memede kist ve ağrı / Meme Ağrısı ve Meme Hastalıkları - Op.Dr.Kutlugül YÜKSEL

Memede Kist Ve Ağrı

memede kist ve ağrı

Kistler sıvı dolu keseciklerdir. Genellikle 35 ile 50 yaş arası kadınlarda gözlenir. Mensturasyon öncesi dönemde büyüyebilir, ağrılı ve hassas hale gelebilirler. Tek memede olabileceği gibi, her iki memede birden fazla olabilirler. Bazıları hissedilmeyecek kadar küçük olmakla beraber, nadiren birkaç cm.ye ulaşabilirler. Meme ultrasonografisi ile kolayca tespid edilirler.

Kistler iyi huylu yapılardır ve genellikle tedavi gerektirmezler. Bununla beraber, memesinde kitle veya değişiklik farkedenler hemen doktora başvurmalı ve bu kitlenin ne olduğu araştırılmalıdır. Bazı kistler kendiliğinden kaybolabilir. Büyük ve hastada rahatsızlık uyandıran kistler iğne ile boşaltılırlar.

 

Fibroadenom

 

Ergenlik çağında ve genç kadınlarda en sık görülen meme tümörüdür. Genellikle ağrısızdırlar ve hasta kendi farkeder. Muayenede lastik kıvamında, yuvarlak, düzgün yüzeyli, iyi sınırlı ve hareketli lezyonlar olarak ele gelirler.

Genellikle 1-2 cm boyutlarında olup,nadiren büyük boyutlara ulaşırlar. Özellikle hamilelik ve emzirme dönemlerinde boyutları büyüyebilir. Tanı meme ultrasonografisi, mamografi ve ince iğne biyopsisi ile konur. Fibroadenomlardan kanser gelişmez. Yine de, memesinde kitle veya değişiklik farkedenler hemen doktora başvurmalı ve bu kitlenin ne olduğu araştırılmalıdır.

 

Yağ Nekrozu

 

Tipik olarak fazla kilolu ve meme yapısı büyük olan kadınlarda ve travma ile oluşur. Muayenede ağrısız, yuvarlak ve sert kıvamda kitle ele gelir. Bazen kitlenin üzerinde çekinti, morarma görülebilir. Muayene bulgusu olarak kanserle en sık karışan lezyonlardan biridir. Bu nedenle, memesinde kitle veya değişiklik farkedenler hemen doktora başvurmalı ve bu kitlenin ne olduğu araştırılmalıdır.

 

Mastit

 

Mastit meme dokusunun enfeksiyonudur ve en sık emzirme döneminde görülür. Süt kanallarının tıkanması sonucu, süt kanal içinde göllenir ve enflamasyon oluşurak bakterilerin çoğalması için uygun ortam oluşur. Ayrıca meme başındaki çatlaklardan bakteriler girerek enfeksiyon oluşturabilir. Memede kızarıklık, hassasiyet ve ısı artışı vardır. Bazen ele kitle gelebilir. Erken dönemde sadece antibiyotik tedavisi yeterlidir. Abse oluştuğunda ise cerrahi olarak boşaltılması gerekir.

Meme Kistleri

Meme kisti genel olarak ifade edildiğinde içi su dolu keseciklerin memede kitle oluşturması durumudur. Memede bulunan süt bezi kanallarının genişlemesi ile de ortaya çıkabilirler, bu nedenle çoğu zaman iyi huyludurlar ve meme kanseri belirtisi sayılmazlar. Fakat meme kisti şiddetli bir meme ağrısı ile beraber gözlemlenebilir. Meme kistleri bazı kadınlarda daha sert bir yumru şeklinde gözlemlenebilir. Bu nedenle bu tür meme kistinin görüldüğü hastalarda sırt ağrısı da olabilir.  

Kistler genellikle içi su dolu olduğundan üzüm salkımı görüntüsüne sahiptir. Genelde yumuşak yapıda olan meme kistleri bazen sert bir hal alabilirler. Bu durumda bir uzman görüşü alınması faydalı olacaktır. Meme kisti türleri beş şekilde incelenebilir. Basit meme kistinde kistin yapısı yumuşak ve düzgündür. Komplike meme kistinde birden fazla kitle bir araya gelerek salkım yapısı oluşturur. Meme çeperinde çıkıntı olan kistlerde kist duvarından içeri doğru bir çıkıntı gözlemlenir. Yoğun içerikli meme kistleri ise içleri yoğun bir sıvı ile dolu olan kistlerdir. İç yapısı düzensiz meme kisti de kist içerisinde kanama geliştirebilen bir türdür. 

Meme kistlerinin tedavisi ilaçla veya çok ciddi vakalarda cerrahi tedavi yöntemlerine başvurularak gerçekleştirilir. İstanbul meme kisti tedavisi alanında oldukça başarılı ve uzman cerrahlara sahiptir. Meme kisti tedavisi fiyatı ise tedavinin içeriğine ve hastanın durumuna göre değişebilir. 

Meme kistinde erken tanı ve buna bağlı olarak tedavi süreci hastalar için olduğu kadar hasta yakınları için de oldukça önemlidir. Hasta yakınları bu zorlu süreçte hastaları için en iyisine karar verirken hastalık ile ilgili bilgi edinmek ve bu süreci yakından takip etmek isteyebilir. Bu nedenle bu makalede meme kistleri belirtileri, evreleri,riskleri; meme kistleri tedavi seçenekleri; meme kistleri ameliyatı türleri, riskleri ve ameliyat sonrası süreçten detaylı bahsedilecektir. 

Meme Kistleri

Meme Kisti Nedir ve Sebepleri Nelerdir?

Meme kistleri, içi sıvı dolu kesecikler olarak tanımlanmaktadır. Meme kanallarının genişlemesi ve içinin sıvı ile dolması sonucu ortaya çıkar.

Meme muayenesinde yuvarlak veya oval, kolay hareket edebilen yumru şeklinde hissedilir.

Meme muayenesinde yuvarlak , sert ve genellikle ağrılı yumru şeklinde hissedilir. Adet dönemi ile ilişkili olarak kistler büyüyüp küçülebilir.

Meme Kistlerinin Tanısı Nasıl Yapılır? Takip ve Tedavisinde Neler Yapılır?

Meme kistlerinin tanısı meme ultrasonografisi ile konur. Meme kistinin ultrason ile incelenmesinde kist duvarı ve kist içindeki sıvı hakkında bilgi sahibi olunur. Eğer kist duvarı düzgün, içindeki sıvı homojen yapıda ise, bunlar basit kist olarak tanımlanır. İyi huyludur ve bir kısmı bazen tamamen kaybolabilir.

Elle hissedilmeyen, ağrı ve başka herhangi bir belirti vermeyen basit kistler takip gerektirmez.

Elle hissedilmeyen, ağrı ve başka herhangi bir belirti vermeyen basit kistler takip gerektirmez. Büyük ve ağrılı kistlerdeki sıvı, ultrasonografi eşliğinde boşaltılabilir. Bu kistlerin incelenmesi ve takip edilmesi gerekir. İnce veya kalın iğne biyopsisi ile sitopatolojik inceleme yapılmalıdır. Gerektiği durumlarda kistin tümü cerrahi olarak çıkarılabilir.

Kompleks kistler ise sıvı içeriklerinin yanında katı kısımlar içeren, sıvı içeriği yoğun görünümlü ve duvarları düzgün olmayan kistlerdir. Bu kistlerin incelenmesi ve takip edilmesi gerekir. İnce veya kalın iğne biopsisi ile sitopatolojik inceleme yapılmalıdır. Gerektiği durumlarda kistin tümü cerrahi olarak çıkarılabilir.

Memede görülen kistlerin büyük bir bölümünde tedavi ihtiyacı yoktur. Memede kist basit ise takip yeterlidir. Komplike ve yoğun kistler için altı ay aralıklarla ultrason ile takip yapılması gerekmektedir.

Kistin içindeki sıvı düzensiz bir yapıya sahipse, taneliyse veya kanlıysa enjektörle sıvılar temizlenir ve bu sıvı patolojide analiz edilir. Gerekli durumlarda kist cerrahi olarak çıkarılıp analizi yapılmalıdır…

Memede Solid Kitle

Memede ortaya çıkan bazı kitlelerin içleri hücreyle doludur. Bu tipte olan kitlelere solid kitle denilmektedir. Bazı solid kitleler kanseri riskine sahip olabilir.

Atipik hücre içeren solid kitlelerin kanser riski daha fazladır. Bu hücrelerin normal görüntüsünün bozuk olduğu görülmektedir. Kanser hücresine dönüşmeden önceki halidir.

Fibroadenom

Fibroadenom meme bölgesinde en sık görülen solid kitledir. Genel olarak genç kadınlarda ortaya çıkar. Memede ele gelen kitle ile belirti vermektedir.

Genellikle ağrıya sebep olmamaktadır. Meme kanserine dönüşme riski oldukça düşüktür. Fibroadenomların boyutları ortalama 1-2 cm. olarak ortaya çıkar. Nadiren 15 cm.’ye kadar büyüyebilir.

Fibroadenom Tanısı

Fibroadenomlar mamografi ve ultrasonla tanı almaktadır. Meme ultrasonu ile kitle analiz edilir. Fakat kesin teşhis memedeki kitleden parça alınmasıyla tamamlanır.

Fibroadenom Tedavisi

Fibroadenom tedavisinde kitlenin özelliklerine göre tedavi planlanır. Zararsız bir kitle ise sık sık takip edilir ya da ameliyat tedavisi uygulanabilir. Eğer görüntüsünde düzensizlik görülüyorsa, damarlanma çoksa, iç yapısı düzenli (homojen) değilse kitle cerrahi olarak alınabilir ya da iğne ile parçalanabilir.

Radial Skar

Süt kanalı duvarında ortaya çıkmaktadır. Radial skar meme dokusunun içine yayılan uzantılara sahiptir. Mamografide kansere benzerlik gösterir.

Ancak genellikle kansere dönüşen kitleler değildir. Fakat ameliyatla çıkartılarak kanser riskinin de ortadan kalkması gerekmektedir. Radial skar bulunan bir kişide meme kanseri riski artacaktır. Bu sebeple sıkı takip önemlidir.

Mastit İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Bir kadının mastite yakalanma şansı, aşağıdakiler gibi bir dizi risk faktörü tarafından artırılabilir:

  • Yanlış veya seyrek emzirmek süt kanallarını tıkayabilir ve mastit riskini artırabilir. Bu zayıf laktasyon yönetimi uygulamaları da yetersiz süt tedariğine neden olabilir. Meme ameliyatı öyküsü olan veya özellikle yoğun meme dokusu olan kadınların da durumu geliştirme olasılığı daha yüksek olabilir. Önceki bir mastit vakası, zayıflamış bir bağışıklık sistemi ve hamilelik veya emzirme dönemindeki hormonal değişiklikler ek risk faktörleridir.
  • Mastitin emziren her kadını etkileyebileceğini unutmamak çok önemlidir; sadece yeni anneleri etkileyen bir durum değildir. Mastitin uyarı işaretlerini ve semptomlarını tanımak ve bunlar gerçekleşirse tıbbi yardım almak çok önemlidir. Erken teşhis ve müdahale, durumun ciddiyetini azaltabilir.

Mastit Oluşumunu Önlemek İçin Neler Yapılmalıdır?

Emziren anneler, meme dokusunun iltihaplanması olan mastit gelişimine karşı hassastır. Mastit gelişimini önlemek için uygun bir emzirme tekniği şarttır. Bu, bebeği memeye doğru şekilde yerleştirmeyi, mandalın sağlam olmasını ve bebeğin memeyi yeterince boşalttığından emin olmayı içerir.

Doğru emzirme tekniğinin yanı sıra mastit belirtilerine dikkat etmek ve bunları zamanında ele almak da önemlidir. Bu, ağrılı veya sert memeler gibi kan dolaşımı semptomlarına dikkat etmeyi ve süt sağma veya emzirme sıklığını artırma gibi tıkanıklığı gidermek için harekete geçmeyi içerir. Ateş gibi enfeksiyon semptomlarını tanımak ve enfeksiyon kapmış olabileceğinizi düşünüyorsanız bir doktor tarafından kontrol edilmesi önemlidir. Mastit ayrıca meme topaklarını düzenli olarak kontrol ederek ve iyi hijyen uygulamalarını sürdürerek önlenebilir.

Meme Kistleri Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Memede kist kaç cm olduğunda tehlikelidir?

Meme kistleri, içi su dolu kabarcıklar olarak düşünülebilir. Bu kistler hem milimetrik hem de santimetre ölçülere de ulaşabilir. Ancak memedeki kistin tehlikeli oluşu tek başına boyutu ile ilgili değildir. Görünümü, yapısı ve özellikleri de tehlikeli olup olmadığı ile ilgili ipucu verir. Yine de bir kitlenin boyu 2 cm üzerinde ise hem ağrı yapacağından hem de erken teşhis fırsatı yaratmak için mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Memede kist belirtileri nelerdir?

Her 14 kadından birinde ve daha çok 40-49 yaş arasında görülen meme kistleri elle fark edildiği zamana kadar belirti vermeyebilir. Hatta çoğu kist belli büyüklüğe ulaşmadığı için elle muayene edildiğinde dahi fark edilmez. Elle muayene esnasında kistlerin pütürlü bir dokuya sahip olduğu fark edilir. Bazı kistler de ağrı yapabilir.

Memede ağrılı kist nedir?

Meme kanallarının genişlemesi ve içinin sıvı ile dolması sonucu ortaya kistler, bazı durumlarda ağrıya neden olabilir. Bu tip kistler genellikle yuvarlak, sert ve ağrılı bir yumru şeklinde hissedilir. Büyük ve ağrılı kistlerin incelenmesi ve takip edilmesi gerekir.

Memedeki kistler kansere dönüşür mü?

Memede meydana gelen kistlerin zaman içerisinde kansere dönüşme ihtimali yoktur. Neredeyse tüm kistlerin 10’da biri kanser olasılığına sahiptir. Eğer bir kistin iyi huylu olduğu tespit edilirse yapılması gereken, belirli periyotlarda doktor kontrolünde kistin takip edilmesidir.

Memede kist, kol ağrısı yapar mı?

Memede en sık görülen iyi huylu kitlelerin başında fibrokistler gelir. Bu iyi huylu kitleler özellikle adet dönemlerinde kişide ağrı ve hassasiyete yol açabilir. Sayısı ve boyutu artıkça ağrı şikayetleri de giderek artabilir. Eğer fibrokistin içeriği yoğun ve iltihaplı ise ağrı meme, koltukaltı ve kolda hissedilebilir.

Memedeki kist kendiliğinden geçer mi?

Memedeki kistler genel olarak sabit sayı ve boyutta seyretse de kişideki hormonal değişiklikler, psikolojik faktörler, beslenme tarzı ve yaşam biçimine bağlı olarak artma, azalma, büyüme veya küçülme eğilimi gösterebilir. Menopozdan sonra ise kendiliğinden küçülüp kaybolabilir.

Memedeki kist ve kitle arasındaki fark nedir?

Kitle, meme dahil olmak üzere vücudun herhangi bir noktasında ortaya çıkabilen ve farklı dokulardan meydana gelebilen bezelerdir. Kist ise içinde sıvı veya yarı katı madde bulunan küçük yumru veya keselerdir. Memedeki her kitle kist değildir. Memedeki kitleler iyi huylu tümörler, kanser, yağ bezesi ve apse de olabilir.

Memede kist çeşitleri nelerdir?

Basit meme kisti; içindeki sıvı yapısının aynı olduğu, çevresi düzgün, damar yapısı bulunmayan ve kansere dönüşme ihtimali olmayan kistlerdir. Birkaç kistin bir araya gelmesiyle oluşan komplike meme kisti, kist içindeki sıvının çok yoğun olması durumuna ise yoğun içerikli meme kisti denir. Meme kistinin içinde kanama veya doku artığı bulunmasıyla oluşan iç yapısı düzensiz meme kisti olarak tanımlanır.

Memede kist, nasıl teşhis edilir?

En sık tercih edilen tanı yöntemi, ultrasonografik görüntülemedir. Bu işlemden sonra yine ultrason rehberliğinde enjektör yoluyla kiste girilerek kist  sıvısı boşaltılır. Bazı kistler bu boşaltma işlemi ile tamamen kaybolabilir. Alınan sıvı ve ve doku örneği , patolojiye gönderilir. Sonuca göre tedavi belirlenir.

Memede kist neden olur?

Bağ dokusu ve süt kanallarından oluşan memede bağ dokusu oranı artıkça meme yapılarındaki kılcal süt kanalları tıkanır ve kistler meydana gelir.

Randevu Almak için Tıklayınız

KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU

Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.

1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları

Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:

  • Kimlik bilgileriniz: Adınız, soyadınız, T.C. Kimlik numaranız, pasaport numaranız veya geçici TC Kimlik numaranız, doğum yeri ve tarihiniz, medeni haliniz, cinsiyetiniz, sigorta veya hasta protokol numaranız ve sizi tanımlayabileceğimiz diğer kimlik verileriniz.
  • İletişim Bilgileriniz: Adresiniz, telefon numaranız, elektronik posta adresiniz ve sair iletişim verileriniz, müşteri temsilcileri ya da hasta hizmetleri tarafından çağrı merkezi standartları gereği tutulan sesli görüşme kayıtlarınız ile elektronik posta, mektup veya sair vasıtalar aracılığı ile tarafımızla iletişime geçtiğinizde elde edilen kişisel verileriniz.
  • Muhasebesel Bilgileriniz: Banka hesap numaranız, IBAN numaranız, kredi kartı bilginiz, faturalama bilgileriniz gibi finansal verileriniz.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı ve planlaması amacıyla özel sağlık sigortasına ilişkin verileriniz ve Sosyal Güvenlik Kurumu verileriniz.
  • Hastane veya tıp merkezlerimizi ziyaret etmeniz halinde güvenlik ve denetim amaçlı tutulmakta olan kamera kayıtları görüntüleriniz.
  • Otoparkı kullanmanız halinde araç plaka veriniz.
  • Sağlık Bilgileriniz: Laboratuvar sonuçlarınız, test sonuçlarınız, muayene verileriniz, randevu bilgileriniz, check-up bilgileriniz, reçete bilgileriniz dahil ancak bunlarla sınırlı olmaksızın tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi sırasında veya bunların bir sonucu olarak elde edilen her türlü sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel verileriniz.
  • www.acibadem.com.tr sitesine veya www.acibadem.com.tr/AcibademOnline/TR/MainPage adresine gönderdiğiniz veya girdiğiniz sağlık verileriniz ve sair kişisel verileriniz.
  • Acıbadem’e veya Acıbadem Grup şirketlerinden herhangi birine iş başvurusunda bulunmanız halinde bu hususta temin edilen özgeçmiş dâhil sair kişisel verileriniz ile Acıbadem Grubu çalışanı ya da ilişkili çalışan olmanız halinde hizmet akdiniz ve işe yatkınlığınız ile ilgili her türlü kişisel verileriniz.

Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:

  • Kimliğinizi teyit etme,
  • Kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi.
  • İlgili mevzuat uyarınca Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Hastane ve Tıp Merkezlerimizin iç işleyişi ile günlük operasyonların planlanması ve yönetilmesi.
  • Hastane Yönetimi, Hasta Hakları, Hasta Deneyimi bölümleri tarafından hasta memnuniyetinin ölçülmesi, arttırılması ve araştırılması.
  • İlaç temini.
  • Randevu almanız halinde randevu hakkında sizi haberdar edebilme.
  • Risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerini geliştirme amacıyla analiz yapma.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından sağlık hizmetlerinizin finansmanı, tetkik, teşhis ve tedavi giderlerinizin karşılanması, müstehaklık sorgusu kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgilerin paylaşılması.
  • Araştırma yapılması.
  • Yasal ve düzenleyici gereksinimlerin yerine getirilmesi.
  • Sağlık hizmetlerinin finansmanı kapsamında özel sigorta şirketler ile talep edilen bilgileri paylaşma.
  • Kalite, Hasta Deneyimi, Bilgi Sistemleri bölümleri tarafından risk yönetimi ve kalite geliştirme aktivitelerinin yerine getirilmesi.
  • Hasta Hizmetleri, Mali İşler, Pazarlama bölümleri tarafından hizmetlerimiz karşılığında faturalandırma yapılması ve anlaşmalı olan kurumlarla ilişkinizin teyit edilmesi.
  • Pazarlama, Medya ve İletişim, Çağrı Merkezi bölümleri tarafından kampanyalara katılım ve kampanya bilgisi verilmesi, Web ve mobil kanallarda özel içeriklerin, somut ve soyut faydaların tasarlanması ve iletilebilmesi.

İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.

2. Kişisel Verilerin Aktarılması

Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.

3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;

  • 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu,
  • 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu,
  • 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
  • Özel Hastaneler Yönetmeliği,
  • Kişisel Sağlık Verilerinin İşlenmesi ve Mahremiyetinin Korunması Yönetmeliği,
  • Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuat hükümleridir.

Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.

4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız

Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;

  • Kişisel veri işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel veriler işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel sağlık verilerine erişim ve bu verileri isteme,
  • Kişisel verilerin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesini isteme,
  • Kişisel verilerin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesine ve/veya kişisel verilerin silinmesini veya yok edilmesine ilişkin işlemlerin kişisel verilerin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle kişinin kendisi aleyhine bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme hakkını haizsiniz.

Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.

5. Veri Güvenliği

Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.

6. Şikayet ve İletişim

Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;

  • (i) ATATÜRK MAH.FEZA SK.NO:3/8 ATAŞEHİR, Istanbul, Türkiye adresine kargo ile ıslak imzanızı taşıyan bir dilekçe ile “Kurumsal Sekretarya” departmanı dikkatine Zarfına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bilgi Talebi” yazılarak gönderebilirsiniz,
  • (ii) Noter kanalıyla gönderebilir,
  • (iii) [email protected] adresine güvenli elektronik ya da mobil imzalı olarak, kayıtlı elektronik posta adresi veya sistemimizde kayıtlı elektronik e-posta adresiniz aracılığıyla ve/veya
  • (iv) Acıbadem’e hitaben yazdığınız “word veya pdf.” formatındaki bir dosyayı güvenli eimza ile imzalayarak [email protected] ‘a e-posta’nın konu kısmına “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgi Talebi” yazarak iletebilirsiniz.

Kanun kapsamındaki taleplerinizi, https://www.acibadem.com.tr/acibademonline/hastaverilerinkorunmasi.html web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

YUKARI

Meme kanseri nedir?

Meme yapısı ve dokusu nedir?

 

Sağlıklı meme dokusu; yağ, bağ dokusu (destek doku), salgı bezleri, lob adı verilen 15-20 bölüm ve bunun daha küçük bölümleri olan lobüllerden oluşmaktadır. Lob ve lobüller, meme ucunda sonlanan, kanal adı verilen ince tüplerle birbirine bağlanır. Bu yapıların yoğunluğu her kadında farklı olduğundan memelerin büyüklüğü, şekli ve hissi de değişkenlik gösterir. Normal bir meme yapısı tanımı yapmak, kadının meme dokusunda yaşamı boyunca değişiklikler olacağı için mümkün değildir. Meme yapısını; yaş, adet dönemleri, gebelik, bebek emzirme, doğum kontrol hapları ve menopoz meme yapısını etkiler. Meme dokusunda her dönemde ortaya çıkan bu farklılıklarının kolayca anlaşılabilmesi için bir kadının meme yapısını çok iyi tanıması, oluşabilecek değişiklikleri en başta fark etmesi bakımından önemlidir.

 

 

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanserdir. Ülkemizde yaklaşık her 12 kadından biri yaşam boyunca meme kanserine yakalanmaktadır. Meme kanseri yaşın ilerlemesi ile  görülme oranı artmaktadır. Bu nedenle 40 yaşından sonra meme kanserinin erken tanısı için yıllık mamografi, doktor muayenesi ve aylık kendi kendini muayene yöntemlerini uygulamak gerekir. Bu yöntemlerle meme kanserini erken yakalamak mümkün olacaktır. Erken tanı konulmuş meme kanseri tamamen tedavi edilebilen bir hastalıktır. Meme kanseri, meme parankimini oluşturan süt yapan hücreler veya süt kanallarını oluşturan hücrelerin amaçsız ve kontrolsüz olarak çoğalmasıdır. Hücrelerin çoğalması ve büyümesi için uzun zaman geçmesi gerekir. Çoğalan hücreler lenf ve kan yoluyla vücudun diğer organlarına yayılabilirler. Amaç, meme kanserinin kan ve lenf yoluyla yayılmadan önce meme içinden küçük bir kitle iken tanı konmasıdır. Bu aşamadan tanı konan hastalarda tedavi tamamen mümkündür.

 

Meme kanseri risk faktörleri nelerdir?

 

Meme kanserinin nedeni henüz tam olarak belli değildir. Ancak meme kanseri için risk oluşturabilecek bazı faktörler bilinmektedir.

  • Meme kanserinde en büyük risk faktörü kadın olmaktır. Kadın cinsiyeti 100 kat artmış riski ifade eder. Bir kadının hayat boyu meme kanserine yakalanma riski 8’de 1 olmasına rağmen, bu riskin büyük bölümü yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkar.
  • Menopozdaki kadınlarda risk daha da yüksektir. Çünkü östrojenin vücuttaki etkisi devam etmektedir ve genetik canlılık da sürmektedir.
  • İlk adetin 12 yaşından önce görülmesi ve 55 yaşından sonra menopoza girme de yani östrojen hormonuna maruz kalınan sürede artış olması, meme kanseri gelişme riskini artırmaktadır.
  • Anne ve kız kardeş gibi birinci derece akrabasında meme kanseri olanlar
  • Hiç doğum yapmamış olanlar
  • Hiç emzirmemiş olanlar
  • 30 yaşından sonra ilk doğumunu yapmış olanlar
  • 50 yaşın üzerinde olanlar
  • Erken ilk adet(12 yaşından önce), geç menopoz (50 yaşın üstü)
  • Şişman ve aşırı alkol kullanan kadınlar
  • Daha önce bir memesinde meme kanseri olanların diğer memesinde
  • Meme kanseri (BRCA) geni taşıyanlar
  • İlk doğum öncesi uzun süre doğum kontrol hapı kullanılması
  • Göğüs bölgesine radyoterapi yapılması da meme kanseri riskini artırmaktadır. En büyük risk 15 yaşından önce tedavi görmüş olanlardadır. Çünkü 40 yaşına geldiklerinde meme kanserine yakalanma riski %35’e çıkmaktadır.
  • Her gün 1-2 kadeh alkol tüketiminin meme kanserinin artışına etkisi bulunmaktadır.
  • Yağ içeriği yüksek yiyeceklerin uzun süreli tüketimi de meme kanseri riskini artırmaktadır.

 

Meme kanserinde erken tanı?

 

Memesinden hiçbir şikayeti veya kitlesi olmayan kadınlarda olası bir meme kanserini erken dönemde tanı koymak için kullanılan yöntemler, “TARAMA YÖNTEMLERİ” olarak adlandırılmaktadır. Bu genellikle 40 yaşından sonra başlamalıdır. Ancak kadınların 30 yaşından itibaren bilinçlenip aylık kendi kendine meme muayenesi ile memelerini kontrol etmeleri uygun olacaktır. Tarama yöntemleri 3 şekilde yapılmaktadır.

 

Memesinden hiçbir şikayeti olmayan kadınlarda 40 yaşından sonra yıllık mamografi çekilmesi, meme kanserinin ele gelen büyüklüğe ulaşmadan tespit edilmesini sağlar. Ailesinde meme kanseri olanlarda ise ilk mamografi, 32 yaşından itibaren yapılmalıdır. “Herediter” meme kanserinde ise bu kontroller 26 yaşında başlamalıdır. Mamografi özel tip X ışınları ile çekilir. Meme iki plastik plak arasında sıkıştırılır. Meme içinde iyi ve kötü huylu kitleler, şüpheli mikrokalsifikasyonlar hakkında bilgi verir.

  • 2. Her ay kendi kendini muayene

 

Kadınların düzenli olarak her ay kendi kendini muayene etmesi kolay bir yöntemdir. Bu kontrol, genellikle adetin bitiminden itibaren 4-5 gün sonra yapılmalıdır. Menopoza girenler, rahim veya yumurtalık ameliyatı olan kadınların periyodik olarak, ayda bir kez aynı günlere denk getirecek şekilde meme muayenesini yapmaları gerekmektedir. Kendi kendine meme muayenesinde, belden üst taraftaki giysileri çıkarıp ayna karşısında, duş yaparken ve sırt üstü yatarken memeler kontrol edilir. Bu şekilde, her ay kendi meme muayenesini yapan kadınlar kendi meme içindeki dokuları tanıyarak bunun dışında oluşan farklılıkları anında fark edebilir.

  • 3. Yıllık doktor muayenesi

 

40 yaşından sonra yılda bir kez memesinde hiçbir şikayeti olmayan kadınların doktora başvurarak muayene olması gerekmektedir.

 

Memede saptanan her kitle kanser midir?

 

Memede ele gelen kitlelerin %90’ı kanser değildir. Genç yaşlarda fibroadenom veya kist denen kanser olmayan kitleler çok görülür. Orta ve ileri yaşlarda fibrokistik değişiklikler ele kitle olarak gelebilir. Kitlelerin ağrılı veya ağrısız olması bunun kanser olduğu anlamına gelmez. Ancak meme de ele gelen farklı bir yapı veya kitlenin ne olduğunun mutlaka aydınlatılması gerekmektedir. Ağrısız olması bunun önemli olmadığını göstermez. Meme de kitle fark edildiğinde mutlaka doktora başvurmak gerekir.

 

Kendi kendine meme muayenesi nedir?

 

20 Yaşın Üzerinde Her Kadın Ayda Bir Kez Kendini Muayene Etmelidir

 

Memelerin muayenesi için en uygun zaman; adet gören kadınlarda adet bitiminden sonraki 2. veya 3’üncü gündür. Çünkü bu günler; adet döneminden kaynaklanan hormonal etkiyle memelerde oluşan şişme ve hassasiyetin en az olduğu günlerdir. Dolayısı ile memelerdeki hassasiyet ve şişmenin en az olduğu bu dönemde hem muayene daha rahat yapılabilmekte hem de olası lezyonların fark edilmesi daha kolay olmaktadır. Menopoza girmiş kadınlar ya da herhangi bir nedenle (gebelik, emzirme vs) adet görmeyen kadınlar ise ayın belirli bir gününü (her ayın 3. veya 5. günü gibi) bu muayene için tercih edebilirler.

 

Kendi kendine meme muayenesi üç safhada yapılır.

 

  1. Ayna Karşısında Gözle Yapılan Muayene

  • İyi aydınlatılmış bir odada, ayna karşısında ayakta durulur ve memeler aşağıda tarif edildiği şekilde gözlemlenir.
  • Kollar yan taraflarda olacak şekilde memeler aynadan gözlenir.
  • Kollar yukarı doğru kaldırılarak eller başın arkasına konur ve başa doğru bastırılarak göğüs  kaslarının kasılması sağlanır ve memeler gözlenir.
  • Her iki el kalçalara bastırılır, omuzlar ve dirsekler öne doğru alınarak memeler gözle incelenir.

 

  1. Ayakta Dururken Elle Yapılan Muayene

 

Gözle yapılan muayeneden sonra yapılır. Bu muayene banyoda duş altında da yapılabilir. Duş sırasında parmaklar ıslak ve sabunlu cilt üzerinde daha rahat hareket ettiği için muayene daha kolay olur. Sağ meme sol elle ve sol meme sağ elle muayene edilir. Sol kol yukarı kaldırılır ve sağ elin 2, 3 ve 4. parmaklarının iç yüzleri ile sol meme üzerinde daireler çizecek şekilde dikkatli ve yavaş olarak muayene edilir, ayrıca sol koltuk altı kontrol edilir.  Daha sonra meme başı nazik bir şekilde sıkılarak akıntı olup olmadığı araştırılır. Sol meme ve sol koltuk altı muayenesi bittikten sonra aynı şekilde sağ meme ve sağ koltuk altı muayene edilir.

 

  1. Sırtüstü Yatarken Elle Yapılan Muayene

 

Sırt üstü yatılır ve önce sol meme muayene edilecekse, sol omuz altına küçük bir yastık konarak sol kol başın arkasına doğru kaldırılır. Böylece meme göğüs duvarı üzerinde yayılır ve daha kolay muayene olanağı sağlanmış olur. Daha sonra sağ el parmaklarının iç yüzleri ile daireler çizilerek sol meme muayene edilir. Ayrıca sol koltuk altı bölge de mutlaka muayene edilmelidir. Sol meme muayenesi bittikten sonra aynı şekilde hareket edilerek sağ meme muayene edilir.

 

Araştırılması Gereken Özellik Ve Değişiklikler

  • Memenin genel boyutunda veya şeklinde değişiklik oluşması
  • Memelerin dış hatlarında değişiklik.
  • Memelerden birinde büyüme, küçülme veya büzülme
  • Memelerde gözle görülebilen şişlik
  • Meme cildinde renk değişikliği ve meme cildi damarlarında genişleme
  • Meme cildinde çöküntü
  • Meme cildinde yara
  • Meme cildinde küçük şişler
  • Meme cildinde portakal kabuğu görünümü
  • Meme başında genişleme, düzleşme, çökme, kabuklanma, çatlak, renk değişikliği, yara, yön değiştirme
  • Meme başında akıntı
  • Koltuk altında gözle görülebilen şişlik
  • Memede ele gelen şişlik, sertlik
  • Koltuk altında elle hissedilebilen şişlik veya sertlik

 

Meme kanseri tanısı nasıl konulur?

 

Meme kanseri şüphesi genellikle bir şişlik hissedilmesiyle (hasta ya da doktor tarafından) ya da mamografide anormal bir alanın fark edilmesiyle başlar. Çoğunlukla bu şişlikler ve şüpheli alanlar kanserli değildir. Ancak bundan emin olmanın tek yolu tanısal mamografi, ultrason görüntüleme ve hatta ek bilgi sağlayabilecek olan biyopsi uygulaması gibi takip testlerini yaptırmaktan geçer.

 

Eğer görüntülemede bir alan şüpheli görünüyorsa, biyopsi uygulanır. Anormal alandan alınan hücre veya doku, patoloji uzmanı tarafından incelenir. Daha sonra patoloji uzmanı, biyopsiyi gerçekleştiren doktora, içinde bulgularının yer aldığı bir rapor gönderir.

 

Patoloji raporu olarak bilinen bu raporda, meme dokusunun görünüşüne, hücresel karakterine ve hücrelerin normal ya da anormal mi olduğuna dair bilgiler yer alır. Patoloji raporu, hem hasta hem de sağlık merkezi ekibi açısından hayati önem taşır – tedaviye ilişkin kararlar, bu raporda yer alan bilgilere dayandırılarak alınır.

 

Kanserli Olmayan (Benign) Meme Durumları

 

Kanserli olmayan meme durumları çok yaygındır. Biyopsi uygulanan ve mikroskopla incelenen çoğu meme değişikliği, benign sonuçlar vermektedir. Benign meme durumları hayati tehdit oluşturan durumlar olmamasına rağmen, rahatsız edici belirtilere neden olabilir ve bazen, gelecekte meme kanserine yakalanma riskinin daha yüksek olması ile ilişkilendirilir. Bu hastalıklar şu şekilde sınıflandırılırlar :

Fibrokistik Meme

  • Kadınların %80’inden fazlasında görülen meme yapısıdır.
  • Değişik sayı ve boyuttaki kistler (yuvarlak ince bir zar içinde sıvı birikimi) ve bağ dokusu artışı ile kendini belli eden nodüler yapılardan oluşur.
  • Kistler, genellikle takip gerektirmeyen özelliksiz basit kistlerdir:
  1. Özellikle regl öncesi memedeki ödemin ve kistler içindeki sıvının artmasına bağlı batma, zonklama, dolgunluk tarzında ağrılar olabilir. Bazen bu

ağrılar tüm ay boyunca devam edebilir. Meme ağrısı her zaman bir meme cerrahı tarafından değerlendirilmeli ve memede ağrıya neden olan farklı

bir yapı olmadığı uygun radyolojik tetkiklerle belirlenmelidir.

  1. Memede çok sayıda kist varlığında, yeni oluşan kitleler fark edilmeyebilir ya da kist olduğu zannedilerek ihmal edilebilir. Bu nedenle kadının kendi

meme yapısını tanıması ve yeni oluşumları fark edebilmesi için ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapması ve senede bir kez de

doktor muayenesi ve radyolojik görüntüleme ile takip edilmesi önerilmektedir.

  • Bazen kist duvarında kalınlaşma, kist içinde farklı bir lezyon, ya da içindeki sıvının kıvamında artış tespit edilir. Komplike ve kompleks kistler

olarak adlandırılan bu kistlerin varlığında daha yakın takip (3-6 ay gibi), biyopsi yapılması ya da lezyonun tamamının çıkartılarak histopatoljik

değerlendirme yapılması önerilir.

  • Fibrokistik meme yapısında kistlerin iç yapısını en iyi ultrasonografi gösterir. Gerektiğinde manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi ek tetkikler

önerilebilir.

 

Benign (iyi huylu) Meme Lezyonları

– Memenin en sık görülen iyi huylu tümörüdür. Kansere dönüşüm beklenmez.

– Çoğu zaman radyolojik görüntüsü tanı koymak için yeterlidir. Radyolojik ya da klinik şüphe halinde iğne biyopsisi ya da cerrahi biyopsi ile

tanı konur.

– Hastanın yakın akrabalarında kanser varsa, fibroadenom boyutları büyükse, takipte büyüme ya da şekil değişikliği saptanmışsa, memede estetik

kusur oluşturan deformiteye neden oluyorsa ve hasta, takip etmek istemiyorsa cerrahi olarak çıkartılır.

– Bunun dışında, biyopsiye gerek görülmeyen vakalarda 6 ay ara ile en az 2 yıl ultrasonografi ile kitlenin takip edilmesi, takipte büyüme ya da şekil

değişikliği saptanması halinde cerrahi olarak çıkartılması önerilir.

 

  • Memenin  filloid tümörü (sistosarkom filloides):

– Özel bir grup oluşturur. Hızlı büyür ve tüm meme dokusunun yerini alabilir. İyi huylu olanları geniş çıkartılmalıdır, yoksa tekrarlar. Kötü huylu

olanlarda patoloji sonucuna göre risk analizi yapılır.

– Süt kanallarının genişlemesidir. Başta emzirmiş kadınlar olmak üzere sık görülür.

– Eşlik eden lezyon ve genişleyen kanalın duvarında başka lezyonlar olup olmadığı ultrasonografi ile değerlendirilir.

– Meme başından akıntı ve ağrı gibi yakınmalara neden olabilir.

– Eşlik eden lezyon varlığında ve yakınması olan hastalarda, genişlemiş kanal ya da meme başı arkasındaki tüm kanallar çıkartılarak tedavi edilir.

 

  • Memenin İltihabi Hastalıkları (Mastit):

– Memede kızarıklık, şişlik, sıcaklık ile karakterizedir.

– Emziren kadınlarda süt birikimine bağlı gelişir. Çoğu zaman memenin pompa ve emzirme ile boşaltılmasını takiben tedaviye gerek kalmadan geriler.

– Emzirme ya da gebelik dönemi dışında gelişen mastitler mutlaka cerrah tarafından değerlendirilmeli ve radyolojik tetkiklerle nedeni ortaya konmalıdır.

Çoğu zaman iltihabi hastalıklara bağlıdır ancak bazı durumlarda meme kanserinin bir bulgusu olarak karşımıza çıkabilir.

 

– Erkekte meme büyümesidir.

– Vücutta östrojen/testosteron oranının bozulması ile ortaya çıkar.

– Çeşitli ilaçların yan etkisi olarak görüldüğünde ilacın kesilmesi ile kaybolur. Ancak bazen karaciğer hastalığı, tetis tümörü ve tiroid bozuklukları

gibi durumlarda da görülebilir.

– Erkekte meme büyümesi varsa mutlaka bir cerrah tarafından değerlendirilmeli ve bunun kitle nedeniyle olmadığı (erkek meme kanseri) anlaşılmalıdır.

Gerektiğinde radyolojik tetkiklerle tanı doğrulanır. Sonrasında endokrin uzmanı tarafından nedene yönelik araştırma yapılır. Neden bulunursa

tedavisine gidilir, neden yoksa operasyon önerilebilir.

 

  • Lipom/hamartom/radial skar/intraduktal papillom:

– Lipomlar(yağ bezesi) iyi huyludur, şüphe uyandırmıyorsa biyopsi yapılması ya da çıkartılması gerekmez.

– Hamartomlar memenin ender görülen iyi huylu tümörleridir. Kitle oluştururlar. İçinde meme dokusu bulunduğu için bu lezyonlarda kötüye

dönüşüm olabilir. Tedavi lezyon bütün olarak çıkartılmasıdır.

– Radial skar, memenin klinik ve radyolojik olarak meme kanseri ile karışabilen lezyonlarıdır. Meme kanseri ile birlikte görülebilir, Cerrahi olarak

çıkartılması önerilir.

– İntraduktal papillom memedeki süt kanalları içinde oluşan ve çoğu zaman meme başından kanlı akıntı ile karakterize lezyonlardır. Genellikle iyi

huyludur, ancak memede özellikle çevresel yerleşimli ve çok sayıda olanlarda eşlik eden kötü huylu lezyonlar olabilir. Klinik/radyolojik şüphe

halinde ve meme başı kanamaları can sıkıcı bir hal aldığında cerrahi olarak çıkartılmalıdır.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır