mideye dahiliye mi bakar / Gastroenteroloji nedir, neye bakar? - Sağlık Haberleri

Mideye Dahiliye Mi Bakar

mideye dahiliye mi bakar

İç hastalıklar (dahiliye) nedir? Hangi hastalıklara bakar?

Yetişkin sağlığı ile ilgili sorunlarda başvurulan iç hastalıkları hakkında merak edilen tüm detayları haberimizde bulabilirsiniz İç hastalıklar (dahiliye) nedir? Hangi hastalıklara bakar? İşte cevapları

monash.pw

Yayınlanma: - 24 Temmuz Güncellenme:

İç hastalıklar (dahiliye) nedir? Hangi hastalıklara bakar?

Diyabet, tansiyon, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, kan hastalıkları, sindirim sistemi (mide ve bağırsaklar) problemleri, enfeksiyon hastalıkları, solunum sistemi rahatsızlıkları, hormon hastalıkları ve obezite gibi problemlerde başvurulan iç hastalıkları (dahiliye) nedir? Hangi hastalıklara bakar? Bilinmesi gerekenleri haberimizde sizler için derledik…

İÇ HASTALIKLARA (DAHİLİYE) NEDİR?

Dahiliye olarak da bilinen iç hastalıkları; pek çok hastalığın teşhis ve tedavisi ile ilgilenen bir tıp uzmanlığıdır. İç hastalıkları uzmanlığı, vücudun iç organlarını etkileyen çok çeşitli koşulları kapsar – kalp, akciğerler, karaciğer ve mide-bağırsak sistemi, böbrekler ve idrar yolu, beyin, omurga, sinirler, kaslar ve eklemler. Her ne kadar bazı hastalıklar özel organları etkilese de, yaygın hastalıkların çoğu – arteriyoskleroz, diyabet, yüksek tansiyon ve kanser vücudun birçok iç organını etkileyebilir.

İç hastalıkları alt özellikleri arasında alerji ve immünoloji, kardiyoloji (kalp hastalıkları), endokrinoloji (hormon hastalıkları), hematoloji (kan hastalıkları), bulaşıcı hastalıklar, gastroenteroloji (bağırsak hastalıkları), nefroloji (böbrek hastalıkları), onkoloji (kanser), pulmonoloji akciğer hastalıkları) ve romatekoloji (artrit ve kas-iskelet sistemi hastalıkları) bulunmaktadır.

İÇ HASTALIKLARI HANGİ HASTALIKLARA BAKAR?

– Grip
– Zatürre
– Bronşit
– Göğüs ağrısı (buna bağlı sol kol ağrısı)
– Astım
– KOAH
– Hipertansiyon
– Kalp ritim bozuklukları
– Kalp yetmezliği
– Koroner kalp hastalıkları
– Diyabet
– Guatr
– Ağız kuruluğu
– Ülser
– Gastrit
– Mide ekşimesi
– Öksürük
– Karaciğer hastalıkları
– Safra kesesi hastalıkları
– Böbrek hastalıkları
– Karın ağrısı
– Kabızlık
– İshal
– Spastik kolon (sinirsel kolit)
– Kansızlık
– Hemofili
– Troid hastalıkları
– Obezite
– Kolesterol ve trigliserit yüksekliği
– Gut hastalığı
– Ateşli eklem romatizması
– Osteoporoz
– İdrar yolu hastalıkları
– Baş dönmesi
– Baş ağrısı
– Migren
– Hepatit
– Akdeniz anemisi
– Kistler
– Alerjiler
– Sürekli hapşırma
– Kanser

Grip nasıl geçer? Belirtileri ve tedavisiİlginizi ÇekebilirGrip nasıl geçer? Belirtileri ve tedavisi

baş ağrısıbeyindiyabetgastritGripkabızlıkkanserobeziteSağlıkÜlseryüksek tansiyon

Refl&#; Hastalığı

Gastroözofageal Reflü Hastalığı (GÖRH) mide içeriğinin, özofagusa geri kaçması sonucunda oluşur. Bu durumda reflü olan mide sıvısı asit, pepsin ve safra tuzları ile karışmış alınan besinleri de içerebilir. Göğüs arkasında yanma hissi, sırta ve boğaza yayılabilir. Bu yanma yemeklerden 30 dakika sonra başlar, egzersiz ve öne eğilmekle artar. Ayrıca aşırı geğirme, hazımsızlık, uzun süreli öksürük, kusma, geceleri boğulma hissi, sırt ağrısı, ağza acı ve ekşi suların gelmesi, ağza kötü kokular gelmesi, diş çürükleri, kronik farenjit, boğazda yanma hissi ve ses kısıklığı gibi belirtilerle kendini gösterir.

Fizyolojik reflü dediğimiz sağlıklı kişilerde de mide içeriğinde özofagus reflüsü olabilmektedir. Yapılan çalışmalarda, 24 saatlik özofagus pH monitörizasyonu (asit reflüsünü gösteren test) ile normalde de gastroözofageal reflü periyodları olduğu ancak bu reflünün total sürenin %4’ünden daha kısa süreli devam ettiği bulunmuştur. Bu durumun herhangi bir semptoma yada özofagus mukoza hasarına neden olmadığı gösterilmiştir. Sağlıklı kişilerde özellikle yemek sonrası ortaya çıkan fizyolojik sınırlardaki bu reflü, normal olarak kabul edilir.

Fizyolojik sınırları aşarak semptomların ortaya çıktığı ve yaşam konforunun etkilendiği aşamada hastalık belirtileri görülmeye başlamıştır. Reflünün ortaya çıkardığı yukarıda saydığımız semptomlar mide içeriğinin ve asidin özofagusa zarar verici etkilerinin başladığını işaret etmektedir. Bu tablo gelişince öncelikle tıbbi değerlendirme, özel testler ve gastroskopi sonrası uygun tedavinin planlanması gerekmektedir.
 
Reflüde Tedavi Yöntemleri

Gastroözofageal Reflü Hastalığı, özofagusta ve özofagus dışında yarattığı sorunlarla yaşam konforunu önemli ölçüde azaltır. Bu nedenle tedavi başlıca semptomların giderilmesi ve komplikasyon gelişiminin önlenmesi amacına yöneliktir. Öncelikle yaşam biçimini düzenleyen ilaç dışı tedaviler medikal tedaviye ek olarak uygulanır.
Hastanın yatağının baş tarafını yükseltmesi veya yüksek yastıkla yatması mide içeriğinin, yer çekim etkisiyle özofagusa kaçmasına engel olur. Kilo kaybı ile ideal kiloya inilmesi reflünün azalmasını sağlamaktadır.

İçiliyorsa sigaranın bırakılması, yağlı yemeklerden kaçınılması, çay ve kahvenin aşırı derece tüketilmemesi, alınıyorsa alkolün kesilmesi, çikolata, biberli ve baharatlı gıdalar, portakal, limon gibi besinler ve kola gibi gazlı içeceklerin tüketilmemesi gerekmektedir. Yemeklerden en az 3 saat sonra yatılması önerilmektedir. Hastaların karın içi basıncını artıran korse, sıkı kemer takmak ve öne doğru eğilerek ıkınmak da reflüyü artırmaktadır. Her türlü stres mide ile ilgili sıkıntıları artırmaktadır. Aspirin ve diğer ağrı kesici ilaçlar gibi mukozaya zarar veren ilaçlar ile teofilin, antikolinerjikler ve kalsiyum antagonistleri gibi alt özofagus sfinkter basıncını azaltan ilaçlar tedavi esnasında kullanılmamalıdır.

İlaç tedavisi: Semptomların olduğu dönemde kullanılacak asit giderici  ilaçlar, H2 blokerleri ve proton pompası inhibitörleri ile mide asit seviyesini düşürerek etki göstermektedir. Tekrarlayan göğüs arkası yanmaları, yaşam düzenleyici tedbirlere rağmen semptomları geçmeyen, kısa süreli tedaviye rağmen sık nükseden hastalarda uzun süreli tedavi gerekmektedir. Gastroözofageal Reflü hastalarının ancak % 30'u ömür boyu ilaç içmek zorunda kalır. Sürekli ilaç kullanmanın yan etkileri ve maliyet problemleri düşünüldüğünde, bu hasta grubunda kalıcı tedavi sağlayan laparoskopik reflü cerrahisi tek alternatif olarak kabul görmektedir. Günümüzde laparoskopik cerrahi ile başarı oranı % 90'ın üzerindedir.

Cerrahi Tedavi: Mide fıtığı veya reflü hastalığında ameliyat; sürekli ilaç içmek zorunda kalan, ilacı kestiğinde semptomları tekrarlayan, ilaca rağmen özofagustaki yaraları geçmeyen ya da ilaç kesildikten hemen sonra tekrar yaralar açılan, özofagus yüzeyinde ileri derecede hücresel değişiklik gösteren kişilere ve özellikle de genç yaş grubundaki hastalara önerilir. Günümüzde Laparoskopik reflü cerrahisi ile mide girişindeki açıklık kapatılır ve onu takiben funduplikasyon dediğimiz mide fundusunun özofagus etrafına sarılarak sabitlenir. Laparoskopik olarak en fazla Nissen funduplikasyonu uygulanırken farklı açılarda sarılma işlemi de yapılır.

Reflü Problemi Yaşandığı Dönemler İçin Ofis Çalışanlarına Yönelik Pratik Öneriler
Bu semptomları yaşayan ofis çalışanları öncelikle içiliyorsa sigara ve çok fazla kahve tüketiminden uzak durmalı ve iş ortamının stresini en aza indirecek tedbirler alarak korunabilirler. Yemek öğünleri az ve sık olmalıdır. Öğle arasında acı, baharatlı, yağlı, kızartma, gazlı içecekler, çikolata, nane, limon gibi besinleri uzak durulmalı. Çalışma ortamında, reflü gelişince antiasit ve mide ilaçlarını kullanmaları semptomları geçirebilir. Özellikle reflü geliştiğinde antiasitler çok hızlı bir şekilde rahatlama sağlar. Bu tip şikayetleri olan kişilerin hekim kontrolünden geçmeleri ve uygun tedavi modellerini almaları gerekmektedir.

İ&#; Hastalıkları (Dahiliye) doktorlarımızdan muayene randevusu almak için, 77 99 nolu telefondan arayabilir veya e-randevu hizmetimizden yararlanabilirsiniz.

Gastroenteroloji nedir, neye bakar?

GASTROENTEROLOJİ NEDİR?

Gastroenteroloji, sindirim sistemi kanalı denilen yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak (kolon) ve makat bölgesi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, safra kesesi ve yolu hastalıkları, pankreas hastalıkları ile karın duvarı hastalıklarını inceleyen, yani karın içi organlardan böbrekler hariç tüm organların hastalık ve tanı ve tedavisiyle ilgili bilim dalıdır.

GASTROENTEROLOJİ NEYE BAKAR? HANGİ HASTALIKLARLA İLGİLENİR?

Gastroenteroloji Bölümü, reflü konusundaki yakınmaları tedavi eder. Bunun yanında kolonoskopi ile kalın bağırsak rahatsızlıkları ve ince barsak rahatsızlıkları teşhis edilebilir. Yemek borusu kanseri, yemek borusuna kaçan yabancı cisimlerin ya da içilen zararlı maddelerin neden olduğu yaralanmaların hasarlarını onarır.

Gastrit ve ülser tedavileri de gastroenteroloji alanını ilgilendirir. Yani mide problemleri de gastroenterolojinin alanıdır. Ayrıca mideye kaçan delici ve batıcı yabancı cisimlerin dışarı çıkarılmasını oluşturur.

İnce bağırsak ülseri, ince bağırsak hastalıkları, safra yolu taşları, safra yolu kanserleri ve komşu organ olarak pankreas hastalıkları ve kanserlerinin teşhisleri ve ameliyat şansını kaybetmiş hastaların tedavileri de gastroenteroloji uzmanlarınca yapılmaktadır.

Crohn hastalığı, tüberküloz ile kalın bağırsaklarla ilgili sorunlar da yine gastroenteroloji bölümünü ilgilendirir. Ayrıca hemoroid, anal fissür, rektum kanserleri, karaciğer hastalıkları, safra kesesi, pankreas hastalıkları da gastroenteroloji bölümü kapsamındadır.

Gastroenteroloji doktorları karaciğer, safra kesesi ile safra yolları, pankreasın sindirim işlevleri ve gastrointestinal trakt (yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsaklar) konusunda uzmanlaşmış hekimlerdir. Bu nedenle gastroenteroloji ile ilgili alanlarda, gastroenterologlar en doğru tedaviyi belirleyecek olan kişilerdir.

GASTROENTEOROLOJİ TEDAVİLERİ HAKKINDA

Gastroenteoroloji sorunlarında her organa göre farklı tanı ve tedavi yöntemleri vardır. Bu yöntemler şöyle sıralanabilmektedir:

Özofagogastroduodenoskopi: Ağız yolu ile girilerek yemek borusu, mide ve on iki parmak bağırsağının endoskopik olarak değerlendirilmesi işlemidir.

Endoskopik retrograd kolanjiopankreatografi: Safra ve pankreas kanallarının problemlerini tedavi etmek için üst gastrointestinal (GI) endoskopi ve x ışınları birleştiren bir işlemdir.

Kolonoskopi: Kolonoskopi, kalın bağırsağın makattan girilerek, sakinleştirici ilaç veya anestezi altında bir fiberoptik kamera ile monitör altında incelenmesi işlemidir.

Rektosigmoidoskopi: Kalın bağırsağın rektum ve sigmoid kolon ismi verilen son cm'lik kısmının ucunda ışık kaynağı ve kamerası bulunan ince bükülebilen bir aletle incelenmesi yapılmaktadır. Tanı için yapılan bir diğer işlem de karaciğer iğne biyopsisidir.

Endoskopi ile tedavi: Yemek borusu, mide ve rektum bölgesindeki yabancı cisimler endoskopi aracılığıyla çıkarılabilmektedir.

Buji ve balonla tedavi: Yemek borusunda oluşan darlıklar buji ve balon yöntemi yardımıyla genişletilebilmektedir. Ayrıca bu bölgede stent uygulamaları da yapılmaktadır.

Band ligasyonu: Karaciğer sirozuna bağlı gelişen özefagus varisi kanamalarında, kanamayı durdurmak için endoskopik olarak girilerek kanayan damarın vakumlanması ve etrafına lastik bir bant atılması işlemidir.

Polipektomi: Poliplerin kolonoskopi ile çıkarılması işlemidir.

NTV’yi sosyal medyadan takip edin

TwitterFacebook

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır