misk kokusunun hammaddesi nedir / Misk kolonyası. Parfümeride misk ve misk kokuları

Misk Kokusunun Hammaddesi Nedir

misk kokusunun hammaddesi nedir

Misçilik - Miskçilik - Parfüm



  Misçilik (miskçilik)
Bu yazımızda ‘güzel kokulu, mis gibi’, ‘tertemiz’, ‘mis gibi örtü’, ‘mis gibi iş buldu’ deyimlerine de konu olan misçiliği anlatacağız.


Sözlüklere göre ‘mis’, güzel koku, tertemiz demek. Misçilik, diğer adıyla esansçılık ise, üstten iki kapaklı dört tarafı cam bir ahşap kutu içinde, küçük şişelerde esans satma işidir.

Kokunun Tarihi

Koku kullanımı insanlık tarihi kadar eskiye dayanmaktadır.Menşeinin ise Mezopotamya, Mısır ve Çin olduğu yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkmıştır. Mezarlarda bulunan esans şişeleri
bunun kanıtıdır. 5000 yıl önce Mısırlıların ölülerini mumyalarken kokulu yağlar ve çeşitli kokulu kremleri kullandıklarını , ölülerini gömerken yanlarına koydukları koku şişelerinin kazılarda ortaya çıkmasından bilmekteyiz. yanlarına koydukları yapılan kazılardan bilmekteyiz. Yine kaynaklardan Mısırlılar’ın, günlük yaşamlarında kyphi adını verdikleri, şarap, pirinç, mersin çiçeği, safran, katır tırnağı, bal ve ardıç özlerinden oluşan bir karışımı kullandıklarını öğreniyoruz.

11.yy.da yaşayan İbn-i Sina’nın damıtma yoluyla gül suyunu ve asıl önemlisi de koku verici esansiyel yağı çıkarması, batıdaki konuyla ilgili araştırmaları da tetiklemiştir. Haçlı seferleri ve doğuyla yapılan ticaret sonrasında doğudan batıya, koku kullanımı yaygınlaşmıştır.

Parfüm ise Latince per-fume dumandan çıkan anlamındaki sözcükten gelmedir. Ancak modern esans 14.yy.da Macarlar tarafından bulunmuştur. Saraylardaki asilzadeler ve zenginler arasında büyük rağbet gören koku kullanımı, bir bakıma esans ticaretinin ve üretiminin temelini oluşturmuştur. Avrupa’nın birçok yerinde doğudan getirilen güzel kokulu çiçek ve bitkilerin ekiminin hızla hızla yayılması ile birlikte bu bitkilerden elde edilen hoş kokulu uçucu yağların parfüm sektöründe kullanımı ile özellikle Fransa parfüm üretiminin dünyadaki merkezi konumuna gelmiştir. Daha sonraları Fransa parfüm üretiminin dünyadaki merkezi konumuna gelmiştir. Ortaçağ’da Avrupa’nın birçok ülkesinde, tuvalette temizlenme ve yıkanma kültürü olmadığından, pis kokuları bastırmak için parfüm kullanımı hızla yayılmıştır.

Ülkemizde uçucu yağ üretimi 19.yy.da başlamış ve gül deyince aklımıza gelen Isparta ilimizde güllerden elde edilen gül yağı, sabun ve kozmetik sektöründe kullanılmaktadır. Ayrıca Isparta gül yağı kalitesi ile dünyada aranan ürün olma özelliği taşımaktadır.

Benim yavrum misler gibi

Her anne çocuğunu mutlaka güzel kokulu sabunlarla yıkamak istemişdir. Güzel kokulu sabun olmasa da banyodan sonra her anne “benim yavrum misler gibi kokuyor” diye çocuğunu öpüp koklamaz mı?

Koku, duygu dünyamızı etkileyen en önemli öğelerdendir. Örneğin yağmur sonrası duyulan toprak kokusu, yeni açmış çiçek kokusu, ot, yaprak ve yeşillik kokusu, bu kokular içimize, huzur, mutluluk ve rahatlık duygusu verirler. Yıkanan çamaşırlardaki temizlik kokusunu duymayanımız yoktur sanırım.

Kokan bir şeyi burnumuza götürür, iyi olup olmadığını koklayarak anlarız. Kötü kokuyorsa burnumuzu elimizle sıkıp kapatırız. Daha kötü kokularda ise “burnumun direği kırıldı” diye yakınırız. Güzel kokuyu ise ciğerlerimizin en ücra köşesine kadar çekip “mis gibi kokuyor” deriz. Her ne kadar kokuyu burnumuzla alıyor isek de uzmanlara göre gerçekte bu işlem, sinirler vasıtasıyla beyinde oluşmaktadır.

Kokunun etrafa yayılması ise ortamın ısısına bağlı olarak artar veya azalır. Yüksek sıcaklıkta buharlaşma daha çok olacağından kokunun etrafa yayılması da o kadar hızlı ve yoğun olacaktır.

Dokuz yaşındayken aşırı burun kanamam vardı. Her sabah uyandığımda yastığım kan içindeydi. Gaziantep’te götürüldüğüm kulak burun boğaz doktoru, anneme “bu çocuğun burun sinirlerini yakarsam kanama durur ancak bir daha koku almaz” demiş. Annem de çaresiz kabul etmiş. Bu tür rahatsızlıklardaki tedavi şekli o zaman böyleydi sanırım. Şimdi ben ne yazık ki iyi veya kötü hiçbir kokuyu alamam.

Sanki mücevher sandığı

Eskiden onlara sık sık rastlardık. Şimdi sayıları o kadar azaldı ki… Kim bilir yarın hiç göremeyeceğiz belki de. Çocuklarımız bir yerde adına rastlayıp merak edecekler. Koşup gelecekler. “Misçilik nedir ?” diye soracaklar bizlere. İçimizi buruk duygular kaplayacak. Tanıdığımız ilk misçiyi anımsayacağız.

Genellikle köy kahvelerinde, kasaba ve şehirlerin pazar yerlerinde, cami yakınlarında, özellikle namaz vaktine yakın rastlardık onlara. Esanslarının iyi olduğunu anlatmak için bedava esans koklatırlardı.

Esans sandıkları ise sağlam ağaçtan yapılırdı. Yüksekliği 17 cm. derinliği de 24 cm. olup boyu ise 38 cm.dir. Tutamağı kutunun üstünde olup iki kapağın tam ortasındadır. Kapakların menteşeleri ortadaki tutamağın yanlarındadır. Kuşların kanatları gibi kapaklar yanlardan yukarıya doğru açılırlar.

Küçücük esans sandıklarının tertemiz camları güneş ışığında parlayarak göz kamaştırırdı. Sandıkları onlar için sanki mücevher kutularıydı. Bunu müşteriye de hissettirirlerdi. Sık sık ellerindeki bezle sandıklarının camlarını silerlerdi.

Almadan gitmek olmaz

Bir meraklının bakıp da esans almadan gitmesi genelde görülmüş şey değildi. Bir müşteri geldi mi, onun yanına merak eden bir diğeri ve başkaları da gelir toplanırlardı.

Esansçı, alüminyum esans şişelerinden birini çıkartır, gayet itinayla şişenin mantarını açar ve bir miktar esansı cam enjektörüne çekerdi. Çektiği esansı şişeye boşaltır ve alüminyum şişenin mantarını yine büyük bir maharet isteyen bir işmiş gibi kapatırdı. Sonra da enjektör içinde kalan esans bulaşığını etrafına toplanan kişilerin ellerine, ceketlerinin yakalarına ya da yaka arkalarına püskürtürdü. Onlar da bu durumdan gayet memnun olurlardı. Gidecekleri yere bedavadan güzel kokular içinde gitmeyi kim istemez ki.

Bu kokuyu beğenmediniz mi, hemen diğer esansın kapağı açılarak aynı işleme bıkmadan devam edilirdi. Esans değmemiş diğer elinizin üzerine esans kapağını dokundurur, koklarsınız, beğenmediniz, diğer esans çeşitleri devreye sokulurdu. Bu kadar ikram karşısında esans almadan giden de az olurdu hani .



Bir gramlık şişeler

Esansçının bir gramlık renkli cam şişeleri olurdu. Diyelim kokuların birinden almak istiyorsunuz. Hemen bir gramlık renkli küçücük şişelerden birini beğenmenizi ister. Daha sonra esans dolu alüminyum şişesinden enjektörle esans çekilir ve şişeye doldurulup verilirdi.

Esansçılığın dev bir sektöre dönüştüğü günümüzde, eski tip esanslara ve esansçılara çok az rastlanmaktadır. Bugün hemen her eve giren parfüm ve deodorantlar günlük hayatımızın koşuşturmaları içinde çevremize birazcık olsun hoş koku yaymamızı sağlıyorlar. Kullanımları ve bulunmaları artık çok kolay olan esanslar her markette ve mağazada, deodorantlar ve parfümler olarak ayrı bir bölümde göz alıcı ambalajları içinde tüketicinin hizmetine sunulmaktadır. Tüketim toplumuna dönüştüğümüz 21.yy.da aile bütçelerinin önemli bir bölümü bu tür harcamalar için ayrılmaktadır.

Üzellik otu tohumu

Gaziantep’te 1950’lerde ısınmak için evlere tandır kurulurdu. Tandır, yorgancılık mesleğinde de bahsettiğimiz gibi Güneydoğu’da harp yıllarından kalma ekonomik bir ısınma aracıdır. Tandırın bir masası ve üzerine örtülen bir yorganı vardır. Masanın içine de üstü küllenmiş kömür ateşi olan mangal yerleştirilir. Tandırın etrafına toplanan aile fertleri ayaklarını tandırın içine sokar ve tandır yorganını da göğüs hizasına kadar çekerlerdi. Soğuk kış günlerinde ısınmanın verdiği rahatlıktan olsa gerek tandırın içine bazıları pis koku bırakırdı. Menşei belli olmayan bu kokuyu gidermek için, yorgan açılır ve mangalın üzerine genellikle her evde bulunan ‘üzellik otu tohumu’ atılarak tütsü yapılırdı. Üzellik otu tohumu çıtırdayarak alevsiz yanar ve odaya hoş bir koku bırakırdı.



Hacı yağı

Genellikle Hacca giden insanlarımız gelirken yakınlarına vermek üzere hatıra olarak tespih, zemzem suyu ve esans getirirlerdi. Bu esansa halkımız ‘hacı yağı’ adını koymuştur.

Hacı yağının, kendine has formu olan pirinçten veya gümüşten özel kutuları vardı. Bu özel kutuların içinde keçe veya pamuk bulunurdu. Sıvı haldeki hacı yağı bu kutuya dökülür, kutunun içindeki keçe veya pamuğa parmağın ucu değdirilir ve kulak arkasına, bıyığa ve boyun altına sürülürdü. Ayrıca hacı yağı vücuda direkt olarak sıvı halde sürülmezdi. Yoğunluğundan dolayı çok ağır kokardı. Hacı yağının, sürüldüğü yerden kolay kolay çıkmadığı bilinmektedir.



MİSÇİLİĞİN SON TEMSİLCİSİ

FEVZİ GÜNENÇ

Bütün kenti gezdim dolaştım. Bir misçi bulmaya çalışıyorum. Daha yakın bir zamana kadar Mehmet Nuri Paşa Camisinin önüne açardı iki ayaklı seyyar tezgâhını. Onun üzerine koyardı cam esansçı kutusunu. “Esans…” diye seslenirdi. “Güzel kokmak istemez misiniz baylar…”

Suburcu Caddesinde Mustafa Tezel’in kolonyacı dükkânı vardı. Türlü çeşitli kolonyalar üretirdi Şişman amca. Bütün misçiler esanslarını ondan alırlardı. Oraya girip çıkarken çok görmüştüm misçileri.

Sora sora Bağdat bulunur derler. Sonunda buldum son misçiyi. Elmacı pazarındaki Hacı Nasır Camisinin kapısındaydı. Cuma günleri geliyormuş sadece.

“Niçin Cuma?..” diye soruyorum son misçi Hacı Mustafa Kılıç’a.

“Cuma namazına gelen yaşlılardan başka esans kullanan kalmadı…” diyor Hacı. Onların sayısı da giderek azalıyormuş.

Felaket “geliyorum,” dermiş. Bunu ramazanlardan sezmiş. Eskiden her zaman alıcı bulan güzel kokular artık sadece ramazan aylarında satılabilir olmuş. Ramazanın gelmesini hasretle bekler olmuş mis satıcıları. Ama zamanla artık ramazanlarda da pazarları daralmaya başlamış.

Yaşlı misçi diyor ki, “Eskiden gençler de koku kullanırdı. Güzel kokmak için esans alırlardı. Esansın yerini başka şeyler aldı artık. Deodorantlar, parfümler…”

“Cuma günleri bu caminin kapısındasınız. Öbür günlerde nerede satış yapıyorsunuz?”

“Kasaba kasaba, köy köy dolaşırım.”

“Kaç liradır bir şişe esans?”

Bizim bir gram alan minik şişelerimizi 2 liraya filan veririz. Nazlanan müşteri olursa bir liraya bile bırakırız.”

“Sermayesi ne ki bunun?”

“Gramı ortalama yarım liraya gelir.”

“Günde kaç liralık satış yapıyorsunuz?

“50 liralık satış yaptığımız olur. Hiç siftah edemediğimiz gün de olur.”

“Bununla geçim sağlayabiliyor musunuz?”

“Yolculukta var olsunlar vesaitten para almıyorlar. Bir şişe kokuyla bitiriyoruz işi. Köylerde de yeme içme yatma için para harcamamız gerekmiyor.

“Ekmek elden, su gölden yani. Peki ailenize nasıl bakıyorsunuz?”

“ Eskiden kazanıyorduk şimdi kıt kanaat geçiniyoruz ”

“Böyle giderse bu meslek de tarihe karışacak” diye konuştu.

Abdurrahman Sayalı’nın misk serüveni, Muş’un sarımtırak ovalarından buralara kadar sürüyor. Elli yıldır kokuculuk yapan usta, ekmek teknesi olan misk tezgâhını işe başladığı yıl elden düşme olarak aldığını ve kendisine bereket getirdiğini ifade ediyor.

“Bu emektar tezgâh elli yıl benimle yattı benimle kalktı, benimle gitti, benimle geldi, iyi kötü günümü benimle paylaştı, en önemlisi de beni hiç aç bırakmadı. Bununla üç çocuk okuttum, şimdi öğretmen oldular. Onun için bu uğurlu, nasipli tezgâhı ne satarım, ne de atarım.” diyor usta. Sattığı misklerin Türkiye’de üretildiğini ifade ediyor. Türk malı bu piyasada en iyisi, diğer ülkelerin mallarını da denedik ama herkes Türk malını tercih ediyor, mesela gül esansı Isparta’da üretiliyor, diğer ürünlerin de birçoğu İstanbul’da.

Öğlen, akşam ve ikindi namazlarından sonra camilerin önüne umut dükkânını açıyor sessizce. Yıllardır hiç tatil yapmadan, haftanın her günü çalışarak rızkını çıkarıyor yaz kış. Son yıllarda satışların durgun olduğunu öğreniyoruz, bazı günler bir iki adetle, bazen de hiç siftah yapmadan eve döndüğünü belirtiyor.

Yararlanılan kaynak:

(Dr.İrfan Dönmez;Kokunun Dünyası ve Kali Kimya)



Evde Parfüm Nasıl Yapılır

Günlük yaşantımızın vazgeçilmez ürünlerinden olan parfümün geçmişi M.Ö 4000’li yıllara kadar dayanır. Arabistan ve Mısır’da dinsel amaçlarla kokulu maddeler yakılırdı ve dumanlarının kutsal varlıklara mesaj taşıdığına inanılırdı.

Günümüzde, kullandığımız modern parfümler ise ilk olarak Fransa’da 16. Yüzyılda ortaya çıkmıştır. Fransa’nın akdeniz kıyılarına yakın Grasse kentinde kurulan ilk parfümlaboratuvarında üretilen deri eldivenler amber, baharatlar, akça yasemin ve misk ile parfümlendirildi. O zamanlar Fransa’nın sokaklarında açıktan akan kanalizasyonların neden olduğu pis kokudan dolayı insanlar bu eldivenleri burunlarına tutarak dolaşırlardı. 18.yüzyılda deri ticareti önemini kaybettiğinde, parfümlü eldiven üreticileri sadeceparfüm üretmeye yöneldiler, bu amaç için yetiştirilen portakal ağaçlarının çiçeklerinden kokulu briyantinler yapmaya başladılar.

İyi bir parfüm 3 temel notadan oluşur:

  1. Base note( Temel nota): Bunlar parfüm fraksiyonunun en kalıcı esanslarıdır. Buharlaşmaları uzun sürer ve tenden en son uzaklaşırlar. Temel notada kullanılan esansların cinsine göre parfüm kullanıldıktan 2-3 saat sonra kokusu ortaya çıkar ve parfümün kalbi, asıl koku olarak değerlendirilir. Parfümün en önemli kısmıdır. Parfüm üretilirken ilk olarak katılır. Sandal ağacı, vanilya ve tarçın temel notada kullanılan esanslara örnek olarak gösterilebilir.
  2. 2. Middle note( Orta nota): Bu da parfümde uzun süre hissedilen bir notadır ancak temel nota kadar hissedilmez. Temel notaya göre kokusu daha keskindir. Kokusu daha kolay alınabilir. Limon çiçeği, portakal,ylang ylang ve sardunya esansları bu notada kullanılabilir.
  3. 3. Top note( Üst nota): Bu nota parfüme en son eklenen esanslardan oluşur ve parfüm sıkıldıktan sonra ilk 1-2 dakikada keskin bir şekilde alınan sonra kaybolan kokulardır. Orkide, lavanta, bergamut ve gül gibi esanslar kullanılır.

İyi bir parfüm iyi bir beste gibidir. Notalar ve esanslar birleşerek tıpkı bir beste oluşturur gibi parfümleri oluştururlar.

Ayrıca iyi bir parfüm mutlaka kalıcı olmalıdır. Bunu sağlamak içinse parfüm üreticileri “fixative” adı verilen doğal ya da sentetik bağlayıcılar kullanırlar. Doğal bağlayıcıların en meşhuru misk geyiğinin ter bezlerinden elde edilen çok güzel kokulu misk amberidir. En kolay bulunan bağlayıcı ise gliserin’dir.

Parfümün son parçası elbetteki çözücüdür. Genelde değişik derecelerde saf su kullanılır.

Parfümlerle ilgili bu kadar bilgiden sonra şimdi sıra evde deneyebileceğiniz çok güzel birkaç basit parfüm formülü vermekte. Bu formüllerde kullanılan esansiyel yağları aktarlardan ya da sitemizdeki parfüm setlerinden temin edebilirsiniz.

Whisper

İçindekiler

  • 5 damla sandal ağacı yağı
  • 10 damla ylang ylang yağı
  • 10 damla bergamut yağı
  • 2 damla gliserin
  • 100 ml saf su

Hazırlanışı

Bütün malzemeleri sırasıyla karıştırıp iyice çalkalayın. Daha sonra siyah bir şişeye boşaltıp 24 saat kuru ve serin bir yerde bekletin.

Star Dust

İçindekiler

  • 5 damla vanilya yağı
  • 3 damla sandal ağacı yağı
  • 8 damla gül yağı
  • 10 damla lavanta yağı
  • 2 damla gliserin
  • 104 ml saf su

Hazırlanışı

Bütün malzemeleri sırasıyla karıştırıp iyice çalkalayın. Daha sonra siyah bir şişeye boşaltıp 24 saat kuru ve serin bir yerde bekletin.

Marvelous

İçindekiler

  • 10 damla tarçın yağı
  • 10 damla menekşe yağı
  • 10 damla portakal yağı
  • 2 damla gliserin
  • 120 ml saf su

Hazırlanışı

Bütün malzemeleri sırasıyla karıştırıp iyice çalkalayın. Daha sonra siyah bir şişeye boşaltıp 12 saat kuru ve serin bir yerde bekletin.

Suprise

İçindekiler

  • 5 damla sandal ağacı yağı
  • 5 damla gül yağı
  • 5 damla ylang ylang yağı
  • 5 damla bergamut yağı
  • 5 damla portakal çiçeği yağı
  • 2 damla gliserin
  • 100 ml saf su

Hazırlanışı

Bütün malzemeleri sırasıyla karıştırıp iyice çalkalayın. Daha sonra siyah bir şişeye boşaltıp 24 saat kuru ve serin bir yerde bekletin.

Passion

İçindekiler

  • 3 damla vanilya yağı
  • 8 damla gül yağı
  • 12 damla bergamut yağı
  • 2 damla gliserin
  • 100 ml saf su

Hazırlanışı

Alkolü siyah bir şişeye ya da kavanoza boşaltın. Yağları ekleyip çalkalayın. Serin ve kuru bir yerde 1 hafta bekletin.

Homemade Love Tonic

İçindekiler

  • 3 damla sandalağacı yağı
  • 2 damla vanilya yağı
  • 3 damla ylang ylang yağı
  • 15 damla bergamut yağı
  • 2 damla gliserin
  • 100 ml saf su

Hazırlanışı

Alkolü siyah bir şişeye ya da kavanoza boşaltın. Yağları ekleyip çalkalayın. Serin ve kuru bir yerde 1 hafta bekletin.

Nirvana

İçindekiler

  • 3 damla tarçın yağı
  • 3 damla sandal ağacı yağı
  • 10 damla menekşe yağı
  • 10 damla lavanta yağı
  • 2 damla gliserin
  • 100 ml saf su

Hazırlanışı

Alkolü siyah bir şişeye ya da kavanoza boşaltın. Yağları ekleyip çalkalayın. Serin ve kuru bir yerde 1 hafta bekletin.

Love

İçindekiler

  • 3 damla tarçın yağı
  • 3 damla vanilya yağı
  • 12 damla gül  yağı
  • 10 damla bergamut yağı
  • 2 damla gliserin
  • 120 ml saf su

Hazırlanışı

Alkolü siyah bir şişeye ya da kavanoza boşaltın. Yağları ekleyip çalkalayın. Serin ve kuru bir yerde 1 hafta bekletin.

Not: Alkol koymak zorunda değilsiniz. Biz burada sadece parfümün nasıl yapıldığını anlattık.
Aynı işlemleri saf su ile de yapabilirsiniz. Alkollu kokuları kullanamın caiz olup olmadığını araştırmanızı tavsiye ederiz. Özellikle namaz kılanların bu konuda çdikkat etmesi gerekir diye hatırlatalım...

Saygılar sevgiler ve hoş kokular  efenim :)
ADmin Webportalim

http://unutulmussanatlar.blogspot.com/



Miski Amber

Farklı Zevklerin Ortak Tercihi Miski Amber

Farklı Zevklerin Ortak Tercihi Miski Amber

Tarihin en eski dönemlerinden beri güzel kokmak hoş bir şey olarak kabul edilir. Kadınlar da erkekler de bitkilerden ve çeşitli yerlerden elde ettikleri esanslara bazı işlemler uygulayarak kendilerini hoş kokulara sarmışlardır. Bu kokular içerisinde oldukça kıymetli biri vardır ki adı şiirlere, şarkılara ve efsanelere konu olmuştur. Bu kokunun adı miski amberdir. Miski amber kelime anlamı olarak eşi benzeri olmayan bir koku anlamına gelir. Gerçekten de doğada herhangi bir bitkiden çıkan bir koku bu kokuya eş bir koku değildir. Çünkü miski amberin üretimi bir bitkiden imal edilmez. Parfüm yapımında kullanılan nadide bir ürün olan miski amberin ana maddesi çeşitli şekillerde elde edilir. Hoş kokuların kalıcı izlerinin taşındığı miski amber bu anlamda çok ender üretilen bir ürün olma konusunda ön sıralardadır. Parfümün en temel maddesidir. Koyu kahverengi veya siyah renktedir. Denizlerden elde edilen bir parfüm maddesidir. Deniz suyu ve güneşle temas edince rengi değişir ve zaman içerisinde de giderek açılır. Bunun sonucunda rengi açılırken de bir dizi değişimlere uğrar, farklı reaksiyonlar gösterir. Bunun neticesinde ise bu yapının içerisinde bulunan en temel madde olan amber ortaya çıkar. Mis gibi güzel kokusu bakımından adını miski amber olarak alır. Amber erkek geyiklerin vücudundan elde edilen bir kokudur. Bu kokunun birleşiminde esans olarak kullanılan misk ise balinaların okyanuslara bıraktığı salgıların bir deyişle balina kusmuklarının zaman içerisinde farklı formlara girmiş halinden elde edilen bir kokudur. Bu madde zamanla güneş ve deniz suyunun da etkisiyle farklı maddeler sentezleyerek farklı bir görünüm ve hoş bir koku elde eder. Erkek misk geyiğinin vücudundan çıkan ve hoş bir koku salgılayan bu madde dünya üzerinde çok nadir bulunan bir koku çeşididir. Miski amber koku olarak çok keskin ve çok kalıcı bir kokuya sahiptir. Bu bakımdan dünya üzerinde koklayabileceğiniz belki de en güzel kokular arasında yer alır. İki farklı şekilde üretilir. Birisi gerçekten geyik vücudundan elde edilen misk ile balina kusmuğu olan amberin birleşiminden, diğer seçenek ise laboratuvar ortamında elde edilen yapay miski amber kokusu olarak karşımıza çıkar. Sayfamızda kolaylıkla ulaşabileceğiniz ürünlerden değişken fiyat aralıklarına sahip olanlar daha çok esas miski amberlere ait olanlar olabilir.

Dünya Üzerindeki En Nadir Kokulardan Biri: Miski Amber

Dünya Üzerindeki En Nadir Kokulardan Biri: Miski Amber

Miski amber kullananlar bu kokudan fazlasıyla memnundurlar. Bu koku dünya üzerinde eşi benzeri bulunmayan en nadide kokular arasındadır. Kuranda cennette bulunduğundan bahsedilen bu koku geyiğin karnından üretilen nadide bir salgının sentezlenmesi sonucu oluşur. Bunun sonucunda ortaya çıkan bu eşsiz koku İslam çevrelerinde ve Orta Doğu kültüründe geniş ve önemli bir yer tutar. Bu kültürlere has eserlerde bu kokudan ve ne kadar ender bulunduğundan sık sık bahsedildiği olmuştur. Asya kıtasından ceylan, keçi gibi hayvanlardan da üretilen misk en bol bulunan ve en çok kullanılan türdür. Ancak gerçek miski amber geyiğin karnından elde edilir. Her insanın onu temsil eden hoş bir kokusu olduğunu biliriz. Bir kokuyu gözümüz kapalı bile almış olsanız aklınızda o kişiye aitmiş hissini uyandırdığı olur. İşte siz de bu şekilde ortamlarda kokunuzun hoş ve hafif özellikleriyle miski amberden üretilen ürünler ve miski amber esansı tam size göre bir parfüm ürünü olabilir. En iyi miskin Tibet geyiklerinden çıkarıldığını bilimsel olarak da kabul edilmiş bir gerçek olarak size söyleyebiliriz. Bu bakımdan miski amber için yapay üretilen esanslar çok daha fazla çeşidi ile karşınıza çıkar. Her organizasyonda aynı hoş kokuyu sürüp kendinizi ön plana çıkarmak istiyorsanız miski amber ve bundan yapılan pek çok ürün tam da sizin bu ihtiyaçlarınıza yönelik olacaktır. Şık bir davette abiye elbisenizi giydiniz ve buna uygun saç ve makyajla en modern görünümü yakaladıysanız bu düzeni tamamlamak için size dünyada en nadir bulunan hoş kokular arasında olan miski amberden yapılma bir parfüm kullanmak yakışacaktır. Bu ürünü sevdiklerinize hediye olarak da sık sık kullanabilirsiniz. Özel günlerinde bir sevdiğinizi mutlu etmenin en güzel yollarından birinin de ona çok hoş kokulu bir parfüm hediye etmek olduğunu düşünürsek sevdiklerinize senden hoş olmasın ama dünyanın en hoş ikinci kokusu diyerek bu tarz incelikler yaparak hediyeleriniz arasında miski ambere de yer verebilirsiniz. Miski amber kokusu ter gibi kötü kokuları bastırmak için kullanılır ve oldukça temiz ve ferah bir koku yayar. Amberden gelen bu hoş koku sayesinde kendinizi bunu kullandığınız müddetçe çok daha ferah ve temiz hissedeceksiniz.

Hayatınıza Yeni Bir Hava Getiren Miski Amber Kokusu

Hayatınıza Yeni Bir Hava Getiren Miski Amber Kokusu

Miski amberin cennetten gelen bir koku olduğu Kuran-ı Kerim’deki ayetlerde geçer. Bu anlamda amber konusunda yalnızca parfüm üretimi değil, çeşitli aksesuarların ve kişisel bakım malzemelerinin de üretildiğini biliriz. Miski amber taşı ile yapılan tespihler, oldukça özel ürünlerdir. Bu tesbihleri dilerseniz kendiniz için sayfamızdan kolaylıkla bulabileceğiniz gibi dilerseniz sevdiğiniz kişilere hediye etmek amaçlı da kolay bir şekilde satın alabilirsiniz. Başlangıçta salgılandığında rengi kahverengi ya da siyah olan bu taş, giderek canlı ve görkemli dokusunu aldığı için kullanıcıların ilgisini çeken ürünler arasında üst sıralarda yer alır. Erkek ceylanların göbeğinden çıkartılan bu hoş koku aslında kuvvetli ve yağlı bir salgıdır. Ancak bu koku gerçekten eşsiz ve benzersiz bir ürün olduğu için parfüm esansında ana madde olarak koku ve renk vermek amacıyla kullanılır. Bunların elde edilmesi için geyiğin salgı yapan bezleri bulunduğu yerden çıkarılır ve işleme sokulur. Yani geyik avlamak etinden ziyade bu hoş kokuya sahip olmak için daha çok doğada yapılır. Sayıları giderek azalan bu hayvanlardan dolayı kullanıcılar bir noktada yapay yani laboratuvar üretimi olan miski amber çeşitlerine yönelmeye başlamıştır. Bu da hayvanların korunması noktasında son derece önemli ve ciddi bir adımdır. Ancak normal misk amberin nasıl elde edildiği konusundan devam edecek olursak bu zarif koku salgılanırken biriktirilir ve kurutulmaya bırakılır. Kurutulan bu salgılar sonucunda misk denilen esans elde edilir ve size de bu hoş kokunun esansı olan parfümleri kullanarak özel günlerinizde kendinizi daha hoş ve daha şık hissetmek kalır. Kendinizi daha iyi hissetmek ve daha hoş koktuğunuzun farkında varmak için siz de sayfamızdan yapacak olduğunuz parfümeri alışverişlerinde zevkinize en uygun miski amber esans içerikli ürünleri tercih ederek bu son derece hoş kokuya sahip olup kendinizden sık sık bahsettirebilirsiniz. Miski amber fiyatları konusunda her cebe uygun çeşitli miktarlarda satışı mevcuttur. Yalnızca özel günlerinizde kullanacak ve günlük kullanmayacaksanız az bir miktar temin ettiğiniz bu güzel koku size uzun yıllar yetecektir. Ancak günlük kullanımda da miski amberin sizin için vazgeçilmez bir ürün olduğunu düşünüyorsanız küçük miktarlarda satılan ürünler sizin için yeterli olmayacaktır. Sayfamız pek çok çeşit içerisinde sizlere en uygun seçenekleri sunarak bu konuda alışverişinizde en büyük yardımcınız olacaktır.

Denizler Altından Gelen Hoş Koku Miski Amber

Denizler Altından Gelen Hoş Koku Miski Amber

Yıllardan beri bilinen hoş kokuların sırrı olarak bahsedilen miski amberin nasıl elde edildiğinin biraz biraz herkes tarafından bilinmesi onu çıkarmanın ne kadar zorlu olduğunun da herkes tarafından bilinmesi anlamına gelir. Yapay olarak elde edilen miski amberin dışında gerçek miski amber balina kusmuğu ile ceylan göbeğindeki salgının birleşiminin hoş bir sentezi şeklinde elde edilir. Bu bakımdan üretimi ve son halini alması yılları alan bu parfümeri çeşitlerinin ana maddesinin bu kadar zahmetli elde edilmesi onun bazı faydalarını da ortaya çıkarmaktadır. İslam kültüründe de geniş bir yeri olan bu güzel kokunun kullanımına özendirmek için pek çok hadiste iyi huyları olan ve salih amel işleyen kişiler misk kokusuna benzetilmiştir. Yunus Emre gibi pek çok alimin şiirlerinde ve eserlerinde bu kokunun nadideliğinden bahsedilmesi onun İslam kültürünün yanı sıra Türk kültüründe de nasıl kökenli bir yere sahip olduğunu kanıtlar niteliktedir. Koku sanayisinde önemli bir yer tutan miskler sentezlenerek ya da hayvanların salgılarıyla farklı çeşitlerde elde edilirler. Amberin yapı taşı ise zaman zaman kendisini Akdeniz’de gösterse de balinalar daha çok açık denizlerde yaşadıkları için amberin çıkarılması miske göre daha zorludur. Balinalardan salgılanan bu mumsu ve yağlı kusmuk deniz tuzuyla temas eder. Bu kusmuğa güzel kokusunu veren balinanın sindirim sisteminden salgılanan amber isimli hoş kokulu bir kimyasal üründür. Bu kokunun balinaya henüz ne tür bir fayda sağladığı bilinmez ancak parfüm endüstrisinde kullanıcıların severek ve sık sık tercih ettiği bir ürünün ana maddesini oluşturduğu için sıklıkla satın alındığı kesin. Günümüzde balina avcılığı nesilleri tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalınmasın diye yasaktır. Çünkü eski zamanlarda balinaların kontrolsüz bir şekilde sırf bu koku için avlanmasından dolayı bir dönem balinaların yaşamları bu şekilde büyük bir riske girmiştir. İnsanlar balinaların sahil kenarlarına bıraktıkları salgıları toplayarak bunların biriktirip bu hoş kokuyu elde etmeye bu dönemden sonra devam etmişlerdir. Bunun yanı sıra amber de misk gibi yapay ortam içerisinde üretilmeye başlanmıştır. Miski amber faydaları konusunda ise bitmek bilmeyen faydaları vardır. Eskiden kalbi kuvvetlendirip iştah açtığı bilinir. Yapılan pek çok araştırma kas gevşetici, hazım kolaylaştırıcı özellikleri olduğunu da ortaya koymuştur. Ayrıca miski amber yağı isteri ve boğmaca gibi çocuk hastalıklarında da kullanılır.

Hayalinizdeki Hoş Kokuyu Size Getirecek Miski Amber

Hayalinizdeki Hoş Kokuyu Size Getirecek Miski Amber

Yalnızca parfümeri ürünü olarak kullanılmayan miskin ve amberin çeşitli kullanım alanlarına değinmeden önce yine bu hoş ve zarafet dolu kokunun kaynağına değinmekte yarar var. Ne miskin ne de amberin bu hayvanlara ne gibi bir katkısı olduğu henüz yapılan bilimsel araştırmalarda dahi ortaya çıkmamıştır. Bu da onları bilinmeyen bir hoşluk kazandırması bakımından kullanıcılar için çok daha ilgi çekici ürünler haline getirmiştir. Misk ve amber renksizdir ancak sonradan içine bazı yardımcı esanslar karıştırılarak renklendirildiği olmuştur. Yapılan bazı deneylerde kanın pıhtılaşmasını engelleyici bir tesiri olduğu fark edilmiştir. Yine kas gevşetici özelliklerinin de bazı araştırmalarda tespiti bazı hastalıkların tedavi edilmesi konusunda insanlara bir umut olmuştur. Eski tıpta oldukça popüler olan ve çok farklı kullanım alanları olan amber bugün daha çok parfüm sektöründe ve hoş kokular elde etmek için kullanılır. Çünkü modern tıp artık gelişmiştir ve bu tarz maddelerden fayda umulmayacak kadar ilerlemiştir. Miski amberi mürekkebi de kokuların dışında farklı bir kullanım alanı olarak karşınıza çıkabilir. Mürekkep imalatında da önemli bir yere sahip olan amber, özellikle bu sektörde de fazlasıyla alıcı bulur. Siz de amberden yapılan bir mürekkep nasıl oluyor diye merak ediyorsanız sayfamızdan oldukça basit ve kolay bir şekilde bu ürünlere ulaşabilirsiniz. Beyindeki birçok noktayı hoş olarak etkileyen ve uyaran yapısı sayesinde miski amber kullanıcıların oldukça beğenisini toplayan bir koku ürünüdür. 7 nota noktası denilen 7 farklı kokuya bürünmesi miski amberi diğer pek çok parfümeri kokularından ayıran bir başka özelliktir. İlk kapağını açtığınızda gelen çok keskin kokusu ağır gelse de zaman içerisinde bu koku hafifleyecek ve siz de buna aşina olarak bu çok az ve zahmetli bulunan ürüne sahip olmak için can atacaksınız demektir. Hayvansal yağlardan elde edildiği gibi tabii ki ilk etapta ağır kokular salar. Az bir miktarını kullanmak dahi üzerinizde gayet hol ve etkili bir tesir bırakacağından bu koku kokuların yakutu olarak da bilinir.

Miski Amber Özellikleri, Çeşitleri ve Fiyatları

Miski Amber Özellikleri, Çeşitleri ve Fiyatları

Genellikle birçok hayvandan elde edilen misk Asya'da özellikle erkek ceylanlardan yani geyiklerden elde edilen bir kokudur. Geyiklerin avlanması etinden çok bu kokunun elde edilmesi içindir. Bu organik bileşiğin elde edilip kurutulmaya bırakılması ile miskten elde edilecek büyük gelirler avcıların ilgisini çeken bir nokta olur. Misk ve amber birbirinden ayrılmayan iki kokudur. Kaliteli bir miski amberin kokusu siz daha kapağını açar açmaz keskin bir şekilde ortalığa yayılmış olur. Hakiki misk oldukça değişken fiyatlara satılsa da bunlara alternatif olarak yapay miskler üretilir. Yapay miskler hem daha uygun hem de hayvansal bir üretim sonucu elde edilmeyen misklerdir. Miskler içerisinde en kaliteli olanı ceylandan elde edilendir. Bunun hayvansal bir koku olmasına rağmen kesinlikle hayvansal bir ürünmüş gibi ağır ve yağlı bir koku yaymaması oldukça ender rastlanılır. Bu da miski amberin diğer kokulardan ayrılan bir özelliği olarak karşınıza çıkar. Çin, Japonya, Hindistan gibi Asya ülkelerinde çıkarılan bu ilham veren kokunun esas kaynağının hayvanlar olduğunu bilinen kadar parfüm dışında krem ve merhem olarak da yüzyıllar boyunca kullanıldığını da biliyoruz. Dünyaya denizciler tarafından tanıtılan amberle birleşen bu eşsiz kokusunun yalnızca parfüm olarak değil de miski amber kolonyası gibi çeşitli yan ürünler olarak da kullanılıyor olması onun kullanım alanının ne kadar geniş olduğu hakkında fikir veriyor. Siz de bu son derece hoş kokuya sahip olmak ve en güzel anılarınızın en özel anlarına bu şekilde zarif bir kokuyla imzanızı atmak istiyorsanız bu esanslara kolaylıkla sayfamız aracılığıyla sahip olabilirsiniz. Yüzyıllar boyu süren geleneğin bir temsilcisi olan miski amber, eşsiz koku ve benzersiz koku anlamına geldiği gibi gerçekten normal bitkiler gibi kolaylıkla elde edilebilecek bir koku değildir. Bu da onun eşsiz kılınması konusunda son derece önemli bir detaydır. İşte bu hoş kokuları sizler için yüzlerce parfümeri ürünü arasından derleyen Trendyol yalnızca parfüm ürünlerini değil, miski amberin çeşitli farklı ürünlerini de bu anlamda size sunar.

Parfümün Hammadesi Nedir?

Vücudunuzdaki en büyük organ olan derinize koyduğunuz şeyin % 60'ından fazlasının kan dolaşımınıza karıştığını biliyor muydunuz? Böbreklerinizin ve karaciğerinizin vücudunuzun süzgeci gibi farklı olarak, cilt tek başınadır. Ticari kokuların çoğunda bulunan kimyasalların% 95'i petrokimya olarak bilinen petrol ve doğal gazdan elde edilmektedir. Ortalama olarak, parfüm formülasyonlarının % 80'i bu kimyasallardan oluşur ve parfüm hammaddesi nedir sorusunun cevabı bazı durumlarda formülün % 100'ü sentetik olabilir.

Sentetik Parfümler

Cilt bu insan yapımı kimyasalları birkaç şekilde absorbe eder: doğrudan uygulama, parfümlü maddelerle temas ve vücudun organlarında birikebilen ve parfüm içeren havaya maruz bırakılması. Alerjik reaksiyonları, migreni, astım ataklarını, mide bulantısı, egzama ve bir dizi diğer duyarlığı tetikleyebilirler. Hamile kadınların yapay kokular kullanmasından kaçınmaları önerilir.

Ticari sırları korumak için şirketlere FDA tarafından parfüm hammaddesi nedir hakkında bilgi ve koku bileşenleri verilmesi yasaklandığından, tüketiciler parfüm şişelerinin içinde hangi tehlikelerin olup olmayacağını bilmek için etikete güvenemezler. Bu, şirketlere gizli kimyasallar, hassaslaştırıcılar, potansiyel hormon bozucuları ve güvenlik için değerlendirilmemiş kimyasallar içeren bazı kokular getirme özgürlüğü verir. Koku olarak endişe verici en önemli maddelerden bazıları şunlardır:

Parabenler - birçok kokuda yaygın olarak kullanılan sentetik koruyucular, hormonların üretimine ve salınmasına müdahale edebilir.

Ftalatlar - bu popüler parfüm koruyucusu genellikle ticari parfümlerin çoğunda yoğunlaşmıştır. Bilinen bir kanserojen, sağlık üzerindeki etkileri arasında karaciğer / böbrek hasarı, doğum kusurları, azalmış sperm sayısı ve erken kız ve erkek meme gelişimi sayılabilir.

Sentetik miskler - araştırmalar, birkaç sentetik misk çeşidinin sadece hormonları bozmakla kalmayıp, yağ dokusu, anne sütü, vücut yağı, göbek kordonu kanı, hem taze hem de deniz suyu numuneleri, hava, atık su ve çamur.

Doğal parfümler

Tüketiciler, kişisel bakım ürünlerimizde kimyasal maddelerden daha fazla eğitim almaya ve şüphelenmeye başlamış ve daha güvenli alternatifler aramaktalar. Doğal maddeler genel olarak daha sağlıklıdır ve yeşil yaşam için kokular sağlar.

Doğal kokular, parfüm hammaddesi nedir sorusuna cevap olarak bitkilerin çiçek, meyve, öz, tohum veya deri gibi hasat edilen bitkisel maddelerden türetilen uçucu yağlar ve izolatların yanı sıra bazı ağaçların kabuğu, yaprakları, kökleri, reçineleri veya odunları ve bir laboratuardan değil (sentetik). Kullanılan yağlar, doğal hammaddelerden ya buharla ya da su damıtımıyla, yüzyıllar boyu süren bir teknikle elde edilmiştir. Bazı 'doğal' mutlaklardan, hekzan veya petrol eteri kullanan bir süreçten oluşur. Bu zengin prosesten gelen yağlar yıkanırken, hâlâ az miktarda petrokimya içerirler ve Doğal Ürünler Derneği tarafından tanınmazlar. Doğallıklar, sınırlı oldukları için sorumlulukla hasat edilmeleri ve dünyanın dört bir yanından ithal edilmesi gerekmekte ve bu da daha fazla masrafa neden olmaktadır. Doğayı bir laboratuarda çoğaltmaya çalışmak çok daha maliyetlidir.

Kaliteli Kadın Parfümleri

Florabomb EDP 100 ml Kadın Parfümü
Cocomat EDP 100 ml Kadın Parfümü
Life Beauty EDP 100 ml Kadın Parfümü

Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Mesela kız görmeye gittiğinizde şayet mevsimi ise vazo içerisinde taze beyaz zambak, mevsimi değilse; billur şişeler içinde zambak kokusu götürülmesi buna örnek olarak verilebilir. Bu vazodaki beyaz zambağın ya da billur şişedeki büyüleyici kokunun anlamı; “Allah’ın emriyle kızınıza talibiz” demektir.

Burada akla “Neden beyaz zambak?” sorusu gelebilir. Bu çiçeğin seçilmesinin nedeni Osmanlıda ve sonrasında temizliğin ve saflığın beyaz zambak ile ilişkilendirilmiş olmasıdır. Anadolu’da halen bugün bile beyaz bir ten ya da çok iyi yıkanmış bir çamaşır “zambak gibi” deyimi ile ifade edilir. Bu zambak eşliğindeki ziyaret esnasında gelen gül şerbeti eğer karanfilli geliyorsa “Bizce de uygun, kızımızı isteyin” demektir. Yani çiçekler ve kokular bir alfabenin harfleri olarak da görülebilir.

Toplum, özellikle evlilik ve gönül işlerinde sessiz ve çok zarif bir lisan geliştirmiştir. Ama kokunun etkisini ve kullanım alanını bununla sınırlandırmak mümkün değildir. Gerek üretimi, gerek ticareti ve gerekse yaygın kullanım alanı ile bu çok büyük getirisi olan bir pazardır aynı zamanda. Şayet gül şerbeti sade geliyorsa “Bizim rızamız yok” demektir. Özelliklede hat sanatçılarının, mürekkep içine yazdıkları hata göre bazen gül, bazen misk, bazen de amber kullanılması adettendir. Yine bir evin penceresinde kırmızı çiçek olması o evde gelinlik çağına gelmiş bir kız olduğuna; sarıçiçek olması ise o evde hasta olmasına delalettir. Osmanlı’da buluğ çağına gelmiş kızlar görücüye çıkmak istediklerinde erguvan kokusu kullanıldığı bilgisi de bugünlere kadar ulaşmıştır.

Osmanlı İmparatorluğunda koku kültürüne dair arşivler tutulmuştur. Çeşm-i Bülbül’lerden, tombaklardan yapılan ilk lüks parfüm kaplarıyla koku günlük hayata girmiş ve tarih dönemlerini bile güzel koku isimleriyle anmayı tercih etmiştir. Geleneksel Osmanlı parfümleri teknik olarak kokulu sular, kokulu yağlar ve galiye gibi özel kokulu macunlardan ibaret. Kolonya gibi alkol içerikli kokular ise 19cu yüzyılın son çeyreğine dek Osmanlı parfümcülüğünde hiç yer almamıştır.

Osmanlı parfümleri denilince ilk akla gelen buhur suyudur. Buhur suyunun terkibine ve hazırlanışına ilişkin kayıt ise Topkapı müzesi arşivinde bulunan 1708 tarihli Çamaşırcı Başı Yusuf ağanın defterinde yer almakta. Bu kâğıda göre Padişah Çamaşırcı Başı tarafından sunulan buhur suyunu kabul ettiğinde 15 Altın Çamaşırcı Başına biner akçe de diğer yoldaşlara ihsanda bulunurdu. Bazı kaynaklar buhur suyunun saray dışında imal edilmediği ve halk arasında bilinmediği yalnızca sarayda imal edilip hükümdar devlet ricali ve saray erkânına dağıtıldığını yazsa da bu ifade gerçeği yansıtmamaktadır.

1640 tarihli Es-ar defterinde ve Evliya Çelebi seyahatnamesinde buhur suyunun İstanbul’daki misk satıcılarında ve gülsuyu esnafında bulunduğu halka satıldığı görülüyor.

Osmanlıda sıkça bahsi geçen diğer bir koku da gülsuyudur. İslam inanışında Hz. Muhammed’in teri olarak kabul gören gül, aynı zamanda bu coğrafyanın en önemli kokulu çiçeklerinden biridir. Bu durum gülsuyu ve gülyağının değerli bir meta olmasına yol açmıştır. Gülsuyu, Osmanlı geleneklerinde de önemli bir yer teşkil etmiştir. Hem yabancı devlet elçisine, hem de ziyarete gelen bir komşuya gülsuyu ile birlikte buhur ikram edilir. Bununla beraber Mevlit gibi dini toplantılarda, hac karşılamalarında konukların ellerine gülsuyu serpme âdeti vardır. Yeni yapılan ya da onarılan camilerin ibadete açılmadan önce gülsuyu ile yıkanması, gül kokusunun İslam dinindeki ayrıcalığı göstermesi bakımından önemlidir. Gülsuyu Osmanlı mutfağına güllaç, su muhallebisi, güllabiye ve şerbetlerle girerken cilt ve göz hastalıklarına karşı da ilaç olarak kullanılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğunda Koku Kültürünün Diğer Ögeleri

Osmanlı’da gül dışında, misk ve amber de çok rağbet gören kokular olmuşlardır. Koku merakı; sadece güzellik, sağlık ve temizlikle sınırlı kalmamıştır. Hattatların Kur’an-ı Kerim’i kopyalarken kullandıkları mürekkebin, misk ve amberle karıştırıldığı el yazmalarında bugün bile fark edilmektedir.

Geçmişten günümüze, bu amaçla kullanılan doğal kaynaklar neredeyse hiç değişmemiştir. Yasemin, sümbül, gül, zambak, reyhan, ıtır, tefarik, sandal, öd ağacı, ful, kakule, tarçın, karanfil hala en seçkin kokuların hammaddelerini oluşturmaktadır. Sarayda; kimsenin ağzının, vücudun, ayağının kokmaması ve bunun içinde belli kurallar çerçevesinde yıkanması gerekirdi. Esans kullanımı statüye göre değişirdi. Valide Sultan’ın 70 gram esans kullanma hakkı varken; cariyelerin ayda 3 gram esans kullanma hakkı vardı. Üç gram esans çubukla sürüldüğünde 1 ay bile kullanılabilirdi.

12

Lobmeyr Islamic Enamelled Glass Scent Perfume Bottle, Signed & Inscribed With Motto

Misk ve Amberden Yapılan “Gâlliye” Nedir?

Osmanlı’da buhur suyu ve gül suyu dışında başka parfümler de kullanılmaktadır. Bunlar özellikle 17’inci yüzyıla ait kayıtlarda yer alıyor. Gâlliyeler hakkındaki en eski bilgilere 1640 tarihli Es’ar Defteri’nde rastlanıyor. Macun kıvamında olan gâlliyelerin ana bileşenleri misk ve amberdir. Bu yüzden oldukça pahalılardır. Gâlliye; misk ve amber karışımına sümbül, tütsülenmiş söğüt, saf beyaz mum ve nişasta eklenerek hazırlanmaktadır. Bu kokular “Gâliyedan” denilen küçük kaplar içinde saklanır ve parmak ucuyla çok az alınarak saç ve kaşlar üzerine sürülerek kullanılır. 20’nci yüzyılın başlarına kadar seyyar esans satıcılarının çantalarında bulunabilen ve erkeklerin bıyıklarına sürerek kullandıkları galiyeler; Kaye-i misk-i fiamator ve Kalye-imisk-i Mısır olmak üzere iki şekilde anılmaktadır. Osmanlı’da kullanılan diğer bazı parfüm isimleri ise; ma-i kadı, ma-i amber, ma-i asilbent, ma-i maverd ve ma-i yasemindir. Evliya Çelebi’nin verdiği bu listeye, cilt üzerinden uygulanmasa da kişisel bir parfüm formu olarak değerlendirilmesi gereken şemmame’leri de katmak gerekir. Şemmameler; giysi üzerinde taşınarak koku yayan ya da elde tutularak koklanan, hatta yazı takımında koku yayması için bulundurulan küçük toplardır.

üzerlik

Üzerlik

Üzerlik tohumlarını kurutmak halen yaygın olarak uygulanan bir gelenektir. Kahve; amber, damla sakızı veya mercanköşk ile kokulandırılırken; kokulu nargilelerin içilmesi de bu duruma günümüz örneği olarak verilebilir. Bugün de nazara karşı üzerlik; adaçayı, günlük yakmak, tüm odalarda bu tütsü dumanı ile kötü etkilerden kurtulmak için kullanılmaktadır. Yine adaçayı da bu amaçla yakılan bir bitki olup gelenek olarak günümüzde de yer yer devam etmektedir.

Son olarak Sigmund Freud’un da dediği gibi “Duygusal bir tepkiyi tetiklemenin en hızlı yolu kokudur.”

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır