muzaffer yalçin hocaefendi / Muzaffer Yalçın

Muzaffer Yalçin Hocaefendi

muzaffer yalçin hocaefendi

Farukiye Vakfı Başkanı İlahiyatçı/Yazar Muzaffer Yalçın, Dr. İhsan Şenocak'ı ziyaret etti. 

Müslümanların karşı karşıya kaldığı güncel meselelerle ilgili görüş alışverişinde bulunmak ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini paylaşmak üzere Samsun ilimizde bulunan İFAM merkezinde gerçekleşen ziyarette, Dr. İhsan Şenocak ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek teşekkür etti. 

Farukiye Vakfı Başkanı Muzaffer Yalçın da gerek yurt içinde gerekse yurt dışında Müslümanların yaşadıkları sorunlara kayıtsız kalmanın mümkün olmadığını, adeta tek bir vücut gibi dünyanın neresinde olursa olsun hangi Müslüman’ın kanayan bir yarası varsa bu kanamayı durdurmanın, bu yaraya merhem olmanın sorumluluğunun tüm Müslümanlarda olduğu bilinciyle çalışmalarını sürdürdüklerini, zaman zaman bu çerçevede gerçekleştirdikleri ziyaretlerle görüş alışverişinde bulunduklarını ifade etti.

Görüşmede; 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzalanması sebebiyle ‘İstanbul Sözleşmesi’ olarak bilinen ve bu doğrultuda 8 Mart 2012 tarihinde TBMM’de kabul edilen 6284 sayılı yasa ile kadına yönelik şiddetin önlenmesinin hedeflendiği iddia edilen sözleşme de ele alındı. Sözleşmenin toplumsal karşılığına ilişkin de görüş alışverişinde bulunan her iki kanaat önderi, bu sözleşmenin, sorunları çözmek bir yana bizzat sorunların kaynağı olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla bu sözleşmenin ve ilgili yasanın yürürlükten kaldırılması gerektiğine yönelik toplumu bilinçlendirme ve kamuoyu oluşturma çalışmalarına devam etmek konusunda fikir birliği içinde olduklarını ifade etmişlerdir.

Ziyaretin sonunda Farukiye Vakfı Başkanı Yalçın, Dr. Şenocak’a nazik ev sahipliği ve kıymetli değerlendirmeleri için teşekkür etti.

Özlenen Rehber Dergisi

Muhammedü’r-Rasûlullah ile Kitâbullâh’ta
Habîbullâh vasfınla tâ Miraç’ta
Meleklerin kavuşamadığı o son sınırda
Ahd ü misak ile bütün nebilerin sadrında
İsmin yazılmış yan yana Rabb’imin yüce adıyla
Lütuf Sana, ihsan Sana Yâ Muhtar-ı Nebî
Yâ Hazreti Muhammed Mustafa

Hakk diledi nûrunu halk eyledi
Kendi nûrundan Senin nûrunu süsledi
Sevdi Seni Kendine Habîb eyledi
İns ü cin, bütün âlemlere sertâc eyledi
Vermedi Rabb’im hiç kimseye
Sana nasip ettiği yüce şeref ve izzeti
Lütuf Sana ihsan Sana Yâ Muhtar-ı Nebî


İMÂM-I RABBÂNÎ (K.S.)’DAN


Övebilmiş değilim sözlerimle Muhammed’i;
Lâkin Muhammed’le sözlerim pek değerlendi

Arabî Muhammed Seyyidi iki cihanın;
Vay hâline kapısında toprak olmayanın

Yanar ataşe her kim O’na dokunursa;
Ama nasıl yanar kendi ateş olursa!

Toprak ol Sen’den bitsin gül yaprak yaprak;
Gül odur ki, yetiştirir onu toprak

Bilirim ki katlanamam O’nun süvarisine
Yeter bana peşinden dinleyip uymam sesine

Bırakıyorum arzumu, O’nun arzusuna
Razıyım rızasına, nefsim feda yoluna


NECİP FAZIL KISAKÜREK’TEN


Efendim, müjdecim,
Kurtarıcım Peygamberim!
Sana uymayan ölçü
Hayat olsa teperim.

O, Allah’In emriyle Kâinatın Efendisi
Varlığın tâcı, varlık nurunun tâ kendisi


KUTLU DOĞUMA DAİR


Yine esti kutlu doğum Rüzgârı
Sanki 571 yılı tarihin adı
Doğan Hakk’ın Habîb’i olunca, bilin!
Kıyamete kadar bu tat hep aynı

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır