Omzuma Yaslan Sol Tarafına Düşsün En Gerçek Memleket
https://www.bolsozluk.com/share.php?tid=4960
- e f s a n e o kadar
- sample'ı Oi va voi - Hora'dandır.
sözleri:
omzuma yaslan, sol tarafına düşsün en gerçek memleket
sana benden yadigar kalsın, akrep bir de yelkovan hepten
geçsin gitsin zamana boşver sen o sus pus kentime sığdın
tedbil mekanda ben sabitim, cebimde narin boyunlu kadın
katran gibi demlenmiş bir çay gibi karşılıklı içmek seni
her güne çıplak etinle başlama telaşı kokunla sersem tenim
boynunda vebal, koynumda yeşil yekpare elbisen ve sen
yorganın altına saklanmış yine sen bana sek gözyaşınla seslen
teninde durgun hüzünlü çıplak otorite gibi kıskanç kumral tan
bir gece 3 gibi birbirimizi kaybetmiştik hatta aynı bankta
beşiktaş ağladı ev yolumuzu gözledi sana ben sözvermiştim
sözümde durmadım üzdüm seni, sen bana bakma lanet herif!
hala sen ekmek fırınındaki onbeş yaşında kırılgan kız
kuyrukta bekler gelip, adın sanın benim canım o kız
kirpiklerinde anlam yüklenmiş sırça bir sicim
sen demek o sahafta göz ucuyla dinlendiğim huzur
[nakarat]
bizim gri rengi dudaklarımız olurdu ağlardık
yola çıkardım anneler doğardı semalar parlardı
sen bir türlü tebessüm etmezdin anlardım
sen bir gülsen gülmedin ki ben keyfimden ağlardım
akdeniz kadar büyürdü fevkalade gözlerin ve
boynundan yekpare dirhem dirhem elbisenle
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde!!!
...
üfle şu kandile bitiversin gündüz korkma elimi tut
yüzüne yüzümü sürtüp başımı dizine gömsem geri dönüp...
sürgüne icabet etmek nimet, senden gelsin gelecekse
kağıtta harfler ıslak, havari morfin aşkın, göğsün çiçek
bir gün geldi ve göğü bi başka sevdi kara kurak topraklar
tam o gündü ecnebi bi kentte devrildi binalar
önümden modern çağın nesnesiyle geçtin gittin
gerinde sana bi parça beni bıraktı eylül bitti
her siyah beyaz fotoğraf şeffaf bi pencere
sol elin var hep yüzümde bana bi bukle külfet
her siyah beyaz fotoğraf yeşil şeffaf bi pencere
sol elin var hep yüzümde bana bi bukle küfret
[nakarat]
bizim gri rengi dudaklarımız olurdu ağlardık
yola çıkardım anneler doğardı semalar parlardı
sen bir türlü tebessüm etmezdin anlardım
sen bir gülsen gülmedin ki ben keyfimden ağlardım
akdeniz kadar büyürdü fevkalade gözlerin ve
boynundan yekpare dirhem dirhem elbisenle
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde!!!
...
bittiğin bulvarda yağmur diner gözlerin başlardı
bittiğin gören her damla senden bir parçaydı
bittiğin gün elimden tutmuştun kalsaydın
bittiğin gün öldü sen doğurdun deniz çıldırdı - herhangi bir twitter fenocugunun keşfetmesi halinde her cümleyi ayrı ayrı twitleyecegine emin olduğum saian şaheseridir beati ayrı efsanedir
- Saian'ın ikiz kuleleri yıkanlara ve bu işi planlayan sayın usame bin ladin beyfendiye selam ve respect çaktığı şarkıdır.
bi gün geldi ve göğü bi başka sevdi kara kurak topraklar
Tam o gündü ecnebi bi kentte devrildi binalar
Önümden modern çağın nesnesiyle geçtin gittin
Gerinde sana bi parça beni bıraktı eylül bitti
Bu ikiz kulelerin yıkılışı öyle kutlu bir hadisedir ki; afrikanın kara kurak toprakları ve bu toprakların sahipleri olan afrikalılar o gün gökyüzünde vuku bulan bir şeyden dolayı bir başka sevmişlerdir göğü. O gün afrikalıların nefret ettikleri, kendilerini bu hale sokan ecnebi bi diyarda çok önemli binalar yıkılmıştır. O modern çağın nesnesi bu binaları yerle yeksan eden boeingdir. Fakat bu kutlu eylemin sonucunda eylemi gerçekleştirenler ölümle yüzleşmiş ve onlardan geriye bize ancak bi parça hatıraları kalmıştır. Ayrıca bundan sonraki her eylül ayı da manasını kaybetmiştir. - devamı çok acı olan saian parçasıdır
(bkz: al sevgilim kanser ol bununla) - 2000li yıllarda yazılmış en güzel şiirlerden bir tanesidir.
--spoiler--
üfle şu kandile bitiversin gündüz korkma elimi tut
yüzüne yüzümü sürtüp başımı dizine gömsem geri dönüp...
sürgüne icabet etmek nimet, senden gelsin gelecekse
kağıtta harfler ıslak, havari morfin aşkın, göğsün çiçek
bir gün geldi ve göğü bi başka sevdi kara kurak topraklar
tam o gündü ecnebi bi kentte devrildi binalar
önümden modern çağın nesnesiyle geçtin gittin
gerinde sana bi parça beni bıraktı eylül bitti
her siyah beyaz fotoğraf şeffaf bi pencere
sol elin var hep yüzümde bana bi bukle külfet
her siyah beyaz fotoğraf yeşil şeffaf bi pencere
sol elin var hep yüzümde bana bi bukle küfret
--spoiler-- - saian'ı tanımama vesile olan bendeki yeri çok ayrı parçadır. ismini ah muhsin ünlü'nün aynı isimli şiirinden alır. saian'ın o dönemki diğer işleri incelendiğinde de ah muhsin ünlü şiirlerinden çok etkilendiğinin izleri görülebilir. ah muhsin ünlü'nün senarist-yönetmen onur ünlü'nün şiirlerinde kullandığı mahlas olduğunu da düşünürsek o dönem saian'ın sanatsal açıdan hangi çizgide gittiğini tam olarak anlayabiliriz.
yaşadıklarımla paralel bir hikaye olması mıdır bilmem, herkesin kaçtığı bir limanı varsa, benimki de burasıdır. - düşünün, daha üç yıllık bir rapçisiniz, ve böyle bir şaheser yapıyorsunuz. o yaşta, o şartlarda bunu yapmak...
işte saian'ı bu yüzden övüyoruz! - Gelmiş geçmiş en iyi aşk şiirlerinden
“omzuma yaslan, sol tarafına düşsün en gerçek memleket
sana benden yadigar kalsın, akrep bir de yelkovan hepten
geçsin gitsin zamana boşver sen o sus pus kentime sığdın
tedbil mekanda ben sabitim, cebimde narin boyunlu kadın
katran gibi demlenmiş bir çay gibi karşılıklı içmek seni
her güne çıplak etinle başlama telaşı kokunla sersem tenim
boynunda vebal, koynumda yeşil yekpare elbisen ve sen
yorganın altına saklanmış yine sen bana sek gözyaşınla seslen
teninde durgun hüzünlü çıplak otorite gibi kıskanç kumral tan
bir gece 3 gibi birbirimizi kaybetmiştik hatta aynı bankta
beşiktaş ağladı ev yolumuzu gözledi sana ben sözvermiştim
sözümde durmadım üzdüm seni, sen bana bakma lanet herif!
hâlâ sen ekmek fırınındaki on beş yaşında kırılgan kız
kuyrukta bekler gelip, adın sanın benim canım o kız
kirpiklerinde anlam yüklenmiş sırça bir sicim
sen demek o sahafta göz ucuyla dinlendiğim huzur
bizim gri rengi dudaklarımız olurdu ağlardık
yola çıkardım anneler doğardı semalar parlardı
sen bir türlü tebessüm etmezdin anlardım
sen bir gülsen gülmedin ki ben keyfimden ağlardım
akdeniz kadar büyürdü fevkalade gözlerin ve
boynundan yekpare dirhem dirhem elbisenle
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde!!!
üfle şu kandile bitiversin gündüz korkma elimi tut
yüzüne yüzümü sürtüp başımı dizine gömsem geri dönüp…
sürgüne icabet etmek nimet, senden gelsin gelecekse
kağıtta harfler ıslak, havari morfin aşkın, göğsün çiçek
bir gün geldi ve göğü bi başka sevdi kara kurak topraklar
tam o gündü ecnebi bi kentte devrildi binalar
önümden modern çağın nesnesiyle geçtin gittin
gerinde sana bi parça beni bıraktı eylül bitti
her siyah beyaz fotoğraf şeffaf bi pencere
sol elin var hep yüzümde bana bi bukle külfet
her siyah beyaz fotoğraf yeşil şeffaf bi pencere
sol elin var hep yüzümde bana bi bukle küfret
bizim gri rengi dudaklarımız olurdu ağlardık
yola çıkardım anneler doğardı semalar parlardı
sen bir türlü tebessüm etmezdin anlardım
sen bir gülsen gülmedin ki ben keyfimden ağlardım
akdeniz kadar büyürdü fevkalade gözlerin ve
boynundan yekpare dirhem dirhem elbisenle
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde!!!
bittiğin bulvarda yağmur diner gözlerin başlardı
bittiğin gören her damla senden bir parçaydı
bittiğin gün elimden tutmuştun kalsaydın
bittiğin gün öldü sen doğurdun deniz çıldırdı”
http://www.youtube.com/watch?v=lieJg_wMysY
al sevgilim kanser ol bununla
9. Şarkının sözleri onu aldatan sevgiliye yazılıyor. Şarkının aldatilmadan once o kadina yazilan ilk partını paylaşırsam daha anlamli olur. Hayatimda dinlediğim en manali şarkılardan biridir ayrıca:
omzuma yaslan, sol tarafına düşsün en gerçek memleket
sana benden yadigar kalsın, akrep bir de yelkovan hepten
geçsin gitsin zamana boşver sen o sus pus kentime sığdın
tedbil mekanda ben sabitim, cebimde narin boyunlu kadın
katran gibi demlenmiş bir çay gibi karşılıklı içmek seni
her güne çıplak etinle başlama telaşı kokunla sersem tenim
boynunda vebal, koynumda yeşil yekpare elbisen ve sen
yorganın altına saklanmış yine sen bana sek gözyaşınla seslen
teninde durgun hüzünlü çıplak otorite gibi kıskanç kumral tan
bir gece 3 gibi birbirimizi kaybetmiştik hatta aynı bankta
beşiktaş ağladı ev yolumuzu gözledi sana ben sözvermiştim
sözümde durmadım üzdüm seni, sen bana bakma lanet herif!
hala sen ekmek fırınındaki onbeş yaşında kırılgan kız
kuyrukta bekler gelip, adın sanın benim canım o kız
kirpiklerinde anlam yüklenmiş sırça bir sicim
sen demek o sahafta göz ucuyla dinlendiğim huzur
[nakarat]
bizim gri rengi dudaklarımız olurdu ağlardık
yola çıkardım anneler doğardı semalar parlardı
sen bir türlü tebessüm etmezdin anlardım
sen bir gülsen gülmedin ki ben keyfimden ağlardım
akdeniz kadar büyürdü fevkalade gözlerin ve
boynundan yekpare dirhem dirhem elbisenle
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde
bana masal gelirdi kesik kesik her soluk yüzümde!!!
...
üfle şu kandile bitiversin gündüz korkma elimi tut
yüzüne yüzümü sürtüp başımı dizine gömsem geri dönüp...
sürgüne icabet etmek nimet, senden gelsin gelecekse
kağıtta harfler ıslak, havari morfin aşkın, göğsün çiçek
bir gün geldi ve göğü bi başka sevdi kara kurak topraklar
tam o gündü ecnebi bi kentte devrildi binalar
önümden modern çağın nesnesiyle geçtin gittin
gerinde sana bi parça beni bıraktı eylül bitti
her siyah beyaz fotoğraf şeffaf bi pencere
sol elin var hep yüzümde bana bi bukle külfet
her siyah beyaz fotoğraf yeşil şeffaf bi pencere
sol elin var hep yüzümde bana bi bukle küfret
edit: Ahahhaha ne denilebilir ki :)
22 ocak 2017 11:1430 ocak 2017 18:19