nasreddin hoca nerede doğmuştur / Nasreddin Hoca Kimdir? - Sivrihisar Belediyesi

Nasreddin Hoca Nerede Doğmuştur

nasreddin hoca nerede doğmuştur

kaynağı değiştir]

Nasreddin Hoca'nın doğum yeri konusu üzerine çalışan İbrahim Hakkı Konyalı, Nasreddin Hoca'nın Şehri Akşehir adlı kitabında II. Mehmed'in çağdaşı Hızır Çelebi'nin olduğu kabul edilen şecerede Hızır Çelebi'nin Sivrihisar kadısı olan babasının Nasreddin soyundan olmasını hocanın Sivrihisar doğumlu olduğuna kaynak olabilecek bir bilgi olarak ele almıştır. Bu şecere 15. yüzyıl sonlarında yazılan kaynaklarda ortaya çıkmıştır. En eski Nasreddin yazmalarından birinin müellifi olan Lâmiî Çelebi de Hızır Çelebi'nin oğullarından Sinan Paşa için aynı şecereyi vermektedir. Buna göre Sinan Paşa Nasreddin Hoca'nın altıncı göbekten torunudur.[26]

Nasreddin Hoca'nın hayatına dair çıkarımlar yapılabilmesini sağlayan önemli verilerden biri Nasreddin Hoca Türbesi'ni ziyaret eden I. Bayezid'in bir sipahisi olan Mehmed'in türbeyi çevreleyen sütunlara tarih atarak kazıdığı altı satırlık yazıdır:[5]

OrijinalÇeviri
El hatt-ı bâkî ve'l-ömr-i fâni
Ve'l-abd-i âsi ve'l-Rabbi-i âfi
Ketebetü'l hakîr
Mehmed an cema'at-i sîpah-ı Hazret-i
Yıldırım Bayezid
Bu tarihte vâki sene 796
Yazı baki, ömür fanidir,
Kul günahkâr, Allah affedicidir.
Bunu Yıldırım Bayezid hazretlerinin askerlerinden
hakir Mehmed
796 yılında yazdı.

Sipahi Mehmed'in not düştüğü 796 yılı hicri takvime göre olup miladi takvimde 1393 ya da 1394 yılına denk gelmektedir ve Nasreddin Hoca'nın yaşadığı tarih aralığının belirlenmesine dair önemli bir belge olarak ele alınır.[5]

Nasreddin Hoca Türbesi'nin bir kitabesi bulunmamakla birlikte sonradan dikilen mezar taşında hicri 386 yılı yer almaktadır. Miladi 696 yılına denk gelen bu yılda Oğuzlar henüz Anadolu'ya gelmemiş olduğundan bu yılın hatalı olduğu bilinmektedir. Çeşitli araştırmacılar tarafından yılın Nasreddin Hoca'nın nüktedanlığına uygun biçimde ters yazıldığı ve aslen 683 olduğuna dair görüşler ortaya atılmıştır. Saim Sakaoğlu ve Ali Berat Alptekin ise mezar taşındaki yazının anlam hataları barındırmasına atıfta bulunarak harflerin sağdan sola fakat rakamların soldan sağa yazıldığı Arap alfabesi ile yazılmış olan mezar taşını hazırlayan ustanın bu kuralı bilmemesi ve Nasreddin Hoca'nın ölüm yılını kasten değil bu kuralı bilmemesi üzerine ters yazdığını öne sürmüşlerdir. Halkbilimci Mehmet Önder, mezar taşındaki yazının anlam hataları barındırdığını dile getiren ilk kişi olmakla beraber aşağıdaki şekilde düzenlendiğinde anlamlı hale geldiğini belirtmiştir:[30]

OrijinalDüzenlenmişÇeviriDüzenlenmiş
Hazihı't-türbetü'l merhûm
el-Mağfûr ilâ abdehu
el-gafûr Nasru'd-dîn
Efendi ruhuna
Fâtiha sene 386
Hazihı't-türbetü'l merhûm
el-mağfûr el-muhtaç ilâ Rabbihu
el-gafûr Nasru'd-dîn
Efendi ruhuna
Fâtiha sene 683
Bu türbe merhum ve mağfur
affedici kuluna muhtaç
Nasreddin Efendi'nindir
Ruhuna Fatiha
Yıl 386
Bu türbe affedici
Rabbine muhtaç
Nasreddin merhumun türbesidir
Ruhuna Fatiha
Yıl 683

Halkbilimciler mezar taşındaki yılın bilerek ya da bilmeyerek ters yazıldığı konusunda hemfikir olup miladi 1284 ya da 1285 yılına denk gelen 683 yılının doğru olduğuna dair ortak kanaattedirler.

Bunlarla birlikte 1957'de bulunan, Nasreddin Hoca'nın kızına ait olan ile oğlu Ömer'in olduğu sanılan mezar taşları 2013 yılında tekrar incelemeye alınarak yeni bilgiler elde edilmiştir ve bu bilgiler Mehmet Mahur Tulum tarafından "Sivrihisar'da Nasreddin Hoca ve Ailesine Ait Yeni Bulgular" konu başlıklı konferansta kamuoyu ile paylaşılmıştır.[1] Buna göre Nasreddin Hoca'nın kızının adı olduğu sanılan[31] Fâtıma'nın yanlış olduğu ve gerçek adının Hatun olduğu öne sürülmüş, ayrıca oğlu Ömer'in olduğu sanılan mezar taşının Nasreddin Hoca'ya ait olduğu tespit edilmiştir.[1] Mezar taşlarında yapılan okumalarda Nasreddin Hoca'nın gerçek adının Nasrüddin Nusrat olduğu ve Abdullah olduğu sanılan[30][32] babasının adının da Şemseddin olduğu belirlenerek Sivrihisar doğumlu olduğu da kesinleşmiştir.[1] Nasreddin Hoca'nın babasının ve kızının adına dair öne sürülen bu yeni bilgiler diğer araştırmacılar tarafından teyit edilmemiş olup tartışmaya açıktır.[33]

Nasreddin Hoca'nın Akşehir'deki türbesinin ayak ucunda kızı Dürrü Melek'e ait mezar kitabesinin bulunması, 1476 yılına ait ilyazıcı defterinde Nasreddin Hoca Türbesi'ne dair kayıtların bulunması hocanın gerçekten yaşadığına dair diğer deliller olarak kabul edilmektedir.[34]

Kişiliği[değiştir kaynağı değiştir]

Gerçek kişiliği[değiştir

Nasreddin Hoca Kimdir? Kısaca Nasrettin Hoca'nın Hayatı ve En Bilinen Sözleri

Nasreddin Hoca Türk kültüründeki mizahın farklı bir boyutta olması ile çok sayıda kişinin hayatında, çocukluğunda etkisi olan bir karakterdir. Nasreddin Hoca’nın karakteri ile milyonlarca çocuk büyümüştür. Nasreddin Hoca hakkın çok sayıda söylenti de bulunmaktadır.

Nasreddin Hoca Kimdir?

Nasreddin Hoca Anadolu Selçuklu dönemlerindeyken Akşehir ile Hortu çevresinde yaşamış olan bir efsanevi kişiliktir. Genel olarak hazır cevaplı ve mizah anlayışı ile haiz bir bilge olarak aksettirilmiş olan hikayeleriyle tanınmış olan, bir bilge şahıs olarak bildirilen kişidir. Nasreddin Hocanın gerçekten de yaşamış olan bir kişi olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır. Nasreddin Hocanın eğer yaşayan bir kişi ise normal hayatındaki kişiliği çok merak edilmektedir. Nasreddin Hoca’nın gerçekte yaşamış olan bir kişi olduğuna dair çeşitli belgeler bulunmaktadır.

Haberin Devamı



Nasreddin Hoca Hayatı

Nasreddin Hoca 1208 senesinde Hortu Köyü’nde doğmuştur. Temel eğitimini almasının ardından Sivrihisar’da bir medrese eğitimi almıştır. Babasının ölmesi ile köyüne dönmüş ve burada imamlık görevine başlamıştır. Bir dönem sonra ise Akşehir’e göç etmiştir. Burada derviş olmuş ve Yesevilik, Rufailik ve Mevlevilik yollarında mensup olmuştur. Akşehir’de mülki görevlerde çalışmış ve Akşehir çevresindeki bölgelerde kısa sürelide olsa bulunmuştur.

1284 senesinde Akşehir’de ölmüş ve türbeye gömülmüştür. Nasreddin Hoca’nın adına anlatılan hikayelerin etrafında gelişmiş olan efsanevi kişiliği kendisinin yaşamış olduğu yüzyıl içinde yayılmıştır. Nasreddin Hocanın bilinen kişiliği ve hikâyelerinin yanında aklının eksik olduğunu, aptal biri olduğunu düşündüren hikayelerde bulunur. Zaman içinde dilden dile değişerek yayılan bu hikayelerin hepsi gerçek değildir.

Nasreddin Hocanın kendisine ait olan yazılı kültürün bilinen en eski olan anlatısına 1480 senesinde telif edilmiş olan Saltukname isimli eser bulunmaktadır. Aynı zamanda Povest o Hoco Nasreddine isimli seri olan bir kitap satışı yapılmış olan bir Nasreddin Hoca derlemesidir. Bu eser içinde derlenmiş olan fıkralar, mitolojik unsurlar, özellikler ve içerdiği mesajlar çok sayıda ülkede eğitim ve öğretim de kullanılmıştır. Nasreddin Hocanın birçok cümlesi ile hatırlanmaktadır.

Nasreddin Hoca’nın sözlerinden örnek olarak “parayı veren düdüğü çalar”, “el elin eşeğini türkü çağırarak arar” bu sözleri verilebilir. Fıkraları dilden dile dolaşan ve birçok sözü ile hatırlanan efsanevi kişilik Nasreddin Hoca herkesin aklında fıkralardaki gibi kalmıştır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır