Toplumun pek çok kesimi tarafından yaşanan baş ağrısı, yaşam kalitesini düşürmekte ve kişileri keyifsiz bırakmaktadır. Ansızın gelen ağrı atakları, stres ve bölünen uykular ne yazık ki sağlıklı bir bedene ulaşma yolunda bazı engeller koymakta. Dönem dönem yaşanan ağrılar çeşitli şekillerde iyileştirilse de migren ağrıları için birçok kişinin eli kolu bağlı oluyor. Peki, migrene ne iyi gelir evde çözüm var mıdır?
Genellikle ense, göz çevresi ve şakaklarda şiddetli şekilde hissedilen migren ağrısı kadın ve erkeklerin sağlığını etkileyen bir rahatsızlıktır. Erkenden önlem alarak bu ağrılardan uzman yardımıyla kurtulmanız mümkündür. Belirli aralıklarla ağrı yaşıyorsanız ve migren ağrısına ne iyi gelir bitkisel neler kullanabilirim diyorsanız; şimdi sizlere bu satırlarda migrenin bitkisel çözümlerini tanıtacağız.
Migrene ne iyi gelir evde neler yapılabilir diyenler çok fazla uzaklara gitmesin. Aradığı pek çok doğal yöntem bu sayfada önerildi. Doğanın size sunduğu sonsuz eczaneden migreni iyileştiren bitkileri şimdi bir arada görebilirsiniz!
Bilgiler tavsiye niteliğindedir; en doğru ve sağlıklı sonuçlar için doktor desteği alınız. Geçmeyen, şiddetli baş ağrıları yaşıyorsanız vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurunuz.
Aslan Pencesinin Az Bilinen 10 Faydası
Papatya Çayının Faydaları Nelerdir? Neye İyi Gelir? Ne İşe Yarar?
Lavanta Çayı Faydaları Nelerdir? Nasıl Demlenir?
Limonlu Suyun Faydaları Nelerdir?
Biberiye Nedir? Faydaları Nelerdir?
Melisa Çayı Faydaları Nelerdir? Neye İyi Gelir? Ne Zaman İçilir?
Zencefil Faydaları, Çayından Macununa Mucize Etkileri
Nane Yağı Nelerdir? Ne İşe Yarar? Nasıl Kullanılır?
Yeşil Çayın Faydaları Nelerdir? Zayıflatır Mı? Ne Zaman İçilmeli?
Şifalı Ihlamur Çayının Bilmediğiniz Faydaları
Koruk Nedir? Koruk Suyu Nasıl Yapılır? Faydaları Nelerdir?
Okaliptus Nedir? Faydaları Nelerdir? Yağı ve Çayı Neye İyi Gelir?
Kahvenin Faydaları: Hangi Kahve Neye İyi Gelir?
Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?
Migren Nedir? Belirtileri ve Nedenleri
Sakinleştirici Çaylar: Sinirlerinizi Anında Yatıştıracak 12 Bitki Çayı
Ağrı Kesici Etkili Besinler, Ağrılarınızı İlaçsız Dindirmenin 9 Doğal Yolu
Hamilelikte Baş Ağrısı Nasıl Geçer? Ne Zaman Başlar? Nedenleri, Tedavisi
Migrenin genetik faktörler ile aktarılması, migrene karşı risk grubunun belirlenmesinde önemli bir değerlendirme aracıdır. Ailesinde migren olan kişilerin, migrene karşı hazırlıklı olması ve kronik şekilde ortaya çıkmaya başlayan baş ağrıları için bir uzman görüşü alması önemlidir. Bu doğrultuda, toplumun geniş bir kesiminde görülen bu rahatsızlıkla ilgili bilgi almak için doğru yerdesiniz. Haberimizden, migrene ne iyi gelir ve nasıl geçer sorusu ile migren belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi edinebilirsiniz.
MİGREN NEDEN OLUR?
Migrenin beyinde tam olarak hangi kısımda ve nasıl oluştuğu bilim dünyası için halen bir gizemdir. Ancak bunun yanı sıra, modern çalışmalar yerinde saptamalar ile devam etmektedir. Antik dönemdeki uygarlıklarda, "kişiyi deliliğe sürükleyen ağrı'' olarak bilinen migrenin günümüzde belirtileri, uyaranları ağrıyı geçirmek için bir takım yolları mevcuttur.
MİGREN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Migren ilaçları arasında doğrudan migrene etki eden bir ilaç olmamasıyla birlikte, bitkisel birkaç yöntemden bahsedilebilir. Öncelik olarak ise migren belirtileri arasında şunlar yer almaktadır :
MİGREN AĞRISINA NE İYİ GELİR?
Migren kadınlarda ortalama %25 ve erkeklerde ortalama %12 olarak görülen bir rahatsızlık olarak ortaya çıkmaktadır. Böylesine sık görülen ve şiddetli ağrılar yaşatan bir hastalığın önündeki en büyük engellerden birisi ise sık görülmesi nedeni ile gereken önemin verilmemesidir. Migrenlerde uzman görüşü oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra migrene karşı alınabilecek bir takım önlemler ve migren ağrısını geçmesini sağlayabilecek bir takım çözümler de mevcuttur. Migren ağrısını önleyebilecek yöntemler şu şekildedir :
MİGRENE KARŞI EVDE DOĞAL VE BİTKİSEL ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
KULLANICILARIN MERAK ETTİĞİ DİĞER SORULAR
Doğal ağrı kesici: Zencefil.
Baş ağrısına: Patates.
Su eksikliği baş ağrısına neden oluyor. Çok değil günde 1 fincan kahve iyi geliyor.
Şifalı yeşil: Nane!
İnatçı baş ağrılarına: Muz!
Su
Zencefil
Sebze püresi ve sebze çorbası
Ayçiçeği çekirdekleri
Haşlanmış yumurta
Kereviz.Susam
Ispanak
Özellikle açlığın ve susuzluğun tetiklediği baş ağrıları ile baş etmede ilaçsız çözümler daha da önem kazandı. Bu nedenle birçok kişi baş ağrısını ilaçsız kesmenin yollarını internette araştırıyor. Peki, ne zaman geleceği belli olmayan baş ağrılarını doğal çözümler ile dindirmek mümkün mü? Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nöroloji uzmanı, baş ağrılarını gidermeye yardımcı ilaçsız çözümler hakkında bilgi verdi...
Elbetteki uykunun baş ağrıları ile ilişkisi açık ve nettir. Uykusuzluğun baş ağrılarını tetikleyebileceği gibi çok uyumak da hem baş hem de vücut ağrılarını tetikleyecektir. Toplam uyku saati yeterli gibi görünse de kesintili uykular da tam bir dinlenme yapamayacağından baş ağrılarını artırabilir. Sık sık başınız ağrıyorsa uykunuzu mutlaka düzene sokmanız ve yeterli miktarda uyumanız gerekir. Özellikle karantina sürecinde gece saatlerinde uyumadan oturmak ve gündüz çok geç saatte kalkmak baş ağrılarını tetikleyecektir. Önerimiz; düzensizleşen uyku saatlerinizi düzene sokarak, gündüz uykusunu çok uzatmadan, çok bastırması durumunda ise sadece 20 dk kadar tazelenme uykusu yapın ve daha fazla gündüz uykusuna izin vermeyin.
Yetersiz su tüketimi dehidratasyon da denilen vücudun susuz kalması olayına neden olur, bu durum da baş ağrılarını tetikler. Özellikle havaların sıcak olduğu dönemlerde vücudumuz ciltten buharlaşma ve solunum yolu ile 500-700 mililitre arasında su kaybına neden olur. İdrar ile de en az 1 litre su kaybedecek olan bir kişinin günde en az 2-2.5 litre su tüketmesi gerekir. Su içmekte zorlanan kişilere suyu aromalandırarak içmesi önerilebilir. Her gün sabah taze olarak hazırlanmak üzere 1.5 litre suyun içine tatlı ve güçlü aroması olan elma, armut, ayva gibi meyvelerin veya limonun kabuğunu koyup bekletin. Bu suyu da sürekli yanınızda bulundurarak bir içecek gibi yavaş yavaş tüketin.
Lavanta, okaliptüs veya nane yağı gibi güçlü aromatik yağlar rahatlatıcı etkileri nedeniyle baş ağrılarını azaltmak veya geçirmek için kullanılabilir. Bu yağlar oldukça güçlü aromalara ve etkilere sahip olabileceğinden ağız yoluyla alınmamalı. 1 damla yağ, şakaklara sürülerek veya 1 kase kaynamış suya birkaç damla damlatıp buharını koklamak şeklinde kullanılabilir. Rahatlatıcı özellikleri ve solunum yollarını açıcı özellikleri nedeni ile hem ruha hem de bedene iyi gelirler.
Çok eskiden beri kullanılan ve yararlı etkileri bilinen bazı bitki çayları baş ağrılarını geçirmek için de kullanılabilirler. Rahatlatıcı etkileri yanında antioksidan özellikleri de ek olarak yarar sağlar. Özellikle papatya, zencefil, ada çayı ve yeşil çay ağrı kesici olarak oldukça işe yarayacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu bitki çaylarının mutlaka tek başlarına hazırlanmaları ve taze olarak tüketilmeleridir. Bitkileri karıştırmak ve/veya uzun süre bekletmek bazı zararlı aktif maddelerin oluşmasına neden olabileceğinden zararlı da olabilir. Bitki çayları, kaynadıktan sonra bir süre bekletilerek yaklaşık 85-90 dereceye hafifçe soğutulan suya yeterli miktarda konularak ve 2-3 dk bekletilerek hazırlanmalı ve tamamı tüketilmeli. Artan miktar ise dökülmeli.
Soğuk su torbası uygulamasının başın tepe bölgesine, şakaklara ve alın bölgesine uygulanması baş ağrılarına iyi gelecektir, özelikle migrende daha etkilidir. Ancak bu uygulama sırasında hastanın genel vücut sıcaklığının normal olması ve üşümüyor olması gerekir. Zaten eli ayağı soğuk ve üşümekte olan kişilere soğuk su torbası uygulaması baş ağrısını artırabilir. Sıcak su torbası uygulamasının ise ense ve üst sırt kaslarına uygulanması ağrıları azaltabilir veya geçirebilir, bu uygulama da daha çok gerilim tipi baş ağrılarında etkili olacaktır. Her iki uygulama için de önemli nokta soğuk veya sıcağın cilde zarar vermeyecek ve yakmayacak derecede olmasıdır. Soğuk da sıcak gibi cildi yakabilir ve zarar verebilir.
Baş ağrıları sırasında masajın iyi geldiği zaten çoğu kişi tarafından deneyimlenmiştir. Ancak dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Bazı kişiler ağrı sırasında “allodini” denilen ve yüz bölgesinde veya saçlı deriye dokunmakla ağrı/acı duyusu hisseder. Allodinisi olan kişilere masaj yapılmaması gerekir çünkü ağrıları daha da artırabilir. Allodini yok ise şakaklara, iki kaş arasına, saçlı deriye ve ense üst kısımlarına çok bastırmadan yapılan tatlı-sert dokunuşlar ve sıvazlamalar ağrıyı azaltabilir veya geçirebilir. Ancak çok sert bastırmalar, ovalamalar veya sıkmalar o an için rahatlatıcı gibi görünse de daha sonra kasların sertleşmesine neden olacağından ağrıyı daha da artırabilir.
Ense kaslarına masaj ise biraz daha dikkatli olunması gereken bir durumdur. Mümkünse profesyonel masaj yaptırmak en doğrusudur. Duruş ve oturuş bozukluklarının çok sık olması nedeniyle ense kaslarında spazm veya boyun düzleşmesi çok sık görülen bir durumdur ve bu bölgeye yanlış masaj spazmları artırabileceğinden ağrıları da artırabilir. Boyun ve üst sırt kaslarına da çok sert bastırmalar, ovalamalar veya sıkmalar kesinlikle yapılmamalı.
Düzgün nefes almak ve nefes egzersizleri yapmak hem baş ağrılarını azaltıp geçirmek de hem de uykuya kolay dalmak için işe yarayacaktır. Çok farklı şekilde tanımlanmış nefes egzersizi teknikleri vardır ancak ben size çok basit bir egzersiz önereceğim:
Yaklaşık 5 dakika boyunca mümkünse sessiz, havadar ve ferah bir ortamda normal bir şekilde oturup dinlendikten sonra yine 5 dakika boyunca 7 saniyede yavaş ve derin bir nefes alıp, 4 saniye bu nefesi tutup, 8-9 saniyede nefesi yavaşça ve tamamen vererek yapılan nefes egzersizi rahatlatıcı olacaktır.
Eğer şartlarınız uygunsa çok sıcak olmayan bir duş kaslarınızı gevşeteceğinden vücudunuzu rahatlatacak ve ağrılarınızın geçmesine yardımcı olacaktır.
Eğer migren hastasıysanız duşun sonunda çok soğuk olmayan suyla kısa süreyle başınızı yıkamanız da iyi gelecektir. Gerilim tipi baş ağrılarında bunu yapmanız iyi gelmeyebilir.
Eğer bulunduğunuz ortam çok güçlü beyaz ışık ile aydınlanıyorsa bunu sarı ışık ile değiştirmeniz sizi rahatlatabilir. Ayrıca özellikle migren hastalarında loş veya karanlık bir ortamda dinlenmek de ağrıların azalmasına yardımcı olacaktır, en azından ağrıların artmamasını sağlayacaktır.
Gürültü baş ağrısını başlatan veya artıran bir neden olabilir. Eğer mümkün ise ortamınızın gürültü seviyesini azaltmanız veya tamamen sessizleştirebilmeniz ağrılarınızın azalmasını veya geçmesini sağlayabilir.
Özellikle migrenli hastalarda gürültü ağrıları artıracağından ve tahammül edilemez olduğundan sessiz ortam daha da önem kazanır.
Baş ağrılarını tetikleyen en önemli faktörlerden biri de açlıktır. Açlığın baş ağrılarını tetiklemesini azaltmak için beslenme büyük önem taşır. Özellikle vücutta hızla şekere dönüştürülen yiyecekler veya direkt şekerli gıdalar hızlı ve yoğun bir insülin salgısına neden olur ve yemekten yaklaşık 1-2 saat sonra kan şekerinin daha da düşmesine neden olarak hipoglisemi denen durumu tetikler. Hipoglisemi de baş ağrısını tetikler. Bu nedenle özellikle sahurda hızlı karbonhidratlar (beyaz unlu gıdalar, beyaz pirinç, şekerli tatlılar, yoğun tatlı meyveler, patates ve diğer nişastalı yiyecekler) yerine hızla şekere dönüştürülemeyen kompleks karbonhidratlı yiyeceklerin (işlenmemiş ve kepeksiz un haline getirilmemiş tahıllar, kuru baklagiller, kuru yemişler, yeşil yapraksız sebzeler) tercih edilmesi, şekerin kana yavaş yavaş geçmesini sağlar ve hipoglisemiyi engeller.
Ayrıca kompleks karbonhidrat tüketimi kilo almayı da engeller. Elbette sahurda proteinli gıdaların ve yeşil yapraklı sebzelerin de tüketilmesi hipoglisemiyi engelleyerek tok tutulmasını sağlayacaktır.
Sürekli hareketsiz kalan bir vücutta hem kan dolaşımı yavaşlayacağından hem de hareket sırasında salgılanan ve vücudumuza yapıcı, onarıcı ve enerji verici verici endorfin, enkefalin ve adrenalin gibi bazı maddeler salgılanamayacağından kişiler kendilerini daha da yorgun, enerjisiz ve mutsuz hisseder. Hem yorgunluk hissi hem de mutsuzluk ağrıları tetikleyebileceğinden yorucu olmayan günlük egzersizler ve hareket baş ağrılarınızı azaltacak veya hiç ortaya çıkmamasını sağlayacaktır.
Egzersiz yapmak için spor salonu veya büyük parklar, açık alanlar gibi mükemmel şartlara sahip olmanız gerekmez. Varsa balkonunuzda veya balkon yoksa en büyük odanızda camları açarak gün ışığının ve temiz havanın girmesini sağlayarak yapabileceğiniz germe ve esneme egzersizlerini her ortamda yapabilirsiniz.
Baş ağrılarının en önde gelen tetikleyicisi olarak stres tabii ki ağrıların azaltılması için baş edilmesi gereken en önemli durumdur. Stressiz bir yaşamın mümkün olmadığı ve hatta bir miktar stresin yaşam için gerekli olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurarak stresin bir kısmını kabullenmek, sadece gereksiz ve yoğun stresle baş etmeyi öğrenmek yeterli olacaktır.
Stres ile baş etmede formül çok karışık değildir; bir stres faktörü karşısında yapabileceğiniz bir şeyler varsa yapın, çözüm için yapabileceğiniz bir şey yoksa kabullenin veya en güzeli mümkün ise kurtulun.
Kullanıcılar bunları da aradı:
Yayın Tarihi : 24/09/2021Özellikle, günün en sıcak saatlerinde (13.00-14.00 gibi) dışarıda olmak, su tüketiminin az olması, sıcak havalara bağlı gece uyku kalitesinin bozulması, ışık hassasiyeti olan hastaların parlak güneş ışınlarına maruz kalması migren ataklarını tetikleyebiliyor. Acıbadem International Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ayça Gül Sun migren ağrısının 4 saat sürebildiği gibi, 3 gün kadar da devam edebildiğine dikkat çekerek, “Ağrı hiç bitmeyecekmiş gibi hissettirse de bitmeyen migren atağı yoktur. Önemli olan migren atağının yaşam kalitesini, sosyal ve iş hayatını olumsuz etkilemesini engellemektir. Migren ataklarının sıklığı kişiden kişiye farklılık gösterdiği, gibi aynı kişide dahi dönemsel farklılıklar olabiliyor. Alınabilecek bazı önlemler ve uygulanabilecek koruyucu tedavi yöntemleri ile atak sıklığı azaltılabiliyor” diyor.
Doktor Ayça Gül Sun, migren ataklarından kurtulmanın 10 yolunu ise şöyle anlatarak şu uyarılarda bulunuyor:
Migren günlüğü tutun: Uyku düzeni bozukluğu, aç kalmak, bazı gıdaları tüketmek, hava değişimleri ve adet dönemleri migrenin bilinen tetikleyicilerinden bazıları. Migren ağrılarından kurtulmak için öncelikle bu tetikleyicileri bilmeniz çok önemli. Bunun için bir migren günlüğünüz olsun. Migren atağınızdan önceki 3 günü düşündüğünüzde farklı neler oldu, not edin. Herhangi bir sebeple kızgınlık, kaygı atağı oldu mu? Öğün atladınız veya aç kaldınız mı? Geceleri uykunuz nasıldı? Kadınsanız, özellikle adet döneminde misiniz? Bu günlük sayesinde atak tetikleyicilerini ve varsa ağrınızın karakteristik özelliğini bulmanız daha kolay olacaktır. Bu bilgileri küçük bir günlüğe not edebilir veya akıllı telefonlarınıza indirebileceğiniz bazı aplikasyonlardan da takip edebilirsiniz.
Aç ve susuz kalmayın: Her sabah kahvaltınızı mutlaka yapın, öğün atlamamaya özen gösterin. Günlük sıvı ihtiyacının karşılamaması migren atakları için tetikleyici bir faktör. Sıcak havalarda özellikle terle de sıvı kaybının olabileceğini unutmayın. Bu nedenle günde en az 2 litre su içmeyi ihmal etmeyin.
Serin ortamları tercih edin: Sıcak havalarda günün en sıcak olduğu saatlerde dışarı çıkmayın. Dışarı çıkarken, şapka ve güneş gözlüğü kullanın. Serin, klimalı ortamları tercih edin. Gün içinde, ani sıcaklık ve ışık değişimlerinden de uzak durun.
Hava durumlarını takip edin: Lodos, migren hastalarının neredeyse çoğunda atak ile eşanlamlıdır. Ayrıca, sıcak havalar da atak sıklıklarını tek başına arttırabildiği gibi, dolaylı yoldan atakların sıklaşmasına da katkı sağlıyor. Hava durumlarını özellikle akıllı telefonlarınıza yüklediğiniz bazı aplikasyonlarla veya internet sitelerinden de takip edebilirsiniz. Lodos için öncesinde alabileceğiniz önlemleri /tedavileri doktorunuzdan öğrenebilirsiniz.
Uyku hijyeni çok önemli: Uyku problemi yaşıyorsanız, öncelikle uyku hijyeni sağlamanız gerekir. Uyuma ve uyanma saatlerinizin hafta sonu da dahil aynı saatlerde olmasına özen gösterin. Uyuduğunuz ortamın sıcaklığı, havalandırılmış olması ve nemi uykuya dalmanızda önem taşıyor. Uyumadan önceki saatlerde, çay ve kahve gibi uykunuzu kaçırabilecek içeceklerden de uzak durmalısınız. Rahatlamak için yatmadan önce duş alabilirsiniz. Yatağınızda dinleyebileceğiniz sakin müzikler, beyaz gürültü denilen ritmik sesler uykuya dalmanızı kolaylaştırabilir.
Tetikleyici gıdalara dikkat!: Aşağıda yer alan gıdalardan her biri kişisel anlamda tetikleyici olmayabiliyor. Bu gıdalardan hangilerini tükettiğinizde atağınızın başladığını bilirseniz, onlardan uzak durarak ataklardan korunabilirsiniz. Bunun için aldığınız hazır gıdaların paketlerinde yazan içerikleri okumanız da çok önemli.
· Kahve, çikolata, kabuklu yemişler (ceviz ilk sırada),
· Nitratları içeren gıdalar (konserve, füme, fermente, yıllanmış et),
· Süt ürünleri (eskitilmiş peynir çeşitleri, küflü peynirler),
· MSG- MonoSodyumGulutamat içeren gıdalar (Çin yemekleri, tuzlu atıştırmalıklar, hazır çorbalar, paket diyet ürünleri),
· Alkol (özellikle kırmızı şarap),
· Balsamik sirke,
· Narenciyeler (suyu ve içerdikleri sülfitler nedeniyle), bazı kurutulmuş meyveler, incir, hurma, ahududu, papaya, çarkıfelek meyvesi, avokado
· Mayalanmış hamur ürünleri,
· Gluten içeren gıdalar, tatlandırıcılar (aspartam içerenler)
Adet öncesi önlemler alın: Migren hastalarının bir kısmında atakların adet dönemiyle belirgin ilişkisi oluyor. Adet öncesi alabileceğiniz bazı önlemler ya da tedavilerle beklenen ataktan korunabilme şansınız var. Adet günlerinizi, takvim ile takip edip, alabileceğiniz önlemler açısından doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz.
Rutin kontrollerinizi ihmal etmeyin: Kansızlık ve vitamin eksiklikleri (özellikle D vitamini eksikliği, tiroit hormon bozuklukları) migren atakları için sıklaştırıcı özellik gösteriyor. Bu nedenle en az yılda bir kez kan tetkiklerinizi yaptırın. Atak sırasında, uygun ağrı kesiciyi olabildiğince erken sürede almanız önemli. Dolayısıyla doktorunuzun atak için önerdiği ilaçlarınızı kolaylıkla kullanabileceğiniz şekilde hazır bulundurun (çantanızda, arabanızda, çalışma masanızda vs.). Atak sırasında kullanmak üzere göz maskesi, belki sesi azaltabilecek kulak tıkaçları da size yardımcı olabilir.
Haftada 3 kez egzersiz yapın: Düzenli yapılan egzersiz endorfin salınımını arttırarak; beyinde ağrı oluşumunu sağlayan kimyasalları dengeliyor, bu sayede de atakları önleyebiliyor. Haftada 3 kez, 40'ar dakikalık egzersizler, migren atak sıklığını azaltmada yardımcı oluyor. Yoga ve pilatesteki özellikle germe ile esneme egzersizleri atak sırasında eşlik eden boyun ve sırt ağrıları için de faydalı oluyor.
Sigarayı bırakın: Sigaranın sağlığa zararlı bir etkisi de damar duvarlarında büzülme yaratabilmesi. Bu süreç de migren sıklığında artışa sebebiyet verebiliyor.
KONTROL ALTINA ALINAMIYORSA…
Tüm önlemlere rağmen atakların sıklığı kontrol altına alınamıyorsa, doktorunuza danışarak koruyucu tedavinizi planlayabilirsiniz.
Koruyucu tedaviler: Antidepresanlardan epilepsi ve kalp ilaçlarına kadar etkinlikleri çalışmalarla kanıtlanmış çeşitli ilaçlara başvuruluyor.
Botoks Tedavisi: Botoks migrenin en iyi koruyucu tedavilerinden biri. Bu uygulama, hastanın sık baş ağrısı atağı yaşaması ve sık ağrı kesici kullanım ihtiyacının önüne geçiyor. Alın, her iki şakak, boyun ve omuz bölgelerindeki belirli noktalara uygulanıyor. Yaklaşık 15 dakikalık bir işlem olan bu yöntem ilk bir yılda 3-4 ay aralıklarla tekrarlanıyor. Bir yıl sonrasında ise sıklığı hasta özelinde planlanıyor.
VİDEO: MİGREN AĞRILARI İÇİN ÖZEL KULAKLIK