Öss Bi̇yoloji̇ Sorulari Ve Cevaplari
1. Bir osmoz deneyinde,bir patates yumrusundan alnan eit arlktaki drt para, ayr ayr olarak,iinde eit hacimde, ancak farkl deriimde tuz zeltileri bulunan, I, II,III, IV numaral lekli kaplara konmu ve kaplarn az kapatlmtr. Bu drt ortamda bulunan patates paralarnn arlklarnda, t sresince saptanan deimeler aadaki grafiklerde gsterilmitir.
Bu grafiklere gre, deneyde kullanlan ortamlarn, deriimi en az olandan en ok olana doru sralan aadakilerden hangisidir? A) I, III, II, IV B) II, I, IV, III C) III, I, IV, II D) III, V, II, I E) IV, II, III, I
2. Aadakilerden hangisi, insanda, hcre zarnda yer atan protein molekllerinin ilevlerinden biri deildir? A) Hcre iin zgl olan hormonlara cevap verme B) ATP sentezleme C) Hcre iine alnacak maddeleri seme D) Dier hcrelerle iliki kurma E) Komu hcreleri tanma
3. Bir bakteri kltrnn bir damlas lam zerine damlatlp mikroskopta incelendiinde, bakterilerin damlann her yerine dalm olarak bulunduu gzleniyor (ekil 1). Bu damla lamelle kapatldktan sonra ise, bakterilerin lamelin kenarlarnda topland gzleniyor (ekil 2). Lamel kaldrlarak damlann iine bir yeil alg konulup lamel tekrar kapatldktan bir sre sonra, bakterilerin bir ksmnn algin evresinde toplanmaya balad gzleniyor (ekil 3).
Bakterilerin dalmnda gzlenen bu deiikliklere, I. bakterilerin fermentasyon yapmas, II. algin fotosentez yapmas, III. bakterilerin oksijenli solunum yapmas olaylarndan hangileri neden olabilir? A) Yalnz I B) Yalnz II C) I ve II D) I ve III E) II ve III
4. Biri bcekil beslenen, dieri bcekil olmayan iki bitkide; I. hcre d protein sindiriminin gerekletirilmesi, II. fotosentez iin, karbonu iaretlenmi CO2 verildiinde, iaretli karbonun hcrede sentezlenen proteinlerdeki amino asitlerin hepsinde bulunmas, III. hcrelerinde, proteinlerin amino asitlere paralanmas zelliklerinden hangileri ortaktr? A) Yalnz I B) Yalnz II C) Yalnz III D) I ve II E) II ve III
5. Bir gle endstriyel atk, tarmsal gbre ve evsel atklarla tanan fosfor ve azot tuzlarnn artmas, bu ekosistemde trofikasyona neden olur. trofikasyon, bu glde aadakilerden hangisine yol amaz? A) Derinlere doru, gl suyunun oksijen deriiminde azalma B) Besin piramidindeki basamak saysnda artma C) kelmede (sedimantasyonda) artma D) Derinlere doru, gl suyunun k geirgenliinde azalma E) Kokumada artma
6. I. Vcut svs deriiminin, d ortamn deriimiyle eit olmasn salama II. Enerji kullanarak tuzu dardan alma III. Seyreltik idrar oluturma IV. Su imeme Yukardakilerden hangileri, tatl sularda yaayan balklarn zellikleridir? A) I ve II B) II ve IV C) I, II ve III D) I, III ve IV E) II, III ve IV 7. Sinir sisteminin levlerini incelemek iin dzenlenen bir deney srasnda, beyni tahrip edilmi bir kurbaada, aadakilerden hangisi gereklemez? A) Kalbinin almas B) Solunum yapmas C) Parmak aras perdesindeki klcal damarlarda kann akmas D) Asit damlatlan bacan ekmesi E) Besini yakalamak iin dilini uzatmas
8. Bir insanda, atar damar, klcal damar ve toplar damardan gemekte olan kann, normal ak hzn gsteren grafik aadakilerden hangisidir? A) B)
C)
D)
E)
9. Baz bireyleri numaralanm olan aadaki soy aac, bir ailedeki bireylerin, X kromozomunda, ekinik bir alelle tanan bir zettikle ilgili fenotiplerini gstermektedir.
Buna gre, bu bireylerin genotipleriyle ilgili; I. 2. bireyde, zellikle ilgili alellerden biri baskndr. II. 3. bireye, zellikle ilgili alel 1. bireyden geer. III. 4. bireye, 1. ve 2. bireylerden zellikle ilgili farkl aleller gemitir. yarglarndan hangileri dorudur? A) Yalnz I B) Yalnz II C) Yalnz III D) I ve III E) II ve III
nsan embriyosunun normal geliiminde, I. mitoz II. mayoz -I ve mayoz - II III. farkllama olaylarndan hangileri grlr? A) Yalnz I B) Yalnz II C) Yalnz III D) I ve III E) II ve III
Bir canl grubunun, rnein bceklerin, jeolojik devirlerden gnmze kadar, ok sayda farkl trle devamlln srdrmesini ve ok farkl yaam ortalarna evrimsel olarak uyum gstermesini; I. populasyonun gen havuzundaki alel frekanslarnn (rastlanma sklnn), nesiller boyunca ayn kalmas, II. bir ylda oluan dl (nesil) saysnn fazla olmas, III. kaltsal varyasyonlarnn ok olmas, IV. her dlde (nesilde) ok sayda yavru olumas zelliklerinden hangileri salamaz? A) Yalnz I B) Yalnz II C) I ve III D) II ve IV E) III ve IV
Aadaki grafikte, bir glde; k, scaklk, besin tuzlar miktar ve fitoplankton younluunda mevsimlere gre gerekleen deimeler gsterilmektedir.
Bu grafikteki bilgilere dayanarak aadaki yarglardan hangisine varlamaz? (Grafikte verilenler dndaki etkenler dikkate alnmayacaktr.) A) Fitoplankton younluunun L - R arasndaki deiimi, besin tuzlarnn miktaryla ilikilidir. B) Fitoplankton younluunun S - V arasndaki azalmas, scaklkla ilikilidir. C) Ik ve scaklk, fitoplankton younluu iin her mevsimde snrlayc olmutur. D) lkbaharda besin rekabeti, fitoplankton younluunda L - M arasndaki azalmaya neden olmutur. E) Sonbaharda besin tuzlan miktarnn artmas, fitoplankton younluunun R - S arasndaki artnda etkili olmutur.
Cevap Anahtar: C, B, E, C, B, E, E, A, D, D, A, C.
Footer menu
ÖSS BİYOLOJİ SORU VE ÇÖZÜMLERİ
S1: Bir osmoz deneyinde,bir patates yumrusundan alınan eşit ağırlıktaki dört parça, ayrı ayrı olarak,içinde eşit hacimde, ancak farklı derişimde tuz çözeltileri bulunan, I, II,III, IV numaralı ölçekli kaplara konmuş ve kapların ağzı kapatılmıştır.
Bu dört ortamda bulunan patates parçalarının ağırlıklarında, t süresince saptanan değişmeler aşağıdaki grafiklerde gösterilmiştir.
Bu grafiklere göre, deneyde kullanılan ortamların, derişimi en az olandan en çok olana doğru sıralanışı aşağıdakilerden hangisidir?
A) I, III, II, IV
B) II, I, IV, III
C) III, I, IV, II
D) III, İV, II, I
E) IV, II, III, I
Ç1: Hücreler, az yoğun ortamlarda su alırken, kendilerinden daha yoğun ortamlarda su kaybederler.
Buna göre, az yoğun ortama konulan patatesler, dış ortamdan su alacakları için ağırlıkları artacaktır.
Deneyde kullanılan ortamlardan, I ve III teki patateslerde ağırlık artışı meydana geldiğine göre, bu iki patatesin hücreleri dış ortamdan su almıştır, yani az yoğun ortamlara konulmuştur.
En çok ağırlık artışı III. ortamda olduğu için de, en az yoğun olan ortamın II! olduğu anlaşılır.
II. ortamdaki patateste ağırlık azalmasının meydan gelmesi, bunun su kaybettiğini gösterir.
Buna göre ise, en yoğun ortam II olmalıdır.
IV. ortam ise, patates hücreleri ile aynı yoğunlukta (izotonik) olduğundan, herhangi bir ağırlık artışına neden olmamıştır.
Cevap C
S2: Biri böcekçil beslenen, diğeri böcekçil olmayan iki bitkide;
I. hücre dışı protein sindiriminin gerçekleştirilmesi,
II. fotosentez için, karbonu işaretlenmiş CO2 verildiğinde, işaretli karbonun hücrede sentezlenen proteinlerdeki amino asitlerin hepsinde bulunması,
III. hücrelerinde, proteinlerin amino asitlere parçalanması
özelliklerinden hangileri ortaktır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
Ç2: Böcekçil bitkiler, yaşadıkları ortamda yeterli azot bulunmadığından, azot gereksinimlerinin çoğunu, böcekleri sindirerek aldıkları amino asitlerden karşılarlar.
Bu olayı vücut dışında gerçekleştirdikleri için, hücre dışı sindirim yaparlar.
Diğer yeşil bitkiler ise, gerek duydukları bütün organik besinleri kendileri sentezlerler.
Bunu için hücre dışı sindirim yapmazlar.
Fotosentezle besin üretimi sırasında, glikozdan başka; amino asit, yağ asiti ve vitamin gibi monomerler de sentezlenir.
Bütün bu yapıtaşlarının sen-tezlenmesi için gerekli olan karbon, CO2 olarak alındığı için, sentezlenen bütün moleküllerin yapısında işaretli karbona rastlanır.
Ancak, böcekçil bitkiler amino asitlerin çoğunu böceklerden karşıladıkları için, onların bütün amino asitlerinde işaretti karbonun bulunduğu söylenemez.
Her canlı hücre, kendine gerekli olan proteinleri ribozomlarını kullanarak sentezleyebilir.
Aynı proteinleri gerekli olmadığı zamanlarda ise, başka bir proteini sentezlemek için veya yadımlamada kullanmak için, amino asitlerine parçalayabilir.
Cevap C
S3: Aşağıdakilerden hangisi, insanda, hücre zarında yer atan protein moleküllerinin işlevlerinden biri değildir?
A) Hücre için özgül olan hormonlara cevap verme
B) ATP sentezleme
C) Hücre içine alınacak maddeleri seçme
D) Diğer hücrelerle ilişki kurma
E) Komşu hücreleri tanıma
Ç3: Hücre zarında bulunan proteinler, glikozlara bağlanarak glikoproteinleri oluştururlar.
Bu yapılar ve glikolipitler ise, hücrelerin özgüllüğünün sağlanmasında etkilidirler.
Hücrelerin birbirini tanıması, kanla taşınan hormonların uygun hücreleri bulması gibi özellikler, hep hücre zarındaki glikoprotein ve glikolipitler tarafından gerçekleştirilir.
Hücre zarından madde alışverişini sağlayan porlar da, proteinlerin arasında bulunur.
Bu nedenle zardaki proteinlerin, hücre içine alınacak maddeleri de seçmeyi sağladığı söylenebilir.
Hücredeki ATP üretimi, solunumla, fotosentezle veya kemosentezle yapılabilir.
Hücre solunumuyla ATP sentezi; sitoplazmada (glikoliz reaksiyonları) ve mitokondride (oksijenli solunum) gerçekleştirilir.
Fotosentezle ATP üretimi ise, kloroplastın içinde veya prokaryot canlılarda klorofiller kullanılarak yapılır.
Cevap B
S4: Bir bakteri kültürünün bir damlası lam üzerine damlatılıp mikroskopta incelendiğinde, bakterilerin damlanın her yerine dağılmış olarak bulunduğu gözleniyor (Şekil 1).
Bu damla lamelle kapatıldıktan sonra ise, bakterilerin lamelin kenarlarında toplandığı gözleniyor (Şekil 2).
Lamel kaldırılarak damlanın içine bir yeşil alg konulup lamel tekrar kapatıldıktan bir süre sonra, bakterilerin bir kısmının algin çevresinde toplanmaya başladığı gözleniyor (Şekil 3).
Bakterilerin dağılımında gözlenen bu değişikliklere,
I. bakterilerin fermentasyon yapması,
II. algin fotosentez yapması,
III. bakterilerin oksijenli solunum yapması
olaylarından hangileri neden olabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I ve III
E) II ve İli
Ç4: Bakterilerin, lamelin kenarında toplanması, oksijene olan gereksinimlerinden kaynaklanır.
Çünkü lamelin bu kısmına hava girişi, orta kısımlarına oranla çok daha fazla olur.
Bunun sonucu olarak da, bakterilerin oksijenli solunum yaptıkları söylenebilir.
Zaten şekil 3 de verilen durum, bakterilerin oksijenli solunum yaptıklarını ispatlar.
Çünkü, bakteriler, algin fotosentezle ürettiği oksijenden dolayı, algin etrafında toplanmıştır.
Buna göre, bakteri dağılımında görülen değişikliklere, algin fotosentez yapması ve bakterilerin oksijenli solunum yapması neden olur denebilir.
Bakterilerin fermantasyon yapmasından söz edilemez. Çünkü, bakteriler hep oksijenli ortamlarda çoğalmışlardır.
Cevap E
S5: İnsan embriyosunun normal gelişiminde,
I. mitoz
II. mayoz -I ve mayoz - II
III. farklılaşma
olaylarından hangileri görülür?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve III
E) II ve III
Ç5: İnsan embriyosu, döllenme sonucu oluşmuş olan zigot hücresinin mitoz bölünmeler geçirmesiyle meydana gelir.
Mitoz bölünmenin kuralı olarak, her zaman aynı özellikte hücrelerin oluşması gerekir.
Ancak embriyoda, çok farklı görevleri üstlenmiş hücre grupları, dokular ve organlar vardır.
Bu durum ise, mitoz bölünmeyle çoğalan hücrelerin farklılaşmasıyla sağlanır.
İnsanda mayoz bölünme, ergenliğini tamamlamış bireylerde, üreme ana hücrelerinden üreme hücreleri (sperm ve yumurtalar) oluşurken gerçekleştirilir.
Cevap D
S6: Bir göle endüstriyel atık, tarımsal gübre ve evsel atıklarla taşınan fosfor ve azot tuzlarının artması, bu ekosistemde ötrofikasyona neden olur.
Ötrofikasyon, bu gölde aşağıdakilerden hangisine yol açmaz?
A) Derinlere doğru, göl suyunun oksijen derişiminde azalma
B) Besin piramidindeki basamak sayısında artma
C) Çökelmede (sedimantasyonda) artma
D) Derinlere doğru, göl suyunun ışık geçirgenliğinde azalma
E) Kokuşmada artma
Ç6: Ötrofikasyon; tatlı su ortamına organik artıkların fazla miktarda karışmasına bağlı olarak, fotosentez yapan bazı alg türlerinin anormal şekilde çoğalması ve bir çeşit kirlilik oluşturması olayıdır.
Bu çoğalmaya bağlı olarak, suyun yüzeyini neredeyse tamamen kaplayan bir canlı tabakası oluşur.
Bu durum ise, oksijenin ve ışığın alt katmanlara geçme oranını azaltır.
Ekosistemin dengesi bozulduğu için, besin piramidindeki katlarda artma değil, belki azalma meydana gelir.
Hızla çoğalan alg türleri, belli bir süre sonra madde yetersizliğinden dolayı ölmeye başlar.
Ölen bu organik artıklar suyun dip kısımlarında birikir (sedimantasyon) ve bunların çürümesiyle de kokuşma başlar.
Cevap B
S7: I. Vücut sıvısı derişiminin, dış ortamın derişimiyle eşit olmasını sağlama
II. Enerji kullanarak tuzu dışarıdan alma
III. Seyreltik idrar oluşturma
IV. Su içmeme
Yukarıdakilerden hangileri, tatlı sularda yaşayan balıkların özellikleridir?
A) I ve II
B) II ve IV
C) I, II ve III
D) I, III ve IV
E) II, III ve IV
Ç7: Bir canlı hangi ortamda yaşarsa yaşasın, vücut içi sıvıları ile dış ortamın derişimi hiç bir zaman eşit olamaz.
Zaten dış ortamın sürekli değişkenliği böyle bir durumu imkansız kılar.
Canlılık için böyle bir olayın gerekliliği de yoktur.
Çünkü canlı sistemler, çevrelerindeki değişikliklere göre iç ortamlarını düzenleyebilirler.
Tatlı su balıklarının yaşadıkları ortam, kendi yoğunluklarından daha seyrettiktir.
Bu nedenle, gerek solungaç kılcallarından, gerek ağız İçi epitelinden vücuda sürekli su girişi olur.
Bu fazla suyu atmak isteyen hayvan, seyrettik (az yoğun) idrar atar.
Ayrıca zaten fâzla olan su girişinden dolayı su içmesine gerek kalmaz.
Tatlı sudaki tuz yoğunluğu çok azdır.
Hayvanın vücudunda daha fazla oranda tuz bulunduğu için, tuzun alınması aktif taşımayla sağlanır.
Bu durum ise enerji harcanmasını gerektirir.
Cevap E
S8: Sinir sisteminin İşlevlerini incelemek için düzenlenen bir deney sırasında, beyni tahrip edilmiş bir kurbağada, aşağıdakilerden hangisi gerçekleşmez?
A) Kalbinin çalışması
B) Solunum yapması
C) Parmak arası perdesindeki kılcal damarlarda kanın akması
D) Asit damlatılan bacağını çekmesi
E) Besini yakalamak için dilini uzatması
Ç8: Bu soruda beyinden kastedilen kısım, beyin kabuğudur.
Bu kısımdaki merkezler canlılardaki istemli hareketlerin ve duyu merkezlerinin denetlenmesini sağlar.
Bu nedenle, beyin kabuğu çıkarılan bir kurbağanın, besini yakalamak için dilini uzatması beklenmez.
Çünkü, öncelikle besini algılaması (duyu fonksiyonu) ve daha sonrada istemli olarak dilini uzatması gerekir.
Kalbin çalışması, kılcal damarlarda kanın akması ve solunum (soluk alıp - verme) istemsiz davranışlardır ve omurilik soğanından idare edilirler.
Asit damlatılan ayağın çekilmesi ise, bir refleks olayıdır ve omurilik tarafından yönetilir.
Cevap E
S9: Bir insanda, atar damar, kılcal damar ve toplar damardan geçmekte olan kanın, normal akış hızını gösteren grafik aşağıdakilerden hangisidir?
Ç9: Kapalı kan dolaşım sisteminde, kan, en hızlı olarak atar damarlarda akar.
Çünkü, kanın akmasını sağlayan kan basıncı en yüksek bu damarlardadır.
Kılcal damarların kan basıncı, toplar damarlardan daha yüksek olduğu halde, kanın akış hızı en yavaş olan damarlardır.
Bu damarlardan; kan ile doku sıvısı arasında madde alışverişi yapıldığı için ve toplam damar çapı arttığı için, kan akış hızı en yavaş hale gelir.
Toplar damarlarda ise kan akış hızı kılcal damarlardan daha hızlı olur.
Çünkü, toplam damar çapı azalmıştır. Ancak, atar damarlardan daha yavaştır.
Cevap A
S Bir canlı grubunun, örneğin böceklerin, jeolojik devirlerden günümüze kadar, çok sayıda farklı türle devamlılığını sürdürmesini ve çok farklı yaşam ortalarına evrimsel olarak uyum göstermesini;
I. populasyonun gen havuzundaki alel frekanslarının (rastlanma sıklığının), nesiller boyunca aynı kalması,
II. bir yılda oluşan döl (nesil) sayısının fazla olması,
III. kalıtsal varyasyonlarının çok olması,
IV. her dölde (nesilde) çok sayıda yavru oluşması
özelliklerinden hangileri sağlamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve III
D) II ve IV
E) III ve IV
Ç Evrimsel olarak çevreye uyum, değişen koşullara göre çeşitlilik sağlama ile mümkün olur.
Bu durumda, canlı türlerinde sürekli bir değişkenlik olması ve yeni varyasyonların oluşması, evrimsel değişimi hızlandıran etkenlerdir.
Bir yılda oluşan döl sayısının fazla olması ve her dölde çok sayıda birey meydana getirilmesi, oluşan bireylerde çeşitlilik ihtimalini artırdığı için, evrimsel açıdan iyi uyum kabul edilir.
Alel frekanslarının nesiller boyunca sabit kalması, genlerde çeşitliliğin olmadığını (populasyonun kararlı olduğunu) gösterir.
Bu durum ise, değişen çevre saltalarına uyumu sağlayamayacağı için, evrimleşme adına kötü bir uyum olur.
Cevap A
S Bazı bireyleri numaralanmış olan aşağıdaki soy ağacı, bir ailedeki bireylerin, X kromozomunda, çekinik bir alelle taşınan bir özettikle ilgili fenotiplerini göstermektedir.
Buna göre, bu bireylerin genotipleriyle ilgili;
I. 2. bireyde, özellikle ilgili alellerden biri baskındır.
II. 3. bireye, özellikle ilgili alel 1. bireyden geçer.
III. 4. bireye, 1. ve 2. bireylerden özellikle ilgili farklı aleller geçmiştir.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve III
E) II ve III
Ç Anlatılan karakter örneği renk körlüğü ve hemofiliye uygundur.
Renk körlüğü X kromozomu üzerinde taşınan çekinik (r) geni ile belirlenir.
Buna göre dişi bireyin hasta olabilmesi için XrXr genotipinde, erkeğin hasta olabilmesi için ise X*Y genotipinde olması gerekir.
Erkekler (44 + XY); X kromozomlarını anneden, Y kromozomlarını ise babadan alırlar.
Buna göre, normal görüşlü olan 2. bireyin renk körü erkek çocuklarının olması, bu dişinin XRXr genotipinde olmasıyla sağlanabilir.
3. bireye, hastalıkla ilgili gen babasından değil (1. birey) annesinden geçebilir (2. birey).
Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi, erkekler X kromozomlarını annelerinden alırlar.
4. birey bir dişidir (44 + XX).
Bu durumda anne ve babasından birer tane X kromozomu almalıdır.
Babası renk körü pCY) olduğu için, normal (renkli) görmesini sağlayan geni (XR) annesinden almış olmalıdır.
Cevap D
S Aşağıdaki grafikte, bir gölde; ışık, sıcaklık, besin tuzları miktarı ve fitoplankton yoğunluğunda mevsimlere göre gerçekleşen değişmeler gösterilmektedir.
Bu grafikteki bilgilere dayanarak aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz?
(Grafikte verilenler dışındaki etkenler dikkate alınmayacaktır.)
A) Fitoplankton yoğunluğunun L - R arasındaki değişimi, besin tuzlarının miktarıyla ilişkilidir.
B) Fitoplankton yoğunluğunun S - V arasındaki azalması, sıcaklıkla ilişkilidir.
C) Işık ve sıcaklık, fitoplankton yoğunluğu için her mevsimde sınırlayıcı olmuştur.
D) ilkbaharda besin rekabeti, fitoplankton yoğunluğunda L - M arasındaki azalmaya neden olmuştur.
E) Sonbaharda besin tuzlan miktarının artması, fitoplankton yoğunluğunun R - S arasındaki artışında etkili olmuştur.
Ç Bu ekosistemde, fitoplankton sayısının değişimi üzerinde, besin tuzlan, sıcaklık ve ışık miktarı olmak üzere üç farlı faktör etkili olmaktadır.
Bunun için, sorunun çözümünde her seçeneği tek tek incelemek daha anlaşılır olacaktır:
A şıkkı: Burada L - R arasında besin tuzlarının azalmasına bağlı olarak, fitoplankton sayısının da azaldığı gözlenebilir.
Çünkü, gelişmede etkili olan diğer faktörler bu aralıkta artış göstermiştir.
B şıkkı: S -V arasında ise, ışık ve besin tuzları yeterli olduğu halde, birey sayısı azalmıştır.
Buna ise ortam sıcaklığının azalması neden olmuştur denilebilir.
C şıkkı: Işık ve sıcaklığın, populasyon yoğunluğu için her mevsimde sınırlayıcı olduğu söylenemez.
Çünkü, başlangıçta sıcaklık ve ışık arttığı halde, fitoplankton sayısında bir miktar azalma meydana gelmiştir.
D şıkkı: L-M arasındaki azalmada, ortamdaki besin tuzları miktarının azalması etkili olmuş olabilir.
Soruda besin rekabeti denirken bu kastedilmiş olmalıdır.
Yoksa, kendileri fotosentez yapabilen fitoplanktonlar organik besin için rekabet etmezler.
E şıkkı: Sonbaharda ışık ve sıcaklık çok değişken olmadığı halde, populasyon yoğunluğu artmıştır.
Bu artışı ise, besin tuzları miktarının artması sağlamış olabilir.
Cevap C