okul çağı obezite / Okul Çağı, Sağlıksız Gıdalarla Tanışma Dönemi Olmasın - Medicana Sağlık Grubu

Okul Çağı Obezite

okul çağı obezite

Sağlık Rehberi

Gelişen dünyada, değişen yaşam koşulları olumlu katkıları yanında bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmektedir. Tüm dünyada obezite sıklığı katlanarak artmaktadır. Obezite, günümüzün en sık hastalıkları listesinde giderek üst sıralara yükselmekte ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıkları arasında yer almaktadır. Obezite ile ilişkili hastalıklar çocukluk çağında çok daha az görülmektedir. Ancak, fazla kilolu çocukların çoğu fazla kilolu erişkinler olarak yaşamlarına devam ettiklerinden, erken yaşlarında bazı ciddi hastalıklar için risk altında olacaklardır. Obez çocuklar; yüksek tansiyon, şeker hastalığı (diabet), insulin direnci, karaciğer yağlanması, erken yaşta kalp-damar hastalıkları, kemik sağlığında bozulma, cilt problemleri, özgüven duygusu ile ilgili psikolojik sorunlar yaşayabilmektedir. Bu hastalıklar, yaşamı tehdit etmekte veya yaşam kalitesini bozmaktadır. Obezite ile ilişkili hastalıklar, sıklıkla çocukluk çağında sorun yaratmasa da erişkin dönemde yaşayacağı sıkıntılara zemin hazırlar. Günümüzde, yaşlılık hastalıklarının erken yaşlara kaymasının nedeni değişen çevre koşullarının yanında beslenme hatalarıdır.

 

Obezite nedir: Obezite, yağlı vücut kitlesinin, yağsız vücut kitlesine göre oranının artması olarak tanımlanabilir. Sorun enerji alımı ile tüketimi arasındaki dengesizliktir. Obeziteyi saptamak için vücut kitle indeksi (VKİ) hesaplanır. Vücut kitle indeksi kişinin kilosunun, boyunun (metre) karesine bölünmesi ile elde edilen rakamlardır (kg / m2). Erişkinlerde, 30 ve üstü değerler obezite, 25 ile 30 arası fazla kilolu olarak yorumlanır. Çocuklarda ise, her ülkenin kendi çocukları için hazırlanan, cinsiyete göre değişen ve her yaş grubu için hazırlanmış standart çizelgelerle karşılaştırılır ve VKİ değeri %95 üstünde olanlar obez olarak kabul edilir. 
Çocuklarda bel çevresinin standart çizelgelere göre %90 ve üstünde olması abdominal obezite olarak tanımlanır. Erişkinlerde ise bel çevresinin kadınlarda 88cm, erkeklerde cm den fazla olması durumudur. Vücuttaki organ yağlanmasının ve dolayısıyla kalp-damar hastalıklarının göstergesi kabul edilir, kilo fazlalığından çok daha önemli bir ölçümdür. Bel çevresi standartların üstünde olan kişilerin; yüksek tansiyon, diabet (şeker hastalığı) ve erken yaşta kalp-damar hastalıklarına aday olacağı bilinmelidir.   

Obezitenin metabolik etkilerinden insulin direnci, en sık görülen bozukluktur. İnsulin direncinin başlaması, öncelikle yağ metabolizması bozukluğu yaparak, karaciğer yağlanması ve damarlarda bozulmayı başlatır. Obezlerde, oksijen kullanımı sonucu vücutta biriken toksin olan, serbest oksijen radikallerinde artma da damar bozukluğunun ilerlemesine yol açar. Çocukluk çağının en belirgin özelliği, obeziteye bağlı hastalıklar ortaya çıksa bile tedavi sonrası bunların tamamen normale dönmesidir.


Obezite sıklığı: Araştırmalara göre, çocukluk çağında obez olanların %40’ı, ergenlik döneminde obez olanların ise %’i erişkin dönemde de obez olmaktadırlar. Obezite sıklığının Avrupa ülkeleri ortalaması % (WHO,) iken ülkemizde % olarak bulunmuştur. Obezite, kentlerde ve sosyoekonomik düzeyi yüksek olanlarda daha fazladır. Özel okullarda %30 çocuk obez iken bu oran devlet okullarında %14 olarak bildirilmiştir.  

Obezitenin Nedenleri: 
Çevre faktörleri: Çocuklarda diyet ve aktivite kiloyu belirler. Sağlıksız gıdalarla beslenme, televizyon ve bilgisayar başında geçirilen saatlerin artması, spor yapma alışkanlığı olmaması ve belki de en önemlisi anne veya babanın obez olmasıdır. Kardeşinde obezite olan çocuklarda, aile beslenme alışkanlıkları nedeniyle obezite riski artmaktadır. Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen saatlerin artması ve sağlıksız besinler tüketilmesi obezitenin en önemli nedenidir. Ayrıca, çocuğun kendini nasıl algıladığı önemlidir. Ailenin, erken çocukluk çağında fazla kilolu olmayı desteklemesi, çalışan annelerin suçluluk duygusuyla çocuğun sağlıksız beslenme isteklerine uyması, obezite eğilimli çocuğun üzülmemesi için durumu önemsemez davranılması, erişkin olduğunda da obezite ve ilişkili hastalıklar için aday olmasına yol açacaktır. Diğer bir anlatımla, sağlıklı çocuk yanlış beslenme nedeniyle belli hastalıklara aday bir erişkin olacaktır. En büyük şans, obezitenin önlenebilir bir hastalık olmasıdır.


Beslenme hataları: En az bir yıl bebeklere anne sütü verilmesi, obeziteyi engelleyen en önemli etkendir. Altıncı ayda ek gıdalara başlanmasıyla birlikte, obezite riski de başlamaktadır. Bebeklerin ilk iki yaşta, boy büyümesine oranla fazla kilo alması da, sanıldığının aksine, sağlıklı büyüme değil obeziteye eğilim yaratmaktadır. Sağlıklı büyüyen çocukların bazıları da, yuvaya ya da ilkokula başladığında sağlıksız gıdalarla tanışmakta ve obezite riski artmaktadır. Çocukluk çağı için diğer kritik dönem ergenlik çağıdır. Fiziksel gelişmelerle birlikte iştah artması, sağlıksız gıdalara eğilim ve ailenin beslenme konusunda kontrolünün azalması en önemli nedenlerdir. Fiziksel aktivitesi az olan çocuklarda bu risk daha da artacaktır. Televizyon karşısında geçirilen zamanların artması yanında atıştırma alışkanlığı obezite için en ciddi risktir. Evde, çocuklar için sağlıklı atıştırmalıklar hazırlanmalıdır; kuruyemiş, kuru ve yaş meyve, ev yapımı sütlü tatlı, süt, ayran, limonata, mısır gevreği gibi.  Mayonez ve ketçap bulundurulmamalı, çikolata kısıtlı miktarda alınmalı, evde depolanmamalıdır. Yemeklerin evde aile ile birlikte yenmesi özendirilmeli, hafta sonları pizza, hamburger için aile programı yapılmamalı ve bu gıdalar ödül olarak sunulmamalıdır. Okullarda; kantin alışverişleri kısıtlanmalı, eğitim programlarına sağlıklı yaşam dersleri eklenmeli, açık alanda aktivite desteklenmeli ve belki de spor için ders saatlerinin sayısı artırılmalıdır. Çocukların, öğretmenlerin söylediklerini ebeveynlerinkinden fazla uyguladıkları bilindiğinden, eğitimciler için de eğitim programları hazırlanmalıdır.


Genetik kaynaklı obezite sıklığı toplum genelinde, sanıldığının aksine az görülmektedir. Araştırmalarda, her iki ebeveyn obez ise çocuğun obez olma riski %80, yalnızca biri obez ise oran %50, ikisi de normal kilolu ise bu oran %10 olarak bulunmuştur. Besin hazırlanması ve beslenme disiplini annenin kontrolünde olduğundan, annenin obez olması daha risklidir. Obez olan çocukların %’inin annelerinin de obezite sorunu vardır.

Bunun yanında obeziteye yol açan bazı hormonal hastalıklar da vardır, ancak bu hastalıklar da çocuklarda sık görülmez. Bunların tanısı muayene ve bazı kan testleri ile kolayca konulmaktadır. Dolayısıyla, az karşılaşılan nedenleri bir tarafa bırakırsak, obezitenin nedeni yaşam tarzındaki yanlışlıklardan kaynaklanmaktadır. Hekimler için, obez bir çocuğu tedavi etmek, zayıf bir çocuğa kilo aldırmaktan çok daha zordur.


Obezitenin önlenmesi için;  Anne – baba olarak neler yapabilirsiniz:
Obezitenin önlenmesinde, bebeklikten itibaren doğru davranışları benimsemek zorunludur.


Kural 1: Örnek ol.
Öncelikle hem anne hem de baba çocuğuna beslenme ve yaşam tarzı konusunda liderlik yapmalıdır. Çocukların ve özellikle ergenlerin davranışlarını belirleyen anne-baba davranışlarıdır. Çocuğunuza yapacağınız sözel uyarıların pek önemi yoktur. Ancak, çocuğu beslenme ile obezite ve riskleri konusunda bilgilendirmekte ailenin görevidir.

Kural 2  Aile aktiviteleri planla.  
Çocuğunuza “yürüyüş yap, spora git “demek yerine birlikte yürüyüş, bisiklet ve yüzme programları yapabilirsiniz. Çocuğunuzun sevdiği aktivitelere öncelik tanıyın.


Kural 3: Sağlıklı beslenme kurallarını önce anne-baba uygulamalı, ailenin yaşam tarzı değişmelidir. Ev yemeklerini tercih edin, evde sağlıksız besinler depolamayın. Akşam yemeği sonrası atıştırmalıklardan uzak durun. Okul beslenme listelerini izleyin.


Kural 4: Televizyon ve bilgisayar başında geçirilen saatlere sınırlama getirin. Bir yaşı dolana dek televizyon izletmeyin, 2 yaşında günde iki kez 20 dakika çocuk programları izletilebilir. 

Obezite tedavisi 
Tedavinin başarılı olmasında en önemli olan, önce çocuğun sonra ailenin ikna olmasıdır. Motivasyon ve kontrol amacıyla aylık doktor izlemi başarıyı artıracaktır. 
Diyet: Çocuklarda ve ergenlik çağında zayıflama diyeti önerilmez. Çocuklara sağlıklı ve dengeli beslenme kuralları anlatılıp, kişiye göre program uygulanabilir. Ara öğünlerle birlikte öğün önerilir. Hedef, boy uzarken kiloyu korumak veya yavaş kilo kaybını sağlamak, beslenme disiplinini yerleştirmek, aileyi ve çocuğu eğiterek programı tüm ailenin ortak uygulamasını sağlamaktır. Hedef, beslenme disiplininin yaşam tarzı olmasıdır. Çocuğun demir, kalsiyum, çinko ve vitaminleri eksiksiz alması, her gün beş temel gıdayı (et ürünleri, süt ürünleri, meyve, sebze, karbonhidrat) tüketmesi sağlanmalıdır. Çocuklarda ve ergenlerde hızlı kilo verdirici programlar sakıncalıdır; tedaviye uyum azalır, kaybedilen kilolar tekrar geri alınır ve kemik gelişimi olumsuz etkilenir.

Egzersiz: Kilo kaybının sağlanması ve kalıcı olması için egzersiz zorunludur. Haftada en az 3 gün ve en az 20 dakika uygulanmalıdır. Ailenin ortak uygulayabileceği veya çocuğun yaşam tarzına uygun programlar seçilmelidir. Koşma ve ağır egzersiz sakıncalıdır. Egzersiz; kilo vermenin yanında kan dolaşımını düzenler, kemik sağlığını destekler, psikolojik iyi hissetmeyi sağlar.

Davranış tedavisi: Amaç, öncelikle ailenin ve de çocuğun yaşam şeklini, aktivitelerini, beslenme alışkanlığı ve düşünme tarzını değiştirmektir. Çocuğun kendi isteği ile kendi disiplinin sağlaması hedeflenmelidir.   

İlaç tedavisi: Çocuklara zayıflatmak amaçlı ilaç tedavisi uygulanamaz. Insulin direnci gelişen çocuklarda ilaç tedavisi, yan etkileri izlenerek, doktor kontrolünde kullanılabilir.

Cerrahi tedavi: Çocuklarda önerilmemektedir.
Sonuçta, çocukluk çağında obezitenin gelişmemesi için uğraşılmalı, oluşmuş obezitede ise beslenme ve aile disiplini oluşturularak çocuğun istekli katılımı sağlanmalıdır. Sağlıklı beslenme ve egzersiz programları ile tedavi planlanmalıdır. Çocuklar, sık aralıklarla izlenmeli ve motive edilmelidir. Tüm çaba gelecek nesillerin sağlıklı yaşaması için..

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA OBEZİTE

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA OBEZİTE

Obezite, vücuttaki yağ miktarının artması olarak tanımlanmaktadır. Çocukluk çağında obezite yaygınlığı (prevalans) gittikçe artmakta olan bir halk sağlığı sorunudur. Özellikle çocukluktan başlayan obezitenin sağlıkla ilişkili yükünün yetişkin yaşamına taşınması göz önüne alındığında, potansiyel olarak yıkıcı sonuçları olan bir salgın (OBEZİTE PANDEMİSİ) olduğu düşünülmektedir.

 

ÇOCUĞUM İLERİDE OBEZ OLUR MU ??

Yetişkinlerde Obezite üzerinde yapılan çalışmalar göstermiştir ki; Yetişkinlerde Obezitenin %70 sebebi “herediter” yani biyolojik miras olarak da adlandırılan kalıtım, özelliklerin ebeveynlerden yavrularına geçmesidir. Yani bugünün Obez Çocukları, yarının Obez Yetişkinleri olacaktır.

 

TÜRKİYEDE ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTE ORANI?

Dünya Sağlık Örgütü yılında dünyada 5 yaş altı 41 milyon fazla kilolu veya obez çocuk olduğunu saptamıştır. Amerika’da IOM (Instute of Medicine) tarafından her üç çocuktan birinin fazla kilolu ya da obez olduğu bildirilmektedir.

Türkiye’deki çocukların %8,,2 fazla kilolu iken %1,,5’inin obez olduğu bildirilmiştir. Küçük yaşlarda kilo problemi yaşayan çocukların %30’unda yetişkinlik döneminde obezite görülmektedir. Yağ dokusundaki hücrelerin çapının büyümesi hipertrofik bir obezite iken yağ hücrelerinin sayısının artması hiperplazik bir obezitedir. Çocukluk çağı obezitesinde hiperplazik bir yağlanma görülmektedir. Çocukluk çağı obezitesi değerlendirilirken çocuklar için hazırlanmış persentil eğrileri kullanılmaktadır. 85 persentil ve üzerindeki çocuklar aşırı kilolu olarak nitelendirilirken 90 persentil üzerindeki çocuklar obez olarak sınıflandırılmaktadır. Çocuklarda yaşa göre ağırlık, yaşa göre boy , boya göre ağırlık, vücut kompozisyonu değerlendirilmelidir.

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ NEDENLERİ

Çocukluk çağı obezitesinin birçok nedeni bulunmaktadır.

monash.pwk faktörler:

          Obezite oluşumunda genetik etmenlerin % 80 oranında rol oynadığı düşünülmektedir. Ailedeki şişmanlık (HEREDİTE) çocukluk çağı obezitesi için en güçlü risk etmenidir. Özellikle ikiz çocuklar üzerinde yapılan çalışmalar sonucu “OB” adı verilen genin obeziteye neden olduğu saptanmıştır. Bu genin iştah düzenlenmesini olumsuz etkilediği düşünülmektedir. Ancak zamanla obezitenin artış göstermesi yalnızca genetik faktörlerden kaynaklanmadığını ortaya koymaktadır.

2. Gebelik döneminde annenin ağırlık kazanımı:

Annenin beslenme durumu, sağlık durumu, yaşam tarzı, metabolik özellikleri fetüsü (anne karnındaki bebek) etkilemektedir. Annenin gebelik döneminde hiperglisemileri (kan şekeri yüksekliği) olması ve fetüste intrauterin (rahimiçi) bir büyüme geriliği olması obezite için risk faktörü olabilir.

GEBELİKTE ÇOK KİLO ALDIM, BEBEĞİM OBEZ OLUR MU?

Doğuma kadar bebeğin yağ doku üretimini arttıran etmenler; annenin gebelikte fazla kilo kazanımı,

gestasyonel diyabet (gebelik şekeri),

annenin yetersiz beslenmesi,

annenin sigara kullanımıdır.

Gebelikte kazanılan fazla kilo, çocukluk çağı obezite için risk faktörüdür. Gebelikte alınan ağırlık 16 kg’ın üzerinde ise, çocukların ileri yaşlarda obez olma olasılığı (beden kitle indekslerinin persentilin üzerinde olma olasılığı) artmaktadır.

GEBELİK ŞEKERİ (GESTASYONEL DİYABET) BEBEĞİMİ OBEZ YAPAR MI?

Annesinde gebelik diyabeti bulunan çocuklarda da glukoz toleranslarında bozulma ve obezite görülmektedir. Anne karnındaki bebeğin açlık tokluk merkezi olan hipotalamusu son trimesterda olgunlaşmaktadır. Anne karnında bebeğin yetersiz enerji alımı iştah dengesini bozarak doğum sonrası dönemde obeziteye neden olabilmektedir.

yaşlarında çocukların değerlendirildiği bir çalışmada annenin gebelikte aldığı her bir kilonun bebeklik ve çocukluk döneminde fazla ağırlığı uyardığı bulunmuştur.

 

GEBELİKTE KAN YAĞLARI YÜKSEKLİĞİ BEBEĞİMİ ETKİLER Mİ?

 

Ek olarak gebelikte kan yağları olan kolesterol, trigliserit gibi parametrelerin yüksekliğinin çocukluk çağı obezitesi için risk faktörü olduğu bulunmuştur.

 

3. Anne sütü alımı ve Çocukluk Çağı Obezitesi İlişkisi

En az ilk 6 ay anne sütü alan bebeklerin erken yaş ve yetişkinlik döneminde obezite riski azalmaktadır. Anne sütünün leptin (iştahı düzenleyen hormon) düzenlenmesinde olumlu etki sağlayarak obeziteye engel olduğu düşünülmektedir. Ek olarak anne sütü alan bebeklerin beslenmelerini düzenleme yetilerinin gelişmesi sonucu ileri yaşlarda aşırı yemeden kaçındığı düşünülmektedir.

BEBEĞİMİ MAMA (TAKVİYE SÜTÜ) İLE BESLEMEK ÇOCUĞUMU OBEZ YAPAR MI?

Anne sütü ile mama alan bebekler kıyaslandığında anne sütü ile beslenenlerde şişmanlık % 2,8 görülürken, mama (TAKVİYE SÜTÜ) tüketen bebeklerde şişmanlık oranları % 4,5 olarak belirlenmiştir. Yapılan bir çalışmada 4 ay boyunca anne sütü yerine mama tüketen bebekler gözlemlenmiş ve 3 yıl sonunda bu bebeklerin %46 daha kilolu oldukları saptanmıştır. Bu sebeple ilk 6 ay anne sütü alımı sağlanması oldukça önemlidir.

4.Çocukluk Çağı Obezitesinde Hormonal Nedenler:

          Bebeklerde Tiroid bezlerinin yetersiz çalışması ve/veya büyüme hormonları eksikliği obeziteye neden olabilecek faktörlerdendir. Hipotalamus iştah ve doygunluk merkezidir ve herhangi bir hipotalamus hasarı obeziteye neden olabilmektedir. Bu sebeple bebeklerin Çocuk Hekimlerince gelişim ve kilo takiplerinin sıkı takibi ve gereken durumlarda Tiroid ve Büyüme Hormonlarının değerlendirilmesi yapılmalıdır.

5.Çocuklarda Obeziteye Sebep Olabilen İlaçlar?

          Çocukların kullandığı glikokortikosteroid, antidepresan, hormon replasman ilaçları, lityum, fenotiyazin gibi ilaçların da obeziteye neden olabileceği düşünülmektedir.

6.Çocukluk Çağı Obezitesinde Psikolojik Nedenler?

          Aileiçi çatışmalar, çocuğun güvenli bağlanma sağlayamaması, ebeveyn ilişkileri, arkadaş ilişkileri obezite için risk faktörüdür. Çocuğun psikolojik durumu aşırı yeme davranışına veya yemeden kaçınmaya neden olarak, yeme davranışını olumsuz etkileyebilmektedir.

7.Çocukluk Çağı Beslenme alışkanlıkları ve obezojenik çevre

Kentleşmenin artışı, endüstrinin gelişmesi, endüstriyel işlenmiş gıdalar, ultra işlenmiş gıdalar-(ultra processed food)-ki en tehlikeli hazır gıda formu, fast-food beslenme, fabrikasyon yemek yada catering beslenme; obezitenin artışına neden olabilecek faktörlerdendir. Tüm bu koşullar evde besin tüketimi azalmakta ve ev dışı besin tüketimi artışı ile doymuş yağ ve şekerden gelen enerji artmaktadır.Fazla yağlı besinler çocuklarda iştah artışına neden olmaktadır. Karbonhidrat içeren besinlerin hızlı emilimi kan şekeri ve insülinin hızlı artışına neden olmaktadır. Sonuçta kan şekeri hızlı artışına vücudun verdiği tepki “reaktif şeker düşüklüğü (hipoglisemi)” gelişmekte ve daha fazla yeme arzusu ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple çocuğun doğru besin tercihini gerçekleştirmemesi obeziteye neden olabilmektedir.

HAZIR GIDALAR İLE BESLENME ÇOCUĞUMU NASIL ETKİLER?

Hazır gıda ve paketli gıdaların birçoğu karbonhidratça zengindir ve kan şekerini hızla arttır-İHTİYACIMIZDAN FAZLA ŞEKER-yağ depolanma sinyallerini uyarmaktadır.

ÇOCUĞUM ÇOK TELEVİZYON SEYREDİYOR, OBEZ OLUR MU?

Günümüzde eklenen sosyal medya, televizyon gibi teknolojik etkiler hazır gıdalara yönelimi arttırmakta ve fiziksel aktiviteyi azaltmaktadır. Yapılan bir çalışmada günde 4 saat televizyon izleyen çocukların 1 saat izleyenlere kıyasla daha kilolu olduğu saptanmıştır. Okula başlaması ile birlikte çocukların besin seçim özgürlüğü artmakta ve kantinlerden şekerli yiyeceklere erişimine neden olmaktadır. Son dönemde şekerli içeceklerin satımı yasaklanan kantinlerde şekerli besinlerin yerini iyi alternatiflere bırakması beklenmektedir.

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTE SIKLIĞINDAKİ ARTIŞ (prevalansa) yönelik olarak Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) oluşturduğu çocukluk çağı obezitesine yönelik komite çocuklara yönelik önerile oluşturmuştur;

1-İlk olarak çocukların şekerli besin tüketimini azaltmaya yönelik programlar oluşturulması gerektiğini önerirken

2-Çocukları fiziksel aktiviteye teşvik etmeyi önemle belirtmiştir

3- Okul çağı çocuklarında etiket okuma gibi beslenme okur yazarlığı geliştirilmesi, obezojenik çevreden uzaklaşılması için devletin, toplumun ve ebeveynlerin bilinçlendirme çalışmaları sürdürmesi gerektiği önerilmiştir.

4-Sağlıklı bir yaşam için yeterli uyku, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktifliğin öneminin çocuklara vurgulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Çocukluk Çağı Obezitesinde Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Çocukluk çağı obezite tedavisi temelinde obezite nedenlerinin saptanması yatmaktadır.

Çocuğun; antropometrik ölçümleri (boy, kilo, bel çevresi, kalça çevresi, üst orta kol çevresi, deri kıvrım kalınlığı…) alınmalı bulunduğu percentile değerlendirilmelidir. Kan parametreleri, tıbbi öyküsü, aile öyküsü, psikolojik durumu ve beslenme alışkanlıkları multidisipliner bir şekilde değerlendirilmelidir. Ardından çocuğa uygun tedavi yöntemi belirlenmelidir. Tüm tedavi yöntemlerinin temelinde çocuğun davranış değişikliği yatmaktadır.

1.Çocukluk Çağı Obezitesinde Tıbbi Beslenme Tedavisi (Diyet) ve Fiziksel Aktivite

Çocuklarda Obezitenin tedavisinde; Tıbbi beslenme tedavisi oluşturulurken çocuğun değerlendirilmesinin ardından yeterli ve dengeli bir beslenme planı oluşturulmalı ve diyetisyen tarafından anlaşılabilir bir dille beslenme eğitimi verilmelidir. Çocuğun yaş grubuna göre temel besin grupları, yeterli ve dengeli beslenmenin sağlıkla ilişkisi gerekli modellerle çocuğa anlatılmalıdır.

Çocuklarda alınması gereken enerji; harcanan enerjiye ek büyüme ve gelişmeyi sağlayacak şekilde yaşa orantılı olmalı ve bireysel olarak çocuğun besin alımına göre belirlenmelidir. Bu sebeple çocukluk çağı obezitesinde beslenme planını bir uzman tarafından kişiye özel planlanması oldukça önemlidir.

Diyetin ana enerji kaynağı karbonhidratlardır ancak kompleks olan karbonhidratlar tercih edilmelidir. Kompleks karbonhidratların posa içeriği yüksektir ve kan şekerini basit karbonhidratlara kıyasla daha yavaş yükseltmektedir. Kompleks karbonhidratlar; tam tahıllar, meyve, sebze ve kurubaklagillerdir. Posalı besinlerin kan şekerini daha yavaş yükseltmesine ek olarak mideden daha geç boşalmakta doygunluk süresini uzatmaktadır. Çocukların g/g posa alımı önerilmektedir. Bunu sağlamak için günde en az 3 dilim tam tahıllı ekmek, 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi sağlanmalıdır.

ÇOCUKLARDA ŞEKERLİ İÇECEKLER ve OBEZİTE İLİŞKİSİ

American Diabetes Association (ADA) yaptığı araştırmalar sonucu şekerli içecek tüketimi ve yağlı diyeti artan ağırlıkla pozitif ilişkili bulurken meyve sebze tüketiminin negatif ilişkili olduğunu bulmuştur.

Çocuk beslenmesinde protein miktarı ve kalitesi oldukça önemlidir. Elzem aminoasitlerce zengin ve anne sütüne benzer aminoasit örüntüsüne sahip yumurta beslenmede mutlaka yer almalıdır. Buna ek olarak süt ve ürünleri, et, tavuk, balık ve kurubaklagillerden sağlanan proteinlerin dengeli bir şekilde tüketimi sağlanmalıdır.

ÇOCUKLARDA PAKETLİ GIDALAR ve TRANS YAĞ İÇEREN ÜRÜNLERE DİKKAT

Yeterli ve dengeli bir diyet için sağlıklı yağ kaynakları tercih edilmelidir. Yağda eriyen vitaminlerden faydalanma, steroid hormonların üretimi, protein biyosentezi için yağlar diyette elzemdir. Ancak yağın çeşidi doğru tercih edilmelidir. Doymuş ve trans yağ tüketimi sınırlı olmalıdır bu sebeple paketli gıdaların tüketimi özellikle azaltılmalıdır. Omega-3 ve tekli-çocuklu doymamış yağlar özellikle çocukların diyetin yer almalıdır. Bunu sağlamak için yemekler zeytinyağı ile pişirilmeli, haftada 2 kere fırın/ızgara/buğulama yöntemi ile pişirilmiş balık tüketimi sağlanmalıdır.

 

ÇOCUKLARDA DİYET VE KİLO KAYBI NASIL OLMALIDIR?

Çocukluk çağı obezitesi tıbbi beslenme planı oluşturulurken hızlı ağırlık kayıpları planlamak yerine ağırlığın korunması sağlanmalıdır bu sayede çocuğun boyunun uzaması ile çocuğun ideal ağırlığına kavuşması hedeflenir. Bu noktada hedef beslenme eğitimi ve aktif bir yaşam sağlanması olacaktır. Çocuğun kilosuna ek obeziteye yandaş bir hastalığı mevcutsa ve percentile üzerinde ise yavaş ağırlık kayıpları mutlaka bir diyetisyen ile birlikte sağlanmalıdır. Yanlış olan beslenme alışkanlıkları belirlenmeli ve beslenme eğitimi ile doğru beslenme alışkanlıkları oluşturulmalıdır. Çocukluk çağında beslenme alışkanlıklarının oturtulması ilerleyen yıllarda ağırlık artışının iyi yönetilmesine katkı sağlayacaktır. Beslenme eğitiminde dikkat edilmesi gereken temel noktalardan biri baskıcı olmamak ve çocuğun sevdiği gıdaları sağlıklı alternatifleri ile değiştirmek olacaktır.

Beslenmeyi düzenlerken dikkat edebileceğiniz basit noktaları sıralamak istersek:

ŞEKER YADA ÇİKOLATA “ÖDÜL” OLMAMALIDIR

a.Şeker ve doymuş yağca zengin ürünler ödül olarak kullanılmamalı ve tüketimi kısıtlanmalıdır. Taze meyveler ve yağlı tohumlar atıştırmalık olarak kullanılmalıdır.

b.Tıbbi beslenme tedavisi bir uzman tarafından oluşturulmalı ve kısıtlı bir diyet uygulanmamalıdır.

c.Öğün atlanmamalı hatta sık öğünler ile çocuğun açlığı yönetilmelidir.

monash.pw besin grubuna ve besine yer verilmelidir. Özellikle sebze sevmeyen çocuklara farklı tarifler ile sebze yeme alışkanlığı kazandırılmalıdır.

 

 

Bursa Diyabet ve Obezite Kliniği (BUDOM) olarak Çocukluk Çağı Obezitesi ile mücadelenizde, Klinik Diyetisyenimiz Burcu Negizsoy tarafından, sizler için bazı sağlıklı tarifleri hazırladı, aşağıda yer alan tarifleri denemenizi önerebiliriz.

e.Şekerli içeceklerin tüketimi sınırlandırılmalı ve mümkünse hiç tüketilmemelidir. İçecek olarak süt, taze sıkılmış meyve suları (kutuda hazır meyve suları kesinlikle tercih edilememelidir) tercih edilebilir. Ancak meyve suları yerine meyvenin kendisinin tüketimi tercih edilmelidir.

monash.pw, bilgisayar ve telefon gibi cihazlara ayrılan süre sınırlanmalıdır. Ekran süresinin 2 saati aşmaması önerilmektedir. Yemek yerken tv, telefon gibi cihazlardan uzak durulmalıdır.

monash.pw çağına gelen çocuklarda beslenme çantası kullanımı önerilmektedir. Ek olarak kantinde doğru besin seçimi yapması için çocuğa ebeveynleri tarafından beslenme eğitimi verilmelidir.

h. Çocuğunuza seveceği fiziksel aktiviteler keşfedilmelidir. Gerekirse egzersiz sırasında eşlik edilerek fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırılmalıdır. Bu sayede enerji harcamasına katkı sağlanmalıdır. İki yaş üzeri çocuklar günde en az 1,5 saat fiziksel aktivite yapmalıdır bu aktivitenin 30 dakikası planlı, 60 dakikası ise plansız aktivitelerden olmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü yaş arası çocuklara günde en az 60 dakika orta ağır egzersiz önermektedir. Ancak bu hedeflere çocukların zamanla ulaşması beklenmelidir.

2.Çocukluk Çağı Obezitesinde İlaç Tedavisinin Yeri Var Mı?

          Çocukluk çağı obezitesinin temelinde belenme eğitimi, yeme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve fiziksel aktifliğin sağlanması olsa da obeziteye eşlik eden insülin direnci, hipertansiyon gibi yandaş hastalıklar mevcutsa hekim tarafından ilaç tedavisi düzenlenebilir. Bunun dışında orlistat, liraglutid gibi zayıflama ilaçları çocuklara önerilmemektedir. Ergenlik dönemi sonrası FDA onaylı orlisatat kullanımı önerilebilir. Obez çocuklarda sıklıkla insülin direncine rastlanmaktadır. İnsülin direncin yönetiminde hekim tarafından ilaç reçete edilebilir.

3.Çocukluk Çağı Obezitesinde Obezite Cerrahisi Kimlere Uygulanır?

          Ergenlik dönemine kadar gelişimini tamamlamayan çocuklara obezite cerrahisi önerilmemektedir. Bariatrik cerrahi uygulanabilmesi için Tanner skalasında (ergenliğin değerlendirildiği skala) evre olma ve kemik yaşının gelişimle orantılı ilerlemesi gerekmektedir. Daha önce tıbbi beslenme tedavisi uygulamamış ergenler için bariatrik cerrahi uygun değildir. Bu sebeple çocukluk çağında yapılacak olan müdahaleler oldukça kıymetlidir.

Çocuklarınız için Sağlıklı Tarifler

 monash.pw Çorbası (4 porsiyon)

Malzemeler:

  • 2 büyük boy kabak
  • 2 kuru soğan
  • 2 adet domates
  • Bolca taze nane, maydonoz, dere otu
  • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
  • 3 yemek kaşığı kırmızı mercimek
  • 5 bardak su
  • 1 tatlı kaşığı kimyon
  • 1 tatlı kaşığı kuru nane
  • Az zerdeçal, tuz , karabiber
  •  

Yapılışı:

Yağ , soğan ve mercimek tencerede biraz kavrulur. Ardından irice doğranan sebzeler eklenir ve su da eklenerek tencerenin kapağı kapatılarak kaynamaya bırakılır. Mercimekler ve sebzeler yumuşadığında blender ile püre haline getirilir ve baharatlar eklenir.

 monash.pwahar Graten (4 kişilik)

Malzemeler:

  • 1 küçük boy karnabahar
  • 2 bardak süt
  • 1 yemek kaşığı tam buğday unu
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • Karabiber, tuz
  • 3 ince dilim kaşar peynir (90 g)

Yapılışı:

Bir adet karnabahar az su ile haşlanır. Ayrı bir tencerede 1 yemek kaşığı tereyağı ile 1 yemek kaşığı tam buğday unu kavrulur ve ardından ılık süt eklenir. 1 adet yumurta kırılarak iyice karıştırılır. 1 ince dilim kaşar peynir ve baharatlar beşamel sosun içine eklenir. Haşlanan karnabahar borcama alınır ve üzerine önce beşamel sos ilave edilir ardından 2 ince dilim kaşar peyniri rendesi eklenerek derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.

 

PANKEK (15 adet)

 

Malzemeler:

  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı süt
  • 1 tatlı kaşığı zeytinyağı
  • 6 yemek kaşığı tam buğday unu
  • 1 yemek kaşığı kabartma tozu

 

 

 

 

Yapılışı:

2 adet yumurtayı iyice çırpın ve üzerine 1 su bardağı kadar sütü ekleyin. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ve 6 yemek kaşığı kadar tam buğday unu ekleyerek karıştırmaya devam edin. Ardından 1 yemek kaşığı kadar kabartma tozu veya karbonat ekleyin. Tavanızı ısıtın. (Tavanın yapışmayan bir tava olması gerekmektedir.) 1 yemek kaşığı kadar hamur karışımını arkalı önlü olacak şekilde pişirin. Ortalama 15 adet çıkacaktır. Tanesi 50 kalori olan pankekleriniz hazır. Üzerine 1 tatlı kaşığı tahin yanına 1 tatlı kaşığı bal/pekmez ile birlikte yarım porsiyon meyve ile tüketebilirsiniz. Afiyet olsun .

 

 Fit Sebzeli Muffin

Malzemeler:

  • 3 Yumurta
  • 3 yemek kaşığı Süt
  • 1 çay bardağı Lor Peyniri
  • 1 adet Kırmızı Biber
  • 3 adet Mantar
  • 1/4 su bardağı haşlanmış Ispanak
  • 1/4 demet Dereotu
  • Tuz ve Karabiber

Yapılışı:
İlk önce bir kapta yumurtaları güzelce çırpın. Ardından tuz, karabiber ve sütü ekleyerek çırpmaya devam monash.pw malzemeleri ekleyerek karıştırın. Karışımı muffin kalıplarına paylaştırın.(Kabınızın büyüklüğüne göre porsiyonu değişmektedir.) Önceden ısıttığınız derece fırında dk pişmeye bırakın. Afiyet olsun.

 

 

 

 

KEFİR SMOOTHİE (1 kişilik)

Malzemeler:

  • 1 su bardağı kefir
  • 1/2 küçük boy donmuş muz
  • adet çilek/böğürtlen/yaban mersini/ ahududu
  • Üzerine taze nane yaprağı

 

Yapılışı:

Muzu bir gece dilimlenip buzluğa koyunuz. Ertesi gün kefir, çilek ve muzu blenderdan geçirin. Üzerine nane ekleyerek hazır.

 

 

 

LAVAŞ CİPS

Malzemeler:

  • 3 diş sarımsak
  • 1 çay kaşığı zeytinyağ
  • 3 adet mini boy tam buğday lavaş
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 3 çay kaşığı kajun baharatı
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 yemek kaşığı salça
  • 1 tatlı kaşığı kekik

 

Yapılışı:

Öncelikle 3 diş sarımsağı rendeleyiniz ve 1 çay kaşığı zeytinyağında rengi değişene kadar kavurunuz. Bu sırada 3 küçük boy tam buğday lavaşı üçgen şeklinde kesiniz. Lavaşların yarısı için: 3 yemek kaşığı zeytinyağı ile 3 çay kaşığı kajun baharatına sarımsakların yarısını ekleyip karıştırınız ve lavaşları bulayınız. Lavaşların diğer yarısı için 1 yemek kaşığı zeytinyağına 2 yemek kaşığı salça ekleyip içine kalan sarımsakları ve 1 tatlı kaşığı kekiği ekleyiniz lavaşları bu karışıma bulayınız. Önceden ısıtılan derecelik fırında rengi koyulaşıp çıtırlaşana kadar pişiriniz benimki 15 dakikada oldu. Zamanı iyi takip ediniz. Cipsimizin 1 adedi kalori arasında değişmekte ancak burada enerjiden ziyade yağın türü/miktarı , karbonhidrat kaynağı, eklenti tuz miktarı ve pişirme yöntemi daha önemli. Bir ara öğünde adet tüketebilirsiniz.

 

KAYNAKÇA:

monash.pw

monash.pw

monash.pw

monash.pw

monash.pw

monash.pw

http:///bitstream///1/11_1_monash.pw

monash.pw

monash.pw

monash.pw

monash.pw

monash.pw

monash.pw

monash.pw

 

Dr. Ersun Topal

Genel Cerrahi Uzmanı

Dyt. Burcu Negizsoy

31 50

 

 

 

Obezite; vücuttaki yağ oranındaki artışa bağlı olarak gelişen, kilo alımındaki artış olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü yılı itibarı ile dünyada 5 yaşın altında 41 milyon fazla kilolu veya obez çocuk bulunduğunu bildirmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’de 15 yaş üstü bireylerde obezite oranı yılında %15,2 iken, yılında %31,1 oranında artış göstererek, %19,9’ a ulaşmıştır.

Çocukluk çağı obezitelerinin yalnızca % ’si altta yatan hastalık ve sendromlara bağlı olarak gelişmektedir ve çok büyük bir yüzdesi alınan kalorinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanmaktadır ve bu önlenebilir bir durumdur. Obezitenin genetik faktörlerin bazı çevresel faktörler ile etkileşmesiyle geliştiği düşünülmektedir. Şehirleşmenin sonucu olarak değişen yaşam tarzı, artmış kalori alımı ve azalan fiziksel aktivite çocukluk çağı obezitesinin temel nedenleridir.

Çocukların akademik hayatta başarılı olma kaygısı, yaşanılan çevrenin güvenli olmaması çocukların evde daha çok ekran karşısında vakit geçirmelerine ve fiziksel aktivitelerinin azalmasına neden olmaktadır. Diyetteki artmış yağ oranı,  şekerli içeceklerden zengin beslenmenin de obeziteye neden olan faktörlerin başında geldiği; fazla karbonhidrat ve şekerli içecek tüketen çocukların aynı zamanda çeşitli vitamin ve mineral yetersizlikleri açısından da risk altında oldukları bilinmelidir. Düzenli beslenme obezite gelişimini önleyen diğer bir faktördür. Öğün atlanmasının özellikle de kahvaltı yapılmamasının doğrudan obeziteye yatkınlık yarattığı çalışmalar ile gösterilmiştir. Çalışmalarda, ebeveynlerin her ikisi de obez ise çocukta şişmanlık riskinin belirgin olarak arttığı gösterilmiştir..

Obezite çocuğun yalnızca o anki sağlık durumunu etkilemekle kalmaz, obez çocukların büyük bir bölümü yaşamlarına obez yetişkinler olarak devam ederler.

Ocak ’da DSÖ’nün başkanlığında çocukluk çağı obezitesini sona erdirmek üzere bir komite kurulmuştur. Bu komitenin önerileri şöyledir:

1) Çocukların ve gençlerin sağlıksız yiyecekler, şekerli içecekler ile beslenmeleri azaltılarak, sağlıklı besinler ile beslenmelerinin sağlanması için programlar oluşturulmalı.

2) Çocuklar ve gençlerin sedanter yaşamlarının önüne geçilerek, fiziksel etkinlik yapmaları desteklenmeli.

3) Erken çocukluk döneminden itibaren çocukların sağlıklı beslenme, uyku ve fiziksel etkinlik alışkanlıkları ile büyümelerinin sağlanması için kılavuzlar oluşturulmalı.

4) Okul çağı çocukları ve gençler için sağlıklı okul çevresi, sağlıklı beslenme okuryazarlığı ve fiziksel aktivite rehberleri oluşturulmalı.

5) Obez çocuk ve gençler için aile temelli, çok yönlü, yaşam şeklini düzenlemeyi hedefleyen servisler kurulmalı.

Doğumdan itibaren ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmenin sağlanması gerekmektedir. Altıncı aydan itibaren uygun tamamlayıcı beslenmeye (sebze-meyve-tahıl) başlanarak anne sütünün en az 2 yıl verilmesinin sağlanması obeziteden korunmada en önemli faktörlerdendir. İlk bir yaş beslenmesinde sebze, meyve, tahıl grubuna kırmızı et, tavuk ve balık eti eklenmesi; şekerli içecekler ve tuz içeren besinlerin verilmemesi de obeziteden koruyucu unsurlardır. Araştırma sonuçları ilk yıllarda hazır besin ve kavanoz maması ile beslenen çocuklarda ileri yaşta obezite oranının arttığını göstermektedir. Bunun yanı sıra çocukların gün içinde aktif bir yaşam sürmesi de gerekmektedir. Kısa mesafeler için araç kullanılmaması, yürüyüş yapılması, bisiklet kullanılması, asansör kullanılmaması gün içinde aktif olmayı sağlayan unsurlardır. Ekran süresinin kontrol altında tutulması, çocuklara ilk 2 yaşta televizyon, tablet, cep telefonu, bilgisayar seyrettirilmemesi; 2 yaşından sonra ekran maruziyetinin günde 2 saati aşmaması, televizyon ve ekran karşısında yemek yenmemesi ve çocukların odasında televizyon, cep telefonu ve tablet bulundurulmaması gerekmektedir. Sağlıklı beslenme alışkanlığının, düzenli uyku alışkanlığı ile birlikte sağlanması kilo kontrolü açısından önemlidir.

Okul Çağı Çocuklarında Obeziteyle İlişkili Etmenlerin Değerlendirilmesi

Yazarlar

  • Sevil Karahan Yılmaz Erzincan Üniversitesi, Sağlık Yüksekokulu, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Erzincan
  • Hülya Gökmen Özel Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara

Anahtar Kelimeler:

Okul çağı çocukları, obezite, Beden Kütle İndeksi, bel/boy oranı

Özet

Amaç: Bu çalışmanın amacı, okul çağı çocuklarında ( yaş grubu) obeziteyle ilişkili etmenlerin değerlendirilmesidir. Bireyler ve Yöntem: Çalışmaya yaş arası çocuk dahil edilmiştir. Çocukların demografik özellikleri, antropometrik ölçümleri (boy uzunluğu, vücut ağırlığı, bel çevresi), beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeyleri incelenmiştir. Bulgular: Yaş ortalaması ± yıl olan erkek (%) ve kız (%) çocuk çalışmaya katılmıştır. Çocukların Beden Kütle İndeksi (BKİ) Z skor sınıflamasına göre %’sı çok zayıf, %’ı zayıf, %’ı normal, %’ü hafif şişman ve %’i şişman grubundadır. Anne eğitim durumu, ailede (anne veya baba) obezite varlığı, doğum ağırlığı, sadece anne sütü alma süresi, hergün kahvaltı yapma, şekerli içecek tüketimi, okula ulaşım ve ekran başında geçirilen süreyle BKI Z skor sınıflaması arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>). Baba eğitim durumu ile çocukların bel çevresi ve bel/boy oranı arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark saptanmıştır (p<). Baba eğitim düzeyi arttıkça çocuklarda hafif şişmanlık ve şişmanlık oranı artmaktadır. Bel/boy oranı hafif şişman ve şişman çocuklarda daha fazla risk taşımaktadır. Sonuç: Ailesel etmenler çocukluk çağı obezitesiyle ilişkilidir. Hafif şişmanlık ve şişmanlık artışının önlenmesi için beslenme alışkanlıklarının ve fiziksel aktivitelerinin kontrol edilmesi gerekmektedir. Bel çevresi ve bel/boy oranı değerleri BKI değerleriyle ilişkilidir.

İndirmeler

İndirme verileri henüz mevcut değil.

Nasıl Atıf Yapılır

Karahan Yılmaz S, Gökmen Özel H. Okul Çağı Çocuklarında Obeziteyle İlişkili Etmenlerin Değerlendirilmesi. Bes Diy Derg [Internet]. 11 Temmuz [monash.pw 18 Haziran ];44(2) Erişim adresi: monash.pw

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır