Spor
Sporda Skandalın Adı: Hile Yapan Sporcuların Kısa Süren Zaferleri
Spor, rekabetin adil bir şekilde gerçekleştiği, disiplin ve etik değerlerin ön planda olduğu bir alan olarak kabul edilir ancak zaman zaman bazı sporcular hile yaparak bu temel değerlere zarar verirler. Bu tür skandallar, spor dünyasında büyük yankı uyandıran ve tartışmalara sebep olan olaylardır. Hile yapan sporcular, kısa süreli bir zafer elde edebilirler ama sonunda hak ettiklerinden daha fazla zarar görürler. İşte, spor tarihindeki hile skandallarının bazıları ve bu zaferlerin gerçek değerlerinden nasıl uzaklaştığının birkaç örneği.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Biz Türklerin bilinen bir zaafı vardır. Milletimizi ya da genel çıkarlarımızı ilgilendiren pek çok şeyi, örneğin yabancıların bizimle ilgili tertiplerini 30-40 sene sonra duyarız. O zaman da çoktan iş işten geçmiş olur.
Bu dediğimin tarihimizde birçok örneği vardır.
Daha önce de değinmiştim ama 14 Mayıs seçimine tam bir ay kala şeytan yine dürttü ve “seçim güvenliği” konusuna tekrar değinmek ihtiyacını duydum:
Bizim için seçim güvenliği, bir yeri çizilmiş -böylece geçersiz hale getirilmiş- oyun kullanılması, “A” partisine verilmiş oyun, oy ayrımı sırasında ona değil de rakibine yazılması, sandık başkanı veya bazı üyelerin gizlice taraf tutup tutanakla oynaması gibi olaylardır yahut kullanılmamış oyların bir el çabukluğu ile oy ayrımına dahil edilmesi gibi ihtimalleri düşünürüz. Bu dediklerime, benzer oyunları veya tertipleri de ilave edebilirsiniz.
Siyasi partilerimiz özellikle AKP’nin katıldığı seçimlerde hayli dayak yedikleri için artık “seçim güvenliği”ne daha duyarlı hale geldiler. Ama seçimde hile yapmayı aklına koyan tarafın yeni ne hileler yapacağının sınırı yoktur. O nedenle seçimin güven içinde geçmesinin tek ve temel koşulu, her seçmenin ya da seçim sürecini gözetleyen her partilinin her an uyanık olması ve yanlış gördüğü işleme derhal itiraz etmesidir. Bunun ardından sandık tutanaklarının hazırlanmasını ve imzalanmasını bizzat gözetlemesi ve imzalandıktan sonra, bir adet ıslak imzalı nüshayı parti yöneticilerine iletmesi, o tutanağın ilçe seçim kuruluna ulaştığına emin olmasıdır.
Bunlar genellikle bilinen önlemlerdir. Önceki seçimlerde pek de önemsenmediğini düşündüğümüz bir başka önlem, sandık başında görev alanların saat 19.00’dan sonra aç ve yorgun olup dikkatlerinin asgari düzeye ineceğini düşünüp çözüm üretmektir. Örneğin sandık üyesi partiliye sandviç, ayran ve benzeri destekleri önceden hazır edip dağıtmak, sandık başı görevlilerini yorgun olmayan yeni görevlilerle değiştirmek önemlidir.
Ama kanımca 14 Mayıs seçimleriyle ilgili en büyük güvenlik açığı, dijital verilerimizin seçim kampanyasında propaganda için kullanılması ihtimalidir. Bunu o dijital verileri kullanarak propaganda yapan veya yaptıran bir parti yahut da belli bir partinin iktidarda olmasını isteyen dış güçler yapabilir. Bugün, bu yolla seçmen iradesinin saptırıldığı örnekler vardır. Örneğin Donald Trump’ın 2016 seçimini, Cambridge Analytica isimli bir şirkete 87 milyon ABD’linin verilerini analiz ettiren Vladimir Putin sayesinde kazandığı genellikle kabul gören bir iddiadır. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkmasıyla sonuçlanan “Brexit” oylaması da böyledir.
Özellikle 20 kişilik, “Deep Web” isimli karanlık bir yapıya mensup bir çetenin ülkemizdeki 85 milyon insanın internetteki verilerini ele geçirdiklerine ilişkin haberleri okuyunca 30 sene geçmeden uyanalım istedim.
Sırf çocuklar mı?17 Haziran 2023
Muhasebe10 Haziran 2023
Sorun liderde mi?3 Haziran 2023