kaynağı değiştir]
Optik açıdan geçirgen olan maddeler, belirli değerlerde dalga boyuna sahip gelen ışık dalgalarına bu madde tarafından verilen karşılığa odaklanır. Optik fiber, silindirik bir biçimde bulunan ve içe doğru gerçekleşen toplam yansıma süreci tarafından ışığın sahip olduğu eksen boyunca ışığı ileten dielektrik bir frekans yönlendiricidir.
Işık yoğun bir ortamda hareket ederken engele dik açılarla çarptığında, çarpan ışık tamamen yansıtılır. Bu etki, içe yönelik toplam yansıma olarak adlandırılan, optik fiberlerde çekirdek içinde bulunan ışığı kısıtlamak amacıyla kullanılır.
Eforla oluşan göğüs ağrısı olan hastalarda ve bu sebeple uygulanan efor testinin anormal olduğu durumlarda, ya da son zamanlarda giderek artan ya da istirahatla dahi gelmeye başlayan uzun süren göğüs ağrılarında, ani kalp krizinde tanı ve tedaviyi uygulanan eşsiz bir tanı yöntemidir. Anjiyografi hemen her zaman uygulanabildiği gibi elektif dediğimiz planlı anjiyografi için hastanın 6 saat aç olması istenir. Acil durumlarda ise gerekli önlemler alınarak mümkün olan en kısa zamanda uygulanır.
Anjiyografi girişimsel bir işlemdir. Dolayısıyla da tamamen risksiz bir uygulama değildir. En ciddi riskleri: ölüm, inme ve anjiyografi sırasında kalp krizi geçirme olasılığıdır ancak bu riskler toplamda 1/’den azdır. Bunun dışında daha sık görülen riskler:
Anjiyografi sırasında opak madde damardan geçerken röntgen ile saniyelik çekim yapılarak ortalama görüntü alınır ve bu miktarda alınan radyasyonun sağlığa zararı yoktur.
Anjiyo öncesi kesilmesi gereken bir takım ilaçlar var. Bu konuda hasta doktoru tarafından bilgilendirilecektir. Bunun yanı sıra planlı vakalarda 6 saatlik açlık gerekmektedir. Bunun dışında hastanın doktoru tarafından belirtilmedikçe özel bir hazırlığa gerek yoktur.
Sıklıkla femoral arter dediğimiz kasık bölgesindeki atardamardan ve radial arter denilen el bileği atardamarından uygulanır. Daha nadiren de eğer bu iki damar uygun değilse brakial arter dediğimiz dirseğin iç bölgesindeki atardamardan uygulanabilir.
Lokal anestezi altında uygulanan bir işlemdir. Kişinin ağrı eşiğine göre değişkenlik göstermekle beraber genellikle sadece lokal anestei yapılırken uygulanan iğne acısından fala bir arı hissedilmez.
Nadiren alerji yapabilir. Bir de bazı riskli hastalarda (bilinen böbrek yetmezliği ya da böbrek yetmezliği riski altında olanlarda, bazı ilaçları diyabetiklerde ) böbrek yetmezliği yapabilir.
Kasıktan mı koldan mı yapılması daha sağlıklıdır?
Anjiyo uygulanan kişinin fiziksel özelliklerine göre değişkenlik gösterir. Eğer hastanın karın ve bacak damarlarında bilinen tıkanıklıklar varsa, özellikle kasık ve karın bölgesi fazla kilolu olan kişilerde koldan anjiyo uygulaması komplikasyonları azaltmak adına daha sağlıklıdır. Bunu yanı sıra el bileği ince dolayısıyla da el bileği damarı ince olan örneğin ufak tefek, zayıf bayanlarda kası damarından anjiyo uygulamak hem hasta hem de uygulayan hekim için daha kolay ve sağlıklı olacaktır. Kalp damarlarına ulaştıktan sonra kalp damarları ile ilgili alınan görüntüler ve yorum açısından her iki koldan yapılan anjiyo arasında bir fark yoktur. Sadece el bileğinden anjiyonun uygulandığı atardamarın (radial arterin) komşuluğundan ven ya da sinir bulunmamaktadır. Ayrıca bu arter daha yüzeysel seyrettiği için anjiyo sonrasında bu damarda kanama kontrolü kasık damarına göre daha kolay sağlanmaktadır. Kısacası; el bileğinden uygulanan anjiyoda giriş yerine bağlı komplikasyonlar kanama, şişme) yok denecek kadar azdır. Bunun yanı sıra el bileği arteri kasık arterine göre ve spazm dediğimiz dediğimiz işlem sırasında büzüşmeye daha meyildir. Bu da bu yolla kalp damarlarına ulaşmayı özellikle ince yapılı kişilerde engellemektedir.
Genellikle lokal anestezi altında yapılır. Lokal anestezik ilaç iğneyle yapılırken hissedilen bir yanma hissi dışında ek bir ağrı hissedilmez. Katater kalp damarındayken ya da kalp içindeyken oluşan ritim bozukluklarına bağlı çarpıntı hissi oluşabilir. Opak maddeye bağlı nadiren mide bulantısı kusma olabilir. Bu yüzden elektif (planlı) anjiyoların 6 saatlik açlık sonrası yapılması istenir. Anjiyo sırasında kalp kasılmasının değerlendirilmesi amacıyla kalp boşluğu içine verilen cc opak madde çoğunlukla göğüste ve yüzde geçici (yaklaşık sn süren) yanma hissi yapar.
Anjiyoda kalp damaları görüntülenerek; damarların ne büyüklükte olduğu, damarların çapı, damarlarda daralma olup olmadığı, daralmışsa ne kadar daraldığı, darlığın nerede olduğu, darlığın uzunluğu, darlıkta kireçlenme olup olmadığı, damarın içinde pıhtı olup olmadığı damarın düz mü kıvrımlı mı olduğu bilgileri alınır. Ve koroner anjiyografi tamamıyla tanısal bir yöntemdir. Çıkan sonuca göre tedavi (ilaç tedavisi,balon-stent-by-pass) planlanır.
Kalp damar hastalıklarında; damarlarda darlıklar, ki bu darlıkların da bir derecesi vardır, ya da tam tıkanıklık vardır. Anjiyoplasti yani kalp damarlarının balon ve/veya stentle açılma kararı; darlığın-tıkanıklığın yerine, derecesine, damar çapına ve darlığın uzunluğuna göre verilir. Özellikle ani kalp krizlerinde ilk dakikalar ve saatlerde uygulanan anjiyo işlemi ardından tıkalı damar genellikle anjiyoplasti işlemi ile açılabilir.
Anjyografi ile tespit edilen damar darlığı ya da tıkanıklığı anjiyoplasti işlemi ile açılmaya uygunsa ; kalp damarına girişine yerleştirilen kateter içinden kılavuz tel ilerletilerek damar içindeki darlıktan geçilir. Hekimin damar yapısının özelliklerine göre kararı ile; darlığa önce balon ile genişletme ardından stent ya da balon uygulanmadan direkt stent uygulanabilir.
Damar içinde darlık bölgesine balon uygulandığında darlığa sebep olan plak damar duvarına yayılarak yapıştırılır ve tekrar bu plağın damar içini daraltmaması için çelik kafes şeklinde tanımlayabileceğimiz damar duvarına içten yerleştirilen ve plağı damar duvarına yapıştıran stentler kullanılır. Günümüzde stent teknolojileri hızla değişmekle beraber kabaca stentleri; ilaç salınımı yapan(ilaçlı stentler) ve yapmayan (normal stentler) olarak ikiye ayırabiliriz. Normal stentlerin en önemli dezavantajı;takılan stentin yeniden daralması sonucu 6 ile 8 ay içinde tekrar müdahaleye gereksinim olmasıdır. İlaç salınımlı stentlerde bu risk daha azdır. /%10 dan az). Bu her hasta için ilaç salınımlı stent kullanmak daha doğru olur anlamına gelmez. Normal stent, ilaç salınımlı stent seçimi; hastanın (diyabet varlığı , daha önce stent takılıp da daralma olması gibi) ve stent takılan damarın özelliklerine göre (damarın çapı küçük mü, darlık uzunuğu fazla mı?? gibi sorulara verilen cevaplara göre) hekim tarafından karar verilir.
Kasık damarından uygulanan anjiyo sonrası; kanama kontrolü amacıyla hastanın saat yatarak istirahat gereklidir. Bundan sonra hekim kontrolünde kasık bölgesinde bir problem yoksa hasta mobilize olur, saatlik hastane içinde gözlem ardından taburcu edilebilir. Evde ise hastanın doktoru tarafından özel birşey belirtilmemişse kişi ertesi gün normal yaşamına dönebilir.
Kasık bölgesinden uygulanan anjiyo sonrası gün içinde uzun süren yolculuk yapmak, ağır birşey kaldırması önerilmez. Yine el bileğinden yaılan anjiyo sonrası ağır kaldırmak birkaç gün için önerilmez.
Normalde anjiyo sonrası giriş yerinde ağrı olması beklenmez.
Kalp damarlarının yeni nesil Bilgisayarlı Tomografi cihazları ile ağrısız ve 10 saniye. gibi çok kısa bir sürede gösterilmesidir. Bugün 40 ve 64 dedektörlü BT cihazları yüksek kalitede görüntüler elde edebilmektedir. Her hastadan yaklaşık kesit elde edilmekte olup veriler kesitten ok hacim bilgisi taşımaktadır. Bilgi teknolojisindeki ilerlemeler, bilgisayar destekli tanı programları, gelişmiş ve hızlı bilgisayarlarla, elde edilen veriler; yüksek hız ve doğrulukta işlenmekte ve bildiğimiz kasık atar damarından girilerek yapılan kateter anjiyografiye neredeyse eşdeğer olabilecek eşdeğer görüntüler elde edilebilmektedir. Altın standart olarak kabu edilen ve kasık atar damarından girilerek yapılan kateter anjiyografi ile yapılan karşılaştırmalı çalışmalarda koroner darlıkların doğruluk oranları, duyarlılık ve özgüllük değerleri dedektörlü cihazlarda % arasındadır. Özellikle negatif doğruluk değeri olarak bilinen ve BT anjiyografide normal olarak değerlendirilen koroner arterlerin; normal olması birçok karşılaştırmalı çalışmada % olarak bulunmuştur.
BT koroner anjiyograninin uygulanabileceği durumlar:
BT koroner anjiyografi, kateter anjiyografinin yetersiz kaldığı veya riskli olduğu durumlarda ve yukarıda belirtilen durumlarda öncelikle tercih edilmesi gereken ve yakın zaman içinde tanısal amaçla kateter anjiyografi yapılmasına gere bırakmayacağı düşünülen ileri bir görüntüleme yöntemidir. Son bir yıldır BT koroner anjiyografi, by-pass sırasında kullanılan damarların ve stentlerin açıklığının değerlendirilmesinde altın standart olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Bu inceleme tekniği; Avrupa ve Amerika’daki Kardiyoloji ve Radyoloji Dernek ve Toplulukları tarafından kabul edilmiş olup bu ülkelerde sigorta şirketleri tarafından ödenmektedir. Özellikle hafif ve orta risk gurubunda olup, şikayetleri bulunan hastalar, doğuştan gelen damar anormallikleri, darlıkları ve plakları değerlendirilebilmektedir.
Teknik açıdan bakıldığında, Bt koroner anjiyografi, hasta uyanıkken ve saniye süreyle nefesini tutarken yapılır. Kol ya da ellerdeki toplar damarlar (ven) yoluyla verilen iyotlu kontrast madde ile görüntüler elde edilir. İşlemin kısa bir hazırlık dönemi vardır. Bu dönem içinde hastaya işlemin nasıl yapılacağı ve olası riskleri ile risklere karşı alınacak önlemler hakkında bilgi verilir. İşlem öncesi kısa bir hazırlık sonrası çekim yapılabilmekte ve çekim sonrası hastalar hemen birkaç dakika içinde normal hayatlarına dönebilmektedirler. BT anjiyografi, Radyoloji Bölümü ekipleri tarafından uygulanmakta; elde edilen veriler çeşitli bilgisayar programları ile işlenip 3-boyutlu olanlar dahil olmak üzere değişik görüntülere dönüştürüldükten sonra Radyoloji uzmanları tarafından değerlendirilmekte ve sonra gereken tıbbi ve girişimsel tedaviler Kardiyoloji ve Kalp Damar Cerrahisi Uzmanları tarafından kararlaştırılmaktadır.
Işığın içinden geçebildiği maddelere saydam madde denir. Yarı saydam maddeler de ışığın bir kısmını iletmektedir. Saydam maddeler, cam ve cam ürünleri, su, hava gibi madde ortamları ve maddelerdir. Yarı saydam maddeler yağla kaplı kağıtlar vesairedir.
Işığı geçirmeyen mat maddelere opak maddeler denir. Opak maddeler ışığı geçirmeyerek arkasında gölge oluşturur. İnsan, tahta, duvar opak maddeler arasındadır.
Işığı geçirgenliğine göre maddeler saydam, yarı saydam ve opak madde olarak ayrılır.
Tahta, karton, taş gibi ışığı hiç geçirmeyen maddelere ise; opak (saydam olmayan) maddeler denir.