kaynağı değiştir]
11 Mart yılında Gönen, Balıkesir'de doğdu. Yüzbaşı Ömer Şevki Bey'le, Fatma Hanım'ın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan biridir. Öğrenimine Gönen'de bir mahalle mektebinde başladı. Ömer Şevki Bey'in görevinin nakli dolayısıyla Gönen'den ayrılan aile, İnebolu ve Ayancık'tan sonra İstanbul'a geldi.
Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanî'ye, ders yılı başında Askerî Baytar Rüştiyesi'nin subay çocukları için açılmış özel sınıfına kaydedildi. Bu okulu 'da tamamlayarak Kuleli Askeri İdadisi'ne yazıldı. Daha sonra Edirne Askeri İdadisi'ne nakil olarak eğitimine, arkadaşı Enis Avni ile birlikte burada devam etti.[2] İlk edebi çalışmaları olan şiirlerini Edirne’deki öğrenciliği sırasında yazdı.[3]
'de idadîyi bitirerek İstanbul'a döndü ve Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. İstanbul’da Mecmua-i Edebiye dergisinde şiirlerinin yayımlanmasıyla yayın dünyasına girdi. Tenezzüh adlı ilk hikâyesi bu dönemde, 13 Nisan tarihinde Sabah dergisinde yayımlandı. 9 Ağustos yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine "sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla okulundan sınavsız şekilde, 19 yaşında mezun oldu.
Ömer Seyfettin (d Mart , Gönen/Balıkesir 6 Mart , İstanbul)
11 Mart te Gönende doğdu. 6 Mart de İstanbulda henüz 36 yaşındayken yaşamını yitirdi. Çağdaş Türk öykücülüğünün ve Milli Edebiyat Akımının kurucularındandır.
Kafkas göçmenlerinden Yüzbaşı Ömer Şevki Beyin oğlu. Öğrenimine Gönende başladı. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmemeleri için annesiyle bilikte İstanbula gönderildi. de Aksaraydaki Mekteb-i Osmaniyeye yazdırıldı. da Eyüpteki Baytar Rüşdiyesini bitirdi. Edirne Askeri İdadisinden sonra te İstanbulda Mekteb-i Harbiyeden mezun oldu. Mülazim (teğmen) rütbesiyle orduya katıldı. İzmir Zabitan ve Efrat Mektebinde bir süre öğretmenlik yaptı. de merkezi Selanikte olan 3üncü Orduda görevlendirildi. da ordudan ayrıldı. Ama Balkan Savaşı çıkınca tekrar askere alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Yanya Kalesinin savunması sırasında Yunanlılara esir düştü. Bir yıl süren tutsaklıktan sonra İstanbula döndü. Kısa bir süre Türk Sözü dergisinin başyazarlığını yaptı. te Kabataş Lisesine edebiyat öğretmeni olarak atandı. Ölümüne dek bu görevi sürdürdü.
Yazmaya Edirnedeki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiiri Hiss-i Müncemid Ömer imzasıyla de Mecmua-i Edebiyede yayınlandı. İlk öyküsü İhtiyarın Tenezzühü de Sabah gazetesinde yer aldı. İzmir ve Makedonyada görevliyken yazdığı şiir, öykü ve makaleler çeşitli dergilerde çıktı. Askerliğe ara verdiği dönemde ise yazıları Rumeli gazetesi ve çeşitli dergilerde yayınlandı.
Selanikte yayınlanan Genç Kalemler dergisindeki yazılarıyla ünlendi. Derginin ikinci dizisinin ilk sayısında Nisan de yayınlanan Yeni Lisan başlıklı yazısı Milli Edebiyat akımının başlangıç bildirgesidir.
Yazılarında, yalın, halkın konuştuğu ve anladığı bir dil kullanmak gerektiğini savundu. Türkçenin kendi kurallarına uygun yazılmasını, Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmasını istedi. Milli Edebiyat akımının öncülüğünü Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntemle birlikte sürdürdü.
1inci Dünya Savaşı yıllarında Yeni Mecmuada yayınlanan öyküleriyle ününü iyice yaygınlaştırdı. Öykülerini kişisel deneyimlerine, tarihsel olaylara ve halk geleneklerine dayandırdı. Günlük konuşma dilini kullanması, öykülerine canlı ve etkileyici bir özellik verdi. Çok değişik konular işledi. Bunları anlatırken yergiye, polemiğe, komik durumlara ve toplumsal yorumlara da yer verdi.
Ömer Seyfettin, olay ya da Maupassant tarzı öykücülüğün kurucu ismidir. Öykülerinde büyük oranda realizm etkisinde olduğu görülmektedir. Öykülerindeki kahramanlar için çok yönlü ve derin bir psikolojik çözümleme yapmamıştır. Öykülerinde anlatımı daha etkili kılmak için efsanelerden, atasözlerinden, deyimlerden ve halk hikayelerinden sık sık faydalanır. Öyküleri genellikle sürpriz bir sonla bitmektedir.
Ölümünden sonra da öykülerini önce Ali Canip Yöntem derledi. Ardından Ahmet Halit Kitabevi da bir derleme yaptı. den sonra Şerif Hulusi, öykülerini yeniden gözden geçirip 10 cilt halinde yayınladı. Rafet Zaimler Yayınevi de 30 öykü daha ekleyerek 11 ciltlik bir külliyat halinde yayınladı. Son olarak Bilgi Yayınevi, Bütün Eserleri adıyla tüm öykülerini 16 kitapta topladı. Kahramanlar, Bomba, Yüksek Ökçeler, Yüzakı, Yalnız Efe, Falaka, Aşk Dalgası, Beyaz Lale, Gizli Mabet bu dizideki öykü kitaplarından bir bölümü.
İnceleme kitaplarında Tarhan, Ayın Sin rumuzlarını kullandı.
Ömer Seyfettinin Eserlerine İlişkin Değerlendirmeler
Bahar ve Kelebekler: Genç Kalemlerde yayımlanan öykülerinden biridir. Yeni Lisân makalesinde ortaya koyduğu hususları örnekleyen kullanımlar içermesi açısından önemlidir. Yani yeni lisan konusunda dile getirdiği teorinin pratiğe dönüşmüş halidir.
At:de yayımlanmıştır. Ömer Seyfettin öykücülüğünün ana hususları ihtiva eden karakteristik metinlerden biridir.
Ömer Seyfettinin öykülerindeki ana hususlar:
Öyküleri şu alt başlıklar etrafında ele alınabilir:
Tarihî hikâyeler
Peçevi Tarihi başta olmak üzere Ömer Seyfettin bir dizi konusunu tarihten alan hikâye yazmıştır. Bu hikâyelerin amacı, Türk devletinin güçlü yönlerini öne çıkarmaktır. Devlet adamları, askerler bu öykülerin ana kadrosunu oluşturmaktadır.
Balkanlar ile İlgili Hikâyeler
Balkanları iyi bilen Ömer Seyfettin, bir kısmı da kendi başından geçen hikâyeler kaleme almıştır. Ömer Seyfettin, Balkan Savaşı sırasında orduya çağrılmış, o günlerde kısa kısa yazdığı günlükleriyle o günlerin iç burkan acı şartlarını ortaya koymuştur. En acı olayları; keskin ve kısa ifadelerle anlatan bu rûz-nâme, Balkan Savaşı hakkındaki önemli belgelerden biridir. Yunanlılara esir düşen Ömer Seyfettin, Nafliyon kasabasında 10 ay kadar kalmış ve 15 Kasım te esaretten kurtulmuştur.
Çanakkale Savaşı ile İlgili Öyküler
Çocukluk ve Gençlik Hatıralarından Yola Çıkarak Yazdığı Öyküler
Masal ve Fanteziler
Türkçülük Düşüncesini Telkin Etmek Üzere Yazmış Olduğu Öyküler
Önemli Açıklama
Ömer Seyfettinin Efruz Bey ve Ashab-ı Kehfimiz adlı eserleri kimi kaynaklarda roman, kimi kaynaklarda ise uzun hikâye olarak adlandırılmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre bu eserler Batı edebiyatında örnekleri görülen novella bağlamında değerlendirilmelidir.
Efruz Bey
Ömer Seyfettin Efruz Bey tipiyle, arasında ülkenin düşünce ve siyaset alanında öne çıkan, biraz gösteriş budalası, yarı aydın ve kendilerini soylu sanan birtakım tanınmış kişileri karikatürize etmiştir.
Diğer Eserleri
Ayrıca bakınız ⇒Ömer Seyfettinin Hikayeciliği
Şiir:
Roman:
Öykü:
İnceleme: