^"Forbes, Türkiye'nin en zengin insanları listesini açıkladı". Mlliyet. 1 Mart 2018. 15 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Temmuz 2022.
^"İstanbul Erkek Lisesi 134. Yıl"(PDF). İstanbul Erkek Lisesi. 31 Ocak 2023 tarihinde kaynağından(PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2023.
^"Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker görevini Ali Ülker'e devretti". hurriyet.com.tr. 1 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2020.
^Turgut, Hulûsi: Sabri Ülker’in Hayat Hikâyesi, Doğan Kitap, İstanbul 2014, ISBN 978-605-09-1528-0 s. 52
^Turgut, Hulûsi: a.g.e. s. 255
^Turgut, Hulûsi: a.g.e. s. 669
^Turgut, Hulûsi: a.g.e. s. 643
^Turgut, Hulûsi: a.g.e. s. 269
^Turgut, Hulûsi: a.g.e. s. 661
^"Arşivlenmiş kopya". 10 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Temmuz 2015.
^"Arşivlenmiş kopya". 8 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2020.
^Turgut, Hulûsi: a.g.e. s. 578
^Kaynak hatası:Geçersiz etiketi; isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme)
^"Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Mart 2017.
^"#421 Murat Ulker". Forbes. 27 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Nisan 2021.
[1]
Dış bağlantılar[değiştir kaynağı değiştir]
2015 itibarıyla Forbes'in yaptığı araştırmaya göre Murat Ülker, $4.4 milyar servetiyle Türkiye'nin 1., dünyanın ise 369. zengin ismi olmuştur.[13]
2017 itibarıyla Forbes'in açıkladığı "En Zengin 100 Türk" listesinde de 3.7 milyar dolar servetiyle Türkiye'nin 1. zengin kişisi olarak açıklanmıştır.[14]
2018 itibarıyla Forbes'in açıkladığı "En Zengin Türkler" listesinde 4.8 milyar dolar servetiyle Türkiye'nin 1. zengin kişisi olarak açıklanmıştır.[15]
2021 itibarıyla Forbes'in açıkladığı "En Zengin Türkler" listesinde 6.3 milyar dolar servetiyle Türkiye'nin en zengin kişisi olarak açıklandı.[16]
2022 itibarıyla Forbes'in açıkladığı "En Zengin Türkler" listesinde 4.7 milyar dolar servetiyle Türkiye'nin en zengin kişisi olarak açıklandı.
Kaynakça[değiştir
Murat Yıldız'ın ölümü hakkında neler biliniyor, Tunceli Barosu ve Valiliği ne diyor?
Kaynak, Twitter
İçişleri Bakanlığı 7 Mayıs'ta yazılı bir açıklamayla, Tunceli'nin Ovacık ilçesi kırsalında devam eden Eren-7 Mercan Munzur Operasyonu'nda "üç örgüt mensubunun etkisiz hale getirildiğini" duyurdu.
Konuyla ilgili bazı haberlerde, ölenlerden birinin 28 yaşındaki Murat Yıldız adlı bir sivil olduğu ve Yıldız'ın içinde olduğu aracın silahlı insansız hava araçları (SİHA) tarafından vurulduğu öne sürüldü.
Tunceli'deki sivil toplum kuruluşları da Murat Yıldız'ın sivil olduğunu söylüyor.
Valilik ise PKK'ya yönelik operasyonda bir sivilin öldüğü yönündeki haberler için "asılsız ve çarpıtma" ifadelerini kullandı.
Olaydan sonra Yıldız ailesine taziye ziyaretinde bulunan HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü, hayatını kaybeden Murat Yıldız'ın, 1937-1938'deki Dersim İsyanı'nın lideri Seyit Rıza'nın üçüncü kuşaktan torunu olduğunu söyledi.
Alican Önlü, "Operasyona ismini verdikleri Eren adındaki çocuk, 4 yıl önce Maçka'da operasyon bölgesine götürülmüş ve şaibeli şekilde katledilmişti. Bir sivilin adının verildiği operasyonda yine bir sivil katlediliyor" dedi.
HDP milletvekili, son 4 yılda Tunceli ve kırsalında 30'a yakın sivilin operasyon adı altında "katledildiklerini" de iddia etti.
Hüseyin Aygün: Murat Yıldız masum bir sivil
Eski CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün de Murat Yıldız'ın ''masum bir sivil olduğunu'' ve aracının örgüt mensuplarınca gasp edildiğini öne sürdü.
Bölgeden edindiği bilgiler üzerinden açıklama yapan Aygün, Yıldız'ın şoför koltuğunda oturduğunu, yolda askeri birlikleri fark ettiklerinde Yakatarla Köyü yol ayırımında güvenlik kuvvetleriyle kovalamaca yaşandığını söyledi.
Teyide muhtaç bilgiler olduğunu da ekleyen Hüseyin Aygün'in Twitter paylaşımında aktardığı iddialar ise şöyle:
"Bu sırada tepelerinde bir helikopter beliriyor. Helikopter bir ara aracın tam üstüne kadar alçalıyor. Aracın içinde 2 defa patlama oluyor. Kısa bir süre sonra araç helikopterden açılan ateşle vuruluyor. Bir söylentiye göre, vurma anı öncesi araçtan helikoptere 2 defa ateş açma girişimi yaşanıyor."
Aygün yerel güvenlik yetkililerinin Murat Yıldız'ın bir sivil olduğunu ve arıcılıkla uğraştığını kabul ettiklerini belirttiği paylaşımında, patlamanın SİHA atışı olmadığını da savundu:
"Yeni bilgilere göre, SİHA atışı söz konusu değil. Bu vurma anı, Zarige'nin bir mezrası olan Merxo'da gerçekleşiyor. Ovacık'tan giden itfaiye olay yerine ulaştığında aracın tamamen yandığı görülüyor. İtfaiyenin müdahalesine engel olunduğunu söyleyenler de var.
"Kişisel görüşüm, olayda ölüm meydana gelmeden sonuç almak mümkündü. Aracın takip edilmesi ve bölgenin sarılmasıyla, öldürücü kuvvet kullanımına gerek kalmadan, zanlıların ve masum bir sivil olan Murat Yıldız'ın sağ yakalanması gerekirdi."
Öte yandan Ovacık İlçe Jandarma Komutanlığı, Yıldız'ın köyde yaşayan ailesinden Malatya Adli Tıp Kurumu'nda DNA testi vermesini istedi.
Baba Mazlum Yıldız: Cenazeyi teşhis edemedik
BBC Türkçe'nin konuştuğu Murat Yıldız'ın babası Mazlum Yıldız, cesedi teşhis etmek üzere Malatya Adli Tıp Morgu'na gittiklerini söyledi, "Cenazeler tanınmayacak durumda olduğu için bizden kan örnekleri aldılar, İstanbul'a göndereceklermiş" dedi.
Oğlunu teşhis edemedikleri için geri döndüklerini söyleyen Mazlum Yıldız "Oradaki cenazenin oğluma ait olup olmadığını da bilmiyorum. DNA testi belli oluncaya ve o cesetlerden birinin oğluma ait olduğu kesinleşinceye kadar konuşmak istemiyorum, açıklamalarla ilgili de yorum yapmayacağım" diye konuştu.
Tunceli Barosu: Yıldız'a neden izin verildi?
Tunceli Barosu da ildeki sivil toplum örgütleriyle birlikte, Murat Yıldız'ın ailesini yaşadıkları köyde ziyaret etti. Baro yetkilileri, olayın yaşandığı bölgede köylülerle görüşerek incelemelerde bulundu.
Yazılı bir basın açıklaması yapan Tunceli Barosu; Murat Yıldız'ın Ağaçpınar köyüne yayla evi kurmak için gittiğini, Ağdat köyüyle birlikte bu köyün de operasyon nedeniyle yasaklı ilan edilen bölgede yer aldığını belirtti.
Ağdat ve Ağaçpınar bölgesine köylüler alınmazken, yayla evini kurmak ve çadırını yerleştirmek için giden Murat Yıldız'a neden izin verildiğini soran Tunceli Barosu açıklamasında; çevre köylerin muhtarlarıyla yaptıkları görüşmelerde de hayvanların bile köyün dışına bırakılmasına izin verilmediği, yolun askeri araçlarla tutulduğu, mantar ve ışkın toplamaya kimsenin gitmemesi konusunda uyarı yapıldığı bilgilerine de yer verdi.
Murat Yıldız'ın Ağaçpınar'a gittikten sonra herhangi bir kimsenin onu görmediğini, son görüldüğü zamanın 7 Mayıs saat 10:00-11:00 aralığı olduğunu belirten baronun açıklamasında şu ifadeler de yer aldı:
''Görüştüğümüz insanlar Jandarma karakolu ile olay yerine yakın köylülerle yaptıkları görüşmeleri aktardı. Olay yerinde helikopter, İHA ve SİHA'ların olduğu, aracın önüne ve arkasına askerlerin indirildiği, aracın bulunduğu bölgede iki adet patlama olduğu yönünde bilgiler verildi. Aracı görenler ise aracın yanmış ve kül olduğunu, her yerinin taranma sonrasında delik deşik olduğu ve yüzlerce mermi izi bulunduğu yönünde bilgiler ilettiler.''
Baro, cesedin olduğu aracın ve içinde çıkan malzemelerin Murat Yıldız'a ait olduğunun tespit edildiğini buna karşılık ailenin cesedi teşhis edemediğini de belirtti.
Tunceli Barosu: Sorumlular yargılanmalı
Tunceli Barosu, yaşam hakkının en kutsal hak olduğunun altını çizerek, Murat Yıldız olayının tüm yönleriyle aydınlatılıp sorumlularının yargı önüne çıkarılmasını istedi.
Baronun yetkililere yönelttiği sorular ise şunlar:
Operasyon bölgesine başkaları bırakılmamışken, Murat Yıldız neden o bölgeye bırakıldı?
SİHA ve İHA görüntüleri neden paylaşılmadı?
Operasyon bölgesine halen neden kimse alınmadı?
Olaya ilişkin neden açıklayıcı bir bilgi verilmedi?
Duyulan patlama sesleri neydi?
Cesetler neden tanınmaz hale geldi?
Tunceli Valiliği: Olayda bir sivilin öldüğü haberleri asılsız ve çarpıtma
Tunceli Valiliği Salı günü iddialarla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.
Olayda bir sivilin öldüğü yönünde yapılan haberlerin asılsız ve çarpıtma olduğunu belirten Tunceli Valiliği, örgüt mensuplarının eylem yapmak amacıyla yer değiştirmek üzere oldukları bilgisi üzerine, gidecekleri tahmin edilen güzergahlarda tedbirlerin arttırıldığını kaydetti.
Oluşturulan kontrol alanlarından birine yaklaşan bir araçtan güvenlik mensuplarına ateş açıldığını ve ateşe karşılık verildiği belirten valilik, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Araç yoldan ayrılarak dere yatağına doğru yönelmiş ve orada durmuştur. Bu sırada aracın içerisinde bulunan ve yakalanacaklarını anlayan teröristlerden bir ya da birkaçı, beraberlerindeki patlayıcıları infilak ettirmişlerdir."
Valilik araçta 2 adet M-16 piyade tüfeği ve kalaşnikof ile merminin yanı sıra, "çok miktarda hasar görmüş dolar ve euro" ile örgütsel dokümanların ele geçirildiğini belirtti.
Olayda hiçbir surette havadan ateş açılmadığı, karadan bomba ile müdahale edilmediğini belirten Tunceli Valiliği, konuya ilişkin görüntü kayıtlarının olduğunu, "kamuoyunu yönlendirmek amacıyla yapılan asılsız haberlere itibar edilmemesi gerektiğini" vurguladı.
‘Murat Yıldız'ın ölümü ile ilgili soru işaretleri aydınlanmış değil’
A+A-
Dersim (Rûdaw) – İHD ve HDP, Dersim'de geçtiğimiz haftalarda askeri operasyon esnasında bir araç içerisinde yaşamını yitiren Murat Yıldız'ın ölümü ile ilgili soru işaretlerinin henüz aydınlanmadığını belirtiyor.
Ovacık ilçesine bağlı Aşağıtorunoba (Kilmer) Köyü'nde yaşayan Seyit Rıza'nın üçüncü kuşak torunu Murat Yıldız (32), 7 Mayıs günü hayvanlarına barınak yapmak için aracıyla gittiği Ağaçpınar köyü kırsalında askerlerce düzenlenen operasyon esnasında bir araç içerisinde 4 kişiyle birlikte hayatını kaybetmişti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Barosu ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından konu hakkında başlatılan inceleme devam ediyor.
HDP Dersim Eş Başkanı Nurşat Yeşil, operasyonun olduğu gün bütün köylerin evlerinden çıkmalarına izin verilmediğini ancak Murat Yıldız'ın çıkışına izin verilmesinin düşündürücü olduğunu ifade etti.
Yeşil: Operasyonlarda sadece imhaya yönelik bir anlayış güdülüyor
Rûdaw’a konuşan Yeşil, yaptıkları araştırmada çevre sakinlerine ve köy sakinlerine sorduklarını, bu ifadelere göre bölgede 10 gündür operasyon olduğunu söyledi.
Nurşat Yeşil şöyle konuştu:
“Bu operasyondan kaynaklı olarak insanların ve hayvanların köy dışına çıkılmasına kesinlikle izin verilmiyor. Mantara gitmeyin, ışkına gitmeyin diyorlar. Köyün dışına askeri yetkilerce kesinlikle izin verilmiyor ama Murat Yıldız, izin alıyor ve izin veriliyor. Köyüne gidip çadır kurması için askerler tarafından izin veriliyor. Askeri noktadan çıkarken de herhangi bir durdurma işleminde bulunulmuyor. Bu bizim aklımızda bazı soru işaretleri getiriyor. Bilinçli olarak mı Murat Yıldız'a izin verildi. Bu kadar insana izin verilmezken hayvanların çıkmasına izin verilmezken neden Murat Yıldız'a izin verildi bunları sormak gerekiyor. Türkiye'nin imzası olduğu bir sürü uluslararası sözleşme var. Savaş durumunda ya da operasyon durumunda sivillerin yaşam haklarının korunması gerekiyor. Değil sivillerin, karşı tarafın silahlı olan tarafın öncelikle sağ bir şekilde ele geçirilmesi gerekiyor. Ama maalesef bu bölgede yıllardır süren operasyonda sadece imhaya yönelik bir anlayış güdüldüğü için Murat Yıldız da bu son olayın kurbanı olmuştur."
Solmaz: Neden Murat Yıldız’ın geçişine izin verildi
Dersim'de askeri operasyonlar ve çatışma ortamına bağlı olarak son yıllarda sivil vatandaşların yaşamını yitirmeye devam ettiğine dikkat çeken İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi Başkanı Gürbüz Solmaz ise, "Yaklaşık 40 yıldır devam eden savaş ve çatışma ortamından kaynaklı yaşanan sivil ölümlerinde Dersim'de birçok sivil vatandaşımız yaşamını yitirmiştir. Elimizde bazı veriler vardır. 2015 yılından bugüne kadar yaklaşık yaklaşık 10'un üzerinde sivil vatandaşımız, askeri operasyonlar sonucu yapılan bombardımanlarla yaşamını yitirmiştir" diye konuştu.
Murat Yıldız'ın ölümünde ihmal olduğunu ifade eden Solmaz, şöyle devam etti:
"Murat Yıldız, Ovacık'ta 7 Mayıs'ta operasyon olduğu söylenen bölgede yolların kapatılması durumunda bile Murat Yıldız'ın geçmesine izin verilmesi bir ihmaldir. Murat Yıldız, yaz aylarında yaylaya giden bir vatandaş, orda hayvanlarını barınak yapmak için kendi yaşamlarını sürdürmek için geçici barınak yapmak için, geçici barınaklar yaparak hayvanlarını oraya götürürken yol kontrolü sırasında oradan geçen bütün araçların operasyon bölgesine bırakılmamasına rağmen Murat Yıldız'ın geçişine izin veriyorlar. Eğer operasyon bölgesine hiç kimse geçemiyorsa Murat Yıldız'ın da aslında geçmemesi lazımdı. Son dönemde Valiliğin açıklaması vardı. Murat Yıldız da dahil olmak üzere herkesin ‘terör örgütü üyesi örgüt militanı’ olarak lanse etmesi kabul edilebilir değildir. Eğer Murat Yıldız, örgüt üyesiyse ya da örgütle bağ ve bağlantısı vardıysa o geçiş güzergâhları kapatıldığı andan itibaren Murat Yıldız'ı alıkoyabilirlerdi, tutuklayabilirlerdi, gözaltına alabilirlerdi ve sonuçta bu olayda yaşanmamış olacaktı. Demek ki Murat Yıldız'ın ne bir örgüt bağı nede bir örgüt ilişkisinin olmadığı anlamına geliyor. Öyle bir ve bağlantısı olsaydı, Murat Yıldız o arama noktası sırasında ya da operasyon bölgesine geçiş sırasında alıkonulmuş olurdu gözaltına alınmış olurdu. Bu ölümde aslında yüzde yüz ihmal olduğu ileriki dönemde yapılacak araştırma ve otopsi sonuçları ile ortaya çıkacaktır."
Valilik: İddialar asılsız
Dersim Valiliği de duruma dair yaptığı açıklamada iddiaların asılsız olduğunu savundu.
Valilikten yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Bir kısım sosyal medya hesaplarında Ovacık ilçemiz kırsalında 7 Mayıs 2021 tarihinde PKK terör örgütüne yönelik gerçekleştirilen operasyonda 'Hava bombardımanı ile 1 sivil şahsın öldürüldüğü' şeklinde asılsız çarpıtma haberler yer almaktadır. Belirtilen tarihte güvenlik güçlerimizce Ovacık ilçemizin kırsalında faaliyet gösteren PKK terör örgütü mensuplarının eylem yapmak amacıyla yer değiştireceklerinin değerlendirilmesi üzerine terör örgütü üyelerinin tahmini olarak gidebilecekleri güzergahlarda tedbir alınmış, adli makamların bilgisi dahilinde şüpheli araçlar ve şahıslar kontrol edilmeye başlanmıştır. Oluşturulan kontrol alanlarının birine yaklaşan bir aracın içerisinden güvenlik görevlilerimize ateş açılmış, güvenlik görevlilerimizce ateşe karşılık verilmesi üzerine araç yoldan ayrılarak yol kenarında bulunan dere yatağına doğru yönelmiş ve orada durmuştur. Bu sırada aracın içerisinde bulunan ve yakalanacaklarını anlayan teröristlerden bir ya da birkaçı beraberlerindeki patlayıcıları infilak ettirmişlerdir.
Olay sonrası alınan güvenlik tedbirleri neticesinde aracın içerisinden çıkarılan cesetler kimlik tespiti için Malatya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir. Yaşanan olay sonrası araç içerisinden 2 adet M-16 piyade tüfeği, 1 adet Kaleşnikof piyade tüfeği ve bu silahlara ait mermi, 4 adet telsiz, çok miktarda hasar görmüş dolar ve euro cinsinde yabancı para, örgütsel doküman ve görevlilerimize açılan ateş sonrası teröristlerin silahlarından dökülen boş kovanlar ele geçirilmiştir. Olay yukarıda anlatıldığı üzere gerçekleşmiş olup, hiçbir surette araca havadan yahut karadan bombalı müdahale edilmemiştir. Konuya ilişkin görüntü kayıtları olayın en başından beri mevcut olup asılsız ve kamuoyunu yanıltmak amaçlı haberlere itibar edilmemesi hususunu kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Dersim'de sivil ölümleri
İHD’nin verilerine göre, “Çözüm Süreci”nin sonlandırılmasının ardından Dersim'de son 6 yılda yaşanan sivil ölümler şöyle:
- 1 Ağustos 2016: Hozat'ın Pakire köyünde babasını denetimli serbestlik nedeniyle imzaya götüren Mesut İlkbahar, askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.
– 9 Ağustos 2016: Askeri operasyonların yapıldığı Dersim-Ovacık karayolunun 30. kilometresinde fiber optik arızasının tamiratını yapmaya giden işçi Şükre Abay silahlı saldırıda öldürüldü.
– 6 Eylül 2016: Seyid Rıza Meydanı'nda, 71 yaşındaki Naciye Özdemir, zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
– 20 Eylül 2016: Munzur Vadisi'nde operasyona çıkan askerlerin taradığı minibüsün şoförü Ersin Demir yaşamını yitirdi.
– 22 Temmuz 2017: Nazimiye ilçesine bağlı Uzuntarla (Han) köyü yakınında askeri operasyon sırasında bombardıman sonucunda köyde yaşayan Ercan Güneş yaşamını yitirdi.
– 18 Ekim 2017: Ovacık ilçesinin Sarısalkım köyünde askeri operasyon sırasında çıkan çatışmada kışlık odun ihtiyacını karşılamak için bölgede bulunan Gökhan Keskin, askerlerin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirdi.
– 13 Haziran 2018: Merkeze bağlı Atatürk Mahallesi'nde 92 yaşındaki Ali Sezer zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
– 15 Temmuz 2019: Ovacık ilçesine bağlı Bilgeç Köyü Çakılyayla mezrasında meydana gelen patlamada, Ayaz Güloğlu (8) ve Nupelda Güloğlu (4) yaşamını yitirdi.
– 23 Eylül 2019: Mazgirt ilçesine bağlı Göktepe köyünden karşıdan karşıya geçen Oktay Er'e (22), askeri aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi.
– 7 Mayıs 2020: Ovacık ilçesine bağlı Aşağıtorunoba (Kilmer) Köyü'nde yaşayan Seyit Rıza'nın üçüncü kuşak torunu Murat Yıldız'ın (28), hayvanlarına barınak yapmak için aracıyla gittiği Ağaçpınar köyü kırsalında düzenlenen operasyonda hayatını kaybetti.
