çok uyuma isteği neden olur / Uyku Bozukluğu Nedir? Uyku Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Çok Uyuma Isteği Neden Olur

çok uyuma isteği neden olur

Araştırma: Yemekten sonra uyuma isteği hastalığa işaret olabilir

Yemek yedikten sonra aniden bastıran uyku ihtiyacı, sindirim sistemi tarafından tetiklenir. Bunun sıklıkla yaşanması başka bir hastalığın habercisi olabilir.

DUVAR - Güzel ve lezzetli bir yemek yedikten sonra hissedilen tatlı uyku hali, pek çok kişinin yaşadığı bir durumdur. Neden yemek sonrası bazen uykumuz gelir?

Habertürk'te yer alan habere göre, sindirim sistemi, kişinin tükettiği besinlere göre enerji yakar. Eğer kişi, çok fazla yemek yediyse sindirim sistemi daha çok enerjiye ihtyaç duyar dolayısıyla vücutta aktif olan diğer enerji sistemleri kapatılır bu da kişinin uykulu hissetmesine neden olur.

Bununla beraber, bu durumu meydana getiren tek etken yemeğin miktarı değildir, içerik de çok önemlidir. Eğer, tüketilen besinler yüksek oranda karbonhidrat içeriyorsa vücutta aşırı insülin salınımı gerçekleşebilir. 

Bu artış, uykudan sorumlu hormon olan seratonin hormonunu da tetikler. Böylece, yemekten sonra halk arasında "ağırlık çökmesi" denilen uyku hali ortaya çıkar.

Sürekli uyku hali ve yorgunluk varsa dikkat

Hareketsizlik, beslenme alışkanlıklarındaki olumsuz değişim, sigara ve alkol tüketiminin yanı sıra hava kirliliği, küresel ısınma, sanayileşme ve GDO’lu gıdalardaki artış gibi nedenlerden dolayı, ‘bahar yorgunluğu’ şikayetlerindeki görülme sıklığı da arttı.

Özel bir hastanenin Check-Up Sorumlu Hekimi Dr. Hizan Nur Bucak Batı, konuya yönelik açıklamalar yaptı.

Bahar dönemlerinde havadaki elektrik yükünün artmasına bağlı olarak pozitif ve negatif yüklü iyonların artmasının insan biyoritmine olumlu/olumsuz etkisi olduğunu belirten Batı, şu ifadeleri kullandı:

“Mevsim geçişlerinde vücudumuzda hormonal değişimler meydana gelmektedir. Bu durumun genel belirtisi yorgunluk olarak kendini gösterebilir. Bahar döneminde ise vücudumuz daha aktif olmamızı sağlayacak hormonlar salgılanmasına karşın, eğer kişide vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu varsa vücut buna aynı uyumu gösteremeyebilir ve yorgunluk hissi artabilir.

“BAŞKA BİR SORUN OLUP OLMADIĞININ ARAŞTIRILMASI GEREKİYOR”

Bu yorgunluğu, bahar yorgunluğu saysak bile, uzun süren yorgunlukların ciddiye alınması, altta yatan başka bir sorun olup olmadığının araştırılması gerekiyor. Bazı dönemlerde yeterli besin alınmaması, vitamin ve minerallerin eksik kalması, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri, tansiyon, kalp, enfeksiyon hastalıkları, sigara kullanılması yorgunluk belirtilerini artıran unsurlar olarak sıralanıyor. Bu nedenle düzenli kontrollerimizi aksatmamak, yılda bir sefer check-up yaparak, genel vücut sağlığımız kontrol ettirmek bizleri kronik ve hayati risk oluşturan hastalıklardan koruyacak ve erken teşhis olanağı sağlayacaktır.

“UZUN SÜREN BELİRTİLERDE MUTLAKA UZMAN BİR HEKİME BAŞVURMAK İHMAL EDİLMEMELİDİR”

Bahar dönemlerinde kişide enerji yoksunluğu, bitkinlik, isteksizlik, uyku sorunları, sabah uyanamama, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, dikkat eksikliği gibi belirtilerle ortaya çıkabilen tablonun ihmal edilmemesi gerekir. Çünkü bedenimiz anemi (kansızlık), tiroit hastalıkları, fibromiyalji, karaciğer ve böbrek hastalıkları, akciğer ve kalp hastalıkları, kanser, kan hastalıkları, depresyon ve anksiyete bozuklukları, iş, aile ve sosyal yaşantıyı etkileyen psikolojik bozukluklar gibi farklı hastalıkların semptomlarını gösteriyor olabilir. Bu nedenle uzun süren belirtilerde mutlaka uzman bir hekime başvurmak ihmal edilmemelidir.

“TİROİT HASTALIKLARININ BU DÖNEMDE ARTTIĞINI BİLİYORUZ”

Ayrıca bahar döneminde birçok kişide gastrit gibi mideye bağlı rahatsızlıklar gözlenebilir; depresyon, uyku sorunları, sinirlilik ve anksiyete gibi duygu durum değişiklikleri; baş dönmesi ve dengesizlik, saç dökülmesi, cilt kuruluğu ve cilt döküntüsü görülebilir. Bahar yorgunluğunda görülen önemli rahatsızlıkların başında kalp damar hastalıklarında artış ve tansiyon düzensizliği gelir. Isı ve nem değişimleri ile birlikte nefes darlığı ve akciğer hastalığı olan kişilerde yakınmalarının arttığını görebiliriz. Bahar yorgunluğu yakınmaları hipotiroidi ile tiroit bezinin az çalışmasıyla çok benzerlik gösterir. Ayrıca tiroit hastalıklarının bu dönemde arttığını biliyoruz. Bu nedenle tiroit tetkiklerinin yapılması çok önem arz etmektedir.

“SOFRALARDA SEBZE VE MEYVEYE YETERİNCE YER AYIRMAK GEREKİYOR”

Son birkaç yıldır bahar dönemine denk gelen Ramazan ile birlikte bahar yorgunluğu şikayetlerinde de artış görüyoruz. Doğru bir beslenme düzeni ile bu dönemde yaşam kalitemizi ve konforumuzu artırabiliriz. Bu dönemde vitamin ve mineral dengesine daha da dikkat etmek gerektiği için, sofralarda sebze ve meyveye yeterince yer ayırmak gerekiyor.

“2-2,5 LİTRE SUYU DENGELİ ŞEKİLDE GÜNE YAYARAK İÇMEK GEREKİYOR”

Özellikle C ve B grubu vitaminler, potasyum, magnezyum ve çinko açısından zengin gıdaları bol bol tüketmek gerekiyor. Günde 2-2,5 litre suyu dengeli şekilde güne yayarak içmek gerekiyor. Beyaz un ve şeker oranı yüksek olan gıda tüketimini azaltırken, çok ağır ve yağlı yemekler yerine sebze ağırlıklı yemekleri tercih etmek gerekir. Sağlıklı bir kahvaltı güne iyi ve enerjik başlamak için faydalı olacaktır. Balık ve belli miktarda özellikle ceviz ve fındık olmak üzere kuru yemişler tercih edilmelidir.”

Katopleksi yalnızca narkoleptik hastalara özgü bir durumdur. Narkolepsinin semptomları, özellikle gündüz aşırı uyuma eğilimi ve katapleksi kişinin sosyal, kişisel ve profesyonel yaşamında sık sık ciddi problemlere yol açar ve kişiyi birçok yönden kısıtlar. Tam olarak nedeni bilinmese de beyinde uyku ve uyanıklığı kontrol eden beyin kısmının bozukluğu ile açıklanabilir. Narkolepsi’nin ortaya çıkmasında genetiğin(ailesel geçiş) rolü çok fazladır. Narkolepsi hastalığı kesin bir şekilde nedenselleştirilmiş değildir, şu ana dek bulunan en somut neden genetik yolla oluşmasıdır. Teşhisinde klinik semptomlarla birlikte laboratuvar desteğinden yararlanılır. Polisomnografi, MSLT testleri uykunun özellikle REM latansının izlenmesinde değerlidir. Tedavisinde ise ilaç tedavisi, eğitim, davranışsal ve destekleyici tedaviler uygulanmaktadır” diye konuştu.

Sıklıkla kişinin yetersiz uykusu sonucunda ise uyku felci, hipnogojik halisünasyonlar gözlendiğini kaydeden Kaykaç, “Uyku felci, uyanma sırasında geçici bir konuşamama ya da hareket edememe durumudur. Hipnogojik halüsinasyonlar ise son derece canlı, korkutucu olan , uykuya dalış ve uyanış esnalarında görülen, rüya benzeri bir durumdur” açıklamalarında bulundu.

NARKOLEPSİ NEDİR?

Narkolepsi; kadın ve erkek cinslerde eşit olarak sıklıkla 20’li yaşlarda ortaya çıkan ve ilk olarak gündüz artmış uykululuk ve dayanılmaz uyku atakları ile kendini gösteren bir hastalıktır.

Hastalığın başlamasından aylar veya yıllar sonra halk arasında karabasan dediğimiz uyku paralizisi,uykuya dalarken veya uykudan uyanırken ortaya çıkabilen halüsinasyonlar ve katapleksi dediğimiz düşme atakları tabloya eklenebilmektedir.

Hastaların çoğunda bozulmuş gece uykusuda vardır. Narkolepsi’nin ortaya çıkmasında genetiğin(ailesel geçiş) rolü çok fazladır. Bu hastalıkta hypocretin denen bir maddenin beynimizde eksik olduğu saptanmıştır. Beynimizde bulunan dopamin’in temel olarak uyanıklığın ortaya çıkmasını ve bunun sürdürülmesini sağladığı bilinmektedir. Uyanıklığın yeterli olmaması nedeniyle konsantrasyon güçlüğü ve bellek sorunları oluşur.

İHA

Sürekli uyumak istemenin ardında bu hastalık yatıyor olabilir!

Değerli Haberturk.com okurları.

Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.

Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.

Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.

Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.

Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.

Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır