Antik Kenti’nde bulunan birçok heykel çok önceden il dışına götürülmüş ve gittiği müzelerde sergilenmektedir. Bunlardan en önemlisi mülajı arkeoloji salonunda sergilenen aslı İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Tykhe Heykeli'dir. Orijinali MÖ. IV. yüzyıla ait olan bir eserin Roma Dönemi’nde MS II. yüzyılda yapılmış bir kopyasıdır. Zengin bir süslemeye sahip kader, şans ve başarı tanrıçası Tykhe’nin başının üzerinde zeytin yapraklarıyla süslü şehir surunu temsil eden bir taç vardır. Sol kolunda çeşitli meyvelerle dolu bir bereket boynuzu ile zenginliğin simgesi olan Plutos isminde bir çocuk taşımaktadır. Tykhe Okeanos’un kızlarından biridir. Kader, şans, başarı tanrıçasıdır. Her kentin bir Tykhe’si vardır. Tykhe’ler kentlerin koruyucu tanrıçaları olup, başlarında şehir suru şeklinde bir taçla gösterilirler.

Taş Eserler Salonu'nda Orpheus Mozaiği dikkat çekmektedir. Orpheus konulu mozaik, Roma Dönemi bir taşınmaza ait zemin döşemesidir. Yaklaşık 45 metrekare olan mozaiğin tamamının konservasyonu yapılmış ve sergilenmektedir. Mozaiğin merkezinde Orpheus lirini çalar şeklinde, çevresinde ise mevsimler betimlenmiştir. Orpheus çaldığı müzikle ağaçları, kayaları harekete geçirdiği ve canavarları yatıştırdığına inanılan bir mitolojik kahramandır. Mozaiğin çevresinde aslan, kaplan, tavus kuşu gibi hayvan figürleri ve dört köşesinde, dört mevsim tasvirli kadın başı figürleri yer almaktadır. Salondaki diğer önemli eser ise Tanrı Janus Heykeli'dir.  Bir yüzü sağa, bir yüzü sola bakan iki yüzlü Roma Tanrısı diğer taş eserler gibi bu salonda sergilenmektedir. Bu Tanrının resmine Roma paralarında rastlanır. Janus’a ait olan yüzlerden biri kentten içeri girenlere, diğeri ise kentten çıkanlara bakar. Böylece kentin güvenlik içinde yaşamını sürdürdüğüne inanılırdı.

Konuralp Müzesi Düzce Merkeze 10 kilometre mesafededir. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

20- Prusias ad Hypium

Düzce Konuralp Mahallesi'nde yer alan Prusias ad Hypium Antik Kenti'nin tarihi, MÖ 3'üncü yüzyıla uzanmaktadır. Konuralp ilk olarak tarih sahnesine Hypios adı ile çıkmıştır. Doğudan batıya uzanan, Küçük Melen ve Tabak Çayları yakınında, ovada son bulan bir tepenin üzerine kurulan kasabanın adı Hypios'dan sonra Kieros olarak anılmaya başlamıştır. Mariandynlere ve Herekleia Devleti'ne karşı harekete geçen Bithynler, kralları I. Prusias (dönem MÖ 230-182)'ın eliyle Sangarios'un doğusundaki Kieros'u zaptetmişlerdir. Buraya Bithyn Kolonisi yerleştirerek kısa zamanda eskisine göre daha bayındır hale getiren I. Prusias, şehri bir çok abidelerle süslemiş ve tahkim ettirdikten sonra adını da değiştirmiştir. Böylece Kieros MÖ 2'nci yüzyıl sonlarında tarih sahnesinden çekilmiş, kent de kralın adına izafeten “Prusias” ismini almıştır.

Antik Tiyatro, halk arasında kırk basamaklar olarak bilinen   kente Helenistik Çağ’da (MÖ 300-30) yapılmıştır. Eklemeleri Roma Dönemi’ne (MÖ 30-MS 300) aittir. Prusias ad Hypium Antik Kent’inde bulunan ve iki kademeli olan tiyatronun sahne arkası duvarı ile ikinci kademenin oturma sıralarının bir bölümü günümüze ulaşmıştır.

Kemerkasım Su Kemerleri; şehrin eski su tesisatından kalma 11 adet istinat ayağı günümüze kadar gelebilmiştir. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı sanılan su kemeri, moloz taş ile yapılmıştır.

Atlı Kapı; I. Grup anıt eser Atlı Kapı ve uzantısı surlar, Prusias ad Hypium Antik Kent’inin giriş kapısıdır. Sur duvarları farklı dönemlerde onarım sırasında yazıtlı devşirme malzemeler kullanılmıştır. At kabartmalı kapı lentosu yerel kalker malzemeden yapılmıştır. Lento üzerinde at tasviri ve Grekçe bir yazıt bulunan bir Prusiaslı’nın annesine yaptırdığı mezar steli yer almaktadır.

D-100 yada TEM otoyolunu kullanarak İstanbul'dan gelenler Gölyaka çıkışından, Ankara'dan gelenler Kaynaşlı çıkışından Düzce merkeze gelerek buradan 6 kilometre Konuralp yönüne devam etmeliler.

21- Harmankaya Şelalesi

Cumayeri ilçemiz Harmankaya köyünde bulunan Harmankaya Şelalesi, Düzce’ye 31 kilometre, ilçe merkezine 11 kilometre mesafededir. Harmankaya Şelalesi, Cumayeri, Dokuzdeğirmen Köyü yanından geçen Büyük Melen Çayı üzerindeki 13 kilometrelik parkuru ile dikkat çeken rafting alanına 5 kilometre mesafededir. Harmankaya Şelalesi kendi görkemli görüntüsünün yanında 700 metrelik orta zorluktaki yürüyüş parkuru ile de bölgenin saklı cenneti. Bölge, doğa yürüyüşü, rafting, Kano, foto safari, çadır kampı vb. aktiviteler için oldukça uygundur.

 İstanbul ve Ankara yönünden, TEM yada D-100 Karayolu Gölyaka gişelerinden çıkış yapılarak, Cumayeri tabelası takip edilir ve İlçe merkezinden 11 kilometre mesafedeki Harmankaya Şelalesine ulaşılır.

22- Sarıyayla Şelalesi

Düzce’nin Akçakoca ilçesi, Sarıyayla Köyünde bulunan, Sarıyayla Şelalesi Piknik ve Mesire Alanı İlçe merkezine 10 km mesafededir. Şelalenin keyifli seyri eşliğinde piknik yapabilir, yeşillikler arasında doğa yürüyüşü, foto-safari gibi etkinliklerde bulunabilirsiniz.

23- Yılançatı Kanyonu

Geyikbeli (Yılançatı) Kanyonu Tabiat Parkı, İlimiz Yığılca ilçesinin Karakaş ve Hoca köyü sınırlarında, İl merkezine 55 km mesafededir. Kanyonun olduğu bölge, Yedigöller Milli Parkı ulaşım yolu güzergahında olup, bu güzergahı kullanan ziyaretçilerin kolaylıkla ulaşabileceği bir konumdadır. Kanyon boyunca ormanlık alan, göknar, kayın, karaçam ve meşe ağaçları, irili ufaklı bir çok gölcük ve şelale ile süslenmiş, seyir noktaları, dinlenme alanlarıyla doğal bitki örtüsü ve berrak akan suları ile oldukça dikkat çekicidir. Sahada doğa yürüyüşü, foto safari, günübirlik piknik, olta balıkçılığı, kanyon tırmanışı, bisiklet gezisi vb. aktiviteler yapılabilir.

24- Sarıkaya Mağarası 

Sarıkaya Mağarası, Düzce’nin Yığılca ilçesinin 5 km kuzeybatısında bulunan Sarıkaya köyünün 1,5 km kuzeydoğusunda yer alır. Paleosen-Alt Eosen yaşlı kireç taşları içinde yarı yatay eğimli olarak gelişmiş, düden konumlu, yarı aktif fosil bir mağaradır. Mağara, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tarafından I. derecede sit Alanı olarak tescillenmiştir.

Batı Karadeniz Bölümünün en büyük mağarası olan Sarıkaya Mağarası, kireçtaşları ve kumtaşlarının kontağında kireçtaşlarının doğrultusu ve dağılımı yönünde eğimli olarak gelişmiştir. İki birimin dokunağında zayıf zondan giren su, bir yandan kireç taşlarını eritmiş, diğer yandan alttaki gevşek marn ve kumtaşlarını fiziksel olarak aşındırmıştır. Kireçtaşları ve kumtaşlarında derine doğru kazılma ile oluşan Sarıkaya Mağarası aynı zamanda bir su geçiş yoludur.

Toplam uzunluğu 717 m olan mağaranın ana galeri uzunluğu 510 m, genişliği 80 m, boyu 75 m, tavan yüksekliği 15-40 m’dir. Salonda iki gelişim dönemine ait fosil ve genç damlataş şekilleri bulunmaktadır. Salonun ortasında Aksu Çayı’ndan gelen derenin oluşturduğu küçük bir şelale ve ikinci evreye ait bir kanyon-vadi bulunmaktadır ve ilk oluştuğu bölümden 17 m ve gittikçe artan bir derinliktedir. Melen Çayı tarafından derince yarılmış plato karakterinde bir düzlüğün üzerinde düden konumunda bulunan mağara, yakın çevresinin yüzey sularını toplayarak Aksu Mağarası ile Melen Çayı’na boşaltır.

25- Fakıllı Mağarası

Düzce gezilecek yerler içerisindeki Fakıllı Mağarası, Düzce’nin Akçakoca ilçesinin 8 km güneydoğusundaki Fakıllı köyünde bulunmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından I. derece sit alanı olarak tescillenmiştir. Bulunduğu köyden ismini alan mağaranın toplam uzunluğu 1.017 m ziyarete açık alanı ise 350 m’dir.

Doğal özellikler taşıyan mağaranın içinde çeşitli yönlere giden galeriler, sarkıt ve dikitler vardır. Özellikle beyaz oda olarak anılan bölgeler damlataş bakımından zengindir. Mağaraya yağışlı dönemlerde düden girişler ile önemli oranda su girişi vardır. Çok dönemli gelişimi karakterize eden şekil ve yapılara sahip olan Fakıllı Mağarası yarı aktif bir mağaradır. Yüzeye yakın bir noktada bulunması nedeniyle yaz ve kış mevsimlerinde büyük farklılıklar gösteren nemli, sıcak ve serin bir havaya sahiptir. Mağaranın havasının astım ve nefes darlığı hastalığına iyi geldiği söylenmektedir. Mağaranın çevresi yapılan düzenlemeyle piknik alanı olarak kullanılmaktadır.

 

 

 Kaynak: Azbibak, Kültür Portalı, KTB, Yığılca Kaymakamlığı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır