Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı karara göre yüz yüze veya uzaktan eğitimde öğrenciler derse katılım sağlamazsa öğretmenlerin ek ders ücretleri ödenmeyecek. Eğitim Sen Bolu Şubesi Başkanı Zehra Kulalı Gezici, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin kesilmesine tepki göstererek; “İktidar pandeminin her türlü faturasını halka, emekçilere kesiyor. Öğrencinin derse gelmemesi öğretmenin sorumluluğunda değil. Öğrencinin uzaktan eğitim araçlarından olmayışından kaynaklı derse katılmaması, eğitim yöneticilerinin problemi. Burada öğretmenin bir hak kaybının olması kabul edilebilir değil. ” dedi.
Özel Haber: Aslı Akış
Öğrencilerin birçoğu uzaktan eğitime erişim sağlayamazken, Milli Eğitim Bakanlığı, 19 Nisan tarihli kararı ile öğrencilerin uzaktan veya yüz yüze eğitime katılmamaları durumunda öğretmenlerin ders ücretlerinin kesileceğini açıkladı. Kararda, “Öğretmenlerin, öğrencilerin derse katılmamaları nedeniyle yerine getiremedikleri ders görevlerini yapmış sayılmalarının mümkün bulunmadığı değerlendirilmektedir” denildi.
Öğrencilerin derse katılamamasının faturasının öğretmenlere kesildiğini vurgulayan Gezici, “Öğrencilerimiz salgının seyriyle birlikte yüz yüze eğitime katılımları giderek düştü. Son derece az. Uzaktan eğitimle de biliyorsunuz zaten uzaktan eğitim araçlarına ulaşamayan öğrencilerimizde söz konusu. 5 milyona yakın öğrencimiz 4 milyonun üzerinde uzaktan eğitim araçlarına ulaşamadığı için eğitime de katılmıyor ya da başka sebeplerden dolayı devam eden bir süreç.
“AKIL ALIR KABUL EDİLİR BİR DURUM DEĞİL”
Milli Eğitim Bakanlığı şöyle bir şey uygulamaya konuldu. Van’dan bir görüş sunulmuş bakanlığa. Bakanlıkta görüş bildiriyor. Diyor ki, uzaktan ya da yüz yüze eğitimde öğrenci katılmadığı zaman öğretmen fiilen dersini yerine getirmemiştir ve buna ek ders ödenmez diyor. Şimdi bu akıl alır, kabul edilir bir şey değil. Öğretmenin salgının seyrine rağmen toplu taşıta biniyor, okula geliyor ve mesai kavramı başlamış oluyor. Okuluna geldiğinde öğrencinin olmaması, öğrencimizin derse katılamamasının faturası öğretmene kesiliyor. Oysaki öğretmen hazırlığını yapmış, planlamasını yapmış vs. bu bizim kabul edebileceğimiz bir konu değil ama biz iktidarın kaynakları nasıl kullandığıyla ilgili olarak baktığımızda bunun gerçekten tercih olduğunu hep söyledik ve görüyoruz” dedi.
“ÖĞRETMENİN HAK KAYBININ OLMASI KABUL EDİLEMEZ”
Gezici, öğrencilerin uzaktan eğitim araçlarının olmayışından kaynaklı derse katılmamasının, eğitim yöneticilerinin problemi olduğunu belirterek, “Emekçilere geldiğinde, işçilere, kamu emekçilerine bu tür faturaların emekçilere kesildiğini görüyoruz. Biz de iktidara diyoruz ki, hani geçilmeyen köprülerin, inilmeyen hava alanlarının otoyolların garantilerini verenlere pek bir kamuyu zarara uğratmakla ilgili herhangi bir şey yok. Bu pandemi koşullarında insanlar gerçekten ekonomik anlamda çok çok zor durumlardayken, biz 81 milyon o garantileri ödüyoruz ama öğrencinin derse gelmemesi öğretmenin sorumluluğunda değil. Öğrencinin uzaktan eğitim araçlarından olmayışından kaynaklı derse katılmaması, eğitim yöneticilerinin problemi. Burada öğretmenin bir hak kaybının olması kabul edilebilir değil. Zaten biz bu konuda da hukuki olarak mağduriyet yaşayan arkadaşlarımızın yanında olacağımızı belirtiyorum” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer Kocaeli Robotik Kodlama Atölyesi (KODELİ) açılışının ardından Eğitim-Öğretim Toplantısı’na katılarak göreve geldiği günden beri ülke genelinde yapılan eğitim çalışmalarını açıkladı. Toplantıya Vali Seddar Yavuz, AK Parti Kocaeli milletvekilleri Cemil Yaman, İlyas Şeker ve Mehmet Akif Yılmaz, Kocaeli BüyükşehirBelediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, MEB Personel Genel Müdürü Fehmi Rasim Çelik, İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmenşen, AK Parti İl Başkanı Mehmet Ellibeş, MHP İl Başkanı Yunus Emre Kurt, öğrenciler ve öğretmenler katıldı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na tepki gösteren öğretmenlerin eylem yapmalarının manipülasyondan ibaret olduğunu belirten Bakan Özer, “Bu konuda ülkemizde bir manipülasyon oluştu yazdan beri. Öğretmenlik Meslek Kanunu, bir kariyer sistemidir. Mesela 10 yıllık bir öğretmene basit bir sınavla uzman ünvanı verilmesini istedik. Bir de dedik ki yüksek lisans yapmışsa uzman öğretmenlik sınavından muaftır ve sınava da isteyen girer isteyen girmez.” şeklinde konuştu.
Eyleme katılmak için velilerle işbirliği yapan öğretmenlerin de olduğunu belirten Özer, “Bu isteğe bağlı bir kariyer sistemidir, sanki biz demişiz herkes bu sınava girmek zorunda ama gelinen nokta da ortada. Bir de siyasi partilere boykot çağrısı yaptılar. O eyleme katılan öğretmenlerimizin ders ücreti kesilecektir. Veli ile temasa geçip öğrencilerin gelmesine engel olan öğretmenler hakkında da suç duyurusunda bulunulacaktır, bu da buradan böyle bilinsin” dedi.
AK Parti döneminde eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması için ciddi adımlar atıldığını söyleyen Bakan Özer, Katsayısı zulmü nedeniyle yıllarca insanların okumak istediği bölümlerin okunmasına engel olundu. Katsayı zulmü bu dönemde kaldırıldı, türban sorunu bu dönemde kaldırıldı. Şartlı eğitim yardımı, pansiyonlar, ücretsiz eğitim desteği, burslar, ücretsiz ders kitapları ve yardımlar… Bugün gelinen noktada ne kadar yol aldığımız görünüyor. Pisa ve Time gibi araştırma merkezlerinde başarılarımızın sıralamasını görüyoruz. Bu yapılanların da bir kaynağı var, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a eğitime vermiş olduğu desteklerden dolayı teşekkür ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Göreve geldiği dönemde okul öncesi eğitimin düşük oranda olduğunu ifade eden Bakan Özer bu oranın arttığını belirterek, “Okul öncesini tüm Türkiye’de yerleştirebiliriz. 2 bin tane okul varken şu an bu sayı çok fazla yükseldi. 3 yaştaki yüzde 9 olan okullaşma oranını da yüzde 14’e çıkardık. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için attığımız bir başka adım ise kitap dağıtımı ve kütüphaneler yapmak oldu. Bu ülkede kütüphanesi olmayan tek bir okul kalmadı. Kitap sayısını 85 milyona çıkardık.” diyerek sözlerini tamamladı.
#kocaeli, seddar yavuz, belediye, eğitim, parti, yol, Türkiye, GENEL, Büyükşehir
|
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CGUzmani -- 24 Nisan ; > |
|
|
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı > |
Dersine girilmeyen öğretmenin EK DERS ÜCRETİ KESİLECEKSE mantıklı geldi bana. Sonuçta ana maaşı değil kesilen. Öbür Türlü kağıt üsttünde ek ders al ama kimse gelmesin sende anlatma evde yat ve EK DERS ÜCRETİ al biraz saçma olmaz mı ? |
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi radko -- 24 Nisan ; > |
Burada konu dersine girilmeyen EK DERSİN ücretinin ödenmemesi mevzusu. Çok farklı bir yerden bu konuda haklı çıkılmaz ki. SEnin söylediğin köy okulu muhabbeti varsa o konu farklı ve sen haklısındır belki. Ama Trakyada veya büyük şehirde yaşayan bir öğretmen neden girilmeyen dersinden ekstra para alsın ? |