mütekabiliyet nedir / Sesli Sözlük - karşılıklılık

Mütekabiliyet Nedir

mütekabiliyet nedir

Mütekabiliyet Ne Demek? TDK’ya Göre Mütekabiliyet Sözlük Anlamı Nedir?

Mütekabiliyet, yaşantımızda sık kullanılan kelimelerden birisi olarak karşımıza çıkar. Hem sosyal medyada hem de gündelik yaşantıda kullanılan mütekabiliyet kelimesi, uzun yıllardan beri dilimizdedir. Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre farklı anlamları olan mütekabiliyet kelimesi, Türkçe'de tek başına ya da çeşitli cümleler eşliğinde kullanılabilir. Mütekabiliyet kelimesi ne demek, TDK'ya göre anlamı nedir sorularının cevabını arayanlar için monash.pw doğru adres! Peki, mütekabiliyet kelimesi ne demek, TDK'ye göre anlamı nedir? Mütekabiliyet kelimesinin kökeni ne, mütekabiliyet kelimesinin kaç anlamı var? İşte, TDK bilgileri ile merak edilenler…

MÜTEKABİLİYET NE DEMEK, NEDİR? TDK'YE GÖRE ANLAMI

Mütekabiliyet kelimesi, dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir.
Mütekabiliyet, Arapça dilinden Türkçe'mize geçmiştir.
TDK'ye göre mütekabiliyet kelimesi anlamı şu şekildedir:

- Karşılıklılık

MÜTEKABİLİYET KELİMESİ KULLANILAN ATASÖZÜ VE DEYİMLER

- mütekabiliyet esası üzerine

Bilindiği üzere, icrai etkiye sahip yabancı mahkeme kararlarının Türk Hukukunda da aynı etkiyi haiz olması, Türkiye’nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı uluslararası anlaşmalarda yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kararların sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un (MÖHUK-RG: ) m. 50 vd. hükümleri uyarınca tenfizine bağlıdır.

MÖHUK m. 50 ve m. 54’te belirtilen tenfiz şartları arasında sayılan ve uygulama bakımından büyük önem arz eden karşılıklılık koşulu tenfiz talebinde öncelikle ve mahkemece re’sen incelenen koşullar arasındadır. MÖHUK m. 54/a bendi uyarınca, yabancı bir mahkeme kararının tenfizi  “Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması”na bağlıdır.

Öncelikle yabancı mahkeme kararlarının tenfizinin Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme(ler) kapsamında değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu takdirde, Türkiye ile kararın verildiği ülke arasında ahdi karşılıklılık söz konusu olacaktır. Şayet böyle bir anlaşma mevcut değilse tenfiz, kanuni veya fiili bir karşılıklılığın mevcut olması halinde mümkün olacaktır.

Kanuni karşılıklılığın varlığından bahsedebilmek için kararın verildiği ülke hukukundaki tenfiz şartları ile MÖHUK m. 50 vd.’de düzenlenen tenfiz şartlarının denk olması gerekmektedir. MÖHUK’taki şartlara nispetle daha ağır koşullar öngören hükümleri içeren mevzuatları olan devletlerle Türkiye arasında kanuni karşılıklılık gerçekleşmeyecektir. Kanuni karşılıklılığın var olup olmadığının değerlendirilmesinde her iki ülke hukuklarındaki bütün tenfiz şartlarının birebir aynı olmasından ziyade genel bir değerlendirme yapılmasının daha uygun olacağı ifade edilmektedir.

Bu noktada, esası tetkik (revizyon) yasağının üzerinde durulması gerekmektedir. Türk Hukukunun aksine yabancı hukukun revizyon sistemini benimsemesi halinde, kanuni karşılıklılığın var olduğunu söylemek çok güçtür. Zira Türk tenfiz hukukunda MÖHUK m. 50 ve 54’te düzenlenen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği dışında bir denetim yapılması yasak olup, yabancı kararların esas bakımından doğruluğu denetlenmemektedir.

Kısaca, kanuni karşılıklılığın var olup olmadığı bakımından önem arz eden şey, tenfizi istenen kararın verildiği devletin kanunlarında yabancı mahkeme kararlarının tenfizine olanak sağlayan hükümlerin bulunmasıdır. Bu anlamda, Türk mahkemelerinden verilen kararlara özgü bir düzenlemenin varlığı aranmayacaktır. Tenfiz şartları arasında denklik esastır; yabancı ülke mahkemesi kararlarının tenfizini önemli derecede zorlaştırmayan farklılıklar tek başına kanuni karşılıklılık bakımından engel teşkil etmez.

Ahdi ya da kanuni karşılıklılık gerçekleşse bile kararın verildiği ülkede Türk mahkemelerinden verilen kararlar fiilen tenfiz edilmiyorsa karşılıklılığın varlığından söz edilemeyecektir. Olumsuz fiili uygulama olarak adlandırılan bu durumda Yargıtay karşılıklılığın var olmadığı sonucuna ulaşmaktadır. Bununla birlikte, olumsuz fiili uygulamanın varlığı için, Türkiye’de tenfizi istenen kararın verildiği ülke mahkemelerinin, kendi hukuku uyarınca, tenfiz şartlarını taşımasına rağmen Türk mahkemesi kararının tenfizini reddetmesi gerekmektedir. Buna karşılık, Türk mahkemesi kararının tenfizinin reddi, tenfiz talep edilen devletin hukukuna göre haklı sebeplere dayanıyorsa, olumsuz fiili uygulama gerekçesiyle karşılıklılığın olmadığı söylenemeyecektir. Karşılıklılığın tespitinde fiili durum her zaman önemlidir. Ancak olumlu fiili durumun ispatının daha kolay olacağı gözden kaçırılmamalıdır.

Olumlu fiili karşılıklılıktan söz edebilmek için aynı nitelikteki bir Türk mahkemesi kararının yabancı ilamın verildiği devlette tenfiz edilebilmesi gerekmektedir. Karşılıklılığı sağlayan bir anlaşmaya ya da kanuni düzenlemeye rağmen, ilgili devlette Türk mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin bir talep olmadığı için henüz bir uygulamaya rastlanmamış olmasının tenfize engel olmayacağı kabul edilmektedir. Bu noktada, fiili karşılıklılığın var olup olmadığına karar verebilmek için hangi tarihin esas alınacağı meselesi öne çıkmaktadır. Doktrinde bu konuda görüş ayrılığı bulunmaktadır. Bir görüş tenfiz kararının verildiği andaki fiili durumun esas alınması gerektiğini savunmakta iken, diğer bir görüş davanın açıldığı tarihi dikkate almaktadır.

Fiili karşılıklılıkta önem arz eden bir diğer konu, fiili karşılıklılığın kapsamı, bir diğer ifade ile hangi kararlara ilişkin olarak aranacağıdır. Örneğin, tenfizi talep edilen yabancı mahkeme kararı ticari bir alacağa ilişkin iken, fiili karşılıklılığın daha çok aile hukukuna ilişkin kararlarda mevcut olması durumunda nasıl bir sonuca varmak gereklidir? Doktrinde bu konuda da fikir birliğinden bahsetmek zordur. Bir görüş, fiili karşılıklılığın aynı konuda verilmiş kararlar bakımından gerçekleşmesi gerektiği kabul etmekte iken, diğer görüş karşılıklılığın aranması altında yatan felsefeden yola çıkarak, herhangi bir konuda iki ülke mahkeme kararlarının tenfizini yeterli görmektedir.

Karşılıklılığın gerçekleşmesi için (kanuni ve fiili açıdan) kararı veren mahkemenin bulunduğu devletin Türkiye tarafından tanınmış olması gerekli değildir. Bununla beraber, ahdi karşılıklılık bakımından, anlaşmaya taraf devletlerin birbirlerini tanıması gerekmektedir.

Eğer yabancı devlet ile Türkiye arasında ahdi, kanuni veya fiili bir karşılıklılık mevcut değilse, tenfiz talebi reddedilecektir. Bu manada tenfizde öncelikle incelenecek husus karşılıklılığın var olup olmadığıdır. Karşılıklılığın tespiti uygulamada en fazla zorlukla karşılaşılan konulardan biridir. Zira, karşılıklılığın tespitinde başvurulabilecek bir “merkezi bilgi kaynağı” bulunmamaktadır.

Diğer taraftan hakim re’sen karşılıklılığı incelemek ve var olup olmadığını açıklığa kavuşturmak zorundadır. Mahkemeler genellikle karşılıklılığı resmi makamlara sormaktadır. Ancak bu yöntem uygulamada her zaman sonuç verememekte ve hatta hatalı sonuçlara ulaştırabilmektedir. Ayrıca, karşılıklılığın varlığı zaman içerisinde değişim gösterebilmektedir ve Yargıtay her bir talep bakımından güncel araştırma yapılması gerektiğine hükmetmektedir.

Bu bilgiler ışığında, yabancı mahkeme kararlarının Türkiye’de tenfizi için karşılıklılık (mütekabiliyet) koşulunun sağlanıp sağlanmadığının etraflıca incelenmesi gerekmekte olup, sağlıklı bir sonuca ulaşabilmek için bu incelemenin Türkiye’deki kanunlarla ve uygulamayla sınırlı bırakılmaması gerektiği kanaatindeyiz.

@Kesikli Law Firm

karşılıklılık

teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

reciprocity
reciprocality
mutuality
mutualness

İlgili Terimler

karşılık
response
karşılık
provision
karşılıklılık ilkesi
(mütekabiliyet) principle of reciprocity
karşılık
counterpart
karşılık
equivalent

-

karşılık
reply

-

karşılık
response, reaction; answer, response, reply, acknowledgement; reciprocity; equivalent, counterpart; recompense, compensation, allowance; reward, consideration
karşılık
counter

-

karşılık
payoff
karşılık
remuneration
karşılık
reward
karşılık
feedback
karşılık
reserve
karşılık
rejoinder
karşılık
collateral
karşılık
price
karşılık
comeback
karşılık
request
karşılık
in turn
karşılık
quid pro quo
karşılık
cash cover
karşılık
retribution
karşılık
answerback
karşılık
repayment
karşılık
retort

-

karşılık
redress
karşılık
riposte
karşılık
consideration
karşılık
reciprocation
dengeli karşılıklılık
balanced reciprocity
karşılık
opposite, contrary
karşılık
return

-

-

karşılık
set-off, counterpart
karşılık
response, reply
karşılık
recompense
karşılık
offset
karşılık
response, reaction
karşılık
bargain
karşılık
counterbalance
karşılık
amount paid; equivalent given in return
karşılık
payment
karşılık
equivalent (of a term)
karşılık
as against
karşılık
appropriation, designated fund
karşılık
provisions
karşılık
quittance
karşılık
answer

-

-

karşılık
requital
karşılık
wages
karşılık
counterweigh
karşılık
allowance
karşılık
setoff
karşılık
quid
karşılık
feed back
karşılık
alternate

M&#;tekabiliyet Nedir? M&#;tekabiliyet Esası Tarihte Nasıl Uygulanmıştır?

Mütekabiliyet diplomatik bir terim olarak öne çıkar. Ayrıca kelime anlamı doğrultusunda karşılıklı olma şeklinde ifade edildiğini söylemek mümkün. Karşılıklı ya da karşılıklılık biçiminde de kullanılan bir yapıdır. Genelde devletlerarası yapılan atışmalar üzerinden de değerlendirilir.

Bu bağlamda ülkeler arası maruz bırakılan durumun karşısında, diğer ülkenin aynı şekilde karşılık vermesi olarak ele alınır. Örneğin mütekabiliyet yasası uygulaması vize kapsamında ele alınabilir. Ülkeler karşılıklı olarak birbirlerine uygulamış oldukları bize ile beraber cevap verirler. Bu mütekabiliyet tanımını etkin bir şekilde örnek üzerinden anlatır.

Mütekabiliyet Nedir?

Herhangi bir duruma karşı eşit düzeyde verilen karşılık mütekabiliyet olarak bilinmektedir. Kelime anlamı üzerinden ele alındığı vakit karşılıklı ya da karşılıklılık biçiminde değerlendirildiğini söylemek mümkün. Özellikle ülkeler arası yapılacak olan diplomatik unsurlar doğrultusunda kullanılmaktadır. Bu karşılıklı durum yasal süreci eşliğinde ele alınır ve ülkeye bir karşılık verilmiş olur.

Uluslararası çapta diplomatik düzey üzerinden vizeler bu konuda genelde örnek olarak verilir. Eğer bir ülke başka bir ülkeye vize uygulaması gerçekleştiriyorsa, mütekabiliyet uygulaması ile o ülke aynı şekilde karşı tarafa vize uygulaması sağlar.

Devletlerarası maruz bırakılan bir duruma karşı, aynı şekilde verilen tepki olarak değerlendirmek mümkün. Günümüzde bu konuda birçok farklı ülke değişik amaçlara altında diplomatik açıdan mütekabiliyet yapısını kullanmaktadır.

Mütekabiliyet Esası Tarihte Nasıl Uygulanmıştır?

Mütekabiliyet yasası tarih boyunca birçok farklı dönemde uygulanmış önemli bir prosedür olarak öne çıkar. Bu bağlamda özellikle diplomatik açıdan ele alınan ve uygulanan bir prosedür olduğunu söylemek mümkün. O yüzden devletlerarası gerçekleştirilir ve karşılıklı olarak bir cevap anlamına gelir.

Sonuç olarak ülkeler arası ilişkilerde maruz bırakılan davranışa karşı diğer ülkenin aynı şekilde vermiş olduğu prensip anlatır. Böylece mütekabiliyet esası karşılıklı olarak ülkelerin anlaşması doğrultusunda değişkenlik gösterebilir.

Tarihsel açıdan ele alındığı vakit mütekabiliyet yasası vizeler bakımından öne çıkar. Bir ülke eğer karşı ülkeye vize uyguluyorsa, o ülke aynı şekilde karşılık vererek bizi uygulamasını devreye sokabilir. Aynı zamanda herhangi bir yaptırım karşısında, aynı yaptırımlar ile beraber diğer ülke buna cevap verebilir. Bu şekilde birçok farklı örnek doğrultusunda mütekabiliyet yasası tarihin değişik dönemlerinde ele alınmıştır.

Mütekabiliyet Esası Hangi Alanlarda Uygulanır?

Mütekabiliyet esası daha çok uluslararası alanda ele alınan bir uygulamadır. Türkçe olarak ele alındığı vakit karşılık ya da karşılıklılık olarak değerlendirilir. Özellikle diplomatik konularda çok fazla kullanılan bir yapı olduğunu söylemek mümkündür. Başta vize uygulaması olmak üzere birçok farklı diplomatik açıdan ülkelerin karşılıklı bir cevabıdır.

Ayrıca farklı protokoller söz konusu olduğunda da yine bu alanda uygulanır. Söz konusu devletler olduğu zaman hukuksal süreç altında yine mütekabiliyet esası değerlendirilmektedir. Özellikle tarih boyunca farklı anlaşmalar üzerinden kullanılmıştır. Böylece karşılıklı anlaşmalar ile beraber ülkeler bazı durumlar karşısında birbirini eşit görmüştür.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır