neyzen tevfik ne ararsın tanrı ile aramda / Be Hey Dürzü Ne Ararsin Tanri ile Aramda & Neyzen Tevfik - video Dailymotion

Neyzen Tevfik Ne Ararsın Tanrı Ile Aramda

neyzen tevfik ne ararsın tanrı ile aramda

 Neyzen TEVFİK Şiirleri

BE HEY DÜRZÜ !..

Ne ararsın Tanrı ile aramda!...
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa niye türban sorarsın?

Raki, şarap içiyorsam sana ne?
Yoksa sana bir zararım, içerim.
İkimiz de gelsek kildan köprüye,
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatıp kalkıp ******'e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden,
Dininden de soguyacak bu millet

İşgaldeki hali sakın unutma.
******'e dil uzatma sebepsiz !
Sen anandan yine çıkardın ama,
Baban kimdi bilemezdin serefsiz ..!



VARLIĞIM

Ruhuma sunduğun mukaddes günâh,
Kanımda ateşten bir şarab oldu.
Sevdânın şimşeği çakınca gönlüm,
Nağmesi alevden bir rebab oldu.

Gökyüzü yıkıldı, yıldızlar söndü.
Güneş hiç doğmadı, ay geri döndü,
Kâinat kayboldu hiçe büründü.
Aşkınla başkası hep harab oldu.

O hırçın hayâlin ey sarhoş melek,
Serencâm besteler bana gülerek,
Son gece verdiğin zehirli çiçek,
Hicrânlar şerheden bir kitab oldu.

Vefâsız tali'im bir kara kaya,
Yalvardım, söylettim bu sırrı naya,
Varlığım yok oldu gün saya saya,
İçinden çıkılmaz bir hesab oldu.

1923



GELDİM

Dudağında yangın varmış dediler,
Tâ ezelden yayan koşarak geldim.
Alev yanaklarını sarmış dediler,
Sevda seli oldum, taşarak geldim.

Kapılmışım aşk uğruna bir kere,
Katlanırım her cefâya ve cevre,
Uğraya uğraya devirden devre,
Bütün kâinatı, aşarak geldim.

Yapmak, yıkmak senin bu gamlı ömrü,
Ben gönlümü sana verdim götürü.
Sana meftûn olduğumdan ötürü,
Sarhoş oldum Neyzen, coşarak geldim.

1937



BİLİR

Hakikat çıkmazı şu kahbe dünya,
Bu çok kısa yoldan dönenler bilir,
Bu yolun sırrıdır fırsatlar, sevda,
Tutuşup parlayıp sönenler bilir.

Aldana aldana gevredi dinim ;
Kalmadı düşmana, feleğe kinim ;
Doğruyu söylersem çarpar yeminim ;
Bu cengi, pusuya sinenler bilir.

Durma sor halini, hastanın, sağın ;
Tabii solacak gülleri bağın ;
Hayatın içini, kara toprağın
Üstünden altına inenler bilir.

Geniştir, ölçülemez hayalin çölü ;
Karşımda her diri söylenen ölü ;
Çok güçtür geçmesi bu sakar gölü ;
Dümensiz gemiye binenler bilir.



ÇOK ŞÜKÜR

Deli gönül, neyi özler durursun ?
Acınacak dostun, cânanın mı var ?
Dünya yansa yorganım yok içinde,
Harap olmuş evin, dükkânın mı var ?

Hatır, gönül bulamazsın birinde.
Dama dedi dişisinde erinde,
Vatan dedikleri yangın yerinde,
İnsanlığa hâlâ imânın mı var ?

Nene yetmez senin şu kuru kaval
Pîr aşkına sıkıldıkça durma, çal.
Maltadaki kurnazlardan ibret al,
Paran mı var, bağın, bostanın mı var ?

Sana giren çıkan nedir be dürzü ?
Be Allahın nümunelik öküzü
Ben mi yuttum on dört bin okka düzü,
Bekri Mustafa'dan fermanın mı var ?

Ne uymazsın zamaneye be domuz ?
Kırk senedir... ne verdin omuz.
Nâzır olmuş desem sana istakoz,
Reddedecek kılıç, kalkanın mı var ?

Çünkü neden ? Dalyanın yok, ağın yok,
Bir tek hamsi kızartacak yağın yok.
Ocağın yok, dalın yok, buğdayın yok,
Yoksa Gökalp gibi Tûran'ın mı var ?

Uyanmadın gitti, dalgın uykudan,
Sana ne be âlemdeki kaygudan ?
Dem vurursun siyasetten duygudan,
Beynelmilel bir imtihanın mı var ?

Feylesof'um dedi herif, pap çıktı,
Nâzır oldu, saman sattı sap çıktı.
Reçete şurup yazdı, hap çıktı,
Yutmayacak yoksa, âyanın mı var ?

İspermeçet zade (1), Kirpi (2), Pehlivan (3)
Yanaşması, o bayraklı Kahraman
Sadrazamlar içinde en düztaban (4)
İmzacılar başı Mervan'ın mı var ?

Çal nayını, ferahnâkte ver karar,
...n nazır .......rın müsteşar.
Kumda oyna çöp batmasın âşikâr
Düşünecek senin zamanın mı var ?

Kendi cihanında bak sen keyfine,
Kulak asma halkın hayfa-hayfine.
Tamburuna, kemânına, define
Sen de katıl, neyde noksanın mı var ?

Şu kırk yıldır senin daran alındı.
Suratına yüz bin kara çalındı.
Nasıl olsa şu bokluğa dalındı
Neyzen'den de büyük isyânın mı var ?



ANLADIN MI..?

Hicran destanını kendinden oku,
Mecnun'dan duyup da rivayet etme.
Aşkın Leyla'sını gördünse söyle.
Söz temsili bulup hikayet etme.

Yüz bin Leyla doğar alemde her gün,
Senin aradığın zevk, sefa düğün.
Tutacağın işi önceden düşün;
Daha ilk adımda nedamet etme.

Sevdanın oduna pek güvenilmez,
Tutuşurşan eğer kolay sönülmez.
Bu yolun hükmüdür geri dönülmez,
Canına kıymazsan seyahat etme.

İyi bak kabına, olmasın delik,
Boşuna taşırsın ,gider gündelik.
Anında olmalı, ettiğin iyilik,
Alem duysun diye, inayet etme.

Kabe'den maksadın varmaktır yara,
Kör gibi tapınma, kara duvara,
Hızır'ı ararsan kendinde ara,
Bulamadım gibi rezalet etme.

Muhabbet herkesin aklını çelmez,
Gönül viranesi kolay düzelmez.
Alemden çekinme bir zarar gelmez,
Sen kendi kendine hıyanet etme.

Şen şatır gönlüne hicran dolmasın,
Gençliğin gülşeni gamla solmasın.
Neyzen gibi aklın yarda olmasın,
Özründen çok büyük kabahat etme.



GECER

Izdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer,
Ömr-i fani gibidir; gün de geçer, dem de geçer,
Ram karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,
Devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,
Gece gündüz yok olur an-ı dem adem de geçer.

Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi,
Çağlıyan göz yaşı mı, yoksa ki hicran seli mi?
İnleyen saz-ı kazanın acaba bam teli mi ?
Çevrilir dest-i kaderle bu şu'unun filimi,
Ney susar, mey dökülür, gulgule-i Cem de geçer.

İbret aldın okudunsa şu yaman dünyadan,
Nefsini kurtara gör masyad-ı mafihadan,
Niyyet-i hilkatı bu aşk-ı cihan aradan,
Önü yokdan, sonu yokdan bu kuru da'vadadan,
Utanır gayret-i gufranla cehennem de geçer.

Ne şeriat, ne tariykat, ne hakiykat, ne türe,
Süremez hükmünü bunlar yaşadıkça bu küre,
Cahilin korku kokan defterini Tanrı düre!
Ma'rifet mahkemesinde verilen hükme göre,
Cennet iflas eder, efsane-i Adem de geçer.

Serseri Neyzen'in aşkınla kulak ver sözüne,
Girmemiştir bu avalim, bu bedyi' gözüne.
Cehlinin kudreti baktırmadı kendi özüne .
Pir olur sakiy-i gül çehre bakılmaz yüzüne,
Hak olur pir-i mungan, sohbet-i hemdem de geçer

1943



MERNUŞ

Bu engin ayrılık canıma yetti,
Başımdan aşıyor kederim Mernuş,
Bu yolda yazılmış fermanı kaza,
Bunu da gösterdi kaderim Mernuş.

Bağlanmıştım bütün kalbimle sana,
Şu fani cihanı okuttun bana.
Sen göçtükten sonra ben yana yana
Hicranla gözyaşı dökerim Mernuş.

Bu yolda cahilim, bildiğim kısa,
Sen girdin toprağa ben düştüm yasa.
Haklı haksız hatırını kırdımsa
Affet günahımı beşerim Mernuş.



KİME SORDUMSA

Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler...
Künyeni almak için, partiye ettim telefon:
Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler!..

“Be Hey Dürzü” Şiirinin Neyzen Tevfik’e Ait Olduğu İddiası

173,4K

“Be Hey Dürzü” Şiirinin Neyzen Tevfik’e Ait Olduğu İddiası Doğru Değil

Neyzen Tevfik’e ait sanılan “Be Hey Dürzü” başlıklı şiir, her ne kadar üslup olarak Neyzen’in şiirlerine çok benzese de, Mutlu Çelik’e aittir.

Yanlış İddia

 

Sanal alemin bir diğer palavrası: Aşağıda yer alan “Be Hey Dürzü!” başlıklı şiir, Tevfik Kolaylı, ya da yaygın bilinen adıyla Neyzen Tevfik’e (24 Mart 1879 – 28 Ocak 1953) aitmiş.

Öncelikle “Be Hey Dürzü” adıyla tanınan şiiri aktaralım:

Ne ararsın Tanrı ile aramda Sen kimsin ki orucumu sorarsın? Hakikaten gözün yoksa haramda, Başı açığa niye türban sorarsın! Rakı, şarap içiyorsam sana ne. Yoksa sana bir zararım içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim. Esir iken mümkün müdür ibadet? Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et. Senin gibi dürzülerin yüzünden, Dininden de soğuyacak bu millet. İşgaldeki hali sakın unutma, Atatürk'e dil uzatma sebepsiz. Sen anandan yine çıkardın amma, Baban kimdi bilemezdin şerefsiz...

 

Be Hey Durzu

Kamuoyunca Neyzen Tevfik’e ait sanılan “Be Hey Dürzü” şiiri aslında Mutlu Çevik’e aittir

 

Çoğu kişi tarafından ünlü hiciv ustası Neyzen Tevfik’e ait olarak bilinen bu şiir, her ne kadar üslup olarak Neyzen’in şiirlerine çok benzese de, aslında Emniyet Genel Müdürlüğü’nde (dönemin) Asayiş Şube Müdürü olan Mutlu Çelik’e aittir.

 

be hey dürzü mutlu çelik

 

Mutlu Çelik, gerçekte ‘‘Cevaben’’ başlıklı bu şiirini 1994 yılında yayınladığı ‘‘Yalnızlık Pusuda Bekler’’ adlı kitabına da koymuştur. Hatta Mutlu Çelik, ‘‘Neyzen Tevfik’e ait olduğu iddiaları üzerine’’ şiirin kendisine ait olduğunu mahkeme kararıyla tescil ettirmiştir.

 

Neyzen Tevfik

Alpay Kabacalı, Çeşitli Yönleriyle Neyzen Tevfik adlı kitabında Be Hey Dürzü adıyla bilinen şiirin Neyzen Tevfik’e sehven atfedilme sürecine şöyle değinmişti (Alpay Kabacalı (2003). Çeşitli Yönleriyle Neyzen Tevfik – Hayatı, Kişiliği, Şiirleri. Özgür Yayınları. İstanbul. Beşinci Basım. Sf: 331&332):

18 Mayıs 2003 günlü Hürriyet gazetesinin manşeti, “Bu dava tam Aziz Nesin’lik”ti. Manşetten verilen habere göre, Ankara C. Savcılarından Vahit Civelek, Mutlu Çelik adlı polis müdürünün Atatürk düşmanlarını eleştirmek amacıyla yazdığı şiiri Atatürk’e hakaret sanıp, “Behey Dürzü” başlıklı şiiri vitrinine asan çi­çekçi Bülent Ulusoy hakkında “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” uyarınca dava açmıştı. Şiirin altında Neyzen Tevfik imzası vardı; ancak polis müdürü Mutlu Çelik, “Cevaben” başlıklı bu şiiri kendisinin yazdığını ve 1994 yılında yayımladığı Yalnızlık Pusuda Bekler adlı kitabına koyduğunu belirtiyordu. Dört dörtlükten oluşan manzumenin ilk dörtlüğü şöyleydi:

 

Ne ararsın Tanrı ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa niye türban sorarsın!

 

Aynı gün Akşam gazetesi, bu haberi “Aziz Nesin’lik şiir davası” manşetiyle verdi. Ancak burada şiirin Neyzen Tevfik’e ait olduğu öne sürülüyordu. Ak­şam, ertesi gün (19 Mayıs 2003) yayımladığı haberde, bu şiirden dolayı yargılanan çiçekçi Bülent Ulusoy’un avukatının mahkemeye sunduğu savunmada “şiirin hiciv ustası Neyzen Tevfik’e ait olduğunu” öne sürdüğü ve şiirde “şairin Atatürk hayranlığının anlatıldığı” belirtiliyordu. Akşam, Mutlu Çelik’le görüşmüştü: “Çelik, Barış Partisi’nin şiiri Neyzen Tevfik imzasıyla poster ve kartpostal yaparak sattığını, bu tarihten itibaren şiirin Tevfik’e mal edildiğini kaydetti. Şiiri izinsiz kullandığı için Barış Partisi’ne dava açtığını ifade eden Mutlu Çelik, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden tedbir kararı aldığını vurguladı.” Gazete, Alpay Kabacalı ve Ataol Behramoğlu’ndan da görüş almıştı; her iki yazar da şiirin Neyzen Tevfik’e ait olmadığını belirtiyorlardı. Kabacalı, “Daha önce de bu şiirin Neyzen Tevfik’e ait olduğu söylenmişti, hatta bu konuda tartışmalar da yaşanmıştı. Ben o zaman da bu şiirin Neyzen Tevfik’e ait olmadığını söylemiştim,” diyordu. Akşam, bu haberin altına bir düzeltme ve özür yazısı eklemiş­ ti; yazıda “Sayın Mutlu Çelik, şiirin kendisine ait olduğunu 1997 yılında Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden aldığı kararla kanıtladı. Düzeltir, okurlarımız ve Sayın Çelik’ten özür dileriz,” deniliyordu.

 

neyzen tevfik

 

“Be Hey Dürzü” Şiirinin Neyzen Tevfik’e Ait Olduğunu Sanan Yazarlar

Kamuoyunca Neyzen Tevfik’e ait sanılan “Be Hey Dürzü” şiiri aslında Mutlu Çevik’e ait olsa da anılan şiiri Neyzen Tevfik’e atfeden köşe yazarları olmazsa olmaz…

Hudut Gazetesi’nden Dr. Zührü Tarkan’ın, 16 Kasım 2015 tarihli “Atatürk Sevgisi” başlıklı yazısından:

Konu vesilesiyle; Şair ve sanat adamı NEYZEN TEVFİK ide ünlü şiiri ile analım. ....

Türksolu Dergisi’nden Nur Bostancıoğlu’nun 23 Eylül 2013 tarihli “Tayyip’in ayık halindense Atatürk’ün içkili halini tercih ederiz” başlıklı yazısından:

İşte böylelerine en güzel cevap, Neyzen Tevfik’in Atatürk düşmanlarına ithafen yazdığı “Be hey dürzü” adlı dizelerdir: ...

 

be hey dürzü neyzen tevfik

 

* Kapak Görseli: TDV İslâm Ansiklopedisi

Ne ararsın Tanrı ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın
Hakikatte gözün yoksa haramda
Başı açığa neden türban sorarsın.

Rakı, şarap içiyorsam sana ne
Yoksa sana bir zararım, içerim
İkimizde geçsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim.

Esirken mümkün müdür ibadet?
Yatıp kalkıp Atatürk ' e dua et
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan gene çıkardın ama
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.

Neyzen TEVFİK

Adem Yavuz
Kayıt Tarihi : 30.10.2006 13:08:00

© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Hikayesi:



BU ATAMIZA DİL UZATANLARA GELSİN. NE KADAR RAKI ŞARAP İÇERSE İÇSİN BU SİZİ İLGİLENDİRMEZ. SİZ KENDİNİZE BAKIP BU SORUYU KENDİNİZE SORUN Kİ ATANIN NAPTIĞINI DÜŞÜNMEYİN. ÇÜNKÜ SİZİ ATA DÜNYA DA KURTARMIŞ, AHİRETİNİ SİZE Mİ SORACAK...BU MU YANİ? ATANIZI SİZ Mİ KURTARACAKSINIZ, ÇOCUKLARA ATANIZI KÖTÜLEDİĞİNİZDE NE KAZANIYOSUNUZ...İSLAMİYET BU MU YANİ? SAÇMA SAPAN CÜPPEDE ŞALVARDA DİN ARIYOR, GİYMEYENLERİ SUÇLUYORSUNUZ? BU MU YANİ? ALLAH AŞKINA ATAMIZDAN BİZ RAZIYIZ, SİZ DEĞİLSENİZ SİNENİZE ÇEKİN. EVLADINIZ DA OLSA BIRAKIN DA O KARAR VERSİN ATASINI SEVİP SEVMEYECEĞİNE...SİZİ GERÇEK İSLAMİYETİ BİZE YAŞATMA ŞANSI VEREN ATAMIZI SEVMEYE DAVET EDİYORUM. BU ŞİİR SİZE GEREKENİ ANLATIYORDUR UMARIM...

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır