"TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMESİ (TKİ)
ORTA ANADOLU LİNYİTLERİ İŞL. MÜESSESESİ (OAL)
"Linyit kömürünün Çayırhan'daki varlığı 1953-1954 yıllarında raslantı sonucu, Ankara-Nallıhan yolu Çayırhan kesiminde baraj gölü suları altında kalacağından yeni yol güzergahında Aladağ Çayı üzerine köprü yapan Doğu Karadenizli bir müteahhit Mustafa Murtazaoğlu tarafından ortaya çıkarılmıştır. Müteahhit, bulduğu kömürün tahlilini yaptırdıktan sonra ocakların işletmesi için ruhsat almış ve Çayırhan Köyü'nün bugünkü kuruluş yerinin batı yakasındaki tepeciğin yamacında ilk ocak açılmış, ilkel yöntemlerle işletilmeye başlanmıştır. Böylece Çayırhan'da yeni bir iş alanı, maden işçiliği doğmuştur. Sonradan birkaç ocak daha açılmış, 1967 yılında linyit işletmesi devletleştirilinceye kadar ocaklar özel kesim elinde çalıştırılmış. İşletme 1967 yılında Türkiye Kömür İşletmesi tarafından satın alınmış ve TKİ Orta Anadolu Linyitleri Çayırhan İşletmesi kurulmuştur. Çayırhan'da ilk işçi örgütü, Orta Anadolu Maden İşçileri Sendikası'nın kuruluşu, linyit ocaklarının devletleştirildiği 1967 yılına rastlar. Daha sonraki yıllarda Maden-İş Sendikası'nın Çayırhan şubesi açılmış. Linyit üretimini artırmak için yeni yatırımlara girilmiştir.
Çayırhan işletmesinin yıllık üretimi 200 000 tondur. Üretimin 1980'de 3 000 000 tona çıkarılması planlanmıştır. 1980'lerde üretilecek bu linyitin 1,5 milyon tonu yapımına devam edilen linyite dayalı termik enerji santraline verilecektir. Çayırhan ve çevresinde son araştırmalara göre saptanan linyit rezervi bir milyar tonu bulmuştur. Bu rezerv 40 kilometrekarelik bir alana dağılmış durumdadır. Halen görünür rezerv 175 milyon tondur"(2)
Nallıhan-Ankara karayolu üzerinde yer alan belde, Nallıhan'a 35 km Ankara'ya 125 km uzaklıktadır. Osmanlı Arşivinde bulanan Tahrir defterlerinde ve Ankara Vilayeti Salnamelerinde Çayırhan'ın adı geçmektedir. Sarıyar Baraj gölü suları altında kalan eski Çayırhan'ın taşınmasıyla bugünkü yerinde kurulan yeni Çayırhan hızlı bir büyüme içindedir.
İlk yıllarda Zonguldak ve yöresinden gelip kömür ocaklarında çalışmaya başlayanlarla birlikte kasabanın sosyo-ekonomik yapısında görülen büyüme, 1976 yılında yapımına başlanan Çayırhan Termik Santralinin 1979 yılında çalışmasıyla daha da hızlanır. Büyüyen köyde 6 Haziran 1976'da belediye örgütü kurulur. 2013yılı nüfus sayımına göre nüfusu 9 126'dır.
2000 yılında kömür ocakları ve termik santrali özelleştirilir. Özelleştirilen bu kuruluşları PARK TERMİK satın alır. Özelleştirme sonucu işletmelerde çalışan işçi sayısının azalması Nallıhan ekonomisini olumsuz etkilemiştir.
Çayırhan'da haftanın cumartesi günü pazar kurulur. PTT ve TC Ziraat Bankası Şube açmıştır. Kasabada 5 mahalle muhtarlığı vardır. Bunlar; Barış, Cumhuriyet, Emek, Gazi ve İşletmeler Mahallesi muhtarlıklarıdır.
2012 yılının sonlarına doğru çıkarılan, kamu oyunda "Bütünşehir Yasası" olarak adlandırılan 6160 Sayılı Kanunla Sarıyar gibi Çayırhan'da 30 Mart 2014 Yerel Seçimiyle belediye olmaktan çıkarılmış, Sarıyar köye Çayırhan'da Nallıhan'a bağlı beldeye dönüştürülmüştür. Yine anılan yasaya göre beldelerdeki mahalle muhtarlıkları kaldırılmış, beldeler ve köy muhtarlıkları ilçenin birer mahallesi haline getirilmişlerdir.
(1)Prof Dr.Suna Kili; Çayırhan B.Ü. Yayını No.148 İst. 1978
(2)Prof Dr. Suna Kili, Çayırhan s.65
Yayınlanma: 10:19 - 12 Kasım 2021 Güncellenme:
Elektrik Üretim A.Ş.’a (EÜAŞ) Çayırhan Termik Santrali ve santral kullanımındaki araziler, maden sahaları, ruhsatlar ve taşınır mallar bütünüyle özelleştirme kapsam ve programına alındı.
Santralle ilgili Cumhurbaşkanı Kararı, Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlandı.
Santral’in, “Varlık Satışı” yöntemi ile EÜAŞ adına kayıtlı ruhsatların ve bu ruhsatların kapsadığı maden sahalarının “İşletme Hakkının Verilmesi” yentemi ile bir bütün halinde özelleştirilmesine karar verildi.
Kararla özelleştirme işlemlerinin 31 Aralık 2025’e kadar tamamlanması öngörüldü.
NELER VAR?
Özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verilen Ankara Nallıhan İlçesi’ndeki taşınır ve taşınmazlar şöyle:
“TÜRKİYE’NİN PARİS ANLAŞMASINDAKİ TEK HEDEFİ 3 MİLYAR EUROLUK KREDİ”
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, “Bu satış ilanı, Türkiye’nin iklim değişikliği konusunda samimi olmadığının ilanıdır” dedi.
Özdağ özetle şu değerlendirmeyi yaptı:
620 MEGAVAT KURULU GÜÇ
Çayırhan TES kurulu gücü 620 megavat. Ciner Holding tarafından işletiliyordu. Ciner’in sözleşmesi dolduğu ve yönetiminin tekrar kamuya geçmesi gerektiği belirtiliyor. Özelleştirilmesi halinde kamunun elektrik üretimi kurulu gücündeki payı yüzde 21’e gerileyecek
İlginizi ÇekebilirTEİAŞ'ın özelleştirilmesinde hedef değerli arazilerİlginizi ÇekebilirEÜAŞ'a ait Gebze Doğalgaz Çevrim Santrali satıldıAnkaraCumhurbaşkanıdoğalgazEkonomiHükümetmaden
* Nallıhan Kuş Cenneti, Fotoğraf: Arşiv - AA
Ankara 6. İdare Mahkemesi, Nallıhan İlçesi, Uluköy ve Karaköy mahalleleri sınırları içerisinde yaklaşık 740 hektar büyüklüğündeki bir alanda Çayırhan-II Linyit Sahasındaki kömürün değerlendirilmesi amacıyla kurulması planlanan Çayırhan-B termik santraline ilişkin uygulama imar planı değişikliklerini iptal etti.
TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davada bilirkişi raporu, planların mevzuata ve kamu yararına uygun olmadığı yönünde çıkmıştı.
Mahkeme gerekçesinde bilirkişi raporuna da değinerek, “dava konusu planlarda çevresel değerlerin göz önüne alınmadığı, plan açıklama raporunda Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nde bulunan araştırmalara yer verilmediği, ÇED raporunda yer alan önerilerin plan açıklama raporuna yansıtılmadığı, devamında Bakanlığın hazırlattığı diğer raporlardaki verilerin plan açıklama raporuna yerleştirilmediği” ifadelerine yer verdi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, santralin çevre, tarım, su kaynakları ve deprem riski açısından büyük tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.
Dava konusu plan açıklama raporunda, bölgedeki Kuş Cenneti’nden bahsedilmediğini, ayrıca diğer flora ve fauna özellikleri yer almadığı gibi müdahale biçimlerinin de bulunmadığını, planlama alanı ve yakın çevresi için depremsellik konusunda da hiçbir araştırma yapılmadığını, bilirkişi raporunun ise bütün bu hususlara yer verdiğini hatırlattı.
Karakuş-Candan, mahkemenin kararını, “Mahkemenin çevre dersi veren bilirkişi raporunu esas alması hukuka alan inancımızı perçinlemiştir. Yargı bilimden yana tavır koymuştur. Verdiğimiz hukuk mücadelesinin sonuç verdiğini görmek bizi mutlu ediyor” sözleriyle değerlendirdi.
Davaya ilişkin çıkan bilirkişi raporunda yer verilen tespitler şöyleydi:
“Böyle bir hassas bölgede yakın çevresi ile birlikte kapsamlı planlama yaklaşımları olması gerekmektedir. Planlamanın bütüncül yaklaşımına uymayan dava konusu planın, çevresel sorunlara tek başına yeterli olması beklenemez. Bu nedenle planlamanın bütüncül yaklaşımının gerekçelerine uymamaktadır. Termik santral gibi bir tesisin, hassas bir bölgede yer seçmesine karşı geliştirilecek önlemlerden bir olmasına rağmen göz ardı edilmesi planlama ilkelerine uymamaktadır.
"Dava konusu planlarda toplam inşaat alanına esas olarak emsal 0,20 verilmiştir. Bu yoğunluk ile mevcut planlama alanında korunabilecek hiçbir değer, (dereler, kuyular) kalmayacağı gibi proje alanı içindeki faaliyetlerde birbirine zarar verecek kadar yakınlaşacaktır. Bu sonuç hem çevreye hem de işletmeye zarar verecek niteliktedir.
“Planlama alanı içinde Aladağ deresini besleyen birden fazla dere bulunmaktadır. Bu dereler mevsimliktir. Ancak ekosistemin mükemmel döngüsü ile dereler belli aylarda su tutmakta ve Aladağ deresini beslemektedirler. Ekosistem birbirini destekleyen parçaların bütünüdür. Bu parçalardan birinin ortadan kaldırılması tüm sistemin işlemesini de durdurmaktadır.
"Aladağ çayını besleyen derelerin ortadan kalkması Aladağ çayını susuz bırakacaktır. Aladağ çayı susuz kalınca etrafındaki çeltik tarlaları veya sulu tarım alanları da susuz kalacak pirinç ve su tarım bitkileri üretimi duracaktır. Aladağ çayının susuz kalması çay içindeki balıkları ve diğer su canlılarını yok edecektir.
“Diğer tarafından ÇED raporunda ve yer seçim raporunda Aladağ Çayı, Termik santral kullanım ve soğutma suyu temini açısından çok önemli bir fırsat sunduğu belirtilmektedir. Oysa çaydan su temini fırsat değil ciddi bir tehdittir. Ekosistemin bozulmasında su temini faaliyeti de büyük rol oynayacaktır.
"Plan açıklama raporunda Aladağ Çayının özellikleri de analiz edilmemiştir. Dava konusu planlama işleminde planlama ve yakın çevresi ile ilgili araştırmalar yapılmamıştır.
“Plan açıklama raporunda planlama alanı çevresindeki flora ve faunadan da bahsedilmemektedir. Oysa Termik santral proje sahasının kuş uçuşu 2.320 m güney batısında Davutoğlan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası yer almaktadır. Proje sahasının güneyinde kuş uçuşu 5,9 km mesafede Nallıhan Kuş Cenneti yer almaktadır.
"Plan açıklama raporunda Kuş Cenneti'nden de bahsedilmemektedir. Plan yapılan alanın yakın çevresindeki alanların korunması ve sürdürebilirliği sadece proje/plan bölgesi içinde değil tüm Türkiye için önemlidir.
“Dava konusu alan bir ekosistemin içine yer almaktadır. Yaban hayatı geliştirme bölgesi, kuş cenneti, Aladağ Çayı ve çevresi, Sarıyer Barajı hepsi aynı ekosistemin parçasıdır. Aynı zamanda Uluköy yerleşmesinin yerel ekonomisi de olumsuz etkileneceği de görülmektedir. Sıralanan nedenlerle, termik santralin yer seçiminin de ‘en uygun yer' olarak belirlenmesi de doğru olarak değerlendirilememiştir.
"Planlama süreci içinde termik santralin bulunduğu duyarlı bölge de yeterince araştırılamamış ve müdahale biçimleri üretilmemiştir. Sonuç olarak dava konusu planlarda çevresel değerler göz önüne alınmamış, plan açıklama raporunda gerekli araştırmalara yer verilmemiştir. Araştırma yapılmadığı için çevresel riskler de yeterince değerlendirilememiş, müdahale biçimleri (plan kararı) üretilememiştir.”
Çevre ve şehircilik il müdürlüğü, Nallıhan Kuş Cenneti'ne 6 kilometre uzaklıktaki Uluköy ile Karaköy köylerinin arasına Çayırhan-B adlı termik santralin kurulabilmesi için gerekli imar plan değişikliğini 6 Ocak 2017’de onaylamıştı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Çayırhan B Termik Santrali ve linyit kömür rezerv alanlarının özelleştirme ihalesi açık eksiltme usulü ile 6 Şubat 2017'de yapılmıştı.
Kolin-Kalyon Enerji-Çelikler Ortak Girişim Grubu en düşük teklifi vererek, devlete kWh (kilowatt- saat) 6,04 centten elektrik satacağını açıklamış ve ihaleyi kazanmıştı. Grubun kurduğu Çayırhan Elektrik Üretim ve Madencilik Anonim Şirketi, santral ve maden sahasını 35 yıl işletecekti. Devlet şirketin üreteceği elektriğe 15 yıl alım garantisi vermişti.
10 Nisan 2019 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla, santralin ihtiyacı olan linyit kömürünün çıkarılması için Beypazarı’ndaki maden arama sahasında bulunan taşınmazların, Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Genel Müdürlüğü tarafından “acele kamulaştırılmasına” karar verilmişti.
Maliyeti yaklaşık 2 milyar 200 milyon lira olarak belirlenen 720 megavatlık santrala ek olarak, bölgede lavvar (ocaktan çıkan madenlerin ilk işleme tabî tutulduğu tesis) ve kırma eleme tesisleri ile düzenli atık depolama alanı yapılması planlanıyordu. (TP)