Migren, yaam kalitesini düüren, kiinin günün büyük bölümünü iddetli ve sürekli ba arlaryla geçirmesine neden olan bir hastalktr. Ülkemizde ortalama her 7 kiiden biri migren hastas olduu düünüldüünde genel olarak ciddi bir migren hastas oran ortaya çkmaktadr. Ar kesici ilaçlar ile semptomlar azaltlmaya çallsa da yeterli olmamaktadr. Bununla birlikte son yllarda migren için toksin uygulamas ile hastaln semptomlar azaltlabilmektedir.
Semptomlar azaltmaya yarayan veya ortadan kaldran, migren için toksin uygulamas ile ilgili merak edilenler:
çerikler
Migren, kiinin günlük yaantsn olumsuz yönde etkileyen ve kstlayabilen bir ba ars türüdür. Kiinin ense, akak, göz çevresi gibi bölgelerinden balayarak ksmi ya da yaylarak devam eder. Aryla birlikte sese, a duyarlln artmas, bulant ve kusma da görülebilmektedir.
Migren ata dört aamada gerçekleir. Ancak kiide bu aamalarn hepsi görülmeyebilir.
Migrenin aamalar unlardr:
Bu aamada arlar balamadan önce çeitli belirtiler ortaya çkabilmektedir. Kabzlk, sk esneme, huzursuzluk, yeme istei vb. deiiklikler ile kendisini gösterebilir. Ancak bu belirtiler olmadan da direkt ba ars ile de ortaya çkabilir.
Arlarn balangcndan yaklak 15 ila 45 dk önce klar, zigzag çizgiler, bulank görme ya da tamamen görme kaybnn yaanmas gibi belirtiler ortaya çkabilmektedir. Migren hastalarnn ortalama %10’ unda görülen bu tür migrende belirtilerden sonra ba ars ataklar ortaya çkmaktadr. Yine baz aura belirtilerinde vücutta uyuma, ba dönmesi gibi belirtiler de az da olsa elik edebilir.
Bu aamada iddetli ba ars ortaya çkmaktadr. Atak srasnda zonklama, kusma, k ve sese duyarllk gibi çeitli semptomlar da arya elik edebilmektedir. Ortalama 4 ila 72 saat sürebilmektedir. Atak says kiiden kiiye göre deiiklik gösterebilir. Ayda bir ya da haftada birkaç defa görülebilmektedir. Atak says migrenin kronik olup olmadn belirler.
iddetli ba arlar ve elik eden semptomlar ile hasta bitkin ve halsiz düebilmektedir. Atak sonras hasta rahatlasa da atan etkilerini hissedebilmektedir.
Migrenin atak says ve görülme sklna göre de ikiye ayrlmaktadr. Bunlar;
Epizodik migren: Daha seyrek ataklarla ortaya çkan migren türüdür.
Kronik Migren: Kronik migrende kiinin son üç ayda, ayn en az 15 günü ve üzerinde ba ars ikâyeti olmaldr. Bu arl dönemin de en az 8 günü migren ataklarn yaamas gerekir. Bu tür olan migren, kronik migren olarak kabul edilir. Genellikle ban tek tarafl ya da iki tarafnda da ar, k, ses, hareket ve kokuya duyarlln artmas, orta veya daha iddetli ve sklkla kusma gibi semptomlar eik edebilmektedir.
Migrenin henüz bilinen bir nedeni bulunmamaktadr. Baz çevresel faktörlerin tetikleyebildii, genetiin etki edebildii düünülse de tam olarak nedeni bilinmemektedir. Bu nedenle migren tedavisinde daha çok semptomlar hafifletmeye veya ortadan kaldrmaya yönelik tedaviler uygulanmaktadr.
Migren tedavisi için genellikle ar kesici ilaçlar kullanlmaktadr. Ar düzeyini hafifletmeye yardmc olan bu ilaçlarn özellikle kronik migren ataklarnda yeterli olamamas ya da ar ilaç kullanmnn çeitli yan etkilerinin olmas ilaç kullanm yerine farkl alternatif arayna sokmaktadr. Bunlardan biri de son yllarda özellikle migren ataklarn önlemeye ve semptomlarn azaltmaya yardmc olan toksin dier adyla botoks yöntemidir.
Botoks (botulinum toksin) genel olarak ciltte krklk ve yalanma belirtileri için kullanlmaktadr. Kaslarn hareketini kstlayarak yeni krklklarn olumasn ve var olanlarn açlp düzelmesini salamaktadr. Botoks uygulamasnda migren tedavisi ise migren semptomlarn hafifletmeye hatta ortadan kaldrmaya yardmc olabilmektedir. Uygulama sonucunda ary ileten sinirlerde botoksun bileenleri sayesinde kstllklar oluur. Buna bal olarak ar iletimi önlenir ve hasta ataklarnda iddetli arlar çekmez.
Botoks yöntemi kiinin aln bölgesine (frontal), akaklara, ban arka bölgesine ve ensede boyun bölgesine, boyun ve omuz arasnda kalan trapez kas üzerine enjeksiyon eklinde uygulanr. FDA tarafndan onayl ve ülkemizde de kullanm onay da Salk Bakanl tarafndan verilmi bir uygulamadr.
Yaplan bilimsel çalmalar sonucunda botoks tedavisinden sonra;
Uygulama kolay olup yaklak dk sürebilmektedir.
Kiiden kiiye deiiklik göstermekle birlikte ortalama gün içerisinde kendisini gösterip, 3 ay ara ile iki kere yaplmas tavsiye edilmektedir. Genellikle ikinci uygulamadan sonra semptomlarn görülme skl yok denilecek kadar az olabilmektedir. lk uygulamada etkisi görülse de baz kiilerde ikinci uygulama ile daha etkin sonuçlar alnabilmektedir. Arlarn iddetlenmeye balamas ile uygulama tekrar edilebilmektedir. Uygulama skl ve planlamasnn doktor kontrolünde yaplmas daha salkl olmaktadr.
Migren için botoks tedavisi;
Yine de uygulama için uzman kontrolü altnda olmas salk açsndan tavsiye edilmektedir.
Migren için etkili ve kolay bir tedavi yöntemi olan toksin uygulamasnn bir nöroloji uzman tarafndan yaplmas oluabilecek riskleri önlemeye yardmc olabilmektedir. Bu nedenle toksin uygulamas bu ilemi daha önce yapm deneyimli bir nöroloji uzmanna yaptrlmaldr.
Migrenin değişen aralıklarla ataklar halinde görülen baş ağrısı tipi olduğunu belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Bölümü Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “İnsanların %90’ından fazlası hayatlarının bir döneminde baş ağrısıyla karşılaşmaktadır. Baş ağrılarının büyük bir çoğunluğu primer baş ağrısı tipinde olup, bu grupta en sık görülenler migren ve gerilim tipi baş ağrısıdır. Migrende ağrı çoğu zaman ense, şakaklardan başlayarak göz çevresinde yoğunlaşan, zonklayıcı karakterdedir. Ataklar öncesinde veya atak anında bulantı, kusma, ses ve ışığa karşı hassasiyet görülebilir.” dedi.
Migren Nasıl Oluşmaktadır? Belirtileri Nelerdir?
Migren nedeninin net olarak bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Genetik geçiş konusunda özellikle ailesinde migren olan kişilerde daha sık görüldüğü gösterilmiştir. Bunun dışında kadınlarda sık görülmesi nedeniyle özellikle hormonlar ve buna bağlı beyin kimyasallarında yaşanan değişimlerin üzerinde durulmaktadır. Uyku bozuklukları, hormon içeren ilaç kullanımı, mayalı peynir ve şarap gibi mayalanmış alkollü içecek, işlenmiş gıdalarda kullanılan katkı maddeleri, kafeinli gıdalar, stres, cinsel aktivite, yüksek eforlu fiziksel aktiviteler ile hava değişimleri migren ataklarını ortaya çıkaran çevresel etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır.” dedi ve migrenin belirtilerini şöyle anlattı: “Migren atakları sıklıkla 20’li yaşlarda başlamakla beraber her yaşta görülebilmektedir. Migren atağı prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom (atak sonrası) olarak dört evrede incelenirken herkeste ve her atakta tüm evreler görülmeyebilir. Prodrom evresi; ataklardan saat önce görülebilir. Boyun tutulması, esneme atakları, aşırı yeme isteği veya iştahsızlık, kabızlık, huzursuzluk, karamsarlık ve depresif bulguların olabildiği ruhsal rahatsızlıklar hastalar tarafından farkedilebilir. Aura: Aurasız migren atakları daha sıktır. Yaklaşık 30 dakika süren aura dönemleri titreyen, parlak ışıklardan ibaret görsel aura ve elde, dilde uyuşma, karıncalanma ile karakterize duysal aura olarak tanımlanmaktadır. Ağrı: Genellikle ense, kulak arkası veya şakaklardan başlayan, zonklayıcı, şiddetli ve basınç hissi ile karakterize ağrılardır. Ağrı hastaların çoğunluğunda tek taraflıdır. Ataklar 30 dakika ile tedavi edilmediğinde 72 saate kadar uzayabilir. Ataklar esnasında bulantı, kusma, koku, ses ve ışığa karşı hassasiyet ile burun akıntısı sıklıkla görülmektedir. Postdrom dönem: Ağrının azalmasıyla beraber yorgunluk, bitkinlik ile karakterize dönemdir.” dedi.
Migrenin Tanı ve Tedavisi
Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Klinik bulgular ile migren tanısı konmaktadır. Dört evrenin görüldüğü hastalarda tanı konması kolaydır. Laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri ile baş ağrısına neden olan hastalıklar dışlanmaktadır.
Tedavisini ise ilaç ve ilaç dışı tedaviler olmak üzere ikiye ayırıyoruz. İlaç tedavilerinde ağrı kesiciler, bulantı önleyen ilaçlar, ergot türevleri ve triptan grubu ilaçlar ağrı atakları esnasında kullanılmaktadır. Atakları giderek sıklaşan, ayda 2 den fazla atak geçiren hastalarda migren önleyici tedaviler başlanabilir. Bu amaçla beta blokerler, antidepresan grubu ilaçlar, epilepsi ilaçları, kalsiyum kanal blokerleri ile botox kullanılmaktadır.
İlaç dışı tedavilerde özellikle hastanın öyküsünde atak meydana getiren gıdaların tespit edilmesi ve kişinin bunlardan uzak durması önerilmektedir. Gıdalar dışında atakları tetikleyen diğer faktörlerin (açlık, alkol-sigara tüketimi, koku, uyku düzensizliği vb) eliminasyonu önemlidir. Hastaların diyet, uyku ve egzersiz programı düzenlenir. Tüm bu tedaviler ve önlemlere rağmen migren tedavisinde yetersiz kalınmaktadır.
Migren Tedavisinde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yöntemleri
Son yıllarda ülkemizde özellikle yaşam tarzı değişiklerinin yanı sıra uygulanan akupunktur, ozon terapi, nöral terapi, proloterapi, ağrı mezoterapisi ve kupa-hacamat gibi geleneksel ve tamamlayıcı tıp (GETAT) yöntemleri ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır. Bu yöntemler ile migren atağını tetikleyici ve neden olan faktörler (bozucu alanlar, kronik inflamasyon sonucu ortaya çıkan asidoz, kas iskelet sistemi kaynaklı tetik nokta ve kas spazmları vb) tedavi edilmekle beraber bedenimizin rejenerasyonuna-kendini yenilemesine katkıda bulunurlar. Bu yöntemlerle ilgili başarılı sonuçların gösterildiği makaleler gün geçtikçe artmaktadır.” dedi.
Şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı-kusma gibi rahatsızlıklar ile kendini belli eden ve ataklar halinde görülen migren, kişilerin yaşam tarzını olumsuz etkilemektedir. Sıradan bir baş ağrısı olmayan migren, doktora en sık başvuru nedenleri arasındadır. Peki migren nedir? Tedavisi mümkün mü?
Kısaca ataklar şeklindeki baş ağrısına migren denilmektedir. Çoğunlukla başın tek tarafını tutan ataklar, ense, şakaklar ve göz çevresini içine alan zonklayıcı tarzda ve şiddetli olup, yılda kez ile ayda kez olacak şekilde görülebilmektedir. Migren ağrıları normal bir baş ağrısından farklıdır. En önemli fark ağrının şiddeti ve ağrı ile beraber bulantı ve kusmanın da görülmesidir. Ataklar öncesinde ses ve ışığa karşı hassasiyet görülebilir.
Migren ağrılarının özellikleri;
-Ağrı daha ziyade baş arkasında, ensede ve göz çevresindedir,
-Zonklayıcı tarzdadır,
-Çoğunlukla başın yarısını tutar,
-Ataklar öncesi migren ağrısının başlayacağı kimi hastalar tarafından hissedilebilir. Atak öncesi aura denilen bu durumda huzursuzluk, ellerde ve yüzde uyuşma, ışık ve sese karşı hassasiyet, esneme atakları görülebilir,
-Atak süresi 30 dakika ile 72 saat arasında değişebilir,
-Atak sonrası hastalarda yorgunluk, keyifsizlik ve bitkinlik görülebilir.
-Genetik faktörler en önemli nedendir. Ailede migren hastası varsa, diğer aile bireylerinde görülme olasılığı yüzde 40 civarındadır. Hem annede hem babada migren varsa, çocuklarda görülme olasılığı yüzde 70'in üzerindedir.
-Hormonal faktörler,
-Mayalanmış alkollü içecekler,
-Rokfor gibi küflü peynirler,
-Stres,
-Yeteri kadar uyku alamama,
-Yoğun egzersiz,
-Uzun süreli yolculuklar,
-Hava ve mekan değişimleri.
Migren tedavi edilebilir bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde kişilerde depresyon ve anksiyeteye kadar gidebilen psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Tedavinin başında medikal tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri, akupunktur, botoks, nöral terapi ve mezoterapi gelmektedir.
Migren mezoterapisinde, migren tedavisinde yeri olan ilaçlar kısmen seyreltilerek, özel formüller ve mezoterapiye özgü iğnelerle başın ve boynun belirlenmiş bölgesine, derinin uygun kısmına verilerek uygulanır. Burada hazırlanan karışımın veriliş yolu ve uygulandığı bölge önem arz etmektedir. İşlem süresi 30 saniyeyi geçmez ve uygulamalar seanslar halinde yapılır. Ortalama 3 seanstır. Seans aralıkları mezoterapi konusunda deneyimli bir hekim tarafından belirlense de genellikle İlk seans ile ikinci seans arası 1 hafta, 2. seans ile monash.pw arası 15 gün olacak şekilde düzenlenir. Seanslar sonrası atak sıklıkları ciddi şekilde azalmaktadır. Başarı şansı yüzde 90'ların üzerindedir. Derinin orta tabakasına verilen ilaçların karışım miktarı ve veriliş yolu nedeniyle sistemik dolaşıma geçmeyecek kadar minimal düzeydedir. Bu nedenle yan etki olasılığı çok düşüktür.
Sağlıkla kalın.
DERMATOLOJİ VE ESTETİK KLİNİĞİ
Dolgu, Işık Dolgusu, Gençlik Aşısı, Dermaroller, Antiaging Bakımlar, Somon DNA, Mezoterapi ile Cilt Gençleştirme Uygulamaları,
Alexanrite, Diod ve ND Yag lazerlerle epilasyon, ND Yag lazerle kılcaldamar, Akne Tedavisi, Nonablatif Cilt Yenileme, Çatlak Tedavisi, Cilt bakımları, Akne ve Leke Kürleri, Peeling, Metabolik Balans ile Zayıflama, Kavitasyon, Karboksiterapi, Power Plate ve Mezoterapi ile Bölgesel Zayıflama, Nöralterapi, Akupunktur, Biorezonans, Allerji Testleri ve Terapileri yapılmaktadır.