mitolojide ruh eşi / Platon ruh eşimizi bulmakla ilgili bize ne öğretebilir? – Düşünbil Portal

Mitolojide Ruh Eşi

mitolojide ruh eşi

Ruh eşi potansiyeli gördüğümüz insanlara, ruh eşi muamelesi yaparak kendimizi mutlu ederiz.

Herkesin bir yerlerde bir ruh eşi olduğuna inanır mısınız? Çoğu insanın fikir ayrılığına düştüğü konulardan biri de ruh eşidir. Kimi bir yerlerde onu bekleyen bir ruh eşinin olduğuna inanır, kimi ruh eşinin saçmalık olduğunu düşünür. Bu sorunun doğru bir cevabı var mıdır? Bilmiyorum. ‘’Ruh eşi’’ kavramıyla lisede izlediğim bir film sayesinde tanışmıştım. Filmden sonra uzunca araştırdım bu konuyu. Çünkü birine ait olma hissi, eksik olan yarı hissi cazip gelmişti. Doğru olmasını istedim ve baktım. ‘’Ruh Eşi’’ kavramının mitolojiye, Aristophanes’in aşk konusundaki fikirlerine dayandığını gördüm. Yazılanlara göre zamanında insanların görünüşleri şu an olduğu gibi değilmiş. İnsanlar tek bedende iki kafa dört kol ve dört bacaktan oluşup kadın-erkek değil de androjen adı verilen, aynı bedende kadın ve erkek nitelikleri bulunduran varlıklarmış.

Hal böyle olunca insanlar bedenen çok güçlü olmuş ve zamanla tanrılara karşı gelmeye başlamış. Duruma sinirlenen tanrılar insanları cezalandırmaya karar vermiş. Zeus aracılığıyla insanlara belki de en büyük acıyı yaşatmışlar. Zeus insanları ortadan ikiye ayırmış, hepsini dünyanın çeşitli yerlerine dağıtmış ve ikiye bölünen insanlar androjeni olmaktan çıkıp kadın ve erkek olarak farklı bedenlerde yaşamaya mahkum edilmiş. İnsanları dünyanın çeşitli yerlerine dağıtan Zeus, onları ömür boyu sürecek yarım kalma hissiyle cezalandırmış. Bundan sonra insanlar yana yakıla diğer yarılarını aramaya başlamışlar. Bazıları kayıp ruh eşlerini bulacak kadar şanslıymış. Fakat bulamayıp bulduğunu sananlar da olmuş. Onların yaşadıkları "Aşk Yanılsaması"ymış. Bulanlarınki ise "Aşk".

Bu mitolojik hikâyeyi ilk okuduğum günden itibaren buna körü körüne inandım ve herkes için gerçekten tek bir doğru insan olduğunu düşündüm. Ancak o zamanlar küçüktüm. Hayatıma giren insanlarla, yaşadıklarımla anladım ki belki de o kadar doğru bir fikir değildir. Bir arkadaşım ruh eşi diye bir şey olmadığını, sadece çok iyi anlaşan insanlar olduğunu savunurdu hep. Eskiden ona üf der geçerdim. Ama artık içime şüphe düşmedi değil. İnanmıyor muyum? Yo, inanıyorum. Ama eskisi kadar sıkı değil. Artık körü körüne inanmamamın sebebini düşünmeden edemedim. Büyüdüğüm için artık hikâyeler beni o kadar da etkilemiyor muydu? Yoksa büyüdükçe diğer yarımı bulamamaktan korkup inanmamaya mı yöneliyordum? Ruh eşinin olmadığını savunmak korkaklıktı belki de. Yedi milyar küsür insanın içinde eksik olanı bulmak zordur. Buna cesaret edemeyenlerde inanmamayı tercih ederler. Peki ya diğerleri? Gerçek aşkı bulmaya uğraşanlar? Dünyada hâlâ ruh eşine inanalar da var. O zaman şunu sormalıyım. O meşhur diğer yarımızı nasıl buluruz? Ya da bulduğumuzu nasıl anlarız? Evet, ikinci sorduğum daha doğru oldu. Yaşadığımız aşkın, aşk yanılsaması mı yoksa gerçekten aşk mı olduğunu nasıl anlarız?

Platon, platonik aşkı tanımlarken insanın bedenen çekici bulduğu birini hayallerinde abartıp istediği özellikleri ona yükleyip yeni bir ideada o insanı mükemmelleştirdiğini söyler. Bu felsefeyi ilişkilerimize uyarlarsak eğer, Dış görünüşü ve bazı özellikleri ruh eşimiz gibi duran birine yeni bir ideada başka özellikler ekleyerek gerçek aşkımız olduğuna kendimizi inandırırız. Yani ruh eşi potansiyeli gördüğümüz insanlara, ruh eşi muamelesi yaparak kendimizi mutlu ederiz. Beynimize "tamam bulduk onu rahatlayabilirsin" komutu verip kandırırız. Ama kalp kandırılamaz. O yalanlarla süslediğimiz ilişkimizde sarsıntılar olmaya başlar. Başlarda kendimizi kandırabilmek için görmezden geldiğimiz özellikleri görmeye ve onlardan nefret etmeye başlarız. Kavgalar, acılar, ayrılıklar yaşanır. Ve sonunda o aşk diye yutturmaya çalıştığımız aşk yanılsamalarından eser kalmaz. Herkes gider, herkes unutulur. Eğer unutabiliyorsak o ruh eşimiz değildir. Taa Zeus’dan beri içimizde yara olan birini tekrar kaybettiğimizde unutamayız çünkü. Eğer ruh eşimizse zaten kaybetmeyiz… Bu yazımı hâlâ umutla bir yerlerde ruh eşinin olduğuna inanan ve aramaktan hiçbir zaman vazgeçmemiş insanlara adıyorum.


Her insanın bir ruh eşi var ve onunla karşılaşma olasılığı da oldukça yüksek.

Ancak ona kavuşma yolunun ne olduğu sorusu tarih boyunca zihinleri meşgul eden konuların başında yer almış olmalı.

Aslında bunun cevabı, insanın nasıl yaratıldığı ve yaratılıştan hemen sonraki süreçte olanları anlatan öykülerde açıklıkla yer alır.

Bu öykülerin ana kaynağı Mitolojik öyküler, insanın yaratılışındaki gizemle ilgili önemli ve ilginç bilgileri günümüze aktarmaktadır.

Mitolojiler insanın ilk yaratılışının, kadınla erkeğin tek ruh ve aynı beden olduğu şeklinde anlatır.

Bu durumda eşini yitirme kaygısı taşımayan, sevdiğine kavuşamama sorunu olmayan bir insan formu ortaya çıkmış olur.

Kaygıları olmayan, sorunsuz bir insanın şımarık ve kendini beğenmiş tavırlar sergilemesi kaçınılmazdır.

Kendine yeten ve hiç kimseye, hiçbir şeye ihtiyaç duymayan bu insan formu giderek kibirlenir. Tanrıların isteklerine karşı gelmeye başlar ve onları öfkelendirir.

Öfkelenen Mitolojik Tanrı kendini akıllı ve güçlü sanan bu aciz yaratığı terbiye etmek amacıyla bir plan yapar. Planın ilk adımı onu ikiye bölerek cezalandırmaktır.

İnsanın ikiye bölünmesi üzerine ortaya bir erkek ve olağanüstü güzel bir kadın çıkar.

Tanrılar kadının kalbine, kendisine bakanlarda büyüleyici etkiler yaratacak bir ateş yerleştirir. 

Tüm Mitolojik Tanrıçalar ve Periler ona kendi özelliklerinden ve güzelliklerinden birer parça katarlar.

Aynı bedende ve tek ruhtan yaratıldıkları için birbirlerini çok iyi anlayan, birbirlerini tutkuyla seven bir çift vardır artık ortada.

Tek bir beden tek bir ruhtan oluşan iki farklı cins, yani RUH EŞİ!

İnsan, ruh eşini uzunca bir süre hayranlıkla seyrettikten sonra Tanrılara bunun bir cezadan çok büyük bir ödül olduğunu söyler. Mitolojik Tanrı ise cezanın asıl bundan sonra başlayacağını belirterek planının ikinci aşamasını uygular.

İnsanı dünyanın bir ucuna, gerçek parçası olan Ruh eşini de dünyanın öteki ucuna atar. 

Çok sayıda yarattıklarını da aynı şekilde ikiye bölüp eşlerini ayrı yerlere, farklı coğrafyalara serpiştirir.

Mitolojik Tanrı bu planıyla, insanın yaşadığı sürece diğer yarısını yani kayıp ruh eşini özlemle ararken acı çekmesini sağlar.

Karşılaşmaları halinde birbirlerine asla kavuşamamaları için de aralarına sayısız engeller koyar.

İnsan böylece Tanrıyı yok saymanın, saygısızlığın ve bencilliğin bedelini diğer yarısına asla kavuşamayarak ödeyecektir.

Tanrıların ceza planının devamı olarak da insan, bu sonuçsuz arayışlarda sürekli yanılgıya düşürülecektir.

Ruh eşi sandığı kimselerle karşılaştırılacak ancak çok geçmeden onun gerçek parçası olmadığını anlayıp daha çok acı çekecektir.

İşte o zaman, ilahi plan gereği Mitolojik Tanrıyı hatırlayıp bu dayanılmaz acıdan kurtulmak için yakaracak ve adaklar adayacak.

Ne var ki tüm yakarmalara rağmen bu ıstırap verici sonuçsuz ve çaresiz arayışlar nesiller boyunca sürdürülecektir.

Kutsal kitaplarda da Âdem ve Havva’nın Mitolojilerdekine benzer yaratılışı ve sonrasında Cennetten kovulma öyküsü yer alır.

Bu ezoterik bilgilerde de onların Ruh eşi oldukları yönünde açıklamalar görmek mümkün.

Yine aynı kaynaklar insan soyunun, Âdem ve Havva'nın devamı olduğunu belirtir. Başka bir anlatımla tüm insanlık Âdem ve Havva’nın çocuklarıdır.
Bu durumda onlara verilen ilahi cezanın tüm insanlar için de bağlayıcı olduğunu tahmin etmek zor olmasa gerek.

Sonuç olarak Ruh eşine kavuşmak İlahi emir ve yasak nedeniyle mümkün görünmüyor.

Mitolojik ve ezoterik bilgilerde her sevileni, beğenileni Ruh Eşi sanma yanılgısının ilahi bir ceza olduğu anlaşılıyor.

Bu aynı zamanda romantik aşkların bir süre sonra hayal kırıklığıyla sonuçlanma nedenini de yeterince aydınlatıyor.

Aslında her sona eren beraberliğin yarattığı düş kırıklığı Âdem’le Havva’nın Cennet’ten kovuluşunun bir güncellenmesidir.

Yaratıcı gücün böylesine ağır bir ceza vermekle asıl planının yanında başkaca neleri amaçlamış olabileceği sorusu akla gelir.

Kuşkusuz ki her karşı cins ilişkisi içtenlikli duygu ve iyi niyet çerçevesinde başlatılır.

Bir süre sonra da anlaşılmaz bir şekilde huzursuzluğa dönüşerek bir sınanma halini alır.

Yaşantılanan her sınav deneyimi aslında insan için bir açıdan da acı çekmek ve güçlükler yaşamak anlamına gelir.

Karşılaşılan güçlüklerle mücadele azmi yaşamdaki engelleri ve başarısızlıkları aşarak gelişmeyi öğretir.
Çekilen her acı bir yandan da içinde umut duygusunu barındırır. Umut, zorlukları aşarak kurtuluşa erişme inancını güçlendirir.


Üstesinden gelinen her tür sınav bilgi birikimine dönüşerek insanı daha güçlü kılar.

Bilginin gücü ise bireyi olgunluğa hatta giderek bilgeliğe ulaştırabilecek bir yaşam deneyimini de içinde barındırır.


Ruh eşi. Ruh eşinizi bulduğunuzu nasıl anlarsınız? Bir erkek ve bir kadın arasındaki ilişkiler

Ruh eşinizle tanışmak her zaman daha fazlası içindir! Gerçek yarımızla tanışmak hayatımızı kökten değiştirir. En önemlisi, eşsiz fırsatınızı ve ruh eşinizi kaçırmayın.
Her seviyede gerçek yakınlığı nasıl hissedebilirsiniz - bu, Yulia Raidler'in yazarın bir dizi yayınıdır.

Akraba ruhlarla tanışmak hayatımızda özel bir olaydır. Ondan sonra hayatımız tamamen ve geri dönülmez bir şekilde değişir. Bu toplantı her zaman sadece romantik bir ilişkiden ve sonraki aile hayatı programından daha fazlası için verilir, bu da birini diğerinden dışlamaz. Ancak tüm bunlar, bir Ruh Eşiyle buluştuğunda tamamen farklı bir kalite kazanır - En Yüksek Kalite.

Aşk, çok sık kullandığımız kelime, aslında zevk için aşktır. Kendimizi onunla dolduracak şekilde yaratıldık. Sanat, bilim, kültür, erkek, kadın, çocuklar, kokular, seks, yıldızlı gökyüzü... Bize zevk veren ve zevk veren her şey olabilir. Bir şeyden zevk alma arzusu, Aşk arzusudur. Gerçek şu ki, yalnızca bize zevk veren şeyleri seviyoruz. Ve bizi sevgisiyle ne kadar doldurabileceğine, ondan ne kadar keyif alabileceğimize göre bir eş seçiyoruz. Ama neden bazılarına karşı kayıtsız kalırken karşı konulmaz bir şekilde çekiciyiz?

Karmik bağlantı ve ruh eşleri

Bütün sır, bizi en çok akraba ruhlara, yani hücresel düzeyde tanıdığımız kişilere çeken şeydir. Karmik döngümüzde birbiri ardına hayatlar geçerken, geçmiş enkarnasyonlarımızda eşlerimiz, sevgililerimiz, çocuklarımız, ebeveynlerimiz vb. olan insanlarla tanışırız. Birçok reenkarnasyon önce olsa bile, bu olayların parlak bir karmik izi ruhumuzda kalır. Aniden, şimdiki hayatımızda bir kişi belirir ve varlığıyla bizi sersemletir. Siz kendiniz bilincinizin neden çığlık attığını bilmiyorsunuz: “Seni tanıyorum!” Büyük olasılıkla, bu senin ruh eşin. Bu kişiye çekicilik, geçmişin enerjisinin bir tezahürüdür, açıklanamaz bir arzu ve duygularla ifade edilir.

Ruh eşi - hayatınızda önemli bir toplantı

Bir ruh eşiyle tanışmak her zaman daha fazlası içindir! Bu sadece romantik bir ilişki uğruna olmaz. Gerçek, gerçek ve koşulsuz sevgi olarak verilir. Ancak onu hissetmek ve en yüksek tezahürüne ulaşmak için uzun, bazen acı verici bir yoldan gitmeniz gerekir. Bir ruh eşiyle herhangi bir toplantı ve çoğu zaman karmik bir ortaktır, iç sorunları şiddetlendirir, psikolojik blokları ortaya çıkarır ve eski travmaları yüzeye çıkarır. Geçmiş yaşamlardan gelen sorunlar parlak bir şekilde vurgulanır. İyi ve kötü arasındaki savaş başlar. Bu süreç bazen çok acı vericidir. Ve burada sadece bir kurtuluş var - Sevginin akışında kalmak ve bu partnerle derslerinizden geçmek. Sadece akraba bir ruhla tanışmak, daha önce hiç yaşamadığınız duyguları verebilir. Bilincin arınması ve büyümesi, Sevginin orijinal kaynağının derin bilgisi içindir. Bu manevi ilişki farklı şekillerde deneyimlenebilir, ancak her zaman, şüphesiz, canlı ve eksiksiz.

Bazen bu kişiyle tanışmadan önce her şeyin açık ve sakin olduğu görülüyor. Ancak, derinlerde kendinize, hayatınızda önemli bir şeyin daha yeni başladığını kabul ediyorsunuz. Bir ruh eşiyle tanıştığında, kendinle tanışırsın, o unutulmuş parçan, eski ve sana çok yakın. Olağanüstü güçler ve yetenekler içinizde uyanır, geçmiş enkarnasyonlarınızı hatırlar ve ilkel yeteneklerinizi kazanırsınız. Bir Ruh Eşiyle Buluşmak Sevgidir, Güçtür, Enerjidir, Bilgeliğinizdir, Yaşamdır! Bir Ruh Eşiyle buluşmalar farklıdır ve buna hiç hazır olmayabilirsiniz. Ama ne şekilde olursa olsun, asla eskisi gibi olmayacaksın ve onu asla unutamayacaksın.

Kindred Souls en iyi Öğretmenlerdir

Hayatımız birçok yönden dersler öğrendiğimiz bir okuldur. Ama hayatımız da bize zevk için verilmiştir. Bir ruh eşiyle tanışmak her zaman bir zevk ve harika bir derstir. Akraba ruhları bizim için en iyi Öğretmenler, psikoterapistler olabilir. Bize alışılmadık derecede zeki görünebilirler çünkü kendi ruhumuz onlar aracılığıyla bizimle konuşur. Ve bize verilen dersi öğrenene kadar bir Ruh Eşi ile tanışma görevimiz tamamlanmayacak, bu da hayat dersimizin tamamlanmayacağı anlamına geliyor. Bunlar, bir erkek ve bir kadının birlikte yaşadığı ve geliştiği Uzay Yasalarıdır. Ve sadece birlikte tüm dersleri, zorlukları aşabilecek ve en yüksek mutluluğun tadını çıkarabilecekler. Bir Ruh Eşi ile kişi, bilincin en yüksek hallerine ulaşabilir ve Sevginin kaynağını hissedebilir ve ancak o zaman, şüphesiz, kişi kendini sonsuz mutlu idrak edebilecektir. Ruh Eşinizle buluşmanız size gerçek bir zevk getirsin ve sizi sonsuz mutlu etsin.

İnsanlar bazen empatiyi (başka bir kişinin kabulünü) akraba bir ruhla karıştırırlar. Ve ruhların akrabalığı, Allah'ın lütfuyla ve ancak belirli koşullar altında gerçekleşebilecek çok nadir, gizemli ve paha biçilmez bir olgudur.

Metropolitan Anthony (Pakanich), nasıl akraba bir ruh bulacağınızı tavsiye ediyor.

aramızdaki Mesih

Etrafımızdaki çoğu insan kendi içinde iyi ve naziktir ve onlarla sohbet etmek ve bir fincan çay içmek, işten ara vermek için zaman geçirmek keyiflidir. Ancak bu insanlar kesinlikle kafir olabilirler.

İnanmayanlarla gerçekten samimi ruh eşleri olmak mümkün mü?

Gerçek şu ki, nezaket ve hoşluk her zaman bir kişinin kişisel nitelikleri değil, iyi kalıtımın meyveleridir.

Gerçek iyiliğe yalnızca Mesih'te, yalnızca O'nun ilahi sevgisi aracılığıyla değer verilir ve iyiliğimiz yalnızca Rabbimiz İsa Mesih'in adıyla iyilik yaptığımızda değer kazanır.

Sadece Allah sevgisi insanı insan sevgisine götürür. Tanrı'nın gerçek sevgisi olmadan, insanlık bir yalandır.

Genellikle üçüncü seçeneği seçeriz - bizi Tanrı'dan ve insandan ayıran bir duvar olan bencillik. Bencil insan, insanlara yalnızca arka plan olarak, seyirci olarak, dinleyici olarak, iç mekanın yardımcı bir detayı olarak ihtiyaç duyar. Kendini büyütmek amacıyla.

Ruh eşi, her şeyden önce Tanrı'yı ​​seven ve arayan bir ruhtur. İnsanları bir araya getiren de bu arzudur.

Maddi dünya, başka zeminlerde "akrabalık" sunar: sosyal eşitlik, köken, maddi zenginlik, eğitim, ortak hobiler, ibadet nesneleri vb.

Manevi akrabalık tüm bu bileşenleri aşıyor, statü ve köken, mali durum ve tanıdık çevresi önemli değil. Bütün bunlar tinsel. Önemli olan, bir kişinin Mesih ile nasıl ilişki kurduğu ve O'nun aranızda, toplumunuzda ve birlikteliğinizde bulunup bulunmadığıdır.

Tabii ki, ortak zevkler ve tercihler bir kural olarak dikkate alınır, ancak bunlar belirleyici değildir, sadece iletişimi süsler ve tamamlar.

Aksi takdirde, tüm dünyevi çıkarların varlığında ve çakışmasında, ancak içlerinde Mesih'in yokluğunda, herhangi bir tür ruhtan söz edilemez. Kumda inşa edilmiş bir illüzyon. Sadece Rab derin ve gerçek bir ilişkinin temeli olabilir.

gerçek sevinç

Ruh eşinizle tanıştığınızın işaretlerinden biri, ilişkide Mesih'te gerçek neşenin varlığıdır. Her zaman paylaşmak istediğiniz sevinç.

Gerçek sevincin içsel doğası öyledir ki, paylaşılması gerekir, bu nedenle Havari Pavlus Korintliler'e İkinci Mektubu'nda şunları söyler: “Kardeşler, sevinin, teselli olun, aynı fikirde olun, barış içinde olun - ve Tanrı sevgi ve barış sizinle olacaktır” (13:11).

sonsuzluğa gitti

Akraba ruhlara, Sonsuzluğa eşi görülmemiş bir aidiyet duygusu verilir.

Mesih'in Dirilişi, insanlar arasındaki tüm sınırları kaldırır ve Cennetteki Babamızın oğulları olma fırsatını bize açar.

Sadece Dirilen Mesih'e iman, insanları hem dünyevi yaşamda hem de sonsuzlukta ayrılmaz bir şekilde birleştirmeye muktedirdir, başka hiçbir doktrin, hiçbir mantık, başka hiçbir felsefe bunu yapamaz.

Yeryüzünde her zaman birkaç gerçek Hıristiyan olacaktır. Rab öğrencilerine şöyle diyor: “Sen dünyanın tuzusun” (Matta 5:13). Kutsal ataların düşüncesine göre, dünyanın var olması için dualar ve birkaç salih insan yeterlidir.

Bununla birlikte, Kurtarıcı'nın bize “dünyanın tuzu” dediği için gurur duymamalıyız çünkü tuz bozulursa, hiçbir şey onu düzeltemez, sonuç olarak sadece çiğnemeye mahkum olacaktır.

Kurtarıcı'nın sözleri, hayatımızda gerçek bir Hıristiyanla tanışmanın bir mucize olduğunu, bu kişinin görüş açısından size yakın olduğu bir duygu olduğunu hatırlatmak için alınmalıdır; Bir ruh eşiyle, Mesih'te gerçek sevinci deneyimlediğiniz, tüm zamansal ve mekansal sınırların yok edildiği ve ilişkilerin sonsuzluğa geçtiği bir kişiyle tanışmanız iki kat bir mucizedir.

Bu, Allah'ın özel lütfudur. Bunun için Yaradan'a içtenlikle teşekkür edilmelidir.

Şanslı şans yakınlarda bir yerde dönüyor!
Bir insan kalabalığında veya sisli bir sisin içinde
Akraba ruhlar birbirini arıyor
Bu huzursuz toprakta.

Peter Davydov

Bir insanı ilk kez tanımanıza rağmen bin yıldır tanıdığınızı hissettiğiniz oldu mu hiç?

Daha önce hiç iletişim kurmadığınız başka biriyle sohbet ederken, aniden onun hakkında “her şeyi” bildiğinizi fark ettiğiniz oldu mu? Şu anda nasıl hissettiğini ve ne düşündüğünü anlıyorsunuz.

Peki, akraba ruh nedir?

Yazar Richard Webster, ruh eşleri temasını çok ilginç bir şekilde ortaya koyuyor:

« Ruh eşleri arasındaki ilişki, birçok reenkarnasyon için var olan ve ortakların birbirlerine belirli dersleri öğrenmelerine ve her bir yaşam tarafından belirlenen görevleri tamamlamalarına yardımcı olduğu iki insan arasındaki bir bağlantıdır.».

Yaşam boyunca: planlar yaparız, projeler, olaylar, gerçekliğimiz yaratırız. Şimdi çok önemli ve zorunlu bir şey planlıyoruz, bu yüzden bizimki etkinlikler yaratıyor, özel görevlerin uygulanması için belirli ruhları tek bir ekipte topluyor.

Bu hayata geliyoruz, büyüyoruz, gelişiyoruz, meslek öğreniyoruz, belirli beceriler kazanıyoruz. Ve önemli olayların anı, görevin planlandığı dönem geldiğinde, tamamen farklı insanlar, benzer düşünen insanlar, aynı dalga boyunda düşünen ve birlikte hareket edenler toplanmaya başlar.

« Akraba bir ruh, en derin özlemlerimizi, seçtiğimiz yönü paylaşan kişidir. Eğer ikimiz balon gibi yukarı çıkıyorsak, birbirimizde doğru insanı bulmamız çok muhtemeldir."-Richard Bach

Bu tür ruhlar tek bir aile gibi hisseder - en iyi arkadaşlar, meslektaşlar, ortaklar. Ancak görev tamamlanır tamamlanmaz, proje başlatılır veya hayata geçirilir tamamlanmaz ekip güvenle dağılabilir. Görev tamamlandı, deneyim kazanıldı, sonuç ortada.

İki ruhun tandemi

Oldukça sık olarak, Dünya'daki varlıklarının farklı dönemlerinde iki ruhun etkileşimi vardır. Her farklı rollerde, veçhelerde geldiklerinde, hem erkek hem de kadın bedenlerinde değişip gelebilirler ve aynı cinsiyetten bedenlerde etkileşime girebilirler.

Sadece evli çiftler değil, ömür boyu görev ortakları. Daha önceleri, başka bir yerde aynı anda bu dünyaya gelmeyi ve etkileşimde bulunmayı kabul ettiler. belirli olaylar, bu dönemde gerekli özel bir görevi gerçekleştirmek için.

Genellikle tarihin akışını değiştiren küresel olaylar olabilir veya aynı ailede etkileşim, aynı ailede enkarnasyon, ancak farklı roller olabilir.

Kural olarak, akraba ruhlar kendilerini birçok yönden denerler ve çeşitli derslerden geçerek değerli deneyimler kazanırlar. Hayatlarından birinde ölümden sonra buluşmayı kabul etmeleri oldukça olasıdır ve Evren onlara uygun bir seçenek sunar ve bir sonraki enkarnasyonda onları bir araya getirir.

« Belki de hayatınız boyunca iletişim kuracaksınız. Belki de Kader Yolunuzda yoldaşlar, iş arkadaşları, birlikte yaratıcılar olacaksınız. Ve her şekilde mükemmel!-Richard Webster.

Eşler - akraba ruhları?

Mutlaka değil, ancak bu seçenek nadir değildir. Ruh eşi - mesafeye, yaşam ilkelerine, yaşa ve her türlü engele rağmen size yakın olan birini bu şekilde arayabilirsiniz. Çoğu zaman, yaşam boyunca "el ele" giden, engellerin üstesinden gelen ve bu hayatı tüm çeşitliliğiyle kavrayan.

Ve her zaman olmadığı gibi, çiftler uyum içinde yaşayabilir ve birlikteliklerine mutlu diyebilir, çünkü ruh eşleri her şeyden önce aynı dersi alan ruhlardır. Belki de daha önce, bu bedenlerde enkarne olmadan önce, belirli bir deneyim yaşamayı ve bu varoluşun tüm derslerini öğrenmeyi kabul ettiler.

İnsanlar genellikle geçmiş enkarnasyon deneyimlerinden kaynaklanan koşullara direnirler, çoğu zaman uzun zaman önce ortaya konan eski davranış kalıplarına göre hareket ederler ve büyük olasılıkla geçmiş bir yaşamda bile. Ve bazen hatanızı fark etmek ve her şeyi kökten değiştirmek zordur, bu kadar çok soruna neden olan birini kabul etmek zordur.

“Kalbimizi daha da açmak için hayatımıza giren insanlar var. Taze bir esinti gibi doğru zamanda içeri girerler ve yanlarında iyi, tatlı haberler getirirler.

Kaç tane akraba ruhumuz var?

İşin garibi, birçok akraba ruhumuz olabilir ve bu daha önce belirlenen görevlere bağlıdır. Bir kişinin birkaç evliliği olabilir ve her biri hakkında akraba bir ruhla yaşadığını söyleyebilir.

İlk başta seviyor ve bunun dünyada tek olduğuna inanıyor, ama zaman geçer, koşullar değişir, deneyim işlenir ve insanlar tamamen farklı nedenlerle dağılabilir. İşte bu, görev tamamlandı, veda zamanı.

Genellikle bir hayattan diğerine oluşan ve çeşitli ilişkilere akan bir aşk üçgeni vakaları vardır. Görev açıktır, ruhlar etkileşime girebilmeli ve ortak bir dil bulabilmeli ve en önemlisi tüm tezahürlerinde Sevgiyi kabul etmelidir.

« Ruh eşinizi bulun ve "biraz deli" kalın ve birbirinizi sevin - her zaman-Richard Webster.

Mitolojiden, İncil'den, tarihten ve bildiğimiz insanlardan başlayarak birçok akraba ruh örneği vardır. Mitolojiden başlarsanız, o zaman bu İsis ve Osiris, İncil'den, elbette, Adem ve Havva, İbrahim ve Sarah, tarih Anthony ve Kleopatra, edebiyat - Romeo ve Juliet, vb. İsimlerini sunar.

Olayların gidişatını, ilişkilerini ve hayatın kendisini doğru bir şekilde inceleyebilen ve izlenebilen daha ünlü isimlere dönecek olursak, bunlar Kraliçe Victoria ve Prens Albert, Lewis C.S. ve Joy Davidman. Daha az ünlü olan Katherine Mansfield ve John Middleton Murray ve diğerleri.

İnsan ruhu ölümsüzdür, eşsizdir, özgür iradeye sahiptir ve kendisi için gelişme ve iyileştirme yolunu seçer. Ruh, yoldaşlarını ve öğretmenlerini kendisi seçer, ancak Dünya'ya vardıklarında, birçok ruh kararlarını unutur ve "Hayat" adlı ilginç bir oyun başlar.

« Akraba bir ruh, gerçek bir hayat yaşamaya başladığınız kişidir ..."-Richard Bach.

Bazı nedenlerden dolayı, bazı tanıdıklarımız arkadaş rütbesine geçer: bazıları sadece iyi arkadaş olur, diğerleri - kural olarak, sadece birkaçı vardır - ömür boyu arkadaş. Bu birkaç kişiyle, sıradan iletişimin ötesine geçen bir anlayış ve sezgisel bir akrabalık duygusu geliştiriyoruz.

Ve bu özel bir nedenden dolayı olur. Bu insanların aynı gruba ait akraba ruhlar olduğuna inanıyoruz ve onları yüzyıllardır tanıyoruz. Ve ruhumuzun ait olduğu gruptan bahsediyor olsak da, Birlik uzayında mutlak anlamda aidiyetimizi belirleyen ayrı gruplar yoktur. Tüm gruplar tek bir Kaynağa bağlı olduğundan, aynı anda tüm gruplara aitiz. Her grup ayrı bir varlık olarak bulunur. Her grubun bir bütün olarak kendi nitelikleri vardır ve bu nitelikler grubu oluşturan ruhları yayar ve etkiler. Grubun bu benzersizliği sonsuza dek bireylere yansır.

Gruplar süresiz olarak birbirine bağlı olsa da, bazıları diğerlerinden daha uzun ayrı gruplar olarak var olur. Gruplar ne kadar küçük olursa, hücreleri olan ruhlar o kadar uzun süre içlerinde bir arada kalır, birbirlerinin özüyle dolup rahim kardeşler olarak gelişirler. Bu ruhlarda yoldaşlarımızı tanıyoruz.

Akraba ruhların sevgisi, grubumuzun diğer üyeleriyle uzun vadeli bir bağlantı sürdürerek buna hazır olduğumuzda bize gelir. Grubumuzun ruhlarıyla hayatta karşılaştığımızda ve onlara sevgi geliştirdiğimizde, bu sevginin daha önce karşılaştığımız şefkat ve tutkudan başka nitelikleri olduğunu fark ederiz. Akraba ruhların sevgisinde, benzer doğaların uyumluluğunu ve uyumunu buluruz.

Grubumuz yüzlerce ve hatta daha fazla kişiliğe sahip olabilir ve tüm bu kişilikler aynı öz doğayı paylaşsalar da farklıdır. Bu nedenle aynı gruba mensup insanlara ortak bir öze sahip ruhlar denilebilir. Gözlerimiz aynı yöne bakıyor.

Aynı anda birkaç grupta olabilir ve insanları benzer yeteneklere sahip başka bir grubun bütünlüğünü ve benzersiz özünü kendi aramızda paylaşabiliriz. Bu armağanlar, kozmik kaderimize uygun olarak bize verilmiştir. Özümüze göre, örneğin müziğe adanmış ruhlar veya sanata, bilime, şifaya vb. adanmış ruhlar olarak tanımlanabiliriz.

Çoğumuz bu hediyeyi henüz kendimizde keşfetmedik. Yeteneklerimizle hiç ilgisi olmayan alanlarda ya zorunluluktan ya da bu yetenekler henüz bizde tezahür etmediği için çalışabiliriz. Ancak onlar oradadırlar ve çoğu zaman sezgi yoluyla bize sinyaller gönderirler, kendilerini neredeyse sessiz bir ruh sesiyle duyururlar. Kişiliğimiz geliştikçe ortaya çıkarlar. Ruh yoldaşlarımız, yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur, çünkü her birimizde kendi bireysel ifadesini bulsa da, genellikle onlarla aynı yeteneğe sahibiz.

Akraba ruh grupları birbirinden net bir sınırla ayrılır ve bu sınır aynı zamanda tek bir bütün içindeki bireyler arasında da geçer. Ancak bu şekilde benzersizliklerini geliştirebilirler. Daha sonra gruplar birleşmeye başlayacak, ancak Bir'le birleştikten sonra bireyselliklerini kaybetmeyecekler. Nihai hedef olarak Birlik, sürekli genişleyen İlahi öze eklenen, ancak onun tarafından emilmeyen tamamen gerçekleşmiş Özlerin birliğidir.

Akraba ruh gruplarının yaratılmasında, İlahi Planın bir parçasını görüyoruz. Kaynağa geri dönüş yolunu kendi başımıza bulamayız. Kendi kendimize yeterli değiliz. Gelişimimizde, bir ruh çiftinin birliğinin başka bir çiftin birliği ile sabitlendiği üstesinden geldiğimizde, grup aşamalarının bütünlüğüne doğru belirli aşamalardan geçmeliyiz. Bu bizi Kaynağa götüren aşktır - insan olarak deneyimlediğimiz aşk: arkadaşlar için aşk, aile için aşk, romantik aşk, tutkulu aşk. Bütün bunların arkasında ruhun sevgisi var - tüm ruhların birliğinin gizli bir duygusu.

Bizimle aynı gruba ait olan ruhlar, arkadaşlarımız, eşlerimiz, çocuklarımız ve bizimle karşı cinsten veya aynı cinsten sevgililerimiz olabilir.

Eşcinsellik, heteroseksüel çiftlerde olduğu gibi bireyde cinsel ilişkilerin gözlemlenmesi ve yürütülmesidir. İki erkek veya kadın arasındaki aşk, akrabaların aşkı olarak kabul edilir. Bilinmeyen ama güçlü nedenlerle yollarını seçtiler ve diğer akraba ruhlar gibi ait oldukları grubun birleşik ruhunun gelişmesine yardımcı oldular.

Birbirimizin büyümesine yardımcı olmak için buradayız. Bu nedenle, belirli bir zamanda birbirine ihtiyaç duyan gruptan ruhlar birlikte enkarne olurlar. Herkese kendi seçimi verildiği için, daha gelişmiş ve daha az gelişmiş ruhlar aynı grupta olabilir. Grup, daha az evrimleşmiş ruhların ilerlemesini destekler. Bununla birlikte, grup en başından itibaren bir bütün olarak geliştiğinden, gelişim seviyelerindeki bu farklılık önemsizdir.

Akraba ruhlar - yoldaşlar gelişimlerinin farklı aşamalarında olabilir.

Her ruh grubu, henüz birleşmemiş olan birleşik "ikizler" ve "ikizlerden" oluşur (Bkz. Ruh Eşleri. İkiz Alev.). Grubun ana görevi bu çiftleri "uydurmaktır". Bu, grubun tüm üyelerinin ruhsal gelişim merdiveninin aynı basamağında olmasını sağlamayı amaçlayan bir çalışmadır. Yeniden birleşen her çift, gitgide daha fazla ruhu grubun merkezine çeken saf bir enerji üretir. Bu nedenle, “İlk kimi buluruz, “ikizimizi” mi yoksa grubumuzu mu?” sorusuna net bir cevap yoktur. Grup "ikizleri" birleştirir ve "ikizler" ayrıca bir grup halinde birleştirilir.

İşte bir senaryo. İkiz ruhlar tanışmış ve akraba ruhların bilgisi ışığında ailelerini inceleyerek çevrelerinde ruh yoldaşları toplarlar. Böylece, bir kadın, ebeveynlerinin kendisi ve "ikiz"iyle aynı ruh grubuna ait olduğunu hissetti. O ve "ikiz" evlendi ve kızlarından birinde akraba bir ruh gördü. "İkizi", oğullarından biri ve bir yeğeni ile yakın bir ruh bağına sahipti. Bu kadın oğluyla tanıştırıldığında içgüdüsel olarak kucaklaştılar ve babası da kızıyla aynı yakınlığı hissetti. Bu toplantının etraflarında toplanan akraba ruhları tarafından hazırlandığı onlar için anlaşıldı.

Ruh ruhla konuştuğunda

O şarkı saf gözyaşlarıyla akar

Ve gözlerimizi ışınlarla doldurur,

Güneşin verdiği kehribar.

Düşüncelerin, kelimelerin, arzuların akışında

Bizi bilinmeyene götür

O samimiyet, sevgi ve şefkat...

Sahip olmak çok güzel olan her şey.

Ve bu hislerin sonu yok,

Yakın ruhların akrabalığı ve birliği

Bizi cennete götür, yarat

Mutluluk denilen formül.

S.P. Khisamutdinova

Birçok insan, hayatında en az bir kez, bir insanla iletişim kurarken, onu uzun zamandır tanıyormuş gibi hissetti. Böyle bir durumda, sanki yanınızda akraba bir ruh varmış gibi, kendinizi çok rahat ve sakin hissedersiniz. Bu konuda insanlar, varlığına inananlar ve şüpheciler olarak ikiye ayrılır.

Akraba ruhu nedir?

Öyle bir teori var ki, her insan hayatı boyunca başka bir dünyada gördüğü kişileri arıyor. Belki ruhların bitmemiş bir işi vardır ya da bilim adamlarının bu konuda kendi görüşleri vardır. Sevgi ve çekicilik hissinin, bir zamanlar birlikte gördüğünüz bir kişinin anısında ortaya çıkan bir benzetme olduğuna inanırlar. Basitçe söylemek gerekirse, hafızada geçmişi yansıtan resimler vardır. Bu yüzden yolda karşılaştığınız kişi eski bir tanıdık gibi görünür ve karşınızdakinin ruh eşiniz olduğunu düşünürsünüz.

Genel olarak bu kavramın özünü az çok anlatacak olan bu ifadeyi tanımlamak mümkündür. Ruh eşi, sizinle kan bağı olmayan, ancak ruhen çok yakın olan ve ortak ilgi alanlarınız ve alışkanlıklarınız olan bir kişidir. Bu tür insanlar, birbirlerinin karakterinin herhangi bir eksikliğini ve kabul edilemez özelliklerini tolere edebilir. Neredeyse kelimeler olmadan iletişim kurabilirler ve aralarında mutlak bir karşılıklı anlayış duygusu vardır. Zamanla, bu tür ortaklar aynı şeyi yapmaya başladıklarını fark edebilirler, örneğin aynı kelimelerle cümlelere başlarlar ve kelimenin tam anlamıyla birbirlerinin düşüncelerini tahmin ederler.

Ruh eşi - o kim?

Herkes cana yakın biriyle tanışmayı hak eder, ancak nedense kader birine böyle bir fırsat verir, ancak biri vermez. Bu, esas olarak ruhu etkileyen çok sayıda yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır:

  1. Bir ruh eşiyle tanışmanın çok kolay olduğuna ve aslında onun hayatlarına kendi başına gireceğine inanan insanlar derinden yanılıyorlar. Toplantı tarihini yakınlaştırmak için mümkün olan her şeyi yapmalıyız. Tanıdıklar ve hatta yabancılar arasında aramaya başlamamalısınız, önce kendiniz çalışmanız gerekir. Kendinizle ve içsel benliğinizle aranız bozuksa, kendiniz gibi birini bulma şansınız minimuma iner.
  2. Bir diğer ciddi hata da, bulunan ruh eşinin hiçbir yere gitmeyeceği ve her zaman birlikte olacağınız inancıdır. Bildiğiniz gibi, tüm ilişkiler çeşitli testlere tabi tutulur ve zamanla önemli ölçüde bozulabilir. Bu nedenle, bir ruh eşiyle bile teması sürekli olarak güçlendirmeniz ve sürdürmeniz gerektiğini anlamak gerekir.
  3. Birçoğu, çok sayıda insanla güvene dayalı ve güçlü ilişkiler sürdürmenin imkansız olduğuna inanıyor. Bu nedenle, kasıtlı olarak azaltıyorlar, ancak bu tamamen yanlış. Aslında, tamamen açılmaya ve benzer düşünen insanları bulmaya yardımcı olan çok sayıda farklı insanla iletişim kurmaktır.

Çoğu zaman, insanlar bir ruh eşinin, bu yer için tanıdıklar ve potansiyel adaylar çemberinde bile olmayan bir kişi olduğunu bulur.

Bunun önünüzdeki kişi olduğunu anlamak, kelimenin tam anlamıyla sezgisel bir düzeyde gerçekleşir. Kendimiz için belirli bir manevi imaj yaratırız ve buluştuğumuzda neredeyse anında tanıma gerçekleşir. Kadınlar, daha iyi gelişmiş sezgilere sahip oldukları için esas olarak bunu yapabilirler.

Uzun zamandır beklenen toplantı

İşin garibi, ancak bu tür kader toplantılar en beklenmedik anda gerçekleşir. Ruh eşiniz olup olmadığını nasıl anlarsınız? Böyle bir insanla, daha önce hiç kimseyle hissetmediğiniz inanılmaz bir yakınlık duygusu vardır. Bir ruh eşini ve romantik ya da aşk ilişkisi arzusunu karıştırmamak çok önemlidir, bunlar birbiriyle hiçbir ortak yanı olmayan tamamen farklı kavramlardır. Bazen bu kadar yakın insanlar sonsuza kadar yaşamazlar, ancak sadece belirli bir görevi yerine getirmek için, örneğin sakinleşmek, bir mucizeye inanmaya yardımcı olmak, değişmek vb.

Nasıl hata yapılmaz?

Bu durumda, kalbinize ve içsel hislerinize tamamen güvenmelisiniz, çünkü beyin dürtüleri gerçeği çarpıtabilir ve kişinizi kaybedebilirsiniz. Kesinlikle önünüzde tam olarak aynı yöne gitmeniz gereken kişi olduğunu hissedeceksiniz. Bir ruh eşi, mutlaka karşı cinsten sıcak duygulara sahip olduğunuz bir kişi değildir, bir arkadaş, kız kardeş vb. Olabilir. Fizik dilinde söylemek gerekirse, bu tür insanlar aynı enerjiye sahiptir, bu da rezonansa girer. , herkesin potansiyelini arttırırken, genel çalışma sırasında getirisi artar.

akraba ruhların açıklaması

Ünlü yazar Doreen Virtue, bu tür insanları yoldaşlarıyla karşılaştırır. İnsanın her zaman dünyadan değil, cennetten geldiğini hatırlaması gerektiğini söylüyor. Ruhların güçlü bağlar kazandığı, belirli gruplar ve çiftler oluşturduğu yer burasıdır. Sayıları farklıdır ve farklı boyutlarda olabilirler. Her şey, onları özellikle birbirine bağlayan şeye bağlıdır. Yazar, akraba ruhlar arasında ortaya çıkan ortaklığın belirli bir nedeni olduğunu söylüyor. İnsanlar istediklerini elde ettiğinde, aralarındaki bağlar önemli ölçüde zayıflar ve tekrar aramaya başlamak için ayrılırlar. Yazar, bu tür insanlar arasında yaşamın mutlu anları için her zaman bir sevgi ve şükran duygusu olduğunu söylüyor.

açıklayıcı örnekler

Kendilerini ruh ikizi olarak gören insanların aynı şekilde konuştuklarını ve el kol hareketlerini yaptıklarını çok sık görebilirsiniz, birçoğunun onların kardeş olduklarından şüphesi vardır. Oldukça sık, uzun süredir evli olan insanların birbirine benzediği fikrini duyabilirsiniz. Bazı deneyler, kalp atış hızlarının bile senkronize olduğunu gösteriyor. Bu tür insanlar birbirleriyle tam bir anlayış içinde yaşarlar, gerçek mutluluk olarak adlandırılabilecek bu duygudur.

Dünya klasiklerinden bir örnek de verilebilir - M.A.'nın ana karakterleri "Usta ve Margarita". Bir kızla konuştuktan sonra bir adam, onu tüm hayatı boyunca sevdiğini fark etti. Bu, akraba ruhların açık bir örneğidir.

Madalyanın Diğer Yüzü

Son zamanlarda, birçok insan için bir ruh eşini çekmek, pratik olarak hayatın ana anlamıdır. Sadece diğer yarısının onları değişmeden sevmesi ve anlaması, ne olursa olsun hiçbir şeyle ve sevgiyle tartışmaması gerektiğinden emindirler. Ek olarak, ikinci yarı sadece olağanüstü şeyler yapmak ve bir partnerin mutluluğu için mümkün olan ve imkansız olan her şeyi yapmakla yükümlüdür. Bu, birçok insanın sevilen biriyle tanışması ve yaşamda uyum bulması için büyük bir engeldir.

Bir insan neden ruh eşini arar?

Birçok insan ruh eşini aramak için çok zaman harcar, ancak sonuç sıfır kalır. Bu durumda kendinize neden böyle bir kişiyi aradığınızı sormanız gerekir. Birkaç nedeni olabilir:

  1. Kendinizi yetersiz hissediyorsunuz. Çoğu zaman bu bir sonuç olabilir, vb.
  2. Bir ruh eşinin tüm sorunları çözmeye yardımcı olacağını ve sizi mutlu bir insan yapacağını düşünüyorsunuz.
  3. Geçmişteki kötü deneyim, size sürekli olarak yanlış partner seçimini hatırlatır. Bu nedenle, o kişiyle tanışmak istiyorsunuz.

Çözüm

Umarız artık ruh eşlerinin var olup olmadığı veya bu hala çok uzak bir efsane olup olmadığı konusunda herhangi bir şüpheniz yoktur. Böyle bir kişinin kesinlikle yolda buluşacağına ve ne olursa olsun onunla mutlu olacağına inanmak çok önemlidir. Ruh eşinizin en beklenmedik anda yanınızda görüneceğini unutmayın, çünkü bu gerçek bir kader armağanıdır.

Kategoride popüler:

Danil Koretsky: Dövmeli cilt

Danil Koretsky: Dövmeli cilt

okuman
Aile hakkında dövme yazı

Aile hakkında dövme yazı

okuman
Skyrim'de taş ocağı taşı nereden bulunur Skyrim'de taş ocağı taşı nereden alınır

Skyrim'de taş ocağı taşı nerede bulunur Taş ocağı taşı nereden alınır ...

okuman
İzografları tahmin ettikten sonra nesnelerin isimlerini öğreneceksiniz.

İzografları tahmin ettikten sonra nesnelerin isimlerini öğreneceksiniz.

okuman

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır