KOAH için medikal tedaviyi destekleyici, balgam söktürücü özelliği olan, akciğer temizleme bitkisel tedavi kürleri bulunmaktadır. Prof. Doktor İbrahim Adnan SARAÇOĞLU konuyla ilgili uzun dönemler boyunca kullanılmış bu bitki ve kür tariflerini hastalığın ilerlememesi için uygulanmasını uygun görmüştür.
KOAH, Kronik Obstüriktif Akciğer Hastalığı adının baş harflerinin kısaltmasından oluşan bir hastalıktır. Kronik, uzun süre devam eden anlamındadır. Obstüriktif, tıkayıcı anlamındadır. Akciğer solunum yollarının tıkandığını göstermek amaçlı kullanılmıştır. Kısaca akciğer solunum yollarının uzun süre tıkanmaya yol açan bir hastalık olarak tarif edilebilir.
KOAH, sinsi ilerleyen ve geri dönüşü olmayan tedavi edilemeyen hastalık tablosu oluşturabilir. Kişinin yaşam kalitesi önemli ölçüde etkilenir ve ilaçlara, solunum desteğine bağımlı hale gelir. KOAH’ın en önemli sigara kullanımıdır. Diğer nedenlere bakılırsa;
İçindekiler
Medikal tedavi olarak, nefes açıcı ilaçlar, spreyler, oksijen tedavisi, balgam söktürücüler kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra bitkilerle de medikal tedaviyi destekleyici bitkisel tedavi kürleri bulunmaktadır. Prof. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU tarafından uzun yıllardır kullanılan, KOAH’a iyi gelen bitkiler ve tedaviler bulunmaktadır.
Tere: Her ay düzenli olarak 4 gün ara verilmeden tere tüketilmesi uygundur. 1 günde sabah ve akşam 1 bağ taze tere ikiye bölünerek tüketilmesi gerekmektedir. Uygulamayı yapan KOAH hastalarının nefeslerinin açıldığını ve balgam ifrazatını daha yoğun çıkardıkları, ciğerin temizlendiği görülecektir.
Yan etkisi: Tere otunun bu dozda kullanılması idrar yaparken yanma yapabilir. Bu normal bir yan etkidir. Tere otunun içerisindeki maddelerin, çiğnenirken açığa çıkan acılığı vücut idrarla atacaktır ve bu nedenle idrar yaparken yanma meydana gelecektir.
Yulaf samanı: 150-200 ml. klorsuz su önce kaynatılır. Kaynama başladığı anda bir tatlı kaşığı yulaf samanı eklenir ve ağzı kapalı şekilde 7-8 dakika kadar kaynatılır. İşlem bittikten hemen sonra yulaf samanı süzülür ve ılıyınca yudum yudum içilir.
Ne kadar süre bu kürü uygulamak gerekir? 1 ay boyunca gün aşırı, sabah-öğle-akşam, yemeklerden 2 saat sonra taze olarak hazırlanıp içilmesi gerekmektedir. 1 ay dolunca 15 gün ara verilir ve aynı şekilde tekrar uygulanır. Şikayetlerin seyrine göre dönem dönem aynı şekilde uygulanabilir. Yulaf samanının alındığı yere dikkat edilmeli, gerçek yulaf samanı olmalıdır. Yeşilken toplanmalı, güneşte kurutulmalı ve hemen alınmalıdır. Aksi taktirde yulaf samanı etkisini kaybedecektir ve içerisindeki maddeler fermantasyona uğrayarak değişime uğrayacaktır.
Keçiboynuzu pekmezi ya da keçiboynuzu çayı: Soğuk press keçiboynuzu pekmezini sabah, akşam 1 tatlı kaşığı tüketilmeli yada 2 su bardağı suya 7-8 adet keçiboynuzu kırılarak kaynatılır ve sabah, akşam 1’er bardak tüketilir. Her gün için 2 doz olacak şekilde taze hazırlanır ve tüketilir. Balgam söktürücü özelliği vardır. Prof. Doktor İbrahim Adnan SARACOĞLU, ”KOAH hastalığında akciğer esnekliği gitmiştir. Özellikle sigara içenlerde görülmektedir. Bitkisel tedaviler bu tür hastalara iyi gelmekte, rahatlarlar.” Keçi boynuzunun soğuk press olması, keçi boynuzunun içerisindeki maddelerin etkinliğini kaybetmemesi için önemlidir. Buna dikkat edilerek güvenilir yerlerden satın alınması gerekmektedir.
Prof. Doktor İbrahim Adnan SARAÇOĞLU, medikal tedavileri destekleyici bu bitkisel kürlerle hastaların yaşam kalitelerinin artacağı, hastalığın ilerlemesini önlemek amacıyla geliştirildiğini ön görmüştür. Tere otu, yulaf samanı, keçi boynuzu pekmezi ya da çayının balgam söktürücü etkileri vardır.
Doktor Saraçoğlu, ”KOAH hastalığı, akciğerlerin nefes alıp verme işleminde esnekliğini kaybetmesi nedeniyle göğüs kafesi içerisinde solunum işlemini tam anlamıyla gerçekleştiremez. Bu duruma ‘Akciğer Felci‘ de denilebilir” olarak tanımlamıştır. Felçli bir kol nasıl hareket edemiyorsa, akciğerde aynı şekilde nefes alırken hareket ettirilemez ve kalpten gelen kan oksijenlendirilip vücuda gönderilemez. Buna bağlı olarak yorgunluk halsizlik görülür.
Solunumla ortaya çıkan su buharını atamayan hava keseleri zamanla havanın içerisindeki mikroorganizmalara da orada zemin hazırlayarak iltihaplanmaya, balgam oluşmasına zemin hazırlayacaktır. İltihaplanmayla Bronşit, bronşektazi hastalıkları da ortaya çıkar ve hava keseleri balgamı da atamazsa tıkanır. Hava keselerinin içerisindeki balgam atılırsa solunum işlemi tam anlamıyla gerçekleştirilir. Bu yüzden KOAH’a iyi gelen bitkisel tedavi kürleri düzenli olarak uygulanmalı ve balgam çıkartılmalıdır.
Kış aylarında, mevsim geçişlerinde sıklıkla görülen grip hastalığı influenza A ve B virüslerinin yol açtığı bir enfeksiyondur. Bağışıklık sistemini zayıflatan grip tedavisi için dikkat edilmezse zatürre, beyin iltihabı gibi ağır sonuçlara yol açabilir. Bu yüzden gripten korunmak için mevsime uygun giyinmek, sağlıklı beslenmek ve vücuda faydalı besinler sokmak önemlidir. Grip belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterse de genel olarak yorgunluk, halsizlik, burun tıkanıklığı, baş ağrısı gibi semptomlarla karşılaşılır. Virüs kaynaklı hastalık olan grip doğal ve bitkisel yollarla da atlatılabilir.
Grip hastalığı başta mevsim geçişleri olmak üzere soğuk kış aylarında kendisini belli etmektedir. Grip nasıl geçer sorusu için uzmanların önerdiği pek çok bitkisel tedavi edici yöntemler bulunmaktadır. Yaklaşık 39 dereceye kadar çıkan ateşi ve halsizliği önlemek adına bağışıklık güçlendirici yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi gerekmektedir. Özellikle bu hastalık için sıcak bitki çayları birebir tedavi sunmaktadır.
Grip Belirtileri Nelerdir?
- Yüksek ateş (38-39 derece)
- Yorgunluk, halsizlik
- Burun tıkanıklığı
- Öksürük
- Boğaz ağrısı
- Genel anlamda vücut ağrısı
- Baş ağrısı
Grip Nasıl Geçer?
İnfluenza adı verilen grip hastalığı mevsim geçişlerinde ve kış aylarında en sık görülen hastalıklardan biridir. Grip belirtilerini hisseden kişiler için tüketilmesi önerilen vitamin deposu besinler bulunmaktadır. Grip hastalığını kısa sürede atlatmak isteyen kişiler için en iyi besin zencefil ve limondur. İçerisinde bulunan yüksek C vitamini, vücudun bağışıklığını arttırarak aynı zamanda vücutta bulunan mikropların da atılmasını sağlar.
Gribi en kolay atlatmanın yollarından bir diğeri limon ve nane çayıdır. Kış aylarında tüketilen limon ve nane çayı, bağışıklığın güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda havuç, kereviz, portakal, maydanoz, tavuk çorbası, greyfurt, limon, mandalina, sarımsak ve soğan gribin hızlı şekilde vücuttan atılmasını sağlayan besinlerin başında yer almaktadır. Bu besinleri düzenli tüketen kişiler, kendilerine gripten de korumaktadır.
Evde Doğal ve Bitkisel Çözüm Yöntemleri Nelerdir?
Gribe yakalanan pek çok kişide yüksek ateş, ağrı, halsizlik, burun akması ve tıkanıklığı, öksürük gibi durumlar yaşanmaktadır. Gribe yakalanan kişiler evde tamamen bitkisel olan yöntemleri deneyerek bu hastalığı atlatmaktadır. Zencefil ve limon çayı gribe en iyi gelen bitkisel yöntemlerden biridir. Aynı zamanda tarçın, nane, limon, zencefil, kuşburnu çayları da evde kolaylıkla yapılan tedavi edici çaylar arasındadır. Kış aylarında düzenli olarak bu çayları tüketen kişilerin bağışıklık sistemi güçlenmektedir. Böylelikle gribal hastalıklardan da korunmaktadır.
C vitamini: En iyi antioksidan vitaminlerden biridir. Eğer C vitamini vitamin formunda değil de besinlerden alınırsa bu gıdalardaki fotokimyasal maddelerden de yararlanılır. Böylece vücuttaki savaşçı hücreler de güçlenir. Gün içinde domates, taze biber, roka, maydanoz, mandalina, greyfurt, portakal, nar, kuşburnu ve kivi gibi C vitamini içeren besinler tüketilmelidir.
Çinko ve selenyum: Bağışıklık sistemi için önemli minerallerdir. Selenyum; deniz ürünleri, et, soğan ve sarımsakta bulunur. Çinko ise kabak çekirdeği başta olmak üzere; çiğ fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, hindi eti, kuzu eti, kuşkonmaz ve mantarda bulunur. Bu minerallerin antioksidan etkisi yüksektir ve vücudun toksinlere karşı savaşan hücrelerini güçlendirirler.
Omega 3 yağ asitleri: Bunlar en değerli yağlardır. Bağışıklık, beyin ve sinir sistemi, psikoloji, kalp-damar sağlığı için olmazsa olmaz bir besin ögesidir. Balık mevsiminin başlaması ile haftada mutlaka 2 gün balık yenmelidir. Balık omega-3 dışında vücudun üretemediği elzem aminoasitleri de içerir ki bunlar hücrelerin yenilenmesi ve yaşlanmaya karşın gereklidir. Çiğ fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlarda Omega 3 içermektedir.
Beta-karoten: Sarı-turuncu bitkilerde bulunmakta ve en kuvvetli antioksidanlar arasında yer almaktadır. Balkabağı, havuç, ananas, hurma ve kayısı en fazla beta-karoten içeren sebze ve meyvelerdir.
Kuersetin; Turunçgiller, elma, kırmızı üzüm, soğan, çilek, dut, böğürtlen gibi meyveler ve kırmızı soğan gibi besinlerin kabuklarında bulunan bir pigmenttir. Kansere, kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkisi vardır. Bağışıklık sistemi ve cilt sağlığı için önemlidir ve güçlü bir antioksidandır.
Prebiyotik besinler, bağırsak sağlığı bütün vücudu etkilemektedir. Bağırsaklarda ne kadar probiyotik bakteri varsa metabolizma o kadar güçlü olur. Bu bakterileri artırmak için prebiyotik besinler tüketmelidir. Kefir ve probiyotik yoğurt bu bakterilerden zengin besinlerdir. Bunun yanında pancar, muz, pırasa, enginar, sarımsak ve soğan da bu bakterilerin artmasını sağlar. Sarımsak içinde kükürtlü bileşikler yanında A, B1 ve C vitamini de içeren çok faydalı bir besindir. Bu içerikler bağışıklığı kuvvetlendirerek ve hücreleri koruyarak antibiyotik, antiviral, antibakteriyel ve antifungal etki gösterir. Sarımsağın bu etkilerinden yararlanabilmek için bütün olarak değil çiğnenip, ezilerek tüketilmesi gerekmektedir
Zencefil: Keskin tadı ve aroması ile solunum yollarını açıcı, sindirimi düzenleyici, toksin atıcı, gaz söktürücü ve antiseptik özellikleri vardır. Çorbalarda, taze olarak sebze yemeklerinde ve salatalarda kullanılabilir.
Zerdaçal (Kurkumin): Zerdeçalın antiinflamatuar etkisinin yapılan geniş araştırmalar neticesinde kurkuminden kaynaklandığı belirtilmektedir. Kurkuminin inflamasyon ile ilişkili olan enzimleri düzenlemektedir. İnflamasyon işleyişinin; beyin, kalp - damar, akciğer, metabolik ve otoimmün hastalıklar gibi birçok kronik hastalıkta rolü olduğu bilinmektedir.
Kakule: Bakteri ve virüslere karşı etkilidir. Soğuk algınlığı, bronşit, öksürük, yüksek ateş şikayetlerinin hafiflemesinde yararlıdır. Bağışıklık sistemini destekler. Sık sık enfeksiyon hastalıklarına yakalanan kişilerde direnç oluşmasına yardımcı olur. Ağız ve boğaz yangılarında etkilidir.
Ekinezya: Üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu ve tedavi edici etkisi bulunmaktadır. Bağışıklık sisteminin etkinliğini destekler. Son yayınlanan çalışmalara göre ekinezya ürünleri, hem soğuk algınlığına yol açan hem de uçuk virüs gibi virüsleri öldürüp, hem de virüslerin yol açtığı iltihap etkenlerinin miktarını kontrol ederek boğaz ve akciğerlerdeki iltihabın yol açtığı hasarı engellemektedir.
Ginseng: Yorgunluk, bitkinlik gibi durumlarda vücut direncini artırır. Bağışıklık sistemini düzenler ve destekler. Kan sulandırıcı, kan basıncını ve kan şekerini düzenleyici, sinir sistemini dengeleyici etkileri bilimsel olarak ortaya konulmuştur. Şeker hastası olmayan kişilerde yemek sonrası kullanıldığında kan şekerinin yükselmesini önler. Ginseng, değerli ve etkili bir bitkidir. Bu nedenle piyasada çok sayıda düşük kalitede ya da sahte ürün yer almaktadır. Etkili olabilmesi için mutlaka güvenilir kaynaklı ürün satın alınmalıdır.
Oolong ve rooibus çayı: Çay doğru bir şekilde demlendiğinde ve uygun miktarda tüketildiğinde antioksidan etki gösterir ve içindeki fenolik bileşenlerin kronik hastalıklara karşı koruyucu etkisi vardır. Oolong çayının antioksidan etkisi çok daha fazladır, çünkü siyah çay ve yeşil çayın birleşimidir. Rooibus çayının da antioksidan oranı yüksektir ve çocuklar için güvenle kullanılabilir. Oolong çayı kafein içerir ama rooibus çayı kafein içermez.
Beyaz çay: Beyaz çay için toplanan çay yaprakları işlenirken çok az okside olduğu için, yeşil çaya oranla daha fazla antioksidan içerir. Yeşil çay ile beyaz çayın faydaları aşağı yukarı aynıdır, ancak beyaz çayın antioksidan kapasitesi daha fazladır. Beyaz çayda bulunan kateşin vücutta oluşan serbest radikalleri engelleyerek kardiyovasküler hastalıklara, diyabete, kronik inflamasyonlara ve kansere karşı koruyuculuk gösterir. Bu yüzden; günde 1-2 fincan beyaz çay tüketerek bağışıklık sisteminize katkıda bulunabilirsiniz.
İbrahim Saraçoğlu Grip Kürü
Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'ndan gribe karşı iyi gelen kür;
2 adet metal 1 lira büyüklüğünde nar kabuğu ve 1 tatlı kaşığı hibiskusu kaynayan 1 bardak suya ilave ediniz. 5 dakika kısık ateşte demleyin ve ılımaya bırakın. Ilıkken ve günde 1 kez aç karnına içiniz.
Gripten Korunma Yöntemleri Nelerdir?
Kış mevsim hastalıklarından biri olan grip, pek çok kişiyi etkilemektedir. Sürüntü olarak birbirine bu hastalığı bulaştıran kişilerin alması gereken çeşitli önlemler bulunmaktadır. Gripten korunma yöntemlerinin başında kış aylarına girmeden önce yapılan grip aşısı gelmektedir. Grip aşısı vücudu mikroplardan koruyan en güçlü yöntemdir. Kişinin bağışıklık sisteminin güçlü kalmasına yarayan bu aşının her sene düzenli olarak tekrarlanması önerilmektedir. Bunun yanı sıra grip hastalığına yakalanmış olan kişiler ile yakın temasta bulunmamak hastalıktan korunma yöntemlerindendir.
Hastalıktan korunmak için kış mevsimlerinde çok kalabalık ve kapalı alanların tercih edilmemesi önerilmektedir. Özellikle bağışıklık sistemi çok güçlü olmayan kişiler açık ve rahat alanları tercih etmelidir. Bol sıvı tüketimi, C vitamini, ekstra vitamin takviyeleri, sık sık el yıkama, hijyene dikkat etme durumları grip hastalığından korunma yöntemleri arasındadır.
Solunum yolu hastalıklarından biri olan bronşektazi, akciğerdeki hava yollarının doğuştan veya herhangi bir hasar neticesinde kalıcı olarak genişlemesi olarak tanımlanır. Çoğunlukla çocukluk çağında görülen boğmaca, kızamık, tüberküloz, pnömoni ve adenovirüs gibi hastalıklar bu rahatsızlığa neden olur.
Bebeklerde görülen bronşektazi ise genellikle doğumsaldır. Bronşektazinin en sık görülen belirtileri öksürük ve kötü kokulu balgamdır. Ayrıca akciğerdeki iltihaplanmaya bağlı olarak ateş, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı gibi semptomlar gözlenir.
Bronşektazi hastaları mutlaka uzman bir doktor tarafından takip edilmelidir.
Tedavinin ilk aşamasında hastaya antibiyotik ve nefes açıcı ilaçlar verilir. Hastalığın ilerlemesi ve kontrol altına alınamaması durumunda cerrahi yöntemler devreye girer ve hastalıklı lob ameliyat ile alınır. Akciğerin her iki lobunda da genişleme mevcutsa hastanın akciğer nakli olması gerekir.
Peki bronşektazi doğal tedavi yöntemleri var mıdır? Bronşektazi tedavisinde doktorun önerdiği tedavi yöntemi esastır. Bununla birlikte evde uygulanan bitkisel çözümler ile hastanın yaşam kalitesini arttırmak mümkündür.
Keçiboynuzu Kürü Nasıl Yapılır? Faydaları, Ne Zaman Etkisini Gösterir?
Peki yulaf samanı kürü nasıl uygulanmalıdır?
Yulaf Samanının Az Bilinen 7 Faydası
Zencefil Çayının Faydaları Nelerdir? Zayıflatır Mı? Nasıl Yapılır?
Okaliptus Nedir? Yağı ve Çayı Neye İyi Gelir?
Tarif için: Meyan Kökü Şerbeti
Meyan Kökü Çayı Faydaları Nelerdir? Nasıl Demlenir? Ne İşe Yarar?
Yapışkan Andız Otu Faydaları, Kullanımı ve Kanser Tedavisine Etkisi
Sarımsağın Faydaları Nelerdir? Sarımsak Yutmanın Faydaları
Özetlemek gerekirse bronşektazinin en sık karşılaşılan belirtileri şunlardır:
Özetlemek gerekirse; bronşektazi nedenleri şunlardır:
Bronşite İyi Gelen Evde Bitkisel Çözüm
Göğüs Ağrısına İyi Gelen 8 Doğal Tedavi
Kalp Ağrısına Ne İyi Gelir? 10 Doğal Tedavi
Balgamlı Öksürüğe İyi Gelen 10 Bitkisel Tedavi
Akciğer Detoksu Nasıl Yapılır? Akciğeri Temizleyen Doğal Yöntemler