mustafa kemal atatürk nerede vefat etmiştir / Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşama veda edişinin 84. yılı

Mustafa Kemal Atatürk Nerede Vefat Etmiştir

mustafa kemal atatürk nerede vefat etmiştir

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşama veda edişinin 84. yılı

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 84 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Yaşama veda etmesine dakikalar kala Dolmabahçe Sarayı’nın koridorlarında, “Bak, bir tarih göçüyor...” sözleri yankılanırken takvimler 10 Kasım 1938’i, saat 9.05’i gösteriyordu. 

Yalnızca Türk milletinin Kurtuluş Savaşı’nı başarıyla yöneten bir komutan olarak değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği devrimlerle de dâhi bir devlet adamı olarak tarihe geçen Mustafa Kemal Atatürk, 57 yıl süren yaşamında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı için yılmadan çalıştı ve girdiği her mücadeleden zaferle çıktı.

İLK CUMHURBAŞKANI

Kurtuluş Savaşı’nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923’te cumhuriyet ilan edilmesiyle Atatürk cumhurbaşkanı seçildi. 1938’de ölümüne dek arka arkaya dört kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu.

Askeri ve siyasi dehasıyla Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran ulu önder, 10 Kasım 1938’de 57 yaşındayken Dolmabahçe Sarayı’nda yaşama gözlerini yumdu.

Atatürk’ün vefatı sadece Türkiye’de değil bütün dünyada büyük üzüntüyle karşılandı. Ulu önderin naaşı, 16 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı tören salonunda katafalka konuldu.

GÖZYAŞLARIYLA UĞURLADILAR

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938’de dünyaya gözlerini yumdu. Ölümünün ardından, 21 Kasım 1938’de geçici olarak Ankara Etnografya Müzesi’ne konulan naaşı, 10 Kasım 1953’te anıt mezar olan Anıtkabir’e nakledildi. Fotoğrafta, 16 Kasım 1938’de Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm haberi üzerine Dolmabahçe Sarayı’na son görev için gelen ve gözyaşlarını tutamayan kadınlar görülüyor.

ANKARA’YA UĞURLANDI

19 Kasım günü cenaze büyük bir kalabalık tarafından Yavuz Zırhlısı ile İzmit’e oradan da aynı günün akşamı tüm yurt gezilerinde kullandığı tren ile Ankara’ya uğurlandı.

20 Kasım’da Ankara’da devlet erkânı tarafından karşılanan cenaze, TBMM önünde katafalka konuldu. 21 Kasım 1938’de büyük bir cenaze töreni ile Ankara Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konulan Atatürk’ün naaşı, ebedi istirahatgâhı Anıtkabir’e taşındığı 10 Kasım 1953’e kadar burada kaldı. 

9.05’TE YAŞAM DURDU

İmparatorluk kalıntılarından mazlum milletlere ışık olan tam bağımsız ve modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran, Reşit Galip’in nitelendirmesiyle “milletin bir ferdi” olmakla övünen Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 84. yıldönümü nedeniyle bugün saat 9.05’te düzenlenen resmi tören ile devlet erkânı Anıtkabir’i ziyaret etti. Ardından İstiklal Marşı okundu.

Törenin bitimiyle, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yurttaşlar, Anıtkabir’i ziyaret etti. Resmi daire ve kuruluşlar ile özel işyerlerinde Türk bayrakları 9.05’ten itibaren yarıya indirildi. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde saat 11.00’de anma töreni gerçekleştirilecek.

Anmalar kapsamında çeşitli spor turnuvaları da düzenlenecek. Ankara’da Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi, Or-An Sevgi Yılı Halk Kütüphanesi, Cebeci Halk Kütüphanesi, Yenimahalle İlçe Halk Kütüphanesi, Gölbaşı İlçe Halk Kütüphanesi ve Mamak İlçe Halk Kütüphanesi’nde ise 1 hafta boyunca Atatürk Köşesi ve kitap sergileri olacak.

ADD, ZAFER ANITI’NDA

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), bugün Ankara Sıhhiye’deki Zafer Anıtı’nda tören düzenledi. Tören, saat 9.05’teki sirenle birlikte başlayacak, ardından İstiklal Marşı okunacak. ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt başkanlığındaki heyet, anıta çelenk bırakacak. Yarın da Anıtkabir’de resmi tören gerçekleştirilecek. Bozkurt başkanlığındaki heyet saat 10.00’da Aslanlı Yol’da buluşacak, Atatürk’ün mozolesine çelenk bırakacak. Tören, Misakı Milli Kulesi’nde Anıtkabir Özel Defteri’nin imzalanmasıyla son bulacak. 

EN SEVDİĞİ ŞARKILARLA

Ankara Büyükşehir Belediyesi, belediye önünde saat 9.05’te tören düzenledi. Ozanların Dilinden Atatürk adlı program saat 18.00’de Gençlik Parkı Büyük Sahne’de sahnelenecek. Çankaya Belediyesi, Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde 19.30’da, ücretsiz olarak “Veda” filminin gösterimini yapacak. Yenimahalle Belediyesi, “Milli Mücadele Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Defile ve Sergisi”ni Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde saat 9.00’da açtı. Genco Erkal Salonu’nda ise saat 19.00’da, Kent Orkestrası ve Yenimek tarafından “Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar Konseri” düzenlenecek. 

KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI’NDAN

Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu

Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki

şayak kalpaklı adam

nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden

güzel, rahat günlere inanıyordu

ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında,

birdenbire beş adım sağında onu gördü.

Paşalar onun arkasındaydılar.

O, saatı sordu.

Paşalar: “Üç,” dediler.

Sarışın bir kurda benziyordu.

Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.

Yürüdü uçurumun başına kadar,

eğildi, durdu.

Bıraksalar

ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak

ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak

Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlıyacaktı.

NÂZIM HİKMET


ON KASIM’LARDA YÜRÜMEK

Atatürk’üm işte 10 Kasım yine,

Dalgalanır ağaçlarla oğullar,

Dalgalanır oğullarla nineler

Dalgalanır ninelerle genç kızlar,

Özlemin ta yüreğime işlemiş

Seni bulmak seni görmek için ben

Bütün toprakaltıyla barışacağım.

*

Ereceğim sana usta, barışta, başarıda

Öyle

Güçlüsün ki

Güçleneceğim.

Öyle yücesin ki yüceleceğim

Düşüne düşüne seni kocaman kocaman

Dağlara dağlara karışacağım.

*

Ozan mıyım ordu muyum su muyum

anlaşılmaz

Çağlar upuzun allığı yüreğimde, ülkünün.

Sanki bayrak bir kalemdir, sanki gökler bir

kâğıt

Sanki ellerim gece

Sanki ellerim gündüz

Yazacağım seni daha, bir daha

Ben senin ölümünle yarışacağım.

FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA


ON KASIM

Yıl otuz sekiz on kasım perşembe

Hatırdan çıkmıyacak bir sonbahar

Sarsılıyor İstanbul yedi tepe

Yaman esmiş Dolmabahçe’de rüzgâr

*

Gerçek olamaz olsa olsa bir düş

Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş

Böyle toptan bir yas nerde görülmüş

Beraber ağlıyoruz kurtlar kuşlar

Bu memlekete en çok hizmet eden

Bu aşk ile dağlara gücü yeten

On sekiz milyonun omzunda giden

Atam Ankara sırtlarında yatar.

CAHİT SITKI TARANCI


10 kasımmustafa kemal atatürk

Mustafa Kemal Atatürk (1881-1938)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN KURUCUSU VE İLK CUMHURBAŞKANI ATATÜRK

Mustafa Kemal Atatürk 1881 yılında Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Baba tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın'dan Makedonya'ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise  Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım'la evlendi. Atatürk'ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin yaşadı.

Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi Efendi Mektebi'ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla Çiftliği'nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik'e dönüp okulunu bitirdi. Selânik Mülkiye Rüştiyesi'ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri Rüştiye'ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi'sini bitirip, İstanbul'da Harp Okulunda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu., Harp Akademisi'ne devam etti. 11 Ocak 1905'te yüzbaşı rütbesiyle Akademi'yi tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam'da 5. Ordu emrinde görev yaptı. 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır'a III. Ordu'ya atandı. 19 Nisan 1909'da İstanbul'a giren Hareket Ordusu'nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa'ya gönderildi. Picardie Manevraları'na katıldı. 1911 yılında İstanbul'da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.

1911 yılında İtalyanların Trablusgarp'a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911'de İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912'de Derne Komutanlığına getirildi.

Ekim 1912'de Balkan Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır'daki birliklerle savaşa katıldı. Dimetoka ve Edirne'nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913 yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915'te sona erdi. Bu sırada I. Dünya Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ'da görevlendirildi.

1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı'nda, Mustafa Kemal Çanakkale'de bir kahramanlık destanı yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915'te Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar verince Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği 19. Tümen Conkbayırı'nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi. İngilizler 6-7 Ağustos 1915'te Arıburnu'nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos'ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu zaferi 17 Ağustos'ta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta II. Anafartalar zaferleri takip etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal'in askerlerine "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini değiştirmiştir.

Mustafa Kemal Çanakkale Savaşları'dan sonra 1916'da Edirne ve Diyarbakır'da görev aldı. 1 Nisan 1916'da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis'in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep'teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917'de İstanbul'a geldi. Velihat Vahidettin Efendi'yle Almanya'ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyehatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad'a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918'de Halep'e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918'de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelip Harbiye Nezâreti'nde (Bakanlığında) göreve başladı.

Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilaf Devletleri'nin Osmanlı topraklarını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. 22 Haziran 1919'da Amasya'da yayımladığı genelgeyle "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas Kongresi'ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi'ni toplayarak vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919'da Ankara'da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'nın başarıyla sonuçlanması için gerekli yasaları kabul edip uygulamaya başladı.

Türk Kurtuluş Savaşı 15 Mayıs 1919'da Yunanlıların İzmir'I işgali sırasında düşmana ilk kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması'nı imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu'nu paylaşan I. Dünya Savaşı'nın galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye - ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.

Mustafa Kemal yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:

Sarıkamış (20 Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü'nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.

Çukurova, Gazi Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921)

I. İnönü Zaferi (6 -10 Ocak 1921)

II. İnönü Zaferi (23 Mart-1 Nisan 1921)

Sakarya Zaferi (23 Ağustos-13 Eylül 1921)

Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)

Sakarya Zaferinden sonra 19 Eylül 1921'de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal'e Mareşal rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması'yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması'yla paramparça edilen, Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.

23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM'nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu müjdelenmiştir. Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922'de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'yla yönetim bağları koparıldı. 13 Ekim 1923'te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından Cumhuriyet'in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde yükselmeye başladı.

Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık altında toplayabiliriz:

1. Siyasal Devrimler:
· Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
· Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
· Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

2. Toplumsal Devrimler:
· Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
· Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
· Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
· Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
· Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
· Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)

3. Hukuk Devrimi:
· Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
· Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)

4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:
· Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
· Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
· Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
· Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
· Güzel sanatlarda yenilikler

5. Ekonomi Alanında Devrimler:
· Aşârın kaldırılması
· Çiftçinin özendirilmesi
· Örnek çiftliklerin kurulması
· Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması

Soyadı Kanunu gereğince, 24 Kasım 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

Atatürk sık sık yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye'yi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı.

15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku'nu okudu.

Atatürk özel yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923'de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı.

1937 yılında çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox'a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği'ne gider, çalışmalara bizzat katılırdı.

Fransızca ve Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05'te yakalandığı siroz hastalığından kurtulamayarak İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya Müzesi'nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır