Namaz Kılmayana Fitre Verilir Mi Diyanet

Namaz kılmayana fitre verilir mi?

Namaz kılmayan kişiye fitre geçer mi?Namaz kılmayana verilen fitre kabul olur mu?

Namaz kılmayan kimseye fitre monash.pw fitrenin geçerli olması için, verileceği kimsenin fakir olmakla beraber Müslüman olması monash.pw kılmaması fitrenin verilmesine engel değildir.

Ancak Fitre verilen kişinin o parayı haram olan şeylerde (içki,kumar gibi)kullanacağı biliniyorsa vermek monash.pwi ancak zekat verilen yerlere vermek caiz olur.

Bir de takvası vardır. Takvada ise fitre verirken kişinin namaz kılıyor olmasına dikkat etmek güzel bir haslettir. Kuran talebesi olması, Allah yolunda bir kişi olması gibi hassasiyetler daha çok sevap kazanmanıza vesile olur

Namaz kılmayana fitre verilir mi, namazı olmayana fitre geçer mi, namaz kılmayana verilen fitre kabul olur mu,

Son eklenen ruyalar

Üye girişi

monash.pw

Guncel

Günün Sözü

"Günün Sözü."

- monash.pw

Arama:     

Farz ihtiyat gereği fitre zekâtını sadece fakirlere vermek gerekir. Fakirlerden kasıt, geçmiş konularda açıklanan müstahak şartlarına sahip olan fakir Şiîlerdir. Şehirde Şia fakirlerinden kimse olmazsa, diğer fakir Müslümanlara verilebilir. Fakat kesinlikle nasibilere verilmez.

İnsan fitreyi fakir olan Şiî bir çocuğun ihtiyaçlarına harcayabileceği gibi velisine teslim ederek çocuğun mülkiyetine de geçirebilir.

Kendisine fitre verilen fakirin âdil olması gerek-mez. Ancak farz ihtiyat gereği içki içen, namaz kılmayan ve açıktan (alenî olarak) büyük günahları işleyen kimseye fitre verilmemelidir.

Fitreyi günah işlerde kullanacak olan kimseye, fitrenin verilmemesi gerekir.

Bir fakire, müstehap ihtiyat gereği, yaklaşık üç kilo yiyecek maddesinden az miktar fitre verilmemelidir. Fakat toplanan fakirlere yetmeyecekse verebilir. Fazla vermenin ise sakıncası yoktur.

Fitre olarak yaklaşık üç kilogram miktarında yiyecek maddelerinden verilmesi gereken bir cinsin değeri, normalinin iki kat üzerinde olur ve insan o iyi cinsin yarısını örneğin, üç kiloluk normal buğdayın yerine değeri onun iki katı olan iyi cins buğdayın yarısını fitre olarak verirse, yeterli olmaz. Hatta onu, fitre verilmesi gereken malın kıymeti niyetiyle verse bile, yeterli değildir.

Fitrenin yarısını bir cinsten, meselâ buğdaydan ve diğer yarısını da başka bir cinsten, örneğin arpadan vermek caiz değildir. Hatta onu, fitrenin kıymeti niyetiyle vermek de yeterli değildir.

Fitre zekâtını verirken, akrabadan olan fakirleri, sonra fakir komşuları, diğerlerine mukaddem etmek müstehaptır. Aynı şekilde ilim, din ve fazilet ehli fakirleri diğer fakirlere tercih etmek daha uygundur.

Bir kimse, fitresini fakir zannettiği birisine verdikten sonra onun fakir olmadığını anlarsa, eğer ona verilen mal mevcut bulunuyorsa, geri alıp müstahak birisine vermelidir. Fakat malı ondan geri alamazsa, tekrar kendi malından fitre vermesi gerekir. Ancak fitre olarak verdiği mal yok olmuşsa, eğer fitreyi alan kişi onun fitre zekâtı olduğunu biliyorduysa, karşılığını vermelidir. Fitre olduğunu bilmiyorduysa, karşılığını vermek alana farz olmaz. Kendisi fitrenin karşılığını vermelidir.

Bir kimseye, "Ben fakirim" demesi üzerine fitre verilmez. Ancak onun fakirliğine güven hâsıl olur, yahut önceden fakir olduğu bilinirse, ona fitre verilebilir.

Özlem YILMAZ/AHT

Emekli müftü Yusuf Kavaklı, katıldığı bir televizyon kanalının sahur programında, “Namaz kılmayana, oruç tutmayana, gayrimüslime fitre ve zekât verilmez” dedi.

Yusuf Kavaklı, “‘Hem kel hem fodul olmaz. Hem fakir fukara hem alnını secdeye koymuyor, yüzüne abdest suyu değmiyor. Oruç tutmayan, namaz kılmayan adamı zekâtla desteklemenin gereği yok” açıklamasında bulundu. Kavaklı’nın bu açıklamasına ilahiyat bilimciler tepki gösterdi. İşte değerlendirmeler:

Habertürk Yazarı Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı: ‘Fakirlik evrensel bir olaydır’
“Kişi namaz kılmıyor, oruç tutmuyorsa fakirin elinden tutulmaz diye bir olay yok. Yerde sürünecek kadar fakir olan kişiye ‘Sen namaz kılıyor musun, kılmıyorsan sana zekât vermiyorum’ denilemez. Fakirlik evrensel bir olaydır. Zekât ve fitre gayrimüslimlere de verilir. Yetimin Müslüman’ı, Hıristiyan’ı, Yahudi’si olmaz.”

Eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı: ‘İslam’da böyle bir ayrım yok’
“Bu laf, demagojiden ibaret. Kuran-ı Kerim’de Tövbe Suresi’nin ayeti, 8 madde halinde zekâtın kimlere verileceğini sıralamış. Gayrimüslimlere zekât konusuysa tartışılmıştır. Dinde esas olan serbestliktir. Bir şey yasaklanmamışsa serbesttir. Gayrimüslime verilmesinde bir yasak olmadığına göre mani bir durum yoktur. Hazreti Ömer’in bir Yahudi’ye zekât fonundan maaş bağladığı ifade edilir.”

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır: ‘Müslüman-kâfir diye ayrılmaz’
“Bunu yasaklayan ne bir ayet ne de bir hadis var. Fitre ve zekâtın, insanın yakınlarına verilmesi tercih nedenidir. Dini kaynaklarda herhangi bir yasak yok. Fakirler, Müslüman veya kâfir şeklinde ayrılmamıştır. Bunu öne süren ilim adamları hep olmuştur. Biz bunu Allah emrettiği için yapıyoruz, o insanlar için yapmıyoruz.”