Opulent Ne Demek
Linens Opulent Throw Bej
KARGO BEDAVA
Kurumsal Fatura
Koleksiyona Ekle
Tahmini Kargoya Teslim: 3 gün içinde
favori
- 15 gün içinde ücretsiz iade. Detaylı bilgi için tıklayın.
- Bu ürün Linens tarafından gönderilecektir.
- >Açıklama: Linens Opulent Throw Bej >Ebat:STD >EbatX >Ebat ölçü birimi:CM >Renk:BEJ >Kalite:% POLYSTER
- Bu üründen en fazla 15 adet sipariş verilebilir. 15 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
- Kampanya fiyatından satılmak üzere adetten fazla stok sunulmuştur.
- İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
- Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
ÜRÜNÜN TÜM ÖZELLİKLERİ
Ürün Değerlendirmeleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
Ürün Bilgileri
Linens Opulent Throw Bej
- >Açıklama: Linens Opulent Throw Bej >Ebat:STD >EbatX >Ebat ölçü birimi:CM >Renk:BEJ >Kalite:% POLYSTER
- Bu üründen en fazla 15 adet sipariş verilebilir. 15 adetin üzerindeki siparişleri Trendyol iptal etme hakkını saklı tutar.
- Kampanya fiyatından satılmak üzere adetten fazla stok sunulmuştur.
- İncelemiş olduğunuz ürünün satış fiyatını satıcı belirlemektedir.
- Bir ürün, birden fazla satıcı tarafından satılabilir. Birden fazla satıcı tarafından satışa sunulan ürünlerin satıcıları ürün için belirledikleri fiyata, satıcı puanlarına, teslimat statülerine, ürünlerdeki promosyonlara, kargonun bedava olup olmamasına ve ürünlerin hızlı teslimat ile teslim edilip edilememesine, ürünlerin stok ve kategorileri bilgilerine göre sıralanmaktadır.
Ürün Özellikleri
- MateryalPolyester
- RenkBej
Do not share my Personal Information.
Bir cümlede Opulent kullanım örnekleri ve çevirileri
Well, perhaps you were fooled by the opulent luxury of our home.
Belki de evimizin zengin lüksü seni yanıltmıştır.
Young Elisabetta, in these opulent rooms, had a happy and carefree childhood.
Küçük Elisabetta, bu gösterişli odalarda mutlu ve kaygısız bir çocukluk geçirdi.
Gujarat opened its opulent doors for Punjab in its characteristic splendour.
Gujaratin zengin kapıları Punjaba acılıyordu, tüm ihtişamıyla.
This is the plushiest, most opulent robe I have ever had the pleasure of wearing.
You don't get any more opulent than this.
Bundan daha fazla zengin olamazsın.
I create opulent environments for women who have much money.
Ben zengin kadınlar için zengin ortamlar yaratırım.
With its secluded beaches and opulent casinos.
Tenha plajları ve zengin kumarhaneleriyle.
Quite opulent, even by'captain' standards.
Oldukça ihtişamlı, bir kaptan standartlarına göre bile.
Young Elisabetta, in these opulent rooms, had a happy and carefree childhood.
Genç Elisabetta, bu ihtişamlı odalarda mutlu ve tasasız bir çocukluk geçirdi.
Made In Mexico' Reality Series On Nine Opulent Lifestyles Set For Netflix.
Made In Mexico Reality Series On Nine Opulent Lifestyles Set For Netflix'' İngilizce.
With its secluded beaches and opulent casinos, Porto Corsa truly is a playground for the wealthy.
Tenha plajları ve zengin kumarhaneleriyle… Porto Corsa zenginler için gerçekten bir oyun alanı.
With its secluded beaches and opulent casinos, Porto Corsa truly is a playground for the wealthy.
Sakin kumsalları ve gösterişli kumarhaneleriyle… Porto Corsa zenginlerin oyun parkı sayılır aslında.
Hvar offers no shortage of wonders-- from its lush vegetation,
sandy beaches and coastal cliffs to the opulent architecture of its cities.
Hvar, zengin bitki örtüsü, kumlu plajları ve kıyı yamaçlarından, kentlerinin zengin mimarisine kadar her açıdan harika bir yer.
Would that I could enjoy this opulent dinner and this most stimulating and exciting company.
Ve böylesine ilginç ve heyecan verici arkadaşın… tadını bir sebep olmadan çıkarabilsem başka ne isterdim. Böyle muhteşem yemeğin.
Of poverty songs amidst the opulent surroundings of our location, Bergdorf Goodman's fur department. For the second segment, we did a tongue-in-cheek medley.
İkinci bölüm için, bulunduğumuz yerin,
Bergdorf Goodmanın kürk bölümünün alaycı bir karışım yaptık. gösterişli ortamında yoksulluk şarkılarından oluşan.
Would that I could enjoy this opulent dinner and this most stimulatin' and excitin' company.
Böyle muhteşem bir yemeğin… ve böylesine ilginç ve heyecan verici bir arkadaşın… tadını bir sebep olmadan çıkarabilsem başka ne isterdim.
Would that I could enjoy this opulent dinner and this most stimulatin' and excitin' company.
Tadını bir sebep olmadan çıkarabilsem başka ne isterdim. Böyle muhteşem yemeğin… ve böylesine ilginç ve heyecan verici arkadaşın.
So one of the core principles was moving away from opulent luxury to a notion that luxury is attention.
Ve olağanın olağan dışı hâline getirilmesiydi. lüksün dikkat ve önem olduğu bir görüşe yönlendirilmesi Ana prensiplerden biri gösterişli lüksten kaçınıp.
Would that I could enjoy this opulent dinner and this most stimulatin' and excitin' company.
Böyle muhteşem bir yemeğin… heyecan verici bir arkadaşın… tadını bir sebep olmadan çıkarabilsem başka ne isterdim. ve böylesine ilginç ve.
I have ever had the pleasure of wearing. This is the plushiest, most opulent robe.
Bu, giydiğim en konforlu ve en gösterişli bornoz. Bunu reddediyorum.
I'm at the"handbag queen's" mansion, the maker of the most opulent bags in the history of the planet.
Çanta kraliçesi'' nin malikanesindeyim, gezegen tarihindeki en gösterişli çantaları yapan kişi.
And whenever any Surah is sent down commanding:
believe in Allah and strive hard in the company of His apostle, the opulent among them ask leave of thee,
and say: leave us; we shall be with those who stay.
Allaha inanın, Resulü ile beraber cihad
Bizi bırak( evlerinde) oturanlarla beraber olalım, dediler.
The well-off and the opulent among you should not vow that they will not give[any longer]
to the relatives and the needy, and to those who have migrated in the way of Allah, and let them excuse and forbear.
vermemek için yemin etmesinler, affetsinler,
And whenever any Surah is sent down commanding:
believe in Allah and strive hard in the company of His apostle, the opulent among them ask leave of thee,
and say: leave us; we shall be with those who stay.
Allaha iman edin, Onun elçisi ile
cihad etmeye çıkın'' diye bir sûre indirildiği zaman onlardan servet sahibi olanlar, senden izin isteyip:'' Bizi bırakıver,
oturanlarla birlikte olalım'' dediler.
And whenever any Surah is sent down commanding:
believe in Allah and strive hard in the company of His apostle, the opulent among them ask leave of thee,
and say: leave us; we shall be with those who stay!
Allaha inanın, Onun resulüyle yan yana
cihat edin!'' anlamında bir sure indirildiği zaman, onların imkân ve servet sahibi olanları, senden izin
isteyerek şöyle demişlerdi:'' Bırak bizi, oturanlarla beraber olalım!
The well-off and the opulent among you should not vow that they will not give[any longer]
to the relatives and the needy, and to those who have migrated in the way of Allah, and let them excuse and forbear.
Sizden, faziletli ve varlıklı olanlar, yakınlara, yoksullara ve
Allah yolunda hicret edenlere vermekte eksiltme yapmasınlar, affetsinler ve hoşgörsünler.
The well-off and the opulent among you should not vow that they will not give[any longer]
to the relatives and the needy, and to those who have migrated in the way of Allah, and let them excuse and forbear.
ve ALLAH yolunda göç edenlere vermemek için yemin etmesinler. Affetsinler,
Large opulent room for men of business, substantial men, men with places to go
and people to see.- Men of substance who flush the toilet with their feet, men who will touch fixtures only with tissue, men who blow their nose in the sinks and walks off without rinsing.
Erkeklerin ileri için büyük zengin odalar, sağlam adam gidilecek yer,
ve görülecek hakiki adamlar ayakları ile sifonu çeken adamlar, eşyalara yalnızca peçete ile dokunan adamlar burunlarını gömmelerin içine sokan adamlar ve burunlarını çekmeden yürüyüp gidenler.
Sonuçlar: , Zaman:
İngilizcede opulent'ın anlamı
The chorus was dressed rather modestly while the dancers wore expensive and opulent costumes.
Cambridge English Corpus kaynağından
A very opulent demonstration but, all the same, to have gathered together such a large orchestra for such a slight and light affair.
Cambridge English Corpus kaynağından
Several developments in the last quarter of the eighteenth century reduced the vast gulf between the more opulent ones and the nobility.
Cambridge English Corpus kaynağından
The wealth of the regidores also re-ected these changes; apart from a handful of opulent aristocrats, the majority possessed more modest means than their ancestors.
Cambridge English Corpus kaynağından
He gesticulates with his arms in large and opulent movements in order to accentuate what he says.
Cambridge English Corpus kaynağından
Looking back, those high school years were extremely important - they expand to sort of accommodate a more opulent present.
Cambridge English Corpus kaynağından
Others, already committed to an opulent modern villa, have made expensive additions to already grand mansions.
Cambridge English Corpus kaynağından
She is opulent, graceful, and beautiful, and conducts herself in a very dignified manner.
Cambridge English Corpus kaynağından
After his first marriage he had to learn the new urban polite code of dinner invitations and visits, in which the use of opulent coaches was of key importance.
Cambridge English Corpus kaynağından
That is the pre-war equivalent of £, and it really is absurd to apply such an opulent sounding tax—misleadingly opulent sounding—to such a small income.
Hansard archive
'dan They may be occupied by rich manufacturers or by some opulent co-operator.
Hansard archive
'dan That is possible in a relatively opulent rural area, but clearly would not necessarily be possible in some inner cities.
Hansard archive
'dan The price is such that only the black marketeer and the more opulent section of the community can afford to pay it.
Hansard archive
'dan It seemed to me very opulent and prosperous.
Hansard archive
'danÖrneklerdeki görüşler Cambridge Dictionary'nin editörlerinin, Cambridge University Press'in ya da lisans sağlayıcılarıın görüşlerini temsil etmez.