sezen aksunun muhtesemlerinden sadece birisi..
sadece dedimse hafife almayin..
dinledikce daha bir sevilenlerden..
sözler metin altıok müzik onno tunç'a monash.pw başka alemlere daldırır.
Ah kavaklar ah kavaklar
Bedenim üşür yüreğim sızlar
Beni hoyrat bir makasla
Ah eski bir fotoğraftan oydular
Orda kaldı yanağımın yarısı
Kendini boşlukla tamamlar
Ah omuzumda bir kesik el ki
Hala hala durmadan kanar
Ah kavaklar ah kavaklar
Acı düştü peşime
Ah kavaklar ah kavaklar
Ardımdan ıslık çalar
fatih akın ın kısa ve acısız filminde kullandığı en vurucu sezen aksu şarkısı.
sözleri insanı derinden yaralar,unuttuğunuzu sandığınız olayları bütün canlılığıyla ilk günki gibi getirir gözlerinizin önüne.o hoyrat makas sizi sadece fotoğraftan değil,onun hayatından da oyup çıkarmıştır.şarkı da bahsedildiği gibi sizin yanağınızın bir parçası hep o fotoğrafta kalır,omuzunuzdaki kesik elin kanları ise Allah'ın her günü içinize akar,hiç ama hiç unutulmaz
metin altıok'un sezen aksuya sattıktan sonra kazandığı parayla evine buzdolabı alabildiği şiirdir.
metin altıok sonra da sivasta yakılmıştır.
insanı tarifsiz duygulara salan bir sezen aksu parçası. sözleri metin altıoka aittir. beste ise onno tunç' undur.
parçalara ayrılan insanları çok da iyi anlatır. her zaman ardında birilerini bırakmak yeterince zordur. bir de bu birilerinin zoruyla oluyorsa daha da bir zordur. ardında kalanlar kanar senin peşini acı hiç mi hiç bırakmaz.
fazla meşhur olmamış, dillerde sakız olmamış, gizli bir hazine gibi; bulunduğunda insanı kendine kilitleyen şarkı.
şiirinin sahibine benzer şarkı, git gide benzer.
ne fazla meşhur olmuştur şiir de şair de,
ne de etkilemediği bir insan olmuştur farkına varıldığında, hikayesi öğrenildiğinde.
artık şans mı denir sadece sezen aksu'nun seslendirmiş, onno tunç'un bestelemiş olması.
böylesi usta eller işlemiş böylesi, usta bir elden yazılmış şiirin büyük hüznünü, fazla dokunulmamış.
(bkz: evde yoklar)
sözlerden mi, sezen aksu'nun yürek titreten yorumundan mı yoksa sivas'ta katledilen metin altıok'dan mı oluyor bilmiyorum ama bu şarkı çok üzüyor insanı, çok.
tartışmak yersiz, aksu'nun en iyi parçası.. yazanın, besteleyenin ve söyleyenin ellerinden tek tek öpüyorum.
işinin erbabı üç elin nesi var? kavaklar
homegrown istanbul albümünde mutlaka sabahat akkiraz'la erkan ogur'un düetinin dinlenmesi gereken parca. kanimca sezen aksu'dan bile güzel bir yorum katmislar.
sabahat akkiraz ın söylemediği, yüreğinden akıttığı parça
yapma be sabahat abla bize bunu
ağlatma ya
Sezen Aksu'nun ve tüm zamanların en iyi şarkılarından biri.
en güzel sezen akşu şarkısı. türk şiirinin doruk noktalarından biri olan metin altıok'un öndeyiş isimli şiirinin bestelenmiş hali kıyıda köşede kalmış gizli bir hazinedir adeta.
Denizli ilinin Baklan ilçesine bağlı bir köy.
ilçenin tüm köyleri için:
(bkz: Baklan)
Sözleri dinlenirse, deresinden sonra kavağını da yitirmiş, öksüz bir semtin adı olacakmış "Kavaklıdere"Bunu duyduğumda, Metin Altıok'un "Kavaklar"ını anımsadım:"Ah kavaklar, ah kavaklar/Beni hoyrat bir makasla/ eski bir fotoğraftan oydular/Orda kaldı yanağımın yarısı/ kendini boşlukla tamamlar/Omzumda bir kesik el,/ ki hala durmadan kanar/Ah kavaklar, kavaklar!"* * *Sonradan öğrendim ki "Kavaklar"ı Onno Tunç besteleyip Sezen Aksu söylediğinde Altıok, Bingöl Lisesi'nde felsefe öğretmeniymiş. Bestenin telif geliriyle bir buzdolabı almış evineBizim kuşak onu Ankara'da Ahmet Say'la çıkardığı "Türkiye Yazıları"ndan tanır.O yıllarda Ahmet Say, ilkokuldaki oğlu Fazıl'ı ara sıra Altıok'un Kavaklıdere'deki evine götürürmüş.Yazgıya bakın:Yıllar geçti aradan; Metin Altıok, Sivas'ta bir yobaz yangınında ateşe monash.pw Ankara'da sevdiği küçük çocuk, büyüyüp onun anısına bir oratoryo besteledi.* * * Fazıl Say, Türk şiirinin mayınlı tarlalarında gezinmeye devam monash.pwğumunun yılında bir oratoryo ile andığı Nâzım'dan sonra, ölümünün yılında Metin Altıok'un şiirini notaya dökümonash.pw bir "Sivas ağıtı" değil buMadımak'ta katledilmesinin Metin Altıok'un şairliğini gölgeleyen bir trajedi olduğunu düşünüyor Fazıl Ondan, sadece "Sivas'ta yakılan ozan" diye söz edilmesini, "Türkiye'nin dâhi şairi"ne haksızlık sayıyor.O yüzden ajitasyona pek elverişli bu konuyu, şiirin dilini müziğinkine bulayarak ve Altıok'un Kafka'yı andıran derin ruhsal dünyasına seslerle dalarak işliyor; Altıok içtenliği, yalınlığı ve çelebiliğiyle -ve yine onun gibi "slogan ucuzluğuna kapılmadan"* * *İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın siparişiyle giriştiği bu proje için 9 ay çalışmış FazılBiz önceki gece "doğum"a tanık monash.pwt konser salonunda eserin CD kaydı vardı.Sahnede Fazıl piyano çalıyor, yanı başında Zuhal Olcay müzikçiliğini tiyatroculuğuna ekleyerek Altıok şiirleri okuyordu. Bu proje için bir araya gelmiş oda orkestrasının arkasında İbrahim Yazıcı yönetimindeki Kültür Bakanlığı korosu yer alıyordu. Eserin son dakikalarında Madımak kıyımının alevi, bir belgeselden perdeye yansımonash.pw iktidarında, bakanlık korosunun böyle bir esere katkı vermesinin büyük anlamı var.Şiirin müziğe, sahnenin sinemaya karıştığı bu epik eser, temmuzda, katliamın yıldönümünde İstanbul Festivali'nde dünya prömiyeri yapacak. Sonra turneye çıkacak. Belki yolu Sivas'a da düşecek. Metin Altıok, 40'ında yakıldığı kente, 50'sinde notaların sırtında dönecek.* * *O gece, 36 kez vurdu metronomMetin Altıok'u temsilen sahnede yer alan daktilo tıkırdadı. Şaryo, acılı bir ıslık gibi kaydı; satır sonunda çanı çınladı."Yıkıcılar geldiler ve yıktılar" diye gürledi Zuhal OlcayDışarıda bahar, pamuktan karlarla monash.pwen nem kapanlar, deresiz ve ozansız kalmış Kavaklıdere'yi kavaksız koyma çabasındaydı.Yüreğimizde, hoyrat bir makasın eski bir fotoğraftan oyduğu, filozof bir şairin ağıtı vardı:"Ah kavaklar, kavaklar!/Acı düştü peşime/ ardımdan ıslık çalar". [email protected] Polen mevsimi geldi ya Ankara'da ağaçların pamuklu yaz tipisinden nem kapanlar "Kavaklar kesilsin" diyesiymiş.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ESKİDEN hemen her su kıyısında, yol boylarında omuz omuza, yemyeşil uzayıp giden kavak ağaçları olurdu.
Şehirdeki kavak ağaçları da köyü, kırı getirirdi bana
Yaprakları rüzgarda titrediği için bazı türlerine “titrek kavak” denildiğini öğrenmiştik mahallemizin Haymanalı manavından
Baharda, güzde esince rüzgarlar, duyardık “titrek kavak”ın sesini.
Severdik kavakları, zaten hep severdik de
Ne zaman ki o şiiri, “Bedenim üşür, yüreğim sızlar /Ah kavaklar, kavaklar /Beni hoyrat bir makasla /Eski bir fotoğraftan oydular /Ah kavaklar, kavaklar /Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar” dizelerini okudum.
Sonra, bu dizelerin şairinin, ilk eşi Füsun Akatlı ile Kavaklıdere’de küçücük bir evde oturduğunu öğrendim.
Ve ne zaman ki, o eve giden Yavuz Gökmen’den pikapta çalan şarkıda geçen Yunanca “Kaymos” kelimesinin anlamını Altıok’tan öğrenişini dinledim. Kaymos’un “acı” anlamına geldiğini, ama daha da öteye “endişe, umutsuzluk, kayıp ve daha birçok şeyi’’ içeren bir sözcük olduğunu
Kavakları daha bir sever, sanki daha bir anlar, hisseder oldum.
* * *
Kavakları usulca bir “ah” ile yad eden şairi, Metin Altıok’u 19 yıl önce Sivas’ta Madımak katliamında öldürdüler.
Ağırdı durumu, Ankara’ya GATA’ya getirdiler
Bir hafta mücadele etti. 9 Temmuz Cuma günü veda etti hayata.
Ardında, “Ben tekinsizim size göre /İbret için yakılması gereken” dizesini bıraktı.
* * *
Şimdi ismi Dikmen’deki parkta da yaşayacak.
Çankaya Belediyesi, Metin Altıok Parkı’nı yarın açıyor.
Ve yine aklıma düşüyor, “kavaklar”
“Acaba” diyorum içimden, “O parkta bir de kavak ağacı var mıdır?”
Hep “tekinsiz” görülen, manzarayı kapattığı, -tıbbın kabul etmemesine rağmen- alerjiyi azdırdığı, tehlike yarattığı bahaneleriyle her fırsatta “ibret için kesilen” kavak ağacı, yani
Yoksa Ve oluruna, uyarına gelirse, bir de kavak ağacı olsa parkın kuytu bir yerinde.
Üzerinde, önünde, bir küçük plakette de belki Altıok’un “Kavaklar” şiiri
Varsın ömrü az olsun, varsın “şehir ağacı” sayılmasın.
Korunur, yinelenir, yenisi dikilir gerekirse.
Ama yakışır sanki o güzelim parka, her esintide titreyişi
Ve parkta gezerken, “ardımızdan ıslık çalar”.
GÖNÜLDEN TEŞEKKÜR: (Başta Başkan Bülent Tanık olmak üzere Metin Altıok Parkı'na fikriyle/fiiliyle emeği geçen herkese içten teşekkürümdür)
DAHA yazımın mürekkebi kurumadan Başkan Bülent Tanık aradı.
Yazımla ilgili zarif paylaşımını, yarın Dikmen'de Metin Altıok Parkı'na "kavaklar"ın simgesi bir ağaç dikerek de gösteriyor.
Başkan Tanık'tan öğrendim, Valilik Genelgesi ile şehre kavak dikimi yasaklandığı için kavağa akraba "Akçaağaç" ile de yaşayacak Altıok'un o dizeleri
Ki, "Akçakavak" diye geçen türleri de var literatürde. Onun da yaprakları "titriyor" elbet, rüzgarda
O da o parkı gezen, orada soluklanan, orada acısıyla, umuduyla dolaşanların ardından usulca "ıslık çalacak"
* * *
Ötesi o Akçaağaç sadece Altıok'un değil, Madımak katliamında 32 aydın ile birlikte gencecik yaşında hayata veda eden Gülender Akça'nın da, "İç titreten" hatırası oluyor aslında.
Ve sözün bittiği yerde, Altıok getiriyor gerisini:
"Yüreğinde bir ağaç gürültüyle devrilirken,
Aksayarak yürüyen umudun arkasından
Gülün kanayan hüznünü gördün"
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Metin Altok’un () 14 Mart doum günüydü. Bence imdi kaç yanda olduu önemli deil. Çünkü o katledildii günkü yanda bir air. Çünkü yalanmaz eriat ateiyle yaklan airler… Katledildiinde kaç yanda myd? iir okuru, iir dostu olan yüreimizde iirleriyle ses verdii yata…
Pir Sultan Abdal enlii için gittii Sivas’ta 2 Temmuz günü slamc eriatçlarn saldrsna urayan ve kundaklanarak yaklan Madmak Oteli’nden ar yaral olarak kurtulduysa da 9 Temmuz günü yaamn yitirdi Metin Altok.
“Gezgin” () adyla yaymlanan ilk kitab ve oradaki, ilk sayfada yer alan “Öndeyi” iiriyle balar onun dilimizde ses veren airlii…
“Yeni bir ülke yoktur,Diyor o ünlü air;
Ne de yeni denizler.
Nereye gitsen bu kent,
Seni peinden izler.
Ama gitmektir benim
Yenilmezliim dünyada.
Ve ben durmaz giderim,
Bu can tende durdukça.”
Metin Altok ilk kitabndan önce air olarak görünmez. Yani dergilerde yaymlad iirlerle okurlarn hazrlam bir air deildir… Resimler, heykeller yapar. Sergi açar. Sanat çevrelerinde de daha çok açt sergilerle tannr, bilinir. Birlikte sergi açt isimlerden biri de Devrim Erbil’dir.
lk kitabnn yaymlanmasndan iki yl sonra ikinci kitab “Yerleik Yabanc” yaymlanr. “Çrakl olmayan air” sözü, onun iir çevrelerinde nasl karlandn açk ve yaln bir dille ifade eder.
Duygusu, düüncesi ve duyarll; her eyin buharlat, ama bu buharlamann yeni oluumlara yol açmad postmodern zamanlarn öncesinde olumu bir airdir Metin Altok…
Hangi iirinden isterseniz oradan balayabilirsiniz okumaya. te ikinci kitab “Yerleik Yabanc” () kitabndan “Masa” balkl iirinin ilk betii:
“Ne zaman bir masaya otursakSeninle kar karya,
Masa durmadan uzuyor aramzda.
Tozlu bir yol oluyor giderek
Ve ben balyorum komaya.”
Cemal Süreya’nn Turgut Uyar’n iiriyle ilgili bir sözü vardr. “Hep bir iirin ortasn yazd” der. Bu sözü biraz deitirerek söylersek Metin Altok için de geçerliymi gibi geliyor bana. Altok, Türkçe iir birikiminin tam ortasndan tam ortasna yazan bir air olmutur. öyle açklayabilirim: Metin Altok iirin hem geleneksel, hem modern, hem tarihsel birikimden hem güncel pratiinden yararlanmtr. Ancak ortalamann üstünde bir air olmutur.
Metin Altok’un üçüncü kitab “Kendinin Avcs” () hem bir son, hem bir balangç kitab gibidir. Kitapta “Sonludur Ak da” iirinin ilk betiini okuyalm:
“Güzel anlar biriktirdim senden,Dudama solgun gülücükler getiren.
Özenle sakladm belleimde,
Bir yn oldu daha imdiden.
Nasl olsa bir sonu olacakt bu akn,
Bir gün apansz gerçekleiveren.”
“Sözcüklere bürünüp iir diye görünen ey yaamn ta kendisidir” diyor “iirin Kayna” (iirin lk Atlas shf. 22, YKY) balkl yazsnda. Yaamn ta kendisini söyleyerek “bütünleme”, “tamamlanma”, “paylama” arayndadr. Söylemek, söyleyerek eksiini gidermek… sanrm onun iirinin kilometre talar bu edimler. iirin söylenen bir dil pratii olduu savn modern Türkçe iirde en çok onun yaptlaryla savunmak mümkün diye düünüyorum.
“Kendinin Avcs” kitabnn olduu kadar airin de en çok okunan, bilinen yapt olan “Evde Yoklar” balkl iirini baka açlardan olduu gibi bu balamda hatrlamak yerinde olabilir:
“Durmadan avuçlarm terliyor,nildiyor ardmdan
Girdiim çktm kaplar.
Trenim gecikmeli, yüreim bungun,
Bir bir uzaklayor sevdiim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Dolanp duruyorum ortalkta.
Kedim hmbl, yaprak döküyor çiçeim,
Rakm bir türlü beyazlamyor.
Anahtarm güç dönüyor kilidinde,
Nemli aldm sigaralar.
Ne zaman bir dosta gitsem
Evde yoklar.
Kimi zaman çocuum,
Bir müzik kutusu baucumda
Ve aymn gözleri saydam.
Kimi zaman gardaym
Yanmda bavulum, ylgn ve ihtiyar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Bekliyorum bir kapnn önünde,
Cebimde yazlmam bir mektupla.
Bana kar ben vardm
Çaldm kaplarn ardnda,
Ben açtm, ben girdim
Selamlatk ilk defa.”
Ankara’dan ayrlp felsefe öretmeni olarak Bingöl’e gittikten üç yl sonra dördüncü kitab “Küçük Tragedyalar” () yaymlanr. Birçounun “Kavaklar” adl ark olarak bildii bu kitabn “Öndeyi” balkl iiri, airin ayn zamanda içinde olduu duruma ve koullara iaret eder. Bozkrn ortasnda bir kavak aacdr sanki, rüzgarda usul usul sallanrken içindeki acy mrldanan…
“Bedenim üür, yüreim szlar.Ah kavaklar, kavaklar
Beni hoyrat bir makasla
Eski bir fotoraftan oydular.
Orda kald yanamn yars,
Kendini bolukla tamamlar.
Omuzumda bir kesik el,
Ki durmadan kanar.
Ah kavaklar, kavaklar
Ac dütü peime ardmdan slk çalar.”
Metin Altok resim yaparken iir söylemeye yönelmi, sanki ondan sonra hep iir söylemi… O zamanda kendini söylemi, kendinden söylemi… Çarpm dünyaya, çarpm hayata, çarpt yeri söylemi, çarpt yere söylemi… Usul söylemi, ar söylemi… çe söylemi… Öte söylemi…
12 Mart cuntasnn katliamlarnn, idamlarnn acsna 12 Eylül’ün postallaryla ezdii hayatn acs katlm bir dünyaya, onun neden olduu kedere, yürek yangnna katlanmay sorumluluk saym, yaamay direnmek olarak kabul etmitir. Ona göre air gerçeklerden, hayattan kaçarak deil, tarihsel akn yalpalamalarnn neden olduu derin yaralar ancak kanatarak teselli bulabilir.
“pek ve Klabtan () airin beinci kitab olarak yaymlanr. (“Klabtan” sözcüünün doru yazl “klaptan”dr ve srma katlarak erilmi iplik anlamna gelmektedir.) Altok’un bu yaptndaki iirler için dalara dönük balkonu olan evde, düünceli düünceli “hançerin sap”yla oynayan airin sesi diye de tanmlayabilirmiiz gibi geliyor bana. Belki de airin kendine çarpa çarpa söyledii iirler tanm en çok da bu kitaptakiler için geçerli. Kitaptaki “Hançerin Sap” balkl ilk iirden küçük bir bölüm:
“Sabahn buusuGözlerimi yaartyor,
Boynuma dolanyor
Akamn zinciri.
Dalardr beni avutan.”
“Gerçein Öteyakas” () airin “Ben”i, “Sevda”y ve “Dünya”y art arda üç nokta olarak sralayp önü ve arkasndaki bolua yava yava yayd altnc kitabdr. (Kitabn ilk basksnda olmayan, ancak sonraki basksnda eklenen “Tarih” bölümü de yer alacaktr.) Kitapta her bölümde üçer dizeli otuz betik bulunur. airin sesi, biçimi, biçemi dizeleri nasl yazarsa yazsn aslnda ilk iirlerinden beri ayndr. Çünkü ona göre “iir diye bir ey yoktur, ozanlar vardr.” “iirin varl daima bir air kiiliinin imzasn tar.” O yüzden belki de air sesini, sözünü çoaltr…
Ancak yine de ayn yl içinde yaymlanan bir sonraki kitab “Dörtlükler ve Desenler” () öncekilerden içindeki kendi çizdii desenlerle farkllar. lk defa iirleriyle birlikte desenlerini de bir kitabnda okurun ilgisine sunmu olur. Kitapta krk dörtlük bir de üçüncü dörtlükten sonra gelen numaralanmam üç dörtlüün olduu bir iir yer alr. Alntladm dörtlük kitabn üçüncü dörtlüü.
“Ömrümce kendimi hep sözde buldum;Söz cehennemdi yanp kavruldum.
Yeniden dodum kendi külümden,
Ben Anka'ydm konuuldum.”
Metin Altok, bir duygu airidir denebilir. Bunu kendisi de kabul eder. Ona göre airin yapt i, gerçei imgesel olarak duygu üzerinden okura aktarmaktr. Buna “iirsel duygu” der. iirsel duyguyu, içinde moral bir öe tayan ve insandan alp insana veren amaçl bir duygu olarak tanmlar. Aslnda onun “iirsel duygu” tanm ve bu tanma uygun tutumu, duygusall abartmam, iirin dengesini bozmam olmasn nasl gerçekletirdiini de açklamaktadr. Onun için duyguyu sahici klmak önemli olmutur. Bununla birlikte imgenin terazisine koymadan iire dönütürmedii sözü yoktur. iirdeki sözünü ayn zamanda zemberei boalm trajiin imbiinden geçirdiini de belirtmeliyiz.
airin “Ben Gül ve Zakkum” balkl iirinde yürek dökümü yaparak balayan sekizinci kitab “Süveydâ”nn (), Sarl bana balkl iirden birkaç dize:
“nsann bir yan nedense hep eksikVe o eksii tamamlyaym derken,
Var olan amyor azar azar zamanla.”
“Süveyda”, airin Cemal Süreya’nn iirleriyle konutuu, onu resmettii iirlerle de dikkat çeker. Kitaptaki “apka” balkl iirden bir dörtlük okuyalm:
“Cemal'in imzasndaki fotörBazen banda da olurdu
Yalnz biraz amatör
Biraz da mahçup dururdu.”
lk iirlerinden itibaren iirlerinde görülen ve airliinin önüne geçmeyen bir felsefeci ustalndan da söz etmek gerekir. “Azalan Ömre Gazel” balkl iirinden bir beyit:
“Yetti artk altok metin, sürdüün u ptrakl zor ömürTuzak ol bir ölüme, denizler gibi, var git çoala çoala”
“Alaturka iirler” () kitabnn ilk bölümünde yer alan iirler “alaturka arklar” gibi de okunabilir. Hatta dinlenebilir. Sanki bu bölümdeki iirler iir deil de bir uzunçalarn parçalardr pikaba konulmu… airin can alaturka ark dinlemek istemi, oturmu iir yazm sanki… iirlerin adlar da alaturka arklarn makam adlaryla ayn olunca ister istemez bu düünceler oluuyor. Ama elbette bir beis yok bunda. Çünkü yine yerli yerinde, Metin Altok’un biçim ve biçem tutumunu sürdürdüü iirler var kitabn bu bölümünde…
Onun iirlerinde ilk sapma biçimsel olarak bu kitabnda görülür. lk defa dizeleri alt alta deil de basamak yaparak yazd iirler yer alr kitabn “Fermuar” balkl iirinde. Aslnda iiri biçimsel olarak görselletirir. Dizelerin sralan kapal bir fermuara benzer. Metin Altok’un iir tutumunda, biçimsel de olsa önemli bir deiikliktir bu. Sözcükler, dizeler araclyla iirin içeriini biçimiyle bütünletirmeye yönelmitir.
Bu iirden sonra gelen ölümün sularnda balkl bölüm vefay, saygy öne çkard iirler içerir. Kitapta Turgut Uyar’la, onun “Büyük Saati”yle söyleir, Edip Cansever’i ve iirlerini içtenlikle selamlar. Metin Elolu’yla “Metin usta, canm usta, / Bu soyad sana haram” dizeleriyle konuur. Onlarn sesine yaslanr, onlarn sesini hatrlatmak ister okura… Ruhi Su’yu, sesini, türkülerini de unutmaz:
“Günlerin savrulanKöpüünden geldiler,
Ruhi ve Ruhi'ler.
Türkülerin Ruhi'si,
Sevdalarn Ruhi'si
Birbirine el verdiler.”
Kitabn bu bölümündeki dier iirlerinde de abi dedii Celal Atik, Nusret Hzr gibi isimlerin ad geçer. Metin Altok’un biçemsel olarak deil ama biçim olarak okurunu esasl bir aknla uratt ilk kitab “Hesap i iirler” () olur. Daha önce “Fermuar” balkl iirde denedii iirin biçimsel olarak görselletirilmesi ve iire katlmasn bu kitabndaki bütün iirlerde uygular. iirlerin adna uygun biçimsel formlar oluturulur. Kimi iirinde kadeh kimi iirinde sürahi biçimini alr dizeler.
Büyük bir çarp iareti olarak görsellemi olan iki dizeli “bir uyumsuz rastlama” adl iiri ayn zamanda airin sezgisel gücünü de sergiler…
iirin bir dizesi öyledir:
“Yangnlardan geliyorum dedi adam ve yangnlara gitti yank”
airlerin sezgisel gücü bilicilii kehanetleri yalnzca antik zamanlarda deil modern zamanlarda da dikkat çeker. Türkçe iirde sezgisel gücü en yüksek iirlerin airidir Metin Altok… Bunu poetik olarak da hem savunur hem de içselletirmitir. airin sezgisel gücünün ne anlama geldiini ve önemini u sözlerle savunur: “Her iyi air dünün yorumcusu ve gelecein imgesel yorumcusudur. uras unutulmamaldr ki dünü yorumlayp gelecei okumada hep airler hakl çkmtr.” (“iirin lk Atlas” shf)
“Hesap i irler” hem hayatnn trajik biçimde sonunu sezdii iirinin yer ald hem de yaarken yaymlanan son kitab olur.
“Ne zaman bir dosta gitsem evde yoklar” diyor bir iirinde. Belki de o nedenle, kimseyi evinde bulamaynca, söyleyecek, söyleecek kimseyi bulamayp kendisiyle söylemi bir airdir Metin Altok…
Ancak elli iki yanda Ankara’dan otobüse binip davet edildii halk enliine katlmay, o enlikteki etkinlikte yer almay da önemseyecek ve kendini bunun için sorumlu hissedecek bir airdir. Yani onun “ne zaman bir dosta gitsem evde yoklar” dedii ve bundan duyduu keder, çevresinde dostlarnn olmamasndan, sosyal olarak yabanclamlndan, tek bana kalmlndan deildir aslnda… Belki de dostlarn buluyordu da onlar, evde bulamyordu.
Zaten kendisi de kendisini “yerleik yabanc” ya da “gezgin” olarak dolaysyla göçebe yani yersiz yurtsuz olarak tanmlamyor muydu?
Yaamn yitirdikten sonra bir kitab daha yaymlanr, “Soneler” (). Kitapta adnn çartrd gibi soneler de yer alr ama baka iirler vardr. Kitabn son iiri olan “Kimliksiz Ölüler” Metin Altok’un hem iir anlayn, hem duyarlln hem de air tavrn açk ve yaln biçimde sergilemektedir.
1.öyle ak, öyle ak ki teni;
ipekten biçilmi sanki.
duyulmam bu yüzden
üstünü örtmek gerei.
çrlçplak, incecik
sedyede bir kz cesedi.
on parma boyal;
bulam stampa mürekkebi.
bir kzm sasa eer;
bir kzm morgda imdi.
2.
gösü kana belenmi,
gözlerinde menevi.
genç yüzünde byklar,
daha yeni terlemi.
sabka kaytlarna ad
yaarken hiç geçmemi.
iyi hal kad bile
alrm isteseymi.
akl alr da dostum;
yürek almaz bir tuhaf i.
3.
çoktan soumu gövdesi;
ama elleri hala diri
sa avucundan geçmi
mermilerden biri
gören bir göz olmu
sanki o mermi delii
bakyor avucundan
ksack yaam emei.
sevmeyi deneseydiniz;
bu yolu seçmezdi belki!
4.
açacak yine baharda
dalarda, koyaklarda
ad yok bir çiçektir
zulmün kara topranda.
onun da bir sözü vard.
bu gök kubbe altnda.
ite o öldü artk;
bir yas brakt arkasnda.
ve ça d bir korku
hsma, akrabaya.
5.
yannda dalm katlar
ve tütün tabakas var.
bir bez parçasyla
azn tkamlar.
cesedi srtüstü
boyunca uzatmlar.
bir deniz kabuunda
dalgalar duyanlar;
bo bir mermi kovan
sizce nasl uuldar!
Bu iirin, airin kendi anlatmyla bir de öyküsü vardr. Okuyalm; “Bingöl’de öretmen iken devlet hastanesine gitmi, kalabalk avluda bekliyordum. Birdenbire kalabalkta büyük bir dalgalanma oldu. Baktm, bir askeri cemse girmi avluya. çinden bir yüzba ve bir manga kadar asker yere atlad. Yüzba o kadar kasnt ve marurdu ki anlatamam. Askerler hemen bir çember oluturdular ve birkaç asker de araçtan üzeri battaniyeyle örtülü bir sedye indirdiler. Sedyeyi yere koyup battaniyeyi üzerinden çektiler. Gencecik bir kz cesediydi, çrlçplakt. Yani hiçbir ey yoktu üstünde. nsanlar dehetle yüzlerini çevirip uzaklamaya çalt. Kimi de gözlerini kapad. Yüzba herkesi toplayp çplak cesede bakmalarn emretti: ‘Yüzünüzü çevirmeyin. Bakn bakaym bunu tanyor musunuz’ diye barmaya balad. Çok irenç bir durumdu.
Ben hem yabanc, hem Türk olduuma hem de düzgün Türkçeme güvenerek yüzbaya yaklatm ve yumuak bir edayla: ‘Komutan lütfen böyle yapmayn’, ondan yanaym gözükmeye çalarak, ‘terörist de olsa, o artk bir cesettir ve cesede böyle davranmak ne töremizde ne de herhangi bir inançta vardr. Bari mahrem yererini örtün’ dedim. Çiviye basm gibi hoplad ve barmaya balad: ‘Ne diyorsun sen? Kimsenin bunu tanmasna gerek olmadn bilmiyor muyuz? Bizim maksadmz bize bakaldranlarn namuslarnn ne hale geleceini göstermektir. Senin akln ermez bu ilere, dayanamyorsan çeker gidersin buradan’ dedi. Hiçbir ey demeden hzla uzaklatm oradan. Eve giderken bir yandan kzm düünüyordum. Onun yalarndayd. Bir yandan da iirin satrlar diziliyordu kafamda.”
Metin Altok air olarak kendini içinde olduu dönemi iyi okumak ve deerlendirmek için sorumlu görmü ve bundan kaçnmamtr. airin iirsel duyarlln besleyen kaynan güncelden doduunu savunmu ve bu düüncesini iirlerine yanstmtr. “kimliksiz ölüler” iiri bu açdan da önemlidir.
iiri çana tanklk eden ve çana tanklk için kendini sorumlu sayan air, zamann karsnda ölümsüzleiyor bunu kantlayanlardan biri de Metin Altok olmutur. Metin Altok’un iir anlayn betimlemek için altm sekizli ve Türkiye çi Partisi’nden yana olduunu belirtmemiz gerekir. Politik bir kiiliktir, ama ayn zamanda bamsz bir air duruunu da temsil eder iirlerinde. Felsefe bilgisini siyasi tutumunu dilin imbiinden geçirerek iirletirmitir. iirinde cumhuriyet sonrasnn “Hececi”, “Yedi Mealeci” airlerinin, “toplumcu kuan” “kinci Yeni” dalgasnn sesini kendi sesine yedirmitir. Ahmet Muhip Dranas’tan da Behçet Neçatigil’den de Cemal Süreya’dan da Turgut Uyar, Edip Cansever’den de etkilenmitir.
Ama etkilendii hiçbir airin arkasnda kalmamtr. Etkilerin altnda ezilmemitir. Hem güncel, hem toplumsal duyarll yüksek iirler yazmtr. Yetmili yllarn iir anlay içerisinde özgün ve özerk söylemiyle ayrlabilmitir. Kendisinden önceki iir birikimini kiiselletirmek bakmndan önemli bir örnek oluturur. Unutmadk! Saygyla selamlyoruz…
SÖYLE… ETKNLK…
Dünya iir günü
21 Mart Dünya iir Günü, airlerin katld çeitli etkinliklerle kutland. Gün dolaysyla stanbul da PEN Türkiye Merkezi ve Türkiye Yazarlar Sendikas’nn düzenledii etkinlikler gerçekletirildi. PEN Türkiye Merkezi’nin etkinliinde, yl iir ödülü belirlenen aire verildi. Ödülün Egemen Berköz’e verilecei daha önce duyurulmutu. Etkinliinde ödülünü alan Berköz, ayn zamanda dünya iir günü bildirisin de okudu.
Türkiye Yazarlar Sendikas da her yl olduu gibi airlerin katld stanbul Kadköy’deki etkinlikte kutlad dünya iir gününü. iir günü dolaysyla zmir’de, Çanakkale’de ve daha birçok ilde airlerin katld etkinlikler düzenlendi.