Haber ile daha fazlasına ulaşın:
Gündem
Bayramda mezarlık ziyareti yasaklandı mı sorusu son günlerde pek çok vatandaşın araştırdığı konu olmaya başladı. Tam kapanma nedeniyle sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Peki, Bayramda mezarlığa gitmek yasak mı 2021? Ramazan Bayramı'nda mezarlık ziyareti yasak mı? Bayramda kabir ziyareti serbest mi? 13 Nisan'da başlayan Ramazan ayı 12 Mayıs'ta sona erecek ve 13 Mayıs'ta Ramazan Bayramı başlayacak. Toplam üç gün sürecek olan Ramazan Bayramı bu yıl koronavirüs salgınından dolayı tam kapanma önlemlerine denk geldi. Vatandaşlar ise her bayram gerçekleştirdiği mezar, şehitlik ziyaretlerini bu yıl da yapabilecek mi öğrenmek istiyor. İçişleri Bakanlığı konuya ilişkin yeni genelge yayımladı. Peki, Bayramda mezar ziyareti 2021 yasak mı, serbest mi? Tam kapanmada şehitlik ve mezar ziyareti yapılabiliyor mu? Mezar ziyareti serbest mi? Bayramda mezar ziyaretleri yapılıyor mu? Tam kapanmada şehitlik ve mezar ziyareti yasak mı, serbest mi? İşte detaylar haberimizde…
Hafta içi hafta sonu ayrımı olmaksızın 17 Mayıs 2021 Pazartesi günü saat 05.00'e kadar tam zamanlı sokağa çıkma kısıtlaması uygulanıyor. Defin işlemleri bu süreçte devam ettiği için mezarlıklar açık.İçişleri Bakanlığı'nın genelgesinde mahalli idarelerin mezarlık hizmetlerini yürütmek üzere çalışacak personeli kısıtlamadan muaf tutuluyor. İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliğine "Şehit Ailelerinin Kabristan Ziyaretleri" konulu genelge gönderdi. Şehit aileleri, Arife ile Ramazan Bayramı'nın birinci gününde şehitlik ziyaretleri açısından sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacak.
"Genelgede, "ülkemizin bütünlüğü" ve "milletimizin birliği" için canlarını feda ederek şehadet şerbetini içen aziz şehitlerin aileleri için dini bayramlar vesilesiyle gerçekleştirdikleri şehitlik ziyaretlerinin özel zamanlar olduğu belirtildi.
Devlet olmanın temel sorumluluğu şehit ailelerinin bu haklı taleplerine, salgınla mücadele tedbirlerini de göz önünde bulundurarak karşılık vermek ve onların gönül rahatlığıyla şehitleriyle buluşmalarını sağlamak olduğu ifade edilen genelgede, şu hususlar belirtildi:
Şehit aileleri, Arife ile Ramazan Bayramı'nın birinci gününde şehitlik ziyaretleri açısından sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulacak.
Bayram öncesinde valilik/kaymakamlıklar tarafından ilgili kurumlarla koordineli şekilde tüm şehit mezarlarının bakım/onarım çalışmaları ile temizlik işleri tamamlanacak.
Şehit aileleri kabristan ziyaretlerine kendi istek ve imkanları doğrultusunda belirtilen günlerde diledikleri zamanda gidebilecek.
Vali ve kaymakamların koordinasyonunda il/ilçe emniyet müdürlükleri veya jandarma komutanlıkları tarafından illerinde/ilçelerinde bulunan şehit aileleri ile önceden irtibat sağlanacak ve gerekli durumlarda şehit ailelerinin kabristan ziyaretleri için ulaşım aracı ve refakatçi personel görevlendirmesi yapılacak.
Din görevlilerince şehitliklerde dua okunması için valilik/kaymakamlıklar tarafından il/ilçe müftülükleri ile gerekli koordinasyon sağlanacak.
Şehit ailelerinin, şehitlik ziyaretlerinin huzur içerisinde gerçekleştirilebilmesi için vali ve kaymakamlar ile kolluk birimlerince gerekli hassasiyet gösterilecek."
KABİR ZİYARETİ VE ADABI
Kabir Ziyareti, erkek ve kadın Müslümanlar için menduptur. Hz. Peygamber, henüz kader inancının kökleşmediği ve cahiliye alışkanlıklarını n devam ettiği dönemde kabir ziyaretini bir ara yasaklamış, ancak bunu daha sonra serbest bırakmıştır. Hadiste şöyle buyrulur: "Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz” (Müslim, Cenâiz – 106)
Rasülullah (s.a.v), "Kabirleri ziyaret ediniz. Çünkü kabirleri ziyaret, size ahreti hatırlatır” buyurmuştur (İbn Mâce, Cenâiz – 47). Bu bakımdan mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle ölünün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması Dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Ancak, kabir ve türbe ziyaretlerinde İslâm’ın özüne ve tevhit anlayışına ters düşen, itikâdî bakımdan da zararlı olan tutum ve davranışlardan uzak durmak gerekir. Bilhassa türbelerde yatan kişileri beşer üstü varlıklar olarak görmek, ilâhî kudretlerinin olduğuna inanmak, onlardan yardım dilemek tevhit dini olan İslâm’la bağdaştırılamaz.
Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahreti hatırlamalı, dünyanın geçici olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir.
Kabirlerin haftada bir gün, özellikle Cuma veya cumartesi günleri, ayrıca arefe ve bayram günleri ziyaret edilmesi iyidir. Zira Hz. Peygamber’in genellikle bu günlerde kabir ziyaretinde bulunduğuna dair rivayetler bulunmaktadır.
Kabirleri ziyaret eden kimse, kıbleye veya ölülerin yüzüne karşı dönerek " es Selâmu aleyküm yâ ehlel kubûr. Ve innâ inşâallahu biküm le-lâhikûn " (Ey kabir halkı! Allah’ın selâmı üzerinize olsun. İnşâallah biz de size (bir gün) kavuşacağız.) diyerek selamlar.
Kabir ziyaretinde bulunan, sevabını ölülere bağışlamak üzere Kur’ân-ı Kerîm okur, onlar ve kendisi için duâda bulunur. Kabrin başında yüksek sesle ağlayıp gürültü yapmak, kabrin demirlik ve taşlarını öpmek, onlara sarılıp ağlamak, bez bağlamak, mum yakmak kabir ziyaretiyle bağdaşmaz. Aynı şekilde kabir ziyaretinde kabirler çiğnenmez, üzerine oturulmaz ve yatılmaz. Ayrıca kabirlere karşı namaz kılınmaz ve ölülere adakta bulunulmaz.
Elbette ölüm nedeniyle Kur’ân okunmasının hem okuyana hem de kendisi için okunana sevaba vesile olacağı ümit edilir. Ancak bu işlemin başkasına para ile yaptırılması ve Kur’ân okuyanların da Allah rızasını değil menfaati amaçlamaları durumunda, o fiil ibadet olma niteliğini kaybeder. Ayrıca cenazenin yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecesi gibi belli gün ve gecelere tahsis edilerek icra edilen hatim ve mevlit merasimleri hakkında da Kur’ân ve sünnete dayalı bir bilgi veya tavsiye mevcut değildir. Kabir ziyaretlerinde genellikle Yasin, Mülk, Vakıa, İhlâs, Felak ve Nâs sureleri, sonra Fâtiha ile Bakara sûresinin ilk beş âyeti okunabilir. Sevabı da cenazenin ve diğer müminlerin ruhlarına bağışlanır. Ölünün bağışlanması için duâ edilir.
TÜRBE ZİYARETLERİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
ZİYARETÇİLERİN DİKKATİNE
İSLÂM DİNİNE GÖRE; TÜRBE VE YATIRLARA
Adak Adanmaz,
Kurban Kesilmez,
Mum Yakılmaz,
Bez – Çaput Bağlanmaz,
Taş – Para Yapıştırılmaz,
Eğilerek ve Emekleyerek Girilmez,
Para Atılmaz,
Yenilecek Şeyler Bırakılmaz,
El – Yüz Sürülmez,
Türbe ve Yatırlardan Medet – Şifa Umulmaz,
Türbelerin İçinde Yatılmaz,
Bu ve benzeri bid’at ve hurafeler Dinimizce kesinlikle yasaklanmıştır.