müteselsil kefillikten vazgeçme / SET LEGAL PARTNERS Hukuk ve Danışmanlık

Müteselsil Kefillikten Vazgeçme

müteselsil kefillikten vazgeçme

Banka Kefilliği Nasıl İptal Edilir?

Banka Kefilliği Nasıl İptal Edilir?

 

Bankadan kredi çeken insanlardan kredi notlarının düşük olması, sabit gelirlerinin olmaması  ve benzeri sebeplerle kefil göstermesi isteniyor. Kefil olmak, asıl borçlu borcunu ödeyemediğinde borcu ödemeyi kabul etmektir. Bu sebeple çok büyük sorumluluklar beraberinde mağduriyetler de oluşabilmektedir.

 

Kefil olduğu kişinin borcunu ödemeyeceğini anlayan kişiler, kefillikten nasıl vazgeçerim diye düşünmeye başlıyor. Bu yazımızda hangi şartlar altında kefillikten vazgeçilebileceğini aktarmaya çalışacağız.

 

Kefillik Sonlandırılabilir Mi?

 

  1. Kefil eğer gelecekte doğacak bir borca kefil olduysa, henüz borç doğmadan önce, örneğin borçlunun hesabına henüz kredi tutarı yatmadan önce kefil olmaktan vazgeçebilir. Borç daha doğmadığı için bu durumda kefillikten vazgeçmek kolaydır. Eğer kefil kefaletten vazgeçerse borçlu, yeni bir kefil bulmak durumunda kalır.   

  2. Kefil olan kişi, borç bakiyesine farklı kefillerin olduğuna güvenerek kefil olmuşsa, diğer kefilin kefilliğini bankanın kabul etmemesi veya kefilin kefillikten vazgeçmesi üzerine kişi de buna dayanarak kefillikten vazgeçebilir.

  3. Kredi sözleşmesinde kefil olacak kişi kendi el yazısıyla kefalet tarihini ve bitiş süresini yazmalıdır. Bu işlemi yapmadıysanız zaten geçerli bir kefalet sözleşmemi yapılmamış demektir ve kefilliğinizi iptal edebilirsiniz.

  4. Eşlerden biri mahkemece verilmiş ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça diğerinin rızası olmaksızın kefil olamaz. Bu rızanın en geç sözleşmenin kurulması sırasında var olması gerekir. Eşinizin rızası olmaksızın kefil olduysanız, bu geçersizliği ileri sürerek kefillikten kurtulabilirsiniz.

  5. Kefillik sözleşmeleri, borçlu borcunu ödedikten sonra veya zamanaşımı ile 10 yıllık sürede kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Kefillik sözleşmesi yüzünden mağdur olan kişiler, kefil oldukları kimseye dava açma hakkına sahiptirler. Kefillik sonucu ödedikleri bir bedel varsa onları geri isteyebilirler.

  6. Asıl borçlu kasıtlı olarak borcunu ödemiyorsa, izini kaybettirmek için başka bir ülkeye yerleştiyse, böyle durumlarda kefil olan kişi mahkemeye başvurarak kefilliğin iptalini isteyebilir.

  7. Banka ile yapılan kefillik sözleşmesinde bir açık, bir geçersizlik nedeni bulunuyorsa buna dayanarak da kefilliğin iptali istenebilir. Fakat bu, çok uzun uğraşlar gerektiren bir seçenektir.

 

Banka Kefilliği Sonuç Olarak;

 

Kefil olurken, kefil olacağınız kişinin ne kadar güvenilir olduğu sorusunu kendinize sormayı ihmal etmeyin. Çünkü ileride kişi borcunu ödemediğinde siz de mağdur olacaksınız.

Ayrıca imzalayacağınız kredi sözleşmesini mutlaka inceleyin, sonrasında imzalayın. Bir nüshasını da mutlaka isteyin. İleride ortaya çıkabilecek bir uyuşmazlıkta yaptığınız sözleşme kurallarına göre karşılık verebilirsiniz. Bu gibi karmaşık durumlarda mutlaka alanında uzman bir avukattan yardım almanızı tavsiye ederim.

 


Kefilin Sorumluluğu ne orandadır? Hangi durumda sona erebilir. -EMSAL İCTİHATLAR

T.C.

YARGITAY

HUKUK DAİRESİ

E. /

K. /

T.

• TESPİT DAVASI ( Dava Dışı Borçluya Davalı Bankaca Yeni Bir Sözleşme İle Kullandırılan Kredi Nedeniyle Kefillerin Sorumlu Tutulamayacağı - Davanın Kabulü Gereği )

• KREDİ SÖZLEŞMESİNDE KEFİLİN SORUMLULUĞU ( Dava Dışı Borçluya Davalı Bankaca Yeni Bir Sözleşme İle Kullandırılan Kredi Nedeniyle Kefillerin Sorumlu Tutulamayacağı )

• KEFİLİN SORUMLULUĞUNUN SINIRLARI ( Davacı Kefillerin İmzaları Bulunan Sözleşmeye Dayanarak Bankaca Yeni Kredi Kullandırılması Halinde Sorumlu Olacağı - Banka İle Asıl Borçlu Arasındaki Yeni Sözleşmede Kefilin Sorumlu Tutulamayacağı )

/m

ÖZET :Tespit davasında; davacı banka ile dava dışı Ltd. Şti arasında davacıların kefaletinin bulunduğu kredi sözleşmesi imzalandığı, davacıların sorumluluklarının aynı sözleşmeye dayanılarak yeni bir kredi kullandırılması halinde devam edecekken davalı banka tarafından davacıların kefil olmadığı yeni bir sözleşme düzenlenerek kredi kullandırıldığı, bu sebeple davacıların takibe konu edilen borçtan sorumlu tutulamayacakları gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmesi hukuka uygundur.

DAVA :Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR :Davacılar vekili, müvekkillerinin yılında dava dışı Ltd. Şti'nin davalı bankadan aylık sabit ödemeli YTL'lik kredi için kefil olduklarını, bu kredi borcunun yılı Mayıs ayında tamamen kapatılmış olduğunu, müvekkillerinin kefaletinin düştüğünü, müvekkillerinden Yusuf U.'ın davalı bankanın müdür yardımcısı ile kefalet konusunda görüşmeye gittiğini, müdür yardımcısının iki yeni kefil getirilirse kefaletin düşeceğini söylediğini, iki yeni kefil alındığını, önceki borç bittiği için kefaletlerinin geçersiz olduğunun bildirildiğini, ancak daha sonra müvekkillerine borçlu olduklarının ihtarla bildirildiğini, yılında kullandırılan kredilerden müvekkillerinin haberi olmadığı gibi bu kredilerde müvekkillerinin kefalete dair imzalarının da bulunmadığını, davalı bankanın tarihli müvekkillerinin kefil olduğu kredi sözleşmesinin sayfasına yeni kefillerin de imzasının alındığını, ayrıca kredinin rakam hanesinin YTL olarak sonradan yazıldığını, oysa müvekkillerinin YTL için imza attıklarını belirterek müvekkillerinin kredi sözleşmesinden dolayı kefalet sorumluluklarının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacıların tarihli YTL bedelli kredi için kefil olduklarını, kredi ilişkisi devam ederken Ltd. Şti. ile ilave tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, asıl borçlunun borçlarını ödemeyince hesabın kat edilerek ihtarname gönderildiğini, davacıların ihtarnameye itiraz etmediklerini, yılında imzalanan kredinin cari hesap şeklinde işlediğini, asıl borçlunun sözleşmeyi feshettiğine dair ya da kefillerin kefaletten vazgeçtiklerine dair ihtarname göndermediklerini, cari hesap şeklinde işleyen sözleşmelerde borç bakiyesinin sıfır olmasının kredi ilişkisini sonlandırmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile dava dışı Ltd. Şti arasında tarihli davacıların kefaletinin bulunduğu kredi sözleşmesi imzalandığı, davacıların sorumluluklarının aynı sözleşmeye dayanılarak yeni bir kredi kullandırılması halinde devam edecekken davalı banka tarafından davacıların kefil olmadığı tarihli yeni bir sözleşme düzenlenerek kredi kullandırıldığı, bu sebeple davacıların takibe konu edilen borçtan sorumlu tutulamayacakları gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacıların ve tarihli sözleşmeler sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.

SONUÇ :Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümün ONANMASINA, gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY
HUKUK DAİRESİ
E. /
K. /
T.
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Kefil Olunan Borcun Nakdi Kredi ile Kapatılmış Olması ve Ayrıca Borca Karşılık Borçludan İpotek Alınmış Olması Nedeniyle Kefaletin Sona Erdiğinin Tespiti İstemi )
• KEFİLİN SORUMLULUĞU ( Kefil Olunan Kredi Sözleşmesi Sona Erdiğinden Sorumluluğun Ortadan Kalkması-Kefilin İmzasını Taşımayan Yeni Kredi Sözleşmesinden Sorumlu Tutulamaması )
• KEFİLLİĞİN SONA ERMESİ ( Kefil Olunan Kredi Sözleşmesi Sona Erdiğinden ve Yapılan Yeni Kredi Sözleşmelerinde Kefilin İmzası Bulunmadığından Sorumlu Tutulamaması )
• BANKA KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Bankadan Alınan Kredi ile Önceki Kredi Borcu Kapatıldığından Önceki Kredi Borcuna Kefil Olan Davacının Kefilliğinin Sona Ermesi )
• KEFİLLİK HAKLARINDAN FERAGAT ( Davacı Her Ne Kadar Haklarından Feragat Etmiş Olsada Kefil Olunan Borç Kapatıldığından Artık Sorumluluğuna Gidilememesi )
• KEFALET ( Kredi Sözleşmesinde Kefil Olarak Sorumluluğu İleri Sürülen Davacının Sözleşmede İmzası Bulunmadığından Bağlayıcılığının Bulunmaması )

/m,
/m
ÖZET : Davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesinde, kefile tanınan haklardan feragat etmesinin somut olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır tarihli Euro'luk sözleşme diğer sözleşmelerden bağımsız olduğundan ve davacının bu sözleşmede imzası bulunmadığından, anılan sözleşme ile ve bankanın kredi kapama yazısına istinaden eski sözleşmelerin sona erdiğinin tespiti ile dava konusu edilen , , , ve tarihli kredi sözleşmelerinde davacının kefaletinin sona erdiğinin tesbitine karar verilmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. Rüştü Kırmacıoğlu ile davalı vek. Av. Haldun monash.pw'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davalı bankanın Antalya Şubesi ile dava dışı kredi borçlusu MBT Turizm Pazarlama San ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan , , , ve tarihli toplam TL.'lik ve DEM'lik genel kredi sözleşmelerinin davacı Gimsa Gediz İplik Mensucat A.Ş. tarafından müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı, yine davalı bankanın Antalya Şubesi ile kredi borçlusu arasında tarihli Euro'luk Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı davacının bu sözleşmede kefalet imzasının bulunmadığı konularında ihtilaf bulunmamaktadır.

Davacı vekili, müvekkilinin kefili bulunduğu kredi sözleşmelerinden doğan borcun tarihli Euro'luk nakdi kredi ile kapatıldığını, bankanın bu kredi ile ilgili olarak borçludan ayrıca ipotek aldığını ve ayrıca Mete Bülgün, Evrensel Erdoğan ve Gediz Gimsa Holding A.Ş.'nin kefaletlerini de aldığını, müvekkilinin kefaletinin ortadan kalktığını ve hiçbir sorumluluğu kalmadığını, bankaya gönderilen ihtarnamelerden sonuç alınamadığını belirterek bankaya verilen kefaletin hukuki sebebinin kalmadığının, kefaletin sona erdiği mali ve hukuki hiçbir sorumlulukları bulunmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının imzaladığı Genel Kredi Sözleşmelerindeki kefaletin süresiz kefalet olduğunu davacının yeni krediler için kefaletinin bulunmadığını bildirir bir ihtar göndermediğini tarihli sözleşme ile kullandırılan krediden sonra tarihinde gönderdiği ihtarnamede monash.pw maddeleri gereği kefaletten beri kalınmasını talep ettiğini oysa kredi sözleşmelerinin /b maddesinde davacının kendisine kefaletten kurtulma imkanı veren haklarından feragat ettiğini belirterek hukuki mesnedi bulunmayan davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacının müteselsil kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmelerinin 15/2/b Maddesi ile monash.pw ve maddeleri ile tanınmış haklardan feragat etmesinin somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığını tarihli Euro'luk sözleşmenin diğer sözleşmelerden bağımsız olduğunu ve davacının bu sözleşmede imzası bulunmadığı, anılan sözleşme ile ve bankanın kredi kapama yazısına istinaden eski sözleşmelerin sona erdiği bu nedenle davanın kabulüne dava konusu edilen , , , ve tarihli kredi sözleşmelerinde davacının kefaletinin sona erdiğinin tesbitine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının davadan önce davalıya gönderdiği ihtarnamelere olumsuz cevap verildiğinden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmasına göre yerel mahkeme kararının oyçokluğuyla ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen YTL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, gününde oybirliğiyle karar verildi.

bu tip gks'lerin çerçeve sözleşme niteliğinde olduğu, bu nedenle sözleşmede yazan kredi limiti kadar müşterinin (asıl borçlunun) yeniden sözleşme yapmaksızın kredi kullanabileceği yazılıyor. Doktrinde bu durumunbelirlilik ilkesineaykırı olduğu, kefilin durumunu ağırlaştırdığı bu nedenle de sorumluluğunun olmadığı şeklinde, yorumlanması gerektiği söyleniyor

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır