odaklanma için ilaç / One moment, please

Odaklanma Için Ilaç

odaklanma için ilaç

Concerta Özellikleri, Etkileri ve Kullanımı Nasıldır?

 

Concerta, Dehb ‘in (Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu) tedavisinde kullanılan bir tür ilaçtır.

Concerta’nın Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite Bozukluğu tedavisindeki etkinliği yaş aralığındaki çocuklar ve yaş aralığındaki yetişkinlerde yapılan klinik bulgular sonucunda elde edilmiştir.

Concerta diğer terapiler yetersiz kaldığında, detaylı bir terapi programının parçası olarak kullanılmaktadır.

Dikkat Dağınıklığı ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklar;

• Odaklanmakta zorluk çeker.

• Dikkatini sürdüremez.

• Göz teması kuramaz.

• Yaptığı işi uzun süre devam ettiremez.

• Çabuk bunalır.

• Detayları atlar  

• Unutkanlık mevcuttur.

• Karşısındakini dinlemekte güçlük çeker

• Basit yönergeleri akılda tutamaz

• Durdukları yerde duramazlar, fazla hareketlidirler.

• Otururken bile el ve ayaklarını sürekli hareket ettirirler.

• Hareketleri konuşmasına da yansır, konuşurken de hızlı konuşurlar.

• Kelimeleri hatalı söyler ve cümleleri bağlamakta güçlük çekebilirler.

• Karşısındakini dinlemekte zorluk çekerler

• Karşısındakinin sözünü sürekli keserler.

• İsteklerin hemen karşılanmasını isterler ve dayatırlar.

• Sabırsızdırlar.

• Düşünmeden hareket ederler.

• Aceleci davranırlar.

• Sıra bekleyemezler.

• Tepkilerini kontrol etmekte güçlük çekerler.

CONCERTA beynin aktif olmayan bu kısımlarını aktif hale gelmesini sağlayarak dikkat süresini arttırır, odaklanmaya yardımcı olur, dürtüsel hareketleri azaltır.

Bu ilaç, psikolojik, eğitsel ve sosyal terapilerle beraber tedavi programının bir parçası olarak kullanılabilir ve ancak alan deneyimli doktorlar tarafından reçete edilebilir.

Ankara Erdem Psikiyatri Merkezi olarak tüm sorunlarınız yardımcı olmaya hazırız. Bizlere monash.pw adresinden ulaşabilir ve iletişim kurabilirsiniz.

Tytde odaklanmak icin dikkat arttırıcı ilaç

  • Teğmen
    Mesaj
    Konu Sahibi

    Her tyt’nin ortalarında kafam yoruluyo ve sorulari bilinçsiz bir sekilde cozmeye basliyorum. Haliyle sınavı cok etkiliyor. Ne yaptıysam yaramadı,burdaki tavsiyelerin hepsini okudum. Tek çözümü ritalin tarzi ilaclar kullanmak mı?(ritalin kullanan bi yakınımın bu sayede çok iyi tyt netleri yaptığını biliyorum.)


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • Teğmen
    Mesaj

    Gerek yok öyle ilaçlara dehb değmonash.pwn ,concerta,adderall sizi çok daha iyi çalıştırır ama sonra zor toparlarsınız,yan etkileri de uyku bozukluğu öfkelenme kas problemleri nöbet geçirme iştahsızlık diye gider durur.

  • Onbaşı
    16 Mesaj
  • Er
    5 Mesaj
    osmancakar kullanıcısına yanıt
    Olum demeyin ş&#;yle alıcam bak kdksjs

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Çavuş
    40 Mesaj
    Ger&#;ekten hasta degilsen kı&#;ı kırık bir sınav i&#;in uyarıcı illetine bulaşma hocam. 10k yapacağına 30k yap ama sağlıklı yap.

    Bizzat kendim kısa bir s&#;re uyarıcı madde(ritalin değil) kullandım-2 ay civarı- o d&#;nemi hayatımın en k&#;t&#; d&#;nemi olarak nitelendiriyorum.


    Ekşiden kısa bir entry bırakıyorum durumun ciddiyetini anlaman i&#;in;

    monash.pw

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Onbaşı
    35 Mesaj
  • Onbaşı
    25 Mesaj
  • Er
    3 Mesaj
    KasiragiiK kullanıcısına yanıt
    Eğer illaki kullanacam diyorsan sana &#;ok &#;nemli bir tavsiye vereyim. Sakına sakın devlet hastanesindeki psikiyatristlere yazdırma ilacı! &#;zel psikiyatri kliniği olan yerlere git. &#;&#;nk&#; devlet kurumlarında kayıt ediyorlar senin psikiyatrik muayeneni ve tanılarını. İleride pilot olacam, mesleğimde memuriyete atanacam, polis olacam falan dersen hep sağlık raporu istiyorlar ve sağlık raporunda eğer devlet hastanesinden yazdırdıysan ilacı psikiyatrik tanı olarak siciline işliyor dikkat eksikliği falan diye. Yani m&#;lakatlarda elenebiliyorsun dikkat et. Mesela pilot olmak i&#;in hi&#;bir psikiyatrik tanı ge&#;mişinin olmaması lazım. Bu arada bende bi şey yok desen de kimse dinlemez orada doktorun ne tanı koyacağına kalmış b&#;t&#;n her şey. İsterse hiperaktivite bozukluğu der, isterse anksiyete(kaygı stres bozukluğu der.) Ama b&#;y&#;k ihtimalle DEHB derler sana. Bi de ş&#;yle bir yanı da var senin kullanacak olduğun ila&#;lar bağımlılık yapma olasılığı &#;ok y&#;ksek olduğu i&#;in uyuşturucu yerine kullanılmaması i&#;in kırmızı re&#;ete ile satılıyorlar(ritalin,concerta) Benim bildiğim &#;zel kliniğe gitsen bile eğer kırmızı re&#;eteli bir ila&#; alırsan tc kimliğinden kayıt yapıyorlar, &#;zel klinik de kurtarmaz yani haberin olsun bunları g&#;z &#;n&#;nde bulundur. Sonradan kafasını &#;ok taşa vuran biliyorum ben. Bi tanıdığım sadece okuldan rapor almak i&#;in psikiyatriye gitti, polislikten elendi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi WalterBlack -- 30 Mart ; >




  • Teğmen
    Mesaj
  • Yüzbaşı
    Mesaj
    bu konulara yazmayın arkadaşlar bi kere eskiden kullandığımı yazmıştım satın almak isteyenler mesaj attı hemen
  • Er
    6 Mesaj

    hasta değilse bir insan neden bu ilaçları kullanmak ister anlamıyorum, insanlar kendi beyinlerine hakaret ediyor resmen

  • Er
    1 Mesaj
    Arkadaşım b&#;yle duyup gitti aldı kullandı. &#;ocuk 1 ay &#;mr&#; boyunca &#;alışmadığı kadar ders &#;alıştı. Her akşam dışarı &#;ıkalım diye arayan &#;ocuğu ben arayınca a&#;madı sonra gece 1 gibi arayıp knk noldu diyor kwjdje ha ila&#; bittikten sonra bu kadar olmasa da o &#;alışmaya az &#;ok alıştığı i&#;in devam etti ders &#;alışmaya. Tavsiye eder miyim dersen. Bu senin nasıl biri olduğuna bağlı dostum. Bize bir şey demek d&#;şmez, biz sadece olanları yazarız.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • Er
    3 Mesaj

    Selam,

    Aşağıdaki videoyu bir izle derim. Doktor kontrolünde olmadığı sürece tavsiye etmem.

  • Er
    12 Mesaj
  • yeni mesaja gitYeni mesaj
    Bilgi ikonYeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme

Benzer içerikler

“Konsantrasyon Artırıcı İlaçlar, Zarar Veriyor”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan

Sınav stresi ve kaygısının bulaşıcı olduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özellikle anne ve babaları uyarıyor. Anne ve babanın endişesinin bulaşıcı olduğunu ve çocuğa yansıdığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konsantrasyon artırması amacıyla bu dönemde kullanılan bazı ilaçların çok ciddi zararları olduğuna dikkat çekiyor.

Üsküdar ÜniversitesiKurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 20 Haziran’da gerçekleştirilen LGS, bu hafta sonu gerçekleştirilecek YKS sınavları nedeniyle birçok ailede sınav kaygısı ve stresinin yaşandığını söyledi. Bu dönemde hem gençlerin ve çocukların hem de ebeveynlerin sınav kaygısı ve stres yaşadığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Şu anda birçok ailede benzer duygular yaşanıyor.  LGS’ye 1 milyon bin çocuk girdi. Hafta sonunda gerçekleşecek YKS’ye de 2,5 milyonun üzerinde aday girecek. Türkiye’nin neredeyse yarıya yakınını ilgilendiren bir konu. Bu döneme ilişkin geçmiş senelerde yapılan araştırmalar ve istatistikler var. Türkiye’de sınav dönemlerinde intihar olaylarında artış olabiliyor. Bu sadece bize özgü değil.  Dünyada da sınavla ilgili böyle durumlar yaşanabiliyor. Bu durum, sınavda başarılı olup olmamanın öğrencinin hayatında ne kadar önemli olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

Bilinçsiz ilaç kullanımı zarar veriyor

Sınav döneminde bazı genç ve çocukların konsantrasyonu sağlamak için metamfetamin içeren ilaçlar kullandığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Maalesef bu dönemde bilinçsiz kullanımlar olabiliyor. Maalesef diyoruz çünkü hiperaktivite sorunu, dikkat eksikliği sorunu olmayan çocuğa bu ilacı vermek doping demektir. Çünkü bu ilaçlar kimyasal silahtır. Yerinde ve zamanında kullanılıyorsa işe yarıyor. İlaç kişiyi o ilaca bağımlı hale getiriyor. O ilaç olmadan sınava giremiyor, ders çalışamıyor, konsantre olamıyor” dedi.

Birkaç soru için hayatını karartmayın

Bilinçsiz kullanılan her ilacın mutlaka yan etkisi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yan etkisi olmayan tek ilaç, alınmayan ilaçtır. Her ilacın vücutta mutlaka olumsuz etkisi var. Yerinde, zamanında, dozunda alınırsa yan etkisinden çok etkisi ön plana çıkıyor ve o risk faydalı olarak kabul ediliyor. İlaç hekim kontrolünde değil, anne baba tarafından birkaç soru fazla çözsün diye veriliyorsa çok zararlıdır. Çocuk sınavda birkaç soru fazla çözebilir ama orta ve uzun vadede çok büyük zarara uğrar. Çocuk bir süre sonra sınava giremez, ders çalışamaz hale geliyor. Çocuk bir süre sonra ilaç almam lazım zihnim almıyor demeye başlıyor. Bu bir nevi beyne rüşvet vermek gibidir. İlacı alınca dikkati artıyor. İlacı almadığı zaman öğrenme hızı, anlama, algılama hızı yavaşlıyor. Bu nedenle bu tür ilaçlar hekimler tarafından beynin ön bölgesinde dopamin eksikliği olan bireylere veriliyor” diye konuştu.

Bu ilaçlar gerçekten ihtiyaç varsa kullanılmalı

Bu ilaçların kullanımından önce beyinde dopamin eksikliği olup olmadığına ilişkin ölçümler yapıldığını, Amerika’da FDA’nın yılında bunu onayladığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Beyinde deta beta dalgaları oranı yüksek olan kişilerde dikkat eksikliği hiperaktivite konusunda biyolojik belirteç olarak gösterdi. Bu kişilerde kullanmayı tavsiye ediyor. Onun dışındakiler ancak hekim kontrolünde kullanabilir. Bu nedenle biz çocuğumuza akademik başarıyı hedeflerken, onun hayatında bir maddeye muhtaç şekilde yaşamasına izin vermeyelim. Yani akademik başarısını kimyasallara bağlamayalım. Bu çok önemli bir mesele” uyarısında bulundu.

İlaçların çok ciddi yan etkisi var

Metamfetamin, metilfenidat etken maddeli ilaçların kırmızı reçete ile satıldığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu ilaçları akademik başarı için kullanan çocuklarda şizofrenik tepkiler ortaya çıkabiliyor. Metilfenidat hekimlerin kullandığı ilaçtır. Yasal olan Metamfetamindir. Bunu araştırmak ayırt etmek gerekiyor. Metilfenidat daha kontrol edilebilir bir ilaç türüdür. Piyasada satılan, dozu ayarlanabilen gerekirse kan tahlili ile takibi yapılabilir. Mesela bazı kişileri zayıflatıyor. Bazı kişilerde kalp ritmini bozuyor. Onun için metilfenidat kullanan ilaçları kişinin belli aralıklarla EKG çektirmesi lazım. Troid bezini bozuyor ve guatr yapabiliyor” dedi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, psikiyatrik vakaların artmasının sebeplerinden birisinin de bu kimyasalların çok kullanılması olduğunu kaydetti.

Anne ve babanın kaygısı, çocuğa bulaşıyor

Anne ve babanın kaygısının bulaşıcı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuğu çabasının ve gayretinin desteklenmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:“Anne ve babanın endişesi yüksekse bu bulaşıcıdır, çocuğa da bulaşır. Anne-baba ‘Kazanmasan da olur’ dediği an çocukta sorumluluk duygusu var ise ‘Kazanmama ihtimalim de var’ diye düşünüyor. ‘Eyvah ben mahvoldum’ diye kaygılanır. Eğer sorumluluk duygusu az ise onda bazı negatif motivasyon gerekebilir. Tembelliğinin sonuçları ile yüzleştirmek gerekebilir. Ama bu sınav günü değil, daha önceden yapılmalıdır. Sınav heyecanı olan gençlere özellikle ‘Kazanamazsan ne olacak?’ demek yerine ‘Sen daha önce kaç defa sınava girdin. Hepsinde başarılı oldun. İyi notlar aldın ve gözlemliyoruz çalıştın. Biz senin yanındayız. İnşallah senin için hayırlısı ne ise o olsun’ deyip çocuğa kabullenici davranmak gerekir. Çabasını gayretini desteklemek gerekir.

Sınava yanlış anlamlar yüklenmemeli

Anne babada yüksek motivasyon var. ‘Sen kazanırsın, sen aslansın, sen kaplansın. Benim kahramanımsın’ denildiğinde çocuğa fazla yüksek motivasyon yüklendiği zaman da çocukta ‘Kazanamazsam annem babam mahvolacak, perişan olacaklar. Onları çok üzeceğim’ diyerek aşırı bir suçluluk duygusu geliştiriyor. Bu kez kaygı daha da artıyor. Bu nedenle anne baba sınava yanlış anlamlar yüklememeli. Sınav sanki çocuğun değerlilik ölçüsü gibi görülüyor. Hâlbuki sınav, insanın hayat yolunda ilerlerken önüne çıkan basamaklardan bir tanesidir. Başaramazsa bu basamağı daha sonra aşabilir. A planı olmadıysa B planı vardır. Bu şekilde alternatifli olarak çocuğa düşündürtmek gerekiyor. Sınav stresini aşmayı öğrenmek, kişinin bütün stresleri aşmayı öğrenmesinin anahtarıdır. Performans anksiyetesi deniyor buna. Kişinin performansı yüksek olduğu zaman böyle durumlarda kaygı da yükseliyor. Stres yönetimi yapabilen kişiler, başka engellerle karşılaştığı zaman stres altında soğukkanlı kalmayı başarabiliyor. Bunlar da bu yaşlarda öğreniliyor. Anne baba önce kendi streslerini kontrol etsin” tavsiyesinde bulundu.

Sınava girecek adaylar bu tavsiyelere kulak verin

İçinde sevgi olan bir disiplinin önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, öncelikle pandemi ile ilgili kaygıların alınan önlemler nedeniyle azalabileceğini belirterek “LGS sınavlarında gereken önlemler alındı. Sınav saatlerinde sokağa çıkma yasağı uygulandı. Aynı tedbirler YKS’de de olacak. Böyle durumlarda kamu otoritesine güvenmek lazım. Adayların maske takmaları, fiziksel mesafe kurallarına uymaları önemli” diye konuştu.

Sınav danışmanlarından destek alınmalı

Pandemi döneminin bir avantajının ders çalışmak için sınırsız bir zaman ortaya koyduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, önerilerini şöyle sıraladı:“Gençler daha çok çalışabilecekleri bir zaman buldular. Büyük kısım bunu fırsat olarak değerlendirdi. Dikkatlerini toplamayı başardılar. Bu nedenle sınavdan bir gün önce kâğıt kalemi bırakmak önemli. Bir hafta içinde de zaten yeni konu öğrenilmez. Sadece pekiştirmeler yapılır, tekrarlamalar yapılır. Bunları yapsınlar. Muhakkak danışman hocalarından sınav danışmanlarından destek alsınlar. Sınava başlar, en zor soru gelir. Öğrencilerin en çok yaptığı hata budur. Birdenbire hiç bilmediği bir soru gelince ‘Eyvah ben yapamayacağım, bu çok zor bir sınav’ diye panik yaparsa bildiklerini de yapamaz hale gelir. Böyle durumlarda kişi önem ve öncelik belirleyecek. Takıldığı soruyu işaretlesin, hepsini bitirdikten sonra kalan zamanda o soruya geri dönsün.

Sınavda önemli olan soğukkanlı kalma becerisidir. Sınavda soğukkanlı kalanlar, istediği sonuca ulaşır. Sınav kayık kullanmaya benzer. Panik yaparsanız devrilirsiniz. Soğukkanlı kürek çekerseniz sonucu alırsınız. Bunun öğrenilmesi gerekiyor.”Adayların sonuç odaklı değil, süreç odaklı düşünmelerini de tavsiye eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kaç puan alacağı kontrol edemeyeceği bir şeydir. Ama bunun olması için elinden gelen gayreti göstermek kontrol edebileceği bir şeydir. Gayret, çaba ve davranışlarımız bizim sorumluluğumuzdadır. Sonuç bizim sorumluluğumuzda değildir” dedi.

Anne ve babaların da çocuklarına güven vermelerini ve telkinde bulunmalarını tavsiye eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ailelerin çocuğa ‘Sen elinden geleni yaptın, sonuç istediğin gibi olmayabilir. İnşallah istediğin gibi olur ama olmazsa da B planı yaparız’ şeklinde konuşması gerekir” dedi.

 

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)

İngiltere ve ABD’de yapılan araştırmalara göre üniversite öğrencileri arasında ilaç kullanımında artan bir eğilim göze çarpmış. ABD’de yılında, üniversite öğrencisiyle yapılan bir araştırmada reçetesiz stimulan kullanımının %34’ü bulduğu gözlenmiş (DeSantis, Webb & Noar, ). Yine aynı yılda Nature Dergisi tarafından yapılan ankette, her 5 kişiden birinin odaklanma, hafıza ve konsantrasyonu arttırmak için ilaç kullandığı ortaya çıkmış. İlaç kullanımının en yaygın olarak yaş arasında ve öğrencilerde görüldüğü eklenmiş (Maher, ). Geçen yıllar boyunca da bu oranın arttığı tahmin ediliyor. Bunun sebebi ise, artan rekabetçilik ve öğrencilerin internet üzerinden tek bir tıkla bu ilaçları sipariş etme imkanlarının olması.

Öğrenciler ağırlıklı olarak DEHB (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) tanısı almış kişilere reçeteli olarak tedavi amaçlı verilen psikostimülan ilaçları ve modafinil gibi narkolepsi tanısı almış kişilere verilen ilacı kullanıyorlar. İlaçların temel olarak Merkezi Sinir Sistemi üzerinde uyarıcı bir etkisi var. Böylece kişi saatler boyunca masa başında dikkati dağılmadan çalışabiliyor. Bu sebeple, öğrenciler bu ilaçları ağırlıklı olarak sınav öncesi dönemlerde ve bir proje üzerinde çalışırken kullanmayı tercih ediyorlar. Öğrencilerin pek çoğu bu ilaçlarla üniversite yıllarında tanışmış. Arkadaş çevresinde bu ilaçların yaygın kullanımı nedeniyle, onlar da bir noktada bu ilaçları kullanma kararı almışlar. Öğrencilerin yorumları, ilaçların ders çalışma ve üretkenliğini arttırdığı, yorgunluğu azalttığı yönünde. Buradan yola çıkarak, bu ilaçları kullanmak kulağa hoş geliyor. Peki, bu ilaçları reçetesiz olarak almanın zararları da olabilir mi?

Bu ilaçların beyin üzerindeki etkilerini inceleyen Cambridge Üniversitesi Klinik Nöropsikoloji Profesörü Barbara Sahakian, gençlerin beyinlerinin halen gelişmekte olduğu söylüyor ve ekliyor: “Eğer ciddi bir DEHB probleminiz varsa Ritalin almak sizi daha işlevsel kılabilir; ancak DEHB tanısı olmayan, genç bir bireyseniz bu ilacın beyninizde ne gibi etkileri olabileceğini tam olarak bilemiyoruz” (Sahakian, B. & Morein-Zamir, S., ). Buna ek olarak, bu ilaçları reçetesiz alan öğrencilerin bazıları iştahta azalma ve mide rahatsızlıkları gibi şikayetlerde bulunmuş, ancak bu konuda bilimsel bir veri henüz yok. Akademik performansı arttırmak amaçlı, ilaçları reçetesiz olarak kullanma sorunu sadece medikal bir sorun değil. Aynı zamanda bu durumun etik olup olmadığı konusu da tartışılıyor.

Cakic’e göre () akademik performansı reçetesiz ilaçlar kullanarak arttırmak bazı noktalardan dolayı etik değil. Bunlar, ilaç kullanımın haksız rekabet oluşturması, ilaç kullanmayanlar üzerinde dolaylı yoldan ilaç kullanımı hakkında bir baskı oluşturulması (ilaç kullananlarla eşit düzeyde rekabet edebilmek için) ve tedavi amaçlı olmayan kullanım gibi noktalar. Bazı üniversitelerin etik kurullarında da bu konuya yer verilmiş. Örneğin, Duke Üniversitesi’nin akademik dürüstlük ilkelerinde “ders çalışmaya yardımı olacak ilaçların reçetesiz kullanımı yoluyla haksız avantaj elde etmek” akademik dürüstlük ilkelerine aykırı olarak görülmüş. Üniversitenin Öğrenci İşleri Dekanı Sue Wasiolek, bu maddenin öğrencilerin isteğiyle koyulduğunu söylüyor (Cadwalladr, ).

Burada sağlıklı bir karar verebilmek için duruma genel bir bakıştan ziyade spesifik vaka örneklerini inceleyerek karar vermek gerekiyor. Mesela kapasitesi/bilgisi eşit olan 2 öğrenci olsun. Bunlardan bir tanesi eğer dikkat/odaklanamama gibi problemler yüzünden potansiyelini tam olarak gösteremiyorsa ve ilaç kullanımı da bu alanlardaki işlevselliğini arttırıyorsa durum eşitlenmiş oluyor. Sonuçta sınavlarda amaç kapasiteyi/öğrenilen bilgiyi ölçmek ise nörolojik bir sıkıntısı olan kişinin sorunu çözümlenerek ona diğer insanlarla, potansiyeli göstermek konusunda, eşit olanak tanınmış olur.

Diğer yandan, normal şartlarda kapasitesi başkaları kadar iyi olmayan biri, doğal koşullarda (ilaçsız) elde edebileceği başarıdan daha yüksek bir başarı elde ederse (ilaçlar sayesinde) bu diğer insanlara haksızlık olur. Çünkü eşit koşullarda yarışılmamıştır. Mesela spor branşlarında doping cezası buna benzetilebilir.

Bu yüzden ilacın reçeteli ve doktor kontrolünde kullanımı etik; fakat reçetesiz/keyfi kullanımının etik olmadığı düşünülebilir. Peki ilaç herkese verilseydi o zaman nasıl bir karara varılabilirdi? İlacın herkese verildiği durumda, eğer ilaç herkeste eşit ölçüde bir performans artışı sağlarsa, yine durum adil sayılabilir. Sonuçta baseline (ölçüm öncesi) durumunda kişiler farklı kapasitelere sahip olduğu için ilaç müdahalesi sonrası durumda da farklı sonuçlar elde etmiş olurlar. Son (ilaç sonrası yapılan ölçüm) durumdaki fark da ilacın etkisi diye değil, zaten bu insanların kapasiteleri en başından beri farklıydı diye açıklanabilir.

 

*Bu yazı Uzm. Klinik Psikolog Buğu Subaşıtarafından hazırlanmıştır.

 

Kaynaklar

Cadwalladr, C. (). Students used to take drugs to get high. Now they take them to get higher grades. The Observer. Retrieved from monash.pw

Cakic, V. (). Smart drugs for cognitive enhancement: ethical and pragmatic considerations in the era of cosmetic neurology. Journal of medical ethics35(10),

DeSantis, A. D., Webb, E. M., & Noar, S. M. (). Illicit use of prescription ADHD medications on a college campus: a multimethodological approach.Journal of American college health57(3),

Maher, B. (). Poll results: look who&#;s doping. Nature,

Sahakian, B., & Morein-Zamir, S. (). Professor&#;s little helper. Nature, (),

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır