ölümden sonra yaşam var mı / Öldükten sonra geri dönemeyeceğinizin üç kanıtı – Düşünbil Portal

Ölümden Sonra Yaşam Var Mı

ölümden sonra yaşam var mı

Ölümden sonra yaşam

Ölümden sonraki yaşam; din, felsefe ve mitolojide insanın dünyadaki fiziksel yaşamını tamamladıktan sonra ruh veya bilinç hâlinde sürdürdüğüne inanılan hayat. Öteki dünya ve İslam kökenli bir terim olan ahiret kavramları Türkçede, ölümden sonraki yaşamın sürdürüldüğüne inanılan mekanı tanımlamakta kullanılır.

Ölümden sonraki yaşamla ilgili kavramlar maddeci olmayan, spiritüalist ve dinsel inançlarla ilgilidirler. Bu inançlarda yer bulan ölümden sonra bir yaşamın olduğuna ilişkin en başta gelen temel, ruhun ölümsüzlüğü inancıdır. Bundan başka, ölümden sonraki yaşamın ruhun ölümsüzlüğüne bağlı olmayıp, yalnızca ölmüş kişilerin dirilmeleri şeklinde gerçekleşeceğini savunan inanç da vardır.

Ruhun ölümsüzlüğü inancı[değiştir

&#;l&#;mden sonra ne bekliyor

Güncelleme Tarihi:

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Oluşturulma Tarihi: Eyl&#;l 11,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Dünyasal yaşamın sonsuz olmadığı kesindir. Peki ya ondan sonrası. Hiç merak ettiniz mi? İşte ilginç tartışmalar.

Haberin Devamı

Dünyasal yaşamın sonsuz olmadığı kesindir ve ölüm korkusu olduğu sürece, ölüm sonrasında yaşam umudu sürecektir ve acaba bilinçli ölmenin yolu var mıdır?

Çoğunluğu Asya kıtasında olmak üzere milyonlarca insan ölüm sonrasına inanırlar fakat yaşamaya devam etmeyi de arzularlar. Ama Materyalist Çağ’da da ölüm bir gerçektir ve aynı korkuya yol açmaktadır. Ölümden söz etmek zor bir gerçektir. Öncelikli neden temel olarak psikolojik ve kültüreldir. Zira ölüm konusu tabudur. Ölümü sıkça düşünmek bizi o gerçeğe daha da yakınlaştıracağı düşüncesiyle korku doğurur.

Ölümden söz ettirmeyi zorlaştıran diğer bir neden ise kökünün dilin niteliğine kadar uzanmasıdır. Bu, ölümü bildiğimiz şeylerle kıyaslamamız anlamına gelir. En yaygın benzetme ölümle uykunun kıyaslanmasıdır gibi Her zaman kendimize “ölmek, uykuya dalmaya benzer” deriz. Her ne olursa olsun, ölüm bir doğa konunudur ve hepimizin başından geçecektir. Belki bu sizin ilk ölümünüzdür belki de yüzüncüdür. Ölümü olabildiğince az korkutucu, rahatlatan, huzur veren ve yeni yaşama ilk adımı atmanızı sağlayan bir gerçek olarak düşünmeye çalışabilir miyiz? Cevap bazendir.

Haberin Devamı

Ölümün korkunçluğu insandan insana değişir. Bunca yıllık alışılmış ortamı, eşimizi, dostumuzu, çocuklarımızı ve en önemlisi bedenimizi bu dünyada bırakırız. İyi ama herşeyi terkedersek neden doğuyoruz? Tabii ki evrimleşmek, bilgi alışverişinde bulunmak, ya da klasik cevap olarak da iyiyi kötüden ayırt edebilmek için. Bu bir görüş. Bizce ölüm iç karartan, göz yaşartan, ne zaman geleceği belli olmayan fakat mutlaka gerçekleşecek bir başlangıçtır. Evet, başlangıç diyoruz çünkü ruh için ölüm yoktur, ruh dünyada doğar, ahirette ya da spatyomda tekrar doğar ve yine dünyada doğar. Ruh bedeni terkeder ve başka bedenlerde yaşamaya devam eder. Ölüm bir son değil, öte alem yaşamının başlangıcıdır. Ama bunlar da birer inançtır…

Ruhsal alanda çalışan hiç kimse yaşam ve ölüm konusunda kendisine özgün düşüncelerin ötesine geçemez. Ciddi parapsikologların kabul ettiği gerçek ölüm ötesi olaylar çok nadirdir hatta bazılarına göre ölüm bir yana yaşam da bir istisnadır. Çok az sayıdaki araştırmacı, yaşam sonrası için önerilen modellere inanır, çoğunluk ise yaşam sonrasını uygun bir yaklaşım biçimi olarak görür, iyi bir uzmanın kanıtlarla inançları karıştırmaması gereği bu noktada açık olarak karşımıza çıkar. Parapsikologların çoğunluğunun bakış açısı basit, güvenli ve kuşkucudur. Böyle olması da doğaldır çünkü ulaşılan sonuçlar kısmen taraflı, çoğu zaman da tümüyle bireyseldir.

Haberin Devamı

Kamuoyu olan biteni duymuyor veya duyurulmamakta ama artık bilim dünyasında, ölümsüzlük peşinde koşan, ölümsüzlüğü arayan ve hatta yakaladığını iddia eden gruplar var. Öte yandan, insan bedeninin ölmek için doğmadığı da iddia ediliyor; eğer ölümsüzlük fikri bilinçaltımızda yer alır ve hücrelerimize işlerse ölmeyebiliriz deniyor

Aslında Batı dinleri cennetin yükselmiş bilincin diyarı olduğunu savunuyorlar. Duygusal sevinç doğu ve batı geleneklerin ortak fenomenidir. Harvard University yöneticisi Lawrence E. Sullivan batıdaki düşünce doğrultusunda cennetin sonsuz bir bayram ve eğlence yeri olduğunu iddia etmektedir. Gökyüzü, Tanrı’nın sevgiyle ve barışla yıkanmış yüzü önüne çıkana kadar, ruhun yaşadığı yerdir. Çoğu dünya dinlerinde ortak bir inanç var; Ölümden sonraki hayatın şartları dünyadaki davranışlara göre değişkendir. Öbür dünyada yaşadıklarımız dünyadaki hayat tarzımızın bir sonucudur. Doğuda kader deniyor batıda ise davranışlarımızın ahlaki neticeleri. İkisi de hayatımızı iyi yaşamaya mecbur edici.

“Visions Of The Afterdeath-Ölüm sonrası vizyonları” Proje: “Institude For The Study Of Afterdeath (ISA)”
Değişik kültürlerin ölüm sonrası inançları
Lider: Sukie Miller
Amaç: Amerikalıların ölüm üzerindeki tutumu için bir karşılaştırma olarak kullanıldı.
Cevaplar Hindistan’dan Sikhler’in, Brezilya’dan Guaraniler’in ve Nigerya’dan
Yorubalar’ın inançlarıyla karşılaştırıldı.

Haberin Devamı

Denek kitle: kişi
* İstatistikler, katılımcıların, öbür dünyada neşenin, sevincin ve ışığın var olduğu
görüşünde birleştiklerini gösteriyor.
* İnsanlar yaşlandıkça gelecek hakkında daha az iyimser oluyorlar. Bu insanlar öbür
dünyada sevincin ve huzurun var olmayacağını ve ölenle yaşayan arasında bir iletişim
bulunmayacağına inanıyorlar.
* Kadınlar, daha çok ölüm sonrasının kötü değil, daha ılımlı olduğunu düşünürken,
reearkarnasyona inanıyorlar.
* Erkekler ise, ölümden sonraki yaşamın varlığının bilimsel olarak kanıtlanması gereğine
inandırılmışlar ve ayrıca ölümden sonra duyu olarak yalnız kalacaklarına inanıyorlar.
* Şimdilerde ise ölüm ve ölüm sonrasıyla ilgili sorular sormaya yeni bir tür ilgi var. Batıda AIDS’den ölen genç bir nesil var. Bunlar ani ölümler değil, sürüp giden
hastalıklar. İnsanların düşünmek için zamanları var, ölüme karşı gelmeliler ve
hiddetlenmeliler.
* İstatistiklerden de anlaşılacağı gibi öbür dünya hakkında pozitif bir ümit var.
* Modern insanlar dini kökenlerine olan güçlü bağlılıklarını kaybetmiş gibi görünüyorlar.
Bir çoğu kiliseye gitmeye önem verilmeyen bir ortamda büyümüş, diğerleri ise
kiliseden vazgeçmişler. Bu insanlar, ölünce İsa’yagideceğini söyleyen ölüm döşeğindeki büyük annelerine inanmakta gittikce zorlanıyorlar.
* Modern batıda ölüm güncel yaşamın bir parçası değil, dini kurumlar tarafından
organize edilen ve sisteme bağlanan dinsel bir olay olarak yaşanıyor. Diğerlerinde ölüm
kapılar arkasına saklanan bir şey değil, atmosfer ruhlarla dolu.
* Soykırım; Cases of Reincarnation from the Holocaust”un yazarı Rabbi Yonassan
Gersom diyor ki: “Musevi geleneğinin öğrettiği gibi her yaşam değerli ve kendi içinde
 önemlidir. Bu yüzden ruh büyümeye devam ettiği gibi, özgürlük sonsuzlukta devam
ediyor.”
* Doğu dinleri değişik bir yol izliyorlar. San Jose State Üniversitesi’nde dinleri
karşılaştıran Prof. Kenneth Kramer’e göre, öbürdünya yolcusu bireysel yokolma fikrine bağlı olmamak için istiyor ve şöyle devam ediyor: “Bu bizi yüksek bilince bağlanmakta ve bizi sadece bir insan olmaktan kurtaran ve ebedi yapan şeydir.”
* Cehenneme inanç azalmıştır ama cennete olan inanç aynı kalmıştır. İnsanlar tanrının
onlara kötü birşey yapabileceğine artık inanmıyorlar. İyimserlik, ölümün çok güç ve acı
dolu bir seyahat ile başladığını düşünen kültürlerle çatışıyor.

Ölümden sonra yaşam olup olmadığı evrensel bir sorudur. Eyüp, “İnsanı kadın doğurur, günleri sayılı ve sıkıntı doludur. Çiçek gibi açıp solar, gölge gibi gelip geçer&#; İnsan ölür de dirilir mi?” diyerek hepimizin hislerini dile getirir (Eyüp , 14). Bu soru, Eyüp gibi, hepimizin kafasını kurcalayan bir sorudur. Öldükten sonra bize tam olarak ne olur? Var oluşumuz basitçe son mu bulur? Yaşam kişisel büyüklüğe erişmek için bu dünyadan ayrılıp yeniden dönmeyi sağlayan bir döner kapı mıdır? Herkes aynı yere mi gider yoksa farklı yerlere mi gideriz? Gerçekten de bir cennet ve cehennem var mıdır?

Kutsal Kitap bize, sadece ölümden sonra yaşam var olmakla kalmaz, sonsuz yaşam o kadar yücedir ki, “Tanrı&#;nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmedi, hiçbir kulak duymadı, hiçbir insan yüreği kavramadı” der (1 Korintliler ). Beden almış Tanrı olan İsa Mesih, bizlere bu sonsuz yaşam armağanını vermek için yeryüzüne gelmiştir. “Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza O’na verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk” der (Yeşaya ). İsa hepimizin hak ettiği cezayı Kendi üzerine almış ve bizim günahımızın cezasını ödemek için hayatını feda etmiştir. Üç gün sonra ölümden dirilerek ölüm üzerinde zaferli olduğunu kanıtlamıştır. Kırk gün boyunca yeryüzünde kalmış ve gökyüzüne dönmeden önce binlerce kişi O’nun yeryüzündeki dirilmiş varlığına tanık olmuştur. Romalılar , “İsa suçlarımız için ölüme teslim edildi ve aklanmamız için diriltildi” der.

Mesih’in dirilmesi iyi belgelenmiş bir olaydır. Elçi Pavlus, insanları bu olayın gerçekliği konusunda görgü tanıklarını sorgulamaya davet etmişti ve kimse bu olayın gerçekliğine itiraz edememişti. Diriliş, Hristiyan imanının köşe taşıdır. Mesih ölümden diriltildiği için bizler de kendimizin diriltileceğimiz konusunda imana sahip olabiliriz. İsa Mesih’in diriltilmesi, ölümden sonra yaşam olduğunun nihai kanıtıdır. Mesih, yaşamak üzere diriltilecek olan insanlardan oluşan büyük hasadın sadece ilkiydi. Fiziksel ölüm, hepimizin akrabamız olan bir adam, Adem aracılığıyla gelmişti. Ama, İsa Mesih’e iman aracılığıyla Tanrı’nın ailesine evlat olarak kabul olunanların hepsine yeni yaşam verilecektir (1 Korintliler ). Tanrı, İsa’nın bedenini dirilttiği gibi, bizim bedenlerimiz de İsa’nın dönüşünde diriltileceklerdir (1 Korintliler ).

Hepimiz sonunda diriltileceğimiz halde, herkes cennete gitmeyecektir. Herkesin bu hayattayken bir seçim yapması lazımdır ve bu seçim de kişinin sonsuzlukta nereye gideceğini belirleyecektir. Kutsal Kitap, biz insanların kaderimizin bir kez ölmek, sonra da yargılanmak olduğunu söyler (İbraniler ). Mesih’e imanla aklananlar, sonsuz yaşamı cennette geçireceklerdir ama Mesih’in Kurtarıcıları olmasını ret edenler sonsuz cezalarını çekmek üzere cehenneme gönderileceklerdir (Matta ). Cehennem de cennet gibi, sadece bir var oluş konumu değil, gerçek bir yerdir. Doğru olmayan kişilerin Tanrı’nın hiç bitmeyen, sonsuz gazabını çekecekleri bir yerdir. Cehennem, dipsiz derinlikler (Luka ; Vahiy ) ve içindekilere gece gündüz işkence edilecek bir ateş ve kükürt gölü olarak tanımlanmıştır (Vahiy ). Cehennemde, üzüntü ve öfkeyi belirten ağlayış ve diş gıcırtısı olacaktır (Matta ).

Tanrı kötülerin ölümünden sevinç duymaz, ancak onların yaşayabilmeleri için onların kötü yollarından dönmelerini arzular (Hezekiel ). Ama Tanrı bize zorla boyun eğdirmeyecektir; eğer biz O’nu ret etmeyi seçersek, sonsuza dek O’ndan ayrı yaşama kararımızı kabul eder. Yeryüzündeki yaşam bir sınav, gelecek olan şeylere bir hazırlıktır. İnanlılar için, ölümden sonra yaşam cennette Tanrı’yla sonsuz yaşamdır. İman etmeyen kişiler için, ölümden sonra yaşam ateş gölünde geçecek olan sonsuzluktur. Ölümden sonra nasıl sonsuz yaşamı alabilir ve sonsuzluğu ateş gölünde geçirmekten uzak durabiliriz? Bunun sadece bir tek yolu vardır, o da İsa Mesih’e iman edip O’na güvenmektir. İsa, “Diriliş ve yaşam Ben&#;im. Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek” demiştir (Yuhanna ).

Karşılıksız sonsuz yaşam armağanı herkese açıktır. “Oğul&#;a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğul&#;un sözünü dinlemeyen yaşamı görmeyecektir. Tanrı&#;nın gazabı böylesinin üzerinde kalır” (Yuhanna ). Bize öldükten sonra Tanrı’nın kurtuluş armağanını kabul etme fırsatı verilmeyecektir. Sonsuzluk için nereye gideceğimiz, yeryüzünde yaşarken İsa Mesih’i kabul ya da ret etmiş olmamızla belirlenecektir. “Çünkü Tanrı diyor ki, ‘Uygun zaman işte şimdidir, kurtuluş günü işte şimdidir.’” (2 Korintliler ). Eğer, Tanrı’ya karşı günahımızın tamamen ödenmesi için İsa Mesih’in ölümüne güvenirsek, sadece yeryüzünde anlamlı bir yaşam sürmenin değil, ölümden sonra da Mesih’in yüce huzurunda sonsuz yaşam sürme garantisini alırız.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır