osmanlı devleti karlofça antlaşması / Karlofça Antlaşması monash.pw

Osmanlı Devleti Karlofça Antlaşması

osmanlı devleti karlofça antlaşması

TAD, C. 37/S, , KARLOFÇA ANTLAŞMASI’NDAN SONRA İSTANBUL’A GELEN YABANCI ELÇİLERİN AĞIRLANMASI VE YAPILAN HARCAMALAR THE HOSTING FOR THE FOREIGN AMBASSADORS IN ISTANBUL BY THE OTTAMANS AFTER THE TREATY OF CARLOWITZ AND EXPENSES MADE Uğur KURTARAN Makale Bilgisi Article Info Başvuru: 27 Temmuz Recieved: July 27, Kabul: 2 Şubat Accepted: February 2, Özet Bu çalışmada Karlofça Antlaşması’ndan sonra İstanbul’a gelen Avusturya, Venedik, Lehistan ve Rus elçilerinin ağırlanmaları ve bunlar ile ilgili yapılan harcamalar üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede antlaşmadan sonra Avusturya, Rusya tarafından iki ve Venedik ile Lehistan tarafından bir elçilik heyetinin İstanbul’a geldiği tespit edilmiştir. Araştırmada bu elçilerin isimleri, hangi amaçlar ile İstanbul’a geldikleri ve payitahta girdikten sonra kendileri için yapılan uygulamalar ile bu süreçte harcanan meblağların tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu sayede Babıâli’nin genel elçi kabulleri çerçevesinde aynı antlaşma sonrası ve hemen hemen benzer amaçlar dâhilinde gelen farklı ülke temsilcilerine olan yaklaşımlarının nasıl olduğu ortaya çıkartılacaktır. Bu noktada mukayese yönteminin kullanılacağı çalışmada gelen yabancı elçilere uygulanan davranışlar ve yapılan harcamalar arasındaki benzerlik ve farlılıklar tespit edilerek, bunların dönemin Osmanlı diplomasi anlayışı ile olan ilişkileri yansıtılacaktır. Nitekim araştırma sonucunda elde edilen bulgularda elçiler için yapılan harcamaların miktarlarındaki farklılıkların birçok nedenden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Çalışmada belirtilen amaçları gerçekleştirmek üzere döneme ait arşiv belgeleri ile kronikler ve diğer araştırma eserlerinden istifade edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Karlofça, Elçi, Harcama, Diplomasi.  Bu çalışma “II. International Symposium on Multidisiplinary Studies May , Roma/İtalya” sunulan tebliğin genişletilmiş halidir. Çalışmayı okuyarak katkılarını esirgemeyen değerli hocam Prof. Dr. Mehmet Alaaddin Yalçınkaya’ya teşekkürü borç bilirim.  Yrd. Doç. Dr., Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, [email protected] Uğur KURTARAN Abstract This study focuses on the hosting for the Austrian, Venetian, Polish and Russian ambassadors coming to Istanbul after the Carlowitz Treaty for various reasons and the expenditures related to the same. After this agreement, two diplomatic missions were held by Austria and Russia, one by Venetian and Poland. The purpose of the survey is to identify the names of these ambassadors, the purposes for coming to Istanbul and the applications made for them after they entered the capital and the amounts spent during the same. In this regard, it will be revealed how the Sublime Porte approached to the representatives of the different countries after the same treaty and within almost the same objectives within the frame of the general ambassador assumptions. At this point, the similarities and differences between the behaviours applied to the foreign embassies that are used in the study and the expenditures made will be determined, and their relationship with Ottoman diplomatic understanding will be reflected. As a matter of fact, it has been found out that there are many reasons for differences in the amount of expenditures made for the ambassadors in the findings obtained in the research result. In order to realize the objectives stated in the study, the archive documents of the turnout and chronicles and other research works were utilized. Key words: The Ottoman, Carlowitz, Ambassador, Expenditure, Diplomacy. Giriş Elçi, bir devleti başka bir devlet nezdinde diplomatik teamüller ve belirli kurallar dâhilinde devamlı veya geçici bir surette temsil eden devlet görevlilerine (diplomat) verilen isimdir1. Devletlerarası diplomatik ilişkilerin kurulması ve yürütülmesinde oldukça önemli olan elçiler, uluslararası ayrıcalıklara ve dokunulmazlığa sahip olan kimselerdir2. Tarih boyunca devletlerarası ilişkilerin yürütülmesindeki en önemli hususlardan birisi olan elçiler günümüze göre ulaşım ve haberleşme araçlarının yetersiz olduğu eski dönemlerde devletlerin birbirileriyle iletişime geçmelerinin önemli yollarından biri olmuşlardır. Osmanlı Devleti de kuruluşundan itibaren birçok devlet ile münasebette bulunmuş olup bu devletler Osmanlı payitahtına geçici ve daimî surette elçiler göndermişlerdir. Avrupalı devletlerin Osmanlı başkentine daîmi surette elçiler göndermesinin temel sebebi; Avrupa’da XVI. yüzyıldan itibaren geçerli olan 1 İbrahim Yıldırım, Osmanlı Devleti’nde Elçi Kabulleri, (İstanbul: Kitap Yayınları, ), s. 2 Osmanlı Devleti’nde İslâm hukuku çerçevesinde elçilere tanınan başlıca dokunulmazlıklar; can, mal ve namus güvenliği gibi konulardır. Bu çerçevede elçilere işkence yapılamaz ve hatta rahatsız edilemezlerdir, Halil Cin-Ahmet Akgündüz, Türk Hukuk Tarihi, (Konya: Selçuk Üniversitesi Yayınları No. 58, ), s. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… “Rönesans diplomasisi” ile ilgilidir3. İstanbul’da ilk dâimî elçilik veya ikâmet elçiliği fetihten hemen sonra yılında Venedik Cumhuriyeti tarafından kuruldu4. Ardından Rusya, Avusturya, Fransa, İngiltere ve Hollanda tarafından İstanbul’da dâimî elçilikler açıldı5. Osmanlı Devleti ise XVIII. yüzyıla kadar belirli amaçlar6 dışında elçi göndermezken7, bu durum devletin belirlediği diplomatik bir kaidenin gereğidir8. Bu noktada Osmanlı 3 Hacer Topaktaş, “Osmanlı Diplomasisinde “Tayinat Sisteminin Uygulanışı ve Kaldırılışı () Üzerine Bazı Tespitler”, Akademik İncelemeler Dergisi, C. 10 Sayı: 1, Yıl: (), s. 4 Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-I, (İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, ), s; Venediklilerin Osmanlı nezdindeki ilk daîmi temsilcilerine “Balyos” adı verilmektedir, Mahmut Şakiroğlu, “Balyos”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 5, İstanbul , s. 43; Venediklilerin İstanbul’a gönderdiği ilk daîmi elçisi fethin hemen ardından gelen Bartelemi Marsello’dur, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, (Ankara: TTK. Yayınları, ), s; Yusuf Halaçoğlu, XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilâtı ve Sosyal Yapı, (Ankara: TTK. Yayınları, ), s. 5 Mehmet İpşirli, “Elçi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s. 8. 6 Osmanlı Devleti XVIII. yüzyıla kadar padişahların tahta çıkışlarını bildirmek, kazandıkları zaferleri duyurmak, Avrupa kral ve imparatorluklarının taç giymelerini kutlamak, barış şartlarını görüşmek, akdedilen muahedenin tasdikli metnini göndermek, muahededen sonra dostluğu teyit etmek, arada bir ortaya çıkan sınır problemlerini çözmek ve her türlü cevabî mektubu yollamak gibi nedenlerle ve yeni gelen bir elçiye karşılık olarak ya da yabancı bir devletin talebi karşısında fevkalâde elçiler göndermiştir, Ali Seydi Bey, Teşrifât ve Teşkilâtımız, (Haz: Niyazi Ahmet Banoğlu), (İstanbul: Tercüman Yayınları, ), s; Uzunçarşılı, s. ; İpşirli, “Elçi”, s. 9; XVII. yüzyıl öncesinde Çavuş diye isimlendirilen bu elçiler acil siyasi çözümler için genelde fevkalâde olarak, küçük bir maiyetle ve hediye götürmek suretiyle gönderilmişlerdir, Faik Reşit Unat, Osmanlı Sefirleri ve Sefaretnameleri (Yay: Haz: Bekir Sıtkı Baykal), (Ankara: TTK, Yayınları, ), s. 19; Kemal Beydilli, “Sefaret ve Sefaretnâme Hakkında Yeni Bir Değerlendirme”, Osmanlı Araştırmaları, XXX (Ed: Halil İnalcık vd.) İstanbul , s. 7 Osmanlı Devleti ilk kez Avrupa’daki gelişmelerden haberdar olmak amacıyla yılında Paris’e elçi olarak Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi’yi gönderirken, ilk ikâmet elçiliği ise yılında III. Selim döneminde açıldı. Bu çerçevede Londra’ya gönderilen Yusuf Agâh Efendi Babıâli’nin ilk daimî elçisi olarak kabul edilmektedir, Ercüment Kuran, Avrupa’da Osmanlı İkâmet Elçiliklerinin Kuruluşu ve İlk Elçilerin Siyasî Faaliyetleri, (Ankara: TTK. Yayınları, ), s. 51; Aynı Müellif, “ Döneminde İlk Osmanlı Mukîm Elçilerinin Diplomatik Faaliyetleri”, Çağdaş Türk Diplomasisinde Yıllık Süreç, Ankara Ekim , (Ankara: TTK. Yayınları, ), s. 55; Ömer Düzbakar, “XV-XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde Elçilik Geleneği ve Elçi İaşelerinin Karşılanmasında Bursa’nın Yeri”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Volume 2/6, Winter , s. ; Ayrıca bkz: M. Alaaddin Yalçınkaya, The First Permanent Ottoman Embassy Europe: The Embassy of Yusuf Agâh Efendi to London (), İstanbul 8 Bu durumu daha önceki İslâm ve Türk devletlerinde de dâimî elçiliğin olmaması sebebiyle geleneklerle açıklanabileceğini belirten İpşirli, konuyu Avrupa’nın darü’l-harp olması ve bir Müslümanın burada uzun süre kalmasının caiz olmaması sebebine bağlamının İslâm hukukuna uymadığını belirtmektedir. Nitekim Osmanlı Devleti’nin Müslüman devletlere de Uğur KURTARAN Devleti’nin diğer devletlerle olan diplomatik ilişkileri ve dış politikası ile ilgili konuların anlaşılmasında Osmanlı payitahtına gelen yabancı elçiler ile ilgili uygulamaların bilinmesi gerekmektedir. Nitekim elçi kabulü, elçilerin ağırlanması ve gerekli ihtiyaçlarının karşılanması Osmanlı diplomasisinin önemli uygulamalarından birisidir. Mevcut literatürde Osmanlı Devleti’ndeki elçi faaliyetleri ve elçi kabulleri ile ilgili önemli çalışmalar bulunmaktadır9. dâimî elçilik tesis etmemesi Babıâli’nin güçlü olduğu dönemlerde kendi çıkarları için uyguladığı bir politika olduğunu göstermektedir. Bu şekilde devlet Avrupa’nın politik ve diplomatik oyunlarının içine düşmezken, serbest hareket imkânı elde edebilmiştir, İpşirli, “Elçi”, s. ; Ali İbrahim Savaş ise Osmanlı Devleti’nin yabancı devletlere elçi göndermemesini devletin XV. yüzyıldan sonra benimsediği “hiçbir devleti kendi ile eşit hakları haiz muhatap kabul etmeme” anlayışına bağlamaktadır, Ali İbrahim Savaş, Osmanlı Diplomasisi, 3 F. Yayınları, İstanbul , s. 13; Osmanlı Devleti literatüründe yabancı bir devlete elçi göndermek o ülkenin meşruîyetini kabul etmek olarak algılanmıştır, Uğur Kurtaran, “Sultan I. Mahmud’un Rusya’ya Verdiği Tarihli Ahidnamenin Diplomatik Açıdan Tahlili”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XXIX/1, , s. ; Ayrıca Osmanlı Devleti’nin diğer devletleri kendi ile eşit şartlarda görmeme anlayışının yabancı devletler nezdinde yapılan resm-i kabul merasimlerinde de kendini gösterdiği görülmektedir, bkz: Ali İbrahim Savaş, “Osmanlı Elçilerinin Resm-i Kabul Protokolleri”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XI, İzmir , s. 9 Osmanlı Devleti’nde elçilik faaliyetleri ve elçi kabulleri ile ilgili başlıca çalışmalar için bkz: Zarif Ongun, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Nâme ve Hediye Getiren Elçilere Yapılan Merasim”, Tarih Vesikaları Dergisi, C. I, Sayı: I, (Haziran ), s. ; Şerafettin Turan, “ Tarihinde Anadolu’da Yiyecek Maddeleri Fiyatlarını Gösteren İran Elçilik Hey’eti Masraf Defteri”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, monash.pw, S, (Ankara ), s; O. Ziroviç, “Yabancı Elçilerin Osmanlı Memleketlerinde Seyahatleri ve Huzura Kabulleri”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: IV, (Ocak ), s. ; Karl Tebly, “Nemçe İmparatorlarının İstanbul’a Yolladığı Elçi Heyetleri Ve Bunların Kültür Tarihi Bakımından Önemli Tarafları”, (Çev: Bekir Sıtkı Baykal), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Araştırmaları Dergisi, VII/I (), s. ; Ali Seydi Bey, Teşrifât ve Teşkilâtımız, (Haz: Niyazi Ahmet Banoğlu), (İstanbul: Tercüman Yayınları, ); İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti’nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, (Ankara: TTK. Yayınları, ); M. S. Kütükoğlu, “XVIII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Elçilerin Ağırlanması”, Türk Kültürünü Araştırmaları Dergisi, Prof. Dr. Ercüment Kuran’a Armağan, Yıl: XXVII/, Ankara (), s. ; Mehmet İpşirli, “Elçi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s. ; Banu Mahir, “Türk Minyatürlerinde Hil’at Merasimleri”, Belleten, C. LXIII, Sayı: , (Aralık ), s. ; M. Akif Erdoğru, “Kalmuk Elçileri Üzerine Osmanlı Arşiv Belgeleri”, Tarih İncelemeleri Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 1, (Temmuz ), s. ; Ömer Düzbakar, “XV-XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde Elçilik Geleneği ve Elçi İaşelerinin Karşılanmasında Bursa’nın Yeri”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Volume 2/6, (Winter ), s; İzzet Sak, “ Yılları Arasında İstanbul’a Gelen İran Elçilerinin Bazı Masrafları”, Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Edebiyat Dergisi, (Yıl: ), Sayı: 16, s. ; İbrahim Yıldırım, “Edirne Sarayı’nda ve Topkapı Sarayı’nda Minyatürlere Yansıyan Elçi Kabul Sahnelerindeki Osmanlı Devleti’nin Diplomatik Gücü”, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C. 1, Sayı: 1, (), s. ; Nurten Sevinç, “Osmanlı Devletindeki İran Elçilerinin Gelir-Giderleri ()”, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… Osmanlı Devleti’nde elçilerin kabul edilmesini de içine alan ve tüm protokol işleriyle uğraşan bir teşrifat dairesinin bulunması devletin bu konuya verdiği önemi göstermektedir Osmanlı tarihinde ilk kez II. Murad döneminde Edirne Sarayı’nda gerçekleştirilen elçi kabulünden itibaren yapılan tüm elçi kabullerinde devletin büyüklüğünü göstermek amaçlanmıştır Bu doğrultuda yabancı bir ülkeden gelecek elçilik heyetinin Osmanlı Devleti’ni ziyaret etmesi, bizzat padişahın iradesi ile gerçekleşirdi. Buna göre yabancı devlet hükümdarına verilen fermanda elçilik heyetindekilerin tam sayısı, Osmanlı topraklarına girdikten sonraki tüm hakları ayrıntılı bir şekilde belirtilirdi Ancak Osmanlı Devleti’nin esnek ve pragmatik devlet anlayışı dahilinde zaman içerisinde değişen yapısına bağlı olarak13 elçi kabullerinin de statik olmadığı görülmektedir. Temelde Osmanlı diplomasi anlayışının çerçevesinde şekillenen elçi kabulleri ve bu kabuller sırasındaki uygulamalarda belli kurallara bağlı kalınmakla birlikte önemli değişiklikler görülebilmektedir. Bu değişimler zamana ve muhataba göre olmakla birlikte, daha ziyade devletin siyasî ve askerî durumuna göre şekillenmektedir. Bu noktada çalışmada Osmanlı tarihinin en önemli antlaşmalarından birisi olarak kabul edilen Karlofça Antlaşması sonrasında İstanbul’a gelen yabancı elçiler ile ilgili uygulamalar ve yapılan harcamalar üzerinde durulmuştur. Karlofça Antlaşması’nda ilk kez uluslararası bir ittifak ile antlaşma imzalayan Osmanlı Devleti’nin çok önemli kayıpları vardır. Devletin yaşadığı bu kayıplar maddi kayıpların yanı sıra, manevi ve prestij kayıpları şeklinde olup tüm bu yönleriyle Karlofça Antlaşması Osmanlı tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Buna göre Karlofça Antlaşması ile tarihinde ilk kez büyük çaplı toprak kaybeden Osmanlı Devleti, Zitvatorok’ta olduğu gibi tarafsız bir bölgede (Sırbistan/Karloviç Kasabası) antlaşma imzalarken, ilk kez yabancı bir devletin tavassutunu (arabuluculuk) kabul etmek zorunda kaldı. Tüm bu sonuçlar Karlofça’dan sonra Osmanlı dış politikası ve diplomasisinde önemli değişimlerin yaşanmasına neden oldu. Nitekim antlaşmayla birlikte Osmanlı Devleti’nde saldırgan savaş politikaları yerini Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul ; İbrahim Yıldırım, Osmanlı Devleti’nde Elçi Kabulleri, (İstanbul: Kitap Yayınları, ); Hacer Topaktaş, “Osmanlı Diplomasisinde “Tayinat Sisteminin Uygulanışı ve Kaldırılışı () Üzerine Bazı Tespitler”, Akademik İncelemeler Dergisi, C. 10 Sayı: 1, (Yıl: ), s. 10 Düzbakar, s. 11 Yıldırım, “Edirne Sarayı’nda”, 12 O. Ziroviç, “Yabancı Elçilerin Osmanlı Memleketlerinde Seyahatleri ve Huzura Kabulleri”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: IV, (Ocak ), s. 45; Dündar Alikılıç, Osmanlı’da Devlet Protokolü ve Törenler İmparatorluk Seremonisi, (İstanbul: Tarih Düşünce Kitapları, ), s. 13 Şevket Pamuk, Osmanlı-Türkiye İktisâdi Tarihi , (İstanbul: İletişim Yayınları, ), s. Uğur KURTARAN savunma ağırlıklı bir dış politika ve diplomasi anlayışına bıraktı Bu doğrultuda araştırmada antlaşma sonrasında gelen yabancı devlet elçilerine yapılan uygulamalar ve bu çerçevedeki harcamaların nitelik ve miktarlarının tespiti yapılmıştır. Buradan hareketle çalışmada Karlofça Antlaşması ile girilen yeni yüzyılda Osmanlı diplomasisinde yaşanan değişimlerin elçi kabulleri ve ağırlamaları üzerindeki etkilerinin tespiti amaçlanmaktadır. Nitekim aynı antlaşma sürecin muhataplarından Avusturya, Venedik, Lehistan ve Rusya için de bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Ancak savaşlarında birlikte hareket eden bu devletlerin savaş sonrasında elde edilen kazançlardan eşit şekilde istifade edemedikleri bilinmektedir. Bu durumun temel nedenlerinden birisi Osmanlı diplomatlarının Karlofça sürecindeki başarılı temsil kabiliyetidir. Buna göre antlaşma sürecinde Osmanlı Devleti “Kutsal İttifak”ı bölme stratejisi uygulayarak bu devletlerin siyasi ve askeri gücüne göre diplomatik tavırlar takındı. Bu çerçevede Karlofça’da Avusturya’nın üstünlük/eşitliğinin yanı sıra, Rusya ve Lehistan ile eşit bir görünüm sergileyen Osmanlı diplomatları, en zayıf halka olarak gördükleri Venedik diplomatlarına daha ziyade kendi şartlarını dikte ettirdi. Bu durumu antlaşma metinlerinde görmek mümkündür. Bu noktada araştırmanın temel tezi, Osmanlı Devleti’nin siyasi ve askeri gücü nispetinde muhatap aldığı bu dört devletin antlaşma sonrasında İstanbul’a gelen temsilcilerine de aynı muamelenin yapılmadığı yönündedir. Araştırmada öne sürülen bu tezi doğrulamak/çürütmek amacıyla Avusturya, Venedik, Lehistan ve Rusya tarafından Babıâli’ye gelen fevkalâde elçilere Osmanlı sınırları içerisinde yapılan harcamalar ele alındı. Böylece İstanbul’a gelen bu elçilik heyetlerinin ağırlanmaları için yapılan harcamaların içeriği ile bu giderlerin hangi gelir kaynaklarından karşılandığı ortaya çıkartıldı. Bu şekilde aynı antlaşma sonrasında benzer sebeplerle gelen dört farklı devletin elçisine karşı Babıâli’de uygulanan kaidelerin nasıl olduğu soruları cevaplandı. Yine çalışmada elde edilen bu tespitlerin dönemin Osmanlı diplomasi anlayışı içesindeki anlamı ve önemini ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. 1. Osmanlı Devleti’ne Gelen Yabancı Elçilerin Kabulü ile İlgili Uygulamalar Devletlerarası diplomatik ilişkilerde gelen elçilerin ülke sınırlarına girişinden itibaren bir takım kaideler mevcut olup, devletten devlete değişen bu uygulamalara elçi kabulleri adı verilmektedir. Osmanlı Devleti de yabancı 14 Uğur Kurtaran, “Karlofça Antlaşması’nda Venedik, Lehistan Ve Rusya’ya Verilen Ahitnamelerin Genel Özellikleri ve Diplomatik Açıdan Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Araştırmaları Dergisi, 35 (60),, s. 99, Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… devletlerden gelen elçilik heyetlerini kabul ederken belirli diplomatik kaideler uygulamıştır. Bu uygulamalarin temelde benzer özellikler taşımasına rağmen birtakım değişiklikler taşıdığı bilinmektedir. Elçi kabullerinde yapılan uygulamalardaki farklılıkların başlıca nedenleri muhatap devletler ile dost veya düşman olma, karşı tarafın Müslüman ya da gayr-i müslim oluşu ile mezhep durumları (sünni-şiî/protestan-katolik) gibi hukukî, dinî ve siyasî etkenler oluşturmaktadır. Bu çerçevede Osmanlı Devleti’nde gelen yabancı devlet elçileri İslâmi eman15 anlayışına göre misafir olarak kabul edilerek yol güvenlikleri sağlanmış ve her türlü iâşe ve ibâteleri devlet tarafından karşılanmıştır Elçilerin masraflarının bir kısmı mirî hazineden bir kısmı da vergilerine karşılık olarak halktan alınırdı Burada elçilerin masraflarının karşılanmasındaki en önemli ayrıntı gelen elçilerinin statüleri ile ilgilidir. Nitekim Osmanlı Devleti’ne gelen yabancı elçiler eğer daîmi surette görevlendirilmiş iseler sadece Osmanlı sınırlarına girişlerinden itibaren İstanbul’a gelinceye kadarki yol masrafları devlet tarafından karşılanırdı. Ancak fevkalâde elçi olarak cülus tebriki, nâme tevdiî ve barış ya da ticaret müzakereleri gibi geçici bir vazife ile gelen elçilerin sınırlardan girişinden itibaren devlet onları misafir kabul ederek sadece yol masrafları değil, gerekli tüm harcamalarını karşılardı Gelen elçiler ise yol boyunca geçtikleri yerlerin idarecileri tarafından karşılanarak, kendilerine ikramlarda bulunulur ve konaklama yerleri hazırlanırdı Osmanlı Devleti tarafından uygulanan ve dönemin Avrupa devletlerinde görülmeyen bu uygulamaya tayinat20 adı 15 “Emin olmak, güvenmek” anlamındaki Arapça “emn” kökünden türetilen eman “güven, güvence, güvenlik” anlamına gelmektedir. Hukukî terim olarak ise eman, İslâm ülkesine (darü’l-islâm) girmek veya İslâm ordusuna teslim olmak isteyen bir yabancı gayr-i müslime (harbî) verilen can ve mal güvencesidir, Nebi Bozkurt, “Eman”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s. 75; Eman sistemi Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan XVIII. yüzyıl sonlarında mütekabiliyete dayalı diplomasi anlayışına geçinceye kadar devletlerarası ilişkilerde uyguladığı temel prensiplerden birisidir, Mehmet İpşirli,“Osmanlı Devleti’nde “Eman Sistemi”, Çağdaş Türk Diplomasisinde Yıllık Süreç, Ankara Ekim , (Ankara: TTK. Yayınları, ), s. 3. 16 M. S. Kütükoğlu, “XVIII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Elçilerin Ağırlanması”, Türk Kültürünü Araştırmaları Dergisi, Prof. Dr. Ercüment Kuran’a Armağan, Yıl: XXVII/, Ankara (), s. 17Alikılıç, s. 74; İzzet Sak, “ Yılları Arasında İstanbul’a Gelen İran Elçilerinin Bazı Masrafları”, Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Edebiyat Dergisi, Yıl: (), Sayı: 16, s. 18 Şerafettin Turan, “ Tarihinde Anadolu’da Yiyecek Maddeleri Fiyatlarını Gösteren İran Elçilik Hey’eti Masraf Defteri”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, monash.pw, S, Ankara (), s 19 İpşirli, “Elçi”, 20 Avrupa ülkelerinin diplomatik yapısı içerisinde olmayan tayinat sistemi, Osmanlı payitahtına gelen yabancı elçilerin günlük masraflarının belirli bir süre için ve belirli kaideler çerçevesinde Osmanlı Devleti tarafından karşılanmasıdır, Topaktaş, “Osmanlı Diplomasisinde “Tayinat Sisteminin Uygulanışı ve Kaldırılışı”, s. 31; Tayinat sistemi III. Selim döneminde diplomaside daimî elçiliklerin açılması, mütekabiliyet usulüne geçilmesi Uğur KURTARAN verilmektedir. Elçilere yapılan bu ödemeler tayinat, nafaka veya nan-baha olarak adlandırılırken, ödemelerin miktarları elçinin hangi devletten geldiğine, küçük, orta veya büyükelçi oluşuna göre değişebilmektedir Ayrıca Osmanlı diplomasisinde fevkalâde ve mukim (daîmi) elçilere verilen tayinatlarda değişmektedir. Daîmi elçilere verilen tayinatlara “nafaka baha” denilirken, bunların miktarı daha azdı Elçilere verilen “tayinat baha” adı altındaki ödemeler ile ilgili en önemli ayrıntılardan biri de ilgili ödemelerin elçilik görevlerinin ilk altı ayında yapılmasıdır. Ancak bunun istisnalarının da yaşandığı pek çok örnek vardır Osmanlı Devleti’ndeki tayinat uygulamasının temel nedeni elçileri misafir statüsünde tutarak bütün masraflarını karşılamak yoluyla onlar üzerinde kesin bir şekilde söz sahibi olmaktır Tayinat sistemi günümüz bankacılık sistemi gibi modern yöntemlerin olmadığı eski dönemlerde elçilerin masraflarının karşılanması için uygun bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine bu uygulama uzun ve tehlikeli yolculuklarda elçilerin yanlarında yüksek meblağlarda para taşıma riskinden kurtarmaktadır Ayrıca belgeler üzerinde sıkça rastlanan bir diğer harcama kalemi de yol harçlığı olup bunlar devlet görevlilerinin çeşitli yerlere görevlendirildiklerinde ya da dışardan gelen elçilere yol masraflarını karşılamak üzere verilen miktarlar için kullanılmaktadır. Bu paralar daha ziyade araba veya bargir kirası, kayık ücreti, navlun-ı sefine gibi değişik adlar dâhilinde verilirdi Bu şekilde payitahta giren elçilerin Divan-ı Hümâyûn’da kabulü, padişah, sadrazam ve diğer devlet erkânı tarafından kabulleri ise belirli teşrifat usulleri dâhilinde gerçekleştirilirdi Bu arada gelen elçilik heyetlerinin sayısı değişmekle birlikte, heyetin içerisinde tercümanlar, bir sır kâtibi ve diğer kâtipler, mektupçu, tabip, cerrah, rahip, berber, aşçı ve çeşitli ve tayinat ödemeleri sebebiyle meydana gelen problemlere son vermek amacıyla yılında kaldırıldı. Ancak eldeki kayıtlar daha sonraki yıllarda da Doğu devletlerinden gelen elçilere tayinat ödemelerinin yapıldığını göstermektedir. Osmanlı diplomasisinin önemli uygulamalarından birisi olan tayinat sisteminde İstanbul’a gelen daha ziyade fevkalâde yabancı elçilerin günlük masraflarının belirli bir süre dahilinde ve belirli kurallar çerçevesinde ödenmesi usulü benimsenmiştir. Yine sistem karşılıklı olup, yurtdışına giden Osmanlı elçilerinin masrafları da belirli kaideler çerçevesinde ev sahibi devletler tarafından karşılanmıştır, Hacer Topaktaş, “Osmanlı’da Elçileri Ağırlamak: Prusya Elçisi Örneğinde Tayinat Uygulamaları”, Avrupa Tarihinde Türk Eli Doç. Dr. Gümeç Karamuk Armağanı, (Ed: Ramazan Acun-Serhat Küçük), Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları, , s. 21 Düzbakar, s. 22 Topaktaş, “Osmanlı Diplomasisinde “Tayinat Sisteminin Uygulanışı ve Kaldırılışı”, s. 23 Topaktaş, “Osmanlı’da Elçileri Ağırlamak”, s. 24 Düzbakar, s. 25 Topaktaş, “Osmanlı’da Elçileri Ağırlamak”, s. 26 Düzbakar, s. 27 Yapılan merasimler ve resm-i kabulün icrası için bkz: Uzunçarşılı, s. ; İpşirli, “Elçi”, s. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… hizmetkârlar yer almaktadır Ayrıca Osmanlı yönetimi de elçilik heyetlerinin hizmetine Müslüman tercüman, birkaç yeniçeri ile çavuş ve başka görevliler tahsis ederken, gerekli durumlarda elçilerin devlet nezdindeki işlerini takip etmesi ve haberleşmeyi sağlaması için birer kapı kethüdası görevlendirirdi. Yine elçilik heyetini koruması amacıyla maiyetine “yasakçı” adı verilen bir yeniçeri grubu görevlendirilirken, bunların iaşe ve ücretleri elçi tarafından karşılanırdı Osmanlı Devleti çoğu zaman kalabalık bir maiyet ile gelen elçilik heyetlerinin uzun süre kalmalarını istemezdi. Özellikle münasebetlerin daima düşmanca olduğu İran’dan gelen elçilerin kalabalık bir heyet ile gelmesine pek izin verilmezdi Görüldüğü üzere Osmanlı Devleti’nde yabancı elçilerin ağırlanması ve her türlü ihtiyacının karşılanmasına oldukça dikkat edilmiştir. Nitekim bu durum Osmanlı Devleti’nin kendi gücünü göstermesi açısından önemlidir Osmanlı belgelerinde elçiler için yapılan masraflar ile ilgili olarak genellikle şu konular üzerine bilgiler bulunmaktadır: Elçi ve maiyetinin kaç kişiden oluştuğu, İstanbul ve Edirne’de kaç gün kaldıkları, elçiye kimlerin refakat ettiği, teşrifat kaleminden kendileri için ne kadar masraf ya da harçlık ödendiği, elçilerin ikâmetleri için satın alınan mefruşat malzemeleri ile bunların resmi fiyatları, elçilerin tükettikleri yiyecek ve içeceklerin türleri ile elçilere sunulan hediye ve eşyalar 2. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı Elçilerin Ağırlanması ve Yapılan Harcamalar Osmanlı diplomasisi ve dış politikasında çok önemli bir dönüm noktası oluşturan Karlofça Antlaşması 26 Ocak ’da imzalandı yılında 28 Karl Tebly, “Nemçe İmparatorlarının İstanbul’a Yolladığı Elçi Heyetleri Ve Bunların Kültür Tarihi Bakımından Önemli Tarafları”, (Çev: Bekir Sıtkı Baykal), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Araştırmaları Dergisi, VII/I (), s. 29 Robert Mantran, XVI. ve XVII. Yüzyıllarda İstanbul’da Gündelik Hayat, (Çev: Mehmet Ali Kılıçbay), (İstanbul: Eren Yayınları, ), s. 30 İpşirli, “Elçi”, s. 31 Osmanlı Devleti devletin güç ve satvetini gelen elçilere göstermek için elçilerin Divan-ı Hümâyun’a kabulü ile ilgili merasimi büyük bir özenle gerçekleştirmiştir. Buna göre elçinin saraya gelişi “galebe divanı” denilen kapıkulu ocaklarına maaş verilmesi dolayısıyla yapılan ulufe divanına denk getirilirdi, Zarif Ongun, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Nâme ve Hediye Getiren Elçilere Yapılan Merasim”, Tarih Vesikaları Dergisi, C. I, Sayı: I, (Haziran ), s. ; Ayrıca Osmanlı tarihinde elçilerin kabul edildikleri divana “Elçi Divânı”, onların nâme-i hümâyûnu teslim aldıkları divâna da “Yazı Divânı” ismi verilmektedir, Fikret Sarıcaoğlu, “Dîvân-ı Hümâyûn’un Kronolojik Toplanma ve Merasim Günleri ( /)”, Osmanlı Araştırmaları, XXX, (Neşr: Halil İnalcık vd.), İstanbul (), s. 32 M. Akif Erdoğru, “Kalmuk Elçileri Üzerine Osmanlı Arşiv Belgeleri”, Tarih İncelemeleri Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 1, (Temmuz ), s. 33 Johan Wilhelm Zınkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C. V, (Çev: Nilüfer Epçeli) (Ed: Erhan Afyoncu), (İstanbul: Yeditepe Yayınları, ), s. Uğur KURTARAN başlayan II. Viyana Kuşatmasından sonra Batı’da Osmanlı’ya karşı oluşturulan Kutsal İttifak’a karşı yılında Zenta’da alınan yenilgi antlaşmanın imzalanmasındaki en önemli sebeptir. Osmanlı diplomasisinde pek çok ilkin yaşandığı antlaşmada üç devlet (Avusturya34, Venedik35 ve Lehistan36) ile 25 yıllık bir antlaşma imzalanırken, Rusya ile 2 yıllık bir ateşkes antlaşması imzalandı Bu doğrultuda antlaşmanın imzalanmasının ardından ilgili devletler tarafından ilişkilerin yürütülmesi ve antlaşmayla ilgili konuların görüşülmesi amacıyla elçiler gönderildi. Bu çerçevede Avusturya’dan ilk olarak büyükelçi payesi ile Karlofça Antlaşması’nın tasdiki için Gurrok (Azok) Ebutenker gönderildi 8 Şubat ’de İstanbul’a gelen elçi yaklaşık 9 ay kaldıktan sonra 11 Ekim ’de ayrıldı. Elçinin ülkesine dönmesinin ardından ikinci Avusturya elçisi olarak yine büyükelçi payesi ile antlaşma sonrası belirlenen yeni sınırların tasdiki amacıyla Lafonafos Grof Ayntenkin gönderildi. 25 Eylül yılında İstanbul’a gelen ve yaklaşık 8 ay kadar kalan elçi 17 Mayıs ’de İstanbul’dan ayrıldı. Karlofça Antlaşması’ndan sonra Venedik tarafından da bir elçi gönderilmiş olup bu kişi 27 Haziran ’da İstanbul’a gelen Lorenzo Sorenzo’dur Büyükelçi payesi ile Karlofça Antlaşması’nın tasdiki ve sınırlarla ilgili konuların halledilmesi için gönderilen Venedik elçisi ülkesine dönmeyerek balyos olarak Galata’da kaldı Lehistan tarafından ise büyükelçi payesi ile Karlofça Antlaşması sonrası ilişkileri düzenlemek amacıyla Rafaeł de Vioniava Leszczyński gönderilmiş olup41, 13 Ağustos ’da gelen elçinin dönüş tarihi tespit edilememiştir. Son olarak Karlofça sonrası Rusya tarafından iki elçilik heyeti gönderilmiş olup bunlardan ilki büyükelçi payesi ile Karlofça sonrası bir barış antlaşması imzalamak amacıyla gönderilen Emalyan 34 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Düvel-i Ecnebiye Defterleri (A. DVNS. DVE. d.), Nemçeli Ahidnamesi, nr. 57/1, s. ; Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Kâmil Kepeci Tasnifi (KK. d), nr. 53, s. ; Rıfaat Abou El Haj, Rıfa’at Ali Abou, The Reisülküttab And Ottoman Diplomacy At Karlowitz, (Princeton Universıty ), s. 35 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Düvel-i Ecnebiye Defterleri (A. DVNS. DVE. d), Venedik Ahidname Defteri, nr. 16/4, s. ; Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Yıldız Esas Evrakı (Y. EE), nr. 31/29, s. ; BOA. KK. d. nr. 53, s. 36 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Düvel-i Ecnebiye Defterleri (A. DVNS. DVE. d ), Lehistan Ahidname Defteri, 55/1, s. ; Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Nâme-i Hümayun Defterleri (A. DVNS. NMH. d), nr. 1, s. ; BOA. Y. EE. nr. 31/29, s. 37 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 1, s. ; BOA. KK. d. nr. 53, s. ; BOA. Y. EE. nr. 31/29, s. 38 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (27 Rebiyülahir /11 Ekim ). 39 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (28 Zilhicce /27 Haziran ). 40 Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Zübde-i Vekayiât Tahlil ve Metin (/), (Haz: Abdülkadir Özcan), (Ankara: TTK. Yayınları, ), s. 41 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (16 Safer /13 Ağustos ); Hacer Topaktaş, Osmanlı-Lehistan Diplomatik İlişkileri Francıszek Pıotr Potrockı’nin İstanbul Elçiliği (), (Ankara: TTK. Yayınları, ), s. 19; Aynı Müellif, “Karlofça’dan Lozan’a İstanbul’da Leh Diplomatlar ”, OTAM, 37/ (Bahar ), s. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… İgnateviç Ukraintsev’dir 24 Ekim ’da İstanbul’a gelen ve 5 ay kadar kalan Rus elçisi 20 Mart ’de ülkesine döndü. Ukraintsev’in ardından büyükelçi olarak tarihinde İstanbul’a gelen Mihayloviç Goltsin43 İstanbul Antlaşması’nın tasdikli metnini getirdi. Elçinin İstanbul’da ne kadar süre kaldığı tespit edilememiştir. Çalışmada Karlofça sonrası gelen elçiler için yapılan harcamalar: elçilerin iaşesinin temini, elçilerin yolculuk ve ikâmet giderleri ile elçilerin merasim ve karşılama giderleri adı altında dört başlıkta incelenecektir. 2. monash.pwçilerin İaşesinin Temini İçin Yapılan Harcamalar Osmanlı Devleti’nde herhangi bir sebeple payitahta gelen yabancı devlet elçileri kendi ülke sınırlarından itibaren bir mihmandar tarafından karşılanırdı. Yabancı devlet elçilerini karşılayanlar genellikle Divan-ı Hümâyûn kapıcıbaşıları ya da Divan-ı Hümâyûn çavuşlarından biridir. Bu şekilde teşrifat dâhilinde yapılan karşılamanın ardından elçiler geldikleri ülkeye göre Anadolu ve Rumeli’nin sağ, orta ve sol kollarından birini kullanmak suretiyle İstanbul’a girerlerdi. Bu arada elçilerin yolculukları boyunca ve İstanbul’a geldikten sonraki tüm masrafları önceden tespit edilerek gerekli hazırlıklar yapılırdı. Bunun için elçiler gelmeden önce ihtiyaç duyacakları zahire miktarı Baş Muhasebe Kalemi’nde hesaplanarak oluşturulan defterler elçinin ihtiyaçlarını temin etmekle vazifelendirilen mihmandara verilirdi. Aynı durum elçilerin dönüş güzergâhında da uygulanırdı ve kendi sınırlarına kadar tüm ihtiyaçları Babıâli tarafından karşılanırdı. Elçilerin geçtikleri bölgelerdeki iaşe ve zahire ihtiyaçları elçilerin konakladığı menzillerdeki halktan temin edilirken, diğer ihtiyaçları ise kendisine teslim edilen mirî paradan karşılanırdı Yani bu durum tayinat sistemindeki ödemelerin sürekli nakdî sistemde yapılmadığını, bazı durumlarda ödemelerin aynî sistemde yapıldığını göstermektedir. Elçilere Osmanlı topraklarına girişlerinden itibaren Osmanlı başkentine kadar verilen tayinatlara “yol baha” adı verilirdi. Elçilerin İstanbul’a gelişlerinden itibaren ilk altı ay içerisinde kendilerine verilen miktara ise “tayinat baha” denilmektedir Bu arada Osmanlı tarihinde elçilere verilen tayinat listeleri değişiklikler gösterebildiği gibi, birçok yiyecek maddesinin 42 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (29 Rebiyülahir /24 Ekim ). 43 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s (11 Zilkade /9 Nisan ) 44 Nurten Sevinç, “Osmanlı Devletindeki İran Elçilerinin Gelir-Giderleri ()”, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul , s. ; Örneğin tarihinde bir İran elçilik heyetinin zahire, yem vs. gibi ihtiyaçlarının dışındaki bir takım malzemelerin mahalli beylerbeyi ve sancakbeyleri tarafından temin edilerek, devletin bunlar için herhangi bir meblağ ödemediği görülmektedir, Turan, s. 45 Topaktaş, “Osmanlı Diplomasisinde “Tayinat Sisteminin Uygulanışı ve Kaldırılışı”, s. Uğur KURTARAN adının listelerde aynı olduğu görülmektedir. Bu noktada tayinat listelerinde genel olarak bulunan ürünler arasında ekmek, küçük ve büyük baş hayvan eti, kümes hayvan eti, balık, çeşitli yağlar, baharatlar, pirinç, mısır, un, süt, peynir, yumurta, şeker, kahve, tütün, sebze ve meyve, alkollü içecekler, yemeklerin pişirilmesi için odun, kömür, taşıma amaçlı atlar ve saman bulunmaktadır. Ancak bunların âdeti ve miktarı her ülke elçisine göre değişirken, bu değişiklik ilgili ülkelerin Babıâli nezdindeki itibarını göstermektedir Önemli hususlardan birisi de elçinin heyetindeki kişi sayısının tayinat miktarının belirlenmesinde pek etkili olmadığıdır. Yani sayıca az kişiden ibaret heyetlerde çok olanlarda aynı meblağda ödeme alabiliyorlardı. Yine geriye dönük bir şekilde yapılan ödemeler, birer aylık ya da üçer aylık dilimler halinde yapılıyordu Bu çerçevede konumuzu oluşturan Karlofça Antlaşması’ndan sonra İstanbul’a gelen yabancı devlet elçilerinin de iaşe ihtiyacının benzer yollarla karşılandığı ve bunlar için devlet hazinesinden büyük miktarda harcamaların yapıldığı görülmektedir. Buna göre Karlofça Antlaşması’nın imzalanmasının ardından ilgili devletler tarafından dostluk ilişkilerinin sürdürülmesi amacıyla karşılıklı olarak büyükelçilerin görevlendirilmesi istendi. Babıâli tarafından Avusturya’ya İbrahim Paşa büyükelçi olarak görevlendirilirken48, Nemçe İmparatoru tarafından ise 8 Şubat yılında büyükelçi sıfatı ile Gurrok (Azok) Ebutenker gönderildi Osmanlı sınırlarında yaklaşık 9 ay kadar kalan Avusturya elçisine teşrifat kuralları dâhilinde oldukça iyi davranılarak, her türlü ihtiyacının karşılandığı görülmektedir. Bu çerçevede Avusturya elçisi Osmanlı sınırlarına girişinden hemen sonra mihmandarlar tarafından karşılandı. Elçinin ihtiyaçları bölge halkından vergi karşılığı olarak tedarik edildi Nemçe elçisinin ihtiyaçlarının karşılanması için Ruznamçeci Efendi 46 Topaktaş, “Osmanlı Diplomasisinde “Tayinat Sisteminin Uygulanışı ve Kaldırılışı”, s. 41 47 Topaktaş, “Osmanlı’da Elçileri Ağırlamak”, s. 48 Defterdar Sarı Mehmed Paşa, s. ; Bununla ilgili olarak Nemçe Çasarı Leopoldus’a Sultan II. Mustafa tarafından gönderilen nâme-i hümâyûnda antlaşmanın usulüne uygun bir şekilde akd olunduğu ve İbrahim Paşa’nın büyükelçi olarak gönderildiği belirtilmektedir, bkz: “Taraf-ı Devlet-i Aliyye’den Nemçe Çasarı’na gönderilen nâme-i hümâyûn-ı şevket makrundur”, BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (29 Zilhicce /17 Haziran ); Name-i Hümayun’da Nemçe Çasarı için kullanılan elkabdaki ifadeler Osmanlı Devleti’nin Avusturya ile olan ilişkilere önem verdiğini göstermektedir, bkz: “İftiharü’l- ümarai’l i’zami’l-iseviyye muhtarü’l-küberai’l fihâmi’l-mesihiyye muslih-i mesâlih cemahirü’t-taifeti’n-nasraniye sahib-i ezyali’l-haşmet ve’l-vakar sahib-i delâili’l mecd ü ve’l iftihar dostumuz Roma İmparatoru Leopoldus”, BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. ; Raşid Mehmed Efendi-Çelebizâde İsmail Asım Efendi, Târîh-i Râşid ve Zeyli, (Haz: Abdülkadir Özcan-Yunus Uğur-Baki Çakır-Ahmet Zeki, İzgüer), C. I, (İstanbul: Klasik Yayınları, ), s. 49 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (27 Rebiyülahir /11 Ekim ); Defterdar Sarı Mehmed Paşa, s. ; Uğur Kurtaran, Sultan II. Mustafa (), Ankara: Siyasal Kitabevi, , s. 50 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Cevdet Hariciye (C. HR), nr. 94/ (29 Cemaziyelahir /22 Aralık ); Avusturya elçisinin Şubat ’de İstanbul’a geldiği Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… tarafından kendisine kuruş51 ( akçe) verildi Yine Nemçe elçisinin masraflarının karşılanması için / yılı Gümülcine cizye53sinden akçe Kapıcıbaşı Yusuf Ağa tarafından Hasan Ağa’ya teslim edildiği görülmektedir Bunların yanı sıra Büyükçekmece’ye bağlı Bigados karyesi ahalisinin avarız55 gelirlerinden akçe Nemçe elçisinin zahire bedelini karşılamak üzere verildi Yine İstanbul’daki Nemçe sefirinin maiyetine tayin edilen Mustafa ve Bayez çavuşlara da tayin bedeli ve harcırahları için miri hazineden akçe verildi Avusturya elçisi ve maiyeti için yapılan tayinat ödemelerinin usulüne uygun bir şekilde elçilik faaliyetlerinin ilk altı ayı içerisinde yapıldığı görülmektedir. Bu şekilde Karlofça Antlaşması’ndan sonra Avusturya ile Osmanlı Devleti arasındaki antlaşmanın tasdik edilmiş suretlerini getiren elçilerin ardından her iki devlet tarafından sınırların tasdiki ile ilgili elçilerin gönderilmesi kararlaştırıldı. Nemçe Kralı bu amaçla yılında Lofonafos Grof Ayntenkin’i İstanbul’a gönderdi. Yeni Avusturya elçisi Osmanlı sınırlarına girmesinden itibaren karşılanarak, tüm ihtiyaçları devlet tarafından temin edildi. Nitekim bununla ilgili olarak elçinin genel ihtiyaçlarının karşılanması için görevlendirilen Ser-bevvabin Yusuf Ağa aracılığıyla Sofya taraflarından Nemçe büyükelçisinin akçe tutarındaki ihtiyaçlarının karşılandığı görülmektedir Ayrıca Nemçe elçisine gündelik zahire bahası olarak Bosna cizyesi malından Ser-bevvabin Yusuf Ağa’nın makbuzu ile akçe düşünüldüğünde devletin elçinin ihtiyaçlarının temini konusunda birkaç ay öncesinden hareket ettiğini göstermektedir. 51 Bu tarihlerde 1 Osmanlı kuruşu= akçe=40 para üzerinden hesaplanıyordu, Şevket Pamuk, “Kuruş”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 26, İstanbul , s. ; Çalışmada daha çok akçe kullanılmasından dolayı kuruşlu miktarlar akçeye dönüştürülerek, akçe üzerinden hesaplamalar yapılmıştır. 52 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Ali Emiri Tasnifi, Sultan II. Mustafa, (AE. SMST. II), nr. 7/ (11 Ramazan /2 Mart ; 8 Şubat yılında İstanbul’a gelen elçiye yapılan ilk ödemenin gelişinden yaklaşık olarak bir ay sonra (2 Mart ) yapıldığı görülmektedir. Bu durum daha önce ifade ettiğimiz üzere mutad tayinat ödemelerinde olduğu gibi geriye dönük bir ödeme örneği oluşturmaktadır. 53 “Kâfi gelmek, karşılığını vermek, ödemek” anlamındaki ceza masdarından türetilen bir isim olan cizye, İslâm devletlerindeki gayr-i müslim tebanın erkeklerinden alınan baş vergisi için kullanılan bir ifadedir, Mehmet Erkal, “Cizye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 8, İstanbul , s. 42; Osmanlı Devleti’nde ise XVI. yüzyıla kadar “haraç” olarak geçen bu vergi, daha sonra cizye veya cizye-i şer’i şeklinde dönüşmüştür, Halil İnalcık, “Osmanlılar’da Cizye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 8, İstanbul , s. 54 BOA. AE. SMST. II. nr. 7/ (15 Ramazan /6 Mart ). 55 Sözlüklerde “sonradan meydana gelen, aslî ve sabit olanın zıddı” gibi anlamları bulunan avârız Osmanlı maliyesine ait bir terim olup, vergi ve bütçe ile ilgili olan bu terimin içeriği daha çok aile sayımına göre ve olağanüstü hallerde alınan bir vergi türünü ifade etmektedir, Halil Sahillioğlu “Avârız”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 4, İstanbul , s. 56 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), İbnü’l-Emin Adliye (İE. ADL), nr. 9/ (24 Şevval /18 Mart ). 57 BOA. AE. SMST. II. nr. 47/ (29 Zilhicce /6 Haziran ). 58 BOA. AE. SMST. II. nr. 62/ (29 Zilhicce /27 Mayıs ). Uğur KURTARAN tutarında tayinat verildi İstanbul’a geldikten sonra Galata’da kendisi için hazırlanan konağa yerleştirilen Nemçe elçisine verilen günlük tayinat için bkz: Tablo Avusturya Elçisi Lofonafos Grof Ayntenkin’e Verilen Günlük Tayinat Miktarı Cinsi Miktarı Para kuruş ( akçe) Tavuk 40 adet Mısır Tavuğu 3 adet Kaz 10 adet Güğercin 30 adet Has un kile60 Meyve 10 vukiyye61 Sebze 30 vukiyye Öküz 3 re’s (adet/baş) Buzağı 1 re’s Koyun 10 re’s Şa’ir (arpa) 50 kile Saman 10 kantar62 Otluk 3 araba Hatab (odun) 30 çeki63 59 BOA. AE. SMST. II. nr. 32/ (29 Zilhicce /27 Mayıs ). 60 Arapça “keyl” masdarından türetilen kile “ölçmek” anlamında kullanılırken, isim olarak “ölçek” anlamına gelmektedir. Arâmice karşılığı “keylâ” olan kelimenin Farsça’sı “keyle”, “keyli” olup, Türkçe’ye kile şeklinde geçen bu kelime özellikle kuru meyve ve hububat ölçümünde kullanılan eski bir ölçeği ifade etmek için kullanılmaktadır. Yine farklı zaman ve mekânlara ait olan değişik ölçekleri ifade eden “keyl”, “keyle”, “keylece” ve “kile” kelimelerinin birbirinin yerine kullanıldığı görülmektedir, Cengiz Kallek, “Kile”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 25 İstanbul , s. ; Osmanlılar döneminde İstanbul’da buğdayda kile, 20 okka yani 25, kg olarak hesaplanırken, arpa ticaretinde yaklaşık 22,25 kg, un ticaretinde İstanbul kilesi 20 okka (25, kg), pirinçte ise 1 kile sadece 10 okka (12, kg) olarak hesaplanmaktadır, Walter Hınz, İslâm’da Ölçü Sistemleri, (Çev: Acar Sevim), Edebiyat Fak. Basımevi, İstanbul , s. 61 Osmanlı Devleti’nde kullanılan bir ağırlık ölçüsü birimi olup, “okiyye” “vakıyye” veya “kıyye” ve “hokka” isimleriyle de anılan “okka” için kullanılan bir tabirdir. Arapça’da etimolojisi yapılamayan “ukıyye” den veya Grekçe’de “ağırlık, yük” anlamına gelen ödünç jelimesinden geldiği ileri sürülmektedir. Osmanlı Devleti tarihi boyunca değişik mekan ve zamanlarda faklı okkalar kullanılmıştır. Ancak standart okkalarda şu eşitlik elde edilmektedir: 1 okka=4 lidre=6 ukıyye=40 şer’i ukıyye= dirhemdir, Cengiz Kallek, “Okka”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 33 İstanbul , s. ; Başka bir şekliyle okka her biri 3, gramlık dirheme eşit olan = kg. ona bir Osmanlı ağırlık birimidir, Hınz, s. 62 Eski bir ağırlık ölçüsü olan kantar, Arapça “kıntar” kelimesinden gelmektedir, Cengiz Kallek, “Kantar”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 24 İstanbul , s. ; Prensip olarak 1 kintar= ritl idi. Ancak duruma göre menn de olabiliyordu. Yine büyük miktarda altından bahsedilirken 1 kintar= dinar=42,33 kg. altın şeklinde ifade edilirdi, Hınz, s. 63 Türkçe “tartmak” anlamındaki çekmek filinden isim olan çeki kelimesi daha ziyade odun, taş ve kireç gibi maddelerin tartılmasında kullanılan bir alet ve ağırlık ölçüsü birimidir. Diğer Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… Karlofça Antlaşması’ndan sonra antlaşmanın uygulanmasını sağlamak ve iki devlet arasındaki sınırlar ile ilgili konuların halledilmesi için Venedik Cumhuriyeti tarafından İstanbul’a Lorenzo Sorenzo büyükelçi sıfatı ile gönderildi Sorenzo’nun elçiliği Osmanlı-Venedik diplomatik ilişkileri açısından oldukça önemlidir. Nitekim iki devlet arasında yılından beri devam eden siyasî gerilimler nedeniyle duran diplomatik ilişkiler bu vesile ile tekrar başladı. Venedik elçisi elinde Karlofça Antlaşması’ndan duyduğu memnuniyeti ifade eden mektup ile birlikte 29 Ekim ’da İstanbul’a geldi. Burada teşrifat kuralları dâhilinde kendilerine tayin edilen mihmandarların 10 günlük nafaka bedelleri ödendi. Aynı şekilde elçinin maiyetindeki görevlilerin de 10’ar günlük nafaka bedelleri mirî hazineden ödendi Venedik elçisi için yapılan harcamalardan birisi de kendisine günlük tayinat miktarı olarak zolota66 ( akçe) verilmesidir. Ayrıca elçinin masrafları için kendisine akçe verildiği görülmektedir Bu şekilde Venedik elçisinin İstanbul’da kaldığı süre boyunca akçe tutarındaki tayinat-ı yevmiyesi Hazine-i Âmire’den verildi Osmanlı diplomasi kuralları çerçevesinde karşılanan Sorenzo’nun hizmetlerini karşılamak amacıyla çavuş adı verilen görevliler tayin edilirken bunların nafaka bedelleri olarak akçe ödendi Yine Venedik büyükelçisinin masrafları ile ilgili Dergâh-ı Âli ağa ve çavuşlarının nafakası için hazineden akçe verildi Karlofça Antlaşması’nın ardından muhatap devletler ile antlaşmanın tasdiki ve dostluk sürecinin pekiştirilmesi için yapılan elçi teatileri Lehistan ile de yaşandı. Buna göre Lehistan tarafından antlaşmadan hemen sonra büyükelçi sıfatı ile Rafaeł Leszczyński gönderildi Bu çerçevede gelen diğer ölçüler gibi değişmez bir standardı olmayan çeki de farklı yer ve zamanlarda farklı değerler aldı. Ancak Tanzimat döneminde çıkarılan bir kanun ile çekinin değeri her biri kırkdörder kıyyelik dört kantara (= okka=40 lodra=, kg) eşitlendi, Cengiz Kallek, “Çeki”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 8 İstanbul , s. 64 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. , (28 Zilhicce /27 Haziran ); Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. 65 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), İbnü’l-Emin Hariciye (İE. HR), nr. 7/ (15 Ramazan Mart ); nr. 7/ (15 Ramazan Mart ). 66 Osmanlı tarihinde II. Süleyman döneminde bastırılan bir sikke türü olup esedî kuruştan 2/3 kat daha ağır ve değerde bir paradır. 6,25 dirhem (20,04 gr.) ağırlığındaki zolota %40’ı bakır olan bir sikke türüdür. Ayrıca 1 zolotanın akçe karşılığındaki değeri ise 80 akçedir, Halil Sahillioğlu, “Esedî”,Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s. ; Çalışmada zolota ile gösterilen miktarlar akçeye çevrilmek suretiyle akçe karşılıkları kullanıldı. 67 BOA. AE. SMST. II. nr/ (21 Şevval /11 Nisan ); Defterdar Sarı Mehmed Paşa, s; Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. 68 BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (21 Şevval /11 Nisan ). 69 BOA. İE. HR. nr. 6/ (23 Şaban /2 Şubat ). 70 BOA. AE. SMST. II. nr. 54/ (29 Zilhicce Haziran ). 71 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (16 Safer /13 Ağustos ); Anonim Osmanlı Tarihi (/), (Yay. Abdülkadir Özcan), (Ankara: TTK. Yayınları, ), s. ; Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. Uğur KURTARAN elçilerde olduğu gibi Babıâli’ye gelen Lehistan elçisi karşılanarak ihtiyaçları temin edildi. Bu doğrultuda elçinin Boğdan sınırlarına gelmesinden sonra karşılama merasimi yapılarak, yanına mihmandarlar tayin edildi. Ardından elçinin İstanbul’a gelinceye kadar konakladığı tüm menzillerdeki ihtiyaçları için toplam akçe ödendi Leh elçisinin Boğdan sınırına kadar olan ihtiyaçları Boğdan Voyvodası tarafından karşılanırken, Boğdan sınırından Âsitane-i Saâdet’e gelinceye kadarki zahire vs. ihtiyaçları her kazanın vergilerine karşılık olarak tedarik edildi Leh elçisinin Edirne’deki dört günlük ikâmeti sırasında akçe bir harcama yapılırken74, kendisine âdet olduğu üzere hazineden akçe tutarında tayinat ödemesi yapıldı Ayrıca Leh elçisinin ihtiyaçları için Sadaret Ağalarından İbrahim Ağa’dan mübayaa yöntemiyle akçe temin edildi Elçinin İstanbul’dan ülkesine dönüşü sırasında da elçinin ihtiyaçlarının karşılandığı ve kendisine zahire ve tayinat verildiği görülmektedir Buna göre Leh elçisinin ülkesine dönüşü sırasında elçinin mutemedine elçinin tayinatı olarak akçe verildi Aynı şekilde Leh elçisinin Tercümanı Maros’a Hazine-i Âmire’den akçelik tayinat verildi Karlofça görüşmeleri sırasında Osmanlı Devleti ile bir barış antlaşması yapmayan Rusya ile 22 Recep (24 Ocak ) da iki yıllığına bir antlaşma imzalandı Böylece Rusya ile Osmanlı Devleti arasında başlayan ateşkes sürecinde müzakerelerin İstanbul’da devam etmesi kararı alındı Rusya bu amaçla Babıâli ile görüşmeleri yürütmek amacıyla Emelyan 72 BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (29 Zilhicce /17 Haziran ); Ayrıca Leh büyükelçisi için mübayaa ve tahsis kılınan erzak bedeli olarak akçe ödendi, BOA. İE. HR. nr. 6/ (14 Recep /15 Aralık ). 73 BOA. İE. HR. nr. 7/ (5 Rebiyülevvel /30 Temmuz ). 74 BOA. AE. SMST. II. nr. 14/ (12 Zilkade /20 Nisan ). 75 BOA. AE. SMST. II. nr. 34/; (29 Zilhicce /6 Haziran ); Elçiye verilen tayinat parasının tarihi 6 Haziran olup, elçinin 13 Ağustos yılında geldiğini düşündüğümüzde ilk altı ay usulünün dışına çıkıldığı görülmektedir. Ayrıca Leh ve Tatar elçilerinin tayinat ve sarfiyatına dair irsaliye için bkz: BOA, İE. HR. nr. 4/ (20 Cemaziyelahir /24 Aralık ). 76 BOA. İE. HR. nr. 6/ (1 Safer /18 Temmuz ). 77 BOA. İE. HR. nr. 7/ (5 Rebiyülevvel /30 Temmuz ). 78 BOA. İE. HR. nr. 5/ (15 Cemaziyelahir /17 Kasım ); nr. 6/ (13 Cemaziyelahir /15 Kasım ); Döneme ait arşiv belgelerinde elçinin dönüş tarihi olarak Kasım tarihi ile ilgili verilere ulaşılabilmektedir. Bu durumda 13 Ağustos ’da gelen elçinin Kasım ayına kadar toplamda 2 yılın üzerinde bir süre İstanbul’da kaldığı sonucu çıkmaktadır. 79 BOA. İE. HR. nr. 6/ (1 Rebiyülevvel /16 Ağustos ). 80 BOA. KK. d. nr. 53, s. ; BOA. Y. EE. nr. 31/29, s. 81 Osman Köse, “Rusya’nın Karadeniz’le İlk Buluşması: İstanbul Antlaşması (13 Temmuz )”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C. 15, Sayı: 28, (Aralık ), s. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… İgnatevic Ukraintsev’i82 görevlendirdi Bu sırada Rus elçisine Babıâli tarafından tayinat olarak akçe verilirken84, toplamda akçe ödendi Yine elçinin yanındaki murahhas için ise yevmiye akçe ödeme yapıldı Elçiye 10 günlük nafaka baha verilmesi için başruznamçeciye buyruldu gönderildi Ancak belge üzerinde elçiye verilecek 10 günlük nafaka bedelinin miktarı belirtilmemiştir. Yine elçinin maiyetine tayin kılınan çorbacının et bahası olarak akçe88 ile elçinin merdüman-ı nafakası (yanındaki kişilerin nafakası) için gerekli olan akçe89 Hazine-i Âmire’den karşılandı. İlgili ödemelerin elçinin ülkesine dönmesinden sonra yapıldığı görülmektedir. Rusya tarafından İstanbul’a gönderilen diğer Rus elçisi ise Mihaylovic Goltsin’dir Elçinin gönderiliş amacı Rus Çarı tarafından onaylanan İstanbul Antlaşması’nın tasdikli metnini İstanbul’a getirmektir. Devleti tarafından büyükelçilik payesi ile görevlendirilen91 Rus elçisi yılında Çar I. Petro’nun mektubu ile antlaşmanın tasdikli metnini İstanbul’a getirdi. Elçinin Boğdan hududundan İstanbul’a gelinceye kadarki akçe tutarındaki ihtiyaçları devlet tarafından karşılandı Bu çerçevede Rus elçisi Goltsin’in ihtiyaçları için kendisine verilen bir günlük tayinat miktarı için bkz: 82 Rusya’nın yüzyılda yetiştirdiği önemli diplomatların başında gelen Ukraintsev ( ) aslen orta sınıf asilzâdelerinden gelmektedir. Genç yaşta elçilik dairesinde başladığı görevlerde, Varşova, Lehistan ve yıllarında İsveç, Danimarka ve Hollanda’da bulundu. yılında “Dyak” (kâtip), ’de ise “Dumny Dyak” (Duma kâtibi) dereceleri alarak, hariciyede hızlı bir şekilde yükseldi. I. Petro’nun ’daki tahta geçişinden sonra, Rus elçilik dairesinin başına getirilen Ukraintsev 10 yıl boyunca ( ) bu görevi yürüttü. İstanbul’a elçi olarak tayin edildiğinde Rusya dışişleri dairesinin başında yer alıyordu, Fatih Ünal, “Karadeniz’e Çıkan İlk Rus Savaş Gemisi”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. 5, Sayı: 20, (Kış ), s. 83 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (29 Rebiyülahir /24 Ekim ); Yine bununla ilgili olarak Moskof Çarı Petrus Aleksiyeviç’ten Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa’ya gönderilen mektubun tercümesinde Rus elçisinin gönderildiği belirtilmektedir, bkz: BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (21 Şaban /7 Şubat ). 84 Defterdar Sarı Mehmed Paşa, s 85 BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). 86 Tarih-i Raşid, C. I, s. 87 BOA. İE. HR. nr. 7/ (15 Ramazan /6 Mart ) 88 BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (21 Şevval /11 Nisan ). 89 BOA. AE. SMST. II. nr. 54/ (29 Zilhicce /6 Haziran ). 90 Bununla ilgili olarak Rus Çarı’ndan padişaha gönderilen mektubun tercümesinde Rus elçisi Emelyan İgnatevic Ukraintsev’in geri çekilerek, yeni elçi olarak Goltsin’in gönderildiği ve barışın devam ettirilmesi gerektiği belirtilmektedir, bkz: BOA. A. DVNS. NMH. d. nr.5, s (11 Zilkade /9 Nisan ). 91 BOA. A. DVNS. NMH. d. nr.5, s. (28 Rebiyülevvel /12 Eylül ). 92 BOA. İE. HR. nr. 5/ (15 Cemaziyelahir /17 Kasım ); Rus elçisine verilen günlük tayinat defterine göre elçiye bir günde toplam akçelik tayinat verildiği tespit edilebilmektedir, BOA, AE. SMST. II. nr.3/ (25 Muharrem /5 Temmuz ). ? TOPLAM 93 BOA. AE. SMST. II. nr.3/ (25 Muharrem /5 Temmuz ); Rus elçisine verilen bir günlük tayinat miktarının daha önce belirtilen Nemçe elçisine verilen tayinattan gerek miktar, gerekse tür olarak daha fazla olduğu görülmektedir. Bu durum Osmanlı yönetiminin Rus elçisine daha fazla önem verdiğini göstermektedir. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… Ayrıca elçinin ihtiyaçlarının karşılanması için maiyetine tayin edilen neferatın tayinat bedelleri olarak akçe ödendi Elçinin dönüş güzergâhındaki bölgelerden Karinabad kasabasından geçtiği sırada kendisine tayinat olarak / senesi Karinabad bedel-i nüzulünden akçelik bir ödeme yapıldı Yine elçinin İstanbul’dan Leh hududuna dönüşünde kendisine akçe tutarında tayinat96 ile zahire bedelleri olarak akçe97 verildi. Ayrıca elçinin dönüşünde kendisi ve maiyeti için Hacıoğlu Pazarı ve köylerinden iki günlük erzak verildi Görüldüğü üzere Karlofça Antlaşması’ndan sonra İstanbul’a gelen elçilerin iaşe ve diğer ihtiyaçlarının temini konusunda devletin nakdî ve aynî yöntemleri kullandığı görülmektedir. Elçilerin Yolculuk Giderleri İçin Yapılan Harcamalar Osmanlı Devleti’nde gelen yabancı elçiler için yapılan harcamalardan birisi de elçilerin yolculuk giderleri ile ilgili olup bunlar nakliye vasıtası giderleri ile hizmet ve harcırah giderleri için yapılan harcamalardan oluşmaktadır Nitekim Osmanlı Devleti’nde yabancı elçiler devletin sınırlarına ayak bastığı andan itibaren devletin misafiri olarak kabul edildikleri için her türlü ihtiyaçları Babıâli tarafından karşılanırdı. Bir önceki bölümde görüldüğü üzere elçilere gerek yollarda gerekse İstanbul’da kaldığı süre boyunca yiyecek ve zahire gereksinimleri temin edildiği gibi, nakliye vasıtaları da karşılanırdı. Elçilerin ulaşımı ve kendilerine verilen tayinatlar ile diğer malzemelerinin taşınması için belgelerde mekkare sınıfı olarak geçen yük ve binek hayvanları temin edilirdi. Bu hayvanların yem vs. ihtiyaçları ise elçilerin konakladıkları bölgelerin ahalilerinden karşılanırdı Bu noktada Karlofça Antlaşması sonrasında İstanbul’a gelen Avusturya, Venedik, Lehistan ve Rusya elçilerinin de gerek yollardaki gerekse İstanbul’daki nakil ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılandığını söylemek mümkündür. İlk olarak 8 Şubat tarihinde İstanbul’a gelen Avusturya elçisi Gurrok (Azok) Ebutenker’in güzergâh olarak nehir yolunu kullandığı 94 BOA. İE. HR. nr. 6/ (02 Safer /9 Temmuz ). 95 BOA. AE. SMST. II. nr. 4/ (14 Recep /4 Aralık ). 96 BOA. İE. HR, nr. 6/ (13 Cemaziyelahir / 7 Kasım ). 97 BOA. İE. HR. nr. 7/ (5 Cemaziyelahir /27 Ekim ). 98 BOA. C. HR. nr. 97/ (18 Rebiyülahir /11 Eylül ). 99 Sevinç, s. Arapça “mükârî” kelimesinden gelen mekkâre: yük taşıyan hayvan, araba ve bunların sahipleri için kullanılan bir tabirdir, Ömer İşbilir, “Mekkâre”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 28 İstanbul , s. Sevinç, s. Uğur KURTARAN görülmektedir Nitekim Nemçe elçisi Tuna Nehri üzerinden donanma yoluyla İstanbul’a geldi. Bununla ilgili belgede Tuna üzerinden Rusçuk’a geleceği belirtilen elçinin Rusçuk’ta karşılanması istenmektedir. Ayrıca Nemçe elçisinin Rusçuk’tan İstanbul’a gelinceye kadar yol üzerindeki tüm ihtiyaçları devlet tarafından karşılandı. Babıâli’nin Nemçe elçisinin yollardaki ihtiyaçlarını aynî yöntemle karşıladığı görülmektedir. Bunun için belirtilen güzergâhtaki tüm menzillerdeki kadı, tımarlı sipahi, yeniçeri serdarları ile diğer ayan-ı vilâyet ve iş erlerine hükümler gönderildi Bu çerçevede Nemçe elçisinin Rusçuk’ta karşılanması sırasında kullanılmak üzere Eflak’tan 4’ü atlı olmak üzere araba ile beygir tedarik edildiği görülmektedir Ayrıca Nemçe elçisinin karşılanması sırasında kullanılacak bu nakil vasıtalarının bedellerinin Eflak cizyesinden karşılandığı tespit edilmiştir. Nitekim bununla ilgili olarak Eflak Voyvodası ve diğer idarecilere gönderilen emirler bulunmaktadırTemin edilen bu nakil vasıtalarının bedelleri belirtilmemekle birlikte, hangi kazalardan ne kadar araba ve beygir tedarik edildiği tespit edilebilmektedir. Buna göre Nemçe elçisinin karşılanmasında kullanılan nakil vasıtaları olan adet bargir ile adet araba 12 kazadan (Rusçuk, Hezargrad, Şumnu, Eski Cuma, Üsküp, Tırnovi, Lofça, Plevne, Niğbolu, Hopaliç, Ziştovi, Silistre) temin edildi Yine Nemçe elçisinin Belgrad’tan İstanbul’a kadarki yol masrafları için gerekli olan paranın Sofya, Samakov ve Şehirköy ahalisinin avarız ve bedel-i nüzul mallarından karşılanması istenmektedir Bu çerçevede Nemçe elçisinin Belgrad’tan İstanbul’a gelinceye kadarki “ruzmerre-i iktizâları” (günlük ihtiyaçları) için gerekli masrafların toplamının akçe olduğu tespit edildi. Ardından bu miktar Sofya, Samakov ve Şehirköy ahalilerinin avarız ve nüzullerinden tahsil edilerek Dergâh-ı Âli kapıcı başlarından Tebly eserinde Avusturyalı elçilerin seyahatlerinde daha ziyade Viyana’dan gemi yoluyla Budin üzerinden Belgrad’a geldikten sonra buradan askeri yolu takip ederek Sırbistan ve Bulgaristan geçilerek Edirne ve İstanbul’a geldiklerini belirtmektedir, Tebly, s. ; Bu noktada Avusturya elçisinin tarihindeki seyahatinde mutad dışında farklı bir güzergâh tercih ettiği söylenebilir. Elçinin neden nehir yolunu kullandığına dair herhangi bir bilgi bulamadığımızı belirtmek isteriz. BOA. C. HR. nr. 94/ (29 Cemaziyelahir /22 Aralık ); Hüküm gönderilen başlıca yerler şunlardır: Eflak, Babadağ ve Rusçuk. BOA. C. HR. nr. 94/ (29 Cemaziyelahir /22 Aralık ). BOA. C. HR. nr. 94/ (29 Cemaziyelahir /22 Aralık ); İlgili tarihler elçinin İstanbul’a gelişinden yaklaşık iki ay öncesidir. BOA. C. HR. nr. 94/ (29 Cemaziyelahir /22 Aralık ). BOA. AE. SMST. II. nr. 9/, s. 1 (8 Recep /19 Aralık ). Sözlüklerde inme, konma manalarını ifade eden nüzül kelimesi, askerî ve malî ıstılah olarak, cins ve miktarı önceden tespit edilmiş olan zahirenin ordunun geçeceği menzillere götürülerek hazırlanması anlamına gelmektedir. Başlangıçta aynî ve bedenî olarak alınan avârız vergisinin zamanla nakdî vergiye dönüşmesi ile un ve arpadan aynî olarak toplanan Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… Arabzâde Süleyman Ağa tarafından teslim edildi Yine Ruznamçe-i evvel Efendi tarafından Nemçe elçisini karşılamaya giden arabacıya harcırah olarak hazineden akçe ücret verilirken, araba ile giden bakı kuluna ise akçe verildi Ayrıca elçiye verilen tayinatların taşınması için ise 5 adet mekkâre hayvanı kiralanarak, bunların ücreti olarak ,5 kuruşun ( akçe) devlet hazinesinden ödendiği görülmektedirYine Nemçe elçisinin İstanbul’a gelirken kullandığı menzillerdeki masrafları için gerekli olan akçe Babıâli tarafından karşılandı Ayrıca elçinin uğradığı menzillerin bir kısmında elçinin zahire ihtiyacı bölge ahalisi tarafından karşılandığı görülmektedir. Nitekim bununla ilgili olarak Nemçe elçisinin Hasköy, Suyolu ve Nefs-i Küçükçekmece menzillerinden geçişleri sırasında elçilik heyetinin zahire ve diğer ihtiyaçlarının temin edilerek, yapılan harcamanın bölge ahalisi tarafından karşılandığı tespit edilmiştir Nemçe elçisinin dönüşü için maiyetine mihmandar olarak Yusuf Çavuş tayin edildi İstanbul’dan Eflak sınırlarına kadar Dergâh-ı Âli çavuşları tarafından götürülen Nemçe elçisine refakat eden görevlilere harcırahları olan akçe mirî hazineden ödendi Ayrıca Nemçe elçisinin Galata’da kendisi için tahsis edilen konaklara kayıklar ile geçtiği ve bunun için gerekli olan akçelik ücretin Hazine-i Âmire’den ödendiği görülmektedir Ebutenker’in ülkesine dönmesinin ardından yılında Babıâli’ye gönderilen ikinci Avusturya elçisi Lofonafos Grof Ayntenkin’in yolculuk masrafları için de benzer harcamaların yapıldığı görülmektedir. Bu çerçevede Nemçe elçisinin eşyalarının nakli için arabalar kiralanırken, bunlar için gerekli olan akçe Filibe ve ona bağlı kazaların cizye gelirlerinden tahsil edildi Venedik tarafından İstanbul’a gönderilen büyükelçi Lorenzo ise deniz yoluyla Akkerman Boğazı’na geldi. Buradan “mutad-ı kadim” üzere iki kıt’a nüzül vergisi ortaya çıktı, Uğur Kurtaran, “Osmanlı Seferlerinde Organizasyon ve Lojistik”, Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 7/4, Fall s. BOA. AE. SMST. II. nr. 9/, s. 2 (8 Recep /19 Aralık ). BOA. AE. SMST. II. nr. 7/ (15 Ramazan /6 Mart ). BOA. İE. HR. nr. 4/, s. (8 Ramazan / 27 Şubat ). BOA. İE. HR. nr. 4/ (8 Ramazan / 27 Şubat ); Bununla ilgili olarak Nemçe elçisinin İstanbul’a gelirken menzillerdeki masrafına ait irsaliye için bkz: BOA. İE. HR. nr. 6/ (16 Ramazan /7 Mart ). Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Cevdet Dâhiliye (C. DH), nr. / (8 Şevval /29 Mart ). BOA. İE. HR. nr. 6/ (26 Ramazan /17 Mart ). BOA. AE. SMST. II. nr. 54/ (29 Zilhicce /6 Haziran ). BOA. AE. SMST. II. nr. 67/ (29 Zilhicce /6 Haziran ). BOA. İE. HR. nr.6/, s. (4 Muharrem /11 Haziran ). Uğur KURTARAN çekdiri sefine ile boğaza getirildi. Buradan yine çekdiriler ile İstanbul’a nakledildiği görülmektedir Ancak bu nakiller sırasında yapılan harcamalar ile ilgili herhangi bir bilgi bulunamadı. Aynı şekilde Leh elçisinin yollardaki güvenliğinin sağlanması için bölge kadılarına emieler gönderildi Leh elçisinin Boğdan sınırından İstanbul’a kadar konaklayacağı kazalarda zahiresinin temin edilmesi için elçinin geçeceği bölgelerdeki kadılara bildirildi. Bu işler için bölgeye bir mübaşir gönderildi Elçinin güvenliğinin sağlanması ve yol boyunca ihtiyaçlarının temini için Silistre Sancağı’na bağlı Maçin ve İbrail kazalarının avarız ve nüzul bedelleri kullanıldı Bu çerçevede Leh elçisinin güvenliğini sağlamak üzere görevlendirilenlerin akçe olan yevmiyeleri için / yılı İbrail kazasının avarız ve bedel-i nüzulünden akçe ödenirken, Maçin’den akçe ödeme yapıldı. Ayrıca Lehistan elçisinin dönüşünde uğradığı menzillerden olan Hasköy, Suyolu ve Nefs-i Küçükçekmece ahalisinin elçinin zahire ve diğer ihtiyaçlarını temin ettikleri görülmektedir. Bunların yanı sıra Leh elçisinin İstanbul’dan Boğdan yoluyla memleketine dönüşü sırasında ağırlıklarını taşımak amacıyla öküz arabaları kiralanırken, bunların ücretleri olan akçe mirî hazineden ödendi Yine Leh elçisine verilen nafaka bedelinin Boğdan’a kadar taşınması için mekkare ücreti olarak akçe ödendi Rusya’dan gelen ilk elçi olan Ukraintsev’in ise İstanbul’a geliş güzergâhında kara yolunu değil deniz yolunu kullandığı görülmektedir. Buna göre Rus elçilik heyeti içerisinde tercümanlar ve birkaç asilzade ile birlikte Krepost adı verilen bir Rus gemisi ve Azak’ta oluşturulan Rus donanması eşliğinde İstanbul’a doğru yola çıktı. Rusya’nın bu diplomatik temsilcilik için kara yolunu değil de Karadeniz’i kullanmaları Karadeniz’de artık Rusya’nın hâkim olduğu mesajını vermek istemelerinden kaynaklanmaktadır Bu çerçevede Karlofça Antlaşması’ndan sonra gelen diğer devletlerin elçilerinden farklı olarak deniz yolunu kullanan Rus elçilik heyeti Yeniköy açıklarında Kapıcıbaşı Kaplan Bey tarafından karşılandı. Ardından elçilik heyeti için tahsis edilen sandallar aracılığı ile saray yakınlarındaki iskelelere getirildi. Rus heyetinin iskeleye çıkışında teşrifat kuralları uygulandı. Buradan Defterdar Sarı Mehmed Paşa, s. BOA. AE. SMST. II. nr. 5/ (17 Şaban /7 Şubat ). BOA. C. DH. nr. / (08 Şevval /29 Mart ). BOA. İE. ADL. nr. 7/ (29 Rebiyülahir /3 Ekim ). BOA. İE. HR. nr. 10/ (18 Zilhicce /6 Haziran ). BOA. İE. HR. nr. 5/ (6 Zilkade /6 Mayıs ). Kemal Beydilli, “Rusya (Tarih, Osmanlı-Rus Münasebetleri)”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 35, İstanbul , s. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… Kumkapı İskelesi’ne kadar Rus elçisinin eşyasını nakleden mavna ve nakliye için ücretler ödendi Bu şekilde vazifesini yerine getiren Rus elçisi antlaşmanın Rus Çarı tarafından imzalanmasını sağlamak amacıyla 25 Ağustos’ta İstanbul’dan ayrıldı. Rus elçisinin İstanbul’dan ayrılması ile Osmanlı Devleti tarafından Rusya’ya gönderilen nâme-i hümâyûnda elçinin vazifelerinden memnun kalındığı ve ülkesine dönmesine izin verildiği belirtildi Rus elçisinin dönüş yolunda kara yolunu kullanması elçilik heyetinin görev süresi boyunca Babıâli’nin Karadeniz konusundaki hassasiyetini anlamasına bağlanabilir Bu arada Rus elçilik heyetinin dönüşünde Boğdan hududuna kadar refakat edilirken, elçinin nafaka ve diğer masrafları Babıâli tarafından karşılandı (Kırmızı 5 kıyye 60 mürekkep?) Balık 20 kıyye Böğrülce? 10 kıyye 60 BOA. İE. HR. nr. 12/ (14 Safer /31 Temmuz ). BOA. A. DVNS. NMH. d. nr.5, s. (10 Safer /27 Temmuz ). Köse, s BOA. İE. HR. nr. 4/ (25 Safer /11 Ağustos ); Rus elçisine İstanbul’a gelirken verilen ve fazla kalan kısmı Hazine-i Âmire’ye iade olunan meblağ için bkz: BOA. İE. HR. nr. 6/ (13 Rebiyülevvel /8 Eylül ). BOA. İE. HR. nr. 4/ (25 Safer /11 Ağustos ). Eski zamanlarda bir ağırlık ölçüsü ve aynı zamanda gümüş para birimi olarak kullanılan dirhem, Eski Yunan devletiyle ticarî münasebetler sırasında “drahmi” kelimesinden Farsça’ya geçen ve oradan da Arapça’ya geçen bir tabirdir. Geleneksel İslam kaynaklarında şeri dirhem 14 kırattır, Halil Sahillioğlu, “Dirhem”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 9, İstanbul , s. Ayrıca elçinin dönüşü sırasında tayinat ve eşyasını taşıması için kiralanan 75 araba için sağ akçe harcandı Bunların yanı sıra Boğdan’a giden Rus elçisine ihtiyaçlarını temin etmesi için Prevadi maliyesinden akçe verildi Bu çerçevede Rus elçisine Prevadi Kazası’ndan akçeye 50 kile arpa verilirken, yine ’er akçeye 25 kantar saman ile 8 kile un verildi Yine elçinin dönüşü sırasında İstanbul’dan Kırkilisa’ya kadar kiralanan beygir ücretleri olarak akçe Yeniçe-i Karasu menzilinden ödendi Ukraintesev’in ardından İstanbul’a gönderilen ikinci Rus elçisi olan Goltsin’in ise bir önceki elçinin aksine kara yolunu tercih ettiği görülmektedir. Diğer elçilerde olduğu gibi Goltsin’in de gidiş ve dönüş sırasındaki ihtiyaçları devlet tarafından karşılandı. Bu çerçevede Rus büyükelçisinin tayinatı ve eşyasını nakli için gerekli olan akçe mirî hazineden temin edildi Rus elçisi dönüş güzergâhında Küçükçekmece-Büyükçekmece-Silivri-Saray- Vize-Pınarhisar-Kırkkilise-Aydos-Nadir Derbendi ve Prevadi yollarını kullandı Rus elçisinin dönüşü sırasındaki zahire ihtiyacı için gerekli olan akçelik miktar Ser-bevvabin Mehmed Ağa tarafından karşılandı Yine elçinin dönüş sırasındaki akçe tutarındaki diğer ihtiyaçları Süleyman Ağa tarafından temin edildi BOA. İE. HR. nr. 4/ (25 Safer /11 Ağustos ). BOA. İE. HR. nr. 6/ (10 Şevval /31 Mart ). BOA. İE. HR. nr. 6/ (10 Şevval /31 Mart ). BOA. İE. HR. nr. 6/ (1 Cemaziyelahir /13 Kasım ). BOA. İE. HR. nr. 7/ (8 Cemaziyelahir /29 Ekim ). BOA. C. HR. nr. / ((29 Zilhicce /6 Haziran ). BOA. AE. SMST. II. nr. / (29 Zilhicce /27 Mayıs ). BOA. İE. HR. nr. 7/ (1 Cemaziyelahir /23 Ekim ). Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… 2. monash.pwçilerin İkâmet Giderleri İçin Yapılan Harcamalar Osmanlı Devleti’nde gelen yabancı elçiler için yapılan önemli masraflardan birisi de elçilerin ikâmet giderleri ile ilgili harcamalardır. Nitekim Osmanlı Devleti’nde herhangi bir diplomatik misyon amacıyla payitahta gelen yabancı elçilerin dinlenmeleri ve İstanbul’da kaldıkları süre boyunca ikâmet etmeleri için kendilerine konak ve haneler tahsis edilirdi. XVII. yüzyılın başlarına kadar gelen yabancı elçiler Çemberlitaş’ın karşısındaki Elçi Hanı’nda ikâmet ettirilirlerdi. Ancak senesinden sonra gelen elçiler Galata ve Beyoğlu taraflarında ikamet ettirilmeye başlandı Mantran daîmi surette kalan yabancı elçilerden Galata ve Pera çevresinde sadece Fransa ve Hollanda elçilerinin kendilerine ait bir ikâmetgâhı olduğunu, diğer elçilerin ise kiralık evlerde ikâmet ettirildiklerini belirtmektedir Bu noktada elçilerin rütbesi, geliş amaçları ve iki ülke arasındaki münasebetler elçilerin kalacakları süreleri belirlemektedir. Bu sebeple gelen elçiler için konak, han ve haneler kiralanırken, buraların kiraları ile bakım, onarım ve diğer masrafları devlet tarafından karşılanırdı Nitekim bununla ilgili olarak elçilere verilen iki tür tayinat çeşidi olup, bunlardan birincisi; elçilerin ikâmetleri için tahsis edilen konak vs. gibi ikamet yerlerinin mobilya ve tekstil ihtiyaçları için ödenen “mefruşat baha”dır. Bu ödeme elçi İstanbul’a ilk geldiğinde bir defaya mahsus yapılırdı Diğeri ise elçilerin ikamet edecekleri hanelerin kira bedeli olarak ödenen “hane icâresi” dir Bu çerçevede Karlofça Antlaşması’ndan sonra bahsi geçen dört devlet tarafından gönderilen elçilerin ikâmeti için de değişik hane ve konakların tahsis edilerek, masraflarının devlet tarafından karşılandığı görülmektedir. Buna göre Avusturya’dan gelen ilk elçi olan Ebutenker’in Osmanlı sınırlarına girdikten sonra Galata’da bulunan Hüseyin Ağa Mahallesi’ndeki Çukacı Avanos’a ait konağa yerleştirildiği ve kendisine günlük 25 akçe olmak üzere akçe hane kirası ödendiği görülmektedir Bunun için Nemçe elçisinin kalması için tahsis edilen konağın mefruşatı akçeye İstanbul’da yabancı elçilerin ikametine ayrılan, günümüze ulaşmayan bu han XV. yüzyıla ait bir yapıdır. İstanbul Çemberlitaş’ta Atik Ali Camii ve Külliyesi’nin bir parçası olarak inşa edilmiştir, Semavi Eyice, “Elçi Hanı”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s. Uzunçarşılı, s. Robert Mantran, Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul, C. I, (Çev: Mehmet Ali Kılıçbay), (Ankara: TTK. Yayınları, ), s. Sevinç, s. Topakataş, “Osmanlı’da Elçileri Ağırlamak”, s. Topaktaş, “Osmanlı Diplomasisinde “Tayinat Sisteminin Uygulanışı ve Kaldırılışı”, s. BOA. İE. HR. nr. 6/ (19 Ramazan /10 Mart ); Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. Uğur KURTARAN yapılarak hazır hale getirildi Ayrıca elçinin talebi üzerine kendisine Galata dışında başka bir hane daha verilmesi için hazırlıklar yapıldı. Bu çerçevede Ortaköy’de bulunan Tersane Emini Yusuf Efendi’nin yalısının tamir ettirilmesi için mimarbaşı tarafından bir keşif yaptırıldı. Yapılan bu keşif sonrasında tamir masrafı olarak akçe masraf tespit edildi Ancak bu yalının Nemçe elçisi tarafından kullanılmadığı elçinin talep ettiği Galata dışındaki yeni hane için Fazlı Paşa Sarayı’nın temin edildiği anlaşılmaktadır 15 Ramazan (6 Mart ) tarihinde yeni konağına geçen Nemçe elçisinin hanesinde bir takım düzenlemeler yapıldı. Elçinin konağına geçişinde kullanılan sefine ve hammaliye ücreti olarak akçe ödendi Bunların yanı sıra Nemçe elçisi için Galata dışında tahliye ettirilen diğer konakların (Mehmed Ağa Konağı, Defterci Ali Çelebi Konağı, Müezzin Kadiri Efendi Konağı, Dülger Toros Konağı, Kuyumcu Kara Recep Konağı) da akçe tutarındaki hane kirası ödendi. Ayrıca elçinin hazinedarının ağırlıklarının konulacağı odalara akçe değerinde kaba hasırlar döşendi Yine Nemçe elçisi için Galata dışında kiralanan hanenin kirası olarak akçe mirî hazineden ödendi Avusturya’dan gelen ve Osmanlı sınırlarına girişte ihtiyaçları karşılanan ikinci Nemçe elçisine tahsis edilen konaklar ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadık. Ancak döneme ait belgelerde Nemçe elçisinin Babıâli nezdinde kabul edilerek, getirdiği hediyeler ve nameler alındıktan sonra, 8 ay kadar İstanbul’da kalan elçinin ülkesine gönderildiği anlaşılmaktadır Venedik elçisi Sorenzo’nun da İstanbul’a geldikten sonra Galata’da kendisi ve maiyeti için hazırlanan konaklara yerleştirildiği görülmektedir Bunun için Venedik elçisi ve maiyetine konak tahsis etmek amacıyla Hazine- i Âmire memurlarından İsmail Ağa görevlendirilerek akçe ödeme yapıldı Buna göre Venedik elçisi için Galata’da aylık akçe hane kirası Hazine-i Âmire’den verilmek şartıyla 8 konak (Ali Çelebi Konağı, BOA. AE. SMST. II. nr. 6/ (28 Ramazan /19 Mart ). BOA. İE. NF. nr. 1/73 (4 Ramazan /23 Şubat ). Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. ; Nitekim bununla ilgili belgede Nemçe elçisi için kiralanan konakların ücretleri olarak akçe ödendiği görülmektedir, BOA. AE. SMST. II. nr. 66/ ( 29 Zilhicce /17 Haziran ). BOA. İE. HR. nr. 7/ (15 Ramazan /6 Mart ). BOA. İE. HR. nr. 7/ (15 Ramazan /6 Mart ). BOA. İE. HR. nr. 7/ (20 Şevval /10 Nisan ). BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s (10 Rebiyülahir /24 Eylül ). Bununla ilgili olarak Galata’da bulunan Venedik ve Rus elçilerinin konaklarının tamir masrafları için bkz: BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (21 Şevval /11 Nisan ). BOA. AE. SMST. II. nr. / (29 Zilhicce /17 Haziran ). BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… Fatma Hatun Hanesi, Ali Çelebi Hanesi, Rukiye Hatun Hanesi, Kapıcı Mustafa Hanesi, Ayşe Hatun Hanesi, Hacı Ahmed Ağa, Köse Halil Ağa) kiralandı Ancak Venedik elçisinin talebi ile elçilik heyetine Galata dışında da İsmihan Hatun’a ait aylık akçe tutarında 8 konak kiralandı Döneme ait belgelerde Venedik elçisi ve maiyetinin konak kirası bedeli olarak akçelik bir bedelin Muhasebe-i Evvel Halil tarafından yapıldığı görülmektedir Lehistan elçilik heyetinin ise önce Edirne’ye geldiği görülmektedir. Nitekim bununla ilgili olarak elçinin Edirne’deki ikâmeti için görevlendirilen İbrahim Ağa’dan alınan temessük gereğince yapılacak harcamalar tespit edildi Ayrıca Leh elçisi İstanbul’a geldikten sonra ise dinlenmesi için Defterdar Ahmed Paşa Sarayı’na yerleştirildi. Elçinin kalacağı konağın tefrişi için gerekli malzemenin (Telli yastık, londuriye çuka, kırmızı boğası, saçak, selânik orta keçesi, seccade, münakkaş kanaviçe, münakkaş ocak yaşmağı, yapağı, hasır, astariye) parası olan akçelik miktar Rusçuk cizyesinden karşılandı Ayrıca bu konu ile ilgili olarak Leh elçisi tarafından yazılan takrirde kendisine inam edilen nafaka ile hane kirasının Rebiyü’l-evvel ayına mahsuben bir aylık bedelinin ödenmesini talep etmektedir Rusya’dan gelen ilk elçi olan Ukraitsev’in nezaretindeki Rus heyeti karşılama merasiminin ardından dinlenmeleri için konaklarına götürüldü. Döneme ait belgelerde Rus elçisinin Fazlı Paşa Sarayı’na yerleştirildiği anlaşılmaktadır Bu arada Rus elçisini konağına yerleştirilmesi için BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (21 Şevval /11 Nisan ). BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (21 Şevval /11 Nisan ); Bununla ilgili başka bir belgede Galata İmamı Hemşiresi olarak geçen Rukiye Hanım’ın hanesinin kira bedeli olarak akçe aldığı belirtilmektedir, bkz: BOA. AE. SMST. II. nr. 66/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). BOA. AE. SMST. II. nr/ (21 Şevval /11 Nisan ). BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (29 Zilhicce /17 Haziran ); nr. 66/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). BOA. AE. SMST. II. nr/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). BOA. İE. HR. nr. 7/ (1 Ramazan /20 Şubat ). Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. ; Bununla ilgili olarak Venedik elçisi ve maiyeti için kiralanan konakların kirasını gösteren makbuz için bkz: BOA. İE. HR. nr.6/ (17 Rebiyülahir /21 Eylül ). BOA. AE. SMST. II. nr. 62/, s. (29 Zilhicce /17 Haziran ); Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. BOA. AE. SMST. II. nr. 53/ (29 Zilhicce Haziran ); nr. 67/ (29 Zilhicce Haziran ). BOA. AE. SMST. II. nr. 14/ (12 Zilkade /20 Nisan ). BOA. AE. SMST. II. nr. 31/, s. (21 Şevval /11 Nisan ). BOA. C. HR. nr. / (12 Ramazan /20 Şubat ). BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). Uğur KURTARAN görevlendirilen Guleman-ı Bakiyan tayinat parası olarak akçe verildiği görülmektedir Yine Rus elçisinin konağının mefruşatı için alınan Selânik ve Edirne keçesi, seccade, yastık, yapağı, kipas? gibi malzemeler için akçelik bir harcama yapıldı Ayrıca bununla ilgili başka bir belgede Mehmed isimli bir kişinin Moskof elçisinin İstanbul Kumkapı civarındaki konağına yerleştirilmesinden dolayı günlük akçe kira bedeli istediği görülmektedir Rusya’dan gelen ikinci elçi olan Goltsin için de konaklar hazırlanırken, elçinin misafir olacağı konakların tamiratı yapıldı Bu çerçevede Rus elçisi ve maiyeti için 18 konak hazırlanırken bunların tamiratı için akçe harcandığı tespit edilmiştir Elçilerin Merasim Ve Karşılanması İçin Yapılan Harcamalar Osmanlı Devleti’nde gelen yabancı elçiler için yapılan en önemli harcamalardan birisi de elçilerin kabul ve karşılanmaları ile yine uğurlanmaları sırasındaki merasimler için yapılan harcamalardır. Nitekim bu karşılama yabancı elçiler daha sınırdan girdikten sonra başlarken, elçiler devlet görevlileri nezdinde İstanbul’a getirilirdi. Yine elçilerin divana gelmeleri, sadrazam ve diğer devlet erkânı ile görüşmeleri ve padişah tarafından kabul edilmeleri de belirli protokol kuralları dâhilinde icra edilen merasimler ile gerçekleştirildi Ayrıca yabancı elçilere görkemli bir merasimle hilat denilen süslü kaftanlar giydirilirdi İşte bu merasimler sırasında devlet büyüklük ve satvetini göstermek için hiçbir masraftan kaçınmamıştır. Ancak gelen her elçilik heyetinin aynı şekilde görkemli törenlerle karşılanmadığı görülmektedir. Bu durum iki devlet arasındaki BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). BOA. İE. HR. nr. 4/ (11 Cemaziyelahir /4 Kasım ). BOA. İE. HR. nr. 6/ (19 Ramazan /10 Mart ). BOA. İE. HR, nr. 7/ (1 Safer /8 Temmuz ). BOA. İE. HR, nr. 7/, s. (1 Safer /8 Temmuz ). Sevinç, s. Osmanlı padişahlarının ve sadrazamlarının yabancı elçileri, devlet erkânını ve memurları herhangi bir sebeple onurlandırmak ve taltif etmek amacıyla, bir tür hediye olarak giydirdikleri kaftan ya da kürklere verilen isimdir, Banu Mahir, “Türk Minyatürlerinde Hil’at Merasimleri”, Belleten, C. LXIII, Sayı: , (Aralık ), s. ; Hilat denilen bu Osmanlı kaftanları protokol açısından elçi kabullerinin en önemli unsurlarından biridir. Nitekim kaftanın cinsi, kumaşı, kürklü olup olmayışı gibi hususlar Osmanlı Devleti’nin gelen elçiye ve dolayısıyla elçinin ülkesine verdiği önemi göstermektedir, Güzin Özen Yılmaz, Elçiye Zeval Olmaz, Yüzyıllarda Osmanlı’da Yabancı Elçiler, (İstanbul: Remzi Kitabevi, ), s. Yıldırım, Elçi Kabulleri, s. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… münasebetlere göre değişebilmektedir Bu noktada konumuza oluşturan Karlofça Antlaşması sonrası payitahta gelen elçilere yapılan merasimler ve bu sırada yapılan harcamalar Osmanlı Devleti ile bu devletlerarasındaki siyasi ve diplomatik münasebetleri yansıtmaktadır. Buna göre Avusturya’dan gelen ilk elçi olan Ebutenker Osmanlı sınırlarına girişinden itibaren mükemmel bir şekilde karşılandı. Bu çerçevede Nemçe elçisi için protokol kuralları dâhilinde merasimlerin yapıldığı görülmektedir Daha önce belirtildiği üzere Nemçe elçisi donanma ile Tuna’dan Rusçuk’a geleceğinden Dergâh-ı Âli kapıcıbaşıları tarafından burada karşılandı Ayrıca Nemçe elçisi ve 15 neferden fazla olan maiyetine hilat olarak Kürkçü İskerlet tarafından akçe değerinde semur kürk giydirildi Elçinin dönüşünde kendisine refakat etmesi için görevlendirilen Yusuf Çavuş tarafından kendisine hilat verildi Yine Osmanlı teşrifat kuralları gereğince Nemçe elçisine kralına götürmesi amacıyla Sultan II. Mustafa ve dönemin sadrazamı Amcazade Hüseyin Paşa tarafından iki nâme-i hümâyûn ile kıymetli hediyeler verildi Bunlar ile ilgili bkz: Tablo Nemçe Elçisi Aracılığıyla Nemçe Çasarı’na Gönderilen Hediyelerin Listesi Nâdîde sagir ve kebir saatler Bezme müte’allik sîm-i hamdan sürtâhi ve âlâtlar Sîm kahve ibrikleri Kebir ve sagir leğen ve ibrikler Gûnâ-gûn şam’dânlar Sîm peşkûn Sîm mangal Kebir ayna ve sair sanâyi- garibe Kadife ve telli ve sâde çiçekli emti’a Evâni gûyâ şitâ Uzunçarşılı, s. Elçinin karşılanması ve yapılan merasimler için bkz: Anonim Osmanlı Tarihi, s. BOA, C. HR. nr. 94/ (29 Cemaziyelahir /22 Aralık ). Anonim Osmanlı Tarihi, s. BOA. İE. HR. nr. 6/, s. (9 Ramazan /28 Şubat ); Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. BOA. İE. HR. nr. 6/ (26 Ramazan /17 Mart ). BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. , BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. ; Dış Hazinebaşı Ağası Mustafa Ağa aracılığıyla Nemçe elçisine verilerek Nemçe Çasarı’na gönderilen hediyeler için bkz: BOA. İE. HR. nr. 6/ (26 Rebiyülahir / 21 Ekim ). Anonim Osmanlı Tarihi, s. Uğur KURTARAN Ayrıca Karlofça Antlaşması’ndan sonra antlaşmanın tasdikli metnini götüren Osmanlı elçisi İbrahim Paşa tarafından Nemçe Çasarı’na götürülen başlıca hediyeler için bkz: Tablo Osmanlı Elçisi Aracılığıyla Nemçe Çasarı’na Gönderilen Hediyelerin Listesi Sütunları halkârî ve müzehheb ve kovanları ve topları yalduzlu elvan atlas üzerine zerdüz Kıt‘a bir som tapkur şemşe ve medahılleri rumî ve envâ‘-ı şükûfe ile münakkaş otağ ma‘a sayebân Kıt‘a bir kebir ve vasat ve sagir ve hurda elli iki elmas ile murassa kırmızı ve beyaz minâ Kıt‘a bir som dizgin kâri tabanca Balkıçın? sorguç kıt‘a bir kebir ve vasat ve sagir ve hurda beş yüz otuz bir elmas ve üç Kıt‘a bir yaldızlı sim rikâb-ı çift bir ön ve yüz otuz sekiz yakut ile murassa zemini ard kaşları sim kaplu ağzı zerdüzi eğer kırmızı ve beyaz minâ kâri altun raht Kıt‘a bir altlık Kıt‘a bir üçer sırma güllü kadife teğelti Kıt‘a bir kebir ve vasat ve sagir yüz yirmi altı sim güllü incü tarz som sırma işleme Kıt‘a bir keselik kanton püskülli topları mercanlı al atlas astarlı kırmızı ağzı rinpoş? A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. ; Anonim Osmanlı Tarihi, s. Bu şekilde Osmanlı Devleti tarafından Viyana’ya gönderilen İbrahim Paşa ve Avusturya’dan gelen Nemçe elçisinin ihtiyaçları için toplam 8 yük () akçenin harcandığı görülmektedir Bu miktar oldukça büyük olup, devletin Nemçe elçisine verdiği önemi göstermektedir. Bu durumun temel sebebi o dönemlerde Avusturya’nın siyasi ve askeri pozisyonunun Osmanlı Devleti’nden daha iyi olması ile açıklanabilir. Nemçe elçisine Babıâli’de gösterilen muamelenin Avusturya tarafından da beğenildiği anlaşılmaktadır. Nitekim Ebutenker’in ülkesine dönmesinden sonra Nemçe Çasarı Leopoldus tarafından padişaha gönderilen mektupta, elçi mübadelesinin başarılı bir şekilde icra edildiğinden bahsedilmektedir Avusturya’dan gelen ikinci elçinin de İstanbul’da kaldığı süre boyunca tüm ihtiyaçları devlet tarafından karşılanırken, elçinin rikâb-ı hümâyûna girişi sırasındaki masrafların da hazine-i âmireden temin edildiği görülmektedir Ayrıca elçiye Eyüp Bahçesi’nde Sadrazam tarafından verilen bir ziyafetten sonra kendisine bir at ile 60 neferden oluşan maiyetindekilere de çeşitli hediyeler verildi Yine Avusturya tarafından sınırların tasdiki için gönderilen Lafonafos Graf Ayntenkin’in nâmeyi ve hediyeleri getirdiği ve dostluk dileklerinin anlaşıldığı Silahdar Fınıdıklılı Mehmed Ağa, Nusretname, C. I-II, (Sad: İsmet Parmaksızoğlu), MEB. Yayınları, İstanbul , s. BOA. İE. HR. nr. 6/, s. (1 Ramazan /9 Şubat ); Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. Bkz: “Rikâb-ı hümâyûn-ı şehriyariye Nemçe Çasarı’ndan gelen nâmenin tercümesidir”, BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (20 Recep /31 Aralık ). BOA. AE. SMST. II. nr. 47/ (29 Zilhicce /6 Haziran ). Anonim Osmanlı Tarihi, s. Uğur KURTARAN belirtilerek dönmesine izin verildiğine dair Nemçe Çasarı’na bir nâme-i hümayun gönderildi. Mektubun devamında elçinin teşrifata nail olduğu belirtilmektedir Venedik elçisi Sorenzo’nun karşılanma merasiminin oldukça ihtişamlı bir şekilde yapıldığını belirten Zınkeisen’e göre Sorenzo başarılı bir diplomatik temsil gerçekleştirdi Nitekim Venedik elçisi padişah ile görüşerek namesini teslim ettikten sonra balyosluk ile Galata’da kalmaya muvaffak oldu Lehistan elçisine ise Nemçe ve Venedik elçisine davranıldığı gibi davranılmadığı görülmektedir. Bu durum elçinin İstanbul’a gelişinde ’ün üzerinde kalabalık bir heyetle gelmesi ve kibirli ve görgüsüz davranışlarından kaynaklanmıştır. Bu sebeple huzura kabullerde zengin hediyelerle gelmesine rağmen kendisine pek itibar edilmedi Ancak Leh elçisi ve maiyetinde bulunan görevlilere Ziştovi’de çeşitli ilbas ve inamlar verildiği görülmektedir Rusya’dan gelen ilk elçi olan Ukraintsev’in ise deniz yoluyla İstanbul’a geldiğini daha önce belirtmiştik. Buna göre karşılamaya gelen kalabalık bir halk topluluğunun yanı sıra, sayıları ’ü bulan atlı çavuş ile yine kadar yeniçeri güvenlik amaçlı karşılayanlar arasında bulunuyordu Döneme ait belgelerde Rus elçilik heyetindeki çorbacıların tayinatı için akçe harcandığı belirtilmektedir Elçilik heyeti birkaç günlük istirahatten sonra önce dönemin sadrazamı Amcazade Hüseyin Paşa tarafından kabul edildi. Ardından Vezir Kara Mustafa Paşa’nın Ayasofya yakınlarında bulunan saraylarında Rami Mehmed Efendi ve dönemin baş tercümanı Alexsandre Mavrakardato ile bir araya gelerek müzakerelere başladı Rus elçisi ile 5 ay Bkz: “Taraf-ı hümayun-ı şehriyariden Nemçe Çasarı’na büyük ilçisi yediyle gönderilen nâme-i hümayundur”, BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 5, s. (10 Rebiyülahir /24 Eylül ). Zınkeisen, s. Defterdar Sarı Mehmed Paşa, s. Zınkeisen, s. ; Nicolai Jorga, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C. V, (Çev: Nilüfer Epçeli), (İstanbul:Yeditepe Yayınları), , s. ; Bu durum makalenin tezine aykırı bir durum ortaya çıkarmaktadır. Nitekim makaledeki temel savımız diplomatik olarak önem verilen devletlere daha fazla para harcanması/merasim yapılması idi. Ancak Lehistan elçisi örneğinde olduğu gibi elçilerin İstanbul’daki tavır ve davranışlarının da bu süreci etkilediği görülmektedir. BOA. AE. SMST. II. nr. 61/ (29 Zilhicce /17 Haziran ); Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. BOA. AE. SMST. II. nr. 31/ (29 Zilhicce /17 Haziran ). Köse, s. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… kadar süren müzakerelerin ardından iki taraf arasında 13 Temmuz yılında İstanbul Antlaşması imzalandı Kendinden önceki Rus elçisi gibi teşrifat kuralları dahilinde yapılan bir merasimle huzura kabul edilen ikinci Rus elçisi Goltsin, getirdiği hediyeleri (Yirmi deste semur, her destesi kırkar tane olmak üzere on dört tahta kakum kürk, otuz adet balık dişi, on adet sungur) padişah ve devlet erkânına sundu Bunun yanı sıra Rus elçisine Serhazin-i Birun Mustafa vasıtasıyla akçe değerinde ilbas hilat giydirildi Bu şekilde resmi görüşmelerini tamamlayan Rus elçisi İstanbul’dan ayrılarak ülkesine döndü Görüldüğü üzere Karlofça’dan sonra İstanbul’a gelen elçiler için mutad bir şekilde karşılama merasimleri yapıldığı gibi, elçilere çeşitli hilatlar ve hediyeler verilirken bunlar için önemli harcamalar yapıldı. Sonuç Karlofça Antlaşması sonrası Osmanlı diplomasisi çerçevesinde elçi kabullerinde bir takım değişiklerin yaşandığı görülmektedir. Bu noktada araştırmada yabancı ülkelerden gelen elçilere yapılan uygulamalar ve harcamaların miktarının dönemsel farklılıkların yanı sıra, dost/düşman olma, ya da eşit/üstün olma gibi bir takım değişkenlere bağlı olduğu sonucuna varılmıştır. Bu durum elçilere yapılan harcamaların miktarını etkilemekte ve siyasî/diplomatik ilişkilerde daha önem verilen devletlerin elçilerine daha fazla harcama yapılması gibi bir netice ortaya çıkarmaktadır. Bu tespitlerden hareketle makalede Osmanlı tarihinin en önemli antlaşmalarından birisi olan ve devletin dış politikası/diplomasi anlayışını önemli ölçüde etkileyen Karlofça Antlaşması sonrasında İstanbul’a gelen yabancı elçilere yapılan uygulamalar ele alındı. Öncelikle Karlofça Antlaşması’nın Osmanlı diplomasisinde yeni bir süreci başlattığından hareketle, elçi kabulleri ile ilgili mevcut literatürün sıkça vurguladığı değişim noktaları, araştırmada Karlofça Antlaşması özelinde dört farklı devletten gelen elçiler ele alındı. Buna göre Osmanlı Devleti’nde yabancı ülkelerden gelen fevkalâde elçilere yapılan diplomatik/teşrifatî uygulama ve buna bağlı harcamaların Karlofça sonrası gelen elçilere de uygulandığı sonucuna varıldı. Karlofça süreci ve sonrasında yaşanan diplomatik değişimlerin elçi kabullerinde kendini BOA. A. DVNS. NMH. d. nr. 1, s. ; BOA. A. DVNS. DVE. d., Rusya Ahidname Defteri, nr. 83/1, s. Kurtaran, Sultan II. Mustafa, s. BOA, AE. SMST. II. nr. 51/ (29 Zilhicce /6 Haziran ). Köse, s Uğur KURTARAN gösterdiği görülmektedir. Buna göre elçiler için yapılan harcamaların miktarları arasındaki farklılıklar elçilerin İstanbul’da kalma süreleri ya da maiyetindeki kişi sayısının kalabalık olmasından ziyade, elçinin bağlı olduğu devlet ile Babıâli arasındaki siyasî/askerî/diplomatik güç/eşitlik/üstünlük gibi değişkenlerle açıklanabilmektedir. Yine dört devletten gelen elçilerin statülerinin aynı olması (büyükelçi) statüden kaynaklanan farklılıkları da ortadan kaldırmaktadır. Ancak bu bakış açısında da bir takım istisnaların yaşandığını söylemek mümkündür. Bu doğrultuda Karlofça Antlaşması’ndan sonra gelen yabancı elçilere yapılan uygulamalar ve harcamalar statik olmayıp, bir takım farklılıklar göstermiştir. Buna göre elde edilen verilerde en fazla harcamanın Rusya ve Avusturya’dan gelen elçilere yapılmış olması, devletin yeni süreçte bu iki devleti diplomatik açıdan kendi ile eşit şartlarda görmesine bağlanabilir. Ancak Rusya’dan gelen ilk elçinin deniz yoluyla gelmesi ve Osmanlı yönetiminin bu duruma olan tepkisi de yapılan masrafları azaltmıştır. Ayrıca İstanbul’da kalma süreleri hemen hemen aynı olan iki Avusturya elçisinden birincisine daha fazla para harcanması, elçilerin kalma sürelerinin harcanan miktarı etkilemediğini göstermektedir. Bu durum birinci elçinin geliş amacının daha önemli olmasıyla açıklanabilir. Öte yandan, Venedik ve Lehistan elçilik heyetleri için yapılan harcamaların diğerlerinden daha az olmasının sebebi ise şu şekilde açıklanabilir. Venedik elçisi Lorenzo Sorenzo fevkalade elçi olarak geldikten sonra balyos olarak kalma talebinde bulunarak, daîmi elçiliğe terfi ettiği için Osmanlı Devleti protokol kuralları gereğince sadece yol masraflarını karşılanmıştır. Yine elçinin gelişinde deniz yolunu kullanması yapılan harcamaları ciddi düzeyde azaltmakla birlikte, konumuz açısından daha önemli bir sebep ise Babıâli’nin başından itibaren Venedik’e olan bakış açısıdır. Nitekim daha önce ifade edildiği üzere muhatap devletlerarasında siyasî/diplomatik anlamda en zayıf halka olarak görülen devlet Venedik idi. Bu durum antlaşma sırasında da en az çıkar elde eden devletin Venedik olmasına neden olduğu gibi, Osmanlı diplomatlarının daha ziyade kendi isteklerini dikte ettirdiği bir süreç oluşturdu. Aynı durum antlaşma metinlerinde de kendini gösterdiği gibi, antlaşma sonrası gelen Venedik elçisine daha az itibar edilmesine neden oldu. Lehistan ise Karlofça’dan sonra Babıâli’nin kendi ile eşit gördüğü bir devlet olup, bu durum siyasî/askerî ve diplomatik olarak güçlü bir devlet olduğunu göstermektedir. Öğleki antlaşma sürecinde de tam olmasa da büyük oranda Osmanlı’dan istediklerini koparan Lehistan’dan gelen elçilik heyeti için Osmanlı yönetiminin tavrının aynı Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… ölçüde olmadığını görmekteyiz. Bu durumu Lehistan elçilik heyetinin Osmanlı sınırlarına ’ü aşkın kalabalık bir heyet ile gelmesi ve huzura kabullerde kibirli davranışlarına bağlamak mümkündür. Lehistan örneği Osmanlı Devleti’nin elçi kabullerinde şu ana kadar gördüğümüz ve baştan itibaren ifade ettiğimiz iddialarımızın aksi bir görünüm arz etmektedir. Bu durum Osmanlı yönetiminin elçi kabullerinde her ne kadar siyasî/askerî/diplomatik güç unsurunu dikkate alıyor olsa da karşı tarafın olumsuz tutum ve davranışlarının da süreç üzerinde istisnaî etkileri olduğunu göstermektedir. Tüm bu örnekler Osmanlı Devleti’nde elçi kabulleri ve bu kabuller sırasındaki uygulamalar ve yapılan harcamaların statik olmadığını ve birçok açıdan değişikliklerin ortaya çıkabildiğini göstermektedir. Uğur KURTARAN KAYNAKÇA A. Arşiv Belgeleri BOA. Name-i Hümayun Defterleri (A. DVNS. NMH. d) nr. 1; 5. BOA. Düvel-i Ecnebiye Defterleri, (A. DVNS. DVE. d), Rusya Ahidname Defteri, nr. 83/1; Nemçeli Ahidnamesi, nr. 57/1; Venedik Ahidname Defteri, nr. 16/4; Lehistan Ahidname Defteri, BOA, Yıldız Esas Evrakı (Y. EE), nr. 31/ BOA. Kâmil Kepeci Tasnifi, (KK. d), nr. BOA. Ali Emiri, Sultan II. Mustafa (AE. SMST. II), nr. 7/; 7/; 32/; 47/; 62/; 31/;54/; 31/; 14/; 34/; 31/; 31/; 54/; 3/; 4/; 9/; 7/; 54/; 67/; 5/; /; 6/; 66/; 31/; /; 31/; 31/; 31/; 31/; 66/; 31/; 31/; 66/; 66/; 7/; 62/; 53/; 67/; 14/; 31/; 31/; 31/; 47/; 61/; 31/; 51/ BOA. Cevdet Hariciye (C. HR), nr. 94/; 97/; / BOA. Cevdet Dahiliye (C. DH), nr. / BOA. İbnü’l-Emin Adliye (İE. ADL), nr. 9/; 7/ BOA. İbnü’l-Emin Nafia (İE. NF), nr. 1/ BOA. İbnü’l-Emin Hariciye (İE. HR), nr. 7/; 6/; 6/; 6/; 7/; 4/; 5/; 6/; 7/; 5/; 6/; 7/; 6/; 5/; 6/; 6/; 7/; 94/; 4/; 6/; 6/; 6/; 10/; 12/; 4/; 6/; 6/; 6/; 7/; 7/; 6/; 7/; 7/; 6/; 4/; 6/; 7/; 6/; 6/; 6/; 6/ B. Yayınlanmış Eserler Abou El Haj, Rıfa’at Ali The Reisülküttab And Ottoman Diplomacy At Karlowitz, Princeton Universıty Ali Seydi Bey, Teşrifât ve Teşkilâtımız, (Haz: Niyazi Ahmet Banoğlu), İstanbul: Tercüman Yayınları, Alikılıç, D., Osmanlı’da Devlet Protokolü ve Törenler İmparatorluk Seremonisi, İstanbul: Tarih Düşünce Kitapları Anonim Osmanlı Tarihi (/), (Yay. Abdülkadir Özcan), Ankara: TTK. Yayınları Beydilli, K., “Rusya (Tarih, Osmanlı-Rus Münasebetleri)”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 35, İstanbul , s Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… Beydilli, K., “Sefaret ve Sefaretnâme Hakkında Yeni Bir Değerlendirme”, Osmanlı Araştırmaları, XXX (Ed: Halil İnalcık vd.) İstanbul , s. Bozkurt, N., “Eman”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s Cin, H. - Akgündüz, A., Türk Hukuk Tarihi, Konya: Selçuk Üniversitesi Yayınları No. 58, Defterdar Sarı Mehmed Paşa, Zübde-i Vekayiât Tahlil ve Metin (/ ), (Haz: Abdülkadir Özcan), Ankara: TTK. Yayınları Düzbakar, Ö., “XV-XVIII. Yüzyıllarda Osmanlı Devleti’nde Elçilik Geleneği ve Elçi İaşelerinin Karşılanmasında Bursa’nın Yeri”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Volume 2/6, Winter , s Erdoğru, M. A., “Kalmuk Elçileri Üzerine Osmanlı Arşiv Belgeleri”, Tarih İncelemeleri Dergisi, Cilt: XVIII, Sayı: 1, Temmuz , s. Erkal, M., “Cizye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 8, İstanbul , s. Eyice, S., “Elçi Hanı”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s Halaçoğlu, Y., XIV-XVII. Yüzyıllarda Osmanlılarda Devlet Teşkilâtı ve Sosyal Yapı, Ankara: TTK. Yayınları, Hınz, W., İslâm’da Ölçü Sistemleri, (Çev: Acar Sevim), İstanbul: Edebiyat Fak. Basımevi İnalcık, H., Devlet-i Aliyye Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar-I, İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İnalcık, H., “Osmanlılar’da Cizye”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 8, İstanbul , s. İşbilir, Ö., “Mekkâre”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 28 İstanbul , s. İpşirli, M., “Elçi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s. İpşirli, M., “Osmanlı Devleti’nde “Eman Sistemi”, Çağdaş Türk Diplomasisinde Yıllık Süreç, Ankara Ekim , Ankara: TTK. Yayınları , s Jorga, N., Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C. V, (Çev: Nilüfer Epçeli), İstanbul Yeditepe Yayınları, Kallek, C., “Kile”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 25 İstanbul , s. Uğur KURTARAN Kallek, C., “Okka”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 33 İstanbul , s. Kallek, C., “Kantar”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 24 İstanbul , s Kallek, C., “Çeki”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 8 İstanbul , s. Köse, O., “Rusya’nın Karadeniz’le İlk Buluşması: İstanbul Antlaşması (13 Temmuz )”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C. 15, Sayı: 28, Aralık , s Kuran, E., “ Döneminde İlk Osmanlı Mukîm Elçilerini Diplomatik Faaliyetleri”, Çağdaş Türk Diplomasisinde Yıllık Süreç, Ankara Ekim , Ankara: TTK. Yayınları , s. Kuran, E., Avrupa’da Osmanlı İkâmet Elçiliklerinin Kuruluşu ve İlk Elçilerin Siyasî Faaliyetleri, Ankara: TTK. Yayınları Kurtaran, U., “Sultan I. Mahmud’un Rusya’ya Verdiği Tarihli Ahidnamenin Diplomatik Açıdan Tahlili”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XXIX/1, , s. Kurtaran, U., Sultan II. Mustafa (), Ankara: Siyasal Kitabevi, Kurtaran, U., “Osmanlı Seferlerinde Organizasyon ve Lojistik”, Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, Volume 7/4, Fall , p. Kurtaran, U., “Karlofça Antlaşması’nda Venedik, Lehistan Ve Rusya’ya Verilen Ahitnamelerin Genel Özellikleri ve Diplomatik Açıdan Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Araştırmaları Dergisi, 35 (60),, Kütükoğlu, M. S., “XVIII. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Elçilerin Ağırlanması”, Türk Kültürünü Araştırmaları Dergisi, Prof. Dr. Ercüment Kuran’a Armağan, Yıl: XXVII/, Ankara , s. Mahir, B., “Türk Minyatürlerinde Hil’at Merasimleri”, Belleten, C. LXIII, Sayı: , Aralık , s. Mantran, R., Yüzyılın İkinci Yarısında İstanbul, C. I, (Çev: Mehmet Ali Kılıçbay), Ankara: TTK. Yayınları, Mantran, R., XVI. ve XVII. Yüzyıllarda İstanbul’da Gündelik Hayat, (Çev: Mehmet Ali Kılıçbay), İstanbul: Eren Yayınları, Ongun, Z., “Osmanlı İmparatorluğu’nda Name ve Hediye Getiren Elçilere Yapılan Merasim”, Tarih Vesikaları Dergisi, C. I, Sayı: I, Haziran , s. Karlofça Antlaşması’ndan Sonra İstanbul’a Gelen Yabancı… Özen Yılmaz, G., Elçiye Zeval Olmaz, Yüzyıllarda Osmanlı’da Yabancı Elçiler, İstanbul: Remzi Kitabevi, l Pamuk, Ş., “Kuruş”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 26, İstanbul , s. Pamuk, Ş., Osmanlı-Türkiye İktisâdi Tarihi , İstanbul: İletişim Yayınları, Raşid Mehmed Efendi-Çelebizâde İsmail Asım Efendi, Târîh-i Râşid ve Zeyli, (Haz: Abdülkadir Özcan-Yunus Uğur-Baki Çakır-Ahmet Zeki, İzgüer), C. I, İstanbul: Klâsik Yayınları Sak, İ., “ Yılları Arasında İstanbul’a Gelen İran Elçilerinin Bazı Masrafları”, Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Edebiyat Dergisi, Yıl: , Sayı: 16, s. Sahillioğlu, H., “Avârız”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 4, İstanbul , s. Sahillioğlu, H., “Esedî”,Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 11, İstanbul , s. Sahillioğlu, H., “Dirhem”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 9, İstanbul , s. Sarıcaoğlu, F., “Dîvân-ı Hümâyûn’un Kronolojik Toplanma ve Merasim Günleri (/ )”, Osmanlı Araştırmaları, XXX, (Neşr: Halil İnalcık vd.), İstanbul , s Savaş, A. İ., “Osmanlı Elçilerinin Resm-i Kabul Protokolleri”, Tarih İncelemeleri Dergisi, XI, İzmir , s. Savaş, A. İ., Osmanlı Diplomasisi, İstanbul: 3 F. Yayınları Sevinç, N., “Osmanlı Devletindeki İran Elçilerinin Gelir-Giderleri ()”, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul: Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Silahdar Fınıdıklılı Mehmed Ağa, Nusretname, C. I-II, (Sad: İsmet Parmaksızoğlu), İstanbul: MEB. Yayınları, Şakiroğlu, M., “Balyos”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C. 5, İstanbul , s Tebly, K., “Nemçe İmparatorlarının İstanbul’a Yolladığı Elçi Heyetleri Ve Bunların Kültür Tarihi Bakımından Önemli Tarafları”, (Çev: Bekir Sıtkı Baykal), Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Araştırmaları Dergisi, VII/I, , s. Topaktaş, H., “Karlofça’dan Lozan’a İstanbul’da Leh Diplomatlar ”, OTAM, 37/Bahar , s. Uğur KURTARAN Topaktaş, H., “Osmanlı Diplomasisinde “Tayinat Sisteminin Uygulanışı ve Kaldırılışı () Üzerine Bazı Tespitler”, Akademik İncelemeler Dergisi, C. 10 Sayı: 1, Yıl: , s. Topaktaş, H., Osmanlı-Lehistan Diplomatik İlişkileri Francıszek Pıotr Potrockı’nin İstanbul Elçiliği (), Ankara: TTK. Yayınları Topaktaş, H., “Osmanlı’da Elçileri Ağırlamak: Prusya Elçisi Örneğinde Tayinat Uygulamaları”, Avrupa Tarihinde Türk Eli Doç. Dr. Gümeç Karamuk Armağanı, (Ed: Ramazan Acun-Serhat Küçük), Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları, , s Turan, N. S., “Osmanlı Diplomasisinde Batı İmgesinin Değişimi ve Elçilerin Etkisi ( Ve Yüzyıllar)”, Trakya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C. 5, Sayı: 2, Aralık (), s. Turan, Ş., “ Tarihinde Anadolu’da Yiyecek Maddeleri Fiyatlarını Gösteren Biran İran Elçilik Hey’eti Masraf Defteri”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, monash.pw, S, Ankara , s Unat, F. R., Osmanlı Sefirleri ve Sefaretnameleri (Yay: Haz: Bekir Sıtkı Baykal), Ankara: TTK, Yayınları Uzunçarşılı, İ. H., Osmanlı Devleti’nin Merkez ve Bahriye Teşkilâtı, Ankara: TTK. Yayınları Ünal, F., “Karadeniz’e Çıkan İlk Rus Savaş Gemisi”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, C. 5, Sayı: 20, Kış , s Yalçınkaya, M. A., The First Permanent Ottoman Embassy Europe: The Embassy of Yusuf Agâh Efendi to London (), İstanbul Yıldırım, İ., “Edirne Sarayı’nda ve Topkapı Sarayı’nda Minyatürlere Yansıyan Elçi Kabul Sahnelerindeki Osmanlı Devleti’nin Diplomatik Gücü”, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C. 1, Sayı: 1, , s. Yıldırım, İ., Osmanlı Devleti’nde Elçi Kabulleri, İstanbul: Kitap Yayınları Zınkeısen, J. W., Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, C. V, (Çev: Nilüfer Epçeli) (Ed: Erhan Afyoncu), İstanbul: Yeditepe Yayınları Ziroviç, O., “Yabancı Elçilerin Osmanlı Memleketlerinde Seyahatleri ve Huzura Kabulleri”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: IV, (Ocak ), s.

Karlof&#;a Antlaşması Kısaca &#;zeti: Tarihi, Maddeleri (Şartları), &#;nemi Ve &#;zellikleri

Son Dakika Haberler

G&#;ndemKarlof&#;a Antlaşması Kısaca &#;zeti: Tarihi, Maddeleri (Şartları), &#;nemi Ve &#;zellikleri

Karlof&#;a Antlaşması nedir? Karflo&#;a Antlaşması tarihi, maddeleri, &#;nemi ve sonu&#;ları

Haberin Devamı

Karlofça Antlaşması'nın maddeleri, şu şekildedir:

 - Mora Yarımadası, Dalmaçya kıyıları ile Ayamavra Adası Venedik'e verildi.

 - Ukrayna ve Podolya Lehistan'a verildi.

 - Temeşvar ili ile Banat Yaylası hariç tüm Macaristan ve Erdel Avusturya'ya verilmiştir.

 - Bu antlaşmanın yirmi beş yıl süreceği kararlaştırılmıştır.

 - Antlaşma Avusturya'nın kefilliği altında olacaktır.

Karlofça Antlaşması'nın Önemi

Karlofça Antlaşması'nın sonucunda Osmanlı Devleti gerileme dönemine girmiş olup, bu durum antlaşmanın en büyük önemini vurgular. Osmanlı İmparatorluğu'nun Orta Avrupa'da sürdürdüğü egemenliği Debu antlaşma ile sona ermiştir.

Karlofça Antlaşması'yla beraber Osmanlı Devleti’nin hücum politikaları sona ererken, yerini savunma ve diplomasi ağırlıklı politika aldı. Osmanlı reayasından olan Katoliklere mezhep özgürlüğünün tanınması, Avusturya’nın da Osmanlı iç işlerine müdahale hakkı elde edebilmesini sağladı. Venedik’e verilen topraklar da Osmanlı Devleti’nin Ege denizindeki hâkimiyetini ciddi oranda azaltmıştır. Lehistan’a verilen topraklar ve de haklar nedeniyle de Osmanlı Devleti Kazaklar üzerindeki egemenlik haklarını kaybetmiştir.

Haberin Devamı

Karlofça Antlaşması'nın Nedenleri ve Sonuçları

Karlofça Antlaşması'nın nedenleri şu maddelerle açıklanabilir:

 - Osmanlı Devleti'ne karşı saldırılar oldu ve kutsal ittifak oluşturuldu.

 - Yıllarca süren savaşlar yapıldı, bunun sonucunda 4 padişah değişti ve Osmanlı ordusu iyice yıprandı.

 - Osmanlı Devleti barış talebinde bulunmaya zorlandı ve gidişat üzerine Osmanlı Devleti'nin antlaşma yapması kaçınılmaz oldu.

Karlofça Antlaşması'nın sonuçları ise, şu şekilde sıralanabilir:

 - Osmanlı Devleti’nin büyük ölçüde toprak kaybettiği tarihteki ilk antlaşmadır.

 - Avrupa devletleri Osmanlı Devleti’ne karşı savunma konumundan saldırı konumuna geçti.

 - Türklerin Avrupa’daki ilerleyişi durdu ve de geri çekilme başladı. Bu geri çekilme Sakarya Zaferi’ne kadar sürmüştür.

Karlofça Antlaşması Önemi - Karlofça Antlaşması Nerede İmzalandı, Sonuçları, Nedeni, Tarafları, Maddeleri Neler

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:

Karlofça Antlaşması, Osmanlı Dönemi tarihinde önemli bir antlaşma olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu antlaşma sonuçları bakımından oldukça önemlidir. Sıkça duymuş olduğumuz bu antlaşmanın detayları merak edilmiştir. Karlofça Antlaşması önemi ile dikkat çeken, Osmanlı Devleti için önemli sonuçları olan bir barış antlaşmasıdır. Karlofça Antlaşması Önemi, Karlofça Antlaşması Sonuçları, Nedeni, Tarafları, Maddeleri ve Tarihi hakkında merak edilen her şey bu yazımızda sizlerle.

Karlofça Antlaşması Önemi - Karlofça Antlaşması Nerede İmzalandı, Sonuçları, Nedeni, Tarafları, Maddeleri Neler
Karlofça Antlaşması Önemi - Karlofça Antlaşması Nerede İmzalandı, Sonuçları, Nedeni, Tarafları, Maddeleri Neler
Karlofça Antlaşması Önemi - Karlofça Antlaşması Nerede İmzalandı, Sonuçları, Nedeni, Tarafları, Maddeleri Neler
Karlofça Antlaşması Önemi - Karlofça Antlaşması Nerede İmzalandı, Sonuçları, Nedeni, Tarafları, Maddeleri Neler
Karlofça Antlaşması Önemi - Karlofça Antlaşması Nerede İmzalandı, Sonuçları, Nedeni, Tarafları, Maddeleri Neler
SON DAKİKA

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır