miryokefalon ovası / Kastamonu Education Journal » Makale » YENİCE KÖYÜ KÖPRÜSÜ VE MİRYOKEFALON SAVAŞI

Miryokefalon Ovası

miryokefalon ovası

kaynağı değiştir]

Dipnotlar[değiştir kaynağı değiştir]

Bizans ordusunun ilerlediği yol üzerinde, o zaman Tribritze geçidi denilen ve çıkış yerinde, tahrip edilmiş Miryokefalon kalesinin bulunduğu bir geçit bulunmaktaydı. II. Kılıç Arslan idaresindeki Selçuklu ordusu, Bizans ordusunu, bu dar ve sarp Miryokefalon yıkık kalesinin bulunduğu geçitte karşılamaya hazırlanmıştı.

Kılıç Arslan'ın ordusunun asker sayısı Manuil'inkinden azdı fakat Selçuklu ordusunun daha fazla hareket imkânı vardı. Selçuklu ordusu, bu dar dağ geçidinin dağ yamaç ve doruklarında toplu olarak bulunuyordu.

Manuil'in ileri görüşlü subayları, ağır hareketli Bizans ordusunu, geçidin içindeki dar ve çukur yoldan geçirmemesi için imparatoru uyardılar. Fakat ordudaki genç ve tecrübesiz prensler, kendilerine güveniyor, şan ve şöhret kazanmak istiyorlardı. Bunlar, imparatora baskı yaparak onu bu yolda ilerlemeye zorladılar. İmparator'un neden bunu kabul ettiği üzerinde tartışma vardır.

Bizans ordusu geçide giriş sırasına göre kollara bölünmüştü. Önde piyadelerden oluşan bir Öncü Kolu vardi. Diğer kollar piyade ve süvari karışığı idi. Öncüleri takip eden Ana Kolda doğu ve batı Thema'lardan eyalet askerleri bulunmaktaydı. Sonra Sol Kanat Kolu Antakyalılar ve diğer Batı Thema eyalet askerlerinden oluşmakta I. Manuil'in kayınbiraderi Frank asıllı Antakya Prensi Baudouin komutasındaydı. Bunların arkasında ağırlıklar ve kuşatma için kullanılacak büyük mancınık tipli harp aletler taşıyıcı arabalar gelmekteydi. Sonra Sol Kanat Kolu General "Theodor Mavrozomes" ve "İoannis Kantakuzenos" komutasında askerler ile İmparator Manuil ve kendi seçme muhafız birliğinden oluşmaktaydı. Artçı Kol ise General "Andronikos Konstostenfanos"un emrinde idi.[5][6]

17 Eylül 'da Bizans Öncü Kol kuvvetleri, zor kullanarak geçide girdiler. Öncü Kol ve Ana Kol güçleri pek az bir zayiatla geçitten geçtiler. Selçuklular, önce geri çekilerek dağlara saptılar. Bu iki Bizans ordusu kolu geçidin ağzından çıktıkları zaman, Artçı Kolu geçide daha yeni girecekti. Geçit içinde bulunan ordu kolları ve ağırlıklar geçitte 15 kilometre uzunlukta bir sıra halindeydi. Birden geçidin her iki yamaç ve doruklarında bulunan Selçuk ordusu önce yamaçlardan aşağı inerek geçit ağızlarına saldırıp geçidin içinde bulunan Bizans birliklerini bir tuzak içine aldılar. Bizans Sağ Kanat Kolu üzerine çok ağır bir Selçuklu hücumu geldi; bu Sağ Kanat Kolu birliğini kaybetti; askerler küçük birbirinden habersiz parçalara bölündü. Bu kol çok ağır zayiat verdi. Bu koldaki süvarilerin başında İmparatorun kayınbiraderi Antakyalı Baudouin, Selçuklulara karşı saldırıya geçtiyse de bütün adamları kılıçtan geçirildi ve kendi hayatını da kaybetti.[5][7]

Özellikle Türkler sonra hücumlarını taşıt araçlarına, arabalara ve araba atlarına odaklayıp bunlar için geçidi geçilmez hale getirdiler. Sonra geçitte bulunan Bizans ordusunun diğer kollarını eritme hücumlarına başladılar. Geçidin aşağısında bulunan askerler, durumu görüyor, fakat sıkışık durumda oldukları için yardım edemiyorlardı. Sol Kanat Kolu da büyük zayiat verdi ve komutanlarından biri, İoannis Kantakuzenos, Selçuklular tarafından öldürüldü.[5] Kalan Bizans askerleri Selçukluların önden mi arkadan mı hücum edeceklerini anlayamayıp paniğe kapıldılar. Hava da bozmuş, çok kesif bir toz fırtınası geçidi kaplamıştı ve bu her iki tarafa da aksi tesir yapmakla beraber panik halinde olan Bizanslıların morali ve organizasyonu üzerinde çok fena tesir yaptı. Bu sırada Sol Kanat Kolunda olan İmparator I. Manuil de bütün moralini kaybetmiş, yere oturmuş, pasif olarak ordusunun ve kendisinin akıbetini düşünmeye koyulmuştu.[6] Sonunda kurmaylarının zorlaması ile İmparator kendini topladı; elinde kalan askerleri arasında bir disiplin kurdu ve savunma grupları oluşturdu. Bu gruplar her tarafa yayılmış insan ve hayvan ölüleri ve tahrip olmuş ağırlıklar arasından geçebilip geçidin dışına çıkmayı başardılar. Burada zaten geçitte yakalanmamış olan ve savunma siperli bir ordugâh hazırlamış olan İoannis ve Andronikos Angelos komutasındaki Öncü Kolu ve Konstantin Makrodukas ve Andronikos Lapardas komutasında Ana Kol askerleriyle yine birleştiler. Andronikos Kontostefanos komutasındaki Artçı Kolu ise baskında geçide yeni girmekte olduğu için nispeten daha az zayiat vermişti ve biraz zaman sonra geçitten hücum uğramadan geçip onlarla birleşti.[5]

Bütün gece Selçuklu atlı kuvvetleri oklarıyla hücumlarına devam ettiler; ama Bizans savunma hatları bu hücumlara dayandı.[6] Ertesi gün de Selçuklu atlı kuvvetlerinin ok atımıyla yaptıkları hücumlar devam etti. İmparator geçidi başta zayiat vermeden geçen birliklere iki karşı hücum yaptırttı ama genellikle muharebenin kızgınlığı geçmiş sayılırdı.

Bu muharebenin dikkate değer bir özelliği bir yüzyıl kadar önce 'de Malazgirt Meydan Muharebesinde Bizans güçleri yenilgiye uğrayınca dört bir tarafa çil yavrusu gibi yayılıp imparatorları Romen Diyojen'i yalnız bırakıp onun esir olmasına neden olmuşken, bu yenilgide bütün yenik Bizans birliklerinin birleşip İmparatorlarını birlikte korumalarıdır. İmparator I. Manuil'in Türklere esir olmaktan korkup birliklerini bırakıp kaçmayı düşündüğü; fakat ismi bilinmeyen bir Bizanslı asker ve general Kostostefanos tarafından dile getirilen çok sert serzeniş ve laflarla bu kararından caydırıldığı bildirilmiştir.[8]

Her iki taraf da zayiat vermiştir ama ne kadar olduğu bilinmemektedir. Bizans ordusundan kalan birlikler muharebeden sonra geçide girdiklerinde Türk ölülerinin kaldırılmış olduğunu görmüşlerdir.[9] Fakat gördükleri en önemli tahribat Konya'yı kuşatma için yanlarında getirdikleri mancınık tipi kuşatma makinelerinin hepsinin kullanılmaz ve tamir edilmez bir halde oluşuydu. Böylece İmparator'un Konya'yı kuşatıp alma ve oradan ta Antakya'ya gitme düşleri boşa gitmiş oldu.

Selçuk Sultanı da Bizans ordusunun hepsinin tahrip edilemeyeceğini anlayınca barış taraflısı oldu. O akşam Sultan, Gabras adlı bir elçiyi bir İran savaş atı ve bir kılıç hediyesiyle İmparator'un kampına barış şartlarını müzakere etmek için gönderdi.[5] Bu müzakerelerde Selçuklular eğer Eskişehir (Dorileon) ve Gümüşsu (Sublaion) kalelerinin Bizanslılara tarafından boşaltılıp yıkılması şartıyla, kalan Bizans ordusunun kayıtsız şartsız hiç hücuma uğramadan geri gidebileceğini teklif ettiler; Bizanslılar da bunları kabul ettiler.

I. Manuil Bizans'a dönerken yolda Türkmenlerin sürekli saldırılarına uğradı. Sonradan, Bizanslılar imzalanan bu barış anlaşmasına aykırı olarak Dorileon kalesini yıktırmama kararlarına bir bahane olarak barışa aykırı olan bu hücumları gösterdiler fakat İmparator Sublaion kalesine geldiğinde imzaladığı barış şartlarına göre o kaleyi yıktırdı. Birkaç gün sonra Alaşehir (Filedelfiya)'ya geldiği zaman Konstantinopolis'e ulaklarla mesaj göndererek bu muharebede kaybettiklerinin bir ayrıntılı hesaplarını verdi. Bu mesaja göre Miryokefalon yenilgisi bir yüzyıl önceki Malazgirt Meydan Muharebesi'ndeki Bizans yenilgisine benzemekteydi ancak Malazgirt'te Bizans İmparatoru esir düşmüştü ve I. Manuil hâlâ ordusunun kalıntılarına komuta etmekte serbestti.

Sonuç[değiştir kaynağı değiştir]

I. Manuil'in idaresinde Konstantinopolis'ten yürüyüşe geçen ordunun çok büyük olduğu ve yürüyüşte 15 küsur kilometre uzunluk gösterdiği yazılmıştır. I. Manuil önce Konya'yı hedef almış ve o şehri eline geçirirse Konya ile Antakya'ya arasında bulunan arazileri de eline geçirmeyi planlamıştı. Uçlarda bulunan kalabalık Türkmen kuvvetleri, Konya'ya yönelik I. Manuil idaresindeki Bizans ordusuna ufak ama yıpratıcı hücumlarla mukavemet gösterdiler.

Manuil'in ordusu, Denizli'de Eskihisar (Laodicea)'dan sonra Menderes vadisini geçerek Gümüşsu [KHOMA (HOMA)] ucundaki Akdağ dizisine giden dağlık bölgeye girdi. Kuşatma araçları, erzak fazlalığı ve ağır arabalar, ordunun ilerlemesini yavaşlatıyordu. Geçmek zorunda oldukları bölge, Selçuklular tarafında tahrip edilmişti.

Muharebe[değiştir

MİRYOKEFALON SAVAŞI ÇİVRİLCİMANİ'DE OLMUŞTUR !

15/09/

MİRYOKEFALON SAVAŞI ÇİVRİLCİMANİ'DE OLMUŞTUR !

Türk Tarihinin önemli savaşlarından biri olan Miryokefalon Zaferinin önümüzdeki günlerde yıldönümünü kutlayacağımonash.pw yıl dönümü nedeniyle yine pekçok farklı İllerden farklı kişiler çıkıp bu savaşın kendi topraklarında olduğunu iddia etmeye devam edecektir.
Oysa bu savaşın nerede olduğunu Manuel yıllar önce söylemiştir. Savaşın taraflarından biri olan Bizans imparatoru Manuel Komnenos bu savaş “Türklerin Çivrilcimani dedikleri bir bölgenin dar geçitlerinde oldu" diyor.¹ Bunu savaş sonrası İngiltere Kralı II. Henry'e ,kasım da yazdığı mektupta söylüyor. Çivrilcimani Çivril arkasındaki geçit, boğaz anlamına monash.pwtor burada Çivril adına işaret etmektedir.
Savaşa katılan bir Bizans askeri de İmparatorun adını verdiği boğazın özelliklerini şöyle tarif ediyor: “Sen değil misin bizi Tanrının terk ettiği bu dar geçide zorla tıkıştıran ? Dağların çöktüğü, kayaların üzerimize düşerek bizi ezeceği bu örs içinde, bu ölüm mengenesine sıkıştıran sen değil misin? Bu felaket vadisinde , bu cehennemi andıran boğazda ne işimiz vardı? Şimdi bu adamlar bu dar, ne sakladığı görünmez vahşi topraklarda bizi sarmış bulunuyorlar " ²
Bu durumda sözü edilen özelikleri taşıyan her boğaz ya da vadi olası savaş yeridir diyebilir miyiz? Hayır. Çünkü, Bizans Ordusunun en son uğradığı kaleyi, askeri garnizonu biliyoruz .Burası bugün ki Gümüşsu (Homa) Mahallesi içerisinde bulunan Sublaion Kalesi 'dir.³ Bu durumda "Tanrının terk ettiği bu dar geçiti" Homa'nın (Gümüşsu) bir konak ötesinde ( km) aramak gerekir.
Ülkemizde İlçemiz Çivril'den başka 7 (yedi) yerleşme yeri daha bulunmaktadımonash.pwçemiz Çivril'e en yakın Çivril ise Konya - Beyşehir sınırları içerisinde yer alan Çivril Köyü'dür. Bu köy de Homa (Gümüşsu) Sublaion Kalesi'ne kuş uçumu km uzaklıktadır.
Manuel'in Ordusu ile boğaza / geçide girmeden önce önünden geçtiği yıkık Miryokefalon Kalesi'de buradadır. Bu Kale Işıklı Sarıbaba Tepesi üzerindeki Eumenia Kalesi dir. Bizans saray tarihcisi Niketas'ın Eumenia adından söz etmeyişini Prof. Dr. Tuncer BAYKARA şöyle ifade etmektedir: "Eumenia antik kenti Türkler geldiğinde tamamen boşaltılmış olduğundan adı da unutulmuştur." 4
Bizans Ordusu yıkık Miryokefalon Kalesi önünden geçtikten sonra Tzibritze (Çivrici) geçitine girer. Bu geçit; Çivril Ovası'nı Sandıklı Ovası'na bağlayan Küfi Çayı Vadisi içinde yer almaktadımonash.pw , gerek topografik yapı , gerek Bizanslı askerin tanımlamalarına , gerek ise Niketas'ın sözünü ettiği uzanış doğrultusuna tamamen uymaktadır.
Aksini düşünen tüm bilim insanlarımızı Küfi Çayı Vadisi'ni görmeye davet ediyorum .
Küfi Çayı Vadisi tarihin değişik dönemlerin de de orduların geçtiği önemli bir askeri yol durumundaydı. Kanuni Sultan Süleyman Rodos Adası'nın fethine giderken 7 Temmuz günü Sandıklı'dan ayrılarak Küfi Çayı Vadisi'ne gelmiş ve 8 Temmuz'da Şeyhlü (Işıklı) nahiyesine varmıştır.5 Öte yandan ve yüzyıl dervişleri ile 'da Pockocke'de bu yolu kulanarak Işıklı'dan Kervanları ile Sandıklı'ya gitmiştir.6
Sonuç olarak 17 Eylül 'da sözü edilen boğaza ordusu ile giren Manuel, II.Kılıçarslan Komutasındaki Selçuklu Ordusu ile giriştiği pusu savaşında yenilir.Kılıçarslan'ın bölge coğrafyasını iyi tanıyor olması ve uyguladığı savaş taktiği bu zaferin kazanılmasında önemli olmuştur.
Vatan koruyan, adeta Anadolu'nun tapusunu almamızı sağlayan bu zafer Çivril topraklarında kazanılmıştır. Bize bu zaferi armağan eden başta II.Kılıçarslan olmak üzere dönemin tüm Şehit ve Gazilerine saygılarımı sunuyorum. Işıklar içerisinde uyusunlar.
Zaferin yılı tüm Çivril Halkına ve Ülkemize kutlu olsun. 14/09/
Münir SAYHAN
Öğretmen / Araştırmacı -Yazar
1. Doç. Dr. A.H.ÇAY, Anadolu'nun Türkleşmesinde Dönüm Noktası, İstanbul, , s
2. Niketas Khoniates, Historia, Ankara, , s
3. monash.pwınar, monash.pwğlu, monash.pw, monash.pwğlu, "Miryokefalon Muharebesi'nin Mahalli Üzerine Bizans Kaynakları" S.Ü.Selçuklu Araştırmaları Dergisi, , Konya, s
4. monash.pwa, Selçuklular ve Beylikler Döneminde Denizli, İstanbul, , s
5. monash.pwa, a.g.e , s,
6. monash.pwa, a.g.e, s


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır