o böyle istemezdi kimin eseri / Şiirde biçime tutkun şair: Ahmet Muhip Dıranas

O Böyle Istemezdi Kimin Eseri

o böyle istemezdi kimin eseri

Ahmet Muhip Dıranas

&#;de İstanbul’da doğdu (Bazı kaynaklara göre Sinop). 21 Haziran &#;de Ankara’da yaşamını yitirdi, Sinop’ta gömüldü. İlkokulu Sinop&#;ta okudu. Ankara&#;ya gelerek, öğretmenleri arasındaFaruk Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar&#;ın da bulunduğu Ankara Erkek Lisesi’nden &#;da mezun oldu. arasında Ankara&#;da Hakimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı. Ankara Hukuk Fakültesi&#;ne girdi ama 2 yıl sonra eğitimi bıraktı. İstanbul&#;a gitti. Güzel Sanatlar Akademisi&#;nde kitaplık müdürü oldu. Bir süre İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü&#;ne devam etti. İstanbul Resim ve Heykel Müzesi Müdür Yardımcılığı görevine getirildi. &#;de Ankara&#;ya döndü. &#;ye kadar Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları&#;nın yönetmenliğini üstlendi. &#;da Çocuk Esirgeme Kurumu yayın müdürü oldu. &#;de aynı yerde Yayın Müdürlüğü&#;ne atandı. &#;dan başlayarak Zafer gazetesinde köşe yazıları yazdı. Politikaya girme denemeleri başarılı olmadı. ve arasında Anadolu Ajansı, Türkiye İş Bankası yönetim kurulu üyeliği, Devlet Tiyatrosu Edebi Kurul Başkanlığı gibi üst düzey bürokratik görevler yaptı. İlk şiiri &#;Bir Kadına&#; &#;da &#;Muhip Atalay&#; imzasıyla Ahmet Muhip DıranasMilli Mecmua&#;da yayınlandı. Servet-i Fünun, Varlık, Çığır, Ataç, Yücel, Oluş, Ülkü, Şadırvan, Yeni Lisan, Hisar dergilerinde yayınlanan şiirleriyle Cumhuriyet döneminin etkin şairleri arasına girdi. Hecenin Beş Şairi ile Garip Akımı arasında yer alır. İlk şiirlerindeki Baudelaire etkisinden sıyrılarak dil ve üsluba ağırlık verdi. Şiiri plastik bir söz bütünü haline getirene kadar yoğuran bir şair oldu. &#;Olvido&#;, &#;Kar&#;, &#;Fahriye Abla&#; bu oluşumun önemli ve yıllardır unutulmayan örnekleri. Dıranas, Orhan Veli ve arkadaşlarının çıkışından sonra unutulmaya başlanan hece şairleri arasında geçerliliğini yitirmeyen, bir süre sonra da yeniden yüceltilen tek şairdir. Çevirileri, düzyazıları ve oyunları da büyük ilgi gördü.


ESERLERİ 

ŞİİR: 
Şiirler ()
Kırık Saz (Bugünkü dille Tevfik Fikret’in şiirleri)
Şiirler (yaşam öyküsünü de içeren bir incelemeyle birlikte )

OYUN: 
Gölgeler ()
Çıkmaz (O Böyle İstemezdi’nin ilk yazımı)
O Böyle İstemezdi ()
Oyunlar (Gölgeler ve Çıkmaz birarada) ()

Etiketler:

'Aşkın, doğanın ve h&#;zn&#;n şairi': Ahmet Muhip Dıranas

"Denizler yolculuğa çağırır durur da beni/ Gitmem düşünerek geri döneceğim günü./ Ben büyük rüzgarları severim; büyük olsun / Aşkım da özlemim de hepsi, her şey ve mahzun." dizelerinin de aralarında bulunduğu unutulmayan eserlere imza atan Ahmet Muhip Dıranas, Galip Efendi ile Seniha Hanım'ın oğlu olarak 'da dünyaya geldi. Doğum yeri konusunda belirsizlik bulunan Dıranas, kimi kaynaklara göre İstanbul'da, kimi kaynaklara göre ise babasının Sinop'ta doğduğu Salı Köyü'nde dünyaya geldi.

1. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında Çanakkale'de görev yapan Galip Bey, Balkan Savaşı'nda yer aldı, 7 yıl boyunca Kafkaslar ve Arap çöllerinde savaştı. 1. Dünya Savaşı'nın ilerleyen günlerinde Seniha Hanım, Çanakkale'de dünyaya gelen Fehime ile Ahmet'i yanına alarak İstanbul'a döndü.

Savaşın ardından İstanbul yerine Sinop'taki köyüne dönerek ikinci evliliğini yapan Galip Bey'in peşinden giden Seniha Hanım ve çocukları da Sinop'a yerleşti. Dokuz yaşındaki Ahmet Muhip, gecikmiş olarak ilkokula başladı.

Yazları köye giderek çobanlık yapan ve doğa sevgisini kazanan usta şair, 40 yaşındayken Zafer gazetesinde kaleme aldığı bir yazıda, o günleri şöyle ifade etmişti:

"Ben her köylü çocuğu gibi sığırtmaçlık etmiş, yalın ayak gezmiş tozmuş, sonra yaşı biraz geç de olsa ilkokula gitmiş bir köylüyüm. On yaşından sonraki çocukluk, ilk gençlik, gençlik. Beni ihtiyarlığa doğru götüren bütün yıllar ve yollar boyunca hülyalarımda küçüklüğümün ormanlarını kurdum."

Gençliğinin büyük bölümü Ankara'da geçti

Ahmet Muhip, babasının tekrar askere alınması üzerine ailesiyle birlikte İnebolu üzerinden Ankara'ya gitti.

Gençliğinin büyük bölümünü Ankara'da geçiren şair, ortaokul ve liseyi, o yıllarda "Taş Mektep" olarak anılan Ankara Erkek Lisesi'nde okudu.

Başarılı şairin "Bir Kadına" adlı ilk şiiri, ′da "Muhip Atalay" imzasıyla Milli Mecmua'da yayımlandı.

Lisede, usta edebiyatçılar Faruk Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğrencisi olan Ahmet Muhip Dıranas, Tanpınar'ın verdiği kitap sayesinde Fransız şair Baudelaire ile tanıştı. Tanpınar'ın, "Bunu okuyacaksın" diyerek eline tutuşturduğu Baudelaire'in "Les Fleurs du Mal/Kötülük Çiçekleri" adlı kitabını okuyabilmek için Fransızca öğrendi ve etkisinde kaldı.

Liseden 'de mezun olan Ahmet Muhip, yılları arasında ayrıca Hakimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimini tamamlamayarak 2 senenin sonunda okuldan ayrılan şair, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü de bitirmedi.

Esas edebiyat hayatının İstanbul’da başladığını söyleyen Dıranas, bir yandan edebiyat fakültesine devam ederken bir yandan da Güzel Sanatlar Akademisi’nde kütüphane müdürlüğü ve sonrasındaysa Dolmabahçe Resim ve Heykel Müzesi’nde müdür yardımcılığı yaptı.

"Fahriye Abla" 'te yayımlandı

Ahmet Muhip Dıranas, İstanbul’da Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Baki Süha Edipoğlu ve Şevket Rado gibi dönemin genç şair ve yazarlardan oluşan bir edebi çevre içinde yer aldı. Bu dönemde Fransızcasını ilerleten şair, Fransız ve Rus edebiyatını yakından izledi.

İlk kez 'te Varlık dergisinde yayımlanan "Fahriye Abla" şiiri, Dıranas'ın en sevilen şiirlerinden biri olarak edebiyat tarihinde yer edindi.

Resim koleksiyoncusu olan ve kendisi de resim yapan Dıranas’ın, Adolph Basler’den Cahit Sıtkı Tarancı ile birlikte çevirdikleri "Fransa’da Müstakil Resim" başlıklı iki ciltlik kitap, 'de Güzel Sanatlar Akademisi yayını olarak basıldı.

Ankara'ya döndüğü 'den itibaren 4 yıl boyunca Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları'nın yönetmenliği yapan yazar, 'ta Münire Ülker ile evlendi.

Dıranas, ’de konusunu Milli Mücadele’den alan ve Fransızcadan adapte edilen "Üç Kahraman" adlı tek perdelik bir piyes yayımladı.

Askerliğini yılları arasında Ağrı Doğubeyazıt’ın Sürbehan köyünde yapan başarılı edebiyatçı, "Ağrı" isimli uzun şiiriyle ’da İstanbul Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelen "Gölgeler" adlı oyununu askerdeyken yazdı.

Usta şair, "O Böyle İstemezdi" adlı oyununu ise 'de kaleme aldı.

Askerlik görevinin ardından Çocuk Esirgeme Kurumunda çalışmaya başlayan Dıranas’ın oyun ve roman çevirileri, yılları arasında yayımlandı.

Ahmet Muhip Dıranas, Türkiye İş Bankası ve Anadolu Ajansında Yönetim Kurulu Üyesi, Devlet Tiyatrosu Edebi Kurul'da ise başkan sıfatıyla görev aldı.

Aşkı, hüznü ve umutsuzluğu şiirlerinde işledi

Şiirlerinde aşk, yalnızlık, hüzün, kaçış, ölüm, doğa, yaşam ve yurt sevgisi gibi konuları ele alan Dıranas, "Hoyrattır bu akşamüstüler daima./ Gün saltanatıyle gitti mi bir defa / Yalnızlığımızla doldurup her yeri / Bir renk çığlığı içinde bahçemizden / Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan/ Lavanta çiçeği kokan kederleri; / Hoyrattır bu akşamüstüler daima." dizelerinin de yer aldığı "Olvido" şiiri gibi unutulmaz eserleri okuyucuyla buluşturdu.

Usta şairin çeşitli dergilerde yayımlanan şiirleri, 'te "Şiirler" adıyla İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Tevfik Fikret'in "Rübab-ı Şikeste" eserini Türkçeleştirdiği "Kırık Saz" adlı çalışması da yine aynı yayın tarafından okuyucuyla buluştu.

Ahmet Muhip Dıranas, Zafer gazetesinde kaleme aldığı köşe yazılarının yanında ayrıca tiyatro eserleri, tercüme ve adapteler, inceleme ve makalelere de imza attı.

Ankara'da 71 yaşındayken 21 Haziran 'de hayatını kaybeden Dıranas, vasiyeti üzerine Sinop'a defnedildi.

"Fahriye Abla" adlı eseri 'te Yavuz Turgul tarafından sinemaya uyarlandı.

"Gölgeler", "Çıkmaz", "O Böyle İstemezdi", "Oyunlar", "Bitmez Tükenmez Can Sıkıntısı", "Büyük Olsun", "Atlıkarınca", "Olvido" ve "Kar" gibi oyunlar yazan Dıranas'ın, Charles Baudelaire'den çevirdiği "Çalar Saat" isimli bir şiiri de bulunuyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Şiirde biçime tutkun şair: Ahmet Muhip Dıranas

"Denizler yolculuğa çağırır durur da beni/ Gitmem, düşünerek geri döneceğim günü./ Ben büyük rüzgarları severim; büyük olsun / Aşkım da özlemim de hepsi, her şey ve mahzun" dizelerinin de aralarında bulunduğu, unutulmaz esere imza atan Ahmet Muhip Dıranas, vefatının yılında anılıyor.

Cumhuriyet dönemi şairlerinden biri olan Dıranas, Galip Efendi ile Seniha Hanım'ın oğlu olarak 'da dünyaya geldi. Doğum yeri konusunda belirsizlik bulunan Dıranas, kimi kaynaklara göre İstanbul'da, kimi kaynaklara göre ise babası gibi, Sinop'un Salı Köyü'nde doğdu.

I. Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında Çanakkale'de görev yapan Galip Bey, Balkan Savaşı'na katıldı, 7 yıl boyunca Kafkaslar ve Arap çöllerinde savaştı. Savaşın ilerleyen günlerinde Seniha Hanım, Çanakkale'de dünyaya gelen Fehime ile Ahmet'i yanına alarak İstanbul'a döndü.

Savaşın ardından İstanbul yerine Sinop'taki köyüne dönerek ikinci evliliğini yapan Galip Bey'in peşinden giden Seniha Hanım, çocuklarıyla Sinop'a yerleşti. Dokuz yaşındaki Ahmet Muhip Dıranas, gecikmiş olarak ilkokula başladı.

Yazları köye giderek çobanlık yapan ve doğa sevgisini kazanan usta şair, 40 yaşındayken Zafer gazetesinde kaleme aldığı bir yazıda, o günleri şöyle ifade etmişti:

"Ben her köylü çocuğu gibi sığırtmaçlık etmiş, yalın ayak gezmiş tozmuş, sonra yaşı biraz geç de olsa ilkokula gitmiş bir köylüyüm. On yaşından sonraki çocukluk, ilk gençlik, gençlik Beni ihtiyarlığa doğru götüren bütün yıllar ve yıllar boyunca hülyalarımda küçüklüğümün ormanlarını kurdum."

İLK ŞİİRİ 'BİR KADINA' 'DA YAYIMLANDI

Dıranas, babasının yeniden askere alınması üzerine, ailesiyle İnebolu üzerinden Ankara'ya gitti. Gençliğinin büyük bölümünü Ankara'da geçiren şair, ortaokul ve liseyi, o yıllarda "Taş Mektep" olarak anılan Ankara Erkek Lisesi'nde okudu.

Dıranas'ın, Bir Kadına adlı ilk şiiri, ′da "Muhip Atalay" imzasıyla Milli Mecmua'da yayımlandı. Lisede, usta edebiyatçılar Faruk Nafiz Çamlıbel ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın öğrencisi oldu.

Tanpınar'ın, "Bunu okuyacaksın" diyerek eline tutuşturduğu Baudelaire'in "Les Fleurs du Mal" (Kötülük Çiçekleri) adlı eser sayesinde Fransız şair Baudelaire ile tanışan Dıranas, kitabı okuyabilmek için Fransızca öğrendi ve etkisinde kaldı.

Ahmet Muhip Dıranas, liseyi 'de bitirdi. Arkadaşlarıyla kurduğu, "Genç Türk Edebiyat Birliği" adlı dernekte, Behçet Kemal Çağlar, Hamit Macit Selekler, sonradan Ordu senatörü olacak Zeki Kumrulu, 'de İçişleri Bakanlığı yapan Hıfzı Oğuz Bekata, 'lı yıllarda yargıtay üyesi olan Rüştü Atilla ve Sıtkı Korkmaz ile İbrahim Saffet Omay gibi isimler yer aldı. Topluluk ayrıca "Hep Gençlik" adıyla bir dergi çıkardı.

Dıranas, yılları arasında Hakimiyet-i Milliye gazetesinde çalıştı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki eğitimi yarım bırakarak 2 senenin sonunda okuldan ayrılan şair, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü de bitirmedi.

Esas edebiyat hayatının İstanbul'da başladığını söyleyen Dıranas, bir yandan edebiyat fakültesine devam ederken Güzel Sanatlar Akademisi'nde kütüphane müdürlüğü ile Dolmabahçe Resim ve Heykel Müzesi'nde müdür yardımcılığı yaptı.

Usta şair, İstanbul'da Cahit Sıtkı Tarancı, Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Baki Süha Edipoğlu ve Şevket Rado gibi dönemin genç şair ve yazarlardan oluşan bir edebi çevre içinde yer aldı. Bu dönemde Fransızcasını ilerleten şair, Fransız ve Rus edebiyatını yakından izledi.

FAHRİYE ABLA ESERİNİ 'TE YAYIMLADI

İlk kez 'te Varlık dergisinde yayımlanan Fahriye Abla şiiri, Dıranas'ın en sevilen şiirlerinden biri olarak edebiyat tarihinde yer edindi.

Resim koleksiyoncusu olan ve kendisi de resim yapan Dıranas, bir röportajında şu bilgileri vermişti:

"Ben sanatta muhafazakarlığa inanmış bir adamım. Bence sanatta yenilik, kendi kendini inkar eden, birtakım değişmelerle yapılan bir şey değildir. Bir sanatın yeniliği, bulunan bir küçük tohumun yeşertilebilmesi, büyütülebilmesi ve bir ağaç haline getirebilmesi için sanatçının gösterdiği çabada gizlidir. Yani bir sanatçı, hangi alanda olursa olsun, eserine kendi kişiliğinin damgasını vurabilme sevdasında olmalıdır. Değişiklik, kendi ana temasının çevresinde olur ancak. Yani deyim yerindeyse, bir rengin kendine özgülüğünü arayıp bulma savaşıdır yenilik."

Dıranas'ın, Adolphe Basler’den Cahit Sıtkı Tarancı ile birlikte çevirisini yaptığı "Fransa'da Müstakil Resim" başlıklı iki ciltlik kitap, 'de Güzel Sanatlar Akademisi yayını olarak basıldı.

Ankara'ya döndüğü 'den itibaren 4 yıl boyunca Halkevleri Kültür ve Sanat Yayınları'nın yönetmenliği yapan yazar, 'ta Münire Ülker ile evlendi. Dıranas, 'de konusunu Milli Mücadele'den alan ve Fransızcadan adapte edilen "Üç Kahraman" adlı tek perdelik bir piyes yayımladı.

Şair Dıranas, arasında Ağrı Doğubeyazıt'ın Sürbehan köyünde askerlik görevini yaparken, "Ağrı" şiirini ve 'da İstanbul Şehir Tiyatrosu tarafından sahnelen "Gölgeler" adlı oyunu yazdı. Usta şair, "O Böyle İstemezdi" adlı oyununu ise 'de kaleme aldı.

Döndükten sonra Çocuk Esirgeme Kurumunda çalışmaya başlayan Dıranas'ın, oyun ve roman çevirileri, yılları arasında yayımlandı.

Ahmet Muhip Dıranas, bir dönem Türkiye İş Bankası ve Anadolu Ajansında Yönetim Kurulu Üyesi, Devlet Tiyatrosu Edebi Kurulu'nda da başkan sıfatıyla görev üstlendi. Politikaya atılarak ve seçimlerinde Demokrat Parti'den milletvekili adayı olduysa da seçilemeyen Dıranas, titiz giyimi ve etkileyici ses tonuyla anılmasının yanı sıra bir dönem radyoda şiir ve edebiyat konuşmaları yaptı.

AŞKI, HÜZNÜ VE UMUTSUZLUĞU ŞİİRLERİNDE İŞLEDİ

Dıranas, şiirlerinde insanın iç dünyası, tarih, metafizik, doğa, güzellik, aşk, yaşama sevinci, umut ve umutsuzluk gibi konuları işledi ve bu konuları mecazlı, sembollü, destansı bir anlatımla okuyucusuna sundu.

Şiirde biçime önem veren bir şair olduğunu her fırsatta dile getiren Dıranas, TRT'de katıldığı bir programda şunları söylemişti:

"Zaman zaman biçime bu kadar tutkulu olmamdan ötürü eleştirilmişimdir. Aslında bu eleştiri haklı mı haksız mı bilinemiyor. En son şiir cereyanlarında, serbest, özgür nazımdan yeniden kafiyeli hatta sone biçimi şiirlere dönen tanınmış şairlerimiz var.

Ben biçimi hiçbir zaman kendi sanat kadromun dışında bırakmadım. Biçimle özü birbirinden ayırmak mümkün değildir. Biçim bir disiplindir. Kelimeler bazen sel gibi akar. Bunun önüne baraj çeken şeyin, bilhassa söz sanatında, şiirde biçim olması gerekir. Ben öyle düşündüm. Aslında şiirin malzemesi kelimelerdir. Shakespeare, 'Kelimeler, kelimeler, kelimeler.' der. Bir kelimelerden müteşekkil bir yapıtın şiir olabilmesi için bu üç kelimeden iki kelimesini atıp, bir kelimeye indirgenmesi gerekir. Çok kelime üretmek bizi şiirde yanlışa götürür. Kelimeden ekonomi, şiirin esas gizlerinden biridir. özsüz kelimeler tabii aslında hiçbir işe yaramaz. Bu bakımdan biçimi, şiirden ayrılmaz bir unsur olarak kabul ederim."

Cumhuriyet'in ilk yıllarında yetişen Ahmet Muhip, devrin hakim ideolojilerine iltifat etmediği gibi herhangi bir edebi akım ve topluluğa da katılmayarak, her zaman saf sanat anlayışının peşinden gitti.

Şiiri, "kelimelerle dördüncü bir boyut yaratma çabası" olarak tanımlayan Ahmet Muhip Dıranas, eserlerinde üslup olarak aynı zamanda sembolizm, romantizm ve empresyonizmden beslenmiştir.

Dıranas'ın çeşitli dergilerde yayımlanan şiirleri, 'te Şiirler adıyla İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlandı. Tevfik Fikret'in "Rübab-ı Şikeste" eserini Türkçeleştirdiği "Kırık Saz" adlı çalışması da yine aynı yayın tarafından okuyucuyla buluştu.

Ahmet Muhip Dıranas, Zafer gazetesinde kaleme aldığı köşe yazılarının yanında ayrıca tiyatro eserleri, tercüme ve adapteler, inceleme ve makalelere de imza attı. Gölgeler, Çıkmaz, O Böyle İstemezdi, Oyunlar, Bitmez Tükenmez Can Sıkıntısı, Büyük Olsun, Atlıkarınca, Olvido ve Kar oyunlarını da kaleme alan Dıranas, Charles Baudelaire'in Çalar Saat şiirini de çevirdi. Fahriye Abla adlı eseri, 'te Yavuz Turgul tarafından sinemaya uyarlandı.

Ankara'da, 21 Haziran 'de hayatını kaybeden Dıranas, vasiyeti üzerine Sinop'a defnedildi.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır