Mide Bulantısı Için Şifalı Bitkiler

1) ZENCEFİL

Şifalı bitkiler listesi denilince ilk akla gelen bitkilerin başında olan zencefil, Güney-Asya kökenli, hoş kokulu ve lezzet verici bir bitkidir. Antioksidan bileşenler, vitamin, mineral ve aromatik uçucu yağlar içeren zencefil, iştah açıcı, metabolizmayı hızlandırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkileri nedeniyle en çok kullanılan şifalı bitkiler arasındadır.

Ayrıca mide bulantısı, ishal, kabızlık, şişkinlik, gaz, karın ve mide ağrısı gibi sindirim sistemi bozukluklarına karşı da faydalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek grip, nezle gibi soğuk algınlıklarına karşı vücudu korur. Kanser hücresi oluşumunu önler ve oluşan hücrelerin çoğalmasını engeller.

Kan şekerini düşürücü etkisi ve eklem hastalıklarından doğan kas ağrılarına karşı olumlu etkileriyle de adından söz ettiren zencefil baharat olarak yemeklerde kullanılabildiği gibi çay şeklinde de tüketilebilir.

2) ZERDEÇAL 
Hindistan safranı olarak da bilinen zerdeçal, bilinen eski şifalı bitkilerden biridir. C ve B6 vitamininin yanı sıra manganez, demir ve potasyum gibi mineraller ile antioksidan bileşenler içeren zencefil, besin değeri açısından oldukça zengindir.

Yemeklerde baharat olarak ve çay şeklinde tüketilebilen bitki gıda endüstrisinde lezzet verici olarak kullanılmasının yanı sıra cilt sağlığına olan etkileri nedeniyle de bakım ve kozmetik ürünlerinde de kullanılır.

Zencefilin aktif bileşeni olan curcumin maddesi kanser hücresi oluşumunu engeller ve oluşan hücrelerin çoğalmasını önler. Mide ekşimesi, mide ağrısı, Chrohn Hastalığı, kabızlık gibi sindirim sistemi bozukluklarına ek olarak safra kesesi hastalıkları ve kolesterol yüksekliğine karşı faydalıdır. Kalp hastalıkları riskini azaltıcı etkisiyle ön plana çıkan zerdeçal, antioksidan özelliği sayesinde iltihabi rahatsızlıkların önlenmesinde ve tedavisinde etkilidir. Depresyon, demans, kronik yorgunluk ve Alzheimer gibi hastalıkların gelişimini önler. Ayrıca yara ve yanık gibi enfeksiyonların iyileşme sürecini kısaltır.

3) IHLAMUR 
Kış günlerinde en sık kullanılan bitkilerden biri olan ıhlamur, hem çayı hem de çiçeği kurutularak kullanılabilen ve yüzyıllardan beri insan sağlığına yararlarıyla tanınan hoş kokulu ve aromatik bir bitkidir.

Çiçekleri ve yaprağı ile hazırlanan çayı limon, bal ya da diğer bitkilerle karıştırılarak sıcak olarak tüketilir.

İçeriğindeki vitamin, mineral ya da aromatik uçucu esansiyel yağlar içeren ıhlamur, antioksidan özelliğe sahiptir. Toksinlerin vücuttan atımını hızlandıran ve bağışıklık sistemini güçlendiren bitki, soğuk algınlıklarının, farenjit, öksürük gibi rahatsızlıklar için geleneksel tedavi yöntemidir. Boğaz tahrişlerini önlemesinin yanı sıra iltihap giderici, idrar söktürücü ve ağrı kesici özelliklere sahiptir. Ayrıca yatıştırıcı özelliğe sahip olan ıhlamur, strese karşı vücudu destekler ve uyku düzenin sağlanmasında önemli rol oynar. Metabolizma hızını arttıran bitki, terlemeyi sağlayarak vücuttan aşırı suyun atılmasını sağlar.

4) ADAÇAYI 
Kendine has bir aromaya sahip olan yumuşak ve tatlı bir lezzete sahip olan adaçayı, binlerce yıllık geçmişe sahip bir bitkidir. Akdeniz kıyılarına sahip tüm ülkelerde yetişen adaçayı, taze ya da kuru olarak çay şeklinde tüketilebilir.

Eter yağları olarak bilinen sineol, pinen ve borneol ile oleanol asidi, asparagin, flavon, irsol asidi, fumorik asit, reçine, tanen ve glikozis gibi maddeler içeren bitki, antioksidan özellikleri ile dikkat çeker. Yemeklere lezzet verici olarak da kullanılan adaçayı, etlerin dinlendirilmesi için hazırlanan soslarda da kullanılır.

Sindirim sistemi üzerinde olumlu etkilere sahip olan bitki, hazımsızlığın önlenmesinde etkilidir. Adet düzensizlikleri ve adet sancılarına iyi gelen ıhlamur, antifungal etkisi ile vücutta oluşan cilt mantarlarının tedavisinde etkin bir rol oynar. Toksinlerin vücuttan atılmasını destekler ve sinire bağlı olarak gelişen baş ağrılarını hafifletir. Balgam söktürücü, boğaz ağrısını giderici ve öksürüğü önleyici etkileri sayesinde soğuk algınlıklarının tedavisinde etkindir. Ağız yaralarının tedavisini destekler ve ayrıca idrar yolları enfeksiyonları, safra kesesi ve karaciğer hastalıklarını önleyici etkiye sahiptir.

5) ÇÖREK OTU 
Tüm dünyada kullanılan şifalı bitkilerden biri olan çörek otunun siyah tanecikli tohumları genellikle hamur işlerinde baharat olarak kullanılır. Ayrıca çörek otunun tohumları kullanılarak hazırlanan yağı da içilebilir ya da harici olarak cilde uygulanabilir.

Timokinon, timol ve timohidrokinon gibi sağlığa faydalı kimyasal bileşenler içeren çörek otu, eterli yağlar açısından zengindir. Bunlara ek olarak selenyum, çinko, magnezyum, kalsiyum, demir mineralleri ve niyasin, folik asit, B6, B2 ve B1 vitaminleri içerir.

Antioksidan içeriği yüksek olan çörek otu, bazı kanser hastalıklarının, karaciğer ve böbrek hastalıklarının, romatizmal hastalıkların, hipertansiyon ve şeker hastalığının tedavisinde oldukça etkilidir. İlaç üretiminde de kullanılan bitki, alerjik rinit tedavisini destekler. Burun kanallarının şişmesi, hapşırma, burun akması ve burun tıkanıklığı gibi alerji semptomlarını hafifletir. Astım, bronşit, epilepsi ve Alzheimer hastalığının tedavisini destekleyici rol oynar.

6) HÜNNAP 
Hünnap, innabi ya da çiğde olarak da bilinen hünnap, üzerinde kahverengi kızıl tonlarında incecik bir kabuğu bulunan ve zeytine benzeyen oldukça faydalı bir bitkidir. Çiğ olarak tüketilebildiği gibi kurutularak ya da reçeli yapılarak da tüketilebilir.

Düşük kalorili bir meyve olan hünnap kilo vermeye yardımcı olur. Yüksek oranda C ve A vitamini içeren hünnap bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücudu korur. İçeriğinde yer alan B3 vitamini sayesinde kan dolaşımının düzenleyen meyve, sinir sistemi fonksiyonlarının da sağlıklı bir şekilde çalışmasını destekler.

Güçlü bir antioksidandır ve bu özelliği sayesinde karaciğer hastalıklarının tedavisinde önemli rol oynar. Ayrıca cilt sağlığının korunmasında, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını da destekler. Kalsiyum ve magnezyum içeren hünnap kemik ve kas gelişimi için önemlidir. Yüksek oranda potasyum içeren hünnap kalp ve damar sağlığının korunmasını sağlayarak kalp krizi riskinin önlenmesine yardımcı olur.

7) KUDRET NARI 
Afrika, Asya, Güney Amerika, Karayip Adaları ve Amazonlarda yetişen tropikal bir bitki olan kudret narı ülkemizde Akdeniz ve Marmara Bölgesi’nde yetiştirilir. Pütürlü ve yeşil bir dış yüzeye sahip olan kudret narı kesildiğinde inden kırmızı renkli çekirdekleri çıkar.

Çekirdekleri çıkarılarak taze ve olgun hali ezilip bal ile karıştırılarak tüketilebilir. Zeytinyağı içerisine koyulan kudret narı ağzı kapatılarak cam bir kavanozda güneş görmeyecek biçimde 6 ay bekletilir. Bekletilen kudret narı, özellikle sabahları aç karnına bir tatlı kaşığı bal ile birlikte tüketilir. Aynı zamanda harici olarak da yara, kesik ve yanıklara da sürülebilen karışım, tedavi süresini kısaltır.

Özellikle kadınlarda rahim ve vajina yaralarının iyileşmesinde önemli rol oynayan kudret narı karışımı, egzama ve sedef hastalığı gibi cilt hastalıklarının tedavisinde de oldukça etkilidir. Antioksidan içeri ile bağışık sisteminin güçlenmesini sağlayan besin antibiyotik etkisiyle dikkat çekicidir. Kanser hücresi oluşumunu önler ve gastrit, ülser gibi mide problemlerinin oluşmasını engeller.

8) SARIMSAK 
Kökeni Orta Asya’ya dayanan sarımsak ülkemizde de en çok yetiştirilen bitkilerden biridir. Kendine has aromaya ve lezzete sahip olan sarımsak antibiyotik özelliği sayesinde birçok hastalığın tedavisini ve genel sağlık durumunu destekleyici rol oynar.

Yemeklere lezzet verici olarak taze ya da kurutularak toz şeklinde tüketilebilen bitkinin yağı, kapsülleri ve tozu bulunur. Antioksidan vitamin ve mineral içeriğinin yanı sıra aromatik yağları sayesinde vücuda yararları olan sarımsak, özellikle kalp ve damar hastalıklarına karşı koruyucudur ve kalp krizi riskini önler. Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudun hastalıklara karşı direncini arttırır.

Kanser hücresi oluşumunu engelleyen ve oluşan hücrelerin çoğalmasını önleyen sarımsak, başta kolan kanseri olmak üzere diğer kanser türlerine karşı vücudu korur. Cilt hücrelerinin yenilenmesini sağlayarak yaşlanmayı geciktirir ve kan şekerini düzenler. Beyin fonksiyonlarının düzenlenmesinde önemli rol oynar ve Alzheimer gibi hastalıkların tedavisini destekler. Bağırsak parazitlerinin vücuttan atılmasını sağlayan sarımsak cinsel performans üzerinde de etkilidir.

9) REZENE 
Kökeni çok eski çağlara dayanan şifalı bir bitki olan rezene, kurutularak yemeklerde baharat olarak ya da çay şeklinde tüketilebilir. Yüksek oranda fosfor, magnezyum, potasyum, kalsiyum ve sodyum mineralleri içeren bitki, A ve C vitamini açısından da zengindir.

Flavon bileşenler ve uçucu yağlar açısından da zengin bir bitki olan rezene kozmetik ve ilaç sanayinde kullanılır. Kabızlık, gaz, şişkinlik gibi sindirim sistemi bozukluklarının ve bazı cilt hastalıklarının tedavisinde önemli rol oynayan rezene, aynı zamanda tansiyonun düzenlenmesinde de oldukça etkilidir.

Emziren annelerde süt arttırmak için de önerilen bitki, yüksek potasyum içeriği sayesinde kan dolaşımını da düzenler. İdrar söktürücü özelliği ile vücuttaki fazla suyun atılmasına yardımcı olan rezene, toksinler de vücuttan uzaklaştırır. İçeriğindeki A vitamini görme sorunu yaşayanlar için oldukça faydalıdır. Düzenli olarak tüketilen rezene, çinko, selenyum ve kalsiyum içeriği sayesinde cildin daha canlı ve pürüzsüz görünmesini sağlar.

10) TARÇIN 
Kullanımı eski Mısır’a kadar dayanan ve sağlığa faydaları nedeniyle şifalı bir bitki olarak kullanılan tarçın, kendine has aroması ve lezzetiyle en çok beğenilen bitkilerden biridir. Çay şeklinde demlenerek tüketilebildiği gibi yemeklere ve tatlılara eklenerek lezzet verici olarak kullanılabilir.

Güçlü bir polifenol içeriğine sahip olan tarçın, demir, magnezyum, kalsiyum, potasyum, manganez mineralleri ve K, C, A, E ve B6 vitaminleri açısından zengin bir kaynaktır. Antioksidan özelliği sayesinde vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruyucu etki gösterir.

Mantar enfeksiyonlarına karşı etkilidir ve kanser hücresi oluşumunu engeller. Metabolizma hızını arttır ve kilo vermeye yardımcı olur. Toksin maddelerin ve vücuttaki aşırı suyun dışarı atılmasını sağlar. Ayrıca kemik gelişiminde etkili rol oyar ve kalp damar hastalıklarına karşı vücudu korur. Adet sancılarının önlenmesinde etkilidir ve sinir sistemi fonksiyonlarının düzenlenmesini sağlar.

Mide bulantısı sık sık yaşadığımız bir durumdur. Mide bulantısını geçirmek için bitkisel yöntemler mevcuttur. Bu bitkisel yöntemleri tercih ederek mide bulantınızın önüne geçebilirsiniz. Özellikle son günlerde internette sıklıkla mide bulantısına karşı bitkisel tedavi seçenekleri araştırılmaktadır. Peki, sıklıkla araştırılan mide bulantısına ne iyi gelir? Nasıl geçer? Mide bulantısını geçirmek için yapılacak ve bulantıya iyi gelen besinler nelerdir? İşte mide bulantısına yönelik bitkisel tavsiyeler. Mide bulantısına yönelik bitkisel metotlar mevcuttur. Bu bitkisel yöntemleri tercih ederek mide bulantınızı hızlıca geçirebilirsiniz.

Mide bulantısına ne iyi gelir?

Zencefil: Mide bulantısına iyi gelen bitkisel doğal yöntemler mevcuttur. İlk olarak zencefil mide bulantısı için bire bir bitkisel çözümdür. Zencefil sindirim sistemini rahatlatır ve mideyi koruyucu görevi vardır. İnsan sağlığına oldukça faydalı olan zencefili günde 2 defaya mahsus olmak üzere kullanabilirsiniz. Zencefili taze olarak demleyerek tüketebilirsiniz. Özellikle mide bulantısı bulunduğunuz durumlarda zencefili kaynatarak tüketebilirsiniz. Sindirim sistemini düzenleyen ve onaran zencefil oldukça faydalı bir bitkidir.

Papatya ve Rezene Çayı: Mide bulantısına bir diğer iyi gelen bitkisel çözüm ise papatya ve rezene çayıdır. Papatya ve rezene çayı mide bulantısına karşı oldukça etkilidir. Papatya ve rezene çayını demleyerek küçük yudumlar eşliğinde tüketmeniz önerilir. Böylece mide bulantınız anında kesilecek ve kendinizi daha da rahat hissedeceksiniz. Papatya ve rezene çayına isterseniz şeker de ilave edebilirsiniz. Şeker mideyi yatıştırır ve mide bulantı hissinizi kesecektir.

Nane Limon Çayı: Mide bulantınıza yönelik nane limon çayı tüketmeniz önerilmektedir. Nane limon mideyi yatıştırmayı özelliği bulunmaktadır. Limon da nane üzerine ilave edilince mide bulantısına oldukça iyi gelir. Nane limon çayı içerdiği aroması ile birlikte mide bulantısını keser. Eğer siz de mide bulantısı şikayetine sahipseniz nane limon çayını tüketebilirsiniz. Mide bulantısına iyi gelen bir diğer gıda ise yoğurttur. Yoğurt probiyotik olan besinler arasında yer alır. Ayrıca mideyi korur ve midenin rahatlamasını sağlar. Yoğurt tüketerek mide bulantınızı kolayca geçirebilirsiniz.

Nasıl geçer?

Elma Sirkesi: Mide bulantısı sıkıntısı yaşıyorsanız elma sirkesi ile midenizi yatıştırabilmeniz mümkün. Elma sirkesi her derde deva olan nadir gıdalar arasında yer almaktadır. Elma sirkesi mideyi yatıştırır ve sindirim sistemini düzenler. Sindirim sisteminin daha iyi çalışmasını sağlar. Mide bulantısı şikayetlerini azaltır. Mide bulantısı pek çok nedene bağlı olarak gelişebilmektedir. Dolayısıyla mide bulantısının neden olduğunun tespitinin yapılması oldukça önemlidir. Bitkisel yollarla mide bulantısı şikayetlerinizi geçirebilirsiniz. Mide bulantısı aynı zamanda psikolojik nedenlere bağlı olarak da gelişebilmektedir.

Naneli Şeker: Sık sık mide bulantısı şikayetleriniz varsa cebinizde her zaman bir şeker bulundurun. Bulunduracağınız şeker naneli şeker olması önemlidir. Naneli şeker mide bulantınızı anında kesecek ve sizi rahatlatacaktır. Ayrıca naneli şeker mideyi koruyucu özelliği de bulunmaktadır. Mide bulantısı hemen hemen herkesin sıklıkla yaşayabileceği bir durumdur. Dolayısıyla bitkisel çözümler ile birlikte mide bulantısının semptomlarını geçirmek mümkün.

Lifli Besinler: Sindirimi zor besinler tüketmek mide bulantısına neden olacaktır. Dolayısıyla öğünlerinizde sindirimi daha kolay lifli gıdalar tüketerek mide bulantısı şikayetlerinizi geçirebilirsiniz.

Yeşil Elma: Mide bulantısını geçiren bir diğer besin ise elmadır. Elma mideyi yatıştıran ve mide bulantısı şikayetlerini geçiren bir meyvedir. İnsan sağlığı için oldukça faydalı olan meyveyi her öğününüzde tüketerek bu tür şikayetlerinizin önüne kolayca geçebilirsiniz. Elmada yoğun miktarda lif bulunur. Bu lifler mide bulantısını yatıştırmaktadır. Özellikle kırmızı elma yerine yeşil elmayı tercih ederek mide bulantınızı doğal yollardan yatıştırabilirsiniz.

Muz: Mide bulantısına iyi gelen ve lif içeren meyvelerden biri de muzdur. Muz aynı zamanda potasyum içermektedir. Potasyum bakımından zengin olan muz mideye oldukça iyi gelmektedir. Mide bulantısını yatıştıran muz oldukça faydalı bir besindir. Muzu ister püre haline getirebilir ya da normal şekilde tüketebilirsiniz. Muzu isterseniz suyunu çıkararak da tüketerek mide bulantı şikayetlerinizi tamamen geçirebilirsiniz.

Mide bulantısını geçirmek için yapılacaklar ve bulantıya iyi gelen besinler

Kuru Yemiş: Mide bulantısını geçirmek için cebinizde kuru yemiş bulundurabilirsiniz. Kuru yemiş mide bulantısına karşı etkili bir doğal çözümdür. Özellikle kuru yemişlerden fıstık ve fındık midenin sindirilmesi kolay olan kuru yemiş türlerinden biridir. Dolayısıyla bol bol fındık ve fıstık tüketerek mide bulantınızı geçirebilirsiniz. Bulantıya iyi gelen besinlerden olan fındık ve fıstık oldukça faydalı kuruyemiş türlerindendir.

Tuzlu Kraker: Tuzlu kraker yanınızda bulundurabilirsiniz. Tuzlu kraker mide bulantısını geçirmektedir. Tuzlu kraker mide bulantısına oldukça iyi gelmektedir. Mide bulantısı özellikle sabahları ortaya çıkabilmektedir. Sabahları atıştırmalıklarınızı tuzlu krakerler ile yapabilir ve böylece midenizi yatıştırabilirsiniz.

Limonata: Mide bulantısı için evde yapabileceğiniz basit doğal çözümler de vardır. Özellikle limonata yaparak mide bulantısını engelleyebilirsiniz. Mide bulantısına neden olan faktörlerin ortadan kalkmasını sağlayan limonata oldukça faydalıdır. Limonataya şeker de ilave ederek mideniz için daha iyi hale getirebilirsiniz.

Süt: Ilık sütte mide bulantısına iyi gelir. Evde ki günlük sütünüzü kaynatarak mide bulantınızı geçirebilirsiniz. Ilık süt mideyi rahatlatmaktadır. Ilık süt ayrıca besin değerleri bakımından da oldukça iyi bir besin kaynağıdır. Sıklıkla mide bulantısı şikayetleri yaşıyorsanız ılık süt içebilirsiniz. Ilık süt ayrıca mideyi de korur ve sindirim sisteminin daha iyi çalışmasına yardımcı olmaktadır.

Tavuk Suyu: Evde yapabileceğiniz bir diğer şey ise tavuk suyudur. Tavuk suyu da midenizi yatıştırır ve mide bulantısı hissinizi yok eder. Tavuk suyu tüketerek midenizi yatıştırabilir ve böylece kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

Kusma hissine neden olan bulantı, hafif düzeyde kaygı bozukluğundan çok ciddi hastalıklara kadar pek çok sebebe bağlı olarak gelişebilmektedir. Doğru bitki çaylarının içilmesi bazı durumlarda bulantının giderilmesine yardımcı olabilir. Bitki çayları içmek genel olarak güvenli olmakla birlikte, özellikle başka ilaçların kullanımı söz konusuysa hekime danışarak tüketilmesi gerekmektedir.

Bulantının azaltılmasına yardımcı olabilen bitki çayları şunlardır:

Zencefil Çayı:

Binlerce yıldır geleneksel tıpta mide bulantısının doğal çaresi olarak kullanılagelmiştir. Yapılan bilimsel çalışmalara göre de zencefil çayı aşağıdaki tıbbi durumlarda bulantı ve kusmayı hafifletmektedir.

-sabah bulantısı,

-kemoterapi ya da cerrahi işlem kaynaklı bulantı

-bazı ilaçların neden olduğu bulantı

Bir çalışmada kemoterapi alan kişiye günde /1 gram zencefil verilmiş ve plasebo grubuna göre zencefil tüketenlerde bulantı ve kusma anlamlı derecede hafiflemiştir.

2 yaşından küçük çocuklar zencefil tüketmemeli, gebeler ise günde 1 gram zencefil sınırını aşmamalıdır.

Hazır zencefil çaylarının yanı sıra kendiniz de evde zencefil çayı hazırlayabilirsiniz. Bir diş sarımsak kadar zencefili 1 su bardağı suya koyarak 10 dakika kaynatabilir ve sonrasında bal, tarçın ve limon ile lezzetlendirerek içebilirsiniz.

Papatya çayı:

Papatya çayı da geleneksel tıpta bulantı giderici olarak kullanılmaktadır. Papatyada bulunan bileşikler sindirim kaslarını gevşetir; araba, gemi, uçak vb. kaynaklı bulantı da dahil olmak üzere bulantı, kusma, gaz ve hazımsızlık durumlarında papatya şifa olarak tüketilmektedir.

Kemoterapi alan kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada papatya özünün kusma sıklığını azalttığı ortaya konmuştur. Gebe kadınlarda yapılan bir başka çalışmada da papatya özünün bulantı ve kusmaya karşı zencefilden daha etkili olduğu belirlenmiştir.

Gebelikte papatya çayı kullanmadan önce hekime danışılmalıdır çünkü gebelikte papatya çayı da dahil olmak üzere bitki çayları risk oluşturabilmektedir.

Ballı limonlu çay:

Ballı limonlu çay en keyifli çaylardan biridir. Birçok çalışmaya göre limon kokusunun mide bulantısını hafifletebileceği gösterilmiştir.

Bal, limonun asidik tadını dengeler. Ayrıca bulantıya neden olabilecek enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan antibakteriyel özellikler kazandırır çaya.

Ballı limonlu çayı evde hazırlamak çok kolaydır. Yapılması gereken sadece bir bardak sıcak suya 2 çay kaşığı limon suyu ve 2 çay kaşığı bal ekleyerek karıştırmak.

Nane Çayı:

Nane çayı sakinleştirici etkiye sahiptir, bulantı, ishal ve şişkinlik gibi sindirim sistemi sorunlarının tedavisinde yaygın olarak kullanılmıştır. Bir çalışmaya göre nanenin ameliyat sonrası mide bulantısını kontrol etmeye yardımcı olduğu belirlenmiştir.

Marketlerde rahatlıkla bulabileceğiniz hazır nane çaylarını tüketebilirsiniz.

Rezene Çayı:

Rezene çok uzun yıllardır mide ağrıları, ishal ve kabızlık da dahil olmak üzere sindirim sistemi şikayetlerinin hafifletilmesinde kullanılmıştır.

Bilimsel çalışmalarla da bu yararlarından bazıları ispatlanmıştır. Örneğin bir çalışmaya göre adet öncesi 30 mg rezene kapsülü alan kadınların bulantı şikayetleri azalmıştır.

kişiyle yapılan bir başka çalışmada ise günde bir bardak rezene çayı içmenin sindirim sağlığını olumlu etkilediği, ameliyat sonrası bağırsakların düzene girmesine yardımcı olduğu belirlenmiştir.

Rezene çayı yapmak için 2 çay kaşığı rezene tohumunu ezerek 1 bardak sıcak suya ekleyin. dakika demleyip, süzerek için.