Mersinde Yapılacaklar

Sanırız Akdeniz ve Ege’nin tümünde deniz tatili yapmak en ekonomik yer Mersin olabilir.

Aslında Mersin’de bir tek tatil değil, genel olarak hayat daha ucuz. Bu sebeple Doğu Anadolu’dan ve Suriye’den en az kendi nüfusu kadar göç almış. Yine uygun fiyatlar ve yakınlığı sebebiyle İç ve Doğu Anadolu’nun tercih ettiği sayfiye yerlerinden.

Mersin Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce

Mersin’de Gezilecek Yerler

Gördüğünüz üzere gezilecek yerlerin büyük çoğunluğu Silifke ve Erdemli tarafında öbekleniyor. Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

1. Yerköprü Şelalesi Milli Parkı
2. Kız Kalesi
3. Cennet Cehennem Obrukları
4. Narlıkuyu
5. Aynalı Göl – Gilindire Mağarası
6. Mersin Merkez
7. Alahan Manastırı
8. Kanlı Divane Ören Yeri
9. Adamkayalar
10. Astım Mağarası
11. Uzuncaburç
12. Anamurium Antik Kenti
13. Göksu Nehri
14. Tarsus

Yeme-İçme

1. Cengiz’in Yeri
2. Dalyan Silifke
3. Lagos Restaurant Yörük Apo’nun Yeri
4. Akyar Cemal’in Yeri Restaurant

Mersin’den En Beğendiklerimiz

Valla biz Mersin’i 5 günde bitiremedik. Mersin CİDDİ büyük. Bir Evde Yok Mersin’de 5 günümüzün olduğunu duyunca umarım helikopteriniz vardır demişti. 😉 Ayrıca dağların tepelerin olması da mesafelere hiç yardımcı olmuyor hani.

Her şeyi görmek ne mümkün… O yüzden Mersin’deki favori şeylerimizi gezilecek yerlerin tümünden ayırdık. İşte buradakiler “Bunları Yapmadan Mersin’den Dönmeyin” dediklerimiz, önceliklendirmenizi önerdiklerimiz. Çok yaymazsanız, 3 güne hepsini sıkıştırabilirsiniz. Diğer gezilip görülecek yerleri de Mersin’de Gezilecek Yerler bölümünde anlattık.

1. Yerköprü Şelalesi’ni Gör, Mut

Mersin’deki en etkileyici keşfimiz açık ara Mut İlçesi’ne bağlı Yerköprü Milli Parkı içinde bulunan Yerköprü Şelalesi. Bizce Mersin’in turizm çalışmalarında en öne çıkarılası güzelliği, zaten doğa anıtı olarak korumaya alınmış. Şelaleyi görmek için biraz efor sarf etmeniz gerekiyor; 1) Ermenek yolu üzerinde, yani Mersin’de gezmek isteyeceğiniz diğer şeylerden çok daha sapa bir yerde,  2) Milli Park’a vardıktan sonra kanyonun içindeki şelaleye ulaşmak için 30-45 dakika yürümeniz gerekiyor. Giderken yokuş, dönerken tırmanış. Ama o kadar güzel bir kanyonda yürüyorsunuz, o kadar etkileyicisi yerlerden geçiyorsunuz ki hiç gocunmuyorsunuz.

Şelalenin güzelliğini burada anlat anlat bitiremeyeceğimizden Yerköprü Şelalesi diye bir yazı açıp, orada anlattık. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

2. Dalyan’da Mavi Yengeç (Ve Parmaklarını) Ye, Silifke

UYARI: Burasının kapandığına dair uyarılar aldık. Siz yine de gitmeden doğruluğunu bir kontrol edip öyle yola çıkın. Onun yerine Evde Yoklar’dan Arkum Halk Plajı’nın ordaki Cengiz’in Yeri diye bir yer önerisi aldık. Biz denemedik ama sizi bu yeni mekandan her türlü haberdar edelim dedik. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara. Bir giden bize son durumu haber edebilir mi lütfen?

Sadece Mersin için değil belki de tüm Türkiye’nin en özel lezzetlerinden biri sayılabilecek mavi yengeci bizce tadabileceğiniz en uygun yer, diğer ünlü balıkçılar yerine Silifke, Dalyan’ın halk arasında “Paradeniz” denilen lagün gölü kıyısındaki Dalyan, Kuş Cenneti Göksu Deltası tarafından işletilen balıkçı kooperatifi. Çünkü burada hem harika bir manzara ve gün batımı var hem de fiyatlar diğer yerlere göre çok daha uygun. Yengeç limonlu, acı biberli bir sos da geliyor. Yengeci o sosa batırıp yiyorsunuz. Burada sadece yengeç yok aynı zamanda kalamar ve balık gibi klasik seçenekler de var. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

3. Mersin Merkezde Tantuni Gümlet

Bursa denilince iskender, Eskişehir denilince çibörek gibi elbette Mersin denilince akla ilk gelen lezzet olarak tantuni (Bilgehan için vazgeçilmez bir lezzet 🙂 ) de gerçek bir Mersin deneyiminin olmazsa olmazlarından. Bilmeyenler için tantuni temelde, çok küçük kuşbaşı doğranmış etin önce haşlanıp sonra kızgın sacda yağ ve toz biberle çevrilmesiyle hazırlanan ve lavaşa sarılarak yenen bir nevi dürüm türü. Tantuninin hası nerede yenir derseniz sizi Mersin’de Ne Yenir, Nerede Yenir? yazımıza alalım.

4. Denizin Ortasındaki Kaleye Çık: Kızkalesi, Erdemli

Kızkalesi Erdemli’deki en bilinen turistik yerlerden biri. Erdemli’de diye geçse de aslında Erdemli’ye 23 kilometre uzaklıkta, Mersin’e ise yaklaşık 60 kilometre. Kızkalesi bazı yerlerde Deniz Kalesi olarak da geçebiliyor bu yüzden o şekilde duyarsanız kafanız karışmasın. 😉

Bu kalenin efsanesine gelince aslında Kız Kulesi’nin hikayesiyle birebir aynı. Bilmeyeniniz azdır ama yine de hatırlatalım. Zamanında bir kahin, krala kızının yılan tarafından sokulup öldürüleceğini söylüyor. Kral da kızını kurtarabilmek amacıyla denizin ortasına bir kale yaptırıp kızını oraya yerleştiriyor. Kaleye giden bir üzüm sepetine gizlenen yılan da kızı sokup öldürüyor. Daha gerçek hikayelere dönecek olursak bu ada eskiden korsanlar tarafından kullanılıyormuş ve kaleyi de Bizanslıların yaptığı düşünülüyor. Ortadaki yapı ise saray. Ayrıca diğer bir iddia da Kızkalesi’nin sahildeki Korykos şehrini denizden gelecek tehlikelere karşı korumak amacıyla yapıldığı. Tarihi araştırmalar sonucunda bu kaleye son yüzyıllarda Selevkoslar’ın, Bizanslılar’ın, Selçuklular’ın, Ermenilerin, Fransızların (Kıbrıs Krallığı), Karamanoğulları’nın ve Osmanlılar’ın dönem dönem ev sahipliği yaptığı söyleniyor.

Kızkalesi karaya yaklaşık 600 metre uzaklıkta yani bayağı yakın, bu yüzden gitmek için ya yüzmelisiniz ya da deniz bisikleti kiralayabilirsiniz. Biz deniz bisikleti kiraladık ama yüzüp gelenler de vardı yani gözünüzde büyümesin. Bu arada denizi de gerçekten muazzam, bizim de bisikleti oracıkta bırakıp yüzesimiz gelmedi değil! Yaklaşık 10-15 dakikada kaleye varabiliyorsunuz bisikletle. Varınca da kaleyi gezmek 15 dakika falan sürüyor. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

Önemli Uyarı: 
Biz yazın gitmedik, yazın gidenler insan profilinden çok şikayetçiler; aşağıdaki yorumları okuyun mutlaka. Aile olarak rahat etmeyebilirsiniz. 

5. Yerin 30 Kat Altına İn : Cennet – Cehennem Obrukları, Silifke

Bu çöküntüler, bundan milyonlarca yıl önce, hatta insanlık daha ortada bile yokken, Miyosen Çağ’da (günümüzden 23 – 5 milyon yıl öncesine denk gelen zaman dilimi) mağaraların tavanının çökmesi sonucu oluşmuş. Cennet, içine merdivenle inilebilen, en dibinde de bir mağara olan, Cehennem ise içine sadece dağcılık ekipmanı ile inilebilen darlıkta ve derinlikteki obruk. Cennet çukuru, ismi gibi bir o kadar ferah, vaha gibi, ve inmesi çıkması kolaysa Cehennem de adı gibi bir o kadar ürpertici, inmesi çıkması meşakatli bir yer. Elbette siz de bizim gibi Cehenneme seyir terasından bakmakla yetineceksiniz ama 450 basamaklı Cennet çukuruna inmeden dönmek olmazdı şimdi. Cehennem gerçekten derin. 128 metre yani 30-35 katlı bina. İsminin de muhtemelen veriliş nedeni iniş-çıkış şansının olmaması ve seyir terasında aşağıya baktığınızda derinliği nedeniyle ürpermeniz. Tabanlara kuvvet! 450 basamağın 300’üncü basamağına denk gelen mağaranın ağzında bir de kilise var.

Roma Dönemi’nde belli bir zamana kadar Hristiyanlık yasak olduğundan Hristiyanlar Cennet çukuru gibi gizli saklı yerlerde ibadet etmişler. Kilisenin 150 basamak aşağısında da mağaranın dibine ulaşıyorsunuz. Mağaranın içine girdikçe yer kayganlaşıyor. Uygun ayakkabı getirmek gerek. Cennete inmesi çıkması ile birlikte tüm alan kabaca 1,5 – 2 saatte gezilebiliyor. Müze Kart geçiyor. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

6. Cennet Cehennem Yolunda Yörük Kahvaltısı İle Afyon Patlat

Cennet – Cehennem’e çıkan yolda birçok yörük kahvaltıcısı kümelenmiş halde. Mağaralara gitmeden önce bu kahvaltıcılardan birinde kahvaltı yapmanızı tavsiye ederiz. Peki nedir Yörük kahvaltısı? Normal bir serpme kahvaltından farkı derseniz şöyle açıklayabiliriz: Ekmek yerine bazlama veya yufka da denilen bir tür lavaş, bir de bu yufkaya dürülmüş adına sıkma denilen bir çeşit kahvaltılık dürüm, kayakoruğu denilen ottan yapılan turşu, (sabah sabah turşu mu olur demeyin gayet güzel gidiyor :)) tadı şekerli zeytinyağı gibi dokusu da kestane şekerine benzeyen zeytin reçeli, sivri biberden çok daha lezzetli, çıtır çıtır ve süper acı Mersin’nin yeşil biberi var. Mekanlar son derece salaş. Favori mekanımızı Mersin Kahvaltı Mekanları yazımızda bulabilirsiniz.

7. Narlıkuyu’da Balık Ye, Rakı Tokuştur

Eğer Cennet – Cehenneme öğleden sonra geldiyseniz hemen aşağısındaki Narlıkuyu sahilinde denize nazır birçok balık restoranı var. Önceden uyarmakta fayda var ki Narlıkuyu’daki restoran seçiminizde oturmadan her şeyin fiyatını sorup ona göre karar verin yoksa beklenmedik bir hesapla karşılaşabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Bizim daha önceden beğendiğimiz yer olan Yörük Apo’nun Yeri taşınmış ama taşındığı yer bizce daha iyi. Yeni yeri Narlıkuyu’ya çok yakın bir koy olan Akyar’da. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
Yine yakın koylardan Akkum’da ise Yörük Apo’ya alternatif Cemal’in Yeri var. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

8. Mavi Bayraklı Plajlarda Yüz

Mersin’de yapılacak en akıllıca şeylerden biri kendinizi Akdeniz’in sularına bırakmak. Zira bu coğrafyada yazın sıcaklıklar 40’lı dereceleri görüyor. Mersin’in en güzel koyları, en berrak sulu kıyıları nerede bir bir Mersin Plajları yazımızda listeledik.

9. Doğanın Şaheseri Aynalıgöl (Gilindire) Mağarası’na Git, Aydıncık

İsmini içindeki ayna gibi yansıyan gölden alan Aynalıgöl, oluşumu Buzul Çağı’na kadar giden, dikit ve sarkıtlarla dolu odalardan oluşan, denizden 46 metre yükseklikte toplam 555 metre uzunluğunda bölgenin önemli karstik yapılarından biri. Beyaz damlataş yapısının kaynağı, mağara içerisindeki %80 oranındaki nem ve yaz kış 25-30 derece arasında seyreden sıcaklık. Bundan 20 sene önce, şifalı olduğu sanılan bir kirpi peşindeki bir çoban tarafından tesadüfen keşfedildiğinde mağaranın rengi daha da beyazmış ama insan etkisi ve artan turizmle o beyaz rengi biraz kırık beyaz renge dönmeye başlamış. İçindeki cam gibi durgun ayna gibi yansıma yapan gölün derinliği 47 metreye kadar varıyor. Suyu yüzeyde sodalı ama derinlere inildiğinde tuzlu. Yapılan araştırmalar sonucunda mağara içinde hiçbir canlı türüne rastlanmamış ama merdiven şeklinde oyulan kayalardan daha önce burada insanların barınmış olduğu düşünülüyormuş. Mağaranın girişi bir falezin ucunda. Mağaranın ağzına falezin ucuna kurulmuş platformdaki merdivenden inerek ulaşabiliyorsunuz. Müze kart geçmiyor. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

10. Mersin’e Özgü Diğer Lezzetleri Tat

Bir yanda denizden gelen nimetler bir yanda baharatlarla çeşnilendirilmiş karadan gelen nimetler…Yeme de yanında yat! Her ne kadar Adana ve Hatay gibi güçlü rakiplerin gölgesinde kalsa da Mersin’de tantuni ve mavi yengeç kadar ön plana çıkmayan daha birçok imza lezzet var. Diğer künefelere göre tel kadayıfı daha ince peyniri daha bol olan Mersin usulü künefe, Mersin gazpachosu batırık, fıstıklı kurabiyenin en sofistike hali kerebiç, Yörüklerin kahvaltılık dürümü sıkma, Adana kebaba rakip Tarsus kebap, havucun en tatlı hali cezerye…Mersin tatilinizin oldukça gurme usulü bir tatil olacağını garanti ederiz.

Mersin’de Gezilecek Diğer Yerler

Mersin Merkez

Turistik anlamda Mersin merkezde çok da bir şey yok. Biz zamanınızı Silifke ve Erdemli taraflarına ayırmanızı tavsiye ederiz. Ama zaten tantuni yemek için uğrayacağız, gelmişken de merkezi gezelim gibi bir ısrarınız varsa, Mersin Marina, sahildeki palmiyeli park, cafelerin olduğu Kushimato sokağı (ismi Japonyadaki bir şehirle Mersin’in kardeş şehir olmasından geliyor) dışında pek de görülecek bir yer yok. Haritada 6 numara.

Alahan Manastırı, Mut

Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri kabul edilen Antakya’daki Saint Pierre gibi dağların arasına 1.300 metreye konuşlanmış, Göksu’ya karşı, gözlerden uzak, 1.500 yıllık Alahan Manastırı da bu coğrafyada Hristiyanlığın yayılması için çıkılan yolculuklarda Aziz Paul ve Barnabas gibi önemli din adamlarının uğrak noktalarından biri olmuş. Hristiyanlığın yasak olduğu zamanlarda ilk Hristiyanlar bu şekilde dağ başlarında ve mağaralarda, daha izole ve gözden uzak yerlerde, gizli saklı ibadetlerini yaparmış. Daha sonra Roma ve Bizans döneminde Hristiyanlık resmi olarak kabul edilince de zamanında Hristiyanlığı yayma misyonu taşıyan azizlerin uğradığına inanılan ve bu nedenle de kutsal sayılan bu gibi noktalara da Alahan Manastırı gibi hac merkezleri yapılmış. Burasının da M.S. 4. ve 6. yüzyıllar arasında oldukça işlek bir hac noktası olduğu düşünülüyor. 7. yüzyılda başlayan Arap akınları döneminde önemini yitirmiş.

İçinde Erken Dönem Hıristiyan ve Bizans mimarisine ait iki kilisesi (şu an biri ayakta diğeri değil), bir vaftizhanesi, sütunlu yolu, çevredeki kaya mezarları, su kaynakları, hamamı ve konaklama yerleri var. Bugün bile içindeki kemerleri, sütunları hala tek parça halinde dimdik ayakta olduğundan 17. yy’da buradan geçen Evliya Çelebi Seyahatname’sinde burası için “Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor” yazmış. Yine de 2000 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne giren yapı, 2011’den beri restorasyonda. Biz gittiğimizde hala iskeleler duruyordu. Manastıra ulaşmak için Mut – Karaman ana yolundan saparak bir kaç kilometre tırmanıyorsunuz. Müzekart geçerli. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

Kanlıdivane Antik Kenti, Erdemli

Kanlıdivane, M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuş Olba Krallığı’nın antik şehri ve kutsal yerleşim yeri. Korkunç bir rivayete göre şehrin ortasında bir obruk varmış ve obrukta vahşi hayvanlar beslenirmiş. Krala itaatsizlik edenler de içine atılarak cezalandırılıyormuş. 😳 Hatta buraya Kanlıdivane denmesinin sebebi de buymuş, diğer bir söylenti de toprağı kırmızı olduğu için Kanlıdivane dendiği. Antik şehre zamanında Romalılar, Bizanslılar sahipmiş. Hatta Bizanslıların burada yaşadığı dönemde buraya bir Hristiyanlık merkezi kurulmuş; kutsal sayılmasının nedeni de obruğun çok büyük olması. Obruğun büyüklüğü ve buranın senelerce dini merkez olarak anılması insanlara buranın tanrısal olduğu düşündürmüş. Kanlıdivane yarım saatte gezebileceğiniz bir yer, çok büyük değil yani. Burayı görmeye değer yapan en önemli özellik o az önce bahsettiğimiz şehrin ortasındaki Kanlıdivane Obruğu. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

Obruğun içerisinde Armaronxas ailesine ait bir kabartma bizim ilgimizi çekti, size de anlatmadan geçmek istemedik. Aile hakkında fazla bilgi bulamasak da Olba’nın Kraliçesi Aba’nın Kleopatra’yı da kapsayan hikayesini öğrendik. Aba’nın mezarı bu antik kentteymiş. Aba’nın babası Olba rahiplerinin politikalarına karşı çıkınca şehri bırakıp korsanların lideri olmuş, Olba’nın başrahibi Aba’nın babasını ispiyonlayıp öldürtmüş ve Aba’yı kendi himayesine almış. Sonralarda Olba kralı Aba’ya aşık olmuş ve evlenmişler, yani Aba Olba’nın kraliçesi olmuş. Daha sonra Olba Mısır Kralı tarafından işgal edilince Olba Kleopatra’ya hediye edilmiş ve Kleopatra Olba’ya gelince başrahip ona bir suikast düzenletmiş. Aba bu suikastı önleyip Kleopatra’yı kurtarmış ama suikastı düzenleyen kişiler Aba’ya saldırınca Olba’nın kralı karısını korumak istersen ölmüş. Bu olaydan sonra da Aba kendini Olba’ya ve çocuğuna adamış.

Adamkayalar, Silifke

Adamkayalar Mersin‘in Erdemli ilçesinde ve Şeytan Deresi Vadisi’nde. Kızkalesi’ne 5 kilometre uzaklıkta yani arabanız varsa 7-8 dakikada ulaşabilirsiniz. Adamkayalar ismini kayaların üstüne yapılan insan kabartmalarından almış. Yaklaşık M.Ö 2.-3. yüzyıllarda yapıldığı söyleniyor ama bu kesinleşemeyen bir bilgi. Kabartmalar; 11 erkek, 4 kadın, 2 çocuk, 1 dağ keçisi ve 1 kartal olmak üzere farklı şekillerde yapılmış. Aslında dünya çapında bu kadar ilgi çeken bir turist noktası olsa da Adamkayalar herkesin ulaşabileceği bir yerde değil çünkü dik bir yamaçta yer alıyor. Bu yüzden kayalıkları geçip ulaşmak için ciddi bir efor ve uygun ayakkabılar gerek. 😉 Eğer beni zorlamaz derseniz Adamkayaların çevresine mutlaka gidin deriz çünkü çok önemli bir arkeolojik nokta. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

Astım Mağarası, Silifke

Astım Mağarası Cennet-Cehennem Çukurları’nın yanında, Cennet Çukuru’yla arası yaklaşık 300 metre. Mağaranın içine uzun bir merdivenle inebiliyorsunuz. Mağaranın nem oranı %80’lerin üstünde olduğu için astım hastalarına çok iyi geldiğine dair söylentiler var ve bu yüzden de adı Astım Mağarası olmuş. Mağara’nın etrafındakı ağaçlara insanlar bez parçaları bağlayıp dilek diledikleri için mağara bazı yerlerde Dilek Mağarası diye geçebiliyor. Aynalıgöl Mağarası’na gitmeyecekseniz Astım Mağarası görmeye değebilir, ama Aynalıgöl’e gitme imkanınız varsa Astım yanında çok sönük kalır. Ayrıca Astım Mağarası’na gidecekler için mutlaka dikkatli olmalarını öneririz çünkü özellikle çok rutubetin olduğu zamanlarda mağara çok kaygan olabiliyor, görünmez kazalar olmasın. 🙂 Müzekart’ınız varsa yılda 2 kez, Müzekart+’ınız varsa ise yıl boyunca istediğiniz kadar ziyaret edebilirsiniz. Astım Mağarası Nisan-Ekim ayları arasında 08.00-19.00, Kasım-Mart ayları arasında ise 08.00-17.00 saatlerinde açık. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

Uzuncaburç, Silifke

Aslında bu antik yerleşim yeri, Hellenistik Dönem’de Uzuncaburç’un 4 kilometre yakınındaki Olba Territoriumu’nun ibadet yeriymiş ama Roma Dönemi’nde ondan ayrılmış ve kendi başına bir kent haline gelmiş. Bizans Dönemi’nden sonra Türkler, buraya şehrin sembolü olan yüksek kulenin ismini vererek Uzuncaburç demişler. Bugün buraya geldiğinizde Sütunlu Cadde’yi, Tören Kapısı’nın yıkılamdan kalmış bir bölümünü, Zeus Tapınağı ve Tyche Tapınağı’nı, Zafer Kapısı’nı, amfitiyatroyu, Hellenistik Anıt Mezar’ı ve zamanında hazinenin saklandığı, gerektiğinde halkın sığınma alanı olarak da kullanılan şehre ismini veren beş katlı Hellenistik Kule’yi görebilirler. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

Anamurium, Anamur

Aşağı yukarı M.Ö. 4. yüzyılda inşa edildiği düşünülen bir örenyeri Anamurium. Anamur ilçesine 7 kilometre ve arabayla yaklaşık 12 dakika uzaklıkta. Çoğu kaynak “anamurium”un “rüzgarlı yer” demek olduğunu ve bölgenin bu yüzden böyle bir isim aldığını söylüyor. Tarih boyunca Sasaniler, Anadolu Selçukluları gibi pek çok devlet tarafından yerleşim bölgesi olarak seçilmiş. Anamurium aslında bir kent olarak geçiyor ve aşağı-yukarı kent olmak üzere ikiye ayrılıyor. En görülmeye değer yapıları hamamları, tiyatrosu, ve odeon denen konserlerin yapıldığı salonu. Müzekart+’la bir yıl boyunca sınırsız girebiliyorsunuz. 15 Nisan-2 Ekim tarihleri arasında 08.00-19.00 saatlerinde, 3 Ekim-14 Nisan tarihleri arasında ise 08.00-17.00 saatlerinde ziyaret edebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

Göksu Nehri

Göksu Nehri Mersin, Konya, Karaman ve Antalya illerinden geçip ve en sonunda Akdeniz’e dökülüyor. Göksu Nehri Rafting’e uygun bir nehir, çünkü oldukça yüksek. Bizim bayıldığımız Yerköprü Şelalesi de aslında Göksu Nehri’nin bir parçası. Daha açık söyleyecek olursak; Göksu Nehri Yerköprü Mağarası’ndan geçiyor ve bu birleştikleri noktadaki Yerköprü Şelalesi belki de bütün Mersin’de en beğendiğimiz yer oldu. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

Tarsus

Mersin’in Adana il sınırına yakın kısmında bulunan ilçesi Tarsus, başlı başına hakkı verilmesi gereken, tarihi değere sahip bir bölge. Roma, Bizans, Osmanlı’dan kalma eserlerin iç içe geçtiği Tarsus zamanında Kilikya Uygarlığı’nın merkezi konumundaymış. Kur’an’da da geçen ve hem Hristiyanlarca hem de Müslümanlarca kutsal sayılan Ashab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası, İsa’nın 12 havarisinden biri olan ve aslen Tarsus doğumlu olduğu düşünülen Aziz Paul’un adına yapılan St Paul Kilisesi ve kuyusu, dünyanın ilk kanalizasyon sistemli Tarihi Roma Yolu ve Roma Hamamı, Kleopatra Kapısı, Taşkuyu Mağarası, Taşkuyu Şelalesi ve Roma mezarları, Tarsus Barajı, 1500’lü yıllardan kalma Ulu Cami ve tarihi Kırkkaşık Bedesteni, 6. yy’dan kalma Jüstinyen Köprüsü, tarihi Tarsus evleri Tarsus’un tarihi değerlerinden sadece birkaçı. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

Taşeli Platosu

Adıyla hepimiz coğrafya derslerinin sabah mahmurluğuna geri dönüş yaşasak da kendisi derinliğiyle dudak uçuklatan mağaralara, çorak arazide vaha misali beliren şelalelere, karstik taşların ebemkuşağı gibi dolaştığı geniş coğrafyaya, rüzgarın hüküm sürdüğü antik kentlere davet eden bir Akdeniz sakini Taşeli Platosu. Yükseltisi arttıkça suyun azaldığı platonun, bu özelliği onu el değmemiş bir doğal yaşam alanı olarak mecburen tescilliyor. Sedir ormanlarının titreştiği patikalardan, keçi sürülerinin arasından geçip Eğrigöl’de kamp atarsanız, dağ bisikleti, trekking yapmadan durmamalısınız. Endemik çiçekleri, karlı dorukları ve gölün çarpıcı manzarası fotoğraf çekme arzunuzu kesinlikle teşvik edecek.

Mersin’de Yeme-İçme

Mersin’li Evde Yoklar’ımızın süper tavsiyeleri sonucu Mersin’in harika lezzetlerini nerede yiyebileceğinizle ilgili bir yazı yazdık. Mersin’e gidince yemeden dönmemeli dediğimiz yemekler için Mersin’de Ne, Nerede Yenir? yazımızı okuyabilirsiniz!

Mersin’de Gezmek İsteyenler İçin Rota

Dimes GO 2017 karışık rotası da tam buralardan geçiyor. Mersin’den başlayıp Kızkalesi ve Cennet & Cehennem Obrukları’ndan geçerek Aynalıgöl’de son bulan bir rota: Dimes GO Karışık Rotası 2017

İlaç Niteliğinde Bilgiler

Hakkında; 13 ilçenin meydana getirdiği Mersin, Türkiye‘nin büyük şehirleri arasında 11. sırada yer almaktadır. Sahip olduğu Mersin limanı konumu itibari ile oldukça önemli ekonomik bir kaynak sağlamaktadır. İçerisinde birçok görülmeye değer tarihi, doğal ve kültürel varlıkları barındırıyor olup Mersin’de yapılacak şeyler için yazımızın devamını okumaya devam edin;

Kullanılan kartlar;

• Müzekart edinerek şehirde birçok gezi noktasını avantajlı şekilde ziyaret edebilirsiniz.
• Mersin şehir için araç kullanımlarında Kentkart satın alarak seyahatlerinizi kolaylaştırabilirsiniz.

Şehir içi ulaşım;  Belediye otobüsleri, taksi ve dolmuşlar şehir içi ulaşımda kullanılıyor olup otobüslerde Kentkart geçerlidir. Bu kartı şehrin pek çok noktasında bulunan otomat ve büfelerden satın alabilirsiniz.

İkonik gezi noktaları; Ünlü Cennet ve Cehennem Mağaraları başta olmak üzere, alabalık keyfi yapabileceğiniz Anamur Çayı, saklı bir cennet olan Yerköprü Şelalesi, doğa ile iç içe olabileceğiniz Tarsus Şelalesi, Mersin’in simgesi haline gelmiş olan Kız Kalesi ikonik noktalar arasında yerini alıyor.

Pazar günü ne yapılır; Güzel bir kahvaltı ile güne başladıktan sonra Kız Kalesi’ni gezdikten sonra plajında yüzebilir akabinde Mersin Marina’da eğlenceli vakit geçirebilirsiniz.

Ücretsiz Aktiviteler

1- Mersin Marina’da Vakit Geçir!

Burası Neresi? 2011 senesinde faaliyete açılan Mersin Marina, toplamda 500 yatlık deniz ve 500 yatlık kara bağlama kapasitesine sahip olup Türkiye’nin Doğu Akdeniz bölgesindeki en büyük marina olma niteliğine sahiptir.

İçerisinde;  spa, restoran, bar, yat kulübü ve spor merkezleri farklı sosyalleşme alanlarının yanı sıra çamaşırhane, duş-tuvalet, süpermarket, özel park yerleri, kablosuz internet erişimi, TV bağlantısı, akaryakıt ikmal, tekne bakım, ilkyardım, meteoroloji, yatçı depoları, hudut kapısı gibi yat için gerekli malzemeleri satan mağazalar da yer alıyor.

Neden Gitmeliyim? Mersin Marina Sinema’da en günce filmler oynatılıyor olup büyük bir AVM’yi de bünyesinde bulundurmaktadır. 20’den fazla mağazası olan alışveriş merkezi, oldukça ünlü mağazalar olup kapılarını her daim sizlere açıktır.

• Konum: Eğriçam Mah, Adnan Menderes Blv. 33 GA, 33160 Yenişehir/Mersin
• Giriş Saatleri: 10:00-20:00
• Telefon: 0324 330 03 00
• Yol tarifi al >

2- Mersin Atatürk Evi Müzesi’ne Git!

Burası Neresi? Atatürk ve eşi Latife Hanım 1925 senesinde Mersin’i ziyaret etmesi ile beraber konaklaması için bu evde kalmışlardır. Kentin merkezi noktası olan bu ev, 1897 senesinde o zamanların Almanya Konsolosu Bay Christman’ın yeri tüccar Mavromati’nin kızıyla evlenmesi üzerine inşa edilmiştir.

Mimari bilinmiyor olup Krisman Konağı ismi ile bilinmektedir. Belirli bir dönem Tahinci ailesinin mülkü olan ev 1972 senesinde Nebil Hayfavi tarafından alınarak 1976 yılına kadar Toros Koleji olarak faaliyet göstermiştir.

1976 senesinde boş kalan yapı, belediyenin verdiği karar neticesinde Atatürk Evi olarak belirlenmiştir. Akabinde kamulaştırılmış olup Kültür Bakanlığı’nın bünyesinde geçmiştir. 1992 senesinde ise Atatürlk Evi ve Müzesi olarak resmiyet kazanmıştır.

İki katlı olarak tasarlanan evin dışı düzgün kesme taşlar kullanılarak inşa edilmiştir. Bölgenin sivil mimarisini en iyi yansıtan örneklerden biri olup bahçe kısmında hamam mevcut ancak izler günümüzde kaybolmuş durumdadır.

Neden Gitmeliyim? Müzenin alt katında fotoğraf ve belgeler sergilenmekte olup Atatürk’ün Mersin’i ziyaret ettiği sıralarda çekilen fotoğraflar, Anıtkabir ve Kurtuluş Müzesi’nden getirtilmiş olan 22 tane şahsi eşyası bulunuyor.

Bu eşyalardan bornoz, gömlek, çatal, bıçak ve kaşık olarak örnek verebilirim. Bir takım eşyalar Mersinli aileler tarafından bağışlanırken kahve içtiği fincan da Erdal Akalın tarafından müzeye verilmiştir.

Etnografik eserler evin üst katında bulunuyor. Orta noktada büyükçe bir salon ve salon çevresinde tam yedi oda mevcut. Bunlardan iki tanesi yatak odası iken dördü ise oturma odası olarak belirtiliyor. Giriş bölümünde ise farklı fotoğrafların sergilenmekte olup Kuva-yi Milliye köşesi yer alıyor.

• Konum: Siteler, 36. Cadde 4744″K, 33040 Akdeniz/Mersin
• Giriş Saatleri: 08:00-17:00
• Telefon: 0324 237 55 71
• Yol tarifi al >

3- Tarsus Evleri’ni İncele!

Burası Neresi? Görüntüsü ile sizleri epey etkileyecek olan Tarsus Evleri, tarihi ile tüm ilginizi üzerine çekeceğe benziyor. Genel olarak iki katlı olarak inşa edilen evler, sadece ahşap kullanılarak değil taş ve kerpiçten de yapılmıştır.

Oldukça eski dönemlere uzanan evlerin birçoğunun tarihi bilinmiyor bile. Fakat evlerim mimari özelliklerine bakıldığında Cumhuriyet Dönemi’ne ait olduğu söylenmektedir.  Bu yapılar genel olarak rengarenk ve çiçekli desenler ile süslenmiştir.

Avlular serin olacak şekilde ve ağaçlı olarak tasarlanmıştır. Evlerdeki en mühim ortak özellikleri bunlar olup geleneksel mimarinin en iyi şekilde yansıtan yapılardır ve Tarsus’un simgesi haline dönüşmüştür.

Tahmin edeceğiniz üzere Mersin sıcak bir şehir olduğu için buna uygun şekilde yaşanılabilir hale getirilmiştir. Evlerin 300 tanesi tescilli olan evlerin toplam sayısı 600’ü geçiyor. Öyle ki evler bunca senelik geçmişi evlere adeta bürünmüş durumda olup kalitesi tartışılmaz haldedir.

Hala bu önemini ilk günkü gibi koruyan evlerin üst katında ev ahalisi yaşarken alt kısmı ise eşyaları ve yiyecekler depolanmaktadır. Adana‘da yetiştirilen pamukları koymak için bu evler kullanılmıştır.

Yılların verdiği ihtiyaç duruma göre evlerin kullanımı bu şekilde dizayn edilerek kullanılmıştır. Evlerin bir çoğuna mutfak, tuvalet ve banyo gibi ihtiyaç alanları eklenmiştir. Bu evlere yakından inceleyip görmeniz gerekiyor.

Tarihi atmosferini iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu evlerin hemen yakınında gelen ziyaretçilerin kalabilmesi ve ihtiyaçlarını gidermeleri için kafe, restoran ve butik oteller bulunuyor.

4- Tisan Yarımadası’nda Bir Aktivite Seç!

Burası Neresi? Silifke’de yer alan Tisan Yarımadası, sahip olduğu güzelliği ve doğal görünümüyle sizleri büyüleyecek olup burada ilk olarak limon, portakal, mandalina ağaçları yer yer de incir, zeytin, mimoza ağaçları karşılayacak.

Eğer doğa yürüyüşü yapmayı seviyorsanız Dana Adası’ndaki tepeden başlayıp 8 kilometrelik bir yolu yürüyebilirsiniz. Zirveye yakınlaştığınızda Tisan Yarımadası’nı göreceksiniz. Akıntı ve dalgalar senelerce kıyıya vurarak aşındırmış ve yarımadayı oluşturmuştur.

Neden Gitmeliyim? Mavi ve yeşil renklerin muhteşem uyumu M.Ö. 7. yüzyılda kurulmuş olan Yunan kolonisi Aphrodisias’a gidiyor tarihi. Burada yer alan evler adeta Bodrum’daki evlere benziyor olup konaklamak için otel ve kiralık apartlar ile size kolaylık sağlıyor.

Dana Yarımadası’na tekne turu yapıp balıkları yakından inceleyebilirsiniz. Aynı zamanda caretta carettalarında yaşam sürdüğü koyun etrafında kamp kurabileceğiniz harika yerler mevcut. Eğer valık tutmayı seviyorsanız yanınıza oltalarınızı almayı unutmayın. Zira burada diledeğiniz kadar balık göreceksiniz.

Kaçırmayın! Bunlar bana yetmek daha fazla adrenalin istiyorsanız paraşütle bile atlayabilirsiniz. Bu konuda size pek çok imkan sunan Tisan Yarımadası, gidince yapılması gereken şeyler listenize eklemeniz gereken bir yer.

5- Kırkkaşık Bedesteni’nde Gez!

Burası Neresi? Yılın her günü oldukça canlı olan Kırkkaşık Bedesteni, önemli bir siyasi merkezi olup birçok kültüründe birleşim noktasıdır. Tarsus’ta ki en önemli yerlerden biri olan bedesten, 1579 senesinde  Ramazanoğulları Beyliğinden Piri Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından inşa ettirilmiştir.

Yapıldığı ilk zamanlar imarethane yani aşevi olarak faaliyet vermiş olsa da Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra kapalı çarşıya çevrilmiştir. Geçmiş zamanlarda Beyaz Çarşı ismi ile bilinen bu yer, dikdörtgen bir yapıdadır.

Bedesten ismini yapının dış cephesindeki kaşık süslemelerinden almıştır. Yapımı sırasında kesme taş kullanılan binanın batı ve doğusunda olmak üzere iki kapısı mevcuttur. İçinde toplamda 21 oda ve 7 tane de kubbeden meydana geliyor.

2004 senesinde Tarsus Belediyesi tarafından kiralanan Kırkkaşık Bedesteni, onarılarak yenilenmiştir. 2005 senesinde ise Tarihi Kentler Birliği Proje Yarışma Ödülü almaya hak kazanmıştır.

Neden Gitmeliyim? 2006 senesinde turizm  ve tanıtım yönündeki çalışmaları sosyo-ekonomik katkısı olması amacıyla dükkanlar kiralanmıştır. 2007 senesinde açılış töreni ile hizmete açılmıştır. Bu dükkanlar yerel el sanatlarına ait olan seramik, ahşap, bakır, gümüş, deri, dokuma turistik hediyelik ürünler ve yerel tatlar olan yiyecek ve içecekler üzerinedir.

• Konum: Şehitkerim, 3404. Sk. No:13, 33440 Tarsus/Mersin
• Giriş Saatleri: 08:00-20:00
• Telefon: 0532 797 36 21
• Yol tarifi al >

6- Kleopatra Kapısı’nı Gör!

Burası Neresi? Mısır Kraliçesi olan VII. Kleopatra, o dönemlerde sevgili olan General Antonius ile buluşmak üzere bu noktayı seçiyorlardır. Bu çift burada törenler eşliğinde karşılanıyor olup ismini bundan dolayı hem Kleopatra Kapısı hem de Deniz Kapısı olarak almıştır. Adana ve Tarsus arasında konumlanan kapı parasız yapılacak şeyler listenizde yer alıyor.

Bizans Dönemi’nde yapılan kent surlarının giriş kapılarından biri olan bu kapını yapımında Horasan harcı kullanılmıştır. Kapının kenar kısımları at nalı biçiminde olup yüksekliği ise tam tamına 6.17 metre iken genişliği ise 6.18 metredir.

Neden Gitmeliyim? Tarsus’ta 18. yüzyıl sonlarına dek sağlam üç kapılı surlar Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yıktırılmıştır. Yalnızca iki ayak üzerinde kalan tek kemerli deniz kapısı ayaktadır. Bugün bu kapıyı ziyaret ettiğinizde burası ile alakalı farklı bilgi ve hikayeler anlatılmaktadır.

7- Saint Paul Kilisesi & Su Kuyusu’nu Ziyaret Et!

Burası Neresi? Tarsus’un merkezinde konumlanan St. Paul Kuyusu, Hristiyanlık dininin yayılmasında oldukça mühim rolü olan bu yer,  St. Paul’un doğup yaşadığı bir mekan olarak kabul görmüştür.

M.S. 1. yüzyılın başlarında Roma vatandaşlık haklarına sahip olarak Yahudi bir aristokrat bir ailenin üyesi olarak dünyaya gelmiştir. O zamanlar Tarsus’un zengin ve gelişmiş olması yaşam içerisine de entegre olmuş ve o zamanların felsefe okulların bir tanesi burada kurulmuştur.

O dönemde Tarsus’un zenginliği ve gelişmişliği kentin kültürel hayatına yansımış, dönemin felsefe okullarından birisi de Tarsus’ta kurulmuştur. St. Paul ilk olarak burada eğitim almış ve devamında ise  Kudüs’e giderek görüşlerini geliştirmiştir.

Hristiyanlık İle Tanışması; 

Böylelikle Hristiyanlık dini ile tanışarak ilk etapta buna karşı olmuş ve saldırıların içerisinde yer almış ve Hz. İsa’ya güvenen insanları geri döndürmeye çalışmıştır. Şam’a kaçan bu dine mensup kişilerin peşlerinden giden St. Paul rüyasında Hz. İsa’yı görür ve dine karşı sıcak bakarak kabul eder.

Hayatının tamamında esir dilen St. Parul ömrünü Hristiyanlığın yayılması için çaba sarf etmiştir. Buna bağlı olarak iç tane büyük gezi düzenleyerek Roma İmparatorluğu topraklarının çok büyük bir kısmını dolaşmıştır.

Bu geziler sırasında fikir ve düşünceleri büyük ölçüde kabul görmüş ve sarf ettiği çabalar ile Hristiyan Kilisesi’nde oldukça mühim bir yere sahip olmuştur. St. Pier ile beraber kilisenin kurucusu olarak görülmüştür.

Bu gezilerden bir hayli rahatsız olan Romalılar onu tutuklamış ve yargılamak üzere Roma’ya götürmüş ve yaşamını da burada sonlandırmıştır. Hristiyanlık mezhebinin Yahudiliğin bir kolu olmaktan kurtararak dine özgü kuralları belirleyerek kuru olarak kabul gören bu felsefe insanının bir Anadolulu olduğunu da belirtelim.

Hatta öyle ki kendisi Tarsuslu Havari olarak anılıyor olup, St. Paul Kuyusu olarak bilinen yapı Aziz Paul’un yaşamını sürdürdüğü düşünülen evin avlusunda yer alıyor. Antik Caddesi’nin 200 metre kadar mesafede bulunan 18 metre derinliğe sahip kuyusu Aziz Paul için yapılmıştır. Yine burada eski bir yere ait olan buluntuların uzun seneler ziyaret yeri olarak kullanıldığı bilinen bilgiler arasındadır.

Neden Gitmeliyim? 2000 senesinde kuyu ve çevresinde yapılan düzenlemeler neticesinde kamusallaştırma çalışmalar yapılmış ve birtakım arkeolojik kazı çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda St. Paul’un yaşadığı zamana kadar uzanan kültür tabakaları bulunarak çıkarılmış ve havadan dolayı etkilenmemesi adına  üzeri cam ile kapatılarak koruma altına alınmıştır.

Yapılan restorasyon ve düzenlemeler ile kutsal bir alan olarak görülen kuyu, günümüzde yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisi ile karşılaşıyor. Hristiyan inancına sahip kişilerce burası hac amacıyla ziyaret ediliyor olup kuyudaki suyun kutsal ve şifalı olduğuna dair inanç oluşmuştur.

• Konum: Kızılmurat Mahallesi, 37 Sok., 33400 Tarsus/Mersin
• Giriş Saatleri: 08:00-19:00
• Telefon: 0324 613 18 65
• Yol tarifi al >

8- Pompeiopolis Antik Kenti’nde Tarihi Yolculuk!

Burası Neresi? M.Ö. 6. yüzyılın ortalarında başlayarak Büyük İskender’e dek uzanan süre içerisinde Anadolu topraklarındaki Pers egemenliği altındaki Soli, sikkelerin basılması ile kendi özgürlüğünü koruduğu görülmektedir.

Bir liman kenti olan Soli, Helenistik Dönem’de Seleukos egemenliği altında iken en güçlü dönemlerini yaşamıştır. M.Ö. 1. yüzyılda Seleukos’un zayıf düşmesi ile zor zamanlar yaşamıştır. Armenia Kralı Tigranes, burayı yağmalatarak halkı göçe zorlamıştır.

Romalı komutan Pompeius’un bölgedeki bu karışıklığa son vermesi adına M.Ö. 67. yüzyılda gerçekleştirdiği reformlar ile dağdaki korsanların bir kısmı nüfusu azalan kente getirilerek yerleştirilmiştir.

Bu olayların yaşanmasının akabinde Soli ismi Pompeiopolis (Pompeius’un Kenti) olarak değiştirilmiştir. Roma’nın da desteği ile birlikte kent eski hareketli günlerine kavuşmuştur. Roma İmparatoru’nun Anadolu’ya düzenlediği gezi esnasında burada yapılan çalışmalara parasal açıdan destek vermiştir.

Bölge, Hristiyanlık Dönemi’nin psikoposluk merkezi olan kent 525 senesinde meydana gelen deprem ile hasar görmüş ve 7. yüzyılda Arap akınlarına maruz kalmıştır. Bugün malesef ki görülememekle birlikte Avrupalı gezginler, kentte tiyatro, tapınak, hamam gibi yapıların ve nekropolis’in bulunduğundan bahsetmektedirler.

Sütunlu Cadde; Günümüzde görebileceğiniz 33 adet sütun yer alıyor olup bu sütunlardan 4 tanesi batı yönünde 29 tanesi de doğu yönünde konumlanıyor. Korinth düzenindeki bu sütunların baş kısımlarının bazısı figüre sahiptir. Bunların sütunları üzerindeki yazıtlardan anlaşıldığı üzere caddeye bakan konsollarının Roma İmparator veya üst düzey yöneticilerinin büstlerinin taşıdığı anlaşılıyor.

Soli Höyük; 22 metre yüksekliğe sahip olan 300 metre çapa sahip olan Höyük, tepede yapılan çalışmalar ile Demir Dönemi’nden, Roma Dönemi’ne dek tarihlenen keramik parçaları elde edilmiştir.

Antik Liman; Bu alanın belirli bir kısmı hala ayakta olan liman, birbirinden 200 metre aralıklar ile düzenlenmiş olan ili dalgakıranlardan meydana gelmektedir. Büyük bir kalker blokların, demir perçinlerle tutturuldukları görülen izler görülmektedir.

9- Adamkayalar’da Vakit Geçir!

Burası Neresi? Tam tamına 11 farklı çerçeve içindeki Adamkayalar kabartmalarının bulunduğu yamaçtaki kompozisyonlar içerisinde dört adet ölü ziyafetini sunmaktadır. Bu sergilenen sahnelerde ölüler yalnız veya eş ve oğulları ile beraberdirler. Oğullarının yanı sıra iki tane de erkek kabartmalarının asker olduğu biliniyor.

Kabartma Kompozisyonları Hakkında;

Ölü ziyafetinin bulunduğu kabartma yamacın orta noktasına yakın bir yerde yer alıyor olup sunak taşı ile sol tarafında yer alan bir adam, hemen sağında bir kadın bunun da dağ kısmında oturmuş şekilde ayin yapma gayesi ile kayaya oyulmuş beş basamaktan meydana gelen bir öykü aktarılmaktadır.

Bir diğerinde ise; bir adam sol eli ile keçinin boynuzundan tutarak getirdiği öbür elinde ise üzüm salkımı taşıdığı yansıtıyor. Veda sahnesinde ayakta duran ve ölmüş olan insanı temsil eden erkek, oturur biçimde gösterilmiş ve karısı ile el sıkışmakta.

Kabartma sahnelerinde kim olduğu ve ne yaptığı bilinmeyen paltolu bir adam ve adamın elinde eşya taşımakta olan iki kompozisyon bulunuyor. Bunların altında ölen rahiplerin adlarının yazıldığı yazıtlar bulunuyor. Yapılan inceleme çalışmaları sonucunda İ.Ö. 2. yüzyıla dayandırılmıştır.

Kabartmaların olduğu yere gelmeden önce tepenin tepe noktasında bulunan ve kalıntılarından da pek anlaşılmadığı aşikar olan ören yerinde kule, düzgün bir şekle sahip olmayan yapıları bulunuyor. Bunun yanında lahitler de dikkatleri üzerine çekiyor.

Ücretli Aktiviteler

10- Kız Kalesi’ni Keşfet!

Burası Neresi? Bilinen tarihinden itibaren sırası ile Selevkoslar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Ermeniler, Kıbrıs Krallığı, Karamanoğulları  ve Osmanlılar’ın egemenliği altına girmiş olan bölge Roma Krallığı’nın hüküm sürdüğü yıllarda zeytincilik gelişmiştir. Bu belde zeytinyağı ihracı konusunda dikkat çekici bir yer haline dönüşmüştür.

Bizans’ın egemenliğine girdiği sıralarda Arap saldırılarına karşı olarak surlar ile çevrelenmiştir. Bölgeye adını veren Korykos bugün karadaki kalenin adı olarak biliniyor. Karada yer alan kalenin sahip olduğu yol ve kanalar ile yetiştirilmekte olan zeytinlerde yapılan yağı direkt olarak limana aktarabilecekleri su taşıtları ile sağlanmaktadır.

Oldukça geniş sahilleri güvenliğini sağlamakta olan surlar kalenin yetersiz kalması ile beraber denizin orta noktasında yer alan adacığa, 1210 senesinde Ermeni Kral olan II. leon tarafından bir kale inşa ettirilmiştir.

Kızkale Hikayesi;

Korykos’un o zamanlardaki kralı bir kız çocuğu olması için dualar etmiştir. En sonunda bu isteği gerçek olmuş ve bir prensese sahip olmuştur. Bu prenses herkes tarafından sevilen bu genç kız, bölgeye gelen bir falcının kehaneti ile karşılaşmıştır. Bu kehanet bu genç kızı bir yılanın sokacağı ve bu durumun hiçbir şekilde bozulmayacağı yönündedir.

Ancak hükümdar kızını korumak için kolları sıvar ve bir kale yaptırır. Onu kara ve yılanlardan uzakta olan denizin ortasında bulunan kaleye gönderir. Ancak kehanet yinede gerçekleşir ve karan kaleye giden meyve sepetinin içerisinde yılan girer. Bu yılan genç kızı sokar.

Kaçırmayın! Burayı ziyaret ettiğiniz de ki mutlaka yapmanız gereken bir yer olup Denizdeki Kalei Karadaki Kale, Doğu buluntuları, Mezarlıklar Vadisi, Kızkalesi oyma mezarları, Adamkayalar, Kutsal Yol’u görmeniz gerekiyor.

11- Mersin Arkeoloji Müzesi’nde Gez!

Burası Neresi? 1978 senesinde Eski Halevi binasının küçük bir kısmı ayrılarak kurulmuş olan bu Mersin Arkeoloji Müzesi, bu yapının Kültür Merkezi olarak restore edilerek 2001 senesinde hizmete açılmıştır. Yeni Arkeoloji Müzesi ise 2017 senesinde tekrardan açılarak faaliyetlerine devam etmiştir.

Neden Gitmeliyim? Bu bina iki katlı olarak yapılmış olup ana girişten içeri giriş yaptığınızda hediyelik bir eşyaların satıldığı bir dükkan yer alırken çocuklar içinde eğlenceli vakit geçirebilecekleri oyun ve etkinlik alanları mevcuttur. Yine burada cam ile kapatılmış olan arkeolojik kültür buluntularının bir canlandırması bulunuyor.

Kazı alanının geçilmesi akabinde giriş sağ yönden devam edilerek ilk çağdan bu yana olan dönem içerisindeki bu zaman görsel ve tarihi eserler ile desteklenerek sergilenmektedir. Zaman tünelinin sonunda Kilikya Bölgesi’nin tarihi ve coğrafi konumu hakkında detaylı bilgilerin aktarıldığı levha ve fosillerin yer aldığı bir vitrin bulunuyor.

Tarih ve geleneğin teknoloji ile harmanlaması ile en güzel şekilde aktarılıyor olup Mersin’de yapılacak şeyler listenize eklemenizi şiddetle tavsiye ederim. Neolitik evin bitim noktasından devam ederek kalkolitik ve tunç çağı eserlerinin sergilendiği yere geçiyorsunuz.

Tüm bunların yanı sıra interaktif aktiviteler ile antik dönemde zeytinyağının yapım aşamaları ve antik dönemde sık olarak kullanılarak Amphora saklama kaplarının denizin altında etkileşimli olarak canlandırılmaktadır.

Yukarı kata çıkarken Etnografik eserler ve Mersin’in yerel göçebe kültürünün anlatıldığı eserler yine etkileşimli olarak sergileniyor. Üste çıktığınızda tarihte önemli yere sahip olan M.Ö. 7 binli yıllara dayanan Yumuktepe Höyüğü’ne ait eserler,  Soli Antik Kenti’nden çıkarılan eserler ve Ayaş Elausse Sebaste kazısından elde edilen eserler bulunuyor.

• Konum: Gazi mah, Adnan Menderes Blv. No:54, 33130 Yenişehir/Mersin
• Giriş Saatleri: 10:30-17:30
• Giriş Ücretleri: 5 TL
• Telefon: 0324 231 96 18
• Yol tarifi al >

12- Mersin Deniz Müzesi’ne Göz At!

Burası Neresi? Ülkemizin altı deniz müzesinden biri olan Mersin Deniz Müzesi, diğerlerine kıyasla Türk Deniz Kuvvetleri’nin tarihi hakkında bilgi edinebileceğiniz oldukça yararlı bir yer. Osmanlı Dönemi’nden Cumhuriyet’in başlangıç zamanına dek olan zaman içerisinde bulunan sahip olduğu gemileri, gerçekleşen olayları ve eserleri ile sizleri epey memnun edecek.

Neden Gitmeliyim? Her anınızı dopdolu geçirebileceğiniz müzede pek çok metin bulunuyor. Sadece tanınan önemli kişiler değil tarihin gidişatını değiştirmiş ancak tanınmayan kişileri de tanıyacaksınız. Esas salonda yer alan vitrinlerde Türk denizcilik tarihinin tüm dönemlerine ait olan kıyafetler, buluşlar, arma modelleri, silahlar ile dürbün ve pusula gibi eşyaları mevcut.

Tarih boyunca gerçekleşen deniz savaşları tuval üzerine yağlıboya kullanılarak yapılan tablolarını inceleyebilirken bu durum zamanında yaşanan bu savaşlar hakkında bir fikir yakalamanız adına oldukça olumlu katkı sağlayacaktır.

Bunun yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu’nun bulunduğu şartlar içerisinde hangi komutanlar tarafından nerelere nasıl fethettiklerine dair detaylı bilgiler panolar eşliği ile aktarılıyor. Denizcilik alanında yaşanan olaylarda anlatılıyor. Olaya ait gazete küpürleri, haberler ve ismi geçen kimseler verilmektedir.

• Konum: Gazi, 33130 Yenişehir/Mersin
• Giriş Saatleri: 09:00-17:00
• Giriş Ücretleri: Yetişkin 4 TL / Öğrenci 1,5 TL
• Telefon: 0324 327 77 76
• Yol tarifi al >

13- Kızkalesi Plajı’nde Yüz!

Burası Neresi? İnce kuma sahip olan Kızkalesi Plajı, 600 metre kadar uzunluğa sahip olup çok fazla tercih edilmektedir. Mavi bayrak almaya hak kazanan plaj, ismini anlayacağınız üzere tam karşısında yer alan Kız Kalesi’nden almaktadır. Buda hayliyle turizm açısından oldukça gelişim göstermiştir.

Sahilden deniz doğru 50 metre kadar açılsanız da oldukça sığ olup yüzme bilmeyen veya çocuklar aileler için ideal bir yerdir. Buradaki deniz bisikletine binerek Kız Kalesi’ne ulaşabilir ve tarihi gezi gerçekleştirebilirsiniz. Belediye tarafından işletilen plajda bulunan şezlong ve plaj şemsiyeleri günlük şekilde kiralayabilirsiniz.

Bunun için hemen hemen 20 TL ödeme yapmanız gerekiyor. Plajın etrafında pek çok otel, apart ve pansiyon bulunuyor olup isterseniz konaklayabilirsiniz. Bunun yanında ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz market, soyunma kabini, wc gibi  alanlar mevcut.

Kızkalesi Plajı Nerede ve Nasıl Gidilir; Erdemli ilçesindeki Kızkalesi beldesinde bulunan plaj merkeze 75 kilometre kadar uzaklıktadır. Buraya gelmek için  E982 Otoyolu veya D400 karayolunu kullanabilirsiniz.

Kargapınar ve Erdemli merkezini geçmenizin ardından 23 kilometre kadar ilerledikten sonra Silifke’ye doğru devam ediliyor. Kızkalesi beldeye geldiğinizde Kilikya Otel’in yer aldığı kavşaktan sahile devam ettiğinizde plaja varabilirsiniz.

• Konum: Kızkalesi, 33790 Erdemli/Mersin
• Giriş Saatleri: 08:00 – 17:00
• Giriş Ücreti: 10 TL
• Yol tarifi al >

14- Kayacı Vadisi’nde Dilediğini Yap!

Burası Neresi? Mersin’in Erdemli ilçesinde yer alan gizli cennet Kayacı Vadisi içerisinde akmakta olan Limonlu Çayı, Orta Toroslar’dan doğarak Akdeniz’e dökülmektedir. Sahip olduğu yeşillik ve akarsuyunun yanı sıra sarp kayalıkları oldukça dikkat çekicidir.

Farklı noktalarda 150-200 metrelere kadar çıkan keskin kayalıklar arasında kalan vadi, yaz dönemlerinde huzuru yakalamak isteyen kişiler için uygun bir yerdir. Vadideki birçok noktada piknik alanları mevcut olup en ünlü olanı Doktorun Yeri’dir.

Bu mesire yerini çevreleyen ağaçlar doğal bir şemsiye görevi görüyor olup serinlik sağlaması açısından önemlidir. Buraya kendi şahsi aracınız ile ulaşabileceğiniz gibi merkezdeki Hükümet Konağı önünden kalkan minibüsler aracılığı ile de ulaşabilirsiniz.

• Konum: Çiriş, Unnamed Road, 33730 Erdemli/Mersin
• Giriş Saatleri: 07:00-22:00
• Giriş Ücreti: 20 TL
• Yol tarifi al >

15- Üçgüzeller Mozaik Müzesi’ni İncele!

Burası Neresi? Roma Dönemi’ne ait hamam yapısına ait olan mozaik taban bir yapı içerisinde sergilenmek üzere 1975-1976 yıllarında müze kurulmuştur. Ortaçağ döneminde Porto Calamie ismi ile anılan yerleşim alanında oldukça göz alıcı bir hamam yapısı bulunmaktadır.

M.S. 4. yüzyıla ait olan hamam yapısından sağlam kalan tek şey su yalağı ve yıkanma kısmındaki taban mozaiği ulaşabilmiştir. Doğu roma İmparatorluğu zamanında yüksek bir mevkiiye sahip  Poimenios, cennet obruğunun derin noktalarından geçmesi ile Narlıkuyu’da bulunan körfezde denize kavuşan tatlı su kaynağından yunak yapılarak taban kısmına ise mozaik konulmuştur.

Taşlar siyah, beyaz ve sarı renklerden meydana geliyor olup üzerinde geometrik, yerel kuş ve çiçek şekilleri ile antik dönemdeki baş tanrı olan Zeus’un üç kızı olan Aglaia, Thalia ve Euphrosine yer alıyor. Bu kızlar, güzelliği ile popüler uyum tanrıçası olan Eurynome’den doğmuşlardır.

Kharites ismi verilmiş olan kardeşler, Yunan dilinde parlaklık, güzellik ve ışıltı anlamı taşıyan kharis kelimesinden türetilmiştir. Sanatın tüm dallarının koruyucusu ve insanlar ile tanrıların esin kaynağı olmuşlardır. Bu tanrıçaların üzerinde ise bir yazıt yer alıyor.

Yazıtta yazanlar şu şekildedir; “Ey dost bu güzel hamamın suyunun saklı olan kaynağını kimin bulduğunu sorarsan, bil ki o kişi, kutsal adaları dürüst yöneten ve imparatorların da dostu olan Poimenios’ tur.” Aynı zamanda hamamını inşa ettiren kinin adı yazmaktadır.

• Konum: Narlıkuyu, Çerkez Sk. No:10, 33940 Silifke/Mersin
• Giriş Saatleri: 09:00-17:00
• Giriş Ücreti: 10 TL
• Telefon: 0324 714 10 19
• Yol tarifi al >

Çocuklar İçin Uygun Aktiviteler

16- Tarsus Hayvanat Bahçesi’nde Eğlen!

Burası Neresi? 2004 senesinde yapılarak hizmete açılan Tarsus Hayvanat Bahçesi, içerisinde bulundurduğu hayvan çeşitlerinin fazla olması yönünden tüm ilgiyi üzerine çekiyor. Bu eğlenceli yerde çocuklara hitap edecek şekilde geniş alanlar düzenlenmiştir.

Neden Gitmeliyim? Doğal yaşamın korunarak ve birçok sayıda doğal havuzlara sahip olan Tarsus Hayvanat Bahçesi’ne leylek ve kuğu gibi hayvanlar için açık ve kapalı bölümler yapılmıştır. Dolayısıyla bu durumda hayvanların yaşam alanlarından koparılarak getirildikleri bu yaşam alanına kolay şekilde alışması ve kendilerini yabancı hissetmemeleri adına olumlu bir etki yaratmıştır.

Yılın geçen her gününde daha fazla büyüyüp gelişerek bir yandan da hayvan sayısını artıran hayvanat bahçesi, 81 farklı hayvana ev sahipliği yapıyor. İlk etapta büyükbaş hayvanlar olacak şekilde sürüngenler, küçükbaş hayvanlar, yırtıcı hayvanlar ve kuş türlerini yakından inceleme imkanınız olacak.

Merkez ilçeden 27 kilometre mesafede bulunan eğlence noktası, özel yapılarak koruma altına alınmıştır.  Hayvan türleri arasında; kaplan, aslan, kurt, leopar ve kurt gibi vahşi hayvanların yanında kuş çeşitleri arasında güvercin, doğan, şahin, akbaba gibi hayvanları mevcut. Diğerleri ise; maymun, babun, örümcek, lama, vaşak, anakonda, tavuk, puma ve midillidir.

Nasıl Giderim? Tarsus’ta yer alan hayvanat bahçesine gitmek için merkezden kalkan otobüslere binmeniz yeterli olacaktır. Az bir trafik yoğunluğuna sahip olması nedeni ile 20 dakika gibi bir süre içerisinde ulaşım sağlamanız mümkündür.

• Konum: Kavaklı, Berdan Barajı ve Hidroelektrik Santrali, 33400 Tarsus/Mersin
• Giriş Saatleri: Yaz Dönemi 09:00-18:00 / Kış Dönemi 09:00-17:00
• Giriş Ücreti: 8 TL
• Telefon: 0324 626 33 34
• Yol tarifi al >

Fotoğraf Noktaları

17- Göksu Deltası’nda Fotoğraf Çek!

Burası Neresi? Göksu Deltası, Mersin’de yer alan mühim doğal alanlardan biri olup Göksu Nehri’nin Akdeniz’e dökülmesinin neticesinde meydana gelmektedir. Denize döküldüğü bölümde tam dört tane göl bulunuyor.

Bu göller; Paradeniz Dalyanı, Akgöl, Arapalanı, Kuğu olarak sayılabilir. Ramsar alanı olarak da bilinen bu yeri oldukça büyük bir öneme sahip olduğundan bahsetmiştim. Sulama olanağının fazla olması nedeniyle de ön plana çıkıyor. Bir diğer önemi ise tabiatın ta kendisine ait.

Caretta Caretta ve Chelonia Mydas’ların oldukça fazla yumurtalarını bıraktığı yerdir. Sayısı fazlaca olan hayvanları bünyesinde barındıran Göksu Deltası, Nil Kaplumbağaları için de yumurtalarını bıraktıkları bir verimi yüksek yerdir.

Kumsal, sazlık alan, göl ve yerleşim bölgelerinin birleşimi ile meydana gelen delta, baskın olarak tatlı sudan meydana geliyor. Tuzluluk oranı sürekli olarak değişen Göksu’da meydana gelen dalga hareketleri bu durumu değiştirmektedir. Tatlı suyu ise Akgöl oluyor.

Verimliliği yüksek olan deltanın içerisinde pek çok bitki yetişiyor. Bunlar kimisi Cennet ve Cehennem Obrukları’nda da görülen  Aristolochia Krausei, Stachys Pseudopinardii, Bellevalia Modesta, Beta Adanensis, Beta Trojana, Bromus Psammophilus, bitkileridir.

Hayvan türlerini ise; Boz kaz, Sibirya kazı, Küçük kuğu, Turna, Tepeli pelikan, İzmir Yalıçapkını, Yaz ördeği, Flamingo, Akça cılıbıt, Pasbaş patka, Şah kartal, Küçük karabatak ve Büyük orman kartalı olarak sıralayabiliriz.

Kullanım Alanlarına Dair; 

Alan hayvancılık, balıkçılık ve tarım amacı ile kullanılmaktadır. Özellikle tarım oldukça yoğun olarak gerçekleştiriliyor olup tepe noktalarında bağcılık ve zeytincilik yapılmaktadır. Hayvancılık ise eski zamanlarda daha çok yörükler tarafından yapılmıştır. Kıyı ve açık denizde yapılan balıkçılıkta ise karides avcılığı, mavi yengeç avcılığı önemli bir yere sahiptir burada ve geçim kaynaklarının başlıcasıdır.

Buranın oldukça geniş bir bölümü özel mülkiyetlerden oluşmaktadır. Yazlık olarak da kullanılan evler mevcut elbette. Kış aylarında boşalan bu bölge, yaz dönemlerinde şehir dışından gelenler tarafından ziyaret ediliyor.

18- Tarsus Şelalesi’nde Poz Ver!

Burası Neresi? Berdan Nehri’nin 5 metre kadar yükseklikteki uçurumdan akması ile oluşan Tarsus Şelalesi, Tarsuslu halkının sıcak yaz dönemlerinde ferahlamak adına tercih ettikleri bir yer olup bahar mevsiminde suyu fazlalaşıyor.

Eski zamanlarda Roma Dönemi’nde mezarlık olarak kullanılmış olan bölgede gezerken eski taşlara rastlayacaksınız. Taşlar yıllarca su akıntısı sebebiyle zarar görmüş durumdadır. Mezarların su içinde olmaları ise şehrin su altında kalmaması adına ırmak yatağının yönü değiştirmek istenmiş ve bu yatakta Roma mezarlarının olduğu kısımdan geçmesidir.

Neden Gitmeliyim? Her sene Geleneksel Karacaoğlan Şelale Şiir Akşamları düzenlenen etkinliklerden dolayı burada Karacaoğlan Heykeli bulunuyor. Çağlayarak dökülen şelaleyi izlerken çevresindeki resoranlara kurularak yemek yerken manzaranın tadını çıkartabilirsiniz.

Yaz İçin Uygun Aktiviteler

19- Cennet ve Cehennem Mağaraları’nı Gör!

Burası Neresi? Mersin’in Silifke ilçesinde yer alan Cennet ve Cehennem Mağaraları, uzun senelerce yer altı sularının kireç tabakasını eritmesi ile içerisindeki su boşalmış ve altının oyulması ile tavanı çökerek doğal bir oluşum ortaya çıkmıştır.

Cennet Obruğu; iki doğal şekilde meydana gelen elips şeklindeki Cennet Obruğu’nın giriş bölümünün ölçüleri 250 x 110 metre biçimindedir. 70 metre derinliğe sahip olan obruğun güney yönünde 200 metre uzunluğunda ve 135 metre derinliğinde büyük bir mağara girişi mevcuttur.  Bu mağaranın girişinde dikdörtgen biçiminde kesme taşlardan yapılan kilise mevcut olup bu kiliseye basamaklar ile ulaşılıyor. Obruğun tabanına 450 basamak kullanılarak ulaşılıyor.

Cehennem Obruğu; Cnennet Obruğu’ndan 75 metre uzaklıkta yer alan Cehennem Obruğu’nın ağız ölçüleri 75 x 50 şeklindedir. Dış kenarları ile iç bükey bir oluşuma sahip olduğu için içine giriş yapılması imkansızdır. 128 metre derinliğindeki obruk için Yunan Mitolojisine göre  Zeus alevler kusan yüz başlı ejderha Typhon’u burada meydana gelen kavgada yenmesinin akabinde onu Etna Yanardağı’nın altına sonsuza dek kapatmadan önce Cehennem çukurunda hapsetmiştir.

Meryem Ana Kilisesi; Cennet Obruğu’nun içindeki kilisenin yapımında blok kesme taşlar kullanılmış olup dikdörtgen biçiminde doğu ve batı yönlerine yapılmıştır. Kilisenin kuzey ve güney kenarlarında altı tane kemerli pencere açıklığı bulunuyor. Kilisenin batı bölümünde giriş kapısının üzerinde bir yazıt yer alıyor ve bu yazıttan anlaşıldığı üzere Paulus isminde dindar bir kişi tarafından Meyvem Ana’ya itafen yaptırdığı anlaşılmıştır. Apsis ile apsisin iki yanında yer alan keşiş odalarının üzerleri kubbe ile örtülmüş durumdadır. Bu kubbe ve iç duvar bölümleri freskler ile bezenmiştir. Bu frrsklerde Hz. İsa ve havarileri işlenmiştir. Kilisenin M.S. 5. yüzyıla tarihlendiği bilinen bilgiler arasındadır.

Zeus Tapınağı; Cennet Obruğu’nun güney kısmında yer alan Zeus Tapınağı, Helenistik Döneme dayanmakta olup dor düzenine bağlı kalarak inşa edilmiştir. Tapınak duvarında Hellenistik ve Roma dönemlerinde görev yapmış olan 130 din adamının adları yazılmıştır. Hristiyanlık döneminde kiliseye dönüştürülen tapınağın güney duvarı ne yazık ki yıkılmıştır.

20- Yerköprü Şelalesi’nden Manzarayı İzle!

Burası Neresi? Bakanlık tarafından koruma altına alınan bu yer, Ermenek Çayı üzerinde konumlanan Yerköprü Şelalesi oldukça ilgi çekici güzelliğe sahiptir. 110 milyon yıl önce Kretase Döneminde yaşlı kireç taşlarının faydalanması neticesinde çok dar bir kaynak su ile meydana gelmiştir. 30 metre yükseklikten akmakta olan şelaleyi ortaya çıkaran  200 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğindeki göl olan su tünelinin içerisinde el değmemiş doğasıyla sarkıt ve zengin bitki örtüsü bulunmaktadır. Şelalenin karşısındaki ve üstündeki seyir teraslarından bölgeyi kuş bakışı görme şansına da sahip oluyorsunuz. Suyun akışındaki sesin verdiği huzur ile çevresindeki ağaçların dallarında öten kuşların cıvıltıları ile keyfili saatler geçireceğinize şüphe yok.

Kış İçin Uygun Aktiviteler

21- Şahmeran Hamamı’nda Yıkan!

Burası Neresi? Tarsus ilçesinde yer alan Şahmeran Hamamı, burada en sık duyulan Şahmeran efsanesi ile beraber anılmaktadır. Baş yılan anlamına gelen Şehmeran’ın bir erkeğe aşık olmasından bahsediliyor. Roma Dönemi’nden kalma bir hamam temelinin üzerine Ramazanoğulları tarafından yapıldığı düşünülen hamamın Altından Geçme’nin uzantısı Eski Hamam’ın olduğu yere kadar uzanmaktadır.

Kapının yanındaki kitabede yazılana göre, H. 1290, M. 1873 yılında restore edildiğine dair bilgi verilmektedir.  Mahmut paşa Vakfı olarak da bilinen hamamın onarımdan sonra halkın hizmetine açılmıştır. Efsanelere konu olmuş olan Şahmeran burada kesildiği ve duvarlarına kanının sıçradığı için bu ismi almıştır. Mimari planı dört eyvandan meydana gelen Eski Hamam, yapılan çalışmalar ile eski halini kaybetmiştir.

Sıcaklık ve halvet kısımlarından oluşan yapı moloz taşlar kullanılarak yapılmış ve klasik Türk hamamı özellerine sahiptir. İçerisinde; soyunma alanları, ılıklık, sıcaklık ve külhan kısımları bulunuyor olup üzerisi kubbeden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra 10 ahşap loca ve ortasında beton ile çevrili olan bir havuz mevcut.

Şahmeran Hikayesi;

Evlenmek isteyen kralın oğlunun evlenmek istediği kızın belden aşağısı yılan şeklindedir. Kız istenmediğini bilmekte olup yılan arkadaşlarına yukarı evlenmeye çıktığını eğer davul sesi duyarlarsa öldüğümü bilin ve burada bulunan tüm insanları öldürün demiştir.

Kral oğlunun üzülmesine dayanamadığı için evliliğe razı gelmiştir. Ancak devlet adamları Şahmeran’a oyun kurarak gelinlerin evlenmeden önce hamama gittiklerini söyleyerek hamama götürmüşlerdir. Ve bu baş yılan göbek taşında kesilerek öldürülmüştür.

Bu nedenle göbek taşı ve duvarlarda kanlar yer alıyor. Kan izleri normal koşullarda sıcak ve zamanla beraber kahverengine dönmesi gerekir. Fakat Şahmeran’ın kanı hala ilk günkü gibi kırmızı bir biçimde duruyor. Dolayısı ile bu da, bu yılanın kanının oldukça özel olduğuna işaret etmektedir. Tarsus’ta oldukça önemli bir simge hali ne dönüşmüş olan bu yılanın resmine çoğu noktada rastlayabilirsiniz.

Lezzet Durakları

22- Özkan Tantuni’de Yemek Ye!

Burası Neresi? Mersin’e gelip de tantuni yemeden dönmeyi aklınızın ucundan bile geçiremezsiniz! Tantuni tavuk ve et olarak iki şekilde sunuluyor. Özel hazırlanan tandır lavaşının arasındaki leziz küçük etlerin baharat ve soğan ile harmanlanması ile ortaya çıkan lezzetli damaklarınızda bir tat bir tat bırakıyor. Biraz yoğun yağlı ve baharatlı olan bu simgesel yemeği daha hafif bir hale getirmek isterseniz yoğurtlusunu tercih edebilirsiniz.

Dürüm halinde hazırlanan tantuni küçük rulo dilimlere bölerek üzerine yoğurt dökülüyor. Yoğurdun üzerine ise tereyağı ile kırmızı biberin birleşimi olan sos ile servis ediliyor. Yanında soğuk bir tantuni de iyi gider hani. Meşhur bir lezzet olup bu ikiliyi Özkan Tantuni’de denemelisiniz.

• Konum: Güvenevler Mahallesi 1. Cadde Zorlu Apt. No: 45, Yenişehir, Mersin
• Çalışma Saatleri: 07:00-24:00
• Telefon: 0324 327 00 30
• Web sitesi
• Yol tarifi al >

23- Has Develiler Baklavacısı’nda Kerebiç Ye!

Burası Neresi? Bir diğer ünlü lezzet ise meşhur lezzet kerebiç olup çöven otu aroması ile yiyenler bir daha unutamıyor. Oldukça şekerli olduğu düşünülüyor ilk yendiğinde. Krema köpüğü ile sunulan bu tatlı, fıstıklı ve cevizli olarak iki şekilde hazırlanıyor. Kurabiyeyi andıran kerebici,  aynı zamanda leziz baklavalaar yiyebileceğiniz Has Develiler Baklavacısı’nda deneyebilirsiniz. Künefesi dillere destan olup şöbiyeti de tadabilirsiniz.

24- Gündoğdu İskender’i Dene!

Burası Neresi? 1968 senesinden bu yana aynı ölçüde devam eden hizmet kalitesi ile sevilen restoranlar arasında yerini alan Gündoğdu İskender, sıcak çalışanları ve leziz yemekleri ile gelen müşterilerini büyük bir keyifle ağırlıyor. Kentteki en iyi iskenderi yapma konusunda hayli iddialı olan Gündoğdu’ya gittiğinizde boş masa bulmakta zorlanabilirsiniz. Her seviyeye olan uygun menüsü ile gönülleri cezbedebileceği gibi yanında kıymalı börekleri ile de aklınızı cezbedeceğe benziyor. Yemeklerin yanında sunulan biber turşuları ve salatası da oldukça iştah açıcı.

• Konum: Güvenevler, Gazi Mustafa Kemal Blv. Pozcu 348/B, 33100 Yenişehir/Mersin
• Çalışma Saatleri: 10:30-21:30
• Telefon: 0324 325 12 12
• Yol tarifi al >

25- Ciğerci Yakup’un Ciğerinden Ye!

Burası Neresi? Burada birçok ciğerciyi göreceğinizden hiç şüpheniz olmasın. Ciğer ve kebap konusunda oldukça iyi olan şehir, tek şubesi ile günümüze dek ulaşmayı başarmış.  Gelenlerin masasını öyle bir ikramlar ile donatıyorlar ki neredeyse sırf bunlar ile bile memnun olacaksınız. Bunlarda; biberli lavaş ekmekleri mi dersiniz, biberli soğan, mevsim salatası, acılı ezme, sumaklı soğan, köz salata ve ciğer şişler ile mideniz bayram edecek. Eğer ciğer sevmiyorsanız kebap veya tavuk seçeneklerini de tercih edebilirsiniz. Samimi bir ortamda tıka basa ciğer yemek için Ciğerci Yakup’a gelmelisiniz.

26- Çağlar Köy Konağı’nda Sıkma Ye!

Burası Neresi? Çağlar Köy Konağı, Mersinde’de sabah saatlerinde tercih edebileceğiniz en uygun yerlerden biridir. Yöreye özgü olan sıkmayı deneyebileceğiniz bu yerde dilerseniz kahvaltı dilerseniz ise yemek için gelebilirsiniz. Bunun için kişi başı ortalama 25 TL civarında ödeme yapmanız gerekiyor. Hem karnınız doyuyor hemde lezzetli bir öğün ile keyifleniyorsunuz. Menü yelpazesi oldukça geniş olup güler yüzlü şekilde ağırlanacağınızdan şüpheniz olmasın. Aynı zamanda çocuklu kişilerde düşünülmüş ve oynamaları için alanlar oluşturulmuştur.

• Konum: Çiftlikköy Mahallesi, Şakir Son Caddesi 33110 Yenişehir, Mersin
• Çalışma Saatleri: 09:00-23:00
• Telefon: 0505 978 37 25
• Web sitesi
• Yol tarifi al >

27- İzzet’in Yeri Balık Restoran’da Git!

Burası Neresi? Balık yemeği seviyorsanız burada size hitap eden oldukça güzel manzaraya sahip İzzet’in Balık Yeri bulunuyor. Dalga seslerinin eşlik edeceği mekanda kalamar, balık çeşitleri ve farklı salatalar ile muhteşem bir doyuma ulaşacaksınız. Aynı zamanda denize girmek isterseniz de plajı da mevcut. İsterseniz masanızı kıyıya hazırlatabiliyorsunuz. Sizce de muhteşem değil mi. ? 🙂

• Konum: Kumkuyu Mahallesi, Erdemli, Mersin
• Çalışma Saatleri: 24 saat
• Telefon: 0324 522 22 05
• Yol tarifi al >

28- Cezeryeci Kadir’den Cezerye Al!

Burası Neresi? İçeriğinde havuç, şeker ve kuru yemişin olduğu harikulade birleşimi olan cezerye, ilde en fazla ikram olarak verilen tatlılardan bir tanesidir. Ne lokum ne pestil ne de başka bir şey. Farklı bir tada sahip. Senelerdir cezeryeyi bizlerle buluşturan Cezeryeci Kadir, hem kendine hemde sevdiğiniz kişilere almanız için oldukça uygun bir durak üstelik neredeyse her yerde var. Fıstıklı, sütlü, kivili, fındıklı ve cevizli çeşitlerde üretilen bu ürünün kilosu hemen hemen 25 TL kadardır.

• Konum: Gazi Mustafa Kemal Bulvarı Pozcu Halk Bankası Karşısı No: 363 / B Yenişehir, Mersin
• Çalışma Saatleri: 08:00-23:00
• Telefon: 0324 404 03 24
• Web sitesi 
• Yol tarifi al >

29-  Narlıkuyu Kayraçtepe Kahvaltı Evi’ne Uğra!

Burası Neresi? Narlıkuyu’da yer alan bu yer müthiş bir deniz manzarasına sahip olan kahvaltı evi, vitamin ve lezzet dolu bir kahvaltı sunuyor bizlere. Masanıza taze taze gelen sıkmalardan tereyağında yapılan omlete kadar leziz bir kahvaltı yelpazesine sahip. Mersin’in her öğün masalarını süsleyen kayakoruğu da yerini alıyor. Kişi başı 25 TL ödeme yaparak güne başlayabilirsiniz.

• Konum: Narlıkuyu mahallesi, Atatürk Caddesi No: 108 Silifke, Mersin
• Çalışma Saatleri: 08:00-22:00
• Telefon: 0535 254 70 86
• Yol tarifi al >

30- Kervan Humus’un Fındık Lahmacunundan Ye!

Burası Neresi? Mersin’e 30 kilometre kadar mesafede yer alan Tarsus’un popüler lezzeti fındık lahmacun ve humusu yoğun olarak yiyebileceğiniz Kervan Humus’a gidebilirsiniz. Pastırmalı humusu deneyebileceğiniz gibi midenize kaç tane yiyebilirsiniz acaba? Bir porsiyon sipariş ederseniz yaklaşık olarak 15 TL ödeme yapmanız gerekiyor.

• Konum: Caminur Mahallesi, 801 Sokak Abacı İş Hanı, 33440 Tarsus, Mersin
• Çalışma Saatleri: 08:00-20:00
• Telefon: 0324 614 09 43
• Yol tarifi al >

Ekstrem Spor Noktaları

31- Dalış Yap!

Burası Neresi? Silifke’de popüler olan etkinliklerden biri olan dalış, iki seçenek sunuyor sizlere. Biri tüp ile olan scuba diving diğeri ise tüpsüz serbest dalış. Dalış öncesi verilen bir uzun süreli olarak ya da tek seferliğe mahsus olacak şekilde eğitim verilmektedir. Eğitimsiz dalış için 125 ile 135 TL arası bir ücret öderken diğeri için ise alacağınız eğitime göre değişmektedir.

32- Mersin’de Yamaç Paraşütü Yap!

Burası Neresi? Şehri gökyüzünden izleyebileceğiniz popüler aktivitelerden biri olan yamaç paraşütü Yenişehir’de ön plana çıkıyor. Merkeze sadece 12 kilometre mesafede yer alan Gelincik Tepesi oldukça elverişli bir ortam sunuyor.

Özgürce havada süzülüp doğayı hissetmek için en uygun şey olan yamaç paraşütü, yıl içerisinde belirli dönemlerinden düzenleniyor. Denizden toplamda 500 metre yükseklikte olan Gelincik Tepesi’nden başlayan paraşüt bu tepenin yamaçlarına kadar inip burada son buluyor.

Burada aynı zamanda piknik de yapabilirsiniz. Oldukça kalabalık olan bu yer,  Emirler Köyü sınırlarında yer alıyor olup tepenin kuzey noktası hariç hemen hemen her yerinden uçuş için kalkışlar yapılıyor.

Bunun ücreti ise 100 ile 150 TL arasında değişkenlik gösteriyor. Eğer bu deneyimin kayıt altına alınmasını istiyorsanız  GoPro ile fotoğraf ya da video çekilebilir bu da ücret üzerinde farklılık göstermesine neden olmaktadır.

Bunu gerçekleştirebilmeniz için çok iyi biliyor olmanıza veya daha önce hiç yapmamış olmanızda bir sakınca yok. Deneyimli pilotlar size bu uçuşlarda eşlik edecek olup bu sayede bu maceranın keyfini çıkartabileceksiniz.

Seçeceğiniz firma ile iletişime girerek rezervasyon yaptırmalı ve güven içerisinde uçuşunuzu yapabilirsiniz. İlk olarak hava durumunun uygunluğu önemli bir husus olup rüzgarın estiği yön ve yoğunluğu mühim bir konudur.

Mersin’de Yamaç Paraşütü Alanları;

Mevsimin elverişli olması durumunda şehrin pek çok noktasında yapılıyor. İlk yer Mersin’e oldukça yakın bir konumda bulunan 230 metre uzunluğundaki Gelincik Tepesi’nde günün her saati uçuşlar yapılmakta. Diğer bir nokta Aslanköy Yaylacık Tepesi olup toplamda 630 metre kadardır ayrıca pist alanı geniştir.  Tarsus Kartaltepe’de en sık tercih edilen yerlerden biridir. Tarsus’a 10 kilometre mesafede yer alıyor olup 90 metre yüksekliktedir. Ayrıca birçok iniş noktaları da mevcuttur. Eğitimler içinde

33- Jeep Safari Turu Yap!

Burası Neresi? Adrenalini sonuna kadar yaşamak istiyorsanız seçebileceğiniz muhteşem bir etkinlik olan jeep safari ile Mersin’i keşfetmek için oldukça uygun olacaktır. Toros Dağları’nın yamaçlarına kurulu olan kentte doğanın kucağında bir vakit geçirebilirsiniz.

Yılın çoğu gününde ılıman iklim havası hakim olsa da elbette yağışlı günlerin olduğu da aşikar. Eğer jeep safari yapacaksanız bu yağışlı günlerden kaçınmanız gerekiyor. Belediye tarafından toplamda 8 tane parkur yapılmış ve devamlı olarak aktiviteler yapılmaktadır.

Yalnızca doğal ortamlardan meydana gelen safari, tarihi yerler durak olarak seçilmiştir. Bu da rehberler tarafından anlatımlar ile tanıtılıyor. En fazla Silifke-Uzuncaburç-Kırobası-Mavga Kalesi-Dağpazarı -Alahan Manastırı parkuru tercih ediliyor.

Turlar için kişi başı 100 ile 120 TL arasında değişiyor olup seçeceğiniz firma ile iletişime geçerek rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Sabah saat 09:00’da başlayan tur akşam 17:00’de bitiyor. Grup olarak katılım gösterirseniz ve erken rezervasyon yaptırırsanız belirli bir indirim sağlanıyor.

34- Anamur Çayı’nda Rafting Yap!

Burası Neresi? 35 kilometre uzunluğa sahip olan Anamur bir diğer adı ile Dragon Çayı, Torosların yamacından Çatalyatak, Yellice ve Kızcağız tepelerinden yeraltı nehri olarak doğmaktadır. Sugözü Köyü’ne yakın bir noktada ilkbahar mevsiminde suyun çıkışını izlemek oldukça eğlenceli. Farklı noktalardan yüzlerce metre yukarı fışkıran suyun çıkardığı seslerde bir o kadar değişik. Kaş, Masat ve Gökçe Derelerine ile kavuşan su bir yatak içerisinden geçerek Akdeniz’e dökülmektedir.

Parkur;

Kano ve nehir kayağı sporu için oldukça uygun olan Anamur Çayı, Kılıç Deresi ile Anamur Çayı’nın birbiri ile iç içe geçtiği alandan parkura başlayarak 10 kilometre güneydeki Alaköprü’de son bulur. Başlangıçtan sonra dere yatağındaki taş ve ağaç köklerine dikkat etmek gerekiyor. 1-2 zorluk derecesi olan çaydaki bazı noktalar suyun yüksekliğinin arttığı zamanlarda 3 zorluk derecesine kadar ulaşıyor.

35- Doğa Yürüyüşü’ne Katıl!

Burası Neresi? Araçsız tamamen doğa ile iç içe zaman geçirmek için olanağınızın olduğu Mersin’de trekking gün geçtikçe daha da popüler hale gelmektedir. Şehrin Toros Dağları’nın yamaçlarına kurulu olması işleri oldukça kolaylaştıran bir nitelik.

Yürüyüş için doğal bir ortamın oluşması ile kendinizi sonu gelmeyen bir aktivite içerisinde bulabilirsiniz. Merin Belediyesi tarafından yenilenen parkurlar ideal bir ortam yaratıyor olup parkurlar kendi içerisinde ikiye ayrılıyor.

Bu seçenekler şu şekilde ikiye ayrılıyor; doğa içinde baş başa kalmak için bir parkur diğeri ise tarih ile gizemli bir yürüyüş yapmak için bir parkurdur. Bu parkurların uzunlukları 1700 ile 2 bin 200 metre arasında değişiyor.

Aralarda piknik yapabileceğiniz alanlar bulunuyor. en meşhuru Ayva Gediği-Namrun Parkuru olup aynı zamanda kamp yapmak içinde tercih ediliyor. Bu parkur toplamda iki gün kadar sürüyor. Mersin’de yapılacak şeyler listenize eklemenizi tavsiye ederim.

36- Uçurtma Sörfü Dene!

Burası Neresi? Kiteboard adı ile anılan uçurtma sörfü, Türkiye’de gittikçe ünlenen Mersin kıyı kenarındaki inceden esen rüzgarın var olması yeterlidir. Eğer daha önce denemediyseniz çok kısa bir süreçte öğrenerek yapmanız oldukça mümkün. Eğitim merkezi tarafından düzenlenen kurslarda, bir saatlik bir deneme eğitimi veriliyor ve sonrasında sörf yapmaya karar vermek size kalmış bir durum. Temek kurs saatleri 8 saat olup bir bölümü kara bir bölümü ise suda veriliyor. 2 saatlik bir kurs için 100 ile 120 € öderken 4 saatlik için ise 170 – 200 € arasındadır. Fakat denemek için kısa bir süre eğitim alacaksanız 35 – 40 €’dur.

**Sizler için hazırlamış olduğumuz yapılacak listesi burada son buluyor. Yazımızda Mersin’de yapılacak şeyler hakkında elimizden geldiğince bilgi vermeye çalıştık. Sizde deneyim ve önerilerinizi bizimle paylaşırsanız seviniriz. İlginizi çekebileceğini düşündüğümüz diğer yazılar;

Mersin, Akdeniz kıyı şeridinde doğal güzellikleri ve zengin tarihi mirasıyla ülkemizin en kendine has yerlerinden. Torosların en yüksek tepelerine kadar uzanan yaylaları, bakir koy ve kumsalları, yirmiden fazla antik kenti, ışıl ışıl parlayan güneşe uzanan palmiyeleri ve damak çatlatan lezzetleriyle Anadolunun en değerli şehirlerinden biri.

İnsanlık tarihi ile yaşıt Antik Kilikya coğrafyasında yer alan Mersin, her biri gezilecek ve görülecek yerler açısından markaya dönüşen ilçelerinin yanı sıra kent merkezinde de onlarca farklı rotaya sahip. Mersin merkezde gezilecek yerler, şehri keşfetmek ve yerel kültürle kaynaşmak için listenizde olmalı.

Mersin Merkezde Gezilecek Yerler 📌

Mersin’in cadde ve sokakları rengârenk. Bisikletleriyle gezenler, neşeli kahkahalar atan çocuklar, güler yüzlü yaşlılar, balıkçıların önünde bekleyen kediler, paçalı güvercinleri kovalayan köpekler, kibar seyyar satıcılar…

Modern heykellerin bulunduğu geniş meydanlar, palmiyelerle süslü parklar, belirli günlerde kurulan organik üretici pazarları, yerel dokusu, taş döşeli yollarıyla keşfedilmemiş bir şehir Mersin.

Hem büyük şehrin olanaklarına sahip hem de sahil kasabalarının yerelliğine. Bozulmamış sakinliği, çok kültürlü insanların sevecenliği ve yardımseverliğiyle bilinen Mersin’le tanışmaya, şehrin sokaklarından başlayın.

ⓘ Eğer Mersin merkezde konaklayacaksanız otel tavsiyem Sultaşa Otel ve HostaPark Otel. Eğer zincir otellerde kalmak istiyorsanız Divan Mersin ve Mersin HiltonSA daha önce kaldığım şehrin en iyi otelleri. Silifke’de konaklamayı düşünenler için, deniz kenarında yer alan bölgenin en iyi otellerinden Altınorfoz Otel en uygun seçim olabilir. Yine Anamur’daki Ünlüselek Otel de konakladığım yerlerden biriydi.

1. Mersin Marina

Mersin Marina, Türkiye’nin Doğu Akdeniz çanağındaki en büyük marinası. 2011 yılında yaşam merkezi temasıyla hizmete giren marina, şehir marinası anlayışı ile kentin sosyal yaşamına yeni bir soluk getirdi. Mersin‘de Akdeniz atmosferinin parçası olan marina, yat bağlama alanları ve yatlara hizmet veren bölümünün yanı sıra alışveriş merkezi ve restoran kafeleriyle şehrin buluşma noktası.

Birçok ünlü markaya ev sahipliği yapan alışveriş merkezinde restoranla, SPA, barlar, yat kulübü ve spor merkezi gibi birçok sosyal imkanın bulunuyor. Ayrıca yat sahiplerinin ihtiyaçlarına yanıt veren, çamaşırhane, duş-tuvalet, süpermarket, tekne bakım, akaryakıt, gümrük giriş-çıkış kapısı gibi alanlar yer alıyor.

Keyifli bir akşam yemeği veya bir şeyler içmek için Mersin merkezde gidilebilecek en nezih yer burası. Mersin sahil çok güzel dizayn edilmiş olduğundan akşam yürüyüşleri için nefis. Ailece gezebileceğiniz ferah bir ortam var.

Mersin marina en iyi mekanlar için önerilerim daha çok balık, meze ve rakı konsepti üzerine kurulu Chefmezze Mersin; açık ve kapalı alanları olan nezih mekân MidPoint; şık ve manzarası ve düzenlediği ünlü konserleriyle güzel mekânlarından Hayal Kahvesi. Ayrıca The North Shield Pub Mersin’de oturulacak kaliteli çok az yerden biri.

⏰ Ülkemizin Doğu Akdeniz çanağındaki en büyük marinası Mersin Marina haftanın 7 günü, 24 saat açık. Marinanın AVM ile restoran ve kafe bölümü ise haftanın 7 günü, 10.00-00.00 saatleri arasında hizmet veriyor.

2. Balıkçı Barınağı

Mersin Balıkçı Barınağı, Mersin kent merkezinde Atatürk Parkının batısında yer alıyor. Dışarıdan bakıldığında salaş ve karmaşık görünse de tekneleri ve denizi seviyorsanız sahilde yürüyüş yaparken barınağa da uğrayabilirsiniz. Barınağın sahil bandı kısmında kıyıya bağlı olan tekne restoranlarda deniz ürünleri ve balık ekmek de satılıyor.

3. Mersin Arkeoloji Müzesi

Mersin Arkeoloji Müzesi, Yenişehir ilçesinde, Muğdat Caminin güneyinde yer alıyor. 2001’de yenilenerek yeniden ziyarete açılan müzede Mersin kent merkezi ve çevresinde yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen buluntular sergileniyor. Kronolojik bir şekilde düzenlenen sergi salonlarında ilk çağdan günümüze kadar olan Mersin tarihi görseller ve tarihi eserlerle anlatılıyor.

Alt kat sergi salonunun bir kısmı ise etnografik eserlere ve Mersin’in yerel göçebe kültürüne ayrılmış. Müzenin üst katında Mersin tarihinde önemli bir yere tutan MÖ 7 bin yıllarına tarihlenen Yumuktepe Höyüğü eserleri, Soli Antik Kentinden çıkarılan eserler ve Ayaş Elausse Sebaste kazısında ortaya çıkarılan buluntular sergileniyor.

Ayrıca ülkemizin son göçerleri olan Sarıkeçililerin zorlu hayatını ve kültürlerini yansıtan eserler sergileniyor. Yetiştirdikleri keçilerin sütünden tereyağı ve peynir yapan, yünlerinden de kıyafet ören yörükler, Anadolu’daki bin yıllık geleneği sürdüren son göçerler. Bugün sadece 200 hanelik
bir Sarıkeçili ailesi konar-göçer hayat sürdürüyor.

⏰ Mersin Arkeoloji Müzesi ziyaret saatleri yaz döneminde (1 Nisan – 31 Ekim) 08.00-19.00; kış döneminde ise (31 Ekim – 1 Nisan) 08.30-17.00. Müze, haftanın 7 günü ziyarete açık. 🔐 Mersin Müzesi giriş ücreti 20TL. Müze Kart geçerli.

4. Hz. Muğdat Camii

Hz. Muğdat Camii, Mersin’in Yenişehir ilçesinin Pozcu semtinde, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ve Adnan Menderes Bulvarının kesiştiği noktada 1980 yılında inşa edilmiş. Ankara Kocatepe Camisinden sonra Cumhuriyet Döneminin ikinci büyük camisi olarak bilinen yapı, Mersin’in en büyük camisi unvanına sahip. Cami adını İslamiyete ilk inanan sahabelerden Mikdâd bin Amr’dan alıyor. Bahçesinde Hz. Miktad’ın Türbesi bulunuyor.

Toplamda üçer şerefeli 6 minaresi, konferans salonu, kütüphane, aşevi, sağlık ocağı gibi birimleriyle külliye özelliğini taşıyan cami klasik Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyor. 3 bin metrekarelik bir alanda kurulu caminin ibadet alanı kapasitesi ise 5 bin 500. Mersin Deniz Müzesi ve Mersin Müzesi camiye güney cephesinden komşu.

5. Mersin Deniz Müzesi

Mersin Deniz Müzesi, Türk deniz savaşları tarihini gözler önüne seren 5 yüzden fazla obje ve araştırmacılara hizmet veren 800 kitaplı kütüphanesi ile hizmet veriyor. Kıbrıs Barış harekatıdan Osmanlı’da denizciliğe kadar pek çok konu hakkında bilgi edinebiliyorsunuz.

Müzenin 450 metrekarelik ana sergi salonunda deniz savaşları tarihi konusunda kronolojik bilgiler aktarılıyor. Döneme ait gemi modelleri, sancak, arma, askeri kıyafetler, silahlar ve yağlı boya tablolar müze koleksiyonunun parçası.

Müzenin interaktif salonunda Efsane Mahmudiye, Kahraman Hamidiye, Preveze ve Barbaros Hayrettin Paşa, tarihin akışını değiştiren Nusret Mayın Gemisi, milli mücadele döneminin kahramanı Gazi Alemdar ve Yavuz Muharebe Kruvazörü hakkında dijital ortamda video ve görseller sergileniyor. Açık sergi alanında ise torpido, mayın, radar, denizaltı modeli gibi parçalar sergileniyor.

⏰ Mersin Deniz Müzesi ziyaret saatleri 09.00-17.00. Müze, pazartesi günü hariç haftanın 6 günü ziyarete açık. 🔐 Mersin Deniz Müzesi giriş ücreti 25TL, öğrenci ücretsiz. Resmi bayramlarda giriş ücreti alınmıyor. Müze Kart geçerli.

6. Kushimoto Sokağı

Kushimoto Sokağı, Yenişehir ilçesinin Pozcu semtinde yer alan, kafeleri ve eğlence mekanlarıyla ünlü bir sokak. Sokak, Ertuğrul Fırkateyni‘nin 1890’da Japonya’nın Kushimoto kenti yakınlarında batmasının ardından temelleri atılan, Türkiye ile Japonya arasındaki dostluk ilişkilerinin Mersin’deki somut yansımalarından biri olarak kabul ediliyor.

Osmanlı Sultanı II. Abdulhamit’in emriyle 1890’da Japonya İmparatoru Leiji’ye şeref nişanı sunma görevini tamamlayan Türk heyetini taşıyan Ertuğrul Fırkateyni dönüş yolunda batmış kazada 587 Türk denizci hayatını kaybetmişti. Mersin’in en hareketli yerlerinden biri olan sokakta eğlence mekanları, kafe ve restoranlar sıralanıyor. Ağırlıklı olarak gençlerin zaman geçirdiği sokakta mekanların birçoğu geç saatlere kadar açık.

7. Mersin Atatürk Evi Müzesi

Atatürk Evi ve Müzesi, Atatürk’ün eşi Latife Hanım ile birlikte 1925’teki Mersin ziyaretlerinde 11 gün boyunca Mersinlilerin konuğu olarak kaldıkları evin müzeye dönüştürülmesiyle kurulmuş. Müze, Atatürk Caddesi üzerinde, kentin tam kalbinde yer alıyor.

1897’de dönemin Almanya Konsolosunun emriyle kızı ve damadı için yaptırılmış Kristman Konağı olarak bilinen evde hizmet veriyor. Kesme taş ile yapılmış konak, sivil mimarinin en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. 1980’de kamulaştırılarak 1982’de Kültür Bakanlığının mülkiyetine geçen konak, 1992’de de olarak resmi olarak müzeye dönüştürülmüş.

Atatürk’e ait fotoğraf, belge ve 22 adet kişisel eşyanın sergilendiği müzede etnografik eserler ve Kuvay-i Milliye köşesi de yer alıyor. Atatürk’ün çalışma odası, yemek odası, yaverin odası ve misafir odaları oldukça güzel.

⏰ Mersin Atatürk Evi Müzesi ziyaret saatleri yaz döneminde (1 Nisan – 1 Ekim) 08.00-19.00; kış döneminde ise (1 Ekim – 1 Nisan) 08.30-17.00. Müze, haftanın 7 günü ziyarete açık. 🔐 Mersin Atatürk Evi Müzesi için giriş ücreti alınmıyor.

8. Aziz Mikail ve Cebrail Ortodoks Kilisesi

Aziz Mikail ve Cebrail Ortodoks Kilisesi, Mersin’in Akdeniz ilçesinde 1849’da Dimitri ve Tannus Nadir tarafından bağışlanan arsa üzerine Osmanlı Devletinin verdiği izinle inşa edilmiş. Baş melekler Mihael ve Gabriel’e ithaf edilen kilise, Mersin Rum Ortodoks Kilisesi ismiyle de biliniyor.

Osmanlı döneminde imparatorluk içerisinde yaşayan tüm Ortodoks nüfusun ‘Rum’ şeklinde anılması nedeniyle isminde ‘Rum’ geçen kilise, aslında Kapadokya, adalar ve Orta Doğunun farklı bölgelerinden gelen Arap Ortodoksları tarafından kurulmuş. Kilise, Mersin’de halen cemaati olan ve ibadete açık en eski kilise unvanını taşıyor. Kilise özel izinle ve randevu ile ziyaret edilebiliyor.

9. Refah Şehitleri Anıtı

Refah Şehitleri Anıtı, Mersin’de yakın tarihe ait en önemli eserlerden biri olarak kabul ediliyor. II. Dünya Savaşında İngiltere’ye sipariş edilen çıkarma gemisi, uçak filosu ve denizaltıları almak üzere subay, astsubay ve erlerden oluşan 199 kişilik mürettabatla Mersin’den Port Said’e giderken, Karpat Burnu yakınlarında torpillenerek batmış ve 167 askerimiz şehit olmuş.

Refah Şehitleri Anıtı, II. Dünya Savaşı’nda yaşanan bu faciada şehit düşen 167 askerin anısına yapılmış. Türk ordusunun gelecek vaat eden kahraman şehitlerinin anısına, faciadan 31 yıl sonra Akdeniz ilçesindeki Atatürk Parkına yerleştirilen anıt, Mersin’in en önemli simgelerinden.

10. Aziz Antuan Latin Katolik Kilisesi

Aziz Antuan Latin Katolik Kilisesi, Mersin şehir merkezinde Uray Caddesinde farklı mimarisiyle dikkat çekiyor. Kilise, Sultan Abdülmecit tarafından 1853’te verilen bir fermanla yapımına başlanan ve yönetimi Capucins Rahiplerine bırakılan, saat kuleleriyle ünlü bir yapı. Bir kompleks özelliği gösteren kilise diğer birimleri ile birlikte 1898 yılında bitirilmiş.

Kesme kireç taşından avlulu anıtsal bir yapı olan Latin Katolik Kilisesi, Mersin ve yöresindeki Katolik cemaat için ibadete açık bulunuyor. Kuzey kısmında uzun süre Fransız konsolosluğu yer almış Kilisenin oldukça hoş bir bahçesi var. Her yanda rengarenk çiçekler ve bitkilerle sanki bir botanik bahçesi havası gibi.

⏰ Latin İtalyan Katolik Kilisesi, önceden randevu alınarak haftanın 7 günü 09.00-17.00 saatleri arasında rehberle ziyaret edilebiliyor. 🔐 Latin İtalyan Katolik Kilisesi giriş ücreti: Latin İtalyan Katolik Kilisesi ziyaretçilerinden giriş ücreti alınmıyor.

11. Mersin Kent Tarihi Müzesi

Mersin Kent Tarihi Müzesi, 150 yıllık eski bir Mersin evinde, Mustafa Erim tarafından restorasyonu ve teşhiri yapılarak, Mersin’in kültür ve sanat yaşamına kazandırılmış. Kentin en eski yerleşim yerlerinden Akdeniz ilçesinin Cami Şerif Mahallesinde yer alan müze sergi salonları, eğitim ve toplantı odaları ile yaşayan bir müze formunda.

Geleneksel mimarisi, ihtisas kitaplığı, Mersin kronolojisi, Mersin camileri ve kiliseleri, Atatürk’ün Mersin ziyaretleri, Yumuktepe Höyüğü ve Mersin’deki tarihi yapıların tanıtıldığı müze olarak kent tarihinin araştırılmasına katkıda bulunuyor. Müzenin en ilginç bölümlerinden biri de Mersin ve ilçelerinde yer alan 70’ten fazla ilkokuldan toplanan eğitim materyallerinden sergilendiği galeri.

⏰ Mersin Kent Tarihi Müzesi ziyaret saatleri hafta içi ve cumartesi 09.00-18.00, pazar günleri ise 10.00-16.00. Müze, haftanın 7 günü ziyarete açık. 🔐 Mersin Kent Tarihi Müzesi’ni ziyaret eden ziyaretçilerden giriş ücreti alınmıyor.

12. İçel Sanat Kulübü

İçel Sanat Kulübü, Mersin’in Akdeniz ilçesinde Sanat Sokağı olarak da bilinen 5226 sokakta yer alıyor. Kulüp, 1989 yılında Mersin’de yaşayan, kent yaşamı ve tarihine duyarlı çalışmalar yapan bir grup sanat sever tarafından kurulan bir sivil toplum kuruluşu.

Mersin’de sanat, kültür, bilim üreten kişi ve kurumların üretimlerini kitlelere ulaştırmak amacını taşıyan İçel Sanat Kulübünde yıl boyunca pek çok kültür-sanat etkinliği, söyleşi, sergi, toplantı ve organizasyon yapılıyor.

Sanatın toplum içerisinde verimli bir şekilde paylaşılmasına öncülük ederek şehir kültürünün şekillenmesine katkı vermeye gayret etmeyi misyon etmişler. 33 yıldır kent sakinlerine kültür ve sanat hizmeti veren klübün bahçesinde küçük bir kafesi de var.

⏰ İçel Sanat Kulübü ziyaret saatleri 08.30-21.00. Kulüp, haftanın 7 günü ziyarete açık. Düzenlenen etkinlik ve organizasyonlara göre kapanış saati değişebiliyor. Mersin gezinizde şahane etkinliklerine denk gelirseniz kaçırmayın

13. Mersin Şehir Mezarlığı

Mersin Şehir Mezarlığı, her yıl Kurban Bayramında düzenlenen ‘Geleneksel Dua Töreni’ ile Türkiye’ye ve tüm dünyaya adını duyuran, çok özel bir mezarlık. Dünyada aynı mezarlık içerisinde Hristiyan, Yahudi ve Müslümanların defnedildiği başka bir mezarlık bulunmuyor.

Mersin’in barış ve hoşgörü içinde yaşayan çok kültürlü nüfusu, mozaiğin parçaları gibi bir araya geldiğinde anlamlı bütüne kavuştuğunun göstergesi. Mezarlıkta bir de şehitlik bölümü yer alıyor. Mezarlıkta kabri bulunan ünlü isimler arasında ‘Acıların Kadını’ olarak tanınan şarkıcı Bergen, kadın cinayetine kurban giden Özgecan Aslan ve Müslüman feminist yazar Konca Kuriş de bulunuyor.

14. Soli Pompeipolis Antik Kenti

Soli Antik Kenti, Mersin şehir merkezine 14 km mesafede Mezitli ilçesi sınırlarında yer alıyor. Antik kent, adını güneş anlamına gelen soloi kelimesinden almış. MÖ 700’lerde Rodos’tan gelen Dorlar tarafından kurulan ve kısa zamanda Akdeniz sahillerinin en işlek limanı olan antik kent Pers, Makedon, Ermeni, Roma ve Bizans hâkimiyetinde kalmış.

Kurulduğu dönemde denize yakın bir konumda liman şehri olan Soli’nin en etkileyici yapısı Antik Liman bölgesi. Antik limanda birbirinden 200 metre aralıklarla düzenlenmiş iki ayrı dalgakıran bulunuyor. Tarih boyunca pek çok savaş ve deprem yaşayan kentte 200 devasa sütundan günümüze 41 tanesi gelebilmiş. Bölgeden çıkarılan buluntular Mersin Müzesinde sergileniyor.

⏰ Soli Pompeipolis Antik Kentinde kazı ve çevre düzenleme çalışmaları devam ettiğinden antik kente ziyaretçi kabul edilmiyor. Antik kenti çevresindeki korkulukların arkasından kent kalıntılarını görebiliyorsunuz.

15. Yumuktepe

Yumuktepe Höyüğü, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri. Höyüğün tarihi MÖ 7 bin yılına kadar uzanıyor. 13. yüzyıla kadar kesintisiz yerleşim yeri olan höyük, dünyada tarımın ilk yapıldığı yerler arasında kabul ediliyor. Tanıklık ettiği binlerce yıl boyunca sayısız sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel ve teknolojik değişikliğe şahit olan ve 33 yerleşim katına sahip Yumuktepede çıkarılan buluntular Mersin Müzesi’nde sergileniyor.

Mersin kent merkezinde, Toroslar ilçesine bağlı Demirtaş Mahallesi sınırlarında yer alan Yumuktepe, farklı kaynaklarda Yümüktepe ismiyle de anılıyor. İlk kez 1936-1937 yıllarında İngiliz Arkeolog John Garstang başkanlığındaki kazı heyetinin yaptığı kazı çalışmaları, 1993 senesinden bu yana çalışmalar düzenli olarak sürdürülüyor.

⏰ Yumuktepe Höyüğü ziyaret saatleri, yaz dönemi (1 Nisan – 1 Ekim) 09.00–19.00; kış dönemi (1 Ekim – 1 Nisan) 08.00–17.00 saatlerinde ziyarete açık. Höyük, haftanın 7 günü ziyarete açık. 🔐 Yumuktepe Höyüğü giriş ücreti: Yumuktepe Höyüğü girişi için ücret alınmıyor.

Mersin’e nasıl gidilir ✈️

Mersin, Türkiye‘nin dört bir yanına ulaşım bağlantısı olan bir kent. Mersin şehir merkezine en yakın havalimanı 66 km uzaklıktaki Adana Şakirpaşa Havalimanı. Adana Şakirpaşa Havalimanından her yarım saatte bir hareket eden HAVAŞ servislerinin yanı sıra taksi ve araç kiralama seçeneği ile Mersin’e gidilebiliyor.

İstanbul’a 946 km mesafede olan Mersin’e İstanbul-Ankara Otoyolunu kullanarak Aksaray, Pozantı, Tarsus güzergahı takip edilerek özel araçla 10 saatte varılıyor. İzmir’den Mersin’e özel araçla gitmek için Uşak, Afyonkarahisar, Konya, Ereğli, Pozantı, Tarsus rotası takip ediliyor. Mersin’e ulaşım için Mersin’e nasıl gidilir blog yazıma göz atın.

Mersin, Türkiye’de Akdeniz‘in ferah, huzurlu ve sıcak atmosferini hissedebileceğiniz yeteri kadar kıymeti bilinmeyen bir şehir. Akdeniz kıyı şeridi boyunca uzanan kent, bakir koy ve plajları, bölge tarihine ışık tutan antik kentleri, bölge topraklarına hakim olan medeniyetlerin izlerini görebileceğiniz ihtişamlı mimari yapıları ve lezzetli yemekleriyle görülmeye değer.

Taşucu Atatürk Evi Müzesi

Mersin şehir merkezinin aşağı yukarı 110 km uzağında yer alan Taşucu Atatürk Evi Müzesi, ulaşımı açısından oldukça rahattır. Ziyaretçiler, Taşucu Atatürk Evi Müzesi’ne özel araçları ile ulaşım gerçekleştirebilecekleri gibi aynı zamanda toplu taşıma araçları ya da taksiler aracılığı ile de kolayca ulaşım sağlayabilir.

Taşucu Atatürk Evi Müzesi, aynı zamanda Selanik’te bulunan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün doğup büyümüş olduğu ev ile birebir aynı yapılmıştır. Taşucu Atatürk Evi Müzesi içerisinde Atatürk’e ait kişisel eşyaların bulunduğu gibi ayrıca o döneme ait belge ve fotoğraflar da yer almaktadır.

Taşucu Atatürk Evi Müzesi, pazartesi günleri hariç haftanın her günü sabah saat 08:30 ile akşamüstü 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Müzeye giriş yapmak için herhangi bir kısıtlama ya da giriş ücreti bulunmamaktadır.

Mersin için planladığınız tatilinizde görülecek yerler listenizi hazırladıktan sonra otel seçeneklerine de göz atmak isterseniz Mersin Otelleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

Kızkalesi

Mersin şehir merkezinin yaklaşık olarak 60 km uzaklığında yer alan Kız Kalesi, ulaşımı açısından hiçbir zorluk bulundurmamaktadır. Ziyaretçiler, Kızkalesi’ni ziyaret etmek isterler ise özel araçlarını, toplu taşıma araçlarını ya da taksileri kullanabilirler.

Tarih boyunca birçok imparatorluğun hüküm sürdüğü Kız Kalesi’nin geçmişi M.Ö. 4. yüzyıla dayanmaktadır. Denizin içinde, karadan aşağı yukarı 200 metre uzakta yer alan Kızkalesi, halk arasında Deniz Kalesi olarak da bilinmektedir. Kız Kalesi’nin çoğu yeri günümüze kadar olduğu gibi kalmış ve oldukça iyi bir şekilde korunmuştur. Hakkında birden çok efsanenin bulunduğu Kız Kalesi’ne günümüzde plajdan kalkan deniz bisikletleri ya da çeşitli deniz araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Kızkalesi, hafta sonları hariç sene boyunca ziyaret edilebilir. Kızkalesi’ne giriş için herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır.

Giriş ücreti 10 TL olarak belirlenmiştir.

Işıl ışıl bir güneş, masmavi bir deniz ve tarihi bir manzarayla taçlandıracağınız tatilinizi Kızkalesi Denize Sıfır Oteller sayfamızdaki oteller arasından seçiminizi yaparak planlayabilirsiniz.

Anamur Mamure Kalesi

Anamur Mamure Kalesi, Mersin şehir merkezine yaklaşık olarak 8 km uzaklıkta yer aldığından ulaşımı oldukça kolaydır. Anamur Mamure Kalesi’ni ziyaret etmek isteyen tarih meraklıları, özel araçları, toplu taşıma araçları ya da taksiler aracılığı ile kaleye kolayca ulaşım sağlayabilirler.

Akdeniz ticaret yollarını gözlemek amacıyla Romalılar tarafından yapılan Anamur Mamure Kalesi, konumu nedeniyle oldukça ilgi çekmektedir. Anamur Mamure Kalesi’ni gezip tarih sayfalarında gezintiye çıkarken aynı zamanda eşsiz deniz manzarasını seyretmek de mümkündür. Tarihi boyunca birçok imparatorluğun hakimiyeti altına girmiş olan Anamur Mamure Kalesi’nde Karamanoğlu Mahmut Bey tarafından yapılan tek minareli cami de yer almaktadır. Kale içerisinde ayrıca 39 kule, su sarnıçları, cami ve hamam bulunmaktadır. Anamur Mamure Kalesi, yılın her günü sabah saat 08:30 ile akşam 19:30 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Anamur Mamure Kalesi’ne giriş ücreti ise 10 TL olarak belirlenmiştir.

Silifke Kalesi

Mersin şehir merkezinden aşağı yukarı 80 km uzaklıkta konuşlanan Silifke Kalesi, özel araçlar ya da toplu taşıma aracılığı ile oldukça kolay bir şekilde ziyaret edilebilir.

Silifke Kalesi, Helenistik dönemin izlerini taşımaktadır ve Silifke’nin en yüksek tepesinde yer almaktadır. Silifke Kalesi içerisinde bulunan tarihi güzellikleri inceledikten sonra eşsiz bir manzara eşliğinde içeceklerinizi yudumlayabilirsiniz.

Silifke Kalesi, haftanın her günü ziyarete açıktır. Sabah saat 08:00’de kapılarını ziyaretçilere açan Silifke Kalesi, akşam 19:00 saatleri arasında kapanmaktadır.

Silifke Kalesi’ne giriş için herhangi bir ücret ya da kısıtlama bulunmamaktadır.

Silifke’nin muhteşem güzellikleri arasında hemen bir tatil planı yapmak için Silifke Otelleri sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Adamkayalar

Mersin şehir merkezinin ortalama olarak 70 km uzaklığında yer alan ve Silifke sınırları içerisinde bulunan Adamkayalar’a ulaşım; özel araçlar, taksiler ya da şehirlerarası otobüsler aracılığı ile kolayca gerçekleştirilebilir.

Geçmişi M.Ö. 3. yüzyıla dayanan Adamkayalar, derin bir vadi içerisinde, kayalara oyulmuş toplamda 12 adet kabartmadan oluşmaktadır. Ulaşımı az da olsa zor olan bir vadinin yamacında 4 kadın, 11 erkek, 2 çocuk, 1 dağ keçisi ve Roma Kartalı figürleri de yer almaktadır.

Adamkayalar, yılın her günü ve günün her saati ziyaret edilebilir. Adamkayalar’a giriş için herhangi bir giriş ücreti ya da kısıtlama bulunmamaktadır.

Astım Mağarası

Mersin şehir merkezinin ortalama olarak 70 km uzağında yer alan Astım Mağarası’na özel araçlar ya da taksiler ile ulaşım sağlamak oldukça kolaydır.

Yaklaşık olarak 15 metre derinliğe sahip olan Astım Mağarası’nın astım hastalığı olan insanlara iyi geldiği düşünülmektedir. Astım Mağarası’na toplamda 78 adet demir merdiven indikten sonra ulaşmak mümkündür. Mağarada ilerledikçe devasa sarkıtlar ve dikitler görmek mümkündür. Efsanelere konu olan bu mağaranın etrafında dilek tutmak için bezlerin bağlandığı ağaçlar da yer almaktadır.

Astım Mağarası, hafta sonları hariç her gün ziyaret edilebilir.

Astım Mağarası’na giriş ücreti 35 TL’dir.

Cennet-Cehennem Obrukları

Mersin şehir merkezinin yaklaşık olarak 80 km uzaklığında yer alan Cennet-Cehennem Obrukları, her sene yerli ve yabancı on binlerce turistin uğrak noktası haline gelmiştir. Cennet-Cehennem Obrukları’na ulaşım, özel araçlar ya da şehirlerarası otobüsler aracılığı ile kolayca gerçekleştirilebilir.

Cennet-Cehennem Obrukları, doğal yollarla oluşmuş iki doğa harikasıdır. Cennet obruğu' her biri oldukça geniş 452 basamaklı merdivenler ile inilir. İnerken etrafta bulunan çeşitli ağaç ve bitki türlerini gözden kaçırmak da mümkün değildir. Cehennem Obruğu ise yaklaşık 110 metre derinliğe sahiptir. Cehennem Obruğu kenarları, Cennet Obruğu kenarlarına göre daha dik olduğu için tabanına inmek mümkün değildir. Eşsiz doğaları ve manzaraları ile Cennet-Cehennem Obrukları, doğa ile iç içe bir gün geçirmek isteyen hemen herkesin görmek isteyeceği yerlerden bir tanesidir.

Cennet-Cehennem Obrukları, yaz dönemleri boyunca sabah saat 08:00 ile 19:00 saatleri arasında, kış dönemlerinde ise 08:00 ile 16:45 arasında ziyaret edilebilir.

Cennet-Cehennem Obrukları’na giriş biletlerinin ücreti ise 35 TL’dir.

Çamlıyayla Baştepe

Mersin şehir merkezinin ortalama olarak 80 km uzağında yer alan Çamlıyayla Baştepe, ulaşımı açısından oldukça rahattır. Çamlıyayla Baştepe’yi ziyaret etmek isteyen gezginler, özel araçları ya da Tarsus’tan kalkan toplu taşıma araçları aracılığı ile de kolayca ulaşım sağlayabilirler.

Çamlıyayla, doğa ile iç içe, küçük ve şirin bir ilçedir. Çamlıyayla merkezine yaklaşık olarak 13 km uzaklıkta yer alan Baştepe’de ziyaretçiler dağları, kanyonları, mağaraları, gölleri, nehirleri ve ormanları gezerek doğa ile iç içe bir gün geçirebilir. Aynı zamanda çeşitli doğa sporlarını da yapabilir, kamp çadırlarını kurabilirler.

Çamlıyayla Baştepe yılın her günü ve günün her saati ziyaret edilebilir. Çamlıyayla Baştepe’ye giriş için herhangi bir ücret ya da kısıtlama bulunmamaktadır.

Tarsus Şelalesi

Mersin şehir merkezinin yaklaşık olarak 30 km uzağında yer alan Tarsus Şelalesi, ulaşımı bakımından oldukça rahattır. Ziyaretçiler, özel araçları ile ulaşım sağlayabileceği gibi aynı zamanda taksileri ya da toplu taşıma araçlarını da kullanabilirler.

Mersin’de bulunan Tarsus Şelalesi, Mersin’deki en ünlü şelalelerden bir tanesidir. Berdan Nehri’nin 5 metrelik yükseklikten akması ile oluşan Tarsus Şelalesi’nin çevresinde ağaçlarla çevrili eşsiz bir manzara da bulunmaktadır. Aynı zamanda Tarsus Şelalesi çevresinde çeşitli cafe ve restoran hizmetleri de bulunmaktadır.

Tarsus Şelalesi, yılın her günü akşam saat 20:00’a kadar ziyaret edilebilir.

Tarsus Şelalesi’ne giriş için herhangi bir ücret ya da kısıtlama bulunmamaktadır.

Boğsak Koyu

Mersin şehir merkezinin yaklaşık olarak 100 km uzağında yer alan Boğsak Koyu, her sene yerli ve yabancı birçok turistin uğrak noktası haline gelmiştir. Boğsak Koyu’na ulaşım, özel araçlar, otobüsler ya da taksiler aracılığı ile kolayca gerçekleştirilebilir.

Boğsak Koyu, şehir yaşantısından ve betonlaşmadan uzak, doğa ile iç içe bir koydur. Boğsak Koyu’nun İnce kumdan ve küçük çakıllardan oluşan plajında güneşlenebilir, balık tutabilir, piknik yapabilir ya da dalış keyfi yaşayabilirler.
Boğsak Koyu, yılın her günü ve günün her saati ziyaret edilebilir. Boğsak Koyu’na giriş için herhangi bir ücret ya da kısıtlama bulunmamaktadır.