Çocuklarda Akciğer Enfeksiyonu

Akciğer enfeksiyonu alt solunum yollarında gerçekleşir. Bunun başlıca nedenleri virüs ve bakterilerdir. Akciğer enfeksiyonu özellikle grip gibi bulaşıcı bir hastalığın ardından meydana gelir.

Akciğer Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?

 Günümüzde en fazla görülen hastalıklar arasında akciğer enfeksiyonu yer almaktadır. Akciğer enfeksiyonu diğer bir ismi ile akciğer iltihaplanmasının belli başlı belirtileri bulunmaktadır. Bu hastalıkta kalıcı bir öksürük, sarı ve kalın bir balgam, nefes darlığı ve hızlı solunum gelişebilir. Ayrıca nefes alıp verirken hırıltılı bir ses duyulur. Yüksek ateş, terleme, baş ağrısı, yorgunluk ve sersemlik akciğer enfeksiyonun belirtileri arasında yer almaktadır. Kişilerde görülen iştahsızlık, öksürürken oluşan göğüs ağrısı, hızlı kalp atışı ve eklem ağrıları genel olarak akciğer enfeksiyonu belirtileri arasında yer almaktadır.

Akciğer İltihabı Nasıl Tedavi Edilir?

 Akciğer iltihabı rahatsızlıklarında doğru tedavi yöntemi kullanılmalıdır. Özellikle tanısı konulan akciğer iltihabında genel olarak ilaç tedavisi uygulanır. Bakterilerden kaynaklanan ve şiddeti artan enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılmaktadır. Antiviraller ise akciğerlerde oluşan ciddi viral enfeksiyonlarda kullanılır. Mantar nedeni ile akciğerlerde gelişen enfeksiyonlarda ise antifungaller kullanılmaktadır. Kişilerde meydana gelen vücut enfeksiyonlarını azaltmak için genellikle ağrı kesici, ateş düşürücü ve nefes açan ilaçlar kullanılmalıdır. Bunun yanı sıra ilerleyen süreçlerde oksijen desteği, damar yolundan antibiyotik tedavisi ve serum takviyesi de kullanılabilir.

Akciğer İltihaplanmasında Kimler Risk Altındadır?

 Günümüzde özellikle kış aylarında çok fazla görülen akciğer iltihaplanmasında zayıf kişiler ve çocuklar riskli gruplar arasında yer alır. Ayrıca 65 yaş üstündeki kişiler, sigara içenler ve alkol tüketenler de akciğer iltihaplanmasına kolay bir şekilde yakalanabilirler.

Akciğer iltihaplanması hastalığında risk grubunda olanlar genellikle zayıf bağışıklık sistemine sahiplerdir. Kanser ve ya lösemi hastalığı geçirmiş olan kişiler kendilerini akciğer iltihaplanmalarına karşı korumalılar. Çünkü bünyeleri zayıf olur. Ayrıca kemoterapi tedavisi görenler, alkol tüketenler ve şeker hastası olan kişiler de akciğer iltihaplanması riski ile karşı karşıya kalırlar.

Akciğer İltihabından Kurtulmak İçin Neler Yapılmalıdır?

 Akciğer iltihabının bir daha gelişmemesi adına önemli adımlar atılmalıdır. Uzman bir hekim kontrolünde süren tedavi sırasında verilen ilaçlar doğru bir şekilde kullanılmalıdır. Akciğer iltihabı olan kişiler sigaran uzak durmalılar. Bu süreçte yeterli miktarda sıvı alınmalıdır. Hastalığa sahip kişiler yeterince dinlenmeliler. Yüksek ateş olursa buna yönelik ateş düşürücüler kullanılmalı.

Akciğer enfeksiyonu farklı nedenlerden ortaya çıkan alt solunum yolu hastalığıdır. Akciğerde toplanarak artan bakteriler veya virüsler bu hastalığa neden olur. Ciğerde iltihaplanma oluşur ve kişi solunum problemi yaşamaya başlar. Kişi hastalığı yakalandıktan sonra enfeksiyon nedeniyle ateş, göğüste ağrısı, öksürük görülmektedir.

Eğer ağır bir enfeksiyon durumu yoksa belirtiler zaman içerisinde kendiliğinden geçer. Ama bazen hastalık ilerler veya ağır seyreder. Ya da hastalığa yakalanan kişinin yaşı ileri olabilir ya da kronik rahatsızlığı olabilir. Bu durumda süreç hastaneye yatmaya kadar ilerleyebilir. Kronik rahatsızlığı olanların doktora başvurması gerekir.

Akciğer Enfeksiyonu Neden Olur?

Akciğer enfeksiyonunda virüs ya da bakteri akciğere yerleşerek burada ilerler. Kışa aylarında ise en çok görülen hastalıklar arasında yer almaktadır. Hastalığın bulaşma hızı da oldukça fazladır. Öksürük yolu ile çevredekilere bulaşır. Bu hastalığı oluşturan mikrobun belli süre havada asılı kalması, bulaşma oranını arttırır. Ayrıca yüzeye inen mikroplar ile temas edenlerde hastalığı kapabilirler.

Bu hastalığın bazı türleri de bulunmaktadır. Genellikle 3 tür olarak görülmektedir Bu türleri ise şunlardır;

Zatürre: Zatürre virüs, bakteri veya enfeksiyon nedeniyle olabilir. Enfeksiyon sonucu akciğerde bulunan kesecikler iltihaplanır. Bu iltihaplanma sonucunda ise akciğerde sıvı oluşur. Bu durumda ise oksijen kana karışamaz ve diğer organlara ulaşma şansı olmaz.

Akut Bronşit: Bakteri veya virüs nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Gribe neden olan virüsler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Akciğerler için hava nakli yapan bronş tüplerinin iltihaplanması durumdur.

Bronşiyolit: Küçük bebeklerde daha sık görülen bir durumdur. Bakım ile düzelmesi söz konusudur. Ama bebeklerin iştahını olumsuz etkiler ve nefes darlığına neden olur.

Akciğer Enfeksiyonu İle Ortaya Çıkan Belirtiler

Akciğer enfeksiyonu ile birlikte ortaya çıkan bazı belirtiler bulunmaktadır. Bu belirtiler ise şunlardır;

● Yüksek ateş

● Terleme ve halsizlik

● Sürekli öksürük

● Nefes almada güçlük çekme

● Balgam çıkarma

● Öksürük nedeniyle oluşan göğüs ağrısı

● Kalp ritminin değişmesi

● İştahsızlık

● Vücutta oluşan eklem ağrıları

Bu belirtilerden bir veya birkaçını yaşamanız durumunda hemen bir doktora başvurmanız gerekir. Doktor yaptığı tetkikler ile hastalığın teşhisini ortaya koyacaktır.

Akciğer Enfeksiyonu Tedavisi Nasıl Yapılır?

Nefes testi, röntgen, kan numuneleri ile hastalığın tam olarak teşhis edilmesi sağlanır. Doktorun teşhisi ortaya koymasından sonra tedavi süreci başlar. Tedavi sürecinde antibiyotik kullanımı söz konusudur. Eğer bakteri kaynaklı bir enfeksiyon söz konusu ise antibiyotik olmadan iyileşme söz konusu olmayacaktır. Antibiyotik doktorun belirttiği dozlarda ve sürede alınmalıdır. Düzenli kullanılmadığı takdirde etkili olmayacaktır.

Ayrıca vücutta ateş olduğu için ateş düşürücü kullanılması gerekir. Bunun yanında hastanın ağrı düzeyine göre ağrı kesici ve öksürük ilaçları kullanılabilir. Tüm bunlar doktorun tavsiyesi doğrultusunda alınması gereken ilaçlardır. Bazen hastalığın ileri aşamasında serum verilmesi söz konusu olabilir. Antibiyotiğinde damar yolunda verilmesi gerekebilir.

Kişinin nefes problemi yaşaması durumunda ise oksijen desteği verilebilir. Hastalığın iyileşme süreci kişinin bağışıklık sisteminin gücüne, yaşına ve genel sağlık durumuna göre değişebilmektedir. Bazı kişiler hastalığı dinlenerek ve dengeli beslenerek atlatabilmektedirler. Bazı durumlarda hastalık tekrarlayabilir. Bunun nedenleri ise;

● Aşırı sigara ve alkol tüketimi

● Antibiyotiklerin düzenli kullanılmaması

● Kişinin yeterince dinlenmemesi

● Kronik hastalıklar

● Yaşlılık

● Bağışıklık sisteminin zayıf olması

● Hijyenik koşullara dikkat etmemek

● Dengesiz ve sağlıksız beslenme

Hastalıktan korunmak için beslenmeye dikkat etmek gerekir. Ayrıca kişiler hastalığın tekrarından kurtulmak için aşı yaptırabilirler.

Akciğer enfeksiyonu içerisinde en önemli gruplardan biri pnömonilerdir. Pnömoni tanım olarak, akciğer dokusunun enfeksiyonudur. Bu enfeksiyonun en büyük nedeni bakteriler, virüsler ve mantarlar gibi mikro organizmalardır. Fakat enfeksiyon dışında asit ya da yemek artıkları gibi yabancı maddelerin akciğere kaçması, nefes yolu ile alınması, radyasyona maruz kalmak akciğer enfeksiyonuna neden olabilir. Pnömoni ülkemizde ölüm nedenleri arasında 5. sıradadır. Enfeksiyona bağlı ölüm sıralamasında ise ilk sırada yerini alır. Tüm dünyada olduğu gibi yaş ile birlikte pnömoni sıklığı artmaktadır. Ülkemizde pnömoniye bağlı ölüm riski hastalığın ağırlığına bağlı olarak yüzde 1 ile yüzde 60 oranında değişmektedir. Hastaneye yatan hastalarda daha da fazladır.

Akciğer enfeksiyonu çeşitli sebeplerden meydana gelen alt solunum yolu rahatsızlığıdır. Akciğerde toplanıp çoğalan bakteriler ya da virüsler bu rahatsızlığa sebep olur. Ciğerde iltihaplanma görülür ve birey solunum sorunu çekmeye başlar. Birey rahatsızlık yaşadıktan sonra enfeksiyon sebebi ile, ateşlenme, göğüste ağrı, öksürme yaşanır.
Eğer ağır bir virüs durumu mevcut değil ise semptomlar zamanla düzelir. Ama bazı durumlarda rahatsızlık ilerleyerek ağırlaşır. Bu durumda kişi hastaneye bile yatabilir. Kronik hastalığı olan kişiler bir uzmana muayene olabilir.

Akciğer Enfeksiyonu Nedenleri Nelerdir?

Akciğer enfeksiyonuna yakalanan kişiler de bakteri akciğere yerleşir ve burada ilerlemeye devam eder. Kış mevsiminde ise en çok meydana gelen rahatsızlıkların içinde bulunur. Hastalığın yayılma hızı da çok fazladır. Öksürük yolu ile çevredeki kişilere geçer. Bu rahatsızlığı meydana getiren mikrobun belirli bir zaman havada asılı kalması, bulaşma oranını yükseltir. Bunun ile birlikte üst kısma inen mikroplar ile yakın temas kurulduğu zaman hastalık bulaşabilir.

Akciğer Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?

Pnömoni, akut olarak başlayan öksürük ile karakterize bir hastalıktır. Akciğer enfeksiyonu ile birlikte meydana gelen bazı semptomlar vardır. Bu semptomları ise şu şekilde sıralayabiliriz;

• Ateş 
• Üşüme
• Titreme
• Balgam
• Göğüs ağrısı
• Nefes darlığı ve kanlı balgam

Tipik olmayan bulguları ise şu şekildedir;

• Baş ağrısı
• Bulantı
• Kusma
• Boğaz ağrısı 
• Kas ağrısı
• Karın ağrısı
• İshal

Akciğer enfeksiyonunun tanımında öksürük ihmal edilmemesi gereken bir klinik bulgudur. Ayrıca buna eklenen ateş, üşüme, titreme ve mide bağırsak rahatsızlıkları gibi tipik olmayan bulgular, akciğer enfeksiyonu bakımından uyarmalı, kişi bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Akciğer Enfeksiyonu Risk Grupları Nelerdir?

Kronik hasta olan kişiler ve bebekler dayanıksız beden direncine sahiptirler ve daha fazla risk mevcuttur. Bununla birlikte oluşan diğer risk grupları şu şekildedir;

• Sigara içen kişiler
• Mesleksel faktörler (pamuk işçileri, matbaa işleri ile uğraşan kişiler, kimyasal boya işleri yapanlar)
• Başka diğer ek hastalıklar (Koah hastalığı, Astım, kronik bronşit hastalıkları)
• Bağışıklık sistemi bozulan kişiler
• Hava yollarında tıkanıklık
• Hava yollarında tümör olması
• Yabancı cisim olması
• Tekrarlayan bademcik enfeksiyonları
• Burun etleri
• Dalağın alınması
• Alkolizm
• Bakım evinde yaşam
• Kanser tedavisi gören kişiler
• Yutma bozuklukları
• Viral enfeksiyonlar
• Gribal enfeksiyonlar
• Direkt olarak ilaçların yan etkileri

Yukarıda belirtilen risk guruplarında; aniden ateşlenme, ishal, nefes darlığı, baş ağrısı gibi etkenler gözlemleniyor ise bu hastaların akciğer enfeksiyonu açısından değerlendirilmesi gerekir.

Akciğer Enfeksiyonu Ne Kadar Sürer?

Akciğer enfeksiyonu tanısı için belirtiler, muayene bulguları ve akciğer grafisinde görüntülerin saptanması yeterlidir. Yaşı 65’in üzerinde olan veya koah, kalp yetmezliği, diyabet, kronik böbrek hastalığı, kronik akciğer hastalığı olan hastalarda ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, bilinç bulanıklığı gibi solunum dışı bulgularda akciğer enfeksiyonun açısından incelemeye yönlendirmelidir. Sonuç olarak esas bulgu kliniktir. Bu bulgular akciğer muayene bulguları ile birleştirebilir. Akciğer de farklı akciğer seslerin görülmesi veya azalması buna örnek olabilir. En önemli tanı kriteri ise radyolojik olarak akciğerdeki dolgunluğun fark edilmesidir. Risk gruplarında öksürük gibi tipik bulgu olmasa bile kesinlikle akciğer enfeksiyonunun araştırılması gerekir. Enfeksiyonun geçme süresi altta yatan hastalıklara bağlı olarak değişmektedir. Hafif vakalar 3-5 gün arasında iyileşme göstermektedirler. Eğer akciğer enfeksiyonu ilerlemiş ise 10 günlük bir süreç gerekebilmektedir. Atipik denilen durumlarda 15 güne kadar hatta 3 haftaya kadar değişebilmektedir. Apseleşme olur ise iyileşme süresi 6 haftaya kadar çıkabilir.

Akciğer Enfeksiyonu Nasıl Tedavi Edilir?

Akciğer enfeksiyonunun ilerlemesi kişinin nefes alamaması anlamına gelir. Vücuda oksijenin girememesi durumudur. Enfeksiyon ilerlerse kişinin hayatta kalma nedeni olan oksijen gazı vücuda alınamaz ve kanımıza akciğer yolu ile geçmektedir, enfeksiyon durumunda geçemez. Oksijenin olmadığı şartlarda enerji üretimi durur ya da yavaşlar buda geniş dönemde kişinin boğularak ölmesi anlamına gelmektedir. Enfeksiyonun kendi ilerleyici enfeksiyon ile mücadele eden vücuttaki hormonlar da eğer antibiyotik tedavisi ile vaka iyileştirilemezse organlar kendi kendini imha eder. 
Akciğer enfeksiyonunun en önemli tedavisi etkene yönelik antibiyoterapi yöntemidir. Bunun için özellikle risk faktörlerinin üst hava yolu enfeksiyonları ile kirli havanın bulunduğu yerlerde, sağlıksız beslenme ile riske açık hale gelinmemelidir. Kirli havanın solunmaması önemlidir. El hijyeni, ağız ve burun enfeksiyonlarının engellenmesi ile birlikte aşı uygulamasına da dikkat edilmelidir. Erken tanı ve tedavi hayat kurtarır. En iyi sonucun alınabilmesi için akciğer enfeksiyonu tedavisine 4-8 saat içinde başlanması gerekir. Antibiyotik tedavi tanı konduğu andan itibaren olası durumlar düşünülerek başlanır. Daha sonra alınan balgam ve kan örneklerine göre uygun antibiyotik ve uygun bakteri, virüs ya da mantara göre hastaya uygulanmaktadır. Burada en önemli nokta antibiyotik tedaviye erken başlanılmasıdır. Ayrıca balgam sökücüler, hava yolu açan spreyler, bol su içmek ve temiz havalı ortamlarda bulunmak doğru beslenmek, yatak istirahati de akciğer enfeksiyonunun tedavi edilmesinde faydalı olan diğer etkenler arasındadır.